Anlatım Biçimleri Soruları

O YAYINLARI LİMİT 11. Yaşamın son günlerine kadar kalemi üzerinde güneşin bat- madığını görüyoruz Bu cümlede geçen "kalemi üzerinde güneş batmamak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A Yapıtlarda okuyucuyu bunaltan bir havanın hakim ol- ması Yapıtla okuyucu arasında ilişkinin sürekli sıcak tutul- ması Yazma eylemine hiç ara vermeden okuru aydınlatması El değmemiş konular bulma gayretinde olunması D EX Sanatın, toplumun aydınlanmasında bir araç olarak kullanılması

1. Ciddi ve serinkanlı bir tartışma geleneğinden yoksun olduğumuzu söylemek gerekir. II. En ağırbaşlı konularda bile tartışmalar, sonunda ya bilgiçlik taslamaya ya da seyirlik bir zekâ gösterisine dönüşmektedir. III. Oysa atışmada, söz ve deyiş inceliğinde baskın çıkmanın belli kuralları vardır; kimin kime baskın çıkacağı, oyunun kurallarına bakılarak kestirilebilir. IV. Bu da tartışmanın, genellikle bir okul münazarası veya bir atışma olarak algılanmasından kaynaklanır. V. Tartışmada ise zıt düşünceleri karşılıklı savunarak doğruya ulaşmak esastır. A) I. ile fil. B) II. ile IV D) II ile V. Cile IV. E) IV. ile V.

34. 1951'den bu yana her yıl yapılan ve dünyanın en prestijli sinema festivallerinden biri olan Berlin Uluslararası Film Festivali (Berlinale) 7 Şubat 2012'de sinemaseverlere 62. kez merhaba dedi. Sinema dünyasının en önemli ödüllerinden biri sayılan Altın Ayı Ödülleri'nin dağıtıldığı ve bu yıl 400'den fazla filme ev sahipliği yapan Berlinale, Türk sinema tutkunları için büyük önem taşıyor. Nuri Bilge Ceylân'ın Kasaba adlı filmiyle 1998 yılında Altın Ayı ödüllerinden biri olan Caligari Ödülü'nü kazanarak dünya çapında adını duyurduğu festivalde, 2004 yılında da Fatih Akın, Duvara Karşı adlı filmle en büyük ödül olan Altın Ayı'nın sahibi olmuştu. Bu parçada sözü edilen festivalle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Ülkemizle olan ilgisine B) Yeni sanatçıların yetişmesindeki rolüne C) Sinema dünyasındaki saygınlığına D) Farklı kategorilerde ödüller dağıtıldığına E) Düzenli olarak gerçekleştirildiğine

33. Bir yolculuğa çıkmalıyız. Bu yolculuk, başka iklimlere doğru değil, yaşadığımız toplumun geçmişine doğru olmalıdır. Çünkü edebiyatçı, önce kendisini yaşatan ve sonsuza kadar var edecek olan kültürü tanımalıdır. Bu, onun özgün sanat eseri ortaya koyabilmesinin en önemli yoludur. Zira bir sanat eserinin kökleri, onu ortaya koyan yazarın ruhsal ve zihinsel yapısından olduğu kadar, içinden çıktığı toplumun kültüründen de beslenir, gelişir. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Geleneksel sanat ürünlerinin en belirgin özellikleri nelerdir? B) Sanat eseri, yazarın duygu ve düşünce dünyasını ne ölçüde yansıtmalıdır? C) Yerelliği esas alan bir yazarın geleceğe yön vermesi mümkün müdür? D) Nitelikli bir edebiyat eseri ortaya koymanın temel şartı nedir? E) Yazar, yetiştiği topluma yol göstermede nasıl bir rol üstlenmelidir?

12. Bir yanda kırılan oluklarımızdan ötürü camın mermerine asice vuran yağmur kulağımı çınlatadururken aynı kulakta son 40 yılın en sıcak kışını yaşayacağımızı iddia eden uzmanların sesi... Tam o sırada sayfa 44'te yerkürece yaşadığımız iklim değişikliğine zarifçe değiniyor Sevinç Çokum. "İstanbul'un eskilerine sorun! Böyle sel, baskın yaşanır mıydı hiç? Çünkü dereler alır götürürdü suları; derelerin üzerinde de ev mev olmazdı tabii. İstanbul'da dereler yok edilmemiş, yola ve yerleşim alanına çevrilmemişti, dere dereliğini biliyordu." Canım Dolapdere, Büyükdere, Ihlamurderesi ve pek çoğu da böylelikle bu hatıratta yerini aldı. Bu parçada yazarın asıl amaçladığı aşağıdakilerden hangisidir? A) Iklim değişikliğine dikkat çekmek 18 B) Kitap okumanın yararına değinmek C) Derelerin yaşamdaki önemini vurgulamak D) Sevinç Çokum'un öngörülü yönünü belirtmek E) Edebiyat ile doğa arasındaki ilişkiyi ortaya koymak

