Anlatım Biçimleri Soruları
![36.
Sokak sanatını nitelendirirken çoğunlukla altında mesaj
verme motivasyonunun yattığını söyleyebiliriz. Sokak sa-
natçılarının işleri genellikle belirsizlikten uzaktır, dünyanın
her yerinde toplumu etkileyen sorunlara dikkat çekerler.
Bazen şehir manzaralarının güzelliğini açığa çıkartırlar,
bunları olağanüstü bir şeylerin içinde yeniden biçimlendi-
rirler. Sokak sanatının mucizesi her zaman anlık ve kendi-
liğinden olarak ortaya çıkmasında, yerel nüfusun dikkatini
çekmesinde ve aynı zamanda da dünyaya bir mesaj ver-
mesindedir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sokak sana-
tının özelliklerinden biri değildi
A Mesajlarının açık ve net olması
B) Toplumun sorunlarına duyarlı olması
C Fikirden çok estetiğe önem vermesi
Doğaçlama olarak ortaya çıkması
Bölgesel olması ve mesajlar içermes](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204161205158833-740130.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri36.
Sokak sanatını nitelendirirken çoğunlukla altında mesaj
verme motivasyonunun yattığını söyleyebiliriz. Sokak sa-
natçılarının işleri genellikle belirsizlikten uzaktır, dünyanın
her yerinde toplumu etkileyen sorunlara dikkat çekerler.
Bazen şehir manzaralarının güzelliğini açığa çıkartırlar,
bunları olağanüstü bir şeylerin içinde yeniden biçimlendi-
rirler. Sokak sanatının mucizesi her zaman anlık ve kendi-
liğinden olarak ortaya çıkmasında, yerel nüfusun dikkatini
çekmesinde ve aynı zamanda da dünyaya bir mesaj ver-
mesindedir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sokak sana-
tının özelliklerinden biri değildi
A Mesajlarının açık ve net olması
B) Toplumun sorunlarına duyarlı olması
C Fikirden çok estetiğe önem vermesi
Doğaçlama olarak ortaya çıkması
Bölgesel olması ve mesajlar içermes
![B. 17. Kitap varlığından bile haberdar olmadığımız pek çok
ilginç hayvanın savunma mekanizmasını, yaşam alan-
larına uyumunu, besin zincirindeki yerini anlaşılır ve ilgi
çekici bir dille anlatıyor, (1) Kamuflaj ustası kar leoparların-
dan, Himalaya'nın dondurucu soğuğunda hayatta kalabilen
kürklü Tibet öküzlerinden ve korktuğunda gözünden kan fış-
kırtan boynuzlu kertenkelelerden bahsediyor. (1) Kitap Ke-
arney ve Claybourne'nun A3 boyutunda basılmış, rengârenk
görselleriyle dikkat çeken eğlenceli bir çalışması, (IV) Ke-
arney ve Claybourne, hayvanları tanıtmakla kalmayıp farklı
yaşam alanlarının coğrafi özellikleri hakkında da ayrıntılı
bilgiler veriyorlar. Kitap boyunca tarihin en sıcak günü-
nün Kaliforniya daki Ölüm Vadisi'nde yaşandığını, Namib
Çölü'nde welwitschia bitkisinin yetiştiğini, Kuzey Işıkları'nın
ve hidrotermal bacaların nasıl oluştuğunu öğreniyoruz.
M
0
Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerin hangisi
düşüncenin akımı bozmaktadır?
brig
A)
BI
D) IV
E)V](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204161340939625-740130.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriB. 17. Kitap varlığından bile haberdar olmadığımız pek çok
ilginç hayvanın savunma mekanizmasını, yaşam alan-
larına uyumunu, besin zincirindeki yerini anlaşılır ve ilgi
çekici bir dille anlatıyor, (1) Kamuflaj ustası kar leoparların-
dan, Himalaya'nın dondurucu soğuğunda hayatta kalabilen
kürklü Tibet öküzlerinden ve korktuğunda gözünden kan fış-
kırtan boynuzlu kertenkelelerden bahsediyor. (1) Kitap Ke-
arney ve Claybourne'nun A3 boyutunda basılmış, rengârenk
görselleriyle dikkat çeken eğlenceli bir çalışması, (IV) Ke-
arney ve Claybourne, hayvanları tanıtmakla kalmayıp farklı
yaşam alanlarının coğrafi özellikleri hakkında da ayrıntılı
bilgiler veriyorlar. Kitap boyunca tarihin en sıcak günü-
nün Kaliforniya daki Ölüm Vadisi'nde yaşandığını, Namib
Çölü'nde welwitschia bitkisinin yetiştiğini, Kuzey Işıkları'nın
ve hidrotermal bacaların nasıl oluştuğunu öğreniyoruz.
