Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

34. Edebî metnin temelini
oluşturur. Sanatçı, üzerinde
yaşadığı çevreyi, dış dünyayı kendi sanat gücüne göre
değişim ve dönüşüme uğratır ve daha sonra çoğu za-
man günlük dilden farklı ---- eserine yansıtır.
====
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A toplumsal yönelimler - sanatlı bir söyleyişle
B) yaşanmışlıklar - doğrudan bir anlatımla
C) kurgusal düzlem - estetik bir dille
gelenekler ve görenekler - yerel bir dille
kişisel bakış açısı - olağanüstü bir kurguyla
Prf Yayın
€
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Edebî metnin temelini oluşturur. Sanatçı, üzerinde yaşadığı çevreyi, dış dünyayı kendi sanat gücüne göre değişim ve dönüşüme uğratır ve daha sonra çoğu za- man günlük dilden farklı ---- eserine yansıtır. ==== Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A toplumsal yönelimler - sanatlı bir söyleyişle B) yaşanmışlıklar - doğrudan bir anlatımla C) kurgusal düzlem - estetik bir dille gelenekler ve görenekler - yerel bir dille kişisel bakış açısı - olağanüstü bir kurguyla Prf Yayın €
(1) Eskisini yerinden eden her kuşak, bir sonraki
kuşağa aşılması gereken bir eşik bırakır. (II) Bizim
öykücülüğümüzde özellikle 1950 sonrasındakilerin
böyle bir eşikle karşılaştığını söyleyebiliriz. (III) Öy-
künün ne olduğu, ne olması gerektiği hakkında
esaslı sorular sorarak ortaya çıkan 1950 kuşağının
denevimi, Türkiye'de öykü türünün seyrini değiştir-
miştir. (IV) O zamana kadar daha çok bireysel çaba-
larla ilerleyen öykücülüğümüz, ilk kez bu denli zor
bir eşikle karşılaşmıştır. (V) Dönemine göre hayli
cesur çabalar içeren bu deneyim, sonraki kuşaklar
üzerinde izler bırakmıştır şüphesiz. (VI) Özellikle
üst düzeydeki günümüz öykücülüğünde bu kuşağın
etkisi yadsınamaz.
Bu parçada düşüncenin akışının sağlanması için
numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiş-
tirmelidir?
AGAI
A) I. ile II.
D) II. ile VI.
B) II. ile III.
C) III. ile IV.
EV ile VI.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Eskisini yerinden eden her kuşak, bir sonraki kuşağa aşılması gereken bir eşik bırakır. (II) Bizim öykücülüğümüzde özellikle 1950 sonrasındakilerin böyle bir eşikle karşılaştığını söyleyebiliriz. (III) Öy- künün ne olduğu, ne olması gerektiği hakkında esaslı sorular sorarak ortaya çıkan 1950 kuşağının denevimi, Türkiye'de öykü türünün seyrini değiştir- miştir. (IV) O zamana kadar daha çok bireysel çaba- larla ilerleyen öykücülüğümüz, ilk kez bu denli zor bir eşikle karşılaşmıştır. (V) Dönemine göre hayli cesur çabalar içeren bu deneyim, sonraki kuşaklar üzerinde izler bırakmıştır şüphesiz. (VI) Özellikle üst düzeydeki günümüz öykücülüğünde bu kuşağın etkisi yadsınamaz. Bu parçada düşüncenin akışının sağlanması için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiş- tirmelidir? AGAI A) I. ile II. D) II. ile VI. B) II. ile III. C) III. ile IV. EV ile VI.
Lirizme dayanan bir şiir yazdığım doğru ve şiirimde imgeye
yoğunlaşmış durumdayım. Lirik şiirin de en iyi şekilde
imgeyle yazılabileceğini düşünüyorum. Bunu düşünmemi
gerektiren nedenler yıllar önce yaşamış ve yaşamakta olan
usta imgeci şairlerin şiirlerinde mevcut. Elbette anlatımcı
veya toplumcu şiirlerde de imge olabilir ve bunun da yine
birçok örneği bulunabilir lakin imgeyi lirik şiirin olmazsa
olmazlarından görüyorum. Kuzguna yavrusu şahin görü-
nürmüş. Kitabım bana özellikle akranım olan şairlerin
kitaplarından farklı geliyor. Onların kitaplarını okuyunca
kendimden fazla bir şey bulamıyorum ve birkaç isim dışın-
da tekrar okuma ihtiyacı hissetmiyorum fakat 1980 Kuşağı
şairlerini veya daha eskileri okuduğumda durum böyle
değil. Sanırım, eskiye dönük bir yanım var, keza yeniye de.
