Anlatım Biçimleri Soruları

Test 14 16.2011/LYS3 Günümüzde yaşamın amacının, yalnızca verilen görevleri yerine getirmek ve başarı kazanmak olduğu kabul ediliyor. Bu da çekirdek aileyi büyük ölçüde aşındırıyor. Anneler ve babalar, çocuklarına yeterli zaman ayıramıyor. Birlikte oldukları zamanı söyleşme, dertleşme yerine televizyon seyrederek, bilgisayar başında tanımadıkları kişilerle "chat" yaparak geçiriyorlar. Bunlar sorunsuz aile ve sorunsuz insan sayısını azaltıyor. Ben insanlara "bencil" olmalarını öneriyorum. Bu anlamda bencillik, kendini ciddiye almak, önemsemek, kendini bilerek yaşamak demektir. Böyle insanlar çevresindekileri de daha iyi anlar ve onların yaşamdan daha çok tat almasını sağlar. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine varılabilir? A) İnsan kimi zaman, kazandığı başarılarla yetinmek istemez. B) Insan ilişkilerinin zayıflaması, insanların birbirinden kopması mutsuzluğa yol açmaktadır. C) İletişim araçlarındaki gelişme insanın üretkenliğini azaltmaktadır. D) Kişinin önce kendisini tanıması, hangi alanlarda yetenekli olduğunun farkına varması gerekir. E) Mutsuz insanlar, başkalarının mutsuzluğundan hoşlanırlar. 17 lodetini Yüksek Tut

6. (1) Tanpınar için "aşk romancısı" denemese bile aşkı onun kadar etkileyici bir dille anlatan pek az yazar oldu- ğu rahatlıkla ileri sürülebilir. (II) Bazı okurlar üzerinde, özellikle kadın karakterlerinin derin izler bırakmasının nedeni bu dil olmalı. (III) Tanpınar için aşk bir amaç meme değil, Huzur romanında kullandığı benzetmeyle söyler- sem, "hayatın peteğinden şiiri süzmeye yarayan" çok etkili bir araçtı. (IV) Tanpınar'ın kadınları olağanüstü varlıklara dönüştürdüğü aşk hikâyelerinin büyüsüne kapılmayan çok az okur tanıdım. (V) İtiraf etmeliyim ki ben de onlardan biriyim. (VI) Sadece Huzur'da değil tüm romanlarındaki kadın karakterleri büyük sevgiyle okudum. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır? B) III C) IV oy it to A) II D) V E) VI 8. 176

im net nler, ata ile bir 7 TYT/Türkçe DRO S 28. Cemil Meriç, düşünce yaşamımızın önemli simalarındandır. Başta sosyoloji olmak üzere insan ve toplum yaşamına dokunan pek çok ilim dalı ile ilgili özgün görüşler ortaya atmıştır. Dolayısıyla Cemil Meriç'in düşünce yönü öne çıkan bir kalem erbabı olduğu söylenebilir. Aşağıdakilerden hangisi, Cemil Meriç'in yazarlık görüşünü örnekler nitelikte bir yargıdır? OXO Stands OR B) Tanzimat edebiyatının öncü isimlerinden Şinasi, edebiyatımızda özellikle ilklerin adamı olarak tanınmıştır. 2 A) Sait Faik Abasıyanık'ın öykülerinde gündelik yaşamdan kesitler ağır basmaktadır. C) Suut Kemal Yetkin; edebiyat, sanat, felsefe, psikoloji ve toplum bilimi gibi alanlarda fikir beyan edip eser veren bir yazardır. D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu, roman ve hikâyelerinde realizmin etkilerini duyurmuş bir yazardır. 29. E) 1980 sonrası edebiyatımızın önemli şairlerinden Hüseyin Atlansoy, yer yer imgesel ve çağrışımsal bir dil tercih etmiştir.

LİMİT YAYIN 5 23. Yabancılaşma, modernitenin iç sorunlarını ortaya çıkaran; en önemli kavramlar arasındadır ve modernist edebiyat, bu yabancılaşmayla baş etme çabası olarak görülebilir fakat kültürel yabancılaşma izleği yalnızca modernist edebiyata özgü değildir kuşkusuz. Kaygılar, kuşkular, korkular ve yalıtılmışlık duygusu ile beslenen yabancılaşma; Shakespeare'in birçok karakterini ve özellikle Hamlet'i tanımlayan özellikler arasındadır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Modernist sanatçılar, sadece yabancılaşma izleğini temel almışlardır. B) Yabancılaşma duygusu, her yazarın en önemli temasıdır. C) Yabancılaşma duygusu, eskiden de edebiyatın ilgi alanına girmiştir. DMC D) Modernist edebiyatın ortaya çıkışında02@ yabancılaşma izleği, temel etkendir. E) Her edebî dönemin kendine özgü temaları olmuştur. Diğer sayfaya geçiniz.

