Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

31. Biz bir metni devrinin kültürüne göre değerlendirmeye çalışırken
bile günümüzün ve kendimizin kıymet hükümlerinden uzaklaşa-
mayız. O eser, zamanının şu veya bu düşüncesinin, modasının
meyvesi olmuştur. O düşüncenin veya modanın gereği olarak
eserin birtakım açıklamaları vardır hiç şüphesiz. Fakat yaşa-
ma gücü olan, asırları aşarak günümüze kadar gelen eser için
sadece devrinin izahlarının sınırları içinde hapsolmak mümkün
değildir. O şimdi sanatkârının bile tasarrufundan çıkmış âdeta
kamunun malı olmuştur. Yeni düşüncelerin, yeni hayat görüşü-
nün, yeni yorumların teşkil ettiği kamu malıdır artık o. Bu takdirde
artık şairin bizim yeni getirdiğimiz yorumu düşünüp düşünmemiş
olduğu mühim değildir. Mühim olan, eserlerin her devirde, insan
zekâsının ulaşabildiği her zirvede yeniden bir yaşama gücü, ye-
niden bir yorum kazanacak zenginlikte olmasıdır.
Bu parçadan sanat metni ile ilgili,
1. Dönemin sanat anlayışına göre değerlendirilemeyeceği
II. Okurun yorumlarıyla yeni anlamlar kazanıp zenginleşebile-
ceği
III. Birtakım fikir akımlarının etkisinde yazılabileceği
yargılarından hangileri çıkarılamaz?
A) Yalnız I.
B) Yalnız II.
D) J. ve II.
E) II ve III.
C) Yalniz III.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. Biz bir metni devrinin kültürüne göre değerlendirmeye çalışırken bile günümüzün ve kendimizin kıymet hükümlerinden uzaklaşa- mayız. O eser, zamanının şu veya bu düşüncesinin, modasının meyvesi olmuştur. O düşüncenin veya modanın gereği olarak eserin birtakım açıklamaları vardır hiç şüphesiz. Fakat yaşa- ma gücü olan, asırları aşarak günümüze kadar gelen eser için sadece devrinin izahlarının sınırları içinde hapsolmak mümkün değildir. O şimdi sanatkârının bile tasarrufundan çıkmış âdeta kamunun malı olmuştur. Yeni düşüncelerin, yeni hayat görüşü- nün, yeni yorumların teşkil ettiği kamu malıdır artık o. Bu takdirde artık şairin bizim yeni getirdiğimiz yorumu düşünüp düşünmemiş olduğu mühim değildir. Mühim olan, eserlerin her devirde, insan zekâsının ulaşabildiği her zirvede yeniden bir yaşama gücü, ye- niden bir yorum kazanacak zenginlikte olmasıdır. Bu parçadan sanat metni ile ilgili, 1. Dönemin sanat anlayışına göre değerlendirilemeyeceği II. Okurun yorumlarıyla yeni anlamlar kazanıp zenginleşebile- ceği III. Birtakım fikir akımlarının etkisinde yazılabileceği yargılarından hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız I. B) Yalnız II. D) J. ve II. E) II ve III. C) Yalniz III.
yor,
ak
um.
lar.
ris
en
D
ere
açar
35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Makber Türk şiirinin önemli örneklerinden biridir.
Abdülhak Hamit bu şiiri eşinin ölümünün ardından,
1885 yılında yazmıştır. Eser, sevdiğinin ölümünü
görmekle felakete uğramış bir insanın duygularını,
okura büyük bir samimiyetle yaşatır. Makber'den kısa
süre sonra, yıl bitmeden yazdığı Ölü adlı eserinde de
konu ve ruh Makber'in aynısıdır. Ancak Makber'de
başını bulutlara ve kayalara çarparak uçurum
karanlıkları içinde şimşekler çaktıran yaralı kartal,
burada geniş halkalar çevirerek ağır ağır süzülür.
Makber bir feryattır. Ölü'de süküt ve düşünüş vardır.
Sanki bu eserin misraları düşünce haline gelmiş
gözyaşlarıdır.
