Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

10
40. Handan Acar Yıldız daha çok çağrışımlarla ilerleyen,
felsefi göndermelerle yüklü bir öykü anlayışı sergi-
ler. Sıkı örgülü, düşünce yüklü öykülerinde iç mo-
nolog, bilinç akışı, geriye dönüş, sembolik yaklaşım,
soyutlama gibi anlatı yöntemlerini kullanır. Öyküler-
de incinmiş, kıstırılmış hayatların peşine düşülürken
dostsuz, kimsesiz, dayanaksız bu insanların toplu-
ma, çevreye ilişkin eleştirileri öne çıkar. Yaygın bir
karakter çeşitliliği vardır ve hayatın bir şekilde ada-
letsizliğine uğramış çocuk, anne, baba her kesim
gündeme gelir. Tüm öykülerde kırık, lirik dil baskın-
dir. En sarsici dramatik insani durumlarda bile yalın,
sakin, serinkanlı anlatım korunur.
Bu parçada söz edilen yazarla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
AÖzgün bir öykü anlayışı geliştirmiştir.
By Toplumda yaşananlara yargılayıcı bir gözle bak-
mıştır.
Tek tip karakter anlayışından uzaktır.
Duygusal ve yalın bir söyleyişi vardır.
E) Öykülerde çağrışım gücünden yararlanmıştır.
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10 40. Handan Acar Yıldız daha çok çağrışımlarla ilerleyen, felsefi göndermelerle yüklü bir öykü anlayışı sergi- ler. Sıkı örgülü, düşünce yüklü öykülerinde iç mo- nolog, bilinç akışı, geriye dönüş, sembolik yaklaşım, soyutlama gibi anlatı yöntemlerini kullanır. Öyküler- de incinmiş, kıstırılmış hayatların peşine düşülürken dostsuz, kimsesiz, dayanaksız bu insanların toplu- ma, çevreye ilişkin eleştirileri öne çıkar. Yaygın bir karakter çeşitliliği vardır ve hayatın bir şekilde ada- letsizliğine uğramış çocuk, anne, baba her kesim gündeme gelir. Tüm öykülerde kırık, lirik dil baskın- dir. En sarsici dramatik insani durumlarda bile yalın, sakin, serinkanlı anlatım korunur. Bu parçada söz edilen yazarla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz? AÖzgün bir öykü anlayışı geliştirmiştir. By Toplumda yaşananlara yargılayıcı bir gözle bak- mıştır. Tek tip karakter anlayışından uzaktır. Duygusal ve yalın bir söyleyişi vardır. E) Öykülerde çağrışım gücünden yararlanmıştır. TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.
39. Leylakların bakımı çok kolaydır. Hemen her tip top-
rakta nemli olmak şartı ile yetiştirilebilir. Bahçeniz-
de bol güneş alan yerlere çiçeklerin ve bodur ağaç-
ların hemen arkasına dikebileceğiniz gibi leylakları,
yan yana dikerek eflatun görünümlü bir çit de yapa-
bilirsiniz. Leylağın budaması çiçekler geçtikten son-
ra, çiçek altındaki birinci yaprak bitiminden kesile-
rek yapılır. Böylece bir dahaki sefere daha çok çi-
çek açmasını sağlamış olursunuz. Eğer bol çiçek-
lenmesini istiyorsanız ince dallarını budamamalısı-
nız. Yoksa ilkbaharda görmeyi umduğunuz mor çi-
çekleri bir sene daha beklemek zorunda kalırsınız.
Bunu dikkate alın ve leylağın ince sürgünlerini bu-
darken fazla cömert davranmayın.
Bu parçadan leylakların bakımıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Nemli olan her toprakta yetiştirilebilir.
B) Çiçeklenme zamanı gelmeden budanması ge-
rekir.
İnce dallar, bol çiçeklenme sağlayacağı için bu-
danmamalıdır.
D Bahçenin çokça ışık alan yerlerine dikilmelidir.
Dikiminde birden fazla alternatif söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
39. Leylakların bakımı çok kolaydır. Hemen her tip top- rakta nemli olmak şartı ile yetiştirilebilir. Bahçeniz- de bol güneş alan yerlere çiçeklerin ve bodur ağaç- ların hemen arkasına dikebileceğiniz gibi leylakları, yan yana dikerek eflatun görünümlü bir çit de yapa- bilirsiniz. Leylağın budaması çiçekler geçtikten son- ra, çiçek altındaki birinci yaprak bitiminden kesile- rek yapılır. Böylece bir dahaki sefere daha çok çi- çek açmasını sağlamış olursunuz. Eğer bol çiçek- lenmesini istiyorsanız ince dallarını budamamalısı- nız. Yoksa ilkbaharda görmeyi umduğunuz mor çi- çekleri bir sene daha beklemek zorunda kalırsınız. Bunu dikkate alın ve leylağın ince sürgünlerini bu- darken fazla cömert davranmayın. Bu parçadan leylakların bakımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Nemli olan her toprakta yetiştirilebilir. B) Çiçeklenme zamanı gelmeden budanması ge- rekir. İnce dallar, bol çiçeklenme sağlayacağı için bu- danmamalıdır. D Bahçenin çokça ışık alan yerlerine dikilmelidir. Dikiminde birden fazla alternatif söz konusudur.