Bu biraz da ruhsal bir şey, açıklaması zor. Velhasıl kitabımı
yaşıtlarımın yazdığı kitaplardan farklı bir yerde görüyorum.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık ola-
rak söylenmiş olabilir?
Şiirini nasıl görüyorsun?
BY Etkilendiğin şairler var mıdır?
Hangi şiir geleneğini kendine yakın buluyorsun?
D) Ne tür şiirler yazarsın?
E) Günümüzün şiirini nasıl değerlendiriyorsun?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Lirizme dayanan bir şiir yazdığım doğru ve şiirimde imgeye yoğunlaşmış durumdayım. Lirik şiirin de en iyi şekilde imgeyle yazılabileceğini düşünüyorum. Bunu düşünmemi gerektiren nedenler yıllar önce yaşamış ve yaşamakta olan usta imgeci şairlerin şiirlerinde mevcut. Elbette anlatımcı veya toplumcu şiirlerde de imge olabilir ve bunun da yine birçok örneği bulunabilir lakin imgeyi lirik şiirin olmazsa olmazlarından görüyorum. Kuzguna yavrusu şahin görü- nürmüş. Kitabım bana özellikle akranım olan şairlerin kitaplarından farklı geliyor. Onların kitaplarını okuyunca kendimden fazla bir şey bulamıyorum ve birkaç isim dışın- da tekrar okuma ihtiyacı hissetmiyorum fakat 1980 Kuşağı şairlerini veya daha eskileri okuduğumda durum böyle değil. Sanırım, eskiye dönük bir yanım var, keza yeniye de. Bu biraz da ruhsal bir şey, açıklaması zor. Velhasıl kitabımı yaşıtlarımın yazdığı kitaplardan farklı bir yerde görüyorum. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık ola- rak söylenmiş olabilir? Şiirini nasıl görüyorsun? BY Etkilendiğin şairler var mıdır? Hangi şiir geleneğini kendine yakın buluyorsun? D) Ne tür şiirler yazarsın? E) Günümüzün şiirini nasıl değerlendiriyorsun?
23 Gazeteci:
(1) ----
Müzisyen:
- Evet, Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu
gibi müziğin daha az olduğu bölgelerde konser
vermemi insanlar olumlu karşılıyorlar. Ben de bu
fırsatla onlara klasik müziği sevdirmek istiyorum.
Gazeteci:
- Liderlik konularındaki eğitimlerde müzik, özellik-
le de caz sıkça kullanılmaya başlandı. Sizce ne-
den özellikle caz?
Müzisyen:
(11)
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşa-
ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
I. Türkiye'ye geldiğiniz zaman Doğu ve Gü-
neydoğu Anadolu'ya özellikle gideceğiniz
doğru mu?
II. XX. yüzyılın başlarında Kuzey Amerika zen-
cilerinin müziği olarak doğan bir türdür caz.
I. Peki, Türkiye'de konser verdiğiniz zaman
müzikseverler sizi olumlu karşılıyorlar mı?
II. Afrika halk müziğiyle Batı halk müziğinin bir
karışımı denilebilecek bir müzik türüdür.
Müzig
'Müziği sevdirmek için müzikseverlere han-
gi etkinlikleri yapacaksınız?
II. Çünkü klasik caz formunda müzisyenler be-
lirli bir melodiye bağlı kalarak doğaçlama
yapmaktadır. Bu nedenle caza sürekli yeni
bir yorum getirilir.
D) 1. Klasik müzik hakkında bizlere bilgi verebilir
misiniz?
II. Caz, o an oluşan bir müzik olup insanın kal-
bindeki bütün karalıkları atar. Ve insanın üze-
rindeki gerginliği alarak insanı rahatlatır.
Zo₁.
1. Dönüş nedenlerinizden biri de Türkiye'de
klasik müziği yaygınlaştırmak mı?
II. Bu çok doğru bir düşünce çünkü caz özgür-
lük demek. Doğaçlama, duygusal boşalma
içgüdüsüdür. Bundan dolayı insanlar caz
dinleyerek rahatlıyorlar.