35. Bu parçadan hareketle Makber ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Olü adlı şiir ile aynı yıl yazıldığı
B) Okuyucuda duygusal karşılık bulduğu
C) Kişa süre içinde kaleme alındığı
D) Bir kaybın yarattığı acıyı işlediği
E) Yazarın taşkın ruh hâlini yansıttığı
36. Bu parçadan hareketle Ölü ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Yabancı bakışlardan saklanan bir keder olduğu
B) Eksik kalmışlık karşısında bir isyan olduğu
C) Kaynağı, düşünülerek bulunamayan bir acı olduğu
D) Her hatırlandığında acı veren bir anı olduğu
E) Zihnen kabullenilmiş bir üzüntü olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
yor, ak um. lar. ris en D ere açar 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Makber Türk şiirinin önemli örneklerinden biridir. Abdülhak Hamit bu şiiri eşinin ölümünün ardından, 1885 yılında yazmıştır. Eser, sevdiğinin ölümünü görmekle felakete uğramış bir insanın duygularını, okura büyük bir samimiyetle yaşatır. Makber'den kısa süre sonra, yıl bitmeden yazdığı Ölü adlı eserinde de konu ve ruh Makber'in aynısıdır. Ancak Makber'de başını bulutlara ve kayalara çarparak uçurum karanlıkları içinde şimşekler çaktıran yaralı kartal, burada geniş halkalar çevirerek ağır ağır süzülür. Makber bir feryattır. Ölü'de süküt ve düşünüş vardır. Sanki bu eserin misraları düşünce haline gelmiş gözyaşlarıdır. 35. Bu parçadan hareketle Makber ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Olü adlı şiir ile aynı yıl yazıldığı B) Okuyucuda duygusal karşılık bulduğu C) Kişa süre içinde kaleme alındığı D) Bir kaybın yarattığı acıyı işlediği E) Yazarın taşkın ruh hâlini yansıttığı 36. Bu parçadan hareketle Ölü ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yabancı bakışlardan saklanan bir keder olduğu B) Eksik kalmışlık karşısında bir isyan olduğu C) Kaynağı, düşünülerek bulunamayan bir acı olduğu D) Her hatırlandığında acı veren bir anı olduğu E) Zihnen kabullenilmiş bir üzüntü olduğu
4. 1.
Kilo alımı ve vücuttaki yağlanma, birçok kronik hastalığın or-
taya çıkmasına neden oluyor.
II. Özellikle kilolu insanların vücudunda insülin hormonunun
işleyişinde bazı aksaklıklar meydana geliyor ve vücutta kul-
lanılamayan şeker bir taraftan yağlanmaya neden olurken
diğer yandan daha fazla şeker tüketimini tetikleyerek şeker
hastalığına neden oluyor.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenebilir?
A 1. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durumdan
söz edilmektedir.
BI. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluk-
tan bahsedilmektedir.
C). cümledeki olgunun kilolu insanları neden daha fazla etkile-
diği açıklanmaktadır.
D) I. cümlede belirtilen olgunun her bireyde gerçekleşmediği
örneklenmektedir.
EX. cümlede değinilen düşüncenin bilimsel olarak kanıtlandığı
gösterilmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. 1. Kilo alımı ve vücuttaki yağlanma, birçok kronik hastalığın or- taya çıkmasına neden oluyor. II. Özellikle kilolu insanların vücudunda insülin hormonunun işleyişinde bazı aksaklıklar meydana geliyor ve vücutta kul- lanılamayan şeker bir taraftan yağlanmaya neden olurken diğer yandan daha fazla şeker tüketimini tetikleyerek şeker hastalığına neden oluyor. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A 1. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durumdan söz edilmektedir. BI. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluk- tan bahsedilmektedir. C). cümledeki olgunun kilolu insanları neden daha fazla etkile- diği açıklanmaktadır. D) I. cümlede belirtilen olgunun her bireyde gerçekleşmediği örneklenmektedir. EX. cümlede değinilen düşüncenin bilimsel olarak kanıtlandığı gösterilmektedir.
1. (1) Yerel bilgi, doğal çevreyle yakın ilişki içinde olan
halk tarafından yüzyıllar boyunca geliştirilip korun-
muş bilgi kümeleridir. (II) Kuşaktan kuşağa sözel
olarak aktarılan bu bilgiler, yazılı kaynaklarda ender
olarak yer almıştır. (III) Ait olduğu kültürde günlük
yaşamın birçok boyutunun temelini oluşturan yerel
bilgi, bilimsel bilgiyle birlikte varlığını sürdürmekte-
dir. (IV) Yakın bir geçmişe kadar da yerel bilgi, özel-
durumlarda "boş inanç" olarak kabul ediliyordu. (V)
likle çağdaş bilimsel bilgi sistemiyle açıklanamadığı
Günümüzde yerel bilgiden genel sorunlarda değil
ama yerel sorunlara çözüm bulmada yararlanıl-
maktadır. (VI) Bu sorunlar genellikle tarım, sağlık,
doğal kaynakların kullanımı gibi konularla ilgilidir.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci
paragrafın kaçıncı cümleyle başlaması uygun
olur?
A) II. B) III. C) IV.