M
0
Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerin hangisi
düşüncenin akımı bozmaktadır?
brig
A)
BI
D) IV
E)V
![4
€0 TYT - Türkçe
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
PC97H DISSYS
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A Unutulmaz öykü Karaktepori olduğu için
B Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonlar barindirdiği için
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
YAYINLARI
LİMİT
-
2](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230205060145792630-214833.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4
€0 TYT - Türkçe
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
PC97H DISSYS
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A Unutulmaz öykü Karaktepori olduğu için
B Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonlar barindirdiği için
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
YAYINLARI
LİMİT
-
2
![1. 10 yüzyılda köftenin ağırlığının, biçiminin, kalitesinin
belirlenen kriterlere uygunluğunun yok edilmesini önle-
mek amacıyla köftecilerin yalnızca karakolların yanın-
da açılmasına izin verilmiştir.
10. yüzyılda köfte, et yemekleri arasında en fazla sevi-
len ve en fazla tercih edilen et yemeği idi.
●
●
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca en doğru
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Köftenin en çok sevildiği yüzyıl olan 10. yüzyılda köf-
tecilerin korunmasında kolaylık sağlaması ve köftenin
ağırlığının, şeklinin, kalitesinin denetlenmesi için köfte-
cilerin iş yerleri karakollara yakın kurulmuştur.
B) 10. yüzyılın en fazla sevilen ve istenen et yemeği olan
köftenin standartlarının korunmasını sağlamak için köf-
tecilerin karakolların yanından başka bir yerde açılması
yasaklanmıştır.
C) Diğer türlerine göre et köftelerinin daha fazla tercih
edildiği 10. yüzyılda köftenin malzemelerinin sağlıklı
olması ve köftenin sahip olduğu niteliklerin denetimi
idarenin resmî görevi olmuştur.
D) Köftenin belirlenen ölçütlere uygun yapılmamasının
cezalandırdığı 10. yüzyılda bu amaçla sıkı denetimler
yapılmıştır.
E) Etin daha çok köfte olarak tüketildiği 10. yüzyılda köf-
tenin hangi kriterlere uyması gerektiğini denetleyen
kurumlar bulunmaktaydı.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230205052120933228-1760102.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri1. 10 yüzyılda köftenin ağırlığının, biçiminin, kalitesinin
belirlenen kriterlere uygunluğunun yok edilmesini önle-
mek amacıyla köftecilerin yalnızca karakolların yanın-
da açılmasına izin verilmiştir.
10. yüzyılda köfte, et yemekleri arasında en fazla sevi-
len ve en fazla tercih edilen et yemeği idi.
●
●
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca en doğru
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Köftenin en çok sevildiği yüzyıl olan 10. yüzyılda köf-
tecilerin korunmasında kolaylık sağlaması ve köftenin
ağırlığının, şeklinin, kalitesinin denetlenmesi için köfte-
cilerin iş yerleri karakollara yakın kurulmuştur.
B) 10. yüzyılın en fazla sevilen ve istenen et yemeği olan
köftenin standartlarının korunmasını sağlamak için köf-
tecilerin karakolların yanından başka bir yerde açılması
yasaklanmıştır.
C) Diğer türlerine göre et köftelerinin daha fazla tercih
edildiği 10. yüzyılda köftenin malzemelerinin sağlıklı
olması ve köftenin sahip olduğu niteliklerin denetimi
idarenin resmî görevi olmuştur.
D) Köftenin belirlenen ölçütlere uygun yapılmamasının
cezalandırdığı 10. yüzyılda bu amaçla sıkı denetimler
yapılmıştır.
E) Etin daha çok köfte olarak tüketildiği 10. yüzyılda köf-
tenin hangi kriterlere uyması gerektiğini denetleyen
kurumlar bulunmaktaydı.
![18. Bu yalan dünyada herkes yanılır
Her zaman görürüz bir sürü insan,
Sayılarını artık Allah bilir.
Koşar durur bir hülyanın ardından.
Esope'un köpeğini anlatmalı onlara.
Ağzında av, eğilip kendini görür suda;
Başka av sanır, atar ağzındakini hemen.
Sudaki ava saldırır, su karışır birden.
Güç tutar zavallı karşı kıyıyı;
Ne av kalır ne gölgesi tabii.