te-
re-
ini
51-
n-
7-
|
9
Buyük bir okur kitlesi tarafından okunması
36. Feminizm kavramı, kadın ile erkek arasındaki eşit
hakların mücadelesi anlamına gelen öğretidir. Fran-
sızca kökenli bir sözcüktür. Topluma, "Feminizm ne-
dir?" diye sorduğunuzda aslında çoğu insanın fe-
minizmin ne anlama geldiğini bilmediğini ve femi-
nizm hakkında yanlış bilgiye sahip olduğunu göz-
lemleyebilirsiniz.
Bu parçada feminizm ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisine ulaşılamaz?
Düşünceyle ilgili olduğuna
B) Soyutluk ifade ettiğine
Zamanla fark anlamlar kazandığına
D) Hakkında yanlış bilgiler bulunduğuna
Insani durumlarla ilgili olduğuna
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
te- re- ini 51- n- 7- | 9 Buyük bir okur kitlesi tarafından okunması 36. Feminizm kavramı, kadın ile erkek arasındaki eşit hakların mücadelesi anlamına gelen öğretidir. Fran- sızca kökenli bir sözcüktür. Topluma, "Feminizm ne- dir?" diye sorduğunuzda aslında çoğu insanın fe- minizmin ne anlama geldiğini bilmediğini ve femi- nizm hakkında yanlış bilgiye sahip olduğunu göz- lemleyebilirsiniz. Bu parçada feminizm ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılamaz? Düşünceyle ilgili olduğuna B) Soyutluk ifade ettiğine Zamanla fark anlamlar kazandığına D) Hakkında yanlış bilgiler bulunduğuna Insani durumlarla ilgili olduğuna Diğer sayfaya geçiniz.
A) Yalnız II
D) II ve III
B) Yalnız III
E) III ve IV
C) I ve II
35. Büyük romana giden yolun üzerinde olan bir kitap
bu. İç dünyaya ait tahlillere, yerli renk ve çizgilerimi-
ze yer vermektedir. Bu bakımdan üzerinde durulma-
ya değer çaptadır.
Bu parçada söz edilen eseri değerli kılan özellik
aşağıdakilerden hangisidir?
Tilidansiyoe ieloneri
AY Üslubu yönüyle özgün olması
BY Evrensel konulara değinmesi
Yerel değerler ve ruhsal betimlemeler içermesi
Konusunun çok ilgi çekici olması
Büyük bir okur kitlesi tarafından okunması
36. Feminizm kavramı, kadın ile erkek arasındaki eşit
hakların mücadelesi anlamına gelen öğretidir. Fran-
pluma "Feminizm ne-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A) Yalnız II D) II ve III B) Yalnız III E) III ve IV C) I ve II 35. Büyük romana giden yolun üzerinde olan bir kitap bu. İç dünyaya ait tahlillere, yerli renk ve çizgilerimi- ze yer vermektedir. Bu bakımdan üzerinde durulma- ya değer çaptadır. Bu parçada söz edilen eseri değerli kılan özellik aşağıdakilerden hangisidir? Tilidansiyoe ieloneri AY Üslubu yönüyle özgün olması BY Evrensel konulara değinmesi Yerel değerler ve ruhsal betimlemeler içermesi Konusunun çok ilgi çekici olması Büyük bir okur kitlesi tarafından okunması 36. Feminizm kavramı, kadın ile erkek arasındaki eşit hakların mücadelesi anlamına gelen öğretidir. Fran- pluma "Feminizm ne-
alinde
ür ve
ya-
bilgili,
andığı
olsun
azan-
eleş-
çok
Ime-
çok
kolay
liğine
erek-
mesi
E) Farklı görüşlerin aslında
terilmiştir.
8. Şehirler mevsimleri unutmuştur artık. Mevsimler değişir de
kimsenin haberi bile olmaz. Çünkü onlardan bir işaret, bir
haber yoktur şehirlerde. Şehrin kendine has akışı, yapıları,
kurumları, ciddiyeti, soğukluğu ve öldüren kalabalıkları ba
hara ve onun işaretlerine gelecek yer bırakmamıştır. Yalnız
bahara mı? Bütün mevsimlere... Mevsimlerin değiştiğini
takvimlerden izler şehirliler. Kış, ilkbahar, yaz, sonbahar...
Nelerle gelir bunlar, ortalığı nasıl değiştirir, dünyayı hangi
renklere boyar? Takvim sayfalarında "baharın ilk günü",
"kış başlangıcı" falan yazar. Siz de inanırsınız.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla
bilir?
