Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

iyerarşik
oplumun
anne ve
) Çocuk-
eceğinin
ebeveyn-
rı bulun-
nda aile-
e çocuğu
el gelişim
n hangisi
E) V
GÜN
7.(1) "Kitap yol gösterir." sözü beynimde yankılanıp
durdu gece boyu! (II) Ilk sayfa, ilk cümle aynen
şöyleydi: Git uçan kuşun olduğu yere, git mavinin
derinliklerine, kendini bul ve git artık aşkın oldu-
ğu yere. (III) Deniz olan bir yere gitmeliydim. (IV)
Yanıma sadece yol gösteren romanımı alıp kitap-
larda çok özendiğim tren yolculuğu için bir kom-
partiman tutum. (V) Bir kâğıt, bir kalem bulmaya
çalıştım trenin içinde; bulduktan sonra komparti-
manda otururken derin bir nefes alıp şiir yazdım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra düşüncenin akışına göre "Eyleme geç-
me kararı verdim, aldığım romanı açtım." cümlesi
getirilmelidir?
B) II
A) I
C) III
D) IV
E) V
4
G
9 (1) "iş
larda
tarafın
tartış
biline
me g
parça
çevre
ve ye
kapt
rak
Kon
miş
ların
kall
Bu
düs
A)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
iyerarşik oplumun anne ve ) Çocuk- eceğinin ebeveyn- rı bulun- nda aile- e çocuğu el gelişim n hangisi E) V GÜN 7.(1) "Kitap yol gösterir." sözü beynimde yankılanıp durdu gece boyu! (II) Ilk sayfa, ilk cümle aynen şöyleydi: Git uçan kuşun olduğu yere, git mavinin derinliklerine, kendini bul ve git artık aşkın oldu- ğu yere. (III) Deniz olan bir yere gitmeliydim. (IV) Yanıma sadece yol gösteren romanımı alıp kitap- larda çok özendiğim tren yolculuğu için bir kom- partiman tutum. (V) Bir kâğıt, bir kalem bulmaya çalıştım trenin içinde; bulduktan sonra komparti- manda otururken derin bir nefes alıp şiir yazdım. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra düşüncenin akışına göre "Eyleme geç- me kararı verdim, aldığım romanı açtım." cümlesi getirilmelidir? B) II A) I C) III D) IV E) V 4 G 9 (1) "iş larda tarafın tartış biline me g parça çevre ve ye kapt rak Kon miş ların kall Bu düs A)
Türk dilinin güzelliklerini ve zenginliğini meydana
çıkaran şair ve yazarlarımızın yüzlerce hatta binlerce
söz varlığını canlandırdığı bir gerçektir. Özellikle
halk arasında kullanılan, dededen, nineden torunlara
geçen eski veya yerel sözler, deyimler, atasözleri
me hikâyecilerimizin ve romancılarımızın çabalarıyla
varlıklarını sürdürmekte, böylece on binlerce
en okuyucuya Türkçeyi sevdirmektedirler. Hikâyelerinde
prve romanlarında, halk arasında kullanılan bu tür
söz varlığına sahip çıkan yazarlarımız kendi dil
sezişlerine ve becerilerine göre, bunları daha başka
bir gözle değerlendirmektedirler.
9.
Bu parçadan sanatçılarla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisine varılamaz?