8. Gerome, tablo formunda Sezar'ın Ölümü ile karşımıza çıkarken William Shakespeare, Julius Caesar adında beş perdelik trajediyi yazar. Eserde geçen Marcus Antonius'un tiradı ile Sezar'ın suikasti âdeta şiirselleştirilir. İlaveten suikast sahnesinin merkezinde yer alan ünlü çığlık, Sezar'ın "Et tu Brutus?" yani "Sen de mi Brutus?" feryadı, bugün popüler kültürün parçası hâline gelmiştir. Film, dizi hatta reklamlarda dahi kullanılan bu replik, güvenilir kişinin beklenmedik ihaneti karşında söylenen klişeye dönüşmüştür. Bu parçada Sezar ile ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Her insanın sahip olamayacağı birçok özelliğe sahiptir. B) Yaşadıkları sanat camiasında kendine yer bulmuştur. C) Sahip olduğu birikimi günümüze kadar aktarmayı başarmıştır. D Çektiği acıların büyüklüğü, onu günümüze kadar ulaştırmıştır. E Sanat türlerinde verdiği emek, günümüzde de bilinmektedir.

37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yeni normal süreçte nasıl davranacağız? Eskiden hiçbir koruma önlemi alınmadan sosyal yaşantıya devam ediliyordu fakat ar- tık bu durum değişecektir. Normalden kasit klasik alışkanlıkları kapsamaktadır. Örneğin; El sıkışabiliyorduk, sarılıp öpüşebiliyor- duk, elimizi yıkıyorduk ama görünür kirlilik olduğunda yıkıyorduk, maskeyi hekimler dışında neredeyse kimse kullanmıyordu. Halk hiç bilmiyordu, kullanmıyordu. Bunların hepsi hayatımıza Koro- navirüs Covid-19 salgını ile girdi. Şimdi 'Yeni Normal' bunlarla birlikte olacaktır. Yani artık hepimiz birçok alışkanlığımızı, sosyal alışkanlığımızı değiştirmek durumunda kalacağız. 37. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? Toplumsal davranışların bütün dünyada benzer özellik- ler göstermesi Eski şartların değişmesi ve oluşan yeni durumun uzun süre geçerliliğini koruması C) Alışkanlıkların yeni kazanımlara dönüşerek toplumsal kabul görmesi Normal kabul edilen davranışların toplum tarafından terk edilmesi Toplumun yeni bir bilinç kazanarak modern çağa ayak uydurması

an de B 1 “Bilişim” kelimesini dilimize kazandıran isim Aydın Köksal'dır. Elektronik, bilgisayar, yazılım mühendisi ve dil bilimci olan Köksal, aynı zamanda Türkiye Bilişim Derneğinin onursal başkanıdır. Köksal; bilgisayar, bilişim, donanım, yazılım, veri tabanı gibi yaklaşık 2 bin 500 bilişim terimini Türkçeye kazandırmıştır. “Bilişim” kelimesi “bilmek” fiilinin bir türevi olan "bilişmek" fiilinden türetilmiştir. İngilizcede "informatics”, Almancada “informatik”, Fransızcada "informatique" şeklinde karşılığı olan bilişim İskandinav ülkelerinde "datalogi" olarak kullanılmaktadır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A Olay anlatımına G Sayıp dökmelere - Yabancı kelimelere Sayısal veriye Terimlere les 16es You did arst 8. 141

KK-613D midir? Sev- ğa bakışımız urdur, başını derin uyku- lan can için aylaşmaktır. birlikte gül- -"olmaktır. den, aklım- eğim ya da p olmaktır enler miler TÜRKÇE boş bıra- in getiril- varmış emli bir rlığının yağlar DENEME 6 24. Çukurova'yı Toroslar yaratmıştır. Çok eskiden Akde Cey. niz, Torosların tam eteğinden başlardı. Sonra han, Seyhan, sonra öteki irili ufaklı dereler, çaylar... Torosların tüm bereketli topraklarını ağır ağır taşıya rak denizi doldurdular, ortaya Çukurova çıktı. Ova güneşle, ışıkla doldu. Sular şakırdadı. Toprak bere ketten taştı. Çukurova'da her şey saydamdır. Kaya lar, toprak, ağaçlar bile... Kuşlar, böcekler, yılanlar insanlar bile... Gökyüzü ışıktan bir mavidir. Geceler de ortalık silme yıldız döşelidir. Ve sularının dibing bir kitap konsa okunur. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler. den hangisi söylenemez? me Yayınevi A) Abartmaya yer verilmiştir. BY Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. Yinelemelere yer verilmiştir. P Nesnel bir anlatım tercih edilmiştir. Görselve işitsel ayrıntılar vardır. TYT 26. (1) Hayatır kek, kura lerin içer neden a arasında -bayram da artm melere karşı ö evde r cekleri dilerin mutla atılma Num anla A) I. 27. Bu

