Anlatım Biçimleri Soruları

de ak a 5. 1. Oyundaki bu dekor genellikle değişmez. II. Her yönden seyredildiği için, kullanılan dekor parça- ları görüşü engellemeyecek biçimde çerçevelerden, kafeslerden oluşur. PARAGRAF BİLGİSİ (Y III. Oyun çevrili bir sahnenin özelliğine uygun olarak döne dolaşa oynanır. IV. Orta oyunu, seyircinin çevresini kuşattığı bir alanda, açık havada oynanır. V. Bunlar ev, dükkân gibi kapalı bölümleri belirtecek bi- çimde, az sayıda kolay taşınabilir parçalardır. A) I. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulmak istense hangisi baştan üçün- cü olur? B) II. C) III. D) IV. E) V. 8

1. 1. İlk olarak kraterin yaklaşık 200 metre derinliğe ve 800 metre genişliğe sahip olduğu tespit edildi. II. Bu katmanlar, Mars'ta milyonlarca yıl öncesinden su bulunduğuna dair önemli bir ipucu olarak değerlendi- riliyor. I. NASA'nın 2004 yılında. Mars'a yolladığı Opportunity robotu, Victoria Krateri'ni görüntülemeyi başardı. IV. Bu boyutlarıyla Victoria Krateri, Mars'ın büyük krater- lerinden biri olma özelliğine sahip. V. Ayrıca görüntülerde kraterin içerisinde, sarp duvarlar- daki kaya katmanları da göze çarpıyor. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? A) 1 B) II C) III D) IV EV

DIL BİLGİSİ TEST 3 SÖZCÜK TÜRLERİ / ZAMİR 1 Dünya âlem perdesi üzerine az ya da çok gölge na salarak kendilerine biçilen rol ve zaman içinde bir görünüp bir yok oldular. Zaman perdesinin üzerine dünya şemaillerini düşürdü sonra da çekip gittiler günü gelince. Kiminin sureti perdeyi titretti kiminin gelip geçtiği belli bile değildi. Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilen bilgi- lerin hangisi yanlıştır? A) Parçada hem belgisiz zamir hem de kişi zamiri vardır. B) Parçadaki zamirlerin ikisi hâl eki almıştır. C) Belgisiz zamirler tamlayan görevindedir. D) II. cümlede zamir kullanılmamıştır. E) Parçada işaret zamiri bulunmamaktadır. im iliden felsinhelle smislęsysöÐ VI Jesup 1sbsx ud nnsluhe mibsslis 'V (Lvnsho) 3 pluvi lumda LA

n n "Pek çok şeyi kitaplardan öğrendim." dersem az şey söylemiş olurum. Mutsuz olduğum zamanlarda kitap beni mutlu etti, dersem kitap okuyan herkesin bildiği bir gerçeği tekrarlamış sayılırım ama bazı gerçekleri tekrarlamakta fayda vardır. "Kitap, büyü- lü bir mutluluk kutusudur." düşüncesine herkesi inandırabilseydik, dünyanın yüzü ve insanların yaşamı değişirdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- si yoktur? A) Tanımlama Benzetme ✓ Doğrudan anlatım D) Ornekleme Tartışma

4. (1) Bir sabah Kapadokya'da uyanıp gökyüzüne açı- lan balonları gördüğünüzde bu manzaranın ancak bu özel coğrafyaya ait olduğunu fark edersiniz. (II) Bu sıcak hava balonları üç bin metreye kadar çıka- biliyor ve genelde 50-350 metre arasında seyrediyor. (III) Göreme'den havalanan balonlarla uçarken periba- calarına dokunabilecekmiş gibi bir hisse kapılırsınız. (IV) Yıl boyu uçmak mümkün ancak havalanmak için bazen birkaç gün koşullar uygun olmayabilir. (V) O nedenle bu bölgede kalınacak zamanı kısa tutmamak- ta yarar var. (VI) Bütün zorluklarına karşın, adrenalin tutkunları için vazgeçilmez bir etkinliktir balonla uçmak. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi, ken- dinden sonraki cümlenin sebebi durumundadır? A)H B) H C) III Q) IV E) V