191A) Türkçenin söz değerlerini korumada önemli bir
yere sahip olduklarına
Her B) Dilde olmayan yeni sözcükler türettiklerine
COkuyuculara Türkçenin dil olanaklarını sunarak
dilimizi sevdirdiklerine
Geleneksel söz değerlerine eserlerinde yer
verdiklerine
E) Dil bilgisi kurallarına uyarak dilin gelişimine
katkıda bulunduklarına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Türk dilinin güzelliklerini ve zenginliğini meydana çıkaran şair ve yazarlarımızın yüzlerce hatta binlerce söz varlığını canlandırdığı bir gerçektir. Özellikle halk arasında kullanılan, dededen, nineden torunlara geçen eski veya yerel sözler, deyimler, atasözleri me hikâyecilerimizin ve romancılarımızın çabalarıyla varlıklarını sürdürmekte, böylece on binlerce en okuyucuya Türkçeyi sevdirmektedirler. Hikâyelerinde prve romanlarında, halk arasında kullanılan bu tür söz varlığına sahip çıkan yazarlarımız kendi dil sezişlerine ve becerilerine göre, bunları daha başka bir gözle değerlendirmektedirler. 9. Bu parçadan sanatçılarla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisine varılamaz? 191A) Türkçenin söz değerlerini korumada önemli bir yere sahip olduklarına Her B) Dilde olmayan yeni sözcükler türettiklerine COkuyuculara Türkçenin dil olanaklarını sunarak dilimizi sevdirdiklerine Geleneksel söz değerlerine eserlerinde yer verdiklerine E) Dil bilgisi kurallarına uyarak dilin gelişimine katkıda bulunduklarına
DENEME
26.-27. sorulan aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
İlginç bir bitki örtüsüne ve toprak yapısına sahip olan
Kaz Dağları, Antik Çağ'da "İda Dağı" olarak anıl-
maktaydı. Mitolojik hikâyeler bakımından zengin
olan Kaz Dağlan, Alpler'den sonra dünyanın en faz-
la oksijen üreten dağı olma özelliğine sahiptir. Bali-
kesir ilinden Çanakkale'ye uzanmakta olan Kaz Dağ-
lanında dünyada başka hiçbir yerde yetişmeyen bit-
ki çeşitleri bulunmaktadır. Eşsiz bir doğaya sahip ol-
makla birlikte tatilciler ve gezi turlarının da uğrak
mekânlarındandır bölge. Daha çok yerli turistler bu-
ranın manzarasını görmek ve temiz havasını solu-
mak için gelmektedir.
26. Bu parçanın anlatımı için,
1. Niteleyici sözcükler kullanma
II. Açıklayıcı bir üslupla yazılma
III Nesnel anlatımdan yararlanma
V. Birinci kişili anlatımla oluşturulma en
ifadelerinden hangileri kullanılmıştır?
A) I ve II
C) II ve IV
E) II, III ve IV
B) II ve III
D) I, II ve III
x
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME 26.-27. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İlginç bir bitki örtüsüne ve toprak yapısına sahip olan Kaz Dağları, Antik Çağ'da "İda Dağı" olarak anıl- maktaydı. Mitolojik hikâyeler bakımından zengin olan Kaz Dağlan, Alpler'den sonra dünyanın en faz- la oksijen üreten dağı olma özelliğine sahiptir. Bali- kesir ilinden Çanakkale'ye uzanmakta olan Kaz Dağ- lanında dünyada başka hiçbir yerde yetişmeyen bit- ki çeşitleri bulunmaktadır. Eşsiz bir doğaya sahip ol- makla birlikte tatilciler ve gezi turlarının da uğrak mekânlarındandır bölge. Daha çok yerli turistler bu- ranın manzarasını görmek ve temiz havasını solu- mak için gelmektedir. 26. Bu parçanın anlatımı için, 1. Niteleyici sözcükler kullanma II. Açıklayıcı bir üslupla yazılma III Nesnel anlatımdan yararlanma V. Birinci kişili anlatımla oluşturulma en ifadelerinden hangileri kullanılmıştır? A) I ve II C) II ve IV E) II, III ve IV B) II ve III D) I, II ve III x
mand
i
17. Sahilin ve teknenin çok ötesinde bir marti, Jonathan
Livingston, tek başına uçuş çalışmaları yapıyordu. Yüz fite G
yükseldiğinde perdeli ayaklarını indiriyor, gagasını kaldırıyor
ve ona acı veren bir kavisi oluşturabilmek için kanatlarını
iyice geriyordu. Eğer bu kavisi oluşturabilirse daha yavaş
uçabilecekti. Şimdi rüzgâr hafifçe yüzünü yalıyordu. Hemen
altındaki uçsuz bucaksız deniz neredeyse hareketini yitirmişti
ve o sanki havada asılı kalmış gibi yavaşlamıştı. Bütün
dikkatini toplayarak gözlerini kıstı, nefesini tuttu ve zorladı;
bir... tek... biraz daha... hadi... yüksel... şimdi kavis... yoo
hayır... Derken bütün tüyleri birbirine karıştı, hızı kesildi ve
düştü.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
Mgisi söylenemez?
yazılmıştır.
yazımıştır.
A) Öyküleyici anlatım tekniğiyle
B) Mecaz anlamlı ifadelere yer verilmiştir.
C) Betimleyici unsurlar kullanımştır.
D) Eylemler oluş sırasına göre verilmiştir.
Açıklayıcı anlatım özellikleri ağır basmaktadır.