dond run di en 20 le bo (6 iklim doğa Kaşmi hörg lüler! oyun sürüy re ve eler, lar. incip EV. gep E 27. Bu, mümkün değildir. Belki, "Artık mümkün değil!" demek daha doğru. Çünkü bugün teknoloji çağın- dayız, teknolojisiz yapamıyoruz. Birilerinden tekno- loji alıyorsanız, onun kültüründen de etkilenmeniz kaçınılmazdır. Otomobili, televizyonu düşünün: İkisi de kendine özgü bir kültür yarattı. "Ben otomobili alıyorum ama trafik ışıkları özgürlüğümü yok ediyor, onları istemiyorum." diyebilir misiniz? "Ben televiz- yonu alıyorum ama eski komşu sohbetlerime devam edeceğim, değişmeyeceğim." dedik de ne oldu? Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşı- lık söylenmiş olabilir? A) Günümüzde insan ilişkilerinde görülen yabancı- laşmayı önlemek mümkün müdür? B) Batılı ülkelerden teknoloji almak, olumsuz so- nuçlar doğurur mu? Bir kültürün diğer bir kültürü etkilemesi önlenebi- lir mi? D) Başka bir ülkeden getirilen teknoloji aynen kulla- nılabilir mi? Ülkemizde hızla yayılan kültürel yozlaşmayı nasıl durdurabiliriz? Palme Yayınevi 61 bazı Inga gairi D Siiri nat ede 29. Başarı, ramdır. anlatıla eserin taşıma mesini anlatıla şeyin a Aşağı- sözler lışlık y A) I.-y C) III.

ÜRKÇE DENEME 6 ali 20. Çocukluğunda halk türküleri, efsaneler dinleyerek büyüyen Yaşar Kemal, folklor ile ilgili tüm birikim- lerini ve çalışmalarını romanlarında bolca kullanır. Sanatçının, romanlarıyla Türk edebiyatına bir des- tan bıraktığı, şüphe götürmez bir gerçektir. Ancak soylular, tanrılar, kahramanlar çevresinde oluşan bir destan değildir bu. Yoksul, ezilen, cahil insan- ların yaşadığı topraklarda yeşermiş; onları olduğu gibi, allayıp pullamadan anlatan, gerçekçi, acı ama gene de umut kapılarını açan bir destan... Dünyamızı binbir çiçekli bahçeye benzeten, bu değerin kirlen- mesine, zorbalığın ve şiddetin egemenliğine karşı barışçı çözümler için çaba sarf eden yazarlardandır. Çok kültürlülüğün dünyanın neresinde olursa olsun kayıtsız şartsız korunmasından yana olan Yaşar Ke- mal, dünya edebiyatının da en önemli değerlerinden birisidir. 12 pli- e- da e- bir Palme Yayınevi Bu parçada Yaşar Kemal'in yapıtlarıyla ilgili ola- rak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir? A Yapmacıklıktan uzak, doğal bir anlatımının oldu- ğundan B) Kahramanlarını halktan kişiler arasından seçti- ğinden C) Eski Türk destanlarının bir devamı niteliğinde ol- Auğundan D) Ününün, ülkemizin sınırlarını aştığından Olumsuzlukları gerçekçi bir biçimde işlediğinden doğerli söz, siir değildir. Ben şiir diye, kitap-

de, onun tur? başa- şiirler -kmek ekne- üneş şam ola- TÜRKÇE blu- DENEME 6 16. liter Yeşilay'ın 2015 yılında T.C. Kültür Bakanlığı Edebi yat Teşvik Ödülü'nü kazanan Yağmur Taşı adlı ilk roma- || ni (Akçağ Yayınları, Ankara 2017), son yıllarda yayım- lanan en iyi Türk romanlarından biridir. Zira bu roman hem teknik kurgusu itibarıyla, hem de içeriği bakımın- 100 dan oldukça yeni ve özgün bir edebiyat eseridir. Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretle- rinden hangi ya da hangileri yanlış kullanılmıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II Yalnız V D) I ve V IV E) III ve IV 18. I. 11 bu II. Bu ze fa ģi B nú IV. 10 yu V. Ö bi Yuk bütü si se A) I.