A) Yorucu ve stresli bir hayat yaşayan şehir halkının olay
ve durumlara tepkisiz olduğu
B Şehirde yaşayan insanların tabiatın doğal güzellikleri-
ne karşı duyarsızlaştığı
C) Mevsimleri takvimlerden öğrenen insanların hayatla
barışık olmadıkları
Mevsimlerin şehirlerde değişikliğe uğradığı ve kırsal
kesimlerdeki gibi yaşanmadığı
E) Zamanın hızla akıp gittiği ve şehir insanının bunun
farkında olmadığı
2. Ten
lik
Kirs
faa
nif
de
ba
BL
do
Öz
B
y
A
F
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
alinde ür ve ya- bilgili, andığı olsun azan- eleş- çok Ime- çok kolay liğine erek- mesi E) Farklı görüşlerin aslında terilmiştir. 8. Şehirler mevsimleri unutmuştur artık. Mevsimler değişir de kimsenin haberi bile olmaz. Çünkü onlardan bir işaret, bir haber yoktur şehirlerde. Şehrin kendine has akışı, yapıları, kurumları, ciddiyeti, soğukluğu ve öldüren kalabalıkları ba hara ve onun işaretlerine gelecek yer bırakmamıştır. Yalnız bahara mı? Bütün mevsimlere... Mevsimlerin değiştiğini takvimlerden izler şehirliler. Kış, ilkbahar, yaz, sonbahar... Nelerle gelir bunlar, ortalığı nasıl değiştirir, dünyayı hangi renklere boyar? Takvim sayfalarında "baharın ilk günü", "kış başlangıcı" falan yazar. Siz de inanırsınız. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarıla bilir? A) Yorucu ve stresli bir hayat yaşayan şehir halkının olay ve durumlara tepkisiz olduğu B Şehirde yaşayan insanların tabiatın doğal güzellikleri- ne karşı duyarsızlaştığı C) Mevsimleri takvimlerden öğrenen insanların hayatla barışık olmadıkları Mevsimlerin şehirlerde değişikliğe uğradığı ve kırsal kesimlerdeki gibi yaşanmadığı E) Zamanın hızla akıp gittiği ve şehir insanının bunun farkında olmadığı 2. Ten lik Kirs faa nif de ba BL do Öz B y A F
di. Sultan
in kurulan Mekteb-i
10 "Paris Evrensel
matının Batılı anlam-
da Oduncu adlı ya-
zar John Berger'in
palı bakış açısı ge-
nu yazdı. Ressam,
i Bey ile Türkiye'de
yi-i Nefise Mekte-
argisini bu okulda
ecen bir kişi ola-
di. Yurt içinde ilk
Ahmet Paşa, yurt
Türk ressamdı.
ile ilgili olarak
Imemiştir?
aşadığına
nemine
hizmetlerine
den aldığına
nlara
ini, deneme
ında yer alan
ğu resminde
rünen Salâh
örsel yerleş-
bir yazınsal
iyi tanıma-
dlı kitap ile
T.
ir.
etlerini ta-
mıştır.
(1)
Cevap:
-Kütüphane binasından çıkıp 10 dakika dolmadan
tekrar girdiğiniz takdirde yer numaranız değişmeye-
cektir. Ancak 10 dakika dolduktan sonra sistem oto-
matik olarak yeni bir yer numarası vermektedir.
Soru:
Cevap:
- Kütüphanenin en üst katında bulunan tarama bil-
gisayarlarından ve internet sayfasındaki "Katalog
Tarama" bölümünden konuyu, yazarı, eser adını ve-
ya anahtar kelimeleri girerek tarama yaptığınızda
açılan sayfada "Yer Numarası" bulunmaktadır. Bu
numarayı kullanarak kitap istek veya rezervasyon
formunu oluşturmalısınız.
Bu soru-cevapta boş bırakılan yerlere aşağıda-
kilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A (1) Yer numaram hangi durumlarda değişir?
(II) Yer numarasına ulaştığım bir eserin hangi tü-
re ait olduğunu nasıl bileceğim?
B (1) Kütüphanede ne kadar süre kalma hakkımız
var?
(II) Kitaplardan açık raf sistemiyle yararlanmak
mümkün müdür?
c) (1) Aynı gün içinde birden çok kez yer numara-
si alabilir miyim?
(II) Yer numarasını nasıl alabilirim?
(D) (1) Kısa bir süre için dışarı çıkıp döndüğümüzde
aynı yere oturabilir miyiz?
(II) Aradığım kitabı / süreli yayını nasıl bulabili-
rim?
E) (1) Kütüphanede yer sıkıntısı olduğunda nasıl
aşılır?
(II) Kütüphanede her türlü yayına ulaşmam müm-
kün mün
layınız.
Okuyucu ya
yazarın yaş
min gölges
disi de "içt
madan R.
olan yazır
meli; çöz
malıdır. İn
gisi belir
yucu ya
anlatılıy
aramal
33.