S5
A
A
A
L
6
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
mand i 17. Sahilin ve teknenin çok ötesinde bir marti, Jonathan Livingston, tek başına uçuş çalışmaları yapıyordu. Yüz fite G yükseldiğinde perdeli ayaklarını indiriyor, gagasını kaldırıyor ve ona acı veren bir kavisi oluşturabilmek için kanatlarını iyice geriyordu. Eğer bu kavisi oluşturabilirse daha yavaş uçabilecekti. Şimdi rüzgâr hafifçe yüzünü yalıyordu. Hemen altındaki uçsuz bucaksız deniz neredeyse hareketini yitirmişti ve o sanki havada asılı kalmış gibi yavaşlamıştı. Bütün dikkatini toplayarak gözlerini kıstı, nefesini tuttu ve zorladı; bir... tek... biraz daha... hadi... yüksel... şimdi kavis... yoo hayır... Derken bütün tüyleri birbirine karıştı, hızı kesildi ve düştü. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- Mgisi söylenemez? yazılmıştır. yazımıştır. A) Öyküleyici anlatım tekniğiyle B) Mecaz anlamlı ifadelere yer verilmiştir. C) Betimleyici unsurlar kullanımştır. D) Eylemler oluş sırasına göre verilmiştir. Açıklayıcı anlatım özellikleri ağır basmaktadır. S5 A A A L 6
24. Yazar, öyküsüne kahraman olarak seçtiği kişinin
yalnızlığını ve çevresindekilere iletişim kuramayışını
yansıtmak istiyor. Bunun da ötesinde, onun, insana
özgü sıcaklıktan yoksun, insanları sevmeyen ve çi-
karcı bir genç olduğunu vurguluyor.
Bu parçada sözü edilen öykü kahramanıyla, aşa-
ğıdakilerin hangisinde betimlenen kişi arasında
bir benzerlik kurulabilir?
A) Köyün yaşlılarına göre, konuşkan, kendine güve-
nen ama başına buyruk bir gençti.
B) Eline çok az para geçmesine karşın en ağır işlerde
özveriyle çalışır; başka bir yerde çalışmayı düşün-
mezdi.
C) Yanında çalışanlara iş ortamında oldukça ölçülü
davranıyor, iş dışında ise onları arkadaş gibi görü-
yordu.
D) İnsanlardan çok doğaya yakın, tüm canlılara karşı
sınırsız bir sevgi duyan, kendine özgü biriydi.
E) Kendine yarar sağlamayan bu insanların arasında
bulunmak, onlarla konuşmak istemiyor; onlara kar-
şi hiçbir olumlu duygu beslemiyordu.
eo inTAL
ç
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Yazar, öyküsüne kahraman olarak seçtiği kişinin yalnızlığını ve çevresindekilere iletişim kuramayışını yansıtmak istiyor. Bunun da ötesinde, onun, insana özgü sıcaklıktan yoksun, insanları sevmeyen ve çi- karcı bir genç olduğunu vurguluyor. Bu parçada sözü edilen öykü kahramanıyla, aşa- ğıdakilerin hangisinde betimlenen kişi arasında bir benzerlik kurulabilir? A) Köyün yaşlılarına göre, konuşkan, kendine güve- nen ama başına buyruk bir gençti. B) Eline çok az para geçmesine karşın en ağır işlerde özveriyle çalışır; başka bir yerde çalışmayı düşün- mezdi. C) Yanında çalışanlara iş ortamında oldukça ölçülü davranıyor, iş dışında ise onları arkadaş gibi görü- yordu. D) İnsanlardan çok doğaya yakın, tüm canlılara karşı sınırsız bir sevgi duyan, kendine özgü biriydi. E) Kendine yarar sağlamayan bu insanların arasında bulunmak, onlarla konuşmak istemiyor; onlara kar- şi hiçbir olumlu duygu beslemiyordu. eo inTAL ç
8.
20211110
Muallim Naci, "Mehmed Muzaffer Mecmuası'na bir roman
içinde roman olarak başlar. Fakat ne yapacağını bir türlü bi-
lemez. Önce Şeyh Gâlib, ardından Azâde Galib'den bahse-
derken araya bir sürü ansiklopedik bilgi sıkıştırır. Ne de olsa
Ahmet Mithat'ın öğrencisidir. O kadar çok şeyi bir araya toplar
ki sonunda ortaya çıkan mecmua, toparlanamaz bir hâle gelir.
