Anlatım Biçimleri Soruları

ilgili olarak a k alır. geçirir, z. sler. 34. Bu parçadan y li olarak as A) b C D) B TÜRKÇE 34.-36. SORULARI AŞAĞIDAKI PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. (1) Peter Ackroyd'un Ezra Pound biyografisi, şairin politik tu tumu ile eserleri arasında açık ve kesin bağlar kurmuyor (11) Okurun kestirme yanıtlara ulaşmasının nündeki tüm yollan tıkıyor. (III) Böylece politik görügü yüzünden şairi yargılayan- lar ya da şiirini yücelterek priu aklayanlar akdinde kolaycı bir siniflamanın içinde yer alamiyorsunuz (TV) Ackroyd, okuru- nu insan denen varlığın ne saf akıldan, ideolojiden ne de sal ruhtan, sezgiden oluştuğunu düşünmeye zorluyor. (V) Ezra Pound biyografisi, şairin yaşamı, kişiliği ve sanatı arasında- ki ilişkinin karmaşıklığını ortaya koyarak bize şunu söylemiş oluyor: Neden-sonuç ilişkileri, insan ruhu ve yaşamı söz ko- nusu olduğunda aklınızdaki şemalara uygun işlemeyebilir. (VI) Bir kişi burada şu şiiri yazıp öteki tarafta hiç umulmadık bir fikrin bayrağını taşıyabilir. (VII) Ackroyd, çelişkileri, zaafları ve tuhaflıklarıyla, Pound'la ilgili soru tohumları atıyor okurun zihnine yara USL 8 Dow gi nazırlandığı ga c yduğu Paraf Yayınları 1. come sözüyle 36. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bi- yografi ile ilgili genel bir kanının Ezra Pound biyografi- sinde yer almadığı belirtilmiştir? Capt. A) II. B) III. D) V. E) L 93

in Aslihan Lodi, Nesin ailesinin kapsamlı ve yoğun arşivini Alli Nesin özelinde pekiştirmek yerine, bizzat onun belleğinde yer edinen anilanın ve başarisinin simnin peşine düşüyor. Lodi, zaten gözünü budaktan sakınmayan bir tavn olan Alli Nesin'le yaptığı bu çalışmayı, çok daha sansasyonel bir hále çekebilecek zemine sahipken böyle bir amaç gütme- yip Ali Nesin'i ve çalışmalarını iyi niyetiyle irdelemiş sorula- rinda. Yanlış anlaşılmasın, bu demek değil ki kitapta suya sabuna dokunulmadan yol aliniyor. Yeri geldiğinde eleştiri- lerini, hedefe yollamayı biliyor her iki isim de. Bu parçadan 1. Kendisiyle konuşulan kişi cesur biridir. II. Yazar, ustaca sorularla özellikle Ali Nesin üzerinde yoğunlaşmıştır. III. Okurlar için doyurucu, keyif veren, zevkli bir çalışma ortaya çıkmıştır. IV. Yazar ve mülakat yaptığı kişi, yanlışlanı da dile getir- miştir. ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir? A) Ive IV D) III ve IV B) Il ye/V CYalnız I E) II, III, ve IV 10. Onu fedakarlıklarınızla yanınızda, canınızda tutmak istedi- inizi görüyorum. Bu ona bağımlı olduğunuzu, ondan asla

zengin olma- erle ilgilen- korunma- resi'ne gi- zlemci- tülüyor. yürü- doğa ardım bul'da bu- slara teki ire- bu e 7. (1) Namık Kemal Türk şiirinin modernleşme döne- minin en önemli isimlerinden biri olarak eserleriyle kendinden sonraki nesilleri etkilemiş bir sanatçıdır. (II) Recaizade Mahmut Ekrem, Ziya Gökalp, Sü- leyman Nazif gibi sanatçılar, onun sanat anlayı- şından ve yenilikçi düşüncelerinden etkilenmiştir. (III) Bu da büyük sanatçıların sadece eserleriyle değil, fikirleriyle de takip edildiğinin en güzel ör- neklerindendir. (IV) Döneminde sevilen ve düşün- düklerini, fikirlerini cesurca ortaya koyabilen sanat- çıların kendilerinden sonraki kuşaklar tarafından da örnek alındığını söylemek doğru olacaktır. (V) Namık Kemal'i, döneminin bazı isimlerinden ayıran bu yönleri onu hâlâ yaşayan bir aydın yap- mıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede, öznel bir değerlendirme yapılmıştır. B) II. cümlede, 1. cümledeki düşünce örneklendiril- miştir. Ill. cümlede, bir çıkarım yapılmıştır. D) IV. cümlede, bir genelleme yapılmıştır. E. cümlede, bir durum koşula bağlanmıştır.