oplumla- si sonu- n. içinde an tüm mlardan kleri en çlarını n etki- la çok grup- adeta arını VITICI da- sitli +- AZZA Türkçe 30. Kimi zaman da kendime sormuyor değilim: Yaşam, başlı ba- şına bir sanat değil mi? Yani devletin en küçük birimi olan aileyi kurmak ve yaşatmak en büyük sanat değil mi? Evladı- nızın size "Annel" ya da "Baba!" diye seslenmesi en güzel şiir değil mi? Alın teriyle ıslatılmış emeklerimiz ve enerji harca- yarak kazandığımız haklarımız ve bunların soframızda helal bir lokmaya dönüşmesi; yolların yokuşa yaslandığı bu çağda destan değil mi? Henüz bu soruları cevaplamış değilim fakat "klasik olgu" dediğimiz iş ve eş seçimleri, kişinin ikinci haya- tinin başlangıcı olduğunu biliyorum. Bu bağlamda yaptığımız iş de yetiştirdiğimiz çocuk da bizim sanatımız. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyle- mesi beklenemez? A) Aile kurumuna inanıyorum, hem de öyle bir inanç ki bu çocuğumun sesi bir şiir gibi dökülüyor yüreğime. B) Bir bütün olarak baktığımızda şiir de destan da sanat da ailenin, yaşamın içinde güçlü bir şekilde duruyor. C) Emek vererek kazanılan para ve alın teriyle düştüğümüz yollar bizim için bir destan niteliği taşıyor. D) Sanatın hayatın içinde olduğu fikrine inanmıyorum, sanat bir elit düşünce ürünü olarak emek isteyen bir iştir. E) Hayattaki her şeyin olmasa da çocuk yetiştirmenin ve iyi bir şekilde çalışmanın da sanat olduğuna inanıyorum.

Türkçe ta yapılan anlaşma Ostür ancak, Rus kendilerine tehdit l-Rus Savaşının an isteneceği toh- yılında Ruslara Doğu ve Karade- emiryolu imtiya. miryolu yapımı aşkanı Poinca sun-Sivas de onuç alınama- Demiryollar ve arınca dekovil dekovil hattı ivas hattının tarihinde 65 bilir? at hattinin ili Fransa bazı gi- rasında llarda TYT 33. Stajyer: (1) Müdür: -Bütün firmalar hayatta kalmak için değişmek zorundadır, iş alanlarını teknolojik geliştirmelere adapte etmelidirler. Arag turma kapasitelerini arttırarak hizmetlerini çeşitlendirmelidir Bu şekilde yapılacak bir çeşitlendirme ticari olarak başarıyı getirir. Stajyer: (11) Müdür: -Hizmet sektöründe olduğumuz için bu dediğin geçerli, in- sanlarla olan ilişkimizi sürekli sıcak tutmalıyız. Yani sadece teknolojik gelişmeleri takip etmekle yetinmeyeceğiz. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Değişimi gerçekleştiremeyen firmaların borç batağına girdiği doğru mu? (II) Hizmet sektörünün avantajları ve dezavantajları neler- dir? B) (1) Iş alanlarımızı ve ekonomik göstergelerimizi ne şekilde yönetmeliyiz? (II) Teknoloji yatırımları müşteri ilişkilerimizi olumsuz etki- liyor olabilir mi? V C) (1) Firmaların teknoloji kullanımı hakkında neler düşünü- yorsunuz? (II) Sadece teknolojiye odaklanmamalı ve insanlarla güç lü bağlar mı kurmalıyız peki? AZZA D) (1) Çeşitli teknikler kullanarak firmaların kendini geliştir- mesi gerekli midir? (II) Firmamızın sadece teknolojiye yatırım yapmaması ge- rektiğini düşünmekte haklı mıyım? E) (1) Ticari başarının gelmesi için elimizde ne gibi olanaklar var? (II) Ekonomik göstergeler yanında sosyal göstergelere de dikkat etmeli miyiz? 34. ve 35 sorular vaplaymıy Günümüzde biyolo rör saldındarinin a sahte ilaglann inte masi, uluslararase olan ülkelerin öne takım sorunlar v içerisinde kisith yürütülen sağlık kalarına olan ih konusu, yaşan si Ilişkiler Dise kazanmıştır. 2 sınırları asan deme gelmek 34. Bu parçad gisidir? A) Kimya lere si B) Tekno na ol 0 C) Siya deri D) Eko yar E) Sa $1