Bu kadar çok şeyin iç içe girdiği bir eseri nasıl toparlayaca-
ğını bilemez, zaten roman da onun bilmediği bir türdür. Kim
bilir belki de bu nedenle eserini tamamlayamaz. Buna rağmen
eseri, Türkçenin önemli bir romanının, "Araba Sevdası"nın,
kaleme alınmasını sağlamıştır.
Bu parçaya göre Muallim Naci'nin söz edilen eserini ta-
mamlayamamasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A)
Olay kurgusunu oluştururken öğretmenini örnek almış ol-
ması
B) Yazmak için yeterince vakit ayıramamış olması
C) Yazmayı planladığı daha öncelikli bir roman olması
D Roman türünün özelliklerine yeterince hâkim olmaması
E) Özel hayatı ile romandaki kurguyu birbirinden ayıramaması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. 20211110 Muallim Naci, "Mehmed Muzaffer Mecmuası'na bir roman içinde roman olarak başlar. Fakat ne yapacağını bir türlü bi- lemez. Önce Şeyh Gâlib, ardından Azâde Galib'den bahse- derken araya bir sürü ansiklopedik bilgi sıkıştırır. Ne de olsa Ahmet Mithat'ın öğrencisidir. O kadar çok şeyi bir araya toplar ki sonunda ortaya çıkan mecmua, toparlanamaz bir hâle gelir. Bu kadar çok şeyin iç içe girdiği bir eseri nasıl toparlayaca- ğını bilemez, zaten roman da onun bilmediği bir türdür. Kim bilir belki de bu nedenle eserini tamamlayamaz. Buna rağmen eseri, Türkçenin önemli bir romanının, "Araba Sevdası"nın, kaleme alınmasını sağlamıştır. Bu parçaya göre Muallim Naci'nin söz edilen eserini ta- mamlayamamasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Olay kurgusunu oluştururken öğretmenini örnek almış ol- ması B) Yazmak için yeterince vakit ayıramamış olması C) Yazmayı planladığı daha öncelikli bir roman olması D Roman türünün özelliklerine yeterince hâkim olmaması E) Özel hayatı ile romandaki kurguyu birbirinden ayıramaması
Ben rehberlik ediyordum diğer ikisine. Hava bozmaya
O dakikayı ömrümde unutamam. Üç kişiydik.
başlayınca eski bir değirmene götürdüm onları. Biz oraya
girince firtina arttıkça artmıştı, bulutlar yarışır gibi
gidiyordu. Duvarlar sarsılıyor, tepemizdeki kiremitler
uçuyordu. Ve değirmen, azgın bir hayvan gibi homurduyor
sallanıyor; çalı çırpı, toz toprak önüne gelene çarpa çarpa
e dönüyordu. Ağaçlar neredeyse kırılacakmış gibi
uçuşuyordu.
f
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Birinci kişili anlatımdan yararlanılmıştır.
BÖrneklemeye başvurulmuştur.
+ C) Benzetmeye yer verilmiştir. V
D) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.
(E) Yarlıklar hareket hâlinde verilmiştir
V
3. Ha
"a
ya
ar
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ben rehberlik ediyordum diğer ikisine. Hava bozmaya O dakikayı ömrümde unutamam. Üç kişiydik. başlayınca eski bir değirmene götürdüm onları. Biz oraya girince firtina arttıkça artmıştı, bulutlar yarışır gibi gidiyordu. Duvarlar sarsılıyor, tepemizdeki kiremitler uçuyordu. Ve değirmen, azgın bir hayvan gibi homurduyor sallanıyor; çalı çırpı, toz toprak önüne gelene çarpa çarpa e dönüyordu. Ağaçlar neredeyse kırılacakmış gibi uçuşuyordu. f Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Birinci kişili anlatımdan yararlanılmıştır. BÖrneklemeye başvurulmuştur. + C) Benzetmeye yer verilmiştir. V D) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır. (E) Yarlıklar hareket hâlinde verilmiştir V 3. Ha "a ya ar
6.
Insan düşüncesinin sistemli işlediği anımsanırsa in-
sanın ortaya çıkardığı hiçbir eserin kuralsız olamaya-
cağı kendiliğinden anlaşılır
Aşağıdakilerden hangisi bu görüşle çelişmekte-
dir?
Yaratıcı sanatçı, sanatsal anlatıma yeni bir boyut
getirmek için rastgele, içinden geldiği gibi oyna-
malıdır.