5. TÜRKÇE TYT/ Türkçe Günümüzde daha çok ressam olarak tanınan ama aynı zamanda iyi bir matematikçi ve mühendis de olan Leonardo da Vinci de buharın gücünü keşfedi- yor ve onunla ilgili çeşitli çalışmalar yapıyor. Bu cümleden kesin olarak çıkarılacak yargı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Buharın gücünü ilk kullananın kim olduğu henüz bilinmiyor. B) Avrupa'da buhar gücü farklı bilim ve sanat alan- larında kullanılmıştır. C) Buharın gücünü Leonardo da Vinci'den başka keşfedenler de bulunmaktadır. D) Leonardo da Vinci, her ne kadar resimle ilgilense de asıl başarısını mühendislikte yakalamıştır. E) Ressamlığı dışında ünlenen Leonardo da Vinci, buhar gücünü keşfetmiştir. (1) Anadolu, tarih boyunca sayısız canlı grubuna ev sahipliği yapmış, yapmaya da devam ediyor. (II) Bu canlı gruplarından biri sürüngenlerdir çünkü Anadolu sürüngenler için çok uygun yaşam alanlarına sahip- tir. (III) Bu sürüngen türlerinden biri de 2005 yılında alme Yayınevi 7. L E D E

Aynı odada yatıyorlardı. Birisi Sivaslı idi. Öteki İzmirli. Biri 1 vapurlarda çimacılık yapıyordu. Ötekisi bir değirmende çalışıyordu. Ayda dört liraya tuttukları odada hiçbir gece || oturmazlardı. Birbirlerinin yüzünü de çok az görürlerdi. Birisi işini dokuzda paydos ederdi. Öteki on ikide gelir yatardı. ||| Oda simsiyah karanlıktı. Yine karanlık, rütubetli, küflü bir IV V avluya bakan demir parmaklıklı pencereden, gün ışığı zor girerdi. Birinin yatağı sağda, ötekinin yatağı soldaydı. 1. Bir hikâyeden alınan bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici ögelere yer verildiği B Kahramanların idealize edildiği C) Hayatın belli bir kesitini ele aldığı D) Kısa ve yalın cümleler kullanıldığı E) Bir durum hikâyesinden alındığı

Öğreten Klasik 1. lyi bir eleştirmen, incelediği esere sadece bir güzellik değeri biçmekle kalmaz; onda yazıldığı dönemdeki sanat dünyasının, içerik ve üslupla ilgili gizli ya da açık bütün eğilimlerini bulmaya çalışır.. Böyle diyen bir sanatçıya göre, 1. Eleştirmen, bir sanat eserinde devrin sanat anlayışı- ni bulmak ister. CÜMLEDE ANLATILAK DÜŞÜNCE II. Eleştirmeni ilgilendiren, sanat eserinin konusu değil, biçimidir. III. Sanat eserinin güzel yönlerini ortaya koymak eleştir- menin işidir. IV. İyi bir eleştirmen, eseri konu ve üslup açısından değerlendirmeye tabi tutar. numaralanmış yargılardan hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız 1 B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III 3 E) II ve IV 3

Paragrafın Şifresi - TÜRKÇE Reklamı yapılan ürünlerin ideolojileriyle birlikte tüketilmesinden 30. Âşık edebiyatı denilince akla ilk gelen isimlerin başında Karacaoğlan gelmektedir. (1)Bunda onun şiirlerini halk diliyle söylemesinin ve aşk, doğa, gurbet gibi konuları insana ve yaşama dönük, gerçekçi bir anlayışla dile getirmesinin önemli bir rolü vardır. (II)Giyim kuşam bütün olarak bir kültür ürünüdür. (III)Divan şiiri ve Halk şiiri ortak kültür kaynağından beslendiği için bu ortaklık, şair ve âşıkların ele aldıkları giyim kuşamın cins ve renklerini kültürün verdiği anlama göre seçmelerine neden olur. (IV)Karacaoğlan'da da bu ortak özellikleri görebiliriz: yeşilin murat, beyazın saflık, kırmızının şiddet ifade etmesi gibi. Karacaoğlan'ın şiirlerinde sevgililer, genellikle yaşayan kanlı canlı varlıklardır: Yaylaya çıkar, selam alıp selam verirler, giyim kuşamı ile karşımıza çıkarlar. 159 Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) I C) I DIV 440 www.paragrafinsifresi.com E) V