Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

35.
Ben romanı okura armağan edip geri çekilmek istiyorum.
Roman yayımlandığı andan itibaren sadece okura ait olsun
istiyorum. Gölge etmek istemiyorum. Gönlümden geçen
kişiler olmuştur elbette, üçünü de kendi kendime birilerine
armağan etmişimdir. Ama bu beni, bir de belki armağanın
sahibini ilgilendirir. Okurun metinle karşılaşma anında zih-
nine takılacak, yazarla metni kişisel bir yerden ilişkilendir-
mesine neden olacak her türlü uyarıcıyı yersiz buluyorum.
Bu uyarıcıları yok edemem ama en aza indirebilirim.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada konuşan yazarın
tutumuyla çelişir?
A) Bir sanat yapıtının gerçek sahibi okurlardır, hükmü
onlar verir.
B) Romanın gerçeklikle ilişkisinin belirlenebilmesi için ya-
zarın yaşamı bilinmelidir.
C) Bence bir yazarın işi, yapıtı okurla buluşturduktan
sonra biter.
D) Okurun, ilgilendiği yapıtı yazarıyla ilişkilendirmesi zo-
runlu değildir.
E) Okur, yapita etki eden dış etkenlere takılmamalı; sa-
dece yapıtın kendisiyle ilgilenmelidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. Ben romanı okura armağan edip geri çekilmek istiyorum. Roman yayımlandığı andan itibaren sadece okura ait olsun istiyorum. Gölge etmek istemiyorum. Gönlümden geçen kişiler olmuştur elbette, üçünü de kendi kendime birilerine armağan etmişimdir. Ama bu beni, bir de belki armağanın sahibini ilgilendirir. Okurun metinle karşılaşma anında zih- nine takılacak, yazarla metni kişisel bir yerden ilişkilendir- mesine neden olacak her türlü uyarıcıyı yersiz buluyorum. Bu uyarıcıları yok edemem ama en aza indirebilirim. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada konuşan yazarın tutumuyla çelişir? A) Bir sanat yapıtının gerçek sahibi okurlardır, hükmü onlar verir. B) Romanın gerçeklikle ilişkisinin belirlenebilmesi için ya- zarın yaşamı bilinmelidir. C) Bence bir yazarın işi, yapıtı okurla buluşturduktan sonra biter. D) Okurun, ilgilendiği yapıtı yazarıyla ilişkilendirmesi zo- runlu değildir. E) Okur, yapita etki eden dış etkenlere takılmamalı; sa- dece yapıtın kendisiyle ilgilenmelidir.
A) I B).II
C) III
D) IV E) V
4. 1. Kesinlikle söylenebilir ki şehir devletleri olma-
saydı, Haçlılar fetihlerini asla sürdüremeye-
cekti.
II. Haçlı Seferleri'nin en büyük tesiri Venedik,
Cenova, Piza gibi şehir cumhuriyetlerinin de-
niz yardımlarıyla kendini göstermiştir.
III. Başlı başına hayati bir ehemmiyet arz eden
nakliyat işlerinden başlıca, bu şehirlerin do-
nanma ve asker yardımı almadan Haçlıların
Suriye'de barınmalaina imkân yoktu.
IV. Gerçekten bahsi geçen tüccar şehirleri, Haçlı
Seferleri'nin başından sonuna kadar çok mü-
him ve faal bir rol oynamışlardır.
V. Haçlı devletlerinin başarılı olmalarında katkı-
ları olduğu gibi onların örgütlenmelerinde de
rol oynamışlardır.
A) 1 B) II
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir pa-
ragraf oluşturulursa hangisi bu paragrafın
ikinci cümlesi olur?
C) III D) IV E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A) I B).II C) III D) IV E) V 4. 1. Kesinlikle söylenebilir ki şehir devletleri olma- saydı, Haçlılar fetihlerini asla sürdüremeye- cekti. II. Haçlı Seferleri'nin en büyük tesiri Venedik, Cenova, Piza gibi şehir cumhuriyetlerinin de- niz yardımlarıyla kendini göstermiştir. III. Başlı başına hayati bir ehemmiyet arz eden nakliyat işlerinden başlıca, bu şehirlerin do- nanma ve asker yardımı almadan Haçlıların Suriye'de barınmalaina imkân yoktu. IV. Gerçekten bahsi geçen tüccar şehirleri, Haçlı Seferleri'nin başından sonuna kadar çok mü- him ve faal bir rol oynamışlardır. V. Haçlı devletlerinin başarılı olmalarında katkı- ları olduğu gibi onların örgütlenmelerinde de rol oynamışlardır. A) 1 B) II Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir pa- ragraf oluşturulursa hangisi bu paragrafın ikinci cümlesi olur? C) III D) IV E) V
MA
ICAT YAYINLARI
3. I. Inşaat tedarik zinciri, müşterinin talebinden
başlayarak en son yıkımına kadar olan çok
geniş bir süreci kapsamaktadır.