B) Her sanatın kendine özgü bir dili vardır; bu ne-
denle, sanatta kuralsızlıktan söz edilemez.
C) Düzensiz görünen renkler ve şekiller içinde res-
sam kendi kurallarını koyan kişi değil midir?
D) Edebiyatta savruk bir anlatım oluşturamazsınız,
insanlara bir şeyler anlatabilmek için ortak kural-
lara uymanız gerekir.
E) Sanatçı hangi malzemeyi kullanırsa kullansın dü-
şüncesini belli bir sistem içinde aktaracağından
kuralsız hareket edemez.
106
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Insan düşüncesinin sistemli işlediği anımsanırsa in- sanın ortaya çıkardığı hiçbir eserin kuralsız olamaya- cağı kendiliğinden anlaşılır Aşağıdakilerden hangisi bu görüşle çelişmekte- dir? Yaratıcı sanatçı, sanatsal anlatıma yeni bir boyut getirmek için rastgele, içinden geldiği gibi oyna- malıdır. B) Her sanatın kendine özgü bir dili vardır; bu ne- denle, sanatta kuralsızlıktan söz edilemez. C) Düzensiz görünen renkler ve şekiller içinde res- sam kendi kurallarını koyan kişi değil midir? D) Edebiyatta savruk bir anlatım oluşturamazsınız, insanlara bir şeyler anlatabilmek için ortak kural- lara uymanız gerekir. E) Sanatçı hangi malzemeyi kullanırsa kullansın dü- şüncesini belli bir sistem içinde aktaracağından kuralsız hareket edemez. 106
(1) İyi kitap seçiminde kendinize kolaylıkla yardımcı-
lar bulabilirsiniz. (II) Gazetelerin kitap ekleri, dergile-
rin kitap sütunları, çok okuyan dost ve tanıdıklarınız
size istediğiniz bilgiyi verebilirler. (III) Kendine iyi bir
kitaplık kurmak - çıkan her yeni kitabı almamak şar-
tıyla pahalı da değildir. (IV) Yeni çıkan kitapların
büyük bir kısmı değerlerini uzun zaman muhafaza et-
mezler. (V) O hâlde yalnız okumuş olmak ve üzerinde
konuşabilmek için en yeni kitabı almaktan kaçınınız.
Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Başka bir deyişle yazarların çoğu, eserlerinden
daha uzun ömürlüdür." cümlesinin getirilmesi en uy-
gundur?
A. BY. C) III. DYIN. E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) İyi kitap seçiminde kendinize kolaylıkla yardımcı- lar bulabilirsiniz. (II) Gazetelerin kitap ekleri, dergile- rin kitap sütunları, çok okuyan dost ve tanıdıklarınız size istediğiniz bilgiyi verebilirler. (III) Kendine iyi bir kitaplık kurmak - çıkan her yeni kitabı almamak şar- tıyla pahalı da değildir. (IV) Yeni çıkan kitapların büyük bir kısmı değerlerini uzun zaman muhafaza et- mezler. (V) O hâlde yalnız okumuş olmak ve üzerinde konuşabilmek için en yeni kitabı almaktan kaçınınız. Bu metinde numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Başka bir deyişle yazarların çoğu, eserlerinden daha uzun ömürlüdür." cümlesinin getirilmesi en uy- gundur? A. BY. C) III. DYIN. E) V.
Gelmiş geçmiş en iyi romanlardan biri olmasına rağmen
Anna Karenina'nın sonu pek beğenilmez. Anna'nın ha-
yatta kalma şansı olmadığını biliriz. Sıkışmıştır, çaresiz-
dir, mutsuzdur. Onun için ölümden başka bir seçenek yok
gibidir. Tolstoy unutulmaz bir sahne ile Anna'yı ölüme
gönderir. Kahramanını öldürdüğü için ona kızmayız. Böyle
olması gerektiğini anlarız. Burada kalsa her şey iyidir.
Fakat roman, Anna'nın intiharıyla bitmez. Onun ölümün-
den sonra hiçbir şey olmamış gibi bir yetmiş sayfa kadar
daha devam eder. Tolstoy, romana yerleştirdiği ikinci olay
örgüsünü tamamlamak, sevgili karakteri Levin'i düze çıkar-
mak ve zor da olsa bir aşk hikâyesinin mutlu bitebileceğini
anlatmak gibi bir derde düşer. Ama okuyucuyu küstürür.