3. Edebiyatımızın usta yazarlarından Yaşar Kemal, irgat kâtipliği, irgatbaşılık, traktör sürücülüğü, öğretmen vekilliği, kütüphane memurluğu gibi işlerde çalışmış. Eserlerinde yarattığı dünyayı yaşadığı hayattan damıtarak edebiyata dönüştüren Yaşar Kemal, gaz kontrol memuru olarak da görev yapmış. Bunların dışında ise çeltik tarlalarında kontrolörlük ve arzuhâlcilik gibi işlerde de uzun yıllar çalışmış. Altı çizili sözlerle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Gerçek hayattan tamamen uzak kahramanları dikkat çekiyor. B) Okuduğum romandaki olay ve kişiler sanki bizim mahâlledeydi. C) Yazdıklarıyla beni başka diyarlara götürdü. D) Eserdeki kahramanların nefesini yakınımda hissedemedim. E) Tamamen kurmaca yapıtları okurla arasını açıyor.

36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki..." İşte bu, hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında. Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça insana farklı bakış açıları sağlar. Bu parçadan matematikle ilgili olarak I. Kullanım alanı geniştir. II. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön koşuludur. III. Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır. IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? AYI ve II B) I ve III ve IV E) III ve IV C) II ve III ç

9. Fotoğraf bir anı olduğu gibi yansıtırken edebiyat, o anın çözümlemesini yapar. Örneğin, biraz önce çektiğim fotoğrafta pişirdiği tüm kestanelerini sa- tan satıcının yüzü güleçti ama kestanelerini sat- masaydı yüzü asık olacaktı. Edebiyat açısındansa durum böyle değil. Bu adamın oldukça uzun bir hikâyesi olmalı, der ve yaşanan bu hikâyenin kur- gusunu yapar edebiyat A) çünkü iyi bir fotoğraf çekmek için uygun zamanı yakalamak zordur B) buna karşılık edebiyatta, yaşananları anlatırken sözcükleri ustalıkla seçmek gerekir e ayrıca fotoğraf karesinde, hikâyenin bir anını ek- siksiz olarak görüntüleyebilirsiniz E) çünkü edebiyatın işi, yaşananları en ince ayrıntı- sına kadar bellekte canlandırmaktır ama gerçeği yansıtabilmek için birtakım teknik bilgilere gereksinim duyarsınız APEGEM AKADEMI

7. Eğer yaşamınızda yoğun stres varsa ve bununla vücudunuz uykusuzluk, mide bulantısı, öfke veya ağlama nöbetleri gibi çok ---- alarm verebilir. A) uğraşıyorsanız - başarılı biçimde B baş edemiyorsanız - çeşitli tepkilerle C) aşık atamıyorsanız - beklenmedik zamanda D) çaresiz kalıyorsanız - tehlikeli olarak E) kaygılanıyorsanız - farklı yollarla APEGEM AKADEMİ-

ttan ede- erin nin una IV) rin ki 5) 189 2. - 4. sorularda, numaralanmış cümlelerden hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü bozduğunu bulunuz. 2. (1) Yeni bir dil öğrenmek amacıyla çevresinde araştırma yapan birinin karşılaşacağı yorumlar genellikle basma- kalıp düşüncelerden ibarettir. (II) Fransızcanın romantik- liğinden, Almancanın kabalığından veya Çincenin zorlu- ğundan söz edip durur çoğu insan. (III) Bu klişe sözlere yol açan; kişinin ana dili ile yabancı bir dil arasında kül- türel ve uzamsal ögelere dayanmadan yapılan üstünkörü karşılaştırmadır. (IV) Dilin anlambilimle ilgili özelliklerinin tek bir sıfatla ifade edilemeyecek kadar karmaşık olması, dil hakkında sabit fikirler üretilmemesi gerektiğini gösterir. (V) Oysa öğrenmek istenilen dille ilgili doğru bir fikir edin- menin ilk adımı, ön yargılardan kurularak o dili öğrenme- ye çalışmaktır. A) I B) II ||| L YAYINLARI AK INFORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAYIB D) IV E) V (2019-ALES) 5.