II. Bu nedenle planlamaya verilen önem artmış,
projenin üretim giderlerini minimuma indire-
rek zamanında tamamlanması öncelikli hedef
olmuştur.
III. Yapım yönetiminde işin zamanında bitirilmesi,
maliyetlerin düşük tutulması, üretkenliğin artı-
nılması, yapım bileşenlerinin ve binaların iste-
nilen kalitede üretimi amaçlanmaktadır.
IV. Yapı yönetimine verilen önemin artması ile
birlikte yeni teknik arayışlarına geçilmesi ve
uygulanması artmıştır.
V. Inşaat tedarik zinciri yönetimi ise tasarım, in-
şaat, ana yüklenici, alt yüklenici ve tedarikçi
arasındaki bilgi, malzeme ve nakit akışlarının
etkin olarak yönetilmesidir.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir pa-
ragraf oluşturulursa hangisi bu paragrafin
üçüncü cümlesi olur?
A) I B) 11
C) III D) IV E) V
Kesinlikle
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
MA ICAT YAYINLARI 3. I. Inşaat tedarik zinciri, müşterinin talebinden başlayarak en son yıkımına kadar olan çok geniş bir süreci kapsamaktadır. II. Bu nedenle planlamaya verilen önem artmış, projenin üretim giderlerini minimuma indire- rek zamanında tamamlanması öncelikli hedef olmuştur. III. Yapım yönetiminde işin zamanında bitirilmesi, maliyetlerin düşük tutulması, üretkenliğin artı- nılması, yapım bileşenlerinin ve binaların iste- nilen kalitede üretimi amaçlanmaktadır. IV. Yapı yönetimine verilen önemin artması ile birlikte yeni teknik arayışlarına geçilmesi ve uygulanması artmıştır. V. Inşaat tedarik zinciri yönetimi ise tasarım, in- şaat, ana yüklenici, alt yüklenici ve tedarikçi arasındaki bilgi, malzeme ve nakit akışlarının etkin olarak yönetilmesidir. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle bir pa- ragraf oluşturulursa hangisi bu paragrafin üçüncü cümlesi olur? A) I B) 11 C) III D) IV E) V Kesinlikle
- Hayatımızı belirleyen en önemli şey hız. Her şey o
kadar büyük bir süratle değişiyor ki buna ayak uydurmak
için aynı şekilde hareket etmek durumundayız. Tek tek
insanlar da onların oluşturduğu toplumlar da bu hızın
peşine takılmış gidiyor. Dolayısıyla zaman değerli, beş
dakikada her şey allak bullak olabiliyor. Zygmunt Bauman
ve David Lyon, bu hızlı değişime "akışkanlık" adını
vermiş. Hızlı değişen o toplumların akışkanlığı, kesinlikleri
ve sınırları ortadan kaldırırken hem bireyler hem de
toplumların tüm hareketleri gözetleniyor ve gözetim de
akışkan hâle geliyor. Üstelik böylesine bir izlenişin herkes
farkında ve buna alışmış durumda.
Aşağıdakilerden hangisi parçanın sonuna getirilir?
A) Yani yadırganacak bir şey yok
B) Zamanla farklılıklar da ortaya çıkıyor
C) Ne yazık ki bu alışkanlık kolayca kazanılmıyor
D) Tepki göstermenin o büyük önemini ortaya koyuyorlar
E) Böylece bir güçlenme ve ilerleme içgüdüsü oluşuyor
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
- Hayatımızı belirleyen en önemli şey hız. Her şey o kadar büyük bir süratle değişiyor ki buna ayak uydurmak için aynı şekilde hareket etmek durumundayız. Tek tek insanlar da onların oluşturduğu toplumlar da bu hızın peşine takılmış gidiyor. Dolayısıyla zaman değerli, beş dakikada her şey allak bullak olabiliyor. Zygmunt Bauman ve David Lyon, bu hızlı değişime "akışkanlık" adını vermiş. Hızlı değişen o toplumların akışkanlığı, kesinlikleri ve sınırları ortadan kaldırırken hem bireyler hem de toplumların tüm hareketleri gözetleniyor ve gözetim de akışkan hâle geliyor. Üstelik böylesine bir izlenişin herkes farkında ve buna alışmış durumda. Aşağıdakilerden hangisi parçanın sonuna getirilir? A) Yani yadırganacak bir şey yok B) Zamanla farklılıklar da ortaya çıkıyor C) Ne yazık ki bu alışkanlık kolayca kazanılmıyor D) Tepki göstermenin o büyük önemini ortaya koyuyorlar E) Böylece bir güçlenme ve ilerleme içgüdüsü oluşuyor
6
19 ve 20. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Tiyatrodan yavaş yavaş gitti, yıldız dediğimiz isimler.
Hâliyle de artık eskisi gibi yıldız kalmadı. Geride kalan
birkaç kişiyiz: Suna Keskin, ben, Füsun Erbulak... Bi-
zim dönemimizin tiyatro şöhretleri çok önemliydi. Bizim
zamanımızda bu kadar çok televizyon kanalı da yoktu.