Anna bittiğinde, roman bitsin isteriz. Onun ölümünden
sonraki bölümde adının neredeyse hiç geçmemesi kalbi-
mizi kırar. Tolstoy'un toprak ağası karakteri Levin'in inançlı
bir adam hâline gelip evine ve çocuklarına bağlanması
bizi hiç bağlamaz. Aklımız hâlâ Anna'da ve onun talihsiz
hikâyesindedir.
29. Bu parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerin
hangisidir?
A) Romanlarını iyi finalle bitirmeyen yazarların büyük kit-
lelere seslenme imkânı yoktur.
B) Anna Karanina románı çok başarılı bir roman olmasına
rağmen okur tarafından sevilmez.
C) Büyük yazarlar da kimi zaman zaaflarına yenilip kötü
finaller yapabilirler.
D) Hikâyenin biteceği yerde ikinci olay örgüsüne geçmek
büyük yazarlara özgü bir tavırdır.
E) Yazarlar okuru küstürmemek için ana kahraman roman
boyunça yaşatmalıdır.
S
Tür
Bat
lara
edi
31.
gön
esh
Bu
ile
ma
ça
da
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Gelmiş geçmiş en iyi romanlardan biri olmasına rağmen Anna Karenina'nın sonu pek beğenilmez. Anna'nın ha- yatta kalma şansı olmadığını biliriz. Sıkışmıştır, çaresiz- dir, mutsuzdur. Onun için ölümden başka bir seçenek yok gibidir. Tolstoy unutulmaz bir sahne ile Anna'yı ölüme gönderir. Kahramanını öldürdüğü için ona kızmayız. Böyle olması gerektiğini anlarız. Burada kalsa her şey iyidir. Fakat roman, Anna'nın intiharıyla bitmez. Onun ölümün- den sonra hiçbir şey olmamış gibi bir yetmiş sayfa kadar daha devam eder. Tolstoy, romana yerleştirdiği ikinci olay örgüsünü tamamlamak, sevgili karakteri Levin'i düze çıkar- mak ve zor da olsa bir aşk hikâyesinin mutlu bitebileceğini anlatmak gibi bir derde düşer. Ama okuyucuyu küstürür. Anna bittiğinde, roman bitsin isteriz. Onun ölümünden sonraki bölümde adının neredeyse hiç geçmemesi kalbi- mizi kırar. Tolstoy'un toprak ağası karakteri Levin'in inançlı bir adam hâline gelip evine ve çocuklarına bağlanması bizi hiç bağlamaz. Aklımız hâlâ Anna'da ve onun talihsiz hikâyesindedir. 29. Bu parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerin hangisidir? A) Romanlarını iyi finalle bitirmeyen yazarların büyük kit- lelere seslenme imkânı yoktur. B) Anna Karanina románı çok başarılı bir roman olmasına rağmen okur tarafından sevilmez. C) Büyük yazarlar da kimi zaman zaaflarına yenilip kötü finaller yapabilirler. D) Hikâyenin biteceği yerde ikinci olay örgüsüne geçmek büyük yazarlara özgü bir tavırdır. E) Yazarlar okuru küstürmemek için ana kahraman roman boyunça yaşatmalıdır. S Tür Bat lara edi 31. gön esh Bu ile ma ça da
40. Gönül rahatlığıyla buna "evet" diyemiyorum doğrusu. Ne-
den mi? Evet, erken dönemde şiire benzer bir şeyler yaz-
dığım doğrudur ma bunları yayımlamadım. Kendi ken-
dime tecrübe ettiğim bir türdü şiir. Ölçüp tarttıktan sonra
bunların şiire benzemediğini, o kapıdan bana ekmek çık-
mayacağını gördüm. Sonra hızla uzaklaştım oradan. Böy-
leyken şiiri bırakıp denemeye geçtiğim söylenemez. 'Yaz-
mak' bir ihtiyaç, bir varoluş meselesi olarak belirdiğinde
bunu ancak denemeyle gerçekleştirebileceğimi anladım.
Hani yapınız, mizacınız, bünyeniz bir işe, bir spora ya da
mesleğe uygun olur ya, benim mizacım ve yazıyla ilişki bi-
çimim galiba başından beri denemeye uygundu.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy-
lenmiş olabilir?
A) Deneme yazarında, gizli bir şairlik var mıdır?
B) Yazın dünyasına şiirle mi adım attınız?
C) Kendinizi denemede yetenekli buluyor musunuz?
