Anlatım Biçimleri Soruları

Doğu sanatı, belirli türlerde düşüncenin ve gerçeğin baskısından kurtulmuş olduğu için Batı'nın sonradan keşfettiği öz şiire, soyut şiire çok daha önce ulaşmış- tır. Gündelik düşünce ve kaygıların, siyasî tutkuların egemenliğine sıkı sıkıya kapalıdır Doğu sanatı. Bu yüzündendir ki asıl gücünü bu ögelerden alan düz ya- zıyı ikinci plana itmiştir. Şiiri kulağa ve gönle seslenen bir musiki hâline getirmiştir. Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Batı'nın arzuladığı şiir zevkine Doğu çok önceleri ulaşmıştır. + B) Toplumsal konulara uzak kaldığı için Doğu, öz şiire Batı'dan önce ulaşmıştır. FODIGIBONG C) Doğu edebiyatının düz yazıyı önemsememesi, şii- rin çok güçlü olmasındandır. D) Doğu şairleri ve Batı şairleri soyut şiire farklı dö- nemlerde ilgi duymuştur. - E) Öz şiirde asıl önemli olan bir fikn anlatmak değil, okuyucuyu sarsmak, duygulandırmaktır. B

5. Ayrılırken gözyaşlarıyla dolan gözlerini benden ka- 1 || ||| IV V çırdı. Bu cümleden altı çizili sözcüklerden hangis çıkarılırsa cümlenin anlamında bir daralma ol maz? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V

10. Yazar, son romanı Afet'te bir aile dramı üzerinden top- lumsal bir dramı hatta dramları gündeme getiriyor. Ro- man, yazarın sıra dışı anlatımı, ustalıkla detaylandırdı ği karakterler ve mekânlar üzerinde yükseliyor; böyle- ce okurun hikâyeye kolaylıkla dahil olmasını sağlıyor. Sürprizli bir sonu olan roman, toplumda açık açık ko nuşulmayan konulara değiniyor. Her gün yolda karşı laştığımız ama birçoğumuzun görmezden gelmeye alış tiği, toplum dişina itilen karakterleri tüm insani yönle- riyle gözler önüne seriyor. 7. 1. Karşıtlıklar üstüne temellenmiştir. II. Toplumda yaygın olan sorunlar ele alınmıştır. III. Okuru şaşırtan bir sonu vardır. Bu parçadan sözü edilen yapıtla ilgili olarak yukarı- dakilerden hangileri çıkarılabilir? A) I ve II evalnizi live Ill N C)Yalniz ill El ve Ill 12.

TEST 13. Kazuo Ishiguro, üniversitede aldığı İngilizce ve felsefe eğitiminden sonra yazınsal sanatlar üzerine yüksek li- sansını tamamladı. Romanlarının yanı sıra çok sayıda senaryoya da imza attı. En çok tanınan romanlarından "Günden Kalanlar" başta olmak üzere bazıları beyaz perdeye ve tiyatroya aktarıldı. Eserleri çok sayıda dile çevrilen ve dünya çapında satış rekorları kıran yazar, dört kez Man Booker Ödülü'ne layık görüldü. The Ti- mes, 2008'de Ishiguro'ya "1945'ten Sonraki En Önem- li İngiliz Yazarlar" listesinde yer verdi. İsveç Kraliyet Bi- lim Akademisi, büyük duygusal güce sahip romanların- da dünya ile hayali algı arasındaki uçurumu ortaya çı- kardığı için Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldüğü- nü açıkladı. Bu parçada anlatılan yazar ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Yapıtlarının dramatik sanatlara uyarlandığına B) Yapıtlarıyla ilgili olumlu değerlendirmeler yapıldı- ğına C) Farklı türde yapıtlarının bulunduğuna D) Sadece kendi ülkesinde okunan bir yazar olmadı- gina E) Aldığı eğitimin yetkin yapıtlar oluşturmasında et- kili olduğuna NOT 15. Günür bette lojik g ve iste yatın g yatima zelliğin ler, so kadar oranır mand: layan mizin yat, za Böyle yargıla A) Ya di B) Ec di C) Es du le E) K