LIMIT YAYINLARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23 Gazeteci: (1) ---- Müzisyen: - Evet, Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi müziğin daha az olduğu bölgelerde konser vermemi insanlar olumlu karşılıyorlar. Ben de bu fırsatla onlara klasik müziği sevdirmek istiyorum. Gazeteci: - Liderlik konularındaki eğitimlerde müzik, özellik- le de caz sıkça kullanılmaya başlandı. Sizce ne- den özellikle caz? Müzisyen: (11) Bu diyalogda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? I. Türkiye'ye geldiğiniz zaman Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu'ya özellikle gideceğiniz doğru mu? II. XX. yüzyılın başlarında Kuzey Amerika zen- cilerinin müziği olarak doğan bir türdür caz. I. Peki, Türkiye'de konser verdiğiniz zaman müzikseverler sizi olumlu karşılıyorlar mı? II. Afrika halk müziğiyle Batı halk müziğinin bir karışımı denilebilecek bir müzik türüdür. Müzig 'Müziği sevdirmek için müzikseverlere han- gi etkinlikleri yapacaksınız? II. Çünkü klasik caz formunda müzisyenler be- lirli bir melodiye bağlı kalarak doğaçlama yapmaktadır. Bu nedenle caza sürekli yeni bir yorum getirilir. D) 1. Klasik müzik hakkında bizlere bilgi verebilir misiniz? II. Caz, o an oluşan bir müzik olup insanın kal- bindeki bütün karalıkları atar. Ve insanın üze- rindeki gerginliği alarak insanı rahatlatır. Zo₁. 1. Dönüş nedenlerinizden biri de Türkiye'de klasik müziği yaygınlaştırmak mı? II. Bu çok doğru bir düşünce çünkü caz özgür- lük demek. Doğaçlama, duygusal boşalma içgüdüsüdür. Bundan dolayı insanlar caz dinleyerek rahatlıyorlar. LIMIT YAYINLARI
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: -----
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: ----- Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için E) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
1
k.
Sil
en
mi
n?
e-
na
uz
ir
da
dür
TYT/TÜRKÇE
21. (1) Edebiyat tarihsel süreç içerisinde bürokrasi kurumunu
en fazla gündemine alan disiplinlerin başında gelmiş
tir. (II) Gogol, Dickens, Dostoyevski gibi bütün büyük ya-
zarlar eserlerinde bu konuyu ele almış ve eleştirmişlerdir.
(III) Türk edebiyatında pek çok yazar eserlerinde bürok-
rasinin aksayan yanlarına odaklanmışlardır. (IV) Bu ya-
zarlar bürokrasinin açmazlarını, devlet ve birey arasındaki
uçurumu ve parlamentonun işlevsizliğini işlemişlerdir.
(V) Bürokratların mevzuatı ve kanunları nasıl insanların
aleyhine kullandıklarının çarpıcı örneklerini vermişlerdir.
(VI) Tanzimat edebiyatından başlayarak bu konuyu ele alan
eserler görmek mümkündür.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
C) IV
DIV
AT
B) III
E) VI
22.Zelandiya
Geçtiğimiz
landiya'nin
öne sürülc
L
6
haliyle kon
Yeni Zela
donya'yı
yerin kita
yer alma
Bilim ins
mesi için
ğına ba
daha fa
sınırlar
tasal k
şartlar
da şir
M
karar
rilece
göre
listes
Kitar
kab
mes
Bu
bil
B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 k. Sil en mi n? e- na uz ir da dür TYT/TÜRKÇE 21. (1) Edebiyat tarihsel süreç içerisinde bürokrasi kurumunu en fazla gündemine alan disiplinlerin başında gelmiş tir. (II) Gogol, Dickens, Dostoyevski gibi bütün büyük ya- zarlar eserlerinde bu konuyu ele almış ve eleştirmişlerdir. (III) Türk edebiyatında pek çok yazar eserlerinde bürok- rasinin aksayan yanlarına odaklanmışlardır. (IV) Bu ya- zarlar bürokrasinin açmazlarını, devlet ve birey arasındaki uçurumu ve parlamentonun işlevsizliğini işlemişlerdir. (V) Bürokratların mevzuatı ve kanunları nasıl insanların aleyhine kullandıklarının çarpıcı örneklerini vermişlerdir. (VI) Tanzimat edebiyatından başlayarak bu konuyu ele alan eserler görmek mümkündür. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV DIV AT B) III E) VI 22.Zelandiya Geçtiğimiz landiya'nin öne sürülc L 6 haliyle kon Yeni Zela donya'yı yerin kita yer alma Bilim ins mesi için ğına ba daha fa sınırlar tasal k şartlar da şir M karar rilece göre listes Kitar kab mes Bu bil B
Eğer bir yiyeceğin bozulmasını engellemek ya da uzun süre
taze hålde kalmasını istiyorsak onu koruma kapları denen özel
plastik kapların içine koyarız. Bu kapların yiyecekleri taze
tutabilmelerinin en önemli sebebi besinin havayla temasının
önlenmesidir. Bunun amacı havanın içeriğinde yanıcı gazların
bulunması nedeniyle, besinlerin yanmasını, yani oksitlenmesini
engellemektir. Örneğin, elmayı ya da armudu soyup kısa bir
süre beklettiğimizde renklerinin kahverengiye doğru değiştiğini,
uzun bir süre sonra da çok koyu bir renk aldığını görürüz.