2. Türk oyun yazarlığında Cumhuriyet'in ilk 30 yılında ağırlık kazanan eleştirel gerçekçi yaklaşım etkisini günümüze değin 3. sürdürdü. 1950'lerden çok partili döneme geçildiğinde dev let yönetimine ilişkin siyasal sorunlar da tiyatro sahnesinde gündeme getirildi. Aynı zamanda, toplumsal sorunlar da yansıtma aşamasından, bu sorunların kaynak ve nedenlerini irdeleme aşamasına geçildi. Bu dönemde Türk tiyatrosu yeni yazarlar kazandı. Aziz Nesin ve Haldun Taner bildik gerçekçi dram kalıplarını zorlayarak yeni biçim denemelerine giriştiler. 1960'lar Türk tiyatro edebiyatı içinde parlak bir dönem oldu. ---- Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) 1964'te Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu tarafından sahnelenen Keşanlı Ali Destanı da gene bu dönemde Haldun Taner tarafından ortaya konmuş yenilikçi bir tiyatro örneğidir B) Bir yandan, orta sınıftan ailelerin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunları irdeleyen gerçekçi oyunlar yazılırken köy ve gecekondu ortamı da yaşama ve giyinme biçimi ve dil özellikleriyle sahneye getirildi C) Güngör Dilmen, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Necati Cumalı konularını Osmanlı tarihinden, halk kahramanla rının yaşamlarından ve mitolojiden alan, şiir diliyle yazıl miş oyunlar yazdilar 1. Ins sir 11. D- ya Bu il çime A) i D) Sermet Çağan'ın, Brecht'in epik tiyatro yöntemini doğru- dan uyguladığı Ayak Bacak Fabrikası (1964), bu dönem- de toplumcu gerçekçi yaklaşımın bir örneği oldu E) Siyasal, ekonomik, kültürel açılardan önemli bir bilinç lenme aşamasının yaşandığı bu dönemde tiyatro, işçi ve köylü kesiminin sorunlarına eğildi B)

korumak için çok sayıda açıklandı. ((VI) Bunun yanı sıra, orman görevlilerinin ve köy- lülerin bilinçlendirilmesini amaçlayan bazı eğitim seminerleri de düzenlenecek. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. A) II. C) IV. 8. (1) Kendi kişiliğini bulamamış insanlarda, birbirlerinden ne kadar üstün olduklarını gösterme çabası vardır. (II) Bu insanlar için ulaştıkları konumlar ve sahip oldukları maddi güç oldukça önemlidir (MI) Bulundukları her yerde bu ayrıcalıklarını dile getirmeye çalışırlar. (IV) Hangi amaca yönelik olduğundan çok, sahip olduklarının parasal değeriyle ilgilidirler. (V) Geri düşünceli oluşun temelinde üretim yetersizliği vardır. (VI) Tü- ketme konusundaki hırsları üretkenlik değerlerinin üstünde olduğu için bunlarla kimlik kazanmaya çalışırlar. B) N D) V. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- -cenin akışını bozmaktadır? C) IV. E) VI. D) V. Paraf Yayınları E) VI. 9. (1) Aramızdaki iletişim çok güçlü olmasa da ağabeyimin bana olan sevgisini gözlerinden okurdum. (II) Söylediği her söz bana yeni ufuklar açan bir üçüncü göz gibiydi. (III) Söylemleri

1. Eleştiri, Türk edebiyatına Batı edebiyatından gelen ilk yazın türlerinden biri olmasına karşın, diğer türler kadar gelişmiş değildir. II. Bunun en önemli göstergesi, Türk edebiyatında eleştiriyi meslek edinmiş yazarların azlığıdır. III. Gördüğüm kadarıyla, genç yazarların da kendilerini özellikle bu yönde geliştirmek gibi bir çabaları yok. Paraf Yayınları IV. Bu da doğal olarak okurlarda eleştirmene karşı gü- vensizliğe, eleştiri yazılarına karşı kayıtsızlığa neden oluyor. V. Bu ortamda bir yapıtı tüm yönleriyle irdeleyen gerçek eleş- tiriler yerine, okuru aydınlatmaktan uzak, bilimsel niteliği olmayan, daha çok tanıtım amaçlı ürünlere rastlıyoruz. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I. vel. B) II. ve IV. D. ve V. E) IV ve V. no/o0 C) III. ve IV. 10. 120