1.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
di. Sultan in kurulan Mekteb-i 10 "Paris Evrensel matının Batılı anlam- da Oduncu adlı ya- zar John Berger'in palı bakış açısı ge- nu yazdı. Ressam, i Bey ile Türkiye'de yi-i Nefise Mekte- argisini bu okulda ecen bir kişi ola- di. Yurt içinde ilk Ahmet Paşa, yurt Türk ressamdı. ile ilgili olarak Imemiştir? aşadığına nemine hizmetlerine den aldığına nlara ini, deneme ında yer alan ğu resminde rünen Salâh örsel yerleş- bir yazınsal iyi tanıma- dlı kitap ile T. ir. etlerini ta- mıştır. (1) Cevap: -Kütüphane binasından çıkıp 10 dakika dolmadan tekrar girdiğiniz takdirde yer numaranız değişmeye- cektir. Ancak 10 dakika dolduktan sonra sistem oto- matik olarak yeni bir yer numarası vermektedir. Soru: Cevap: - Kütüphanenin en üst katında bulunan tarama bil- gisayarlarından ve internet sayfasındaki "Katalog Tarama" bölümünden konuyu, yazarı, eser adını ve- ya anahtar kelimeleri girerek tarama yaptığınızda açılan sayfada "Yer Numarası" bulunmaktadır. Bu numarayı kullanarak kitap istek veya rezervasyon formunu oluşturmalısınız. Bu soru-cevapta boş bırakılan yerlere aşağıda- kilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A (1) Yer numaram hangi durumlarda değişir? (II) Yer numarasına ulaştığım bir eserin hangi tü- re ait olduğunu nasıl bileceğim? B (1) Kütüphanede ne kadar süre kalma hakkımız var? (II) Kitaplardan açık raf sistemiyle yararlanmak mümkün müdür? c) (1) Aynı gün içinde birden çok kez yer numara- si alabilir miyim? (II) Yer numarasını nasıl alabilirim? (D) (1) Kısa bir süre için dışarı çıkıp döndüğümüzde aynı yere oturabilir miyiz? (II) Aradığım kitabı / süreli yayını nasıl bulabili- rim? E) (1) Kütüphanede yer sıkıntısı olduğunda nasıl aşılır? (II) Kütüphanede her türlü yayına ulaşmam müm- kün mün layınız. Okuyucu ya yazarın yaş min gölges disi de "içt madan R. olan yazır meli; çöz malıdır. İn gisi belir yucu ya anlatılıy aramal 33. 1.
A
A
TYT
A
30. On dört yaşında tibbiyeye girdi. Sultan Abdülaziz,
onu Paris'te Türk öğrenciler için kurulan Mekteb-i
me Osmaniyeye gönderdi 1870 "Paris Evrensel
Sergisi"ne katıldı. Türk resim sanatının Batılı anlam-
da ilk temsilcilerindendi. Ormanda Oduncu adlı ya-
piti ünlü sanat eleştirmeni ve yazar John Berger'in
they ilgisini çekti "Türk sanatına Avrupalı bakış açısı ge-
essy tiren iki ressamdan biri" olduğunu yazdy. Ressam,
pol müzeci ve arkeolog Osman Hamdi Bey ile Türkiye'de
sem ilk güzel sanatlar okulu olan Sanayi-i Nefise Mekte-
ambini kurdu. Türkiye'de ilk resim sergisini bu okulda
tal açtı. Etrafında iyi huylu, sakin, sevecen bir kişi ola-
idrak tanındığı için "Şeker" namını aldı. Yurt içinde ilk
idip resim sergisini düzenleyen Şeker Ahmet Paşa, yurt
101 u dışında da resimleri sergilenen ilk Türk ressamdı.
ebnieren
Bu parçada "Şeker Ahmet Paşa" ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Osmanlının hangi döneminde yaşadığına
BY Türk resmindeki konumuna ve önemine
Resim sanatıyla ilgili çalışma ve hizmetlerine
Unvanını hangi kişilik özelliklerinden aldığına
Üzerlerinde emeği olduğu ressamlara
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A A TYT A 30. On dört yaşında tibbiyeye girdi. Sultan Abdülaziz, onu Paris'te Türk öğrenciler için kurulan Mekteb-i me Osmaniyeye gönderdi 1870 "Paris Evrensel Sergisi"ne katıldı. Türk resim sanatının Batılı anlam- da ilk temsilcilerindendi. Ormanda Oduncu adlı ya- piti ünlü sanat eleştirmeni ve yazar John Berger'in they ilgisini çekti "Türk sanatına Avrupalı bakış açısı ge- essy tiren iki ressamdan biri" olduğunu yazdy. Ressam, pol müzeci ve arkeolog Osman Hamdi Bey ile Türkiye'de sem ilk güzel sanatlar okulu olan Sanayi-i Nefise Mekte- ambini kurdu. Türkiye'de ilk resim sergisini bu okulda tal açtı. Etrafında iyi huylu, sakin, sevecen bir kişi ola- idrak tanındığı için "Şeker" namını aldı. Yurt içinde ilk idip resim sergisini düzenleyen Şeker Ahmet Paşa, yurt 101 u dışında da resimleri sergilenen ilk Türk ressamdı. ebnieren Bu parçada "Şeker Ahmet Paşa" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Osmanlının hangi döneminde yaşadığına BY Türk resmindeki konumuna ve önemine Resim sanatıyla ilgili çalışma ve hizmetlerine Unvanını hangi kişilik özelliklerinden aldığına Üzerlerinde emeği olduğu ressamlara 3
. (1) XX. asra kadar "sav, mesel, darbimesel, durubi-