Bunun nedeni elma ve armudun içindeki kimyasal bileşiklerin
oksitlenmesidir. Bu nedenle konserve, turşu ve reçel yaparken
birinci şart, yiyeceklerin havayla temasını tamamen önlemektir.
Günümüzde bunun için genellikle cam kavanozlar
kullanılmaktadır. Bunun sebebi, camin kapların ağzı
kapatıldığında içine hiç hava almaması ve şeffaf yapısından
dolayı içindekilerin rahatça görülebilmesidir.
39. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Koruma kapları yiyecekleri nasıl korumaktadır?
B) Koruma kaplarının çeşitleri var mıdır?
vad rysun?
C) Besin saklamanın amacı nedir?
Besin saklama yöntemlerinin eksiklikleri nelerdir?
E)
Koruma kaplarının şekilleri nasildir?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Eğer bir yiyeceğin bozulmasını engellemek ya da uzun süre taze hålde kalmasını istiyorsak onu koruma kapları denen özel plastik kapların içine koyarız. Bu kapların yiyecekleri taze tutabilmelerinin en önemli sebebi besinin havayla temasının önlenmesidir. Bunun amacı havanın içeriğinde yanıcı gazların bulunması nedeniyle, besinlerin yanmasını, yani oksitlenmesini engellemektir. Örneğin, elmayı ya da armudu soyup kısa bir süre beklettiğimizde renklerinin kahverengiye doğru değiştiğini, uzun bir süre sonra da çok koyu bir renk aldığını görürüz. Bunun nedeni elma ve armudun içindeki kimyasal bileşiklerin oksitlenmesidir. Bu nedenle konserve, turşu ve reçel yaparken birinci şart, yiyeceklerin havayla temasını tamamen önlemektir. Günümüzde bunun için genellikle cam kavanozlar kullanılmaktadır. Bunun sebebi, camin kapların ağzı kapatıldığında içine hiç hava almaması ve şeffaf yapısından dolayı içindekilerin rahatça görülebilmesidir. 39. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Koruma kapları yiyecekleri nasıl korumaktadır? B) Koruma kaplarının çeşitleri var mıdır? vad rysun? C) Besin saklamanın amacı nedir? Besin saklama yöntemlerinin eksiklikleri nelerdir? E) Koruma kaplarının şekilleri nasildir?
14
Efteni Gölü 1918 yılına ait verilere göre, Subasar
Ormanları'nı da içine alan 67 km2'lik bir alanı kaplıyor-
muş. Bu gölün çevresinde bol yaban hayvanı yaşarmış.
Pek çok balık ve kuş çeşidi bulunurmuş. Ancak sıtma
mikrobu taşıyan sivrisinekler de pek çokmuş. O zamanlar
sıtma, korkulan bir hastalık olduğundan halk, Güzeldere
ve Efteni Gölü çevresine pek yerleşmemiş. lliman iklimi
nedeniyle yalnızca kişın kullanılmış çevredeki birkaç yer-
leşim alanı.
Bu parçada anlatılan göl ve çevresiyle ilgili olarak aşa-
ğıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Genişliğine
B) Niçin terk edildiğine
Bir dönemde ortaya çıkan bir soruna
Dnsanların yaşama alanıyla ilgili seçimlerine
E Bulunan canlı türlerine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14 Efteni Gölü 1918 yılına ait verilere göre, Subasar Ormanları'nı da içine alan 67 km2'lik bir alanı kaplıyor- muş. Bu gölün çevresinde bol yaban hayvanı yaşarmış. Pek çok balık ve kuş çeşidi bulunurmuş. Ancak sıtma mikrobu taşıyan sivrisinekler de pek çokmuş. O zamanlar sıtma, korkulan bir hastalık olduğundan halk, Güzeldere ve Efteni Gölü çevresine pek yerleşmemiş. lliman iklimi nedeniyle yalnızca kişın kullanılmış çevredeki birkaç yer- leşim alanı. Bu parçada anlatılan göl ve çevresiyle ilgili olarak aşa- ğıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Genişliğine B) Niçin terk edildiğine Bir dönemde ortaya çıkan bir soruna Dnsanların yaşama alanıyla ilgili seçimlerine E Bulunan canlı türlerine
5. Hikâyede aradığım; ritim, şiirsellik, dil yetkinliği
ve çağrışım zenginliğidir. Bütün bunların peşinde
koşarken anlam açıklığının da yakalanması gerektiği
düşüncesindeyim. Bu ögelerin modern hikâyenin
oldukça önemli vasıfları olduğunu düşünüyorum. Hele
dil başarısının bir hikâyenin her şeyi olduğunu söyle-
yebilirim. Çünkü dil başarısı ile hikâyede pek çok şey
yapılabilir.