CAP Değişmeye çalışırken karşılaşacağınız birçok engel olacağını bilmelisiniz. Değişim yaklaşımımızın altında, birkaç temel varsayımı içeren bir felsefemiz var. Bu ,inançların doğru olduğunu varsaydığımız zaman deği- şimin kolay olduğunu söylemekten başka bu inançları kanıtlamamızın bir yolu yok. İlk olarak hepimizin mutlu ve tatmin olmak isteyen bir yanı olduğuna inanıyoruz. Bazen bu süreç kendini gerçekleştirme olarak adlan- dırılabilir. Bu sağlıklı kendiliğin, yıllarca ihmal, boyun eğicilik, eleştiri ve diğer başka yıkıcı güçlerin altında kaldığını varsayıyoruz. Değişim süreci, bu sağlıklı ta- rafın tekrar uyandırılıp ümit vermesini içeriyor. İkinci olarak tatmin edildiği zaman birçoğumuzu daha mutlu edecek birkaç temel ihtiyaç ve isteğimizin olduğunu varsayıyoruz. Bu diğer insanlarla ilişkide olma ve bağ- lilik hissetme ihtiyacı. Bu parçada altı çizili söz grubuyla, 1. Hepimizin mutlu ve tatmin olmak isteyen bir yanı olduğuna inanıyoruz. II. Değişmeye çalışırken karşılaşacağınız birçok engel olacağını bilmelisiniz. III. Tatmin edildiği zaman birçoğumuzu mutlu edecek birkaç temel ihtiyaç ve isteğimizin ol- duğunu varsayıyoruz. cümlelerinden hangilerine gönderme yapılmıştır? A) Yalnız I (B) Yalnız II C) Yalnız III DP ve III E) II ve III

giz bir lan eye Hen TÜRKÇE 24/ 2011 yılında Hindistan'da yedi yüz seksen milyon kişi okur yazardı, başka bir deyişle de nüfusun yüzde yetmiş dördü. Fakat ülkedeki bir sivil toplum örgütünün yaptığı araştırma- ya göre okuryazar Hintlilerin en az dört yüz milyonu günlük hayattaki basit metinleri aslında okuyamıyordu. Şaşırtıcıdır ki, aynı sene yapılan başka bir araştırmaya göre de yedi yüz sek- sen milyon Hintli günde ortalama üç saat televizyon izliyordu. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda olduğu gibi Hindistan'da da okur yazarlık oranının düşüklüğü ekonomik gelişimin önünde- ki en önemli engellerden biri. Hindistan'daki insanların, büyük bir kısmı çocuklarının ev ödevlerine yardımcı olamıyor, doktor- ların yazdığı reçeteleri okuyamıyor, hükümetin refah planlarını anlamıyor, iş ilanlarına bakamıyor ya da gazete okuyamıyor. I. Eğitimsizlik, Hindistanlıların ekonomik ilerlemesine engel olmaktadır. II. Televizyon izleme oranı en yüksek olan ülkelerden birisi Hindistan'dır. III. Hintlilerin büyük bir kısmı okuryazar olarak görülmesine rağmen gerçekte okuma konusunda çok zayıftır. Bu parçadan yukarıdaki yargılardan hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

