Anlatım Biçimleri Soruları

28. (Mektubun hayatımızda önemli bir yeri vardır. Birçoğunuz tebessüm ediyor bu cümleme, "Mektup mu kaldı artık?" diye. (III) Mektup; geçer liğini hâlâ koruyor hatta ilginç bir şey söyleyeyim, günümüzde teknolojinin sayesinde daha da önem kazandı. (IV) Sosyal medyada birbirimize yazdık- larımız bal gibi mektup ama klasik şeklinden biraz farklı yine de mektup değil mi? (V) Eskiden mek- tuplaşma bayağı zahmetliydi, günler hatta haftalar alabiliyordu mektuplaşmak. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sinden sonra "Şimdi çağımız hız çağı olduğundan dakikalar hatta saniyelerle mektuplaşmaya başla- dık." cümlesi getirilirse parçanın anlam bütün- lüğü sağlanır?

ğuna C) İletişim teknolojilerinin yaşam boyu öğrenmeye ze- min hazırladığına 9. D) Türkiye'de farklı araçlarla uzaktan eğitim gerçekleş- tirildiğine E) Bilim ve teknolojideki gelişmelerin eğitim sistemini etkilediğine Kitaptaki öykülerde ruhsal kırılmaların, insanı derinden yaralayan anların hüzünlü atmosferinde soluk alıyor öykü her kahramanları. Öykülerin içinde insan gerçeğinin şiirsel pha anlatımlarla ve modernist kurgularla dile getirilmesinden doğan estetik tatlar, okuru lirik bir evrene alıp götürü- yor. Bir şiirsel öykünün odağından bakıyor her sayfa- da, olayın değil durumun incecik ayrıntılarına tutunuyor insan, boşluklarda zihinsel yollar açıyor ve oluşturdu- ğu anlam merdivenleriyle geçiyor tüm satırların üzerin- den. Görülüyor ki yazarın incelikli bakışından süzülenler öykülere dönüşüyor ve öykünün ıssızlığı içinde yankıla- nıyor yaşamın uğultulu rüzgârları. Bu parçada sözü edilen öykülerle ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) İnsan yaşamından kesitler sunmaktadır. B) Duygusal yönü olan metinlerdir. C) Okuru etkisi altına alabilecek özellikleri vardır. D) Yazarının kurgusuyla okura sunulmuştur. E) Yalın bir üslupla kaleme alınmışlardır. YT/GK-2 (C SERİSİ)

ek eis E) Önemli olanın, yazınsal nitelik taşıyan metinler oluşturmak olduğuna 32. Konusu köy yaşamı olan bir romanda önemli olan, köyün toplumsal gerçekliği değil; köyün gerçekliğidir. Toplumsal gerçeklik, insan gerçekliğinin aydınlanma- sına yaradığı ölçüde önemlidir. Bu yüzden köye bir romancı yaklaşımıyla değil de bir toplum bilimci yak- laşımıyla eğilen yazarların romanları, genellikle bir edebiyat eseri katına ulaşamıyor. Bu eserlerin sıkıcı olmalarının, okunsalar bile iz bırakmadan unutulup gitmelerinin nedenini burada aramak gerekir. Bu parçaya göre, söz konusu romanların edebiyat katına ulaşamamasının sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A Konuyu bir sanatçı titizliğiyle işlememeleri B) Toplumsal sorunları değil, bireysel sorunları işle- meleri C) Köy yaşamını karşılaştırmalı bir anlatımla vereme- mele Ⓡ D) Köyün ve köylünün problemlerine çözüm üreteme- meleri E) Ele alınarykonuyu gerçeklikten uzak bir yaklaşım- la işlemeleri 55