emsal" gibi çeşitli isimlerle adlandırılan deyimler ve
atasözleri, Türk edebiyatının ilk yazılı belgeleri Or-
hun Yazıtları'ndan beri millî kültürün temel taşıyıcısı
olmuştur. (II) Zira atasözleri ve deyimler; bir milletin
maddi ve manevi tüm kültür değerlerinin, hayat tar-
zının bir nevi aynasıdır. (III) Atasözleri ve deyimleri
birbirinden ayırt etmek pek mümkün değildir. (IV)
Aralarındaki ayırt edici en bariz özellik atasözlerinin
hüküm ihtiva etmesidir. (V) Deyim ve atasözlerinin
klasik Türk şiirinde XV ve XVI. asırlardan itibaren kul-
lanımı yaygınlaşmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
Asi
BY11
cylil
ari (D) y
V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
. (1) XX. asra kadar "sav, mesel, darbimesel, durubi- emsal" gibi çeşitli isimlerle adlandırılan deyimler ve atasözleri, Türk edebiyatının ilk yazılı belgeleri Or- hun Yazıtları'ndan beri millî kültürün temel taşıyıcısı olmuştur. (II) Zira atasözleri ve deyimler; bir milletin maddi ve manevi tüm kültür değerlerinin, hayat tar- zının bir nevi aynasıdır. (III) Atasözleri ve deyimleri birbirinden ayırt etmek pek mümkün değildir. (IV) Aralarındaki ayırt edici en bariz özellik atasözlerinin hüküm ihtiva etmesidir. (V) Deyim ve atasözlerinin klasik Türk şiirinde XV ve XVI. asırlardan itibaren kul- lanımı yaygınlaşmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? Asi BY11 cylil ari (D) y V Diğer sayfaya geçiniz.
pl
6
nümüzün en öne
25. Colas Gutman en zorlu konuları bile mizah ve ironi-
nin eleğinden geçirerek olabilecek en uygun tonda
anlatabilir çocuklara. Paspal Köpek Okulda ile top-
lumun hemen her alanında ötekileştirilen ve ayrım-
cılığa uğrayan "farklı"ların yaşadıklarına eğitim sis-
temi özelinde bakarken yaptığı da tam olarak bu.
Sistemin adaletsizliğine ve bireylerin hastalıklı yak-
laşımlarına sert eleştiriler getirirken hiç öyle büyük
laflar etmiyor, çocuklara ders vermeye kalkmıyor. O
sadece hikâyesini anlatıyor, bu arada bol bol güldü-
rüyor, sonunda da herkes kendi yoluna gidiyor.
Bu parçada söz edilen yazarla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
AY Çeti
AV Çetin olarak görülen konuları rahatsızlık verme-
den işleyebildiğine
Gülmece ve alaysamalı anlatımla iletisini sun-
duğuna
Büyük konuşarak didaktik olmaktan kaçındığına
Eserlerindeki olayları mutlu sonla bağladığına
Kimi olumsuz durumları sertçe yargıladığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
pl 6 nümüzün en öne 25. Colas Gutman en zorlu konuları bile mizah ve ironi- nin eleğinden geçirerek olabilecek en uygun tonda anlatabilir çocuklara. Paspal Köpek Okulda ile top- lumun hemen her alanında ötekileştirilen ve ayrım- cılığa uğrayan "farklı"ların yaşadıklarına eğitim sis- temi özelinde bakarken yaptığı da tam olarak bu. Sistemin adaletsizliğine ve bireylerin hastalıklı yak- laşımlarına sert eleştiriler getirirken hiç öyle büyük laflar etmiyor, çocuklara ders vermeye kalkmıyor. O sadece hikâyesini anlatıyor, bu arada bol bol güldü- rüyor, sonunda da herkes kendi yoluna gidiyor. Bu parçada söz edilen yazarla ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? AY Çeti AV Çetin olarak görülen konuları rahatsızlık verme- den işleyebildiğine Gülmece ve alaysamalı anlatımla iletisini sun- duğuna Büyük konuşarak didaktik olmaktan kaçındığına Eserlerindeki olayları mutlu sonla bağladığına Kimi olumsuz durumları sertçe yargıladığına
D Sessizlik problemlerin çözümünd
oynamaktadır.
(E) Neşeli müzikler yeni fikirler üretmede olumlu et-
kilere sahiptir.
23. (1) Çağımızda, çocuklar artık kitlesel olarak üretilmiş
hikâyelerin, bir başka deyişle televizyonun sürekli
olarak açık olduğu evlerin içine doğar. (II) Televizyo-
nun yaygınlaşmasından önce çocukların dinlediği
hikâyeler; aile, okul, sosyal çevre gibi yerlerden gel-
miştir. (III) Oysa tarihte ilk defa, içinde bulunduğu-
muz çağda, söz konusu hikâyelerin kaynağı kitle
medyası olmuştur. (IV) Çocukların televizyonda en
çok izledikleri içeriği, şüphesiz ki çizgi filmler oluş-
turur. (V) Bu nedenle, çizgi filmlerin verdiği mesaj-
lar, yaptığı dünya tasviri, sunduğu değerler ve bü-
tün bunların çocuklar üzerindeki etkileri, pek çok
çalışmanın konusunu oluşturur. (VI) Bu çalışmalar
gamlasıl olarak aynı şeyi merak eder: Çizgi filmler çocuk-
lara ne söylüyor ve çocukların üzerinde ne kadar et-
kili oluyor?