Orhan Veli'ye ait bu şiirde vurgulanmak istenen düşün-
ce aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların açgözlülüğü nedeniyle elindekini kaybetmesi
B) Kişinin hayal ile gerçek arasında gidip gelmesi
C) Her zaman yanılan kişilerin hayalperest olması
D) Hatalardan ders almanın büyük bir kazanım olması
E) Kişinin kendini beğenmesinin büyük kayıplara yol
açması](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230205051953557282-1760102.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri18. Bu yalan dünyada herkes yanılır
Her zaman görürüz bir sürü insan,
Sayılarını artık Allah bilir.
Koşar durur bir hülyanın ardından.
Esope'un köpeğini anlatmalı onlara.
Ağzında av, eğilip kendini görür suda;
Başka av sanır, atar ağzındakini hemen.
Sudaki ava saldırır, su karışır birden.
Güç tutar zavallı karşı kıyıyı;
Ne av kalır ne gölgesi tabii.
Orhan Veli'ye ait bu şiirde vurgulanmak istenen düşün-
ce aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanların açgözlülüğü nedeniyle elindekini kaybetmesi
B) Kişinin hayal ile gerçek arasında gidip gelmesi
C) Her zaman yanılan kişilerin hayalperest olması
D) Hatalardan ders almanın büyük bir kazanım olması
E) Kişinin kendini beğenmesinin büyük kayıplara yol
açması
![TYT - Türkçe
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
----.
Bu parça düşüncenin akışına uygun olarak
aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir?
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230205020154163924-3486220.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT - Türkçe
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
----.
Bu parça düşüncenin akışına uygun olarak
aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir?
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
![PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE
3. Günümüz şiiri dar bir alana doğru ilerliyor. Bu darlığı
olumsuzluk anlamında kullanmıyorum Genel gecer kulla-
nimda karşılık bulan, kitaplastiği zaman en yakın kitapçı-
larda bulabileceğiniz şair şiir denildiğinde ilk akla gelen
isimler piyasayı doldururken daha özel bir alanda kendine
yaşama imkanı bulan siirip alanı giderek daralıyor. Genel-
gecer shrin ozellikleri anlamın son derece açık olması,
kullanılır ve kısa olmasıdır Okuru kesinlikle yormamalı.
uzerinde düşünecek, kendi birikimi üzerine katkı yapacak
bir niteliği olmamalidir. Ancak, gerçek şiirin alan daral
makla birlikte gercek siir cok kaliteli bir okurle yüz yüze
kalıyor
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Piyasayı dolduran geneigeçer şiirler gerçek şiir olarak
değerlendirilemez.
B) Gerçek şiirler, okuyucuyu ilk anda kucaklayan, anlaşı-
lır ve açık şiirlerdir.
C) Gerçek şiirler, dar bir alanda nitelikli okuyuculara hi-
tap etmektedir.
D) Gerçek şiire duyulan ilgi, günümüzde azalarak devam
etmektedir.
E) Okuyucuların birikimine katkı yapacak şiirler çok az
insanın ilgisini çekmektedir.
A Her yazar, okura bir dünya sunar Okur citli](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204214456308662-1514916.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriPARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE
3. Günümüz şiiri dar bir alana doğru ilerliyor. Bu darlığı
olumsuzluk anlamında kullanmıyorum Genel gecer kulla-
nimda karşılık bulan, kitaplastiği zaman en yakın kitapçı-
larda bulabileceğiniz şair şiir denildiğinde ilk akla gelen
isimler piyasayı doldururken daha özel bir alanda kendine
yaşama imkanı bulan siirip alanı giderek daralıyor. Genel-
gecer shrin ozellikleri anlamın son derece açık olması,
kullanılır ve kısa olmasıdır Okuru kesinlikle yormamalı.
uzerinde düşünecek, kendi birikimi üzerine katkı yapacak
bir niteliği olmamalidir. Ancak, gerçek şiirin alan daral
makla birlikte gercek siir cok kaliteli bir okurle yüz yüze
kalıyor
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Piyasayı dolduran geneigeçer şiirler gerçek şiir olarak
değerlendirilemez.
B) Gerçek şiirler, okuyucuyu ilk anda kucaklayan, anlaşı-
lır ve açık şiirlerdir.
C) Gerçek şiirler, dar bir alanda nitelikli okuyuculara hi-
tap etmektedir.
D) Gerçek şiire duyulan ilgi, günümüzde azalarak devam
etmektedir.
E) Okuyucuların birikimine katkı yapacak şiirler çok az
insanın ilgisini çekmektedir.
A Her yazar, okura bir dünya sunar Okur citli
![Füruzan imzası,
edebiyatımızda çok yönlü yazı
yazan kalemlerden biri olarak öne çıkmıştır.