ğişmek zorundadır, iş te etmelidirler. Araş- ni çeşitlendirmelidir. cicari olarak başarıyı dediğin geçerli, in- Jıyız. Yani sadece eyeceğiz. dakilerden han- in borç batağına avantajları neler- imizi ne şekilde i olumsuz etki- neler düşünü- -sanlarla güç- ndini geliştir- maması ge- bi olanaklar ergelere de AZZA Türkçe 34. ve 35. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Günümüzde biyolojik ya da kimyasal silahlar kullanılarak te- rör saldırılarının düzenlenebilmesi, uyuşturucu kaçakçılığı. sahte ilaçların internet üzerinden tüm dünyaya satılabilir ol- ması, uluslararası ticaret anlaşmalarının özellikle gelişmekte olan ülkelerin önemli ilaçlara erişimi üzerindeki etkisi gibi bir- takım sorunlar var. Sağlık konusunun yalnızca ülke sınırları içerisinde kısıtlı bir alan olarak değerlendirilmesi bu nedenle mümkün değildir. Geleneksel olarak yalnızca ulusal düzeyde yürütülen sağlık politikaları yetersizdir ve küresel sağlık politi- kalarına olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Küresel sağlık konusu, yaşanan bu tür gelişmelere bağlı olarak Uluslarara- Ilişkiler Disiplini içerisinde de zamanla daha fazla önem kazanmıştır. Zira küreselleşme ile birlikte sağlık gibi siyasal sınırları aşan birtakım konular, dış politika alanında da gün- deme gelmektedir. 34. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Kimyasal ve biyolojik silahların insanları, çevreyi felaket- lere sürüklediği B) Teknolojik yatırımların insanların daha sağlıklı yaşaması- na olanak tanıdığı C) Siyasi alanlarda görülen çatışmaların sağlık sektörünü de derinden etkilediği D) Ekonomik yatırımların, silahlanma yerine sağlık alanına yapılmasının önemli olduğu E) Sağlık alanında yapılan çalışmaların bütüncül bir yakla- şımla değerlendirilmesi gerektiği 35. Bu parçanın anlatımıyla gili aşağıdakilerden hangisi

rkçe olarak Bilge irdelemeyle e alt-metin piyat yarat- evreninde at bağla- iğini sor al olarak alındaki sürekli. e üzeri- işken- nümü sün- ) V TYT 25. Daha önce içinde bulunduğum birçok edebiyat dergisi ve en son olarak da Adam Öykü ve Imge Öyküler'den sonra yeni bir öykü dergisi çıkartırken eskiyi tekrarlamak yerine yeni bir an- layış ortaya koymayı amaçladım. Çünkü bizde edebiyat der- gileri genellikle geleneksel bir tarz içindedir, birbirlerine ben- zerler ve dolayısıyla hepsi aslında birbirine yakın okur kitleleri hedeflerler ve sonunda da onunla yetinmek zorunda kalırlar. Yeni bir edebiyat dergisi çıkartmaya niyetlenince biraz da bu durumu değiştirmeyi düşündüm. Hem biçimi hem tasarımı hem de içeriğiyle bizde şu anda var olan, yayımlanan, ede- biyat dergilerinden farklı bir dergi olmasını istedim. Bununla da edebiyat dergilerinin çok fazla sahip olamadığı yeni okur- lar kazanmayı ve dolayısıyla edebiyat dergilerinin her zaman mahkûm olduğu kısıtlı okur sayısını aşmayı hem de edebiyat dergisi okurlarının yepyeni bir yüzle karşılaştırmayı amaçla- dim. Başlangıçtan bugüne de bu amacımıza büyük ölçüde yaklaştığımızı, dolayısıyla baştan verdiğimiz kararların da doğru olduğunu düşünüyorum şu anda. Bu parçada sözü edilen edebiyat dergisiyle ilgili asıl anla- tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yeni bir arayışın ürünü olmasına rağmen hedeflerine ulaşmak için daha çok biçimsel yeniliklere ağırlık verdiği B) Geleneksel sanatçıların eserlerine dergide yer vermeye- rek kemikleşmiş bir okur kitlesini kırmak istediği Var olan edebiyat dergilerini kendine emsal belirleyerek -onların okuyucularını farklı eserlerle buluşturduğu OD) Biçim ve içerik bakımından farklı bir yapıda olmasıyla di- ğer dergilerden ayrılarak daha çok okunduğu E Amaçladığı hedeflere ulaşamadığı için Adam Öykü ve İmge Öykü gibi dergilerle aynı çizgiye doğru yöneldiği 26. AZZA