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) II
B) III
D) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
D Sessizlik problemlerin çözümünd oynamaktadır. (E) Neşeli müzikler yeni fikirler üretmede olumlu et- kilere sahiptir. 23. (1) Çağımızda, çocuklar artık kitlesel olarak üretilmiş hikâyelerin, bir başka deyişle televizyonun sürekli olarak açık olduğu evlerin içine doğar. (II) Televizyo- nun yaygınlaşmasından önce çocukların dinlediği hikâyeler; aile, okul, sosyal çevre gibi yerlerden gel- miştir. (III) Oysa tarihte ilk defa, içinde bulunduğu- muz çağda, söz konusu hikâyelerin kaynağı kitle medyası olmuştur. (IV) Çocukların televizyonda en çok izledikleri içeriği, şüphesiz ki çizgi filmler oluş- turur. (V) Bu nedenle, çizgi filmlerin verdiği mesaj- lar, yaptığı dünya tasviri, sunduğu değerler ve bü- tün bunların çocuklar üzerindeki etkileri, pek çok çalışmanın konusunu oluşturur. (VI) Bu çalışmalar gamlasıl olarak aynı şeyi merak eder: Çizgi filmler çocuk- lara ne söylüyor ve çocukların üzerinde ne kadar et- kili oluyor? Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa ragraf hangi cümleyle başlar? A) II B) III D) V
urkçe Testi
20. "Bu sorunun cevabı üniversiteden üniversiteye de-
ğişir ama genel olarak edebiyat metinlerini yüzyıllar
ötesinden alıp dört yılda kronolojik bir dizgeyle okut-
mak durumunda olan akademik programın ne ya-
zık ki çağdaş edebiyata ayırdığı yer sınırlı oluyor. Bu-
nunla birlikte, kişisel katkılarla öğrencilerin çağdaş
metinlerle de ilişki kurması sağlanabilir. Bazen ders-
te hocanın bir yazara veya kitaba atıf yapması ve
okunmasını önermesi bile kazanıma dönüşebiliyor.
Kendimden örnek verirsem roman ve öykü dersle-
rime en eski örneklerden başlarım ama bu dizgeyi
çağdaş yazarlara kadar getirmeye gayret ederim."
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşı-
lık söylenmiş olabilir?
A) Edebiyat fakülteleri güncel edebiyata ne kadar
yakın?
B) Edebiyat fakülteleri, yalnızca edebiyat tarihçisi
mi yetiştirir?
C) Edebiyat fakülteleri, kurmaca ile uğraşan öğren-
cinin gelişimine de bir katkı sağlar mı?
DY Edebiyat fakülteleri, edebiyat ile arası iyi olan
öğrenciye ne katabilir?
Sizce günümüzde yazarlar mı akademiye uzak,
akademi mi yazarlara?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
urkçe Testi 20. "Bu sorunun cevabı üniversiteden üniversiteye de- ğişir ama genel olarak edebiyat metinlerini yüzyıllar ötesinden alıp dört yılda kronolojik bir dizgeyle okut- mak durumunda olan akademik programın ne ya- zık ki çağdaş edebiyata ayırdığı yer sınırlı oluyor. Bu- nunla birlikte, kişisel katkılarla öğrencilerin çağdaş metinlerle de ilişki kurması sağlanabilir. Bazen ders- te hocanın bir yazara veya kitaba atıf yapması ve okunmasını önermesi bile kazanıma dönüşebiliyor. Kendimden örnek verirsem roman ve öykü dersle- rime en eski örneklerden başlarım ama bu dizgeyi çağdaş yazarlara kadar getirmeye gayret ederim." Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşı- lık söylenmiş olabilir? A) Edebiyat fakülteleri güncel edebiyata ne kadar yakın? B) Edebiyat fakülteleri, yalnızca edebiyat tarihçisi mi yetiştirir? C) Edebiyat fakülteleri, kurmaca ile uğraşan öğren- cinin gelişimine de bir katkı sağlar mı? DY Edebiyat fakülteleri, edebiyat ile arası iyi olan öğrenciye ne katabilir? Sizce günümüzde yazarlar mı akademiye uzak, akademi mi yazarlara?