Füruzan, Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'ne 1975
yılında "Kırk Yedili'ler romanıyla layık görülmüş bir
yazarımızdır. O daha önceleri, 1972 yılında da Sait
Faik Hikâye Armağanı'nı kazanmıştır. Füruzan'ın
hikâyelerindeki ön plana çıkan kişilikler sade bir dille
yalın, açık ve süslenmeksizin yer alır. Yoksulluk ve
yalnızlıkla geçen yıllarda binbir sıkıntıyla boğuşan
gençler, kadınlar, yurt ve ev hasreti çeken insanlar,
yeni yaşantılarına ayak uyduramayan, doğru
dürüst uyum sağlayamayan, kit kanaat geçinen
erkekler, onun sayfalarında okuyanları etkileyecek
şekilde canlandırılır. Hikâyelerini okuyanlar oralarda
kendilerinden de bir şeyler bulmanın heyecanını
yaşarlar.
5.
Bu parçada Füruzan'la ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Zor bir hayat süren insanları eserlerine konu
edindiğine
B) Eserleriyle birden çok kez ödül aldığına
C) Kahramanlarını gerçekçi ve etkileyici bir şekilde
yansıttığına
D) Okuyucuların öykülerde kendinden bir şeyler
bulduğuna
E) Romanlarının öykülerine göre daha etkileyici
olduğuna
6. Türkiye'de son yirmi yıldan beri artan yayınevi
sayısına paralel olarak basılan kitan
SOVS
7.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204192343296942-2100549.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriFüruzan imzası,
edebiyatımızda çok yönlü yazı
yazan kalemlerden biri olarak öne çıkmıştır.
Füruzan, Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'ne 1975
yılında "Kırk Yedili'ler romanıyla layık görülmüş bir
yazarımızdır. O daha önceleri, 1972 yılında da Sait
Faik Hikâye Armağanı'nı kazanmıştır. Füruzan'ın
hikâyelerindeki ön plana çıkan kişilikler sade bir dille
yalın, açık ve süslenmeksizin yer alır. Yoksulluk ve
yalnızlıkla geçen yıllarda binbir sıkıntıyla boğuşan
gençler, kadınlar, yurt ve ev hasreti çeken insanlar,
yeni yaşantılarına ayak uyduramayan, doğru
dürüst uyum sağlayamayan, kit kanaat geçinen
erkekler, onun sayfalarında okuyanları etkileyecek
şekilde canlandırılır. Hikâyelerini okuyanlar oralarda
kendilerinden de bir şeyler bulmanın heyecanını
yaşarlar.
5.
Bu parçada Füruzan'la ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Zor bir hayat süren insanları eserlerine konu
edindiğine
B) Eserleriyle birden çok kez ödül aldığına
C) Kahramanlarını gerçekçi ve etkileyici bir şekilde
yansıttığına
D) Okuyucuların öykülerde kendinden bir şeyler
bulduğuna
E) Romanlarının öykülerine göre daha etkileyici
olduğuna
6. Türkiye'de son yirmi yıldan beri artan yayınevi
sayısına paralel olarak basılan kitan
SOVS
7.
![B)
rinin günümüzün
dil özelliklerini yansıtmadığı için okunmadıkları
C) Edebî eserlerde kullanılan dilin o dönemin kültü-
rel özelliklerini yansıttığı
D) Türk klasiklerinin çağın özelliklerini yansıtama-
dıkları için geri planda kaldığı
E) Sanatçıların Türkçenin dil özelliklerini eserlerin-
de çok iyi yansıtmadıkları
ona
2. Bir zamanlar okullarda kompozisyon diye sıkıca
takip edilen kurallı, sanatlı yazı yazma etkinliği vardı.
Bu yazı yazma becerisi giderek geri plana itildi.
Öğretmen, öğrencinin yazı ödevini okuyup düzeltme,
birtakım uyarılarda bulunma zahmetine
katlanamaz oldu. Şimdi yazım kuralları bilinmiyor.
Yazımla ilgili konu açıldığında düzeltme işaretiyle
ilgili olarak sorulan ilk soru, "Şapkalar veya külahlar
kalkmadı mı?" biçiminde oluyor. "Düzeltme işareti"nin
adı şapka oldu. Yalnız öğrenciler değil, kimileri
de gelişmeleri takip etmeden Yazım Kılavuzu'nun
sürekli değiştiğinden yakınıyor. Böyle bir ortamda
öğretmenin de öğrencinin de yazarın da yazımla ilgili
gelişmeleri takip etmesi gerekirdi.