li 8. Reşat Nuri Güntekin, tüm romanlarında insanı, insan ger çekliğini ele alır; insandan yola çıkar, Anadolu insanın yakından tanıması, onun romanlarına ayrı bir canlılık ka zandırmıştır/Dil ve anlatımındaki sadelik, diyaloglarındaki canlılık romanlarının sevilerek okunmasını sağlamıştır. Za man zaman halk kültürü unsurlarından da yararlanmışt Aynı zamanda bir eğitimci olması, öğretmen ve memurla rin hayatını başarılı bir şekilde yansıtmasını sağlamıştır. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ile ilgili olarak aşa ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Romanlarıyla halkın eğitilmesine katkı sağlamıştır. B) Anlatımının yalın olması yapıtlarına ilgiyi artırmıştır. V C) Eserlerinde yakından tanıdığı çevreyi ve kişileri anlat mıştır. D) İnsan, romanlarında önemli bir yer tutmuştur. E) Eğitimci olması, eser kişilerini oluşturmada olumlu etki yaratmıştır. ta t r b 1

CEK SORULAR: Test 39 ul'da, da- vliya i bir leri- ışır. hat- ki- î FASİKÜL bryCEPTE PARAGRAF 3. Gözlem gücünün yansıdığı kitaplarıyla sevilerek okunan emirem Uşar'ın ilk kez 2008'de yayımlanan romanı, gözden mat geçirilmiş baskısıyla tekrar yayımlandı. Bir gencin yaşa mındaki özel bir döneme, onun saklanmak ve erişmek, silikleşmek ve görünür olmak arasındaki gelgitine tanıklık eden Ben Ayrıkotu, gerçeklik ve hayal dünyası ikileminde usulca geziniyor. İnsanın karmaşık duygularını, iç hesap- laşmalarını ustalıkla çözen romana/ İstanbul'un birbirin- den farklı ve özel mekânları ev sahipliği yapıyor. Ödüllü çocuk kitaplarının yazarı İrem Uşar, dikkat çeken ve ilgi uyandıran üslubuyla her yaştan okuru kucaklıyor. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdaki- lerin hangisine değinilmemiştir? mbi A) Yaşadıklarını güçlü bir gözlem gücüyle eserinde ele aldığına B) Sözü edilen romanında insanın ruh durumlarını başa- rıyla çözümlediğine abr C) Etkileyici anlatımıyla farklı yaş gruplarına hitap edebil- diğine D) Çocuklar için yazdığı bazı kitaplarının ödüllendirildiği- ne E) Es Eserleri beğenilerek okunan bir yazar olduğuna blo ga sniminalul spe atgimsmnetul obnihehlie hebloo 4. Büyük sanatçı, öbür insanlardan üstün demeyelim ama

ÖSYM ÇIKABİLECEK SO 1. Henüz on yedi yaşında genç bir limanım ben. Genç olma- ma rağmen birçok gemim oldu benim. Bazıları iyi, bazıları kötü, bazıları ise hiç kimseyle yer değiştiremeyecek kadar değerli. İşte siz de benim yeri değiştirilemeyeceklerimden birisiniz. Düzeyli ve etkileyici anlatımınız, başarılı eserleri- niz, değişik konu ve yorumlarınız benim limanıma demir atmayı başardı. Bütün duyguların var olduğu eserlerinizle limanima demir atan size sonsuz teşekkür ederim. Benim gibi birçok limana demir atmanız dileğiyle... Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının beğe- nisini kazanan sanatçının özelliklerinden biri olamaz? tarzında A) Eserlerinde bayağı sözlere, anlatımlara yer vermeme B) Farklı konuları farklı biçimlerde yorumlama hep ammond n C) Okuyucusuna her duyguyu yaşatabilme D) Düşünceleriyle okura yol gösterme E) Etkileyici bir anlatıma sahip olma