D) V. E) VI.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. (1) Yerel bilgi, doğal çevreyle yakın ilişki içinde olan halk tarafından yüzyıllar boyunca geliştirilip korun- muş bilgi kümeleridir. (II) Kuşaktan kuşağa sözel olarak aktarılan bu bilgiler, yazılı kaynaklarda ender olarak yer almıştır. (III) Ait olduğu kültürde günlük yaşamın birçok boyutunun temelini oluşturan yerel bilgi, bilimsel bilgiyle birlikte varlığını sürdürmekte- dir. (IV) Yakın bir geçmişe kadar da yerel bilgi, özel- durumlarda "boş inanç" olarak kabul ediliyordu. (V) likle çağdaş bilimsel bilgi sistemiyle açıklanamadığı Günümüzde yerel bilgiden genel sorunlarda değil ama yerel sorunlara çözüm bulmada yararlanıl- maktadır. (VI) Bu sorunlar genellikle tarım, sağlık, doğal kaynakların kullanımı gibi konularla ilgilidir. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragrafın kaçıncı cümleyle başlaması uygun olur? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
1.
Son zamanlarda Türkçe için endişeli bir gelişmey-
le karşı karşıyayız. Gençlerimiz arasında İngilizce
sözcüklerin, Türkçe karşılıklarının yerine kullanılması
Gençlerimiz bu kelimeleri sadece
gün geçtikçe
kullanmakla kalmıyor, bunları gayet doğal bir şekilde
- yaşıyor.
----
---
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda-
ki sözcüklerden hangileri getirilmelidir?
A) yaygınlaşıyor - hayata geçirerek
B) artıyor - kullanarak
C) yaygınlaşıp çoğalıyor - hayatını
DI Coğaliyor - severek
E kullanmak istiyor - güzelce
2. Eline aldığı bu işi başarmadan baba ocağına dönmeyi
düşünmüyordu. Gelebilecek her türlü zararı da can
3 Subat
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Son zamanlarda Türkçe için endişeli bir gelişmey- le karşı karşıyayız. Gençlerimiz arasında İngilizce sözcüklerin, Türkçe karşılıklarının yerine kullanılması Gençlerimiz bu kelimeleri sadece gün geçtikçe kullanmakla kalmıyor, bunları gayet doğal bir şekilde - yaşıyor. ---- --- Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- ki sözcüklerden hangileri getirilmelidir? A) yaygınlaşıyor - hayata geçirerek B) artıyor - kullanarak C) yaygınlaşıp çoğalıyor - hayatını DI Coğaliyor - severek E kullanmak istiyor - güzelce 2. Eline aldığı bu işi başarmadan baba ocağına dönmeyi düşünmüyordu. Gelebilecek her türlü zararı da can 3 Subat 4.
28. Eserde, güneş tanrısı Apollon ile oyun ve çoban tanrısı
Pan yarışa tutuşur, müzik alanında kim daha usta, kim
daha güçlü, diye. Frigya Kralı Midas da yargıçtır. Midas,
Apollon'un müziğini duymasına rağmen egosuna yenik
düşerek daha güçlü olan Apollon'un yarışmayı kaybettiğine
hükmeder. Öfkelenen Apollon da Kral Midas'ın kulaklarını
eşek kulaklarına çevirir. Bu mitolojik öyküden kaynaklanan
oyun, bir anlamda sanat için sanat veya toplum için sanat
tartışmalarını hatırlatan bir ivmeyle başlar ve Midas'ın
gizinin açığa vurulup vurulmaması ikileminde yol alır. Artık
bir Türk klasiği sayılan Midas'ın Kulakları operasını bu kez,
daha çok tiyatrodan tanıdığımız yönetmen Yücel Erten,
İstanbul Devlet Opera ve Balesi himayesinde sahneye
koyuyor.
Bu parçada sözü edilen eserle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Midas'ın Kulakları adlı eser Yücel Erten'e ait bir
oyundur.
B) Eser, toplum için sanat anlayışıyla ortaya konmuştur.
C) Kral Midas'ın kral olmadan önceki mesleği yargıçlıktır.
D) Apollon ve Pan arasındaki yarışmayı hakkıyla Pan
kazanmıştır.