LIM 5 21. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kafasında karanlık bir evren tasarısı var. Orasına burasına yıldız, gök ada, samanyolu, kara delik vb. yerleştirip evrenin yapıttan yapita haritasını çiziyor. Kafasının içindeki evren Dağlarca yazdıkça dışarıda adım adım somutlaşıyor, beliriyor. Ya da bir ezgi, beste var. Uzamin, zamanın içinden kopuk kopuk sesleri, notaları ortaya yapıtlar biçiminde dökülüyor. Ezgi, müzik kafanın içinde... Bizse yalıtık tek tük notaları işitiyoruz ve ezgiyi bu tek imlerden tümlüyoruz. Bu parçada Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirle ilişkisini geleneksel ölçütlere göre belirlemediği B) Felsefi bir meseleyi yapıtlarının çıkış noktası yaptığı C) Her yapıtını ayrı bir imgeden yola çıkarak yazdığı (6) Tüm yapıtlarıyla aslında tek yapıtın peşine düştüğü E) Şiirin yapısal sağlamlığına derinlik getirdiği Diğer sayfaya geçiniz.

15. Çok okuyan ve düzenli kayıt tutan, okuduğu ve gördüğü kitaplan kaydederek 17. yüzyılda bibliyografik bir eser olan Keşfü'z-Zünüru hazırlamıştır. Ayrıca birçok Batı coğrafya kitabindan yararlanarak hazırladığı, Islam coğrafya geleneği üzerine kurulu Osmanlı klasik coğrafya ekolünü değiştiren Cihannüma adlı eseri, Osmanlıların dünyaya bakışlanını değiştirmiştir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Kâtip Çelebi B) Evliya Çelebi C) Sinan Paşa D) Koçi Bey E) Aşıkpaşazade

4. Amerikalı doğa bilimci James Ellsworth De Kay. kolera araştırması için ziyaret ettiği istanbul ve İzmir'deki gezilerini anlattığı 1831-1832 Türkiye'sinden Görünümlerde "Türklerin genel olarak vahşi hayvanlara karşı sergiledikleri şefkati birçok kez gözlemleme fırsatı buldum." demiştir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? Türkiye'de 1831'den beri kolerayla ilgili araştırmalar sistemli biçimde yapılmaktadır. Türklerin vahşi hayvanlara karşı tutumu, Amerikalı bir doğa bilimcinin eserinde yer almiştir. James Ellsworth De Kay, kolera üzerinde falan bir doktordur. D1831-1832 Türkiye'sinden Görünümler adi kitap Istanbul'da yayımlanmıştır. E James Ellsworth De Kay adir bilim insanı Izmir'e ilk defa 1831'de gelmiştir.

toplu balina ölümle- rmuş balina görün- rmalar bu ölümlere myasal atıklarla kir- ve yanlış avlan- ğunu gösterir. afalarının ön kıs- k dalgalarla yön- hem bulanık su- en yararlanırlar. anyetik alanının bulma sistemi- eniyle yönlerini ya vururlar. xilerden han- esteklediğini ş olduğunu dirip ele al- farklı ör- -nzer ne- TÜRKÇE TESTİ L er iste- lkışın- R müz- eden? zden. Sınıf- tiği- aliç A Y A 30. 1928-1992 yılları arasında yaşayan Philip K. Dick, bilim kurgu edebiyatının en beğenilen yazarlarından biridir. İlk hikâye ve romanlarından başlayarak tüm eserlerinde, gerçeklik ve insanı insan yapan özellik- leri birbirine bağlı iki tema olarak ele alır/Bu temaları başarıyla işlediği eserlerinden biri, 1968 yılında kale- me aldığı Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi? adlı mromanıdır. Romanın ana karakteri Rick Deckard, Mars'tan kaçan altı androidi yakalamakla görevlidir. Ancak bu görevi sırasında, insanla robot arasındaki sınırın hiç de kesin olmadığını görür. Böylece eser bir yandan insan benzeri robotlar ile gerçek insanlar arasındaki farkı sorgularken diğer yandan gerçeklik algısı üzerine düşündürmektedir. Dick'in bu romani, tüm zamanların en iyi bilim kurgu filmlerinden biri olarak kabul edilen Bıçak Sırtı filmine de kaynaklık etmiştir. Bu parçada Philip K. Dick ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerin- de durduğu Eserlerinin edebiyat dünyası dışında da ilgi gör- düğü D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu sor uladığı Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını anlattığı 31. F C

17. liter Yeşilay'ın 2015 yılında T.C. Kültür Bakanlığı Edebiyat Teşvik Ödülü'nü kazanan Yağmur Taşı adlı ilk romanı || (Akçağ Yayınları, Ankara, 2017), son yıllarda yayım- lanan en iyi Türk romanlarından biridir. Zira bu roman hem teknik kurgusu itibarıyla hem de içeriği bakımın- F D) I ve V V IV dan oldukça yeni ve özgün bir edebiyat eseridir. Bu parçada numaralanmış noktalama işaretlerinden hangileri yanlış kullanılmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız V E) III ve IV 19.