Allan der: ecini etici ene- mak imi- arını sine DENEME-1 28. Kralın biri bir gün rüyasında kendini sarayın bahçesinde- ki güller içinde görür. Birbirinden güzel ve canlı bu güller arasında dolaşırken birden etrafındaki güller teker teker kuruyup dökülür. Şaşkınlık ve korkuyla rüyasından uya- nan kral, ülkedeki en iyi rüya tabircilerinin bulunmasını is- ter, Ülkedeki en iyi ikhtabirci saraya getirilir. Kral bunlardan ilkine rüyasını anlatır ve rüyadaki hikmeti sorar. Tabirci krala, "Kralım maalesef tüm sevdiklerinizin ölümünü göre- ceksiniz." der. Kral bu yoruma çok hiddetlenir ve tabirciyi zindana attırır. İkinci tabirciyi çağıran kral, rüyasını tekrar anlatır ve yorum bekler. İkinci tabirci ise şöyle der: "Kralim müjde! Sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz bu hayatta en uzun ömürlü olan sizsiniz. Bunun üzerine kral bu tabirciyi bir kese altınla ödüllendirir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ula- şılabilir? ASözün güzeli, olumsuz bir durumu olumluya çevirir. İnsanlar yalnızca duymak istediklerini dinler. C) Tatlı dilli kişiler toplumda çok sevilirler. D) Dili etkili kullanmak, iyi bir eğitimle mümkündür. E) Doğruluğundan emin olunmayan bir bilgiyi vermek her zaman sıkıntı yaşatır. 29. "Arkanızdan atlı geliyor gibi anlatmayin tane tane ko-

4. (1) Bireyler, en önemli sosyalleşme kazanımlarından biri olan dili ve temel davranış kalıplarını ailede öğrenirler. (II) Aileden sonra en önemli ikinci sosyalleşme aracı okuldur. PATCHGESING Unt Ces (inst (III) Okul, resmî ve örgütlü bir sosyalleşme kurumudur. (IV) Çocuğa henüz bilmediği ve daha sonraki yaşamını kolay- laştıracak pek çok şeyi öğreterek daha üst seviyelerdeki toplumsal problemlerle mücadele etme yolunu gösterir. (V) Aynı zamanda geçerli olan toplumsal değerleri benim- semesine de yardımcı olur. www Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

47-49. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Ülkemizde, özellikle edebiyat dünyası içinde ilginç bir gerçeğe tanık oluyoruz: Kimse, düşüncelerini ortaya koyarken başkalarından yararlanmak istemiyor. Bu da toplu hâlde sağlam adım atmayı zorlaştırıyor. Tartışmak da tartışılmak da onaylanmak da sanatçı için yararlı- dır. Kaç kişi var bunlardan yararlanan? Genç şairlerimiz, yazarlarımız arasında eski edebiyatımızı, hiç değilse kendi alanında, birinci elden izleyip özüm- semiş kaç isim verebiliriz? Peki, eski kuşağın ustaları hatta bizim kuşağın ustaları genç yazarları tanıyorlar mı? Bir parçalanma var, her kuşak kendi okurunu yeniden ve sıfırdan başlaya- rak kurmak zorunda kalıyor. 49. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada eleştirilen tutumlara benzer bir dav- ranıştır? A) Bir şairin ilk şiir kitabı hakkında tec- rübeli bir eleştirmene danışması B) Yazarın romanında halk hikâyele- rinden özümsediği niteliklere baş- vurması C) Şairin edebiyat dünyası içinde eleş- tiriden uzak, şahsi bir tutum sergi- lemesi D) Farklı kuşaklardan edebiyatçıların sanat etkinliklerinde bir araya gel- mesi E) Usta romancının her hafta yeni çı- kan romanları okurlarına tavsiye etmesi

bir ki eplen nte vata ÖZ ein 1. Dolaylı ifadeler kullanmak dinleyicileri her zaman sıkmıştır. Dinleyici, konuşma yapacak kişinin net ve. doğrudan konuşmasını ister. Konuşma biraz dolay- hale geldi mi kalabalıkta sıkılma belirtileri ortaya çıkar. Konuşmacı da bunu fark ettiği andan itibaren yaptığı konuşmadan bir zevk almaz. Bu döngü her iki tarafı da rahatsız eder. Konuşma yaparken bu ayrın- tıya dikkat edilirse bir sıkıntı kalmayacaktır. Konuş- macıların amacı da daha çok, dinleyici memnuniyeti olmalıdır. Bunu sağlayabilirlerse konuşmaları amacı- na ulaşmış olur. Anlatacağınız şey ne kadar önemli olursa olsun, dinleyici elde tutulmazsa karşılığını al- mak zordur. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? A) Konuşma yapacak kişi dolaylı ifadeleri kullanırsa dinleyicileri sıkabilir. B) Dinleyicilerden olumlu dönütler alırlarsa amaçla- rına ulaşmış olacaklardır... C) Dinleyiciye yönelik olmadığı müddetçe içerik çok nadir zamanlarda işe yarar. D) Doğrudan yapılan konuşmalar dinleyicileri sık- mayabilir. E) Konuşma yapılırken dikkat edilmesi gereken, okur merkezli unsurlar vardır. N

Bir Filmi Beğenmemek Mümkün mü? Dünyaca ünlü bir film şirketi, izleyicilerin bir filmi ne ka- dar beğendiğini ölçmek için yapay zekâdan faydalanıyor. Kızılötesi alıcılarla seyircilerin yüz hareketleri inceleniyor ve filmdeki esprilerin, diyalogların, sahnelerin; izleyicilerin yüz ifadelerini nasıl değiştirdiği tespit ediliyor. Hatta yapay zekâ on dakika boyunca izleyicileri gözlemleyerek onların, filmin geri kalanını beğenip beğenmeyeceklerini de tah- min edebiliyor. Dokuz aynı filmin toplam 150 gösterimi bu yöntemle takip edilmiş ve başarılı sonuçlar alınmış. Yapay zekâ ile bir filmin beğenilip beğenilmediğini ölçmek artık daha kolaylaşmış oluyor. Çünkü insanlar, kendilerine doğ- rudan sorulduğunda izledikleri bir film hakkındaki düşün- celerini açıklayamayabiliyorlar. Artık büyük bütçeli filmlerin ön gösterimlerinden sonra alınan tepkilere göre değiştiril- mesi, bazı bölümlerinin yeniden çekilmesi sıkça karşılaşı- lan bir durum olacak. Böylelikle beğenilerimize uygun film- lerle daha çok karşılaşmamız mümkün olacak. Bu köşe yazısı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Teknolojik bir gelişmenin insan beğenilerini değiştirece- ğini anlatmaktadır. B) Bilim insanlarının farklı yaklaşımlarını ele almaktadır. C) Teknolojinin bir sanat dalina katkısından söz etmektedir. D) Teknolojinin her geçen gün iş hayatında daha etkin ola- cağını ortaya koymaktadır. E) Konuyu, kanıtlanması zor varsayımlardan yola çıkarak ele almaktadır.

me d a 20 The Ben öykülerimi oluştururken düşüncenin suyunu kalemime mürekkep yaparım, benim yapıtlarımın önemi bundandır. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A Düşünceler yazıya döküldükçe değer kazanır. B) Bir yazıda düşünsel izler olmadıkça o yazı değer kazan- maz. SMA C) Derinliği olan düşünceler bir yazarın vazgeçilmezlerin- dendir. lib 758 D) Bir duygu ve düşünceyi anlatmanın en kavrayabilmektir. 15./basil güzel yolu onu oy d neysmlo Hrnk insad arisb ibnelgeler E) Bir yazı yazılırken yaşanmışlıklardan yola çıkılmalıdır. Palme Yayınevi

31. Sabahattin Ali, konularını toplumsal sorunlardan ve Anadolu yaşamından aldığı öykülerinde gerçekçi bir tutumla, ezilen insanların acılarını, yaşadıkları ada letsizliği ve eşitsizlik ortamını işledi. Nabzı, kitlenin nabzına göre atan bir yazar olmak istediği için halkın yaşamından aldığı olayları, öykü kalıbına dökmeye ve bunun için de anlaşılır bir dille yazmaya önem verdi. Halkın anlamayacağı sözcükleri kullanmak- tan, dolaylı ve çetrefilli yazmaktan kaçınarak toplum- sal mesajını bu yalın dil içinde doğrudan iletmeye çalıştı. Sabahattin Ali, öykü ve roman kişilerini Anadolu insanından seçti. Kürk Mantolu Madonna' da rastlanan birkaç yabancı karakterin dışında, köylüsü, sanatçısı, yaşlısı, çocuğu ile Anadolu insanı oldu onun kahramanları. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Kahramanlarını halkın içinden seçtiği 6) 3) Doğup büyüdüğü toprakları anlattığı C) Teplumcu gerçekçi bir anlayışla yazdığı D)Valın bir dil kullanmaya özen gösterdiği E) Toplumun beklentilerini, duygu ve düşüncelerini dikkate aldığı

27. Duydum mu yoksa? Bir keresinde yukanda bir gürütü of mugtu galta agar te kapy çanti sam. Fakta- af olur? Onun tavan arasne çimasindan günleros sonra duymuptum bu sesi Ve ben günkirce bir köşeye büziko kalmagtim. Hiçbir yere gikamanghin. Ares et dome Bu parçada asagidaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanimir? Acom In Pardi Binak El Past Ⓒi Takiya

24. 1. Balıklar renkleri bakımından, hemen hemen ak- la gelebilecek her türlü renk ve tonların görülebi- leceği bir canlı topluluğudur. II. Bu durum balıklarda bir çeşit ortama uyma ve kendilerini düşmanlarından koruyabilme amacı- na yöneliktir. III. Balıkların derilerindeki özel renk hücreleri tara- fından meydana getirilen balığın rengi, genel olarak balığın bulunduğu ortama bağlı olarak değişmektedir. IV. Balıkların bazıları birden çok vücut rengine sa- hip olduğu hâlde çoğunluğunda vücut tek renkli- dir. V. Ama yine de, vücudunun her tarafı aynı renkte olan balık cinsi çok azdır ve balıkların çeşitli vü- cut bölgeleri arasında genellikle renk farkları bu- lunabilmektedir. Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer de- ğiştirmesi gerekmektedir? -A)1 ve 11 D) III ve IV B) Ive V C) II ve III E) IV ve V

27.İnsan zekâsının bir çift kanadı vardır. Bu kanatlardan biri ilim, öteki de sanattır. Bu kanatlardan biri güdük kalırsa, insan zekâsı havalanamaz. En güzel çağlar- da, en mutlu topluluklarda bu kanatlar tüyü tüyüne bir- birine eşittir. Sanatın zerresinden yoksun bir toplulukta ilmin, ilmin i'sinden habersiz kimseler arasında da sa- natin alabildiğince geliştiği görülmüş şey değildir. De- mek ki ilim ve sanat bir toplumu mutluluğa ulaştırabilir. Yukarıdaki parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Zekâ, ilim ve sanat gibi iki temel unsurdan mey- dana gelir. B) İlimden ve sanattan yoksun zekâ gelişemez. C) Bir toplumun ilerlemesi ilim ve sanatla gerçekle- şebilir. D) İlim ve sanatın eşit boy attığı toplumlar hızla ge- lişir. E) Mutlu toplumlar ancak sanatsal ve ilmî açıdan gelişmiş olanlardır. ciniz. 29

Dünyada birçok ülkede izlerini bırakan Barış Manço, gezgin özelliğiyle gençlerin ilham kaynağı oldu. Ül- kemizin yetiştirdiği en önemli sanatçılardan biri olan Barış Manço, uzun saçıyla, meşhur yüzükleriyle, birbirinden eğlenceli şarkılarıyla genç, yaşlı, çocuk herkesin beğenisini topladı Bizler Manço'yu beste- ci, şarkı sözü yazarı, yazar, müzisyen ve ses sanat- çısı olarak biliriz, fakat o aynı zamanda bir gezgin. Barış Manço, gezi belgeseli Dönence Dünya Turu programıyla tam 150 ülkeye gitti ve 500 bin km'den fazla yol katetti. Yaşadığı zaman diliminde dünyada en fazla ülkeyi dolaşan Türk vatandaşı oldu. Ekibiyle birlikte her hafta farklı bir ülkeye gider, o ülkenin kül- türünü, tarihini kendine has üslubuyla anlatırdı. Ba- rış Manço, gittiği ülkeler ve şehirler hakkında verdiği bilgilerle izleyicilerini bilinçlendirdi ve yıllarca Türk izleyicisinin dünyaya açılan penceresi oldu. 39. Bu parçadan Barış Manço ile ilgili aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? C A) Dış görünüşüyle insanları etkilediği B) Barklı alanlara ilgi duyduğu Gezi programlarıyla adını duyurduğu Döneminin önemli Türk gezgini olduğu E) Fark Kültürleri tanıma imkânı olduğu TASARI EĞITIM YAYINLARI