3 12 1. bulabilen su ayısının vücudu gelişmiş bir baş bölgesi II. birleşik haldeki dört bölmeden oluşan kısa ve tombul 1 III. bulunan dört çift eklemsiz bacaktan oluşuyor 5 IV. bir gövde ve uçlarında genellikle pençemsi çıkıntılar 2 V. uzunluğu olgun haldeyken yarım milimetreyi 3 Numaralanmış sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisinin yeri değişmez? A) I B) II C) III D) IV E) V 3. Fasikül

22. (1) Nick Hornby, küçük takıntıların, sıradan insanların klasikleşen hikâyelerinin yazarıdır. (II) O, çağdaş dünya edebiyatı içinde erkek ruhundan anlayan ve bu ruhu en iyi kaleme alan yazarlardan biri olarak da tanınmakta- dir. (III) Ancak Hornby, Türkçeleşen son kitabı Komik Kız ile bu defa kendisini tanımlayan tüm çerçevelerin dışına çıkıyor, hem de çok dışına!.. (IV) Komik Kız, ön- celikle adından da anlaşılacağı gibi, başından sonuna bir kadın hikâyesidir. (V) Bu çerçeve dışı durum ise Hornby'nin ilk defa kadın ruhuna değiyor olmasıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V L

O. Uzun yıllardır Cumhuriyet Dönemi Türk romanını inceliyo- rum. Diyebilirim ki bu dönemde romanı en iyi bilen ve us- taca uygulayan romancıların başında Peyami Safa gelir. O, romancılığının yanı sıra düşünsel yapıtları, gazeteciliği ve köşe yazarlığı ile de bilinmektedir. Köşe yazılarından anla- dığımıza göre o, bizim köşe taşı romanlarımız kadar Batı'nın romanlarını da okumuş, bunlar üzerinde düşünmüş, bu ro- manları incelemiştir. Onun, Fransız edebiyatında yayımlan- mış roman incelemelerini de bildiğini yine bu yazılarından anlıyoruz. Bu parçanın yazarı, Peyami Safa'nın aşağıdaki özellik- lerinden hangisine değinmemiştir? A) Roman alanında başarılı bir sanatçı olduğuna (B) Önemli yerli romanları inceleyip okuduğuna C) Roman dışındaki türlerde de çalışmaları olduğuna DY Fransız romanı hakkında bilgi sahibi olduğuna Bazı yazılarının Fransız edebiyatında yayımlandığına ÖZEL KONSEPT

2019 TYT 4. Stephen Fears'ın 2006 yapımı etkileyici filmi Kraliçe, Prens Charles'tan boşandıktan sonra tüm İngiliz aristokrasisine sır- tını dönen Prenses Diana'nın ölümünü anlatıyor. Filmin esas odağı, Prenses Diana'nın şaibeli bir trafik kazasında hayatını kaybetmesinden hemen sonra kraliyet ailesinde yaşananlar. Pek çok yazılı ve görsel malzemeyle desteklenen bir belgesel gibi çekilmesine rağmen film, senaryosu fazlasıyla içeriden yazıldığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Bununla birlikte film, tipik İngiliz mizahı ile bu mizahla atbaşı giden hüzün duygusunu her karesinde birleştirmeyi başarmıştır. Bu parçada söz edilen filmin senaryosunun eleştirilme nedeni aşağıdakilerden hangisidir? (A) Prenses Diana'nın özel hayatıyla ilgili sırlara yer vermesi B) Üzücü bir olayı sinemaya aktarırken mizahi ögeler kullanması C) Olayları daha çok kraliyet ailesinin bakış açısıyla sunması D) Hayatını belgeselleştirerek Prenses Diana'yridolleştirmesi E) İçeriğinin kazanın hemen ertesinde olanlarla sınırlı kalması

23. Bazıları şiiri "bir dilin musikisi" diye tarif ederken şiire "bir kelime mimarisi" olarak bakanlar da vardır. Şiir bir dilin musikisi ise dilimizin musikisini en iyi duyuran şairlerimizden biri de Yahya Kemal'dir. Şiir bir kelime mimarisi ise kelimeleri büyük titizlikle seçen şairlerin başında da yine o gelir. Onun bir şiir üzerinde 10-15 yıl çalıştığını biliyoruz. Birtakım kelimeleri 10-15 dakika içinde, pastırma doğrar gibi alt alta sıralayıp sözüm ona şiir yazdıklarını sananlarla bir şiirin bir dizesi üzerinde yıllarca düşünen Yahya Kemal arasındaki farkı anlatmak imkânsızdır. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır? A) Siirin gelişigüzel harmanlanan kelimelerle oluşturulmasından B) Şiirin estetik bir kelimeler bütünü olarak görülmesinden C)Yahya Kemal'in şiirlerinin yeterince anlaşılamamasından D) Yahya Kemal'in günümüz şairleriyle kıyaslanmasından E) Şiire sadece bir ahenk unsuru olarak bakılmasından

n, gaz, su buhan lar ve dogal cak ve onlara ava kirliliği küresel, a gelen bir ne) Sinir ildan itibaren e ile birlikte zde kitlesel -ükselerek gelmiştir. veya dolaylı Sullaştırmaya nayileşme ile kelerde kış santralleri, ik amaçlı misyonların I, çizgisel ve elerinde ve ğine yol me, esiz yakıt mimi hava kirliliğine I ve Sedef, kabuklu deniz canlılarının kabuklarının iç yüzeyinden elde edilir. Sedef, yumuşakçaların kabuklarının salgısıyla oluşan bir taştır. Organik kökenli bir süsleme materyalidir. Yumuşakçaların kabuk kısımlarının iç yüzeyinde oluşur. Söz gelimi, midye, istiridye gibi canlıların kabuklarının beyaz ve parlak iç yüzeyinde görülür. Karadaki bazı fosillerde de bulunabilen sedef, hem denizde hemde karada bulunabilen nadir taşlardan biridir. II. Eğitim, bir insanda ideal davranış ve öğrenme değişikliği oluşturmaktır. Kütüphane ise kitapların çokça bulunduğu bir yer olup insanların oraya giderek ödünç kitap aldığı yerdir. Eğitim ve kütüphane, genelde birbirinden ayrılmaz. Birbirleriyle eş zamanlı olarak iş birliği içerisindedir. Biri diğerinden ayrı tutulamaz. Eğitim, kütüphanenin yokluğunda yaşayamaz. Kütüphane içinde aynı durum söz konusudur. Tam donanımlı bir kütüphane; toplumun kalkınması, ilerlemesi ve yükselmesi için olmazsa olmaz bir değerdir. Paragraf Aşağıdakilerin hangisi, yukarıdaki numaralanmış parçaların ortak özelliği olarak gösterilemez? AP Bilgi verme amacıyla oluşturulmuştur. Tanımlamaya yer verilmiştir. ✓8) C) Yazım yanlışı bulunan sözcük vardır. D) Örneklerden yararlanılmıştır. E) Isim cümleleri kullanılmıştır. 4. Eylül Henü baharın renkl kayboluşta g hos, acı ve F güzellikleri v rengini artik birçoğunun görüyordu. güzel koku sığmaz, ö hazine olc Bu parça DU Fa WKN W. C yargıla A)-Yala

2. Edebiyat ve sinemanın amaçları benzer olsa da araçları farklıdır. Roman, amacına ulaşmak için "dil"i malzeme seçerken sinema "görüntü" yü kullanır. Her ikisinin de anla- ti dilleri farklıdır. Roman, "yazı dili" kullanırken sinema "sinematografik dil" kullanır. Romandaki sözcükler, sine- mada görüntüye dönüşür ve romanın sözcükleri aynı kalır- ken perdedeki görüntü sürekli değişir. Roman, okuyucu- nun isteğine bağlı olarak değişen bir sürede bitirilirken film, gerçek zaman kesitiyle sınırlıdır. Her ikisinde de anlatıcı olabilir ancak aralarında farklar vardır. XEN Bu paragrafta aşağıdakilerden hangisine başvurul- muştur? A) Karşılaştırma B) Tartışma D) Tanık gösterme E) Benzetme C) Örnekleme 73

invo TÜRKÇE 8. Mia Ma nitolongiv aubrey tumu sio sav nani obisk Tutarsızlık apaçık ortada. Yazar, Seniha'nın içini dök- mek, ruhunu soymak istediğini biliyor çünkü kişilerin en gizli düşüncelerini dahi bilebilen bir roman anla- tıcısıdır o ama konuşma bitince başka bir anlatıcıya dönüşüveriyor ve gerçeği bilmediğini söyleyerek kı- zın hesap yapmış ve rol oynamış olabileceğini söylü- yor. Bu, birbirini tutmaz açıklamalar ve ruh çözümle- mlunuver in Tie meleri karşısında okur şaşırırsa haklı sayılmaz mı? ommelson Yukarıda sözü edilen romanın hangi yönü eleş- tirilmektedir? ST SOTE A) Kurgusunun iyi olmaması ay isa 3 (0 B) Kahramanlarının tutarsızlığı semo2 (3) C) Karakterlerin başarısız oluşu D) Dilinin ağır oluşu qay mü) .uplo lestanse alev E) Konuşma cümlelerinin kısalığı aneb yub ad ledag.hbsmlo T 9. (1) Sanat gerçeği ile yaşam gerçeği birbirine benze- heb mez, (II) Yaşamın gerçekleri zaman içinde uçup gi- der. (III) istesek de özlesek de nice daba harcasak da yaşamın gerçeklerini bir daha yaratama ( Sanatın eli inim 10

23. Ayva ağacına bakarak üç beş defa derin derin nefes alır veririm. Sonra içimden belli belirsiz bir karartı geçi- verir ve ben: Niçin biraz daha erken kalkamadım, diye üzülürüm. Amma, bu biraz daha öncenin saati, dakikası yoktur. Bu biraz daha önceyi senelerden beri her yazın, her sabahında yakalamak için uğraşmışımdır ve o, daima kaçabilmiştir. Fakat ben, hâlâ eğer biraz daha önce kal- kabilseydim, onu yakalayabilirdim kuruntusuna kapılır ve ayva ağacının daha güneş ışığı değmemiş esmerliğinden onun, yenice, işte hemen şimdi sıyrılıverip gümüş renkli gökyüzüne doğru bir nefes gibi yaprakların nefes gibi uçup gittiğini sanırdım. Bu hikâye parçasında hikâye unsurlarından 1. Olay V II. Zaman III. Mekân IV. Anlatıcı hangisine değinilmemiştir? Yalnızl B) Yalnız II D) I ve III C) II ve IV E) Yalnız III

bir de ar cr, ir K 2 D KVZ DENEME-5 27. Behçet Necatigil için Türk şiirinin "saklı su"yu, "ev- lerin şairi", "kaçışların şairi", "kırık inceliklerin şairi” dense de ben onu şiirimizin efil efil esen rüzgârı and olarak bildim hep. Behçet Necatigil'in şiiriyle tanış- mam, ortaokul yıllarıma kadar uzanır. Balgat Orta- okulunda öğrenciydim ve Behçet Necatigil'in oku- duğum ilk kitabı, 1965'te yayımlanan Divançe'ydi. Anne ve baba özlemi çeken bir çocuktum ve bu kitapta yer alan Korku şiirini her okuyuşumda göz- lerim dolardı. Necatigil'in şiiriyle ülfetim o yıllardan bugüne değin katlanarak sürdü İçine kapanık, kırılgan, utangaç mizacım onun mizacıyla örtüşü- yordu. Bu yüzden şiirlerini kendi dünyama yakın buluyordum. Söz gelimi; Akşamlar, Savaş Sonu, Gizli Sevda, Solgun Bir Gül Dokununca ezberim- de olan şiirlerdir. Şiir yazmaya başladığım yıllarda, onun dili kullanmadaki titizliği ve anlamı öteleme- yen yalın söyleyişinden de kısmen yararlandığım söylenebilir. Bu parçaya göre sanatçının, Behçet Necatigil'in etkisinde kalmasının asıl sebebi aşağıdakiler- den hangisidir? A) Kendi karakteriyle Behçet Necatigil'in karakte rinin birbirine yakın olması B) Behçet Necatigil'i ortaokul yıllarında keşfetmiş olması C) Behçet Necatigil'in şiirlerinde kullandığı teknik- leri çok beğenmesi D) Her ikisinin de çocukken anne ve babalarını kaybetmeleri E) Behçet Necatigil'in sanatçı kişiliğine hayran ol- a policia ması

akın bir okun- an bir- rahim eyda, Dağ- Izgü ve ilk el ya- kları de- ma- e'de için kul tün de- gili in DENEME-5 D 31. Karadeniz dağlarının en yüksek bölümü olan Kaç- karların kuzey eteklerinde, Firtina Deresi ve kolla- rinin meydana getirdiği Hemşin Havzası; doğası, mimarisi ve kültürüyle, bölgenin hatta Türkiye'nin en vahşi ve el değmemiş favori alanlarından biri. Fırtına Vadisi ormanları, dünyada korumada ön- celikli yüz alandan biri Fırtına Vadisi ve Palovit Vadisi, içerdikleri doğal yaşlı ormanlarla, hem böl- genin hem de ülkenin bozulmamış birkaç orman ekosistemi arasında yer almaktadır. Palovit Vadisi, kendine özgü endemik bitki çeşitliliğinin yanı sıra, barındırdığı hayvan türleriyle de doğa koruma açı- sından büyük önem taşımaktadır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Hemşin Havzasinın doğal yapısıyla Türkiye'nin en gözde alanlarından biri olduğuna B Firtina Vadisi'ndeki ormanların koruma altına alındığına Palovit Vadisi'nin endemik bitki çeşitliliğiyle önemli bir doğal alan olduğuna D) Hemşin Havzasının, Karadeniz'in en yüksek bölümü olan Kaçkarlar'ın eteklerinde bulundu- ğuna Fırtına ve Palovit vadilerinin dünyanın en yaşlı ormanlarını barındırdığına B

en na 7 e en 9 36. Lisede gösterilen temel matematik için bile denir ya: "Bu öğrendiklerimizi ileride kullanmayacağız ki... İşte bu, hatalı bir yaklaşımdır. Matematik her yerde, hemen her dalda kullanılır. Sadece neyin nerede kullanılacağını bilmek ve anlamak lazım. Bazı öğrenciler, tamamen ezbere dayalı öğrenir çoğu şeyi. Mesela havuz problemleriyle ilgili birkaç soru çeşidini görür, o soru tiplerinin nasıl çözüleceğini ezberler. Sınavda aynı konuyla ilgili farklı tip soru çıkınca kalem oynatamaz. Çünkü ilk defa sınav esnasında düşünmeye başlar konu hakkında. Bu noktada şunu diyebiliriz: Matematik, insanı çok kolay ters köşe yapar fakat onunla biraz haşır neşir olundukça insana farklı bakış açıları sağlar. Bu parçadan matematikle ilgili olarak Kullanım alanı geniştir. Matematikte formülleri ezberlemek, başarının ön koşuludur. Ul. Genelde ezbere dayalı biçimde öğrenilmeye çalışılır. IV. Kişiyi bazı açılardan geliştirir. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) ve II B) I ve III D) II ve IV Quive E) III ve IV Ye TBYIS J tu k F a