Şimdi öyle mi, bir sürü kanal var. Artık bir dizide oy-
nadın mı şöhret oluyorsun, hemen bir tiyatrodan teklif
alıyorsun. Bir sezon oynamak yetiyor bir daha da tiyat-
roya devam etmiyor bu genç oyuncular. Çünkü dizide
oynayınca o kadar çok para kazanıyorlar ki dizi teklifle-
rini hemen kabul ediyorlar. Bu konuda gençleri de anla-
mak, onlara da hak vermek gerekiyor.
19. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Devrik cümleye yer verilmiştir.
CSözde soru cümlesine yer verilmiştir.
D) Betimlemeden yararlanılmıştır.
E) Öznel ifadelere yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6 19 ve 20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tiyatrodan yavaş yavaş gitti, yıldız dediğimiz isimler. Hâliyle de artık eskisi gibi yıldız kalmadı. Geride kalan birkaç kişiyiz: Suna Keskin, ben, Füsun Erbulak... Bi- zim dönemimizin tiyatro şöhretleri çok önemliydi. Bizim zamanımızda bu kadar çok televizyon kanalı da yoktu. Şimdi öyle mi, bir sürü kanal var. Artık bir dizide oy- nadın mı şöhret oluyorsun, hemen bir tiyatrodan teklif alıyorsun. Bir sezon oynamak yetiyor bir daha da tiyat- roya devam etmiyor bu genç oyuncular. Çünkü dizide oynayınca o kadar çok para kazanıyorlar ki dizi teklifle- rini hemen kabul ediyorlar. Bu konuda gençleri de anla- mak, onlara da hak vermek gerekiyor. 19. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Devrik cümleye yer verilmiştir. CSözde soru cümlesine yer verilmiştir. D) Betimlemeden yararlanılmıştır. E) Öznel ifadelere yer verilmiştir.
e-16
7. Kimin kimde ne kadar hatırı var bilinmez ama gerçek
olan bu topraklarda yüzlerce yıldan beri bir kahve küt-
türünün var olduğu. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'ne
ait yazıtlar ve bulunan zarif fincanlar da bunun ispati.
Kahveyle tanışıklık çok daha eski olsa da İstanbul'da
kahvehanelerin açılması 1550'li yıllara dayanır. Bu
mekânlarda içilen şey kahve olunca sohbet koyulaşır,
derinleşir, konu memleket meselelerine geldiğindeyse
durum ciddileşir. Bu derin sohbetlerden rahatsız olan
Padişah III. Murat çareyi kahve içmeyi yasaklayıp kah-
vehaneleri kapatmakta bulur. Hesap etmediği şey kah-
veyi bir kez içenin bir daha vazgeçemeyeceği gerçeği-
dir. Hele ki bu, dönemin mangallarında köze gömülerek
pişirilen Türk kahvesiyse... Sonraki yıllarda III. Murat'ın
yasaklarını, kendisinin görmeye ömrünün yetmediği to-
runları bile delmiştir.
Bu parçada anlatılanlarla ilgili aşağıdakilerden han
gisi söylenemez?
A) Osmanlı Devleti'nde uzun yıllar devam eden bir
kahve kültürü bulunmaktadır.
B) Kahvehanelerin İstanbul'da faaliyete başlaması on
altıncı yüzyılın ortalarında olmuştur.
C) Kahvehanelerde ülke meseleleri tartışıldığı için
III. Murat buraları kapatmıştır.
(D) Osmanlı'dan kalma yazıtlar ve kahve fincanları,
kahve kültürünün Osmanlı'da ne kadar geliştiğinin
kanıtıdır. buludupun kanih ?
E) Osmanlı Devleti'nde kahve yasağı, III. Murat'ın to-
runları tarafından kaldırılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
e-16 7. Kimin kimde ne kadar hatırı var bilinmez ama gerçek olan bu topraklarda yüzlerce yıldan beri bir kahve küt- türünün var olduğu. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'ne ait yazıtlar ve bulunan zarif fincanlar da bunun ispati. Kahveyle tanışıklık çok daha eski olsa da İstanbul'da kahvehanelerin açılması 1550'li yıllara dayanır. Bu mekânlarda içilen şey kahve olunca sohbet koyulaşır, derinleşir, konu memleket meselelerine geldiğindeyse durum ciddileşir. Bu derin sohbetlerden rahatsız olan Padişah III. Murat çareyi kahve içmeyi yasaklayıp kah- vehaneleri kapatmakta bulur. Hesap etmediği şey kah- veyi bir kez içenin bir daha vazgeçemeyeceği gerçeği- dir. Hele ki bu, dönemin mangallarında köze gömülerek pişirilen Türk kahvesiyse... Sonraki yıllarda III. Murat'ın yasaklarını, kendisinin görmeye ömrünün yetmediği to- runları bile delmiştir. Bu parçada anlatılanlarla ilgili aşağıdakilerden han gisi söylenemez? A) Osmanlı Devleti'nde uzun yıllar devam eden bir kahve kültürü bulunmaktadır. B) Kahvehanelerin İstanbul'da faaliyete başlaması on altıncı yüzyılın ortalarında olmuştur. C) Kahvehanelerde ülke meseleleri tartışıldığı için III. Murat buraları kapatmıştır. (D) Osmanlı'dan kalma yazıtlar ve kahve fincanları, kahve kültürünün Osmanlı'da ne kadar geliştiğinin kanıtıdır. buludupun kanih ? E) Osmanlı Devleti'nde kahve yasağı, III. Murat'ın to- runları tarafından kaldırılmıştır.