n yedi yaşınday- - anlamda kabul aşamadığım kimi aması, haberdar şiir kuramlarıyla cırması açısından lerden biri ya da orsa bu yıllıkların r şiir yazan, onca rgide yayımlanan, er alıp almamayı . Her yıl sonunda da onlardan geli- gözünde, yıllıklara ruyor. ak aşağıdakilerin X 3. Öykünün bir tür olarak değerini hâlâ koruduğu bölgeler- den biridir Latin Amerika. Latin Amerika'nın öyküsü, bitmez tükenmez bir kaynaktan acıyla sızmayı yüzyıllardır nasıl sürdürüyorsa edebiyatın bütün türlerini de aynı güçle besle- meyi sürdürüyor. Günlük hayatın her zaman önemli olduğu ülkelerde, öykü kendini sürekli hissettirir. Kısacık bir metin içinde dışa vurulmayı bekleyen öylesine çok şey yaşanır ki oralarda, öyküye gereksinim bitmez. Latin Amerika'nın öy- küyle ilişkisini de buna bağlayarak açıklayabiliriz. Anlatacak öylesine çok şey var ve anlatılacaklar hayatın içinden öylesine çok ayrıntı üretiyor ki öykü, canlılığını bugün de koruyor. Bu arada Latin Amerika öyküsünün, dünyanın başka yerlerinde bulunması olanaksız bir yerelliğe sahip olması da onu öne Yerli halkların ve kaybolmaya yüz tutmuş çıkaran bir özellik Y küçük toplulukların dünyası, roman ve öykü için kolayca bulunamayacak sıra dışı hayatları öylesine büyük bir çeşitli- likle ortaya çıkarıyor ki o dünyaların neredeyse kendiliğinden edebiyata dönüşen büyüsü, anlatılanların yazınsal gerçekliğini de belirlemiş oluyor. Yanıt Yayınları Bu parçada Latin Amerika öyküsüyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? 4. Konusunu yaşanmış olaylardan aldığına V V B) Yerel kültürün etkilerini taşıdığına C) Güçlü bir tür olarak varlığını sürdürdüğüne olar D) Günlük hayattan beslendiğinde Özgün bir niteliğe sahip olduğuna Simlâ Sunay'ın öykülerinin odak noktası gündemimizden

oluş- ma, an E mde PE 1. Yazarlık hayatın dunyasında bulundum. Büyük ölçekli bir şirketin ortağıydım ve işim gereği önemli toplantılarda yer aldım. En ciddi görüşmeler esnasında bile zarif bir şakanın ortamı nasıl yumuşattığına defalarca tanık oldum. Romanlarımda bundan faydalandığımı söyleyebilirim. Küçücük bir kahkaha bizi büründüğümüz rolden çıkartıp aslımıza döndürür. O anda yeniden kendimiz oluveririz. Romanlarım mizahi metinler olmasa da sululuğa kaçmamak kaydıyla mizah ve ironiyi zekice kullanmayı seviyorum. Bu parçaya göre yazarın mizahtan yararlanmasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? loy minga A) Yaşamdaki zorlukların üstesinden gelmek B) Özgün bir roman dili oluşturmak Olumsuzluklar karşısında duyarlılığı korumak Doğal bir tutum sergilemeye çalışmak YG E) Edebî bir söyleyiş tarzına ulaşmak 3. (1 Baris il id r 4.

12. Eski bir taş köprü ile dere geçildikten sonra fakir mahallelere giriliyor ve sefalet bütün dehşeti ve çirkinliğiyle başlıyordu. Ortalarında akan sarı, çıp- lak çocuklarla, çamurlu köpeklerin oynadığı eğri büğrü sokaklar... Tezekten, çamurdan yapılmış, yarı yarıya toprağa gömülmüş, penceresiz kulü- beler... Birçoğunun aralık kapılarından pis kokulu dumanlar tütüyor. Başları yamalı peştemallarla sarılı dizlerinden aşağısı çıplak kadınlar... Eski hasır parçaları üzerinde güneşleyen iskelet gibi ihtiyarlar... Küçülmüş ihtiyarlara benzeyen yüz- lerindeki yaralara sinekler üşüşmüş, şiş karınlı, çarpık, sıska vücutlu çocuklar... Reşat Nuri'nin Yeşil Gece romanından alınan bu parça için aşağıda verilenlerden yanlıştır? hangisi A) Yazarın amacı izlenim B) çözümlemelere sıkça kazandırmaktır. başvurulmuştur. Ayrıntıların seçiminde farklı duyulardan yarar- lanılmıştır. DX Parçanın tamamında ağır basan anlatım biçi- mi betimlemedir. E) Yazar, duygularını yansıtan yargılara yer ver- miştir. TYT-AYT PARAGRAF SORU BANKASI

kan, den den, aril- -k- A A I. OTURUM 37. Biz içeride otururken bahçe kapısı aniden sonuna ka- dar açıldı. İçeriye yaşlı bir teyze girdi. Soluk soluğa kalmış, titriyordu. Omzundaki eski yırtık çantayı ve bastonunu yere koydu. Kendine oturacak bir yer aradı ve yanı başındaki sandalyeye oturdu. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Varkları devinim içinde yansıtma B) Hareketleri oluş sırasına göre verme COkuyucuyu olay içinde yaşatma Farklı duyulardan yararlanma E) Gözlem gücünden yararlanma

u- uş in a I A I. OTURUM 27. "İçine anlamsız bir korku girdiğini o an fark ettim." Cümlesinde görülen anlatım bozukluğu, anlatımın temel niteliklerinden hangisine aykırıdır? B) Aklık A) Duratuk D) Doğallık A E) Özlülük Evrensellik A

A A YKS/Türkçe 18. Varoluş yolculuğumuzun bir sonucudur sanat. İnsanın içinde yoğunlaştırdığı duyguların bir dışavurumudur. Yeniden yaratı çabasıdır. Edebiyat da sanatın doğur- duğu ve aynı çabayı güden, yaşamı anlatma şekille- rinden biridir. İnsan gerçeğinden, toplumdan, tabiat- tan besler kendini ve bu gerçekleri değiştirerek sunar okuyuculara yani.... Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olmaz? A) bunları belli oranda hayalle kararak yapar. B) bu gerçekliği başka bir biçime sokarak yapar. Cybunları hayal evreninde dolaştırarak yapar. Gruntar bunları tüm çıplaklığıyla göstererek yapar. E) bunları kendi kurallarına uydurarak yapar. 20. Yayınları

urumların saptaya- lattığını, uni şim- önemi anma- çevir- kiler- rafı bil- 1- A A I. OTURUM 8. Yeni liberal akımın, yeni dünya düzensizliğinin dayat- tığı reçeteler çok açık: "Bizim gibi olun, bizi örnek alın, bizden olun!" (1) Tam da Alain Badiou'nun saptamala- rında olduğu gibi bu dünya kendini çoktan özgür ilan ediyor, "özgür dünya" olarak sunuyor. (II) Kendisi tam da bu adı veriyor, kendisi dışında tamamen köleliğe ve viranlığa batmış bir gezegendeki "özgürlük adası" olduğunu düşünüyor. (III) Ama aynı zamanda bu dün- ya, bizim dünyamız, böylesi bir özgürlüğün peylerini standartlaştırıyor, ticarileştiriyor. (IV) Onları paranın tek biçimliliğine tabi kılıyor ve bunda da öyle başarılı oluyor ki kimse, artık özgür olmak için isyan etmek zo- runda kalmıyor zira bu dünya bize özgürlük garantisi veriyor. (V) Çünkü özgürlüğü kullanma tarzları aslında mal mülkün o sonsuz pırıltısı tarafından çoktan kod- lanmış ve yönlendirilmiş durumda. Numaralandırılmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre "Gelgelelim, bize bu özgür- lüğü özgürce kullanma garantisi vermiyor."cümlesi getirilmelidir ? A) I B) II C) III D) IV E) V