Buna göre, hikâyede aranan nitelikler arasında
aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Ahenk yakalaması
B) Dilsel şölen sunması
C) Anlaşılır olması
D) Öz ve biçim bütünlüğünü sağlaması
E) İmgesel çeşitlilik barındırması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Hikâyede aradığım; ritim, şiirsellik, dil yetkinliği ve çağrışım zenginliğidir. Bütün bunların peşinde koşarken anlam açıklığının da yakalanması gerektiği düşüncesindeyim. Bu ögelerin modern hikâyenin oldukça önemli vasıfları olduğunu düşünüyorum. Hele dil başarısının bir hikâyenin her şeyi olduğunu söyle- yebilirim. Çünkü dil başarısı ile hikâyede pek çok şey yapılabilir. Buna göre, hikâyede aranan nitelikler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Ahenk yakalaması B) Dilsel şölen sunması C) Anlaşılır olması D) Öz ve biçim bütünlüğünü sağlaması E) İmgesel çeşitlilik barındırması
etre Türkçe Denemeleri
öre
sunar,
üze-
gerek
örnek
Shrete
Bütün
ukla-
yön-
dum
üyük
bilen
lidir.
Yayınları
ww
DENEME 14
27. Hikâyenin modern insanı yakalayan en çekici yanla-
rindan birl, onun; yüksek yaşam ritmine, temposuna,
gerilimine denk düşen Hikâyeci, söyleyeceği
şeyleri en kısa ama en net ve vurucu şekilde anlatmak
durumundadır. Hikâye gereksiz kelimeleri, gevezeliği
kaldırmaz. Fazladan, gereksiz tek bir kelime bile
hikâyenin kurduğu dünyayı bozmaya yeter.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) yoğun anlatımıdır.
B) özgün söyleme biçimidir.
C) özgün oluşudur.
D) anlamca açık ve duru oluşudur.
E) Içten anlatımıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
etre Türkçe Denemeleri öre sunar, üze- gerek örnek Shrete Bütün ukla- yön- dum üyük bilen lidir. Yayınları ww DENEME 14 27. Hikâyenin modern insanı yakalayan en çekici yanla- rindan birl, onun; yüksek yaşam ritmine, temposuna, gerilimine denk düşen Hikâyeci, söyleyeceği şeyleri en kısa ama en net ve vurucu şekilde anlatmak durumundadır. Hikâye gereksiz kelimeleri, gevezeliği kaldırmaz. Fazladan, gereksiz tek bir kelime bile hikâyenin kurduğu dünyayı bozmaya yeter. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yoğun anlatımıdır. B) özgün söyleme biçimidir. C) özgün oluşudur. D) anlamca açık ve duru oluşudur. E) Içten anlatımıdır.
m
Bir
ca-
y-
Ik
a,
7-
n
n
ili
1-
k
31. Sokakta bir adam avazı çıktığı kadar bağırmaktaydı. Kim
bilir, kime ve neden bağırıyordu? Önce o bağırış, ardın-
dan gözüme vuran karşı şeritteki arabanın farı beni ken-
dime getirmişti. Şoförün iyice garipleşen bakışlarıyla da
toparlanmıştım. Taksimetrede yazan tutarı ödemiştim;
araçtan inip hızlıca yürümüştüm arkama bakmadan.
Topuk sesim terkedilmiş gibi duran boş sokakta değil tüm
evrende yankılanmıştı. O ses, en kararsız halimde çıkar-
tabildiğim en kararlı sesim olmuştu. Hâlâ duyuyorum.
Nihayet asansöre gelmiştim. Her şey bir anda durağan-
laşmış, tüm o heyecan, yerini saf korkuya bırakmıştı.
Aylardır kendini Zeus'un tutkuyla bağlandığı Hera gibi
hisseden bu kadın, şimdi avantür bir hikâyenin başkahra-
manı mıydı? Saçmalıyordum. Ve işin kötüsü saçmaladı-
ğımın tüm benliğimle farkındaydım. Sonsuz tırmanış bitti-
ğinde önümde uzun bir koridor belirmişti. Yürümüştüm...