E) Mitolojik bir hikâyeden tiyatroya uyarlanmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. Eserde, güneş tanrısı Apollon ile oyun ve çoban tanrısı Pan yarışa tutuşur, müzik alanında kim daha usta, kim daha güçlü, diye. Frigya Kralı Midas da yargıçtır. Midas, Apollon'un müziğini duymasına rağmen egosuna yenik düşerek daha güçlü olan Apollon'un yarışmayı kaybettiğine hükmeder. Öfkelenen Apollon da Kral Midas'ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirir. Bu mitolojik öyküden kaynaklanan oyun, bir anlamda sanat için sanat veya toplum için sanat tartışmalarını hatırlatan bir ivmeyle başlar ve Midas'ın gizinin açığa vurulup vurulmaması ikileminde yol alır. Artık bir Türk klasiği sayılan Midas'ın Kulakları operasını bu kez, daha çok tiyatrodan tanıdığımız yönetmen Yücel Erten, İstanbul Devlet Opera ve Balesi himayesinde sahneye koyuyor. Bu parçada sözü edilen eserle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Midas'ın Kulakları adlı eser Yücel Erten'e ait bir oyundur. B) Eser, toplum için sanat anlayışıyla ortaya konmuştur. C) Kral Midas'ın kral olmadan önceki mesleği yargıçlıktır. D) Apollon ve Pan arasındaki yarışmayı hakkıyla Pan kazanmıştır. E) Mitolojik bir hikâyeden tiyatroya uyarlanmıştır.
5. (1) Eskisini yerinden eden her kuşak, bir sonraki
kuşağa aşılması gereken bir eşik bırakır. (II) Bizim
öykücülüğümüzde özellikle 1950 sonrasındakilerin
böyle bir eşikle karşılaştığını söyleyebiliriz. (III) Öy-
künün ne olduğu, ne olması gerektiği hakkında
esaslı sorular sorarak ortaya çıkan 1950 kuşağının
deneyimi, Türkiye'de öykü türünün seyrini değiştir-
_miştir. (IV) O zamana kadar daha çok bireysel çaba-
larla ilerleyen öykücülüğümüz, ilk kez bu denli zor
bir eşikle karşılaşmıştır. (V) Dönemine göre hayli
cesur çabalar içeren bu deneyim, sonraki kuşaklar
üzerinde izler bırakmıştır şüphesiz. (VI) Özellikle
üst düzeydeki günümüz öykücülüğünde bu kuşağın
etkisi yadsınamaz.
Bu parçada düşüncenin akışının sağlanması için
numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiş-
tirmelidir?
A) I. ile II.
D) II. ile VI.
B) II. ile III.
C) III. ile IV.
E) V. ile VI.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) Eskisini yerinden eden her kuşak, bir sonraki kuşağa aşılması gereken bir eşik bırakır. (II) Bizim öykücülüğümüzde özellikle 1950 sonrasındakilerin böyle bir eşikle karşılaştığını söyleyebiliriz. (III) Öy- künün ne olduğu, ne olması gerektiği hakkında esaslı sorular sorarak ortaya çıkan 1950 kuşağının deneyimi, Türkiye'de öykü türünün seyrini değiştir- _miştir. (IV) O zamana kadar daha çok bireysel çaba- larla ilerleyen öykücülüğümüz, ilk kez bu denli zor bir eşikle karşılaşmıştır. (V) Dönemine göre hayli cesur çabalar içeren bu deneyim, sonraki kuşaklar üzerinde izler bırakmıştır şüphesiz. (VI) Özellikle üst düzeydeki günümüz öykücülüğünde bu kuşağın etkisi yadsınamaz. Bu parçada düşüncenin akışının sağlanması için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiş- tirmelidir? A) I. ile II. D) II. ile VI. B) II. ile III. C) III. ile IV. E) V. ile VI.
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonlanı barındırdığı için X
Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D) Yaşamsal fonksiyonlanı barındırdığı için X Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
3.
Kırlarda dolaşmak için bir anda hafta sonu kendimizi
parkta bulduk. Kırlara kendimizi atamadık ama küçük
bir versiyonu olan parka geldik. Yeşil çimenler üzerin-
de yürümeye başladık. İki kişiydik. Hızlanıp yavaşlı-
yorduk. Yeşillik bitince hızlanıyor yeşilliğe gelince ya-
vaşlıyorduk. Parkın sonuna geldiğimizi fark etmeyip
bayağı uzaklaşmışız. Geri dönmek için de benzer bir
şey denedik. Vakit nasıl geçti fark etmemiştik.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Betimleme B) Öyküleme C) Kıyaslama
D) Açıklama
E) Tartışma
6.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Kırlarda dolaşmak için bir anda hafta sonu kendimizi parkta bulduk. Kırlara kendimizi atamadık ama küçük bir versiyonu olan parka geldik. Yeşil çimenler üzerin- de yürümeye başladık. İki kişiydik. Hızlanıp yavaşlı- yorduk. Yeşillik bitince hızlanıyor yeşilliğe gelince ya- vaşlıyorduk. Parkın sonuna geldiğimizi fark etmeyip bayağı uzaklaşmışız. Geri dönmek için de benzer bir şey denedik. Vakit nasıl geçti fark etmemiştik. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden han- gisidir? A) Betimleme B) Öyküleme C) Kıyaslama D) Açıklama E) Tartışma 6.
ne
ayı
a-
e
Z
gi
(1) Analitik tedavide yadsıma, özne bakımından o za-
mana kadar bastırılan bir düşünce ya da bir isteğin
tasarımsal içeriğinin öznenin bilincinde ortaya çıkartıl-
masına dayanır. (Bu düşünce ya da istek ya olumsuz
biçimdeki öneriyle dile getirilerek ya da öyle bir içeriğin
kendisine ait olduğu olumsuzlanarak ortaya çıkarılır.