Deniz seviyesinden 950 m yüksekte bulunan Gölcük, adını buradaki küçük gölden alıyor. Fakat bizlere sun- duğu eşsiz manzaranın yanında henüz kirlenmemiş olması onu çoğu emsalinden ayıran en dikkat çekici ney cözelliği olmalı. Henüz yapıların ve çarpık yapılaşma- Townın çevresini gölgelemediği, doğal bir güzelliğe sahip Gölcük. En azından şimdilik. Öyle ya, adı "Gölcük" olan kaç gölümüz kaldı güzelliğini koruyabilen? Söz gelimi Bozdağ eteklerinde bulunan ve aynı zamanda buradaki beldeye adını veren Gölcük, doğallığını büyük ölçü- de çevresindeki kontrolsüz yapılaşmalarla yitirdi. Adı Gölcük olmasa da benzer özelliklere sahip Uzungöl'ün o eşsiz güzelliği de kartpostallarda kaldı ne yazık ki. Bolu'daki Gölcük ise bütün güzelliği ve doğallığıyla ya- şıyor. 6. Bu parçada "Bolu'daki Gölcük'le ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Sanatsal özellikleri olduğu B) Turistik yönden benzerlerine göre daha ön planda olduğu C) İnsanlar tarafından ilgi görmeye devam ettiği D) İsminin coğrafi özelliklerinden çağrışım yapılarak verildiği E) Kendine özgü doğal özelliklerini günümüzde de korumaya devam ettiği

3 11 T 2 53 8 0 22 Zeynep: -Son zamanlarda J. J. Rousseau'nun siyasal inceleme tü- ründeki Toplumsal Sözleşme'sini okudum. Yanılmıyorsam bu kitap 1762'de yayımlandı. Yazar, politik görüşlerinde, kuşkusuz çağdaşlarının çoğundan daha radikal ve keskindi. Elif: -Kesinlikle katılıyorum. Daha da önemlisi o zamanlar p ve demokrasi hakkında konuşmak, cesaret ve Rousseau, zamanında bunu yapan ilk kişiydi. püler egemenlik istiyordu Zeynep: 13 Elif: (11) 23. Mun ken kar Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) (1) Açıkçası o, meşru otoritenin, gücünü tek başına halktan aldığı düşüncesini savunuyordu. (II) Radikal görüşlerinden dolayı 18. yüzyıl Fransa'sında çok büyük tartışmalara neden oldu. B) (1) Döneminde anlaşılmayan aydınlar kervanına onun da katılacağını kim bilebilirdi? ek (II) Aydınlanma Dönemi düşünürleri, insanlığın ilerle- mesinin anahtarının eğitim olduğunu düşünüyordu. e Kıyasıya eleştirileceğini bilerek yerleşik düzene başkaldırdığını okumuştum bir yazıda. + (II) Toplumsal Sözleşme, yapıtlarının arasında en az anlaşılanı, en çok eleştirileniydi, değil mi? CE Ya k Yanıt Yayınları D) (1) Eğitimcilik yönü, yönetimin ve toplumun davranış- larını detaylarıyla anlatmasını sağlıyordu. E H Onun, eğitim ve ahlak konusundaki sözleriyle daha çok öne çıktığını duymuştum. E) (1) İnsanların düşüncelerini özgürce dile getirmes gerektiği neredeyse tüm çalışmalarında göze çarpar (II) Emile romanında genç bir adamın erdem ve özgü lüğü nasıl öğrendiğinin öyküsünü anlatıyor.

1. Ağır bir dil kullanarak bizimle "bulutlardan" konuşan bazı yazarlar, "bilim dilini" okuru aydınlatmak için de- ğil, okuru daha etkilemek için kullanmazlar mı zaten? Bu sözleri söyleyen bir yazarın kendi eserlerinde nasıl bir üsluba sahip olması beklenir? A) Bilim dili kullanmaya özen gösteren B) Okuru etkilemeye çalışan C) Ağdalı bir dil kullanan D) Bilimsel konuları gündelik dille anlatan E) Bilimle ilgili yazılar yazmayan D 3. As yo A) B) C) D) E)