Her adımda eğilip bacaklarımın yok olup olmadığını
kontrol edecek kadar tedirgin hissederek, yürümüştüm...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
Benzetme
B) Kişileştirme
C) Mecazlı söyleyiş
DY Kahraman bakış açısı
Betimleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
m Bir ca- y- Ik a, 7- n n ili 1- k 31. Sokakta bir adam avazı çıktığı kadar bağırmaktaydı. Kim bilir, kime ve neden bağırıyordu? Önce o bağırış, ardın- dan gözüme vuran karşı şeritteki arabanın farı beni ken- dime getirmişti. Şoförün iyice garipleşen bakışlarıyla da toparlanmıştım. Taksimetrede yazan tutarı ödemiştim; araçtan inip hızlıca yürümüştüm arkama bakmadan. Topuk sesim terkedilmiş gibi duran boş sokakta değil tüm evrende yankılanmıştı. O ses, en kararsız halimde çıkar- tabildiğim en kararlı sesim olmuştu. Hâlâ duyuyorum. Nihayet asansöre gelmiştim. Her şey bir anda durağan- laşmış, tüm o heyecan, yerini saf korkuya bırakmıştı. Aylardır kendini Zeus'un tutkuyla bağlandığı Hera gibi hisseden bu kadın, şimdi avantür bir hikâyenin başkahra- manı mıydı? Saçmalıyordum. Ve işin kötüsü saçmaladı- ğımın tüm benliğimle farkındaydım. Sonsuz tırmanış bitti- ğinde önümde uzun bir koridor belirmişti. Yürümüştüm... Her adımda eğilip bacaklarımın yok olup olmadığını kontrol edecek kadar tedirgin hissederek, yürümüştüm... Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Benzetme B) Kişileştirme C) Mecazlı söyleyiş DY Kahraman bakış açısı Betimleme
puble
12. Pembe yüzünü çirkinleştiren bir gülümseyişle güldü. Siyah
gözlüklerimi burnumun ortasına çekip gözümün üstünden
dikkatle baktım. Tanımamış gibi... Sonra hatırlamış gibi
yaptım. Güldüm. Nihayet vapura binebildim. Sarayburnu
balık tutanlarla dolu. Birisi havuzun kenarına boylu
boyunca yatmış, vapura ayaklarını sallıyor. Daha ileride
çocuklar denize giriyorlar. Köprünün üstünü kalın, gri bir
duman kaplamış.
Bu parçanın anlatımındaki asıl amaç aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Karşıt görüşleri açıklama
B) Tartışma havası oluşturma
C) Nesnel verileri aktarma
Göz önünde canlandırma
vidiu igionie
E) Merak unsurunu dile getirme
175
14. (I
ULMOS VD
to
m
d
C
Ö
k
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
puble 12. Pembe yüzünü çirkinleştiren bir gülümseyişle güldü. Siyah gözlüklerimi burnumun ortasına çekip gözümün üstünden dikkatle baktım. Tanımamış gibi... Sonra hatırlamış gibi yaptım. Güldüm. Nihayet vapura binebildim. Sarayburnu balık tutanlarla dolu. Birisi havuzun kenarına boylu boyunca yatmış, vapura ayaklarını sallıyor. Daha ileride çocuklar denize giriyorlar. Köprünün üstünü kalın, gri bir duman kaplamış. Bu parçanın anlatımındaki asıl amaç aşağıdakilerden hangisidir? A) Karşıt görüşleri açıklama B) Tartışma havası oluşturma C) Nesnel verileri aktarma Göz önünde canlandırma vidiu igionie E) Merak unsurunu dile getirme 175 14. (I ULMOS VD to m d C Ö k
2. (1) Konu ele alınırken özellikle gerçeğe benzer olması
istenmiştir. (II) Şiir ve tiyatro alanında kendini ön plana
atmıştır. (III) Evrensel ve kalıcı olan onlar için önemli-
dir. (IV) Erdem ve ahlak bu akım için inanılmaz önemli-
dir. (V) Voltaire bu akımın en önemli temsilcisidir.
Bu parçadaki numaralı cümlelerden hangisinde
sözü edilen akımla ilgili yanlış bilgi aktarılmıştır?
BU
HT
V
66
vi.com.tr
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. (1) Konu ele alınırken özellikle gerçeğe benzer olması istenmiştir. (II) Şiir ve tiyatro alanında kendini ön plana atmıştır. (III) Evrensel ve kalıcı olan onlar için önemli- dir. (IV) Erdem ve ahlak bu akım için inanılmaz önemli- dir. (V) Voltaire bu akımın en önemli temsilcisidir. Bu parçadaki numaralı cümlelerden hangisinde sözü edilen akımla ilgili yanlış bilgi aktarılmıştır? BU HT V 66 vi.com.tr
TÜRKÇE
27. Gazeteci:
(1
www
DENEME 4
Yazar: Beş öykü kitabım var. liki Gramofonlar,
Radyolar, Teypler. Içinde bugün beni utandıran
bir öykü yok. Hatta yüzümün akı öyküler var.
"Oruç Satmak", "Park" mesela. Sevdiklerim var:
"Mustafa'nın Karesi", "Domates" mesela. Bu
kitaptan iki öykü, birinin de izni yeni alındı ettiler
üç öykü, antolojilere girdi. Ama o öyküleri bugün
öyle yazmam. Ayrı tuttuğum tek öykü kitabım
budur. Ötekileri birbirinden ayırmam. Fakat
Zamansız'da cüretkâr öyküler var. Tarifinin dışına
çıkarlar. İşte onun yeri bende ayrıdır.
Gazeteci:
Yazar: Yazarken masadan sık sık kalktığımın,
çay içtiğimin, abur cubur yediğimin farkındayım.
Sonra şiir kitaplarını karıştırıyor, oradan buradan
okuyorum. Sanırım bu beni rahatlatıyor, bunun
da dışında vazgeçilmezim olmuş durumda. Ben
buna ritüel demek yerine, gelenek ya da ådet
demeyi tercih ederim. Sanırım bunu derken dil
hassasiyetimi de göstermiş oluyorum. Sorunuza
gelirsek tekrar, yazarken az önce sıraladığım ufak
tefek şeyler dışında âdetim yoktur.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) 1. Öykü kitaplarınız arasında sizin için daha
özel, daha kıymetli olan bir eseriniz var mıdır?
II. Öykülerinizi nasıl yazarsınız, ritüelleriniz var
midir?
B) 1. Bugüne kadar kaç kitap yazdınız?
11. Yazı yazarken mola verdiğiniz olur mu?
C) I. Kitaplarınız hakkında biraz bilgi verir
misiniz?
II. Öykü yazarken sizi rahatsız eden şeyler
olur mu?
D) I. Öykü kitaplarınızdan bahseder misiniz?
Il. Yazı yazarken kurallarınız var mıdır?
E) 1. Öykü kitaplarınızın isimleri nelerdir?
II. Yazı ritüelleriniz var mıdır?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE 27. Gazeteci: (1 www DENEME 4 Yazar: Beş öykü kitabım var. liki Gramofonlar, Radyolar, Teypler. Içinde bugün beni utandıran bir öykü yok. Hatta yüzümün akı öyküler var. "Oruç Satmak", "Park" mesela. Sevdiklerim var: "Mustafa'nın Karesi", "Domates" mesela. Bu kitaptan iki öykü, birinin de izni yeni alındı ettiler üç öykü, antolojilere girdi. Ama o öyküleri bugün öyle yazmam. Ayrı tuttuğum tek öykü kitabım budur. Ötekileri birbirinden ayırmam. Fakat Zamansız'da cüretkâr öyküler var. Tarifinin dışına çıkarlar. İşte onun yeri bende ayrıdır. Gazeteci: Yazar: Yazarken masadan sık sık kalktığımın, çay içtiğimin, abur cubur yediğimin farkındayım. Sonra şiir kitaplarını karıştırıyor, oradan buradan okuyorum. Sanırım bu beni rahatlatıyor, bunun da dışında vazgeçilmezim olmuş durumda. Ben buna ritüel demek yerine, gelenek ya da ådet demeyi tercih ederim. Sanırım bunu derken dil hassasiyetimi de göstermiş oluyorum. Sorunuza gelirsek tekrar, yazarken az önce sıraladığım ufak tefek şeyler dışında âdetim yoktur. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) 1. Öykü kitaplarınız arasında sizin için daha özel, daha kıymetli olan bir eseriniz var mıdır? II. Öykülerinizi nasıl yazarsınız, ritüelleriniz var midir? B) 1. Bugüne kadar kaç kitap yazdınız? 11. Yazı yazarken mola verdiğiniz olur mu? C) I. Kitaplarınız hakkında biraz bilgi verir misiniz? II. Öykü yazarken sizi rahatsız eden şeyler olur mu? D) I. Öykü kitaplarınızdan bahseder misiniz? Il. Yazı yazarken kurallarınız var mıdır? E) 1. Öykü kitaplarınızın isimleri nelerdir? II. Yazı ritüelleriniz var mıdır?
. Son zamanlarda ortaya çıkan yeni bir okuma biçimi
ile karşı karşıyayız. Edebî metinde yer alan sözcük-
lere, cümlelere veya diğer göstergelere bakmadan
gelişigüzel yapılan bir okuma bu. Bu yaklaşım tar-
zında, metin ne derse desin, "Ama ben böyle anlıyo-
rum." veya "Ben bu şiiri böyle yorumluyorum." cüm-
lelerinin arkasına saklanan, bir tür kolaycılık içeren
ve genelleyici bir bakış söz konusu.
Aşağıdaki yargıların hangisi bu parçada eleştiri-
len okuma biçimiyle örtüşür?
A) Şairin şiirinde kullandığı imgeler ve onlarla res-
metmeye çalıştığı karanlık manzara, metnin
okuruna ölüm duygusunu hissettirmeye çalıştı-
ğını gösteriyor.
B) Yazarın hikâyelerinde sergilemeye çalıştığı ta-
rafsız tutumun, eserdeki sözcük ve özellikle de
fiil seçimini doğrudan etkilediğini düşünüyorum.
C) Şair her ne kadar şiirinde yaşam sevgisiyle dolu
bir söz varlığını tercih etse de bu metin karam-
sarlığın ön sözü olarak değerlendirilmeli.
D) Şiirde sözcüklere yüklenen yeni anlamlara ve şa-
irin ürettiği özgün imgelere bakarak onun yeni bir
şiir dili kurma çabasında olduğunu söyleyebiliriz.
E) Son romanındaki alaycı üslubu ve bunu kuran
ilginç söz dizimini bence yazarın ağır ve ciddi an-
latımdan uzaklaşma yönelimi olarak okunmalı.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
. Son zamanlarda ortaya çıkan yeni bir okuma biçimi ile karşı karşıyayız. Edebî metinde yer alan sözcük- lere, cümlelere veya diğer göstergelere bakmadan gelişigüzel yapılan bir okuma bu. Bu yaklaşım tar- zında, metin ne derse desin, "Ama ben böyle anlıyo- rum." veya "Ben bu şiiri böyle yorumluyorum." cüm- lelerinin arkasına saklanan, bir tür kolaycılık içeren ve genelleyici bir bakış söz konusu. Aşağıdaki yargıların hangisi bu parçada eleştiri- len okuma biçimiyle örtüşür? A) Şairin şiirinde kullandığı imgeler ve onlarla res- metmeye çalıştığı karanlık manzara, metnin okuruna ölüm duygusunu hissettirmeye çalıştı- ğını gösteriyor. B) Yazarın hikâyelerinde sergilemeye çalıştığı ta- rafsız tutumun, eserdeki sözcük ve özellikle de fiil seçimini doğrudan etkilediğini düşünüyorum. C) Şair her ne kadar şiirinde yaşam sevgisiyle dolu bir söz varlığını tercih etse de bu metin karam- sarlığın ön sözü olarak değerlendirilmeli. D) Şiirde sözcüklere yüklenen yeni anlamlara ve şa- irin ürettiği özgün imgelere bakarak onun yeni bir şiir dili kurma çabasında olduğunu söyleyebiliriz. E) Son romanındaki alaycı üslubu ve bunu kuran ilginç söz dizimini bence yazarın ağır ve ciddi an- latımdan uzaklaşma yönelimi olarak okunmalı.
ÖZDEBİR YAYINLAR
4. Günlerden pazartesi. Yine vapurun alt kamarasinda-
yım. Yine hava karlı, yine İstanbul çirkin. Hele yağ-
murlu günlerinde... Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sev-
mek... Bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her
şey bir insanı sevmekle bitiyor. Güzel bir yer Alemda-
ğı. Şu saatte, on beş metrelik ağaçları, Taşdelen'i, yı-
lanı ile... Kış günü yılanlar inindedir, olsun. Taşdelen
parmak gibi akar. Önce içimizi, sonra dışımızı yıkar.
Su içmeye gelen bir tavşan, bir yılan, bir karatavuk,
bir keklik, Polenezköy'den şerefimize kaçıp gelmiş bir
keçi ile alt alta üst üste oynaşıyoruz. Alemdağı güzel,
Alemdağı. İstanbul çamur içinde. Taksi şoförleri su bi-
rikintilerini inadına insanların üzerine sıçratıyorlar. Kar
inadına içimize içimize yağıyor.
Bu metinde hikâyeyi oluşturan yapı unsurlarından
hangi ikisi arasındaki ilişki vurgulanmaktadır?
BESTE
B) Mekân kişi
By Kişi olay
A) Zaman mekân
C) Olay - zaman
Ekişi zaman
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÖZDEBİR YAYINLAR 4. Günlerden pazartesi. Yine vapurun alt kamarasinda- yım. Yine hava karlı, yine İstanbul çirkin. Hele yağ- murlu günlerinde... Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sev- mek... Bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor. Güzel bir yer Alemda- ğı. Şu saatte, on beş metrelik ağaçları, Taşdelen'i, yı- lanı ile... Kış günü yılanlar inindedir, olsun. Taşdelen parmak gibi akar. Önce içimizi, sonra dışımızı yıkar. Su içmeye gelen bir tavşan, bir yılan, bir karatavuk, bir keklik, Polenezköy'den şerefimize kaçıp gelmiş bir keçi ile alt alta üst üste oynaşıyoruz. Alemdağı güzel, Alemdağı. İstanbul çamur içinde. Taksi şoförleri su bi- rikintilerini inadına insanların üzerine sıçratıyorlar. Kar inadına içimize içimize yağıyor. Bu metinde hikâyeyi oluşturan yapı unsurlarından hangi ikisi arasındaki ilişki vurgulanmaktadır? BESTE B) Mekân kişi By Kişi olay A) Zaman mekân C) Olay - zaman Ekişi zaman