(III) Ben açısından söz konusu olan, bastırılana bağlı
olan affekti, bilinç dışında korumakla birlikte, bastırı-
lan bir bölümünün bilincine düşünsel olarak varmaktır.
(IV) Günümüz diliyle bu kavramı çevirmek gerekirse
yadsıma, var olan durumu inkâr etmek olarak tanımla-
nir ki yukarıdaki tanımlarının çok ötesinde ama anlaşı-
lir bir tanımdır. (V) Yadsima, insanlar arasında birçok
durumda kendini ortaya çıkarabilecek bir kavramdır.
(V) Bu durum tamamen insanların olaylar karşısında-
ki tavrına göre değişiklik gösterir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa-
ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş-
lar?
for C
AYII
IV
D) V
EWI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ne ayı a- e Z gi (1) Analitik tedavide yadsıma, özne bakımından o za- mana kadar bastırılan bir düşünce ya da bir isteğin tasarımsal içeriğinin öznenin bilincinde ortaya çıkartıl- masına dayanır. (Bu düşünce ya da istek ya olumsuz biçimdeki öneriyle dile getirilerek ya da öyle bir içeriğin kendisine ait olduğu olumsuzlanarak ortaya çıkarılır. (III) Ben açısından söz konusu olan, bastırılana bağlı olan affekti, bilinç dışında korumakla birlikte, bastırı- lan bir bölümünün bilincine düşünsel olarak varmaktır. (IV) Günümüz diliyle bu kavramı çevirmek gerekirse yadsıma, var olan durumu inkâr etmek olarak tanımla- nir ki yukarıdaki tanımlarının çok ötesinde ama anlaşı- lir bir tanımdır. (V) Yadsima, insanlar arasında birçok durumda kendini ortaya çıkarabilecek bir kavramdır. (V) Bu durum tamamen insanların olaylar karşısında- ki tavrına göre değişiklik gösterir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lar? for C AYII IV D) V EWI
7.
Diğer sanat dallarının biçiminde göze çarpma-
yan özellikler, şiirin can alıcı noktalandır. Şairin
işi, suyun oluşmasıyla değil, parıltısı ve sıcaklığıy-
ladır. Ay tutulmasının nedenini açıklamakla değil,
onun gece vakti suya vurup kalbe yansımasıy-
ladır. Duygudan yoksun bir şiirin olamayacağını
bilen şair, bilim adamlarının ihmal ettiği duyguyu
işler özellikle. Çünkü o, duygularımızı en iyi yan-
sıttığımız aracın şiir olduğunun bilincindedir.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı-
şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmeli-
dir?
A) Şiir, üslup yönünden düzyazıyla benzer özel-
likler taşır.
B) Siirin de bilimsel açıklamaları olan, nesnel
ölçütlere göre değerlendirilebilen yönleri var-
dır.
Bir şair, şiirinde özgünlüğü yakalamışsa ölüm-
süzlüğe ulaşabilir.
D) Ahenk unsurlarından yoksun olan bir şiirin
kuru sözler topluluğundan farkı yoktur.
E) Şiir, duyguları dile getirmeye, diğer edebî tür-
lerden daha elverişlidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Diğer sanat dallarının biçiminde göze çarpma- yan özellikler, şiirin can alıcı noktalandır. Şairin işi, suyun oluşmasıyla değil, parıltısı ve sıcaklığıy- ladır. Ay tutulmasının nedenini açıklamakla değil, onun gece vakti suya vurup kalbe yansımasıy- ladır. Duygudan yoksun bir şiirin olamayacağını bilen şair, bilim adamlarının ihmal ettiği duyguyu işler özellikle. Çünkü o, duygularımızı en iyi yan- sıttığımız aracın şiir olduğunun bilincindedir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- dir? A) Şiir, üslup yönünden düzyazıyla benzer özel- likler taşır. B) Siirin de bilimsel açıklamaları olan, nesnel ölçütlere göre değerlendirilebilen yönleri var- dır. Bir şair, şiirinde özgünlüğü yakalamışsa ölüm- süzlüğe ulaşabilir. D) Ahenk unsurlarından yoksun olan bir şiirin kuru sözler topluluğundan farkı yoktur. E) Şiir, duyguları dile getirmeye, diğer edebî tür- lerden daha elverişlidir.