Bu parçada yazarın asıl şikâyetçi olduğu durum
aşağıdakilerden hangisidir?
A Öğrencilerin kompozisyon derslerine ilgi
göstermemesi
B) Dildeki değişmelerin takip edilmemesi ve dile
gereken önemin verilmemesi
Yazım Kılavuzu'nda yapılan değişikliklerin halka
duyurulmaması
D) Dildeki değişimlerin öğretmenler ve öğrenciler
arasında kabul görmemesi
Yabancı dillerin dilimiz üzerindeki baskısının
giderek artması
4.
Z
V
E
RENK
10](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204192334436882-2100549.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriB)
rinin günümüzün
dil özelliklerini yansıtmadığı için okunmadıkları
C) Edebî eserlerde kullanılan dilin o dönemin kültü-
rel özelliklerini yansıttığı
D) Türk klasiklerinin çağın özelliklerini yansıtama-
dıkları için geri planda kaldığı
E) Sanatçıların Türkçenin dil özelliklerini eserlerin-
de çok iyi yansıtmadıkları
ona
2. Bir zamanlar okullarda kompozisyon diye sıkıca
takip edilen kurallı, sanatlı yazı yazma etkinliği vardı.
Bu yazı yazma becerisi giderek geri plana itildi.
Öğretmen, öğrencinin yazı ödevini okuyup düzeltme,
birtakım uyarılarda bulunma zahmetine
katlanamaz oldu. Şimdi yazım kuralları bilinmiyor.
Yazımla ilgili konu açıldığında düzeltme işaretiyle
ilgili olarak sorulan ilk soru, "Şapkalar veya külahlar
kalkmadı mı?" biçiminde oluyor. "Düzeltme işareti"nin
adı şapka oldu. Yalnız öğrenciler değil, kimileri
de gelişmeleri takip etmeden Yazım Kılavuzu'nun
sürekli değiştiğinden yakınıyor. Böyle bir ortamda
öğretmenin de öğrencinin de yazarın da yazımla ilgili
gelişmeleri takip etmesi gerekirdi.
Bu parçada yazarın asıl şikâyetçi olduğu durum
aşağıdakilerden hangisidir?
A Öğrencilerin kompozisyon derslerine ilgi
göstermemesi
B) Dildeki değişmelerin takip edilmemesi ve dile
gereken önemin verilmemesi
Yazım Kılavuzu'nda yapılan değişikliklerin halka
duyurulmaması
D) Dildeki değişimlerin öğretmenler ve öğrenciler
arasında kabul görmemesi
Yabancı dillerin dilimiz üzerindeki baskısının
giderek artması
4.
Z
V
E
RENK
10
![kros kayağı günümüz kış sporlarının
1. ve kayağın atası olarak görülen
III. ülkelerde yüzyıllar boyunca ulaşım amacıyla kul-
lanılan
IV. karın uzun süre yerden kalkmadığı
X en gözdelerinden biri
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş-
tan üçüncü olur?
A)I.
B) II.
C) III.
D)IV.
E)V.
yayinevi.com.tr
14030618](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204210051412910-4392995.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerikros kayağı günümüz kış sporlarının
1. ve kayağın atası olarak görülen
III. ülkelerde yüzyıllar boyunca ulaşım amacıyla kul-
lanılan
IV. karın uzun süre yerden kalkmadığı
X en gözdelerinden biri
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş-
tan üçüncü olur?
A)I.
B) II.
C) III.
D)IV.
E)V.
yayinevi.com.tr
14030618
![21. Sağlıklı bir yaşam için beslenmeye dikkat etmek şart
Vücuda yararlı her tür besin, aşırıya kaçmamak şartyla
tüketilmelidir. Aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır
Şekerli gıdalarda abartıya kaçılmamalıdır. ---
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A)
Süt ürünleri sofralardan eksik edilmemelidir
B) Koşu ve yüzme gibi sporlara zaman ayrılmalıdır
C) Unlu mamuller hesapsızca tüketilmemelidir
D) Vücudun protein ve mineral ihtiyacını karşılayaca
gıdalar ihmal edilmemelidir
E) Vitamin ihtiyacının karşılanabilmesi için meyve
tüketilmelidir
UcDört
Bes
Diğer sayfaya geç](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204185143745869-3019358.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri21. Sağlıklı bir yaşam için beslenmeye dikkat etmek şart
Vücuda yararlı her tür besin, aşırıya kaçmamak şartyla
tüketilmelidir. Aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır
Şekerli gıdalarda abartıya kaçılmamalıdır. ---
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A)
Süt ürünleri sofralardan eksik edilmemelidir
B) Koşu ve yüzme gibi sporlara zaman ayrılmalıdır
C) Unlu mamuller hesapsızca tüketilmemelidir
D) Vücudun protein ve mineral ihtiyacını karşılayaca
gıdalar ihmal edilmemelidir
E) Vitamin ihtiyacının karşılanabilmesi için meyve
tüketilmelidir
UcDört
Bes
Diğer sayfaya geç
![TYT
5.