7. İlk önce tüm çığı başlatan tek bir kar tanesi gibi ufa- cık bir görüntü çakılır aklıma. Bu kar tanesi zihnimde yoğrulur, gelişir,olgunlaşır. Yazmaya başlarım, bazen beğenmeyip yenisinin oluşmasını beklerim. Ne kadar beklediğim, hikayeye göre değişir. Hikayelerimi kaç kez yazdığımı da bilmem. Çoğu kez yıkıp yeniden oluştururum. Böyle konuşan bir yazar için aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? Sancılı bir yazma süreci yaşamaktadır. B) Hikayelerini, belli bir görüntü üzerine çalakalem oluşturmaktadır. to C) Yazdıklarını belli bir süre demlendirmektedir. B) Hikayelerinde beğenmediği noktalara çoğu zaman müdahale etmektedir. E) Hikayeleri zihinsel bir oluşum evresinden geçerek ortaya çıkmaktadır. YKS Deneme - 3 5 9. (1) rur yar ön da da ne Bu si olu A)

Karlarla kaplı Güvercinlik Vadisi'nde ilerliyor, peribacalanı arasında yürüyoruz. Uçhisar Kalesi'nin buz tutmuş basa- maklarına tırmanırken her adımda doğanın beyaz elleriy- le bize dokunduğunu hissedip kar tanelerinin sesini duyu- yoruz. Dudaklarımızın arasından çıkan buğu, gökyüzünün kocaman soluğuna karşıyor. Kapadokya'nın beyaza bü- rünmüş güzelliğinde, bildiklerinizden farklı, fantastik bir öy- künün düşsel mekânındayız. Beyaz ve suskun karlar al- tindaki Kapadokya, Anadolu'nun kışı taçlandıran en güzel armağanı... Burada hem yerkürenin hem de renkli kültür- lerin gizemli serüvenine tanıklık ediyoruz. Kar, beyaz örtü- süyle gereksiz ayrıntılanı silerek serüveni daha yalın ve gö- rülebilir bir biçime dönüştürüyor. Bu metin dil ve anlatımı yönünden incelendiğinde; I. Karşılaştırma yapılmıştır. II. Açıklamaya başvurulmuştur. III. Öykülemeden yararlanılmıştır. IV. Örneklemeye başvurulmuştur. V. İnsana özgü nitelikler doğaya aktarılmıştır. yargılarından hangisi söylenemez? A) I ve II D) III ve IV B) I ve V E) IV ve V C) II ve IV

18 85 39 7. Gazeteci: (1).... Blogger: - Sinemada skorlar daha farklı olabiliyor. Tommiks, Teksas veya klasik çizgi romanlarda olduğu gibi sadece iyiler kazanmıyor. "Scissorhands" filminde Edward iyi bir karakterin kaybetmesini temsil edi- yor. Gazeteci: (II).... Blogger: - Evet kesinlikle! Daha önce "Wizard of Oz(1939)" yapımı filmi köşemizde okuyucular ile buluşturmuş- tuk. Bu film yer yer animasyon sahnelerine sahipti. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaki- lerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Şimdi ya da çizdiğiniz dönemdeki kahraman- lar güçlü kötüleri yenilebiliyor mu? (II) Kült filmler içerisinde uzun metrajlı animas- yon filmlerde dahil olacak mı köşenizde. B) (1) Çizgi karakterlerin iyi ya da kötü olarak karak- terinize edilmesinde hangi ölçütler var? (II) Animasyon filmlerin tanıtımı köşenizde ya- pacak mısınız? C) (1) Animasyon filmlerdeki kötülerle normal film kötüleri benzer midir? (II) Animasyon sahneli filimler internet sayfanız- da neden yer almıyor? D) (1) Ne zaman bitecek bu iyi ile kötünün arasın- daki savaş? (II) Kült filmler köşenizde yayımlanmayı hak edi- yor mu? E) (1) İyiler hep iyi, kötüler hep kötü olmak zorun- da mı? (II) Hiç kült animasyon bir film köşenizde yer al- di mi? 28 GUNDE 63