D) Şiirleriniz hakkında yapılan eleştirileri yapıcı buluyor
musunuz?
E Her edebî türde başarılı yapıt üretmek zor mu?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
40. Gönül rahatlığıyla buna "evet" diyemiyorum doğrusu. Ne- den mi? Evet, erken dönemde şiire benzer bir şeyler yaz- dığım doğrudur ma bunları yayımlamadım. Kendi ken- dime tecrübe ettiğim bir türdü şiir. Ölçüp tarttıktan sonra bunların şiire benzemediğini, o kapıdan bana ekmek çık- mayacağını gördüm. Sonra hızla uzaklaştım oradan. Böy- leyken şiiri bırakıp denemeye geçtiğim söylenemez. 'Yaz- mak' bir ihtiyaç, bir varoluş meselesi olarak belirdiğinde bunu ancak denemeyle gerçekleştirebileceğimi anladım. Hani yapınız, mizacınız, bünyeniz bir işe, bir spora ya da mesleğe uygun olur ya, benim mizacım ve yazıyla ilişki bi- çimim galiba başından beri denemeye uygundu. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy- lenmiş olabilir? A) Deneme yazarında, gizli bir şairlik var mıdır? B) Yazın dünyasına şiirle mi adım attınız? C) Kendinizi denemede yetenekli buluyor musunuz? D) Şiirleriniz hakkında yapılan eleştirileri yapıcı buluyor musunuz? E Her edebî türde başarılı yapıt üretmek zor mu?
TEST 1
129
4. MİKRO KONU: H
Kimi insan para pul budalası olur, kimisi keşif ve icat meraklısı, C
bazısı da musiki âşığı. Deli Davut ise adalar karasevdalısıydı.
Denizin bu deli divanesinin gözünde hep adalar tüter, adalar
titrerdi. Tan yeri ağarırken adalarla beraber uyanacağım diye
çok geceler göz yummazdı.
Bir hikâyeden alınan bu parça için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Hâkim bakış açısından yararlanılmıştır.
B) Durum hikâyesi nitelikleri ağır basmaktadır.
C) Hikâyenin serim bölümünden alınmıştır.
D) Açıklama ve öykülemeden yararlanılmıştır.
E) Olağanüstü ögelere yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TEST 1 129 4. MİKRO KONU: H Kimi insan para pul budalası olur, kimisi keşif ve icat meraklısı, C bazısı da musiki âşığı. Deli Davut ise adalar karasevdalısıydı. Denizin bu deli divanesinin gözünde hep adalar tüter, adalar titrerdi. Tan yeri ağarırken adalarla beraber uyanacağım diye çok geceler göz yummazdı. Bir hikâyeden alınan bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hâkim bakış açısından yararlanılmıştır. B) Durum hikâyesi nitelikleri ağır basmaktadır. C) Hikâyenin serim bölümünden alınmıştır. D) Açıklama ve öykülemeden yararlanılmıştır. E) Olağanüstü ögelere yer verilmiştir.
5.
TYT
Kafka'nın bütün karakterleri gerçek bir dünyanın rüya kahra-
manlandır. Can yakacak kadar gerçek olan bu dünyada bir iş-
leri, düzenli birer hayatları vardır. Her şey kitabına uygundur.
Resme uymayan yalnızca ruhlarıdır. Edebiyat tarihinin belki de
en girift karakterleri Kafka'nınkilerdir. Yazarın onları gizleme-
sinden değil, ruhlarını açıkça önümüze sermesinden kaynak-
lanmaktadır bu büyü.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda-
kilerden hangisidir?
A) Yaşamla uyuşmak
B) Tekdüze olmak
C) Anlaşılır olmak
D) Düzenli olmak
E) Inandirici olmak
7.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. TYT Kafka'nın bütün karakterleri gerçek bir dünyanın rüya kahra- manlandır. Can yakacak kadar gerçek olan bu dünyada bir iş- leri, düzenli birer hayatları vardır. Her şey kitabına uygundur. Resme uymayan yalnızca ruhlarıdır. Edebiyat tarihinin belki de en girift karakterleri Kafka'nınkilerdir. Yazarın onları gizleme- sinden değil, ruhlarını açıkça önümüze sermesinden kaynak- lanmaktadır bu büyü. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıda- kilerden hangisidir? A) Yaşamla uyuşmak B) Tekdüze olmak C) Anlaşılır olmak D) Düzenli olmak E) Inandirici olmak 7.