(1) Simon Critchley, felsefeci olmanın gereklerini yerine
getiren biri. (II) Edebiyattan tarihe, oradan da siyasete
ve psikolojiye kadar geniş bir yelpazede düşünen yazar
sadece bununla kalmıyor, adı geçen alanlarla felsefenin
etmek yerine anlama ve yorumlamanın sınırlarını
bağlantısını kuran kitaplar kaleme alıyor. (III) Kategorize
olabildiğince genişletmeye uğraşıyor. (IV) Critchley, bu
onun bir parçası olmaktan mutluluk duyduğu kapitalist
sayede insanın yaşamak durumunda kaldığı, hatta bazen
sistemin birey üstündeki gizli ve açık etkileriyle ilgili
görüşlerini olanca çıplaklığıyla paylaşıyor. (V) Bütün bu
paylaşımları sırasında, felsefenin etik disiplinini merkeze
koyarak insanın nihilist isyanlarını ve radikal politik
üretimlerini bütün boyutlarıyla inceliyor.
Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış cümlelerde
sözü edilen felsefeci ile ilgili değinilen bir özellik
değildir?
A) I. cümlede: Yeterlilik
B) II. cümlede: Üretkenlik
C) III. cümlede: Anlaşılırlık
D) IV. cümlede: Açıklık
E) V. cümlede: Araştırmacı](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204083315053796-1510909.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT
5.
(1) Simon Critchley, felsefeci olmanın gereklerini yerine
getiren biri. (II) Edebiyattan tarihe, oradan da siyasete
ve psikolojiye kadar geniş bir yelpazede düşünen yazar
sadece bununla kalmıyor, adı geçen alanlarla felsefenin
etmek yerine anlama ve yorumlamanın sınırlarını
bağlantısını kuran kitaplar kaleme alıyor. (III) Kategorize
olabildiğince genişletmeye uğraşıyor. (IV) Critchley, bu
onun bir parçası olmaktan mutluluk duyduğu kapitalist
sayede insanın yaşamak durumunda kaldığı, hatta bazen
sistemin birey üstündeki gizli ve açık etkileriyle ilgili
görüşlerini olanca çıplaklığıyla paylaşıyor. (V) Bütün bu
paylaşımları sırasında, felsefenin etik disiplinini merkeze
koyarak insanın nihilist isyanlarını ve radikal politik
üretimlerini bütün boyutlarıyla inceliyor.
Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış cümlelerde
sözü edilen felsefeci ile ilgili değinilen bir özellik
değildir?
A) I. cümlede: Yeterlilik
B) II. cümlede: Üretkenlik
C) III. cümlede: Anlaşılırlık
D) IV. cümlede: Açıklık
E) V. cümlede: Araştırmacı
![2. Her düşüncenin bir felsefesi vardır. O hâlde estetiğin
de bir felsefesi vardır. Estetik değerler; kişiye, zamana
veya kültürlere göre değişebilir mi? Değişirse sanatta
evrensellikten söz edilebilir mi? Mozart'ın 40. Senfoni'si
dünyanın her yerinde aynı şekilde seslendirilir. Hızı ve
nüansları küçük farklılıklar gösterebilir. Ancak notalarını
kimse değiştiremez. Picasso'nun sanatından etkilenen
bir ressam, onun resmini taklit edemez. Fakat resmi
kendisine ait olmasına rağmen Picasso'dan etkilendiği
söylenebilir. Sinema ve tiyatrodaki durum da müzikteki
gibidir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Estetik değerlerin evrensel nitelik taşıdığına
B) Sanatta etkilenmenin doğal karşılanabileceğine
C) Sanatta evrenselliğe giden yolun ulusallıktan
geçtiğine
D) Ünlü sanatçılardan etkilenerek özgün yapıtlar ortaya
konabileceğine
E) Özgün sanat yapıtlarının özünün hiçbir zaman
bozulmaması gerektiğine](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204193723978915-1363506.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri2. Her düşüncenin bir felsefesi vardır. O hâlde estetiğin
de bir felsefesi vardır. Estetik değerler; kişiye, zamana
veya kültürlere göre değişebilir mi? Değişirse sanatta
evrensellikten söz edilebilir mi? Mozart'ın 40. Senfoni'si
dünyanın her yerinde aynı şekilde seslendirilir. Hızı ve
nüansları küçük farklılıklar gösterebilir. Ancak notalarını
kimse değiştiremez. Picasso'nun sanatından etkilenen
bir ressam, onun resmini taklit edemez. Fakat resmi
kendisine ait olmasına rağmen Picasso'dan etkilendiği
söylenebilir. Sinema ve tiyatrodaki durum da müzikteki
gibidir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Estetik değerlerin evrensel nitelik taşıdığına
B) Sanatta etkilenmenin doğal karşılanabileceğine
C) Sanatta evrenselliğe giden yolun ulusallıktan
geçtiğine
D) Ünlü sanatçılardan etkilenerek özgün yapıtlar ortaya
konabileceğine
E) Özgün sanat yapıtlarının özünün hiçbir zaman
bozulmaması gerektiğine
![DEBİYATI
dat
MEDICANA
EĞİTİM GRUBU
EDUCATION GROUP
OK
YENILIKÇI
EGITIM
EKOSISTEMI
10. Aşağıdaki metinde yanlış yazılmış sözcükleri bu-
larak doğrularını yazınız.
Bu yılın ilk Ağustosu, Cuma günü. Sicil Müdürü Cavit
Bey, yemekden sonra minderin üstüne oturmuş, uyu-
mak istiyor. Ama kara sinekler, onu rahat bırakmıyor-
lar. Köylülerin, duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer
mendil örterek mışılmışıl uyudukları gözünün önüne
geldi. İmrendi. Uzandı. Sandalye üzerinde duran ce-
kedinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne
örtdü, sıkıntılı olmasına aldırmayarak uyku gelecek
diye bekledi.
MB](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204195513423717-1634447.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDEBİYATI
dat
MEDICANA
EĞİTİM GRUBU
EDUCATION GROUP
OK
YENILIKÇI
EGITIM
EKOSISTEMI
10. Aşağıdaki metinde yanlış yazılmış sözcükleri bu-
larak doğrularını yazınız.
Bu yılın ilk Ağustosu, Cuma günü. Sicil Müdürü Cavit
Bey, yemekden sonra minderin üstüne oturmuş, uyu-
mak istiyor. Ama kara sinekler, onu rahat bırakmıyor-
lar. Köylülerin, duvar diplerine uzanıp yüzlerine birer
mendil örterek mışılmışıl uyudukları gözünün önüne
geldi. İmrendi. Uzandı. Sandalye üzerinde duran ce-
kedinin cebinden beyaz keten mendilini alıp yüzüne
örtdü, sıkıntılı olmasına aldırmayarak uyku gelecek
diye bekledi.
MB
![TYT / Türkçe
• Uykunun beden sağlığı ve zindeliği açısından önemi, çok
uzun zamandır birçok kişinin farkında olduğu bir şey.
25.
e
Son yapılan araştırmalar uykunun, kişinin hafıza ve
düşünsel performansları üzerinde pozitif etkisi olduğunu
gösteriyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
Düzenli uykunun insan bedeninin sağlıklı kalmasındaki
rolü inkâr edilemez bir gerçekken yapılan araştırmalar
uykunun etkisinin bununla sınırlı olmadığını gösterdi.
Uykunun beden sağlığı ve zindeliği üzerindeki önemi,
birçok kişinin farkına vardığı bir durum; son yapılan
araştırmalar ise insanların hafıza ve düşünsel
performansları üzerinde de olumlu etkileri olduğunu
gösteriyor.
Uykunun insan bedenini sağlıklı ve zinde tuttuğuna
yönelik düşüncelerin yetersiz olduğunu gören bilim
insanları uykunun hafıza ve düşünsel performans üzerine
etkilerini araştırmıştır.
Birçok insan, uykunun beden sağlığı ve zindeliği
açısından önemini bilirken onun insanın düşünme ve
anlama yeteneği üzerine etkisini tam olarak
kavrayamamaktadır.
27. H
E) Birçok insan, uykunun vücut sağlığı ve zindeliği açısından
öneminin çok uzun süredir farkında; yapılan son
çalışmalar, uykunun insanların düşünsel ve bellek
performanslarıyla ilgili olumlu tesirlerinin de olduğunu
ortaya koyuyor.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204190243735850-3736834.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTYT / Türkçe
• Uykunun beden sağlığı ve zindeliği açısından önemi, çok
uzun zamandır birçok kişinin farkında olduğu bir şey.