21. Tüm dünyada 6000'den fazla dil konuşuluyor. Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumunun (UNESCO)
eldeki verilere göre 2010 yılında hazırladığı "Tehlikede
Olan Dünya Dilleri Atlası" adlı çalışması yeryüzünde
konuşulan dillerin %43'ünü yok olma tehlikesi altında
gösteriyor. Bir dil, onu konuşan ya da çocuklarına öğreten
kimse kalmadığında tükenmiş sayılıyor. Dillerin tükenme
nedenlerinden en önemlisi İngilizce, İspanyolca ve Çince
gibi çok sayıda kişi tarafından konuşulan uluslararası dil-
lerin yaygınlaşmasıdır. Bir dil yok olduğunda o dille birlikte
insanlığın ortak kültürünün bir parçası da yok oluyor.
Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
C) Çeşitli saptamalar yapılmıştır.
Anlatılanlar okuyucunun zihninde canlandırılmıştır.
Örneklerle anlatım güçlendirilmiştir.
23.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Tüm dünyada 6000'den fazla dil konuşuluyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumunun (UNESCO) eldeki verilere göre 2010 yılında hazırladığı "Tehlikede Olan Dünya Dilleri Atlası" adlı çalışması yeryüzünde konuşulan dillerin %43'ünü yok olma tehlikesi altında gösteriyor. Bir dil, onu konuşan ya da çocuklarına öğreten kimse kalmadığında tükenmiş sayılıyor. Dillerin tükenme nedenlerinden en önemlisi İngilizce, İspanyolca ve Çince gibi çok sayıda kişi tarafından konuşulan uluslararası dil- lerin yaygınlaşmasıdır. Bir dil yok olduğunda o dille birlikte insanlığın ortak kültürünün bir parçası da yok oluyor. Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A Sayısal verilerden yararlanılmıştır. B) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. C) Çeşitli saptamalar yapılmıştır. Anlatılanlar okuyucunun zihninde canlandırılmıştır. Örneklerle anlatım güçlendirilmiştir. 23.
TYT/Türkçe
1.
TÜRKÇE TESTİ
1. Bu testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
Çoğu insan inadına (büyük bir ısrarla) kendi mizacına uygun
I
olmayan birileriyle arkadaşlık etme yönelimine girer, bir zaman
sonra yanıldığını (yanlış bir kanıya sahip olduğunu) fark eder.
||
Sorun değil çünkü birçok yanlış denendikten sonra (yaşana-
|||
rak) fark edilir. Sen de kendine en uygun fırsatı bir gün mutla-
ka yakalayacağından (arayarak bulacağından) emin ol, sadece
IV
mutlu olabileceğin arkadaşlık ilişkilerini kurarken yeteri kadar
V
(yoğun çalışarak) sabretmesini bilmelisin.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı,
ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir?
3.
(1) Vücutta önemli rolü olan melatonin horr
vi vücudun biyolojik saatinin ayarlanmasıd
yeterli salgılanmaması durumunda yorgunl
huzursuzluk, zihinsel problemler, zaman a
tahsızlık, hazımsızlık, yaygın vücut ağrıla
sayıda rahatsızlık görülüyor (1) Bu şikâ
la yapılan uzun yolculuklardan sonra ort
uçakla kısa sürede çok büyük mesafele
saat farkı, melatonin hormonunun sal
ediyor. Bu yüzden uzmanlar, bu he
için yolculuk öncesinde melatonin içe
ni öneriyor. (VI) Bilinçsiz ilaç kullanma
leri pek çok hastalığa davetiye çıkar
Bu parçada numaralanmış cümlel
akışını bozmaktadır?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe 1. TÜRKÇE TESTİ 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. Çoğu insan inadına (büyük bir ısrarla) kendi mizacına uygun I olmayan birileriyle arkadaşlık etme yönelimine girer, bir zaman sonra yanıldığını (yanlış bir kanıya sahip olduğunu) fark eder. || Sorun değil çünkü birçok yanlış denendikten sonra (yaşana- ||| rak) fark edilir. Sen de kendine en uygun fırsatı bir gün mutla- ka yakalayacağından (arayarak bulacağından) emin ol, sadece IV mutlu olabileceğin arkadaşlık ilişkilerini kurarken yeteri kadar V (yoğun çalışarak) sabretmesini bilmelisin. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir? 3. (1) Vücutta önemli rolü olan melatonin horr vi vücudun biyolojik saatinin ayarlanmasıd yeterli salgılanmaması durumunda yorgunl huzursuzluk, zihinsel problemler, zaman a tahsızlık, hazımsızlık, yaygın vücut ağrıla sayıda rahatsızlık görülüyor (1) Bu şikâ la yapılan uzun yolculuklardan sonra ort uçakla kısa sürede çok büyük mesafele saat farkı, melatonin hormonunun sal ediyor. Bu yüzden uzmanlar, bu he için yolculuk öncesinde melatonin içe ni öneriyor. (VI) Bilinçsiz ilaç kullanma leri pek çok hastalığa davetiye çıkar Bu parçada numaralanmış cümlel akışını bozmaktadır?
MR TESTI 2
5.
Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu kapıların
hangisinden girilirse ona göre farklı yorumlar yapılır.
Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu Cami
tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz
muhtemelen şehre yabancısınız, turistik bir merakla
girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı
tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var
demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki
kapıdan girenlerdenseniz sizin almakla, vermekle,
gezmekle işiniz yok. Öğrencisiniz veya öğrenciliğinizin
hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden
değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok
şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş
gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek
kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mi
olur? O, zaten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın
meydanına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur.
nos
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
ANLATIM BİÇİMLERİ VE DÜŞÜNC
Punthu
A) Birinci kişili anlatım söz konusudur.
B Sözde soru cümlesine yer verilmiştir.
C Konuşma havası içinde oluşturulmuştur.
D) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
E) Betimleyici ögeler kullanılmıştır.
ev tex
sant toy
YGS-2014 ÖSYM
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
MR TESTI 2 5. Bursa'daki Koza Han'ın dört girişi vardır ve bu kapıların hangisinden girilirse ona göre farklı yorumlar yapılır. Çünkü hana girdiğiniz kapı sizi ele verir. Ulu Cami tarafındaki alçak gönüllü kapıdan girdiyseniz muhtemelen şehre yabancısınız, turistik bir merakla girmişsiniz ve oturmaya niyetiniz yoktur. Kapalıçarşı tarafından girdiyseniz soluklanmaya ihtiyacınız var demektir. Eğer Orhan Bey Camisi'nin aralığındaki kapıdan girenlerdenseniz sizin almakla, vermekle, gezmekle işiniz yok. Öğrencisiniz veya öğrenciliğinizin hatıraları çok taze. Ama yok, ben bunların hiçbirinden değil, dördüncü kapıdan girdim derseniz bu çok şaşırtıcı. Çünkü bu kapı, usta gözlerden gizlenmiş gibidir. Bu şehrin gizli kapılarını ve yollarını bilecek kadar şehirle içli dışlı olmuş birinin rehbere ihtiyacı mi olur? O, zaten kendine ördüğü koza ile Koza Han'ın meydanına sığmayacak kadar büyük bir şehir olmuştur. nos Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? ANLATIM BİÇİMLERİ VE DÜŞÜNC Punthu A) Birinci kişili anlatım söz konusudur. B Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. C Konuşma havası içinde oluşturulmuştur. D) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. E) Betimleyici ögeler kullanılmıştır. ev tex sant toy YGS-2014 ÖSYM
21. Poğaça, bir tür çörektir. İtalyancada "külde pişmiş
küçük hamur işi" anlamına gelen focaccia kelime-
sinden Türkçeye geçmiştir. Sultan III. Murat döne-
minden poğaçanın önemli konuklar için hazırlandığı,
sofralarda yer aldığı ve bohça olarak adlandırıldığı
bilinmektedir.
DENEME - 2
bisbe Türkiye dışında hiçbir ülkede üretilmeyen simit; su-
sam, un, maya ve pekmezden oluşur. Simidin ren-
gindeki ve lezzetindeki farkın şehirden şehire de-
ğişmesi ise "pekmezleme" denilen aşamanın farklı
uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Pekmezle-
me, halka hâline getirilip bağlanmış olan simitlerin
kaynar pekmezli su içinde bir müddet ön pişirmeye
tabi tutulmasıdır.
Aşamalı bir durumdan söz etme
II. Nesnel ifadelere yer verme
(III) Açıklayıcı anlatımdan faydalanma
Tanımlamadan yararlanma
Öyküleyici anlatımdan faydalanma
Bu iki parçada görülen ortak anlatım özellikleri aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
AI-II-III-IV
B) I-III-IV
6) II-IV-V
DII-III-IV-V
E) II-III-IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
21. Poğaça, bir tür çörektir. İtalyancada "külde pişmiş küçük hamur işi" anlamına gelen focaccia kelime- sinden Türkçeye geçmiştir. Sultan III. Murat döne- minden poğaçanın önemli konuklar için hazırlandığı, sofralarda yer aldığı ve bohça olarak adlandırıldığı bilinmektedir. DENEME - 2 bisbe Türkiye dışında hiçbir ülkede üretilmeyen simit; su- sam, un, maya ve pekmezden oluşur. Simidin ren- gindeki ve lezzetindeki farkın şehirden şehire de- ğişmesi ise "pekmezleme" denilen aşamanın farklı uygulanmasından kaynaklanmaktadır. Pekmezle- me, halka hâline getirilip bağlanmış olan simitlerin kaynar pekmezli su içinde bir müddet ön pişirmeye tabi tutulmasıdır. Aşamalı bir durumdan söz etme II. Nesnel ifadelere yer verme (III) Açıklayıcı anlatımdan faydalanma Tanımlamadan yararlanma Öyküleyici anlatımdan faydalanma Bu iki parçada görülen ortak anlatım özellikleri aşa- ğıdakilerden hangisidir? AI-II-III-IV B) I-III-IV 6) II-IV-V DII-III-IV-V E) II-III-IV
karekök
ekleme- 40 Pek çok gök cismini çıplak gözle göremeyiz ama bir teleskop
aracılığıyla bu cisimleri gözlemleyebiliriz ancak bu, cisimlerin
teleskopla var olduğu anlamına gelmez.
hangi-
Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisi kesinlikle
çıkarılamaz?
A) Bazı gök cisimleri çıplak gözle görülebilir.
Çıplak gözle görülmeyen gök cisimleri teleskopla görülür.
C) Bazı gök cisimleri çıplak gözle görülmese de varlığından
şüphe edilmez.
D) Çıplak gözle görülmeyen gök cisimlerini görmek için te-
leskop kullanılır.
E) Çıplak gözle görülebilen ya da görülemeyen gök cisimleri
vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
karekök ekleme- 40 Pek çok gök cismini çıplak gözle göremeyiz ama bir teleskop aracılığıyla bu cisimleri gözlemleyebiliriz ancak bu, cisimlerin teleskopla var olduğu anlamına gelmez. hangi- Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisi kesinlikle çıkarılamaz? A) Bazı gök cisimleri çıplak gözle görülebilir. Çıplak gözle görülmeyen gök cisimleri teleskopla görülür. C) Bazı gök cisimleri çıplak gözle görülmese de varlığından şüphe edilmez. D) Çıplak gözle görülmeyen gök cisimlerini görmek için te- leskop kullanılır. E) Çıplak gözle görülebilen ya da görülemeyen gök cisimleri vardır.
1. Öyküseverlerin yüreğinde iz bırakan Dünyanın Ortasında yazarın
ilk öykü kitabı. Yazar, yaşanmış olaylardan yola çıkarak 1940'lı
yılların Erzurum'undaki yaşamı, bireylerin yaşantıları ve iç dünya-
ları üzerinden incelikle işlemiş. Öyküleri okudukça kentin önem-
li mekânlarında soluk alan insanların seslerini duyar gibi oluyor,
hayatın o sessiz akışını sayfalarda içten içe hissediyoruz. Öykü-
lerde ağırlıklı olarak 1940'lı yıllar anlatılsa da daha eski dönemle-
re de ustalıklı geçişler yapılıyor. Araştırma konusundaki disiplini-
ni, yazdığı metinlerin kurgusal mimarisiyle bütünleştiren yazarın
bu sağlam yapılı öykülerinde akıcı, duru ve şiirsel dili ön plana çı-
kıyor. Yazar, insanı ve onun içinde yaşadığı çevreyi etkili betimle-
melerle dikkat çekici bir biçimde anlatıyor. Yapıttaki öyküler tek bir
kątmandan oluşmuyor. Anlatılan olayların arka planinda mutlaka o
dönem yaşanan bir kırılma ya da toplumsal bir olay yer alıyor.
Bu parçadan sözü edilen yazar ve öyküleriyle ilgili olarak aşa- TLA
ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A insana ve çevreye dair ayrıntıları yetkin bir anlatımla ele aldığı
B) Yan bir dili olduğu du.
Anlattıklarının gerçek yaşama dayandığı
aniz
ma
ap
Ele aldığı olayların gerisinde yaşanan dönemle ilgili önemli ki-
mi durumlara dikkat çektiği
la
Olayların anlatımında kurgusal bir bütünlüğün olmadığı
yaş kodlanmasının sorumlulugu size aittir.
ar
4 Gwak Dent
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Öyküseverlerin yüreğinde iz bırakan Dünyanın Ortasında yazarın ilk öykü kitabı. Yazar, yaşanmış olaylardan yola çıkarak 1940'lı yılların Erzurum'undaki yaşamı, bireylerin yaşantıları ve iç dünya- ları üzerinden incelikle işlemiş. Öyküleri okudukça kentin önem- li mekânlarında soluk alan insanların seslerini duyar gibi oluyor, hayatın o sessiz akışını sayfalarda içten içe hissediyoruz. Öykü- lerde ağırlıklı olarak 1940'lı yıllar anlatılsa da daha eski dönemle- re de ustalıklı geçişler yapılıyor. Araştırma konusundaki disiplini- ni, yazdığı metinlerin kurgusal mimarisiyle bütünleştiren yazarın bu sağlam yapılı öykülerinde akıcı, duru ve şiirsel dili ön plana çı- kıyor. Yazar, insanı ve onun içinde yaşadığı çevreyi etkili betimle- melerle dikkat çekici bir biçimde anlatıyor. Yapıttaki öyküler tek bir kątmandan oluşmuyor. Anlatılan olayların arka planinda mutlaka o dönem yaşanan bir kırılma ya da toplumsal bir olay yer alıyor. Bu parçadan sözü edilen yazar ve öyküleriyle ilgili olarak aşa- TLA ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A insana ve çevreye dair ayrıntıları yetkin bir anlatımla ele aldığı B) Yan bir dili olduğu du. Anlattıklarının gerçek yaşama dayandığı aniz ma ap Ele aldığı olayların gerisinde yaşanan dönemle ilgili önemli ki- mi durumlara dikkat çektiği la Olayların anlatımında kurgusal bir bütünlüğün olmadığı yaş kodlanmasının sorumlulugu size aittir. ar 4 Gwak Dent
Çok geçmeden gün doğusunu baştan başa kaplayan
yaşam ormanı göründü. Üç köşeli yaşam ağaçları göğe
doğru yükselmiş, yavru fidanları bağrına basar gibi
kucaklamıştı. Kar düzlüğünü yalayarak esen rüzgâr,
ağaçlara çarptıkça sanki içindeki sesi dilleyip ezgisel
bir uğultuya dönüşüyordu: "Kollarım sana uzanıyor /
Korkma içime gir ingök / Duyumsa sana neler verdiğimi
/ Yeşilimi, çiçeğimi, soluğumu / Bir de gizli yolumu."
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A Benzetme
C) Karşılaştırma
E) Kişileştirme
tegralp
BAbnt yapma
B) Görsel ögeler
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Çok geçmeden gün doğusunu baştan başa kaplayan yaşam ormanı göründü. Üç köşeli yaşam ağaçları göğe doğru yükselmiş, yavru fidanları bağrına basar gibi kucaklamıştı. Kar düzlüğünü yalayarak esen rüzgâr, ağaçlara çarptıkça sanki içindeki sesi dilleyip ezgisel bir uğultuya dönüşüyordu: "Kollarım sana uzanıyor / Korkma içime gir ingök / Duyumsa sana neler verdiğimi / Yeşilimi, çiçeğimi, soluğumu / Bir de gizli yolumu." Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Benzetme C) Karşılaştırma E) Kişileştirme tegralp BAbnt yapma B) Görsel ögeler
Yaşı kırkı geçti. Geçti ya, on beş yıldan fazla bir zamandan
beri adı "genç hikâyeci" diye anılır. Bizim de hâlâ genç şair
diye anıldığımız gibi. Geçelim... Bu yazımda neyi
anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi? Buna pek lüzum
yok sanıyorum. Onu, Yaprak okuyucularının hepsi tanır. Bu
yazım, olsa olsa onun yeni çıkmış bir kitabından haber
vermeye yarayacak. "Eh! İşte söyledin söyleyeceğini; bir
de kitabın adını ver, yeter!" diyeceksiniz. Bir bakıma
doğru... Bu kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de eski
hikâyelerindekinden çok farklı değil. Ama ne yapalım ki
âdet olmuş, bir kitaptan bahsederken birkaç da söz
söylemek gerekir. Yalnız bu iş, Sait Faik'ten bahsedildiği
zaman tehlikeli olabilir. Güçtür çünkü Sait hakkında
konuşmak, hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde
yazmış ya, "Hikâyelerimi beğenmezler, üzülürüm;
beğenirler, kızarım." diye. Öyledir gerçekten.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
Sohbet havasında yazılmıştır.
Alıntı yapılmıştır.
), İkilemeye yer verilmiştir.
Benzetmeden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Yaşı kırkı geçti. Geçti ya, on beş yıldan fazla bir zamandan beri adı "genç hikâyeci" diye anılır. Bizim de hâlâ genç şair diye anıldığımız gibi. Geçelim... Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi? Buna pek lüzum yok sanıyorum. Onu, Yaprak okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak. "Eh! İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver, yeter!" diyeceksiniz. Bir bakıma doğru... Bu kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de eski hikâyelerindekinden çok farklı değil. Ama ne yapalım ki âdet olmuş, bir kitaptan bahsederken birkaç da söz söylemek gerekir. Yalnız bu iş, Sait Faik'ten bahsedildiği zaman tehlikeli olabilir. Güçtür çünkü Sait hakkında konuşmak, hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde yazmış ya, "Hikâyelerimi beğenmezler, üzülürüm; beğenirler, kızarım." diye. Öyledir gerçekten. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. Sohbet havasında yazılmıştır. Alıntı yapılmıştır. ), İkilemeye yer verilmiştir. Benzetmeden yararlanılmıştır.
Koyunlar, tuzu yalayıp yuttu. Kınalı koyun düştü öne. Ko-
yunlar dizildi onun ardına sıra sıra. Ceyhan Irmağı'na dal-
dilar hep beraber. Çoban, çaldı kavalını. Yalvardı koyunla-
ra. İçmeden geçin karşıya, dedi kavalın diliyle. Uydu bütün
koyunlar, bu çağrıya. Vefalıydılar. Kınalı geçti geçecek
derken korkulan oldu: Mor koyun eğildi, içti suyu. Sevdalar
yarım kaldı. "Taş olun!" dedi çoban. İlençlendi: "Taş olun!"
Taş oldu bütün koyunlar. Sıra sıra dizilmiş suya doğru yü-
rüyen koyunların hepsi taş oldu. "Koyuntaş" dediler buraya
bu yüzden. Aklı karalı, kınalı morlu koyun biçimli taşların
hikâyesi budur işte.
Bu parçaya hâkim olan anlatım aşağıdakilerden hangi-
sidir?
AY Açıklayıcı
BY Tartışmacı
C)) Gerçeğin benzerini kurgulayan öyküleme
D) Fantastik
Betimleyici
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Koyunlar, tuzu yalayıp yuttu. Kınalı koyun düştü öne. Ko- yunlar dizildi onun ardına sıra sıra. Ceyhan Irmağı'na dal- dilar hep beraber. Çoban, çaldı kavalını. Yalvardı koyunla- ra. İçmeden geçin karşıya, dedi kavalın diliyle. Uydu bütün koyunlar, bu çağrıya. Vefalıydılar. Kınalı geçti geçecek derken korkulan oldu: Mor koyun eğildi, içti suyu. Sevdalar yarım kaldı. "Taş olun!" dedi çoban. İlençlendi: "Taş olun!" Taş oldu bütün koyunlar. Sıra sıra dizilmiş suya doğru yü- rüyen koyunların hepsi taş oldu. "Koyuntaş" dediler buraya bu yüzden. Aklı karalı, kınalı morlu koyun biçimli taşların hikâyesi budur işte. Bu parçaya hâkim olan anlatım aşağıdakilerden hangi- sidir? AY Açıklayıcı BY Tartışmacı C)) Gerçeğin benzerini kurgulayan öyküleme D) Fantastik Betimleyici
D
2.
Sartre, "Bir insan her zaman bir hikâye anlatıcısıdır; kendi
hikâyeleriyle ve başkalarının hikâyeleriyle çevrili yaşar; başına
gelen her şeyi onlar aracılığıyla görür ve hayatını anlatıyormuş
gibi yaşamaya çalışır." der. Bu söze kelimesi kelimesine katılı-
yorum. Her birimiz ete kemiğe bürünmüş hikâyeleriz. Kimimizin
hikâyesi bir başkasınınkine temas etse de -ya da bazı açılardan
bir diğerini andırsa da- hiçbiri birbirinin aynı değil. Hiç farkında
olmadan, tek satır dahi olsa bir başkasının hikâyesinde yer
almak, en basitinden saati sormakla bile mümkün. Kim bilir
belki de önemsiz bir sohbetin içinde "Tam içeri giriyordum ki
biri bana saati sordu." diye eser miktarda bulunacağız. Bir de
bütün bunların dışında, kıyısından köşesinden geçmediğimiz
veya geçemediğimiz, dolayısıyla dâhil olmadığımız hayatlar
var; tabii onlara da koca bir "diğerleri" parantezi içinde alaka-
lear sizca dâhil oluyor olabiliriz, bunu asla bilemeyiz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde
verilenlerden yararlanılmıştır?
A) Tanık gösterme - karşılaştırma - betimleme
B) Örnekleme - tanımlama - öyküleme
e Karşılaştırma - ilişki kurma - benzetme
D) Örnekleme - tanık gösterme - karşılaştırma
Tanık gösterme - tanımlama - öyküleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
D 2. Sartre, "Bir insan her zaman bir hikâye anlatıcısıdır; kendi hikâyeleriyle ve başkalarının hikâyeleriyle çevrili yaşar; başına gelen her şeyi onlar aracılığıyla görür ve hayatını anlatıyormuş gibi yaşamaya çalışır." der. Bu söze kelimesi kelimesine katılı- yorum. Her birimiz ete kemiğe bürünmüş hikâyeleriz. Kimimizin hikâyesi bir başkasınınkine temas etse de -ya da bazı açılardan bir diğerini andırsa da- hiçbiri birbirinin aynı değil. Hiç farkında olmadan, tek satır dahi olsa bir başkasının hikâyesinde yer almak, en basitinden saati sormakla bile mümkün. Kim bilir belki de önemsiz bir sohbetin içinde "Tam içeri giriyordum ki biri bana saati sordu." diye eser miktarda bulunacağız. Bir de bütün bunların dışında, kıyısından köşesinden geçmediğimiz veya geçemediğimiz, dolayısıyla dâhil olmadığımız hayatlar var; tabii onlara da koca bir "diğerleri" parantezi içinde alaka- lear sizca dâhil oluyor olabiliriz, bunu asla bilemeyiz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? A) Tanık gösterme - karşılaştırma - betimleme B) Örnekleme - tanımlama - öyküleme e Karşılaştırma - ilişki kurma - benzetme D) Örnekleme - tanık gösterme - karşılaştırma Tanık gösterme - tanımlama - öyküleme