ant
ölü
an
Nüfusun her yıl yüz binlerce kişinin azaldığı, yaşlıların nú-
fustaki oranının arttığı Japonya, insansı robotların hayatın
her alanına girmesi için çaba sarf ediyor. Ülkede azalan iş
gücünün robotlarla desteklenmesi öngörülüyor. Pizza ta-
şıyan küçük sürücüsüz arabaların yoldan geçenlerce tek-
melendiği ABD'nin aksine, yalnızlara "can yoldaşı" olan,
yaşlıların ilaç ve egzersiz gibi gereksinimlerini karşılayan,
onlarla olabildiğince insani şekilde etkileşen robotlar, Ja-
ponya'da büyük kabul görüyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
+A) Açıklama ++
+ Karşılaştırma
C) Örnekleme
D) Mecazlı söyleyiş
E) Kişileştirme
++
+ +
3. Kimi
Atay
tuna
Söz
Söz
Cu
gib
u
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ant ölü an Nüfusun her yıl yüz binlerce kişinin azaldığı, yaşlıların nú- fustaki oranının arttığı Japonya, insansı robotların hayatın her alanına girmesi için çaba sarf ediyor. Ülkede azalan iş gücünün robotlarla desteklenmesi öngörülüyor. Pizza ta- şıyan küçük sürücüsüz arabaların yoldan geçenlerce tek- melendiği ABD'nin aksine, yalnızlara "can yoldaşı" olan, yaşlıların ilaç ve egzersiz gibi gereksinimlerini karşılayan, onlarla olabildiğince insani şekilde etkileşen robotlar, Ja- ponya'da büyük kabul görüyor. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? +A) Açıklama ++ + Karşılaştırma C) Örnekleme D) Mecazlı söyleyiş E) Kişileştirme ++ + + 3. Kimi Atay tuna Söz Söz Cu gib u
C) Girişik-birleşik cümledir
D) Öznesi, belirtili isim
tamlamasıdır.
tamlamasıdır.
E) Yan yargının öznesi zincirleme isim tamlamasıdır.
. I. Günlük yaşamda kullanılan sıradan eşyalar olma-
sına rağmen bunlar o çağların seramik ustalarının
zerafet anlayışlarını ve üstün becerilerini sergile-
mektedir.
II. Bunlar arasında gaga ağızlı testiler, hayvan bi-
çimli içki kapları, tek ya da iki kulplu yonca ağızlı
vazolar dikkat çekiyordu.
III. Yine evlerde bulunan yün eğirmek için kullanılan
ağır şallar ile dokuma tezghahi ağırlıkları gelişmiş
bir tekstil endüstrisinin varlığını kanıtlamaktadır.
IV. Evlerde kullanılan eşya arasında en önemli yeri
olağanüstü form zenginliği ve çeşitlilik gösteren
seramik kaplar alıyordu.
V. Çoğu bronz olan bıçak, orak, keski ve baltalar da
tekstilin yanı sıra metal endüstrisinin de gelişmiş
olduğunu göstermektedir.
Numaralanmış bu cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak şekilde sıralandığında baştan üçün-
cü hangisi olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV E) V
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
C) Girişik-birleşik cümledir D) Öznesi, belirtili isim tamlamasıdır. tamlamasıdır. E) Yan yargının öznesi zincirleme isim tamlamasıdır. . I. Günlük yaşamda kullanılan sıradan eşyalar olma- sına rağmen bunlar o çağların seramik ustalarının zerafet anlayışlarını ve üstün becerilerini sergile- mektedir. II. Bunlar arasında gaga ağızlı testiler, hayvan bi- çimli içki kapları, tek ya da iki kulplu yonca ağızlı vazolar dikkat çekiyordu. III. Yine evlerde bulunan yün eğirmek için kullanılan ağır şallar ile dokuma tezghahi ağırlıkları gelişmiş bir tekstil endüstrisinin varlığını kanıtlamaktadır. IV. Evlerde kullanılan eşya arasında en önemli yeri olağanüstü form zenginliği ve çeşitlilik gösteren seramik kaplar alıyordu. V. Çoğu bronz olan bıçak, orak, keski ve baltalar da tekstilin yanı sıra metal endüstrisinin de gelişmiş olduğunu göstermektedir. Numaralanmış bu cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında baştan üçün- cü hangisi olur? A) I B) II C) III D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.
3. Bir sanatın erbabı ile yapılan söyleşiler her zaman için
ilgimi çekmiştir. Zira yaptığı işte samimi ve derinleşme
kaygısı olan, klişelerin dışına çıkıp kendi yolunu bulmaya
çalışan her sanatçı, sadece sanatıyla ilgili değil genel
olarak hayatıyla ilgili de ufuk açıcı ve ilham verici tespitler
paylaşır. Üstelik bu tespitler çoğu zaman bir kitabın
satırlarından okunup ezberlenmiş cümleler yığını olmanın
ötesine geçer ve kendi poetikasını inşa etmeye çalışan bir
sanatçının tecrübelerinin toplamı olduğu için her zaman
sahici damardan beslenmiş, sıcak cümlelerden meydana
gelir.
Bu parçada söyleşi türü ile ilgili asıl anlatılmak
iştenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebî türler içerisinde en çok tercih edilen tür olması
B) Yazarların başarılı ürünler vermekte zorlandıkları bir
tür olması
C) Sanatın temel ilkelerini yansıtmaya yatkın bir tür
olması
(D) Yazarların sanat anlayışları ve yaşamlarıyla ilgili
Leağlıklı bilgiler içermesi
E) Yetenekli yazarların anlaşılmasını sağlayan bir tür
olması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Bir sanatın erbabı ile yapılan söyleşiler her zaman için ilgimi çekmiştir. Zira yaptığı işte samimi ve derinleşme kaygısı olan, klişelerin dışına çıkıp kendi yolunu bulmaya çalışan her sanatçı, sadece sanatıyla ilgili değil genel olarak hayatıyla ilgili de ufuk açıcı ve ilham verici tespitler paylaşır. Üstelik bu tespitler çoğu zaman bir kitabın satırlarından okunup ezberlenmiş cümleler yığını olmanın ötesine geçer ve kendi poetikasını inşa etmeye çalışan bir sanatçının tecrübelerinin toplamı olduğu için her zaman sahici damardan beslenmiş, sıcak cümlelerden meydana gelir. Bu parçada söyleşi türü ile ilgili asıl anlatılmak iştenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebî türler içerisinde en çok tercih edilen tür olması B) Yazarların başarılı ürünler vermekte zorlandıkları bir tür olması C) Sanatın temel ilkelerini yansıtmaya yatkın bir tür olması (D) Yazarların sanat anlayışları ve yaşamlarıyla ilgili Leağlıklı bilgiler içermesi E) Yetenekli yazarların anlaşılmasını sağlayan bir tür olması
7. Elektronik cihazların ekranlarında gördüğü
müz her şey, piksel adı verilen küçük parça.
lardan oluşur. Baskıda nokta sayısı arttığın-
da görüntü nasıl daha net oluyorsa ekranda
da piksel sayısı çoğaldığında görüntü o ka-
dar kaliteli olacaktır. Ekran çözünürlüğü PP|
(pixels per inch) ile ifade edilir. Bu, her bir inc
teki piksel sayısı anlamına gelir. PPI değeri
yükseldikçe çözünürlük artar.
Bu metinde aşağıdakilerden hangisine de-
ğinilmemiştir?
APPI, kısaltmasının ne anlam ifade ettiğine
B) Ekranda görüntü kalitesinin neye dayan-
dığına
C) Elektronik cihazlarda ekran renginin nasıl
oluştuğuna
D) Çözünürlük ile PPI değeri arasındaki iliş-
kiye
1.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Elektronik cihazların ekranlarında gördüğü müz her şey, piksel adı verilen küçük parça. lardan oluşur. Baskıda nokta sayısı arttığın- da görüntü nasıl daha net oluyorsa ekranda da piksel sayısı çoğaldığında görüntü o ka- dar kaliteli olacaktır. Ekran çözünürlüğü PP| (pixels per inch) ile ifade edilir. Bu, her bir inc teki piksel sayısı anlamına gelir. PPI değeri yükseldikçe çözünürlük artar. Bu metinde aşağıdakilerden hangisine de- ğinilmemiştir? APPI, kısaltmasının ne anlam ifade ettiğine B) Ekranda görüntü kalitesinin neye dayan- dığına C) Elektronik cihazlarda ekran renginin nasıl oluştuğuna D) Çözünürlük ile PPI değeri arasındaki iliş- kiye 1.
22. (1) Edebiyatın içindeki çocuk kahramanlar kalıcı izler
bırakır çoğumuzda. (II) "Parasız Yatılı" içindeki kız
çocuklar; "Haraç" öyküsündeki besleme kız çocukların,
genç kızların yoksulluk, aşağılanma ve
değersizleştirmeyle geçen hayatları, yıllar boyu
çektikleri çileler büyük bir insanlık acısı olarak
yansımıştır yüreğime. (III) "Kirpikli çocuk gözleri" vardır
kiminin. (IV) Kimi, rengi ağarmış, eprimiş eski okul
önlüğü yüzünden hor görülüp okulun temizlik koluna
layık görülür. (V) Kimi de okulu değil, oyunu sevdiği için
öğretmenleri tarafından azarlanır.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine
düşüncenin akışına göre, "Füruzan'ın, öykülerinde
canlandırdığı kız çocuklar da beni derinden
etkilemiştir." cümlesi getirilmelidir?
C) IN
A) I
B) II
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. (1) Edebiyatın içindeki çocuk kahramanlar kalıcı izler bırakır çoğumuzda. (II) "Parasız Yatılı" içindeki kız çocuklar; "Haraç" öyküsündeki besleme kız çocukların, genç kızların yoksulluk, aşağılanma ve değersizleştirmeyle geçen hayatları, yıllar boyu çektikleri çileler büyük bir insanlık acısı olarak yansımıştır yüreğime. (III) "Kirpikli çocuk gözleri" vardır kiminin. (IV) Kimi, rengi ağarmış, eprimiş eski okul önlüğü yüzünden hor görülüp okulun temizlik koluna layık görülür. (V) Kimi de okulu değil, oyunu sevdiği için öğretmenleri tarafından azarlanır. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine düşüncenin akışına göre, "Füruzan'ın, öykülerinde canlandırdığı kız çocuklar da beni derinden etkilemiştir." cümlesi getirilmelidir? C) IN A) I B) II D) IV E) V