25.
e
Son yapılan araştırmalar uykunun, kişinin hafıza ve
düşünsel performansları üzerinde pozitif etkisi olduğunu
gösteriyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
Düzenli uykunun insan bedeninin sağlıklı kalmasındaki
rolü inkâr edilemez bir gerçekken yapılan araştırmalar
uykunun etkisinin bununla sınırlı olmadığını gösterdi.
Uykunun beden sağlığı ve zindeliği üzerindeki önemi,
birçok kişinin farkına vardığı bir durum; son yapılan
araştırmalar ise insanların hafıza ve düşünsel
performansları üzerinde de olumlu etkileri olduğunu
gösteriyor.
Uykunun insan bedenini sağlıklı ve zinde tuttuğuna
yönelik düşüncelerin yetersiz olduğunu gören bilim
insanları uykunun hafıza ve düşünsel performans üzerine
etkilerini araştırmıştır.
Birçok insan, uykunun beden sağlığı ve zindeliği
açısından önemini bilirken onun insanın düşünme ve
anlama yeteneği üzerine etkisini tam olarak
kavrayamamaktadır.
27. H
E) Birçok insan, uykunun vücut sağlığı ve zindeliği açısından
öneminin çok uzun süredir farkında; yapılan son
çalışmalar, uykunun insanların düşünsel ve bellek
performanslarıyla ilgili olumlu tesirlerinin de olduğunu
ortaya koyuyor.
![Modemleşmeyi, modern bir yaşam sürmeyi istediğimizi dile
getiriyoruz. Bu yolda yapılması gereken ne varsa üzerimize
düşeni yapmaya hazır olduğumuzu da söylüyoruz. Bize bu
konuda önderlik edecek kişilerin arkasında yer alacağımızı
da ayrıca belirtiyoruz. Birileri ortaya çıkıyor ve bize modern ol-
manın gereklerini ve yapılması gerekenleri anlatıyor. Modern
olmanın temelinde demokrasi kültürünün yattığını, her tür dü-
şünceye saygılı olmak gerektiğini söylüyor. Biz de canla başla
bu düşünceye katılıyor, onu onaylıyoruz. "Hadi uygulayalım!"
dendiği zaman her ne oluyorsa yine eskiye, eski alışkanlıkları-
mıza dönüyoruz. O zaman anlıyorum ki hepimizin çağdaşlıktan
beklentileri çok farklı ve yine anlıyorum ki rahatını bozmak iste-
meyenlerin sayıları da küçümsenemeyecek çoklukta.
Bu sözleri söyleyen kişinin asıl yakındığı aşağıdakiler-
den hangisidir?
Sağdaş olmanın gereklerini yeterince bilmiyor olmamız
B) Çağdaşlık yolunda önderlik vasfına bürünen insanların
az oluşu
Bencilliğin, çağdaş olmanın önüne geçmesi
DÇağdaşlık konusunda herkesin aynı fikirde birleşmemeleri
E) Insanoğlunun her işte tembelliği tercih etmesi
S](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230204191023552392-3894389.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriModemleşmeyi, modern bir yaşam sürmeyi istediğimizi dile
getiriyoruz. Bu yolda yapılması gereken ne varsa üzerimize
düşeni yapmaya hazır olduğumuzu da söylüyoruz. Bize bu
konuda önderlik edecek kişilerin arkasında yer alacağımızı
da ayrıca belirtiyoruz. Birileri ortaya çıkıyor ve bize modern ol-
manın gereklerini ve yapılması gerekenleri anlatıyor. Modern
olmanın temelinde demokrasi kültürünün yattığını, her tür dü-
şünceye saygılı olmak gerektiğini söylüyor. Biz de canla başla
bu düşünceye katılıyor, onu onaylıyoruz. "Hadi uygulayalım!"
dendiği zaman her ne oluyorsa yine eskiye, eski alışkanlıkları-
mıza dönüyoruz. O zaman anlıyorum ki hepimizin çağdaşlıktan
beklentileri çok farklı ve yine anlıyorum ki rahatını bozmak iste-
meyenlerin sayıları da küçümsenemeyecek çoklukta.
Bu sözleri söyleyen kişinin asıl yakındığı aşağıdakiler-
den hangisidir?
Sağdaş olmanın gereklerini yeterince bilmiyor olmamız
B) Çağdaşlık yolunda önderlik vasfına bürünen insanların
az oluşu
Bencilliğin, çağdaş olmanın önüne geçmesi
DÇağdaşlık konusunda herkesin aynı fikirde birleşmemeleri
E) Insanoğlunun her işte tembelliği tercih etmesi
S