5.
(1) "İkinci Yeniciler", geleneği tümüyle dışlayarak içsel, bi-
reyci bir şiir anlayışına yönelirler. (II) "Anlamsızlığın anlamı"
ve "anlamsızlığa kadar özgür olmak", şiir anlayışlarının ana
amacıdır. (III) Hareketin öncülerinden İlhan Berk'in anlatı-
mıyla "sözün üstünü çize çize yürüyen" bir şiir dili vardır. (IV)
Mitin sisli dünyasından kopardıkları nesneleri şiir dilinin bu-
gusuyla harmanlayarak somut unsurlarından arındırılmış so-
yut ve belirsiz bir estetik dünya kurarlar. (V) Öyküleyici an-
latım yolunu terk ederler, dili bozarak modern şiirde sapma
olarak adlandırılan yeni teknik uygularlar.
İkinci Yenicilerin ele alındığı bu parçada numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A. cümlede, var olan birikime sırt çevirdikleri dile getirili-
yor.
B. cümlede, şiirlerinde anlamı örseledikleri ve öteledik-
teri vurgulanıyor.
Ill. cümlede, alıntı yoluyla anlatılanlar destekleniyor
DIV Cúmlede, şiir anlayışlarını meydana getiren koşullar
aktarılıyor.
E) V cümlede, şiirde olaya dayalı anlatımı önemsemedik-
leri dile getiriliyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) "İkinci Yeniciler", geleneği tümüyle dışlayarak içsel, bi- reyci bir şiir anlayışına yönelirler. (II) "Anlamsızlığın anlamı" ve "anlamsızlığa kadar özgür olmak", şiir anlayışlarının ana amacıdır. (III) Hareketin öncülerinden İlhan Berk'in anlatı- mıyla "sözün üstünü çize çize yürüyen" bir şiir dili vardır. (IV) Mitin sisli dünyasından kopardıkları nesneleri şiir dilinin bu- gusuyla harmanlayarak somut unsurlarından arındırılmış so- yut ve belirsiz bir estetik dünya kurarlar. (V) Öyküleyici an- latım yolunu terk ederler, dili bozarak modern şiirde sapma olarak adlandırılan yeni teknik uygularlar. İkinci Yenicilerin ele alındığı bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A. cümlede, var olan birikime sırt çevirdikleri dile getirili- yor. B. cümlede, şiirlerinde anlamı örseledikleri ve öteledik- teri vurgulanıyor. Ill. cümlede, alıntı yoluyla anlatılanlar destekleniyor DIV Cúmlede, şiir anlayışlarını meydana getiren koşullar aktarılıyor. E) V cümlede, şiirde olaya dayalı anlatımı önemsemedik- leri dile getiriliyor.
A
TYT/TÜRKÇE
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Humma ya da sarıhumma virüse bağlı hastalıktır. Virüs,
maymunlardan sivrisinek aracılığıyla insana bulaşır. Ba-
zen insanlar da özellikle şehirlerde birinci konak olarak
bulaşmaya neden olabilir. Etkili bir aşının varlığına rağ-
men birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinde birçok
hastalığın önemli nedenlerinden biridir. Sarı tabiri de bazı
hastalarda görülen sarılık semptomundan gelir. Sıtmada
olduğu gibi sivrisineklerden korunmak büyük önem ta-
şır. Sarıhummanın bulunduğu bölgelere gidenlerden ya
da bölgelerden diğer ülkelere geçenlerden sarıhumma
aşısı olduklarını belgelendirmeleri istenir. Sarıhumma
1700'lerde İtalya, Fransa, İspanya ve İngiltere'de patlak
vermişti. On dokuzuncu yüzyılda İspanya'da 300.000 kişi-
nin sarıhummadan öldüğü düşünülüyor. Yirminci yüzyılın
başlarında hastalığın insana bulaşma yönteminin anla-
şılmasına ve aşının bulunmasına rağmen bugün bile bu
hastalıktan binlerce kişi ölmektedir.
35. Bu parçada humma ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Nasıl bulaştığına
B) Ne zaman ortaya çıktığına
C) Ne kadar insanın ölümüne yol açtığına
D) Hangi hastalıklara yol açtığına
E Nerelerde görüldüğüne
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A TYT/TÜRKÇE 35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Humma ya da sarıhumma virüse bağlı hastalıktır. Virüs, maymunlardan sivrisinek aracılığıyla insana bulaşır. Ba- zen insanlar da özellikle şehirlerde birinci konak olarak bulaşmaya neden olabilir. Etkili bir aşının varlığına rağ- men birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinde birçok hastalığın önemli nedenlerinden biridir. Sarı tabiri de bazı hastalarda görülen sarılık semptomundan gelir. Sıtmada olduğu gibi sivrisineklerden korunmak büyük önem ta- şır. Sarıhummanın bulunduğu bölgelere gidenlerden ya da bölgelerden diğer ülkelere geçenlerden sarıhumma aşısı olduklarını belgelendirmeleri istenir. Sarıhumma 1700'lerde İtalya, Fransa, İspanya ve İngiltere'de patlak vermişti. On dokuzuncu yüzyılda İspanya'da 300.000 kişi- nin sarıhummadan öldüğü düşünülüyor. Yirminci yüzyılın başlarında hastalığın insana bulaşma yönteminin anla- şılmasına ve aşının bulunmasına rağmen bugün bile bu hastalıktan binlerce kişi ölmektedir. 35. Bu parçada humma ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Nasıl bulaştığına B) Ne zaman ortaya çıktığına C) Ne kadar insanın ölümüne yol açtığına D) Hangi hastalıklara yol açtığına E Nerelerde görüldüğüne
lerini düşü-
nlara da bir
ci için yazı-
yazdığınız
Şiirde ken-
eyeceğiniz
anda durum
zın, başka
öngörmeli-
arlık sahibi
lanı, dize-
düzyazıya
da yönlen-
sordukla-
Direktifleri
şağıdaki
bırakılan
önünde
9. Aslıhan Lodi, Nesin ailesinin kapsamlı ve yoğun
arşivini Ali Nesin özelinde pekiştirmek yerine, biz-
zat onun belleğinde yer edinen anıların ve başarı-
sının sırrının peşine düşüyor. Lodi, zaten gözünü
budaktan sakınmayan bir tavrı olan Ali Nesin'le
yaptığı bu çalışmayı, çok daha sansasyonel bir
hâle çekebilecek zemine sahipken böyle bir amaç
gütmeyip Ali Nesin'i ve çalışmalarını iyi niyetiyle
irdelemiş sorularında. Yanlış anlaşılmasın, bu de-
mek değil ki kitapta suya sabuna dokunulmadan
yol alınıyor. Yeri geldiğinde eleştirilerini, hedefe
yollamayı biliyor her iki isim de.
Bu parçadan
I. Kendisiyle konuşulan kişi cesur biridir.
II. Yazar, ustaca sorularla özellikle Ali Nesin
üzerinde yoğunlaşmıştır.
III. Okurlar için doyurucu, keyif veren, zevkli bir
çalışma ortaya çıkmıştır.
JV. Yazar ve mülakat yaptığı kişi, yanlışları da dile
getirmiştir.
ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir?
B) II. ve IV.
(A) ve IV.
D) III. ve IV.
C) Yalnız T.
E) I, III, ve IV.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
lerini düşü- nlara da bir ci için yazı- yazdığınız Şiirde ken- eyeceğiniz anda durum zın, başka öngörmeli- arlık sahibi lanı, dize- düzyazıya da yönlen- sordukla- Direktifleri şağıdaki bırakılan önünde 9. Aslıhan Lodi, Nesin ailesinin kapsamlı ve yoğun arşivini Ali Nesin özelinde pekiştirmek yerine, biz- zat onun belleğinde yer edinen anıların ve başarı- sının sırrının peşine düşüyor. Lodi, zaten gözünü budaktan sakınmayan bir tavrı olan Ali Nesin'le yaptığı bu çalışmayı, çok daha sansasyonel bir hâle çekebilecek zemine sahipken böyle bir amaç gütmeyip Ali Nesin'i ve çalışmalarını iyi niyetiyle irdelemiş sorularında. Yanlış anlaşılmasın, bu de- mek değil ki kitapta suya sabuna dokunulmadan yol alınıyor. Yeri geldiğinde eleştirilerini, hedefe yollamayı biliyor her iki isim de. Bu parçadan I. Kendisiyle konuşulan kişi cesur biridir. II. Yazar, ustaca sorularla özellikle Ali Nesin üzerinde yoğunlaşmıştır. III. Okurlar için doyurucu, keyif veren, zevkli bir çalışma ortaya çıkmıştır. JV. Yazar ve mülakat yaptığı kişi, yanlışları da dile getirmiştir. ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir? B) II. ve IV. (A) ve IV. D) III. ve IV. C) Yalnız T. E) I, III, ve IV.
4.