angi- E) V () da u- ri. Cr D) Bir gece kadın'ın evine hırsız girmiş ve evde, yükte hafif pahada agir ne varsa çalmış. E) Düşüncelerinizi muhataplarınıza şöyle aktara- bilirsiniz: Ya düzyazı yazacaksınız ya da şiir... 20. Dışarıda akşam olmaktadır. Mavi bir taşra akşamı. Ve yemekten sonra ana kucağı elbette yorganın altından daha sıcaktır. Duvar halılarında uğulda- yan bir orman, kaynaktan su içmeye inmiş çatal boynuzlu geyikler... Çıplak ampulün cılız ışığında annem sökük dikiyor. O hünerli, güzel elleriyle. Matematik öğretmeni ama yalnızca sayılar konu- sunda değil her alanda becerikli. Ağabeyim dersini bitirmiş, sedirde uyukluyor. Akşam yemeklerinden sonra böyle birden bastıran uykunun tadını bilirim. Bir daha nasip olmadı o güzel uykular. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Hayıflanma bildiren cümleye yer verilmiştir. B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. C) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. DBenzetme yapılmıştır. E) Farklı yapıda sözcükler kullanılmıştır.

33 ve 34. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı- nız. Amerikan sinemasının başkenti Hollywood'da 1940'lı, 50'li yıllardan beri ağırlıklı olarak iki kadın mitosu betimlenir. Bir tarafta, "femme fatale" denilen alabildiğine çekici ama meşum, ölümcül, uğursuz kadınlar; diğer tarafta ise belir- gin derecede saf, edilgen, masum ve anaç kadınlar... Bu iki kadın tiplemesi yıllar boyu erkek karakterin macerasi- na şu veya bu biçimde eklenmiş ve çatıştırılmıştır. Ne var ki Hollywood rüyasını yöneten erkek egemen kafalar, bu çatışmada hiç adil davranmamış; sinemaya seyirci çek- mek için öncelikle öne çıkardıkları femme fatale karakter- lerini filmlerin sonunda acımasızca cezalandırmışlardır. Onun cazibesine kapılarak çevresini terk eden erkek karaktere ise filmin sonunda diğer seçeneğe, anaç kadına dönme olanağı tanınmış; erkeğin kaybettiği iktidarı yeni- den kazanmasının yolu açılmıştır. YEANOR 33. Bu parçada sözü edilen filmlerle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? O A Gerçek hayatta rastlanmayacak, düş ürünü, fantastik karakterlerle ilgi çekilmeye çalışılmaktadır. B) Erkek karakterlere gösterilen bağışlayıcılık, bazı kadın karakterlerden esirgenmektedir. Seyirciye kimi kadın tiplerinin tehlikeli olduğu mesajı verilmeye çalışılmaktadır. D) Kadın tipleri, genellikle iki farklı karakter üzerinden ele alınmaktadır. E) Kadınların, daha çok, erkek bakış açısıyla ele alındığı görülmektedir. ✔FEN BİLİMLERİ YAYINLAR

UNI 1. Aşağıdakilerin hangisinde anlatım, kahraman anlatıcı- nın bakış açısı ile yapılmıştır? (A) İç içe hatta üst üste evlerin sıralandığı sokaktan geçer- ken "Ben buralardan daha önce geçmiştim." diye dü- şündü. Sonra bundan emin olamadı, "Acaba rüyamda mi gördüm ben burayı?" dedi kendi kendine. B) Akşam yemeğinden sonra -ki saat neredeyse on ol- muştu- restoran boşaldı, bir bizim masa kaldı. Fuat, be- nim acelem yok; gelin eski mekâna gidip biraz da ora- da laflayalım, dedi. C) Ata binerken içini az da olsa hâlâ bir endişe kaplıyor- du. Yıllar önce düşüp kolunu kırdıktan sonra o eski ce- sareti, at üstündeki pervasızlığı kalmamıştı. Tedbiri el- den asla bırakmıyor, hayvana hiç güvenmiyordu. & 3. Bu teklifinizi kabul edemem, lütfen bunu saygısızlık ola- rak almayın, prensiplerim buna müsaade etmiyor, der- ken yüzünde biraz mahcup ama daha çok onurlu bir ifade vardı. E) Kasaba festival için hazırlanan alana yığılmış, sokak- larda, evlerde kimsecikler kalmamıştı. O kadar ki kedi- ler ve köpekler bile alışkanlık icabı yattıkları yerleri terk edip kendilerine festival alanına yakın yeni yerler bul- muşlardı. Çaln Efen ci t da lin r