Matematikte kullanılan yöntem, mantıktır. Formüller ve
simgelerse aslında belli bir mantığı olan ve matematiğin
dilini oluşturan birer araçtan başka bir şey değildir. Do-
layısıyla matematikteki her problem, yaşamın belirli bir
kesitinin kavranılmasına yöneliktir. Öyleyse matematik,
belletilmesi gereken bir bilgiler yığını olma alışkanlığından
kurtarılmalı, gerçekliği yansıtan bir bilim dalı olduğundan
ona bu bakış açısıyla yaklaşılmalıdır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Matematik, ezberi reddetmeden güne ayak uydurmalıdır.
3) Matematik, gerçek yaşamdan kopuk değildir.
=) Matematik sadece ders değildir.
) Formüller ve simgeler yardımcı ögelerdir matematik için.
O Matematikte akıl yürütme metodu kullanılır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Matematikte kullanılan yöntem, mantıktır. Formüller ve simgelerse aslında belli bir mantığı olan ve matematiğin dilini oluşturan birer araçtan başka bir şey değildir. Do- layısıyla matematikteki her problem, yaşamın belirli bir kesitinin kavranılmasına yöneliktir. Öyleyse matematik, belletilmesi gereken bir bilgiler yığını olma alışkanlığından kurtarılmalı, gerçekliği yansıtan bir bilim dalı olduğundan ona bu bakış açısıyla yaklaşılmalıdır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Matematik, ezberi reddetmeden güne ayak uydurmalıdır. 3) Matematik, gerçek yaşamdan kopuk değildir. =) Matematik sadece ders değildir. ) Formüller ve simgeler yardımcı ögelerdir matematik için. O Matematikte akıl yürütme metodu kullanılır.
TIM TEKNİKLERİ
3. Deli bal, Ormangülleri familyasına ait bitkilerin polenlerinin ve-
ya nektarlarının anlar tarafından toplanmasıyla üretilen ve tok-
sik etkisi olan bir bal çeşididir. Ormangülleri familyası Kuzey ya-
rım kürede 850'den fazla tür ile temsil edilir/ Ormangüllerinin
Türkiye'deki temel yayılış alanlan Karadeniz Bölgesi'ndedir ve
bu bölgede özellikle sanı çiçekli ormangülleri ve mor çiçekli or-
mangülleri görülür. Bu toksik bitkilerden beslenen arıların üret-
tiği balın tüketilmesiyle de "deli bal" veya grayanotoksin zehir-
lenmesi görülmektedir. Bu tip zehirlenmeler halk arasında "bal
tutması" olarak da bilinmektedir.
Test 3
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer veril-
memiştir?
A) Tanık gösterme
B) Örnekleme
C) Benzetme
D) Tanımlama
E Karşılaştırma
ibid lolo nel
bnsban
es sbnimdsins inesqu
groe
grea migablay tid nenev ipli8 (A
talents nebislermitgens leaming (8
obtolsöe neriblid 610 (
habletin üpsö snsen (0
oyub igvee ev inedes (3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TIM TEKNİKLERİ 3. Deli bal, Ormangülleri familyasına ait bitkilerin polenlerinin ve- ya nektarlarının anlar tarafından toplanmasıyla üretilen ve tok- sik etkisi olan bir bal çeşididir. Ormangülleri familyası Kuzey ya- rım kürede 850'den fazla tür ile temsil edilir/ Ormangüllerinin Türkiye'deki temel yayılış alanlan Karadeniz Bölgesi'ndedir ve bu bölgede özellikle sanı çiçekli ormangülleri ve mor çiçekli or- mangülleri görülür. Bu toksik bitkilerden beslenen arıların üret- tiği balın tüketilmesiyle de "deli bal" veya grayanotoksin zehir- lenmesi görülmektedir. Bu tip zehirlenmeler halk arasında "bal tutması" olarak da bilinmektedir. Test 3 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer veril- memiştir? A) Tanık gösterme B) Örnekleme C) Benzetme D) Tanımlama E Karşılaştırma ibid lolo nel bnsban es sbnimdsins inesqu groe grea migablay tid nenev ipli8 (A talents nebislermitgens leaming (8 obtolsöe neriblid 610 ( habletin üpsö snsen (0 oyub igvee ev inedes (3
ğıda-
erden
armalı
eser-
Önce-
zellik-
okura
bilim
veya
ümüz-
ulunan
miş ve
alkede,
3.Ünite 1 Yardımcı Ