Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

8. Ankara'yla ilgili veya anlatılanların Ankara'da
geçtiği kitapları okumaya bayılıyorum. Bir saha-
fin standında "Ankara İstasyonu'nu görünce dü-
şünmeden aldım. Kitap 1998 yılında İş Bankası
Edebiyat Büyük Ödülü'nü kazanmış. Üniversite-
yi Ankara'da okuyup sonrada hep Ankara'da ya-
şamış olan Selma Fındıklı'nın kaleminden çık-
mış. Kitapta sekiz öykü bulunuyor. Öyküler 1918
1944 yılları arasında geçiyor ve kronolojik ola-
rak sıralanmış. Hikâyelerde kimi zaman yaşı geç-
kin bir çerçi, kimi zaman da yaralı bir asker oluyor
Ankara. Kitabın her satırında verilen insanüstü ça-
banın tanığı oluyorsunuz. Anlatım hep birinci tekil
kişinin ağzından ve onun duygu dünyasına geniş
yer verecek şekilde anlatılmış. Hikâyelerde döne-
min şartları, insan profilleri, Ankara'nın mekânları,
Türkiye'nin yakın tarihi birbirine karışıyor. Ben kita-
bın bu yanından çok keyif aldım. Selma Fındıklı'yı
okumak benim için ayrı bir deneyimdi.
-
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
sine yer verilmemiştir?
A) Ad aktarmasına
B) Benzetmeye
C) Deyimlere-tomer smak
D) Abartmaya
E) Kinayeye
4.A
5.D
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Ankara'yla ilgili veya anlatılanların Ankara'da geçtiği kitapları okumaya bayılıyorum. Bir saha- fin standında "Ankara İstasyonu'nu görünce dü- şünmeden aldım. Kitap 1998 yılında İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü'nü kazanmış. Üniversite- yi Ankara'da okuyup sonrada hep Ankara'da ya- şamış olan Selma Fındıklı'nın kaleminden çık- mış. Kitapta sekiz öykü bulunuyor. Öyküler 1918 1944 yılları arasında geçiyor ve kronolojik ola- rak sıralanmış. Hikâyelerde kimi zaman yaşı geç- kin bir çerçi, kimi zaman da yaralı bir asker oluyor Ankara. Kitabın her satırında verilen insanüstü ça- banın tanığı oluyorsunuz. Anlatım hep birinci tekil kişinin ağzından ve onun duygu dünyasına geniş yer verecek şekilde anlatılmış. Hikâyelerde döne- min şartları, insan profilleri, Ankara'nın mekânları, Türkiye'nin yakın tarihi birbirine karışıyor. Ben kita- bın bu yanından çok keyif aldım. Selma Fındıklı'yı okumak benim için ayrı bir deneyimdi. - Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sine yer verilmemiştir? A) Ad aktarmasına B) Benzetmeye C) Deyimlere-tomer smak D) Abartmaya E) Kinayeye 4.A 5.D
4.
B) Ongörü
C) Somutlaştırma vardır.
D) Anlatıcının duygu durumuna yer verilmiştir.
Duyu aktarımı söz konusudur.
Samimiyet ve dürüstlük bir insanın taşıması gereken en
temel niteliklerdendir. "Özü sözü bir olma" şeklinde de
ifade edilen bu nitelikler, kişinin karakter yapısını gözler
önüne sermektedir. Toplumsal ilişkilerde, insanlar arası
iletişimde samimiyet ve dürüstlük, olmazsa olmaz
erdemlerdir. Esasen insanın içi ile dışının bir olması, büyük
ve övgüye değer bir meziyettir. Mevlana Celâleddin-i Rumi:
"Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol." diyerek
meseleyi kısaca dile getirmiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır
basmaktadır?
A)
Benzetme
B) Sayısal verilerden yararlanma
C) Örnek verme
6.
D) Özetlemeye gitme
E) Olayları oluş sırasına göre aktarma
K
Köy
Çıra
rer
Üf
hu
S
t
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. B) Ongörü C) Somutlaştırma vardır. D) Anlatıcının duygu durumuna yer verilmiştir. Duyu aktarımı söz konusudur. Samimiyet ve dürüstlük bir insanın taşıması gereken en temel niteliklerdendir. "Özü sözü bir olma" şeklinde de ifade edilen bu nitelikler, kişinin karakter yapısını gözler önüne sermektedir. Toplumsal ilişkilerde, insanlar arası iletişimde samimiyet ve dürüstlük, olmazsa olmaz erdemlerdir. Esasen insanın içi ile dışının bir olması, büyük ve övgüye değer bir meziyettir. Mevlana Celâleddin-i Rumi: "Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol." diyerek meseleyi kısaca dile getirmiştir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Benzetme B) Sayısal verilerden yararlanma C) Örnek verme 6. D) Özetlemeye gitme E) Olayları oluş sırasına göre aktarma K Köy Çıra rer Üf hu S t
9. Nefes almak bayramdır mesela
Günün birinde soluksuz kalınca anlar insan
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir
Sevmeninkini yalnızlık
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni
Kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp
"Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır
Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak
Suskunken konuşmak bayramdır
Bu dizelerdeki gerçeklik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dünyanın geçici olduğu
B) Insanın sonu
C) Hayatın kısalığı
D) Bayramların önemi
E) Insan için gerçek bayramın ne olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Nefes almak bayramdır mesela Günün birinde soluksuz kalınca anlar insan Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir Sevmeninkini yalnızlık Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni Kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak Suskunken konuşmak bayramdır Bu dizelerdeki gerçeklik aşağıdakilerden hangisidir? A) Dünyanın geçici olduğu B) Insanın sonu C) Hayatın kısalığı D) Bayramların önemi E) Insan için gerçek bayramın ne olduğu
Şiir için, anlamını bağlamlarından alan yazınsal dil demek
yanlış olmaz. İnceleme, çözümleme metinleri; sözcüklerin
öteki sözcüklerle anlam kurucu ilişkisini gösteren, sözcük-
lerin, seslerin bağlamlarını kuran yaratıcı metinlerdir. O
metinleri üretenlere yazar demek gerekir. Ne ki farklı olanı
da belirtmek gerekir: Toplum biliminin ya da felsefenin
kavramları ve söylemiyle şiir incelemesi çözümlemesi
yapan metinler farklıdır. Kesin ve tek anlamlı metinlerdir
onlar. Salt bilgi iletirler. Konu nesneleri yazındır ama sonuç-
ta toplum bilimine, felsefeye ait metinlerdir.
Buna göre inceleme, çözümleme metinlerinin yazınsal
nitelik taşıması,
Sözcük ve sesler arası ilişkiler örgüsünü gösteren,
Sözcükler arası anlam göndermelerini bulan,
Sözcükleri farklı aniamlar çağrıştırmayan
özelliklerinden hangisi veya hangileriyle açıklanamaz?
A) Yalnız III
B) I ve III
C) Yalnız !
D) I ve II
E) Yalnız II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Şiir için, anlamını bağlamlarından alan yazınsal dil demek yanlış olmaz. İnceleme, çözümleme metinleri; sözcüklerin öteki sözcüklerle anlam kurucu ilişkisini gösteren, sözcük- lerin, seslerin bağlamlarını kuran yaratıcı metinlerdir. O metinleri üretenlere yazar demek gerekir. Ne ki farklı olanı da belirtmek gerekir: Toplum biliminin ya da felsefenin kavramları ve söylemiyle şiir incelemesi çözümlemesi yapan metinler farklıdır. Kesin ve tek anlamlı metinlerdir onlar. Salt bilgi iletirler. Konu nesneleri yazındır ama sonuç- ta toplum bilimine, felsefeye ait metinlerdir. Buna göre inceleme, çözümleme metinlerinin yazınsal nitelik taşıması, Sözcük ve sesler arası ilişkiler örgüsünü gösteren, Sözcükler arası anlam göndermelerini bulan, Sözcükleri farklı aniamlar çağrıştırmayan özelliklerinden hangisi veya hangileriyle açıklanamaz? A) Yalnız III B) I ve III C) Yalnız ! D) I ve II E) Yalnız II
TESTİ
A
35. (1) Çocuklar şiire pek ilgi duymaz; onlar, metinler-
de geçen sözcüklerin ve yansıttıkları anlamın bü-
yüsünden çok, anlatılanlara odaklanır. (II) Çocuk
şiiri denen bir türün varlığını hep sorgulamışımdır.
(III) Çünkü "olay" onlar için neredeyse her şeydir.
(IV) Nitekim, çocuklar için yazılmış iyi şiirleri bulup
getirmeme, okutup ezberletmeme karşın, benim kı-
zım da bu şiirlerde olayı aradığından iyi bir şiir okuru
olamadı henüz. (V) Bu da bize, Borges'in de dediği
gibi, şiirin öğretilemeyecek ama duyumsatılabilecek
bir tür olduğunu gösteriyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
si düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II. C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TESTİ A 35. (1) Çocuklar şiire pek ilgi duymaz; onlar, metinler- de geçen sözcüklerin ve yansıttıkları anlamın bü- yüsünden çok, anlatılanlara odaklanır. (II) Çocuk şiiri denen bir türün varlığını hep sorgulamışımdır. (III) Çünkü "olay" onlar için neredeyse her şeydir. (IV) Nitekim, çocuklar için yazılmış iyi şiirleri bulup getirmeme, okutup ezberletmeme karşın, benim kı- zım da bu şiirlerde olayı aradığından iyi bir şiir okuru olamadı henüz. (V) Bu da bize, Borges'in de dediği gibi, şiirin öğretilemeyecek ama duyumsatılabilecek bir tür olduğunu gösteriyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
1.
2.
Herkese göre ayrı bir tanımı olan şiir için çok zaman
"nazım" terimi kullanılmıştır. (1) Bu iki kavram arasında
kesin bir ayrım yapılmamıştır. (II) Ancak şiir, "nazım"
sözcüğünün taşıdığı anlamdan daha üstün bir değer
taşımaktadır. (III) Üstündür çünkü nazım; vezin, kafiye
gibi ölçü birimlerine bağlı kalarak duyguları anlatma
yoluyken şiir bambaşka bir şeydir. (IV). Fakat aynı
bağlantıyla, ahenkle dizilmiş her söz de şiir olarak kabul
edilmemektedir. (V)
Düşüncenin akışına göre, "Nazım ögelerinden yoksun,
ahenk içinde bir araya gelen dizeler şiir olma özelliği kaza-
nabilir." cümlesinin yukarıdaki parçada numaralanmış
yerlerden hangisine getirilmesi uygun olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
(1) Çocukluk yıllarımda gelmiştim bu ovaya. (II) Şimdi görü-
yorum da vahşi hayvanlar, binbir renkli kuşlar yok olmuş.
(III) Yemyeşil ova ıssız bir sahraya dönüşmüş. (IV) Ovayı
ortadan ikiye ayıran, her mevsim şırıl
4.
5.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. 2. Herkese göre ayrı bir tanımı olan şiir için çok zaman "nazım" terimi kullanılmıştır. (1) Bu iki kavram arasında kesin bir ayrım yapılmamıştır. (II) Ancak şiir, "nazım" sözcüğünün taşıdığı anlamdan daha üstün bir değer taşımaktadır. (III) Üstündür çünkü nazım; vezin, kafiye gibi ölçü birimlerine bağlı kalarak duyguları anlatma yoluyken şiir bambaşka bir şeydir. (IV). Fakat aynı bağlantıyla, ahenkle dizilmiş her söz de şiir olarak kabul edilmemektedir. (V) Düşüncenin akışına göre, "Nazım ögelerinden yoksun, ahenk içinde bir araya gelen dizeler şiir olma özelliği kaza- nabilir." cümlesinin yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangisine getirilmesi uygun olur? A) I B) II C) III D) IV E) V (1) Çocukluk yıllarımda gelmiştim bu ovaya. (II) Şimdi görü- yorum da vahşi hayvanlar, binbir renkli kuşlar yok olmuş. (III) Yemyeşil ova ıssız bir sahraya dönüşmüş. (IV) Ovayı ortadan ikiye ayıran, her mevsim şırıl 4. 5.
6.
●
Mevsim Çiçekleri adlı kitap 22 sayfadan oluşuyor ve
0,01 milimetre yazı tipiyle isimlerinin yazılı olduğu kü-
çük çiçek illüstrasyonları içeriyor.
Mevsim Çiçekleri, dünyanın en küçük kitabı rekorunu
elinde bulunduruyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduran
ve 22 sayfadan oluşan Mevsim Çiçekleri, isimleri ya-
zılmış 0,01 milimetre büyüklüğünde çiçek illüstrasyon-
ları içeriyor.
B) Dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduran
ve içinde çiçek illüstrasyonları bulunan Mevsim Çiçek-M
leri, 0,01 milimetre boyutunda 22 sayfadan oluşuyor.
C) 22 sayfadan oluşan ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isim-
lerinin yazılı olduğu küçük çiçek illüstrasyonları içeren
Mevsim Çiçekleri, dünyanın en küçük kitabı rekorunu
elinde bulunduruyor.
D) Mevsim Çiçekleri adlı kitabın, dünyanın en küçük ki-
tabı rekorunu ele geçirmesi için 22 sayfadan oluşması
ve 0,01 milimetre büyüklüğünde resimler içermesi ge-
prekiyor.
E 22 sayfadan oluşan ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isim-
lerinin yazılı olduğu küçük çiçekleri tanıtan Mevsim
Home Çiçekleri dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde
Hem bulunduruyor.
4
A
L
S
A
R
L
G
8.
noloby
G
C
D
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. ● Mevsim Çiçekleri adlı kitap 22 sayfadan oluşuyor ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isimlerinin yazılı olduğu kü- çük çiçek illüstrasyonları içeriyor. Mevsim Çiçekleri, dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduruyor. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduran ve 22 sayfadan oluşan Mevsim Çiçekleri, isimleri ya- zılmış 0,01 milimetre büyüklüğünde çiçek illüstrasyon- ları içeriyor. B) Dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduran ve içinde çiçek illüstrasyonları bulunan Mevsim Çiçek-M leri, 0,01 milimetre boyutunda 22 sayfadan oluşuyor. C) 22 sayfadan oluşan ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isim- lerinin yazılı olduğu küçük çiçek illüstrasyonları içeren Mevsim Çiçekleri, dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde bulunduruyor. D) Mevsim Çiçekleri adlı kitabın, dünyanın en küçük ki- tabı rekorunu ele geçirmesi için 22 sayfadan oluşması ve 0,01 milimetre büyüklüğünde resimler içermesi ge- prekiyor. E 22 sayfadan oluşan ve 0,01 milimetre yazı tipiyle isim- lerinin yazılı olduğu küçük çiçekleri tanıtan Mevsim Home Çiçekleri dünyanın en küçük kitabı rekorunu elinde Hem bulunduruyor. 4 A L S A R L G 8. noloby G C D
Çocukluğumdaki "teyzeler ve amcalar dünyası" şimdiki dün-
yadan kesinlikle daha iyiydi. Şimdiki dünyada hırs ve ye-
tinmezlik, insanları kötü, çirkin ve cimri kılıyor. Modernite,
geleneği yıkmaya çalışırken onun yalnız kötü yanlarına sal-
dırmadı, iyi yanlarını da yıktı ve o iyiliklerin yerine kendi kötü-
lüklerini koydu. Şimdi biz de o yolda hızla ilerliyoruz. Kitleler
komşuluğu, dayanışmayı çoktan unuttu. Ellili yıllarda oturdu-
ğumuz sokakta herkes birbirini adıyla tanırdı. Birine bir şey
olsa herkes yardıma koşardı. Köylerde, kenar mahallelerde
hâlâ böyledir. Bugün apartmanlarda oturan eğitimli, meslek
sahibi insanlar birbirlerinin adlarını bilmedikleri gibi birbirleriy-
le selamlaşmıyorlar bile. Hatta göz göze gelmemek için çaba-
lıyorlar. Asansörde sessizliğe gömülmüş insanları gözünüzde
canlandırın. İnsanlar bir arada olmaktan ne kadar tedirgin.
Bu parçada yazarın çocukluk dünyasını "teyzeler ve am-
calar dünyası" olarak adlandırmasının nedeni aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Yalnız yakın akraba çevresini tanımış olması
B) Çevresinde yaşıtlarından çok büyüklerin olması
CO devirde herkesin birbirini tanıması
D) Nüfusun az olduğu bir yerde yaşaması
E) Olaylara hâlâ küçüklük gözüyle bakabilmesi
V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Çocukluğumdaki "teyzeler ve amcalar dünyası" şimdiki dün- yadan kesinlikle daha iyiydi. Şimdiki dünyada hırs ve ye- tinmezlik, insanları kötü, çirkin ve cimri kılıyor. Modernite, geleneği yıkmaya çalışırken onun yalnız kötü yanlarına sal- dırmadı, iyi yanlarını da yıktı ve o iyiliklerin yerine kendi kötü- lüklerini koydu. Şimdi biz de o yolda hızla ilerliyoruz. Kitleler komşuluğu, dayanışmayı çoktan unuttu. Ellili yıllarda oturdu- ğumuz sokakta herkes birbirini adıyla tanırdı. Birine bir şey olsa herkes yardıma koşardı. Köylerde, kenar mahallelerde hâlâ böyledir. Bugün apartmanlarda oturan eğitimli, meslek sahibi insanlar birbirlerinin adlarını bilmedikleri gibi birbirleriy- le selamlaşmıyorlar bile. Hatta göz göze gelmemek için çaba- lıyorlar. Asansörde sessizliğe gömülmüş insanları gözünüzde canlandırın. İnsanlar bir arada olmaktan ne kadar tedirgin. Bu parçada yazarın çocukluk dünyasını "teyzeler ve am- calar dünyası" olarak adlandırmasının nedeni aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Yalnız yakın akraba çevresini tanımış olması B) Çevresinde yaşıtlarından çok büyüklerin olması CO devirde herkesin birbirini tanıması D) Nüfusun az olduğu bir yerde yaşaması E) Olaylara hâlâ küçüklük gözüyle bakabilmesi V
RKÇE
DENEME 10
= 27. Akşamüstleri Tünel'den Taksim'e doğru sol kaldı-
nimdan yürürseniz gözünüze dalgin, siyah gözlüklü,
yüzü kederli ama müthiş kederli, pantolonu ütüsüz,
saçlan kabarmış bir adam çarpar. Bu adamın, bu
Beyoğlu kalabalığı içinde öyle bir háli vardır ki size
bu koskocaman şehirde yalnız, yapayalnız olduğunu
adeta haykınır. Bu neden böyledir? Orasını kimse de
bilmez... Bu adam hikâyeci Sait Faik'tir. Büyük yal-
nızlıkların yarattığı bir yazardır o. Ama bu yalnızlığını
insanlardan uzaklaşarak değil, insanlara yaklaşarak,
onlan anlamaya çalışarak gidermiştir. Ona geceleri
sinemada da rastlardim. Sinemanın ön sıralanında
oturur, koltuğuna iyice gömülür. Sinemada bulunan-
lar arasında bu gedikli müşterinin yazılarını okuyan
var mıdır, diye çok düşünmüşümdür. Kuşkusuz ki
yoktu. O, okurunu hazır bulan talihli yazarlardan de-
ğildi. Okurunu yetiştiren, eğiten, okuruyla birlikte ge-
lişip büyüyen bir yazardı.
aime Yayınevi
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemistir?
A) Okurunu yaratan ve okuruna katkılar sağlayan
bir yazar olduğundan
B) Insanlarla bir arada olarak yalnızlığını aşmaya
çalıştığından
C) Yazdıklarını hemen alıp okuyacak hazır bir okur
kitlesine sahip olmadığından
D) Yalnızlığını ve insanlarla ilgili gözlemlerini öykü-
Teştirdiğinden
E) alnızlığının ve kederinin fark edilir nitelikte oldu-
ğundan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
RKÇE DENEME 10 = 27. Akşamüstleri Tünel'den Taksim'e doğru sol kaldı- nimdan yürürseniz gözünüze dalgin, siyah gözlüklü, yüzü kederli ama müthiş kederli, pantolonu ütüsüz, saçlan kabarmış bir adam çarpar. Bu adamın, bu Beyoğlu kalabalığı içinde öyle bir háli vardır ki size bu koskocaman şehirde yalnız, yapayalnız olduğunu adeta haykınır. Bu neden böyledir? Orasını kimse de bilmez... Bu adam hikâyeci Sait Faik'tir. Büyük yal- nızlıkların yarattığı bir yazardır o. Ama bu yalnızlığını insanlardan uzaklaşarak değil, insanlara yaklaşarak, onlan anlamaya çalışarak gidermiştir. Ona geceleri sinemada da rastlardim. Sinemanın ön sıralanında oturur, koltuğuna iyice gömülür. Sinemada bulunan- lar arasında bu gedikli müşterinin yazılarını okuyan var mıdır, diye çok düşünmüşümdür. Kuşkusuz ki yoktu. O, okurunu hazır bulan talihli yazarlardan de- ğildi. Okurunu yetiştiren, eğiten, okuruyla birlikte ge- lişip büyüyen bir yazardı. aime Yayınevi Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemistir? A) Okurunu yaratan ve okuruna katkılar sağlayan bir yazar olduğundan B) Insanlarla bir arada olarak yalnızlığını aşmaya çalıştığından C) Yazdıklarını hemen alıp okuyacak hazır bir okur kitlesine sahip olmadığından D) Yalnızlığını ve insanlarla ilgili gözlemlerini öykü- Teştirdiğinden E) alnızlığının ve kederinin fark edilir nitelikte oldu- ğundan
22. Günümüzde dağcılık, macera ve tehlikelerle dolu
yönleri bulunan; bilgi, beceri ve hazırlık isteyen; tu-
ristik yönü ağır basan bir spor faaliyetidir. Bu faali-
yet, ilk kez 1850'de İsviçre Alplerine çıkışla başladığı
için Batı dillerinde dağcılığa "alpinizm", bu faaliyete
katılanlara da "alpinist" adı verilmektedir. Ancak
dağcılık sadece dağa tırmanma amacıyla yapılmaz.
Kayak sporu, kış sporları turizmi, tedavi olma ve tu-
ristik yaylacılık da amaçlara eklenebilir. Günümüzde
dağcılık; performans, zekâ ve deneyim gerektiren
en zor sporlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi-
si yoktur?
A) Tanımlama BY Açıklama
BY Açık
Neden-sonuç
DBenzetme E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. Günümüzde dağcılık, macera ve tehlikelerle dolu yönleri bulunan; bilgi, beceri ve hazırlık isteyen; tu- ristik yönü ağır basan bir spor faaliyetidir. Bu faali- yet, ilk kez 1850'de İsviçre Alplerine çıkışla başladığı için Batı dillerinde dağcılığa "alpinizm", bu faaliyete katılanlara da "alpinist" adı verilmektedir. Ancak dağcılık sadece dağa tırmanma amacıyla yapılmaz. Kayak sporu, kış sporları turizmi, tedavi olma ve tu- ristik yaylacılık da amaçlara eklenebilir. Günümüzde dağcılık; performans, zekâ ve deneyim gerektiren en zor sporlardan biri olarak değerlendirilmektedir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- si yoktur? A) Tanımlama BY Açıklama BY Açık Neden-sonuç DBenzetme E) Karşılaştırma
ca doğ-
Kilmeye
mi can-
içine
alı, bil-
ek için
ilmak
diğin-
lam-
acak-
ndir-
ince
YAYIN
4.
Okulu bitirdikten sonra, zavallı genç çok sıkıntılı günler
geçirir. Evlerine gittiği öğrencilerin şımarıklıklarına kat-
lanmak zorunda kalır. Ekmeğini kazanmak için başka
çaresi de yoktur. Pek dayanamaz hâle gelince, bu sefer
kitapçılara polis romanları tercüme etmeye kalkar. O
çağlarda pek sayılı olan bu kitapçılar da âdeta onun
derisini yüzerler.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisinde vardır?
A) Geceler boyu göz nuru dökerek yaptığı anlamsız
tercümelere hiç denecek kadar az para verirler.
B) Ahmet Cemil, babasının ölümünden sonra, binbir
güçlükle okulu bitirir ve kız kardeşine ve annesine
bakmak için çalışmak zorunda kalır.
C) Babasının vefatından sonra geçen beş senelik
zaman içinde hayatın ne zalim sillelerine uğramış
idi.
D) Şimdi ağlıyordu, sakin ve aheste yaşlarla güçsüz-
lüğün ve ümitsizliğin bezginliği ile akan sıcak ve iri
damlalarla ağlıyordu.
E En küçük sebepleri en büyük hülyalara kâfi saymış,
kendisine sahte hayatlar üzerine kurulmuş bir hayat
vücuda getirmiş idi.
TYT Türkçe Soru Bankası
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ca doğ- Kilmeye mi can- içine alı, bil- ek için ilmak diğin- lam- acak- ndir- ince YAYIN 4. Okulu bitirdikten sonra, zavallı genç çok sıkıntılı günler geçirir. Evlerine gittiği öğrencilerin şımarıklıklarına kat- lanmak zorunda kalır. Ekmeğini kazanmak için başka çaresi de yoktur. Pek dayanamaz hâle gelince, bu sefer kitapçılara polis romanları tercüme etmeye kalkar. O çağlarda pek sayılı olan bu kitapçılar da âdeta onun derisini yüzerler. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisinde vardır? A) Geceler boyu göz nuru dökerek yaptığı anlamsız tercümelere hiç denecek kadar az para verirler. B) Ahmet Cemil, babasının ölümünden sonra, binbir güçlükle okulu bitirir ve kız kardeşine ve annesine bakmak için çalışmak zorunda kalır. C) Babasının vefatından sonra geçen beş senelik zaman içinde hayatın ne zalim sillelerine uğramış idi. D) Şimdi ağlıyordu, sakin ve aheste yaşlarla güçsüz- lüğün ve ümitsizliğin bezginliği ile akan sıcak ve iri damlalarla ağlıyordu. E En küçük sebepleri en büyük hülyalara kâfi saymış, kendisine sahte hayatlar üzerine kurulmuş bir hayat vücuda getirmiş idi. TYT Türkçe Soru Bankası
Adı
Soyadı:
4. (1) Komedi, güldürmedikçe komedi değildir; ka-
bul ama "Güldür de nasıl güldürürsen güldür."
kuralı ile de komediye varılmıyor. (II) Bayağılı-
ğa razı olduktan sonra insanları güldürmek hiç
de zor bir iş değildir. (III) Oyunla, nükteyle, tak-
litle her seyirci güldürülebilir ama gerçek ko-
medi bu kolay başarıyı küçümsemekle başlar.
(IV) Dramı bayağılaştıran nasıl gözyaşları ise
komediyi de kolay kahkahalar bayağılaştırıyor.
(V) İnsanların gülünç yanlarını görmek ve göster-
mekten çok daha etkili bir sanattır, komedi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşa-
ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, var olan bir anlayışa ilişkin olumsuz
tutum dile getirilmiştir.
B) II. cümlede, güldürme eylemine yönelik olum-
suz nitelikli bir çözüm öne sürülmüştür.
C) III. cümlede, nitelikli bir komedinin oluşması için
atılacak ilk adım belirtilmiştir.
D) IV, cümlede, zıtlıklardan yararlanılarak karşı-
laştırma yapılmıştır.
E) V. cümlede, nitelikli bir komedide olması gere-
ken özellikler sıralanmıştır.
5.
(1) Kurallar insanları bağlamadığı sürece insanın
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Adı Soyadı: 4. (1) Komedi, güldürmedikçe komedi değildir; ka- bul ama "Güldür de nasıl güldürürsen güldür." kuralı ile de komediye varılmıyor. (II) Bayağılı- ğa razı olduktan sonra insanları güldürmek hiç de zor bir iş değildir. (III) Oyunla, nükteyle, tak- litle her seyirci güldürülebilir ama gerçek ko- medi bu kolay başarıyı küçümsemekle başlar. (IV) Dramı bayağılaştıran nasıl gözyaşları ise komediyi de kolay kahkahalar bayağılaştırıyor. (V) İnsanların gülünç yanlarını görmek ve göster- mekten çok daha etkili bir sanattır, komedi. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşa- ğıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, var olan bir anlayışa ilişkin olumsuz tutum dile getirilmiştir. B) II. cümlede, güldürme eylemine yönelik olum- suz nitelikli bir çözüm öne sürülmüştür. C) III. cümlede, nitelikli bir komedinin oluşması için atılacak ilk adım belirtilmiştir. D) IV, cümlede, zıtlıklardan yararlanılarak karşı- laştırma yapılmıştır. E) V. cümlede, nitelikli bir komedide olması gere- ken özellikler sıralanmıştır. 5. (1) Kurallar insanları bağlamadığı sürece insanın
TYT/TÜR
28 Cemil Meriç, düşünce yaşamımızın önemli
simalarındandır. Başta sosyoloji olmak üzere insan ve
toplum yaşamına dokunan pek çok ilim dalı ile ilgili özgün
görüşler ortaya atmıştır. Dolayısıyla Cemil Meriç'in
düşünce yönü öne çıkan bir kalem erbabı olduğu
söylenebilir.
Aşağıdakilerden hangisi, Cemil Meriç'in yazarlık
görüşünü örnekler nitelikte bir yargıdır?
A) Salt Faik Abasıyanık'ın öykülerinde gündelik yaşamdan
kesitler ağır basmaktadır.
BY Tanzimat edebiyatının öncü isimlerinden Şinasi,
edebiyatımızda özellikle ilklerin adamı olarak
tanınmıştır.
Suut Kemal Yetkin; edebiyat, sanat, felsefe, psikoloji ve
toplum bilimi gibi alanlarda fikir beyan edip eser veren
bir yazardır.
D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu, roman ve hikâyelerinde
realizmin etkilerini duyurmuş bir yazardır.
E) 1980 sonrası edebiyatımızın önemli şairlerinden
Hüseyin Atlansoy, yer yer imgesel ve çağrışımsal bir dil
tercih etmiştir.
25
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜR 28 Cemil Meriç, düşünce yaşamımızın önemli simalarındandır. Başta sosyoloji olmak üzere insan ve toplum yaşamına dokunan pek çok ilim dalı ile ilgili özgün görüşler ortaya atmıştır. Dolayısıyla Cemil Meriç'in düşünce yönü öne çıkan bir kalem erbabı olduğu söylenebilir. Aşağıdakilerden hangisi, Cemil Meriç'in yazarlık görüşünü örnekler nitelikte bir yargıdır? A) Salt Faik Abasıyanık'ın öykülerinde gündelik yaşamdan kesitler ağır basmaktadır. BY Tanzimat edebiyatının öncü isimlerinden Şinasi, edebiyatımızda özellikle ilklerin adamı olarak tanınmıştır. Suut Kemal Yetkin; edebiyat, sanat, felsefe, psikoloji ve toplum bilimi gibi alanlarda fikir beyan edip eser veren bir yazardır. D) Yakup Kadri Karaosmanoğlu, roman ve hikâyelerinde realizmin etkilerini duyurmuş bir yazardır. E) 1980 sonrası edebiyatımızın önemli şairlerinden Hüseyin Atlansoy, yer yer imgesel ve çağrışımsal bir dil tercih etmiştir. 25
Insanlar alışık olmadıklan şeylere meraklıdır. Örneğin, bu
genç köşe yazanı, yazarlık geçmişi çok kısa olmasına karşın
bugün en çok okunan, tartışılan ve gündem yaratan kişiler
arasında. Ben böyle gazetecileri severim, hele bunlar genç-
se ve yeni yetişiyorsa onları teşvik de ederim. Çünkü ben
de öyleydim. Birlikte çalıştığımız bir usta yazar bana şöyle
demişti: "Düşündüğünü yazacaksın. İlk sansürcün kafan ol-
mayacak." Bu usta yazar, yazılarımızı dikkatle okur, Türkçe
yanlışlarımızı ya da varsa mantık hatalarımızı düzeltir, ama
düşüncelerimize asla karışmazdı. Yanlış yazdığımızda bile...
Ama yanlışımızı ertesi gün anlatırdı. Dayanamayıp bir gün
"Dün baskıya girmeden önce neden uyarmadın?" diye sordu-
ğumda bana "O zaman çekerdin yazını, yazın çıkmazdı. Sen
de bugün bu tepkileri almamış olurdun. Insanı geliştiren yan-
lışlarıdır, birinin ilerlemesini istiyorsan onun yanlış yapmasına
izin vermelisin." dedi.
8. Bu parçanın yazarı, genç köşe yazarıyla kendisi arasında
aşağıdakilerin hangisi bakımından bir benzerlik kurmuş-
tur?
A) Gazeteciliğe genç yaşta başlama
B) Kendi fikirlerini yazmaktan kaçınmama
C) Bir konuda yeterince araştırma yapmadan yazmama
D) Yazılarda yanlış yapmamak için çaba gösterme
E) lyi bir gazetecilik eğitimi alma
19007 ALESI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Insanlar alışık olmadıklan şeylere meraklıdır. Örneğin, bu genç köşe yazanı, yazarlık geçmişi çok kısa olmasına karşın bugün en çok okunan, tartışılan ve gündem yaratan kişiler arasında. Ben böyle gazetecileri severim, hele bunlar genç- se ve yeni yetişiyorsa onları teşvik de ederim. Çünkü ben de öyleydim. Birlikte çalıştığımız bir usta yazar bana şöyle demişti: "Düşündüğünü yazacaksın. İlk sansürcün kafan ol- mayacak." Bu usta yazar, yazılarımızı dikkatle okur, Türkçe yanlışlarımızı ya da varsa mantık hatalarımızı düzeltir, ama düşüncelerimize asla karışmazdı. Yanlış yazdığımızda bile... Ama yanlışımızı ertesi gün anlatırdı. Dayanamayıp bir gün "Dün baskıya girmeden önce neden uyarmadın?" diye sordu- ğumda bana "O zaman çekerdin yazını, yazın çıkmazdı. Sen de bugün bu tepkileri almamış olurdun. Insanı geliştiren yan- lışlarıdır, birinin ilerlemesini istiyorsan onun yanlış yapmasına izin vermelisin." dedi. 8. Bu parçanın yazarı, genç köşe yazarıyla kendisi arasında aşağıdakilerin hangisi bakımından bir benzerlik kurmuş- tur? A) Gazeteciliğe genç yaşta başlama B) Kendi fikirlerini yazmaktan kaçınmama C) Bir konuda yeterince araştırma yapmadan yazmama D) Yazılarda yanlış yapmamak için çaba gösterme E) lyi bir gazetecilik eğitimi alma 19007 ALESI
04 TYT TÜRKÇE
29 ve 30. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Topu topu dokuz şiirini okuyabildim Steiner'in. O kadarı
yetti "cins" bir şair olduğunu görmeme. Benn, Celan, Ca-
netti erkenden ilgilenmişler şiirleriyle. "Bütün Eserleri"
hazırlanıyormuş şimdilerde. Dokuz şiir ne verebilir ki, de-
nebilir. İyi seçildiğinde önümüze hem bir dünya hem de bir
dil çıkar oysa. Steiner'i tanımamızı sağlayacak uçlar belir-
miştir onlarda. Kırılgan bir bakışı ele veren kristal prizmalar
kuruyor dizelerinde.
29. Bu parçadaki altı çizili söz ile sanatçının hangi yönü
anlatılmıştır?
Şiirlerinin çok yönlü ve derinlikli olduğu
B) Şiirlerinin popüler özellikler taşıdığı
C Şiirlerine hüzünlü bir havanın hâkim olduğu
D) Şiirlerinin özgün bir sanat anlayışını yansıttığı
E) Renkli kişiliğini yapıtlarına yansıttığı
ed toq
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
04 TYT TÜRKÇE 29 ve 30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Topu topu dokuz şiirini okuyabildim Steiner'in. O kadarı yetti "cins" bir şair olduğunu görmeme. Benn, Celan, Ca- netti erkenden ilgilenmişler şiirleriyle. "Bütün Eserleri" hazırlanıyormuş şimdilerde. Dokuz şiir ne verebilir ki, de- nebilir. İyi seçildiğinde önümüze hem bir dünya hem de bir dil çıkar oysa. Steiner'i tanımamızı sağlayacak uçlar belir- miştir onlarda. Kırılgan bir bakışı ele veren kristal prizmalar kuruyor dizelerinde. 29. Bu parçadaki altı çizili söz ile sanatçının hangi yönü anlatılmıştır? Şiirlerinin çok yönlü ve derinlikli olduğu B) Şiirlerinin popüler özellikler taşıdığı C Şiirlerine hüzünlü bir havanın hâkim olduğu D) Şiirlerinin özgün bir sanat anlayışını yansıttığı E) Renkli kişiliğini yapıtlarına yansıttığı ed toq
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, ani-
larını yazacak kişilerde aranacak özelliklerden
biridir?
A) Yazdıklarının doğruluğuna inanma
B) Farklı anlatım tekniklerinden yararlanma
C) Bilinon, tanınan bir sanatçı olma
Tanıklıklarının anlatımında öznellikten kaçınma
Başkalarının gözlem ve yaşantılarından yarar-
lanma
Çok sayıda roman yazılıyor. Bunların birçoğu ya-
yımlanıyor; ama ben bunu romanın yükselişi olarak
görmüyorum. Çalakalem, savruk bir dille yazılmış,
editör süzgecinden geçmemiş birçok roman, özentili
bir biçimde süslenerek neredeyse okurun gözüne
sokuluyor kanımca. Son yıllarda roman yükselişte
değil, tam tersine düşüşte.
NƯỚC ĐÃ BI
Bu sözleri söyleyen kişi romanla ilgili olarak
özellikle aşağıdakilerin hangisinden yakınmak-
tadır?
A) Türsel özelliklerinin bilinmeyişinden
Bonuların sıradanlığından
Anlatıma gerekli özenin gösterilmeyişinden
D) Duygu yoksunluğundan
E) Kolay anlaşı olmayışından
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, ani- larını yazacak kişilerde aranacak özelliklerden biridir? A) Yazdıklarının doğruluğuna inanma B) Farklı anlatım tekniklerinden yararlanma C) Bilinon, tanınan bir sanatçı olma Tanıklıklarının anlatımında öznellikten kaçınma Başkalarının gözlem ve yaşantılarından yarar- lanma Çok sayıda roman yazılıyor. Bunların birçoğu ya- yımlanıyor; ama ben bunu romanın yükselişi olarak görmüyorum. Çalakalem, savruk bir dille yazılmış, editör süzgecinden geçmemiş birçok roman, özentili bir biçimde süslenerek neredeyse okurun gözüne sokuluyor kanımca. Son yıllarda roman yükselişte değil, tam tersine düşüşte. NƯỚC ĐÃ BI Bu sözleri söyleyen kişi romanla ilgili olarak özellikle aşağıdakilerin hangisinden yakınmak- tadır? A) Türsel özelliklerinin bilinmeyişinden Bonuların sıradanlığından Anlatıma gerekli özenin gösterilmeyişinden D) Duygu yoksunluğundan E) Kolay anlaşı olmayışından Diğer sayfaya geçiniz.