LO
3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
(1) Sait Falk, öykücülüğü meslek edinen, hatta bir hayat
tarzı olarak yaşayan modern Türk öykücülüğünün çığır
açıcı öykücülerinden biridir. (II) Ömer Seyfettin'den sonra
öyküdeki ısranıyla, bu türün edebiyatımızda yerleşmesinde,
sevilmesinde, saygınlık kazanmasında öncü rol oynamıştır.
(III) Türk edebiyatında adeta her şeyin öyküleştirilebileceği-
nin kalıcı örneklerini vermiştir. (M) Coşkulu, içtenlikli öykü-
leriyle herkesin kabulleneceği bir öykü dünyası yaratarak
Türk öykücülüğünün temel taşlarından biri olmayı başar-
mıştır. (V) Öykülerinde gündelik yaşamımızda varlıklarını
bile hissetmediğimiz insanların sıradan yaşamlarını, tutu-
namayanları, bir köşeye itilmişleri, sokak serserilerini,
balıkçıları gündeme getirerek Türk öykücülüğüne "küçük
insan" kavramını kazandırmıştır..
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
Sait Faik'in öyküyü içselleştirdiği anlamı vardır?
(A) 1
B) II
C) III
E) V
Di
D) IV
ni yeni romanın insan hayatına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. LO 3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. (1) Sait Falk, öykücülüğü meslek edinen, hatta bir hayat tarzı olarak yaşayan modern Türk öykücülüğünün çığır açıcı öykücülerinden biridir. (II) Ömer Seyfettin'den sonra öyküdeki ısranıyla, bu türün edebiyatımızda yerleşmesinde, sevilmesinde, saygınlık kazanmasında öncü rol oynamıştır. (III) Türk edebiyatında adeta her şeyin öyküleştirilebileceği- nin kalıcı örneklerini vermiştir. (M) Coşkulu, içtenlikli öykü- leriyle herkesin kabulleneceği bir öykü dünyası yaratarak Türk öykücülüğünün temel taşlarından biri olmayı başar- mıştır. (V) Öykülerinde gündelik yaşamımızda varlıklarını bile hissetmediğimiz insanların sıradan yaşamlarını, tutu- namayanları, bir köşeye itilmişleri, sokak serserilerini, balıkçıları gündeme getirerek Türk öykücülüğüne "küçük insan" kavramını kazandırmıştır.. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde Sait Faik'in öyküyü içselleştirdiği anlamı vardır? (A) 1 B) II C) III E) V Di D) IV ni yeni romanın insan hayatına
Ra
18. Özellikle Antik Çağ'da, salt kuramsal söylemden fazlasını
ifade eden felsefe, her şeyden önce aklın yasalarına
uygun olarak iyi yaşamaya götüren bir amaca yöneliktir.
Bu hedef, Stoacıların düşüncelerinde uygun düşünsel
yaşam ilkelerini, kendisi için yinelemektir. Bu sürekli
değişimi düzenleyen üç temel görüş vardır: Birbirine bağlı
ögelerden oluşan kozmik bir bütüne ait olmak; yalnızca
ahlaki bilincin saflığının önemli olduğunu kavrayarak
özgür, sağlam ve serinkanlı olmak; son olarak da her
insanın mutlak bir değeri olduğunu kabul etmektir.
"Öyleyse felsefenin en önemli işlevi nedir?" gibi bir soruya
yaşam hakkında sorular üretmektir şeklinde cevap
verebiliriz.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
2
II. Aklın kanunlarına riayet edilerek iyi bir hayat sürmek
III. Aklın yasalarına uyarak kaliteli yasamak
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır?
C) Yalnız III
Akıl ile duygular arasında bir denge gözetmek
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ra 18. Özellikle Antik Çağ'da, salt kuramsal söylemden fazlasını ifade eden felsefe, her şeyden önce aklın yasalarına uygun olarak iyi yaşamaya götüren bir amaca yöneliktir. Bu hedef, Stoacıların düşüncelerinde uygun düşünsel yaşam ilkelerini, kendisi için yinelemektir. Bu sürekli değişimi düzenleyen üç temel görüş vardır: Birbirine bağlı ögelerden oluşan kozmik bir bütüne ait olmak; yalnızca ahlaki bilincin saflığının önemli olduğunu kavrayarak özgür, sağlam ve serinkanlı olmak; son olarak da her insanın mutlak bir değeri olduğunu kabul etmektir. "Öyleyse felsefenin en önemli işlevi nedir?" gibi bir soruya yaşam hakkında sorular üretmektir şeklinde cevap verebiliriz. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 2 II. Aklın kanunlarına riayet edilerek iyi bir hayat sürmek III. Aklın yasalarına uyarak kaliteli yasamak durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? C) Yalnız III Akıl ile duygular arasında bir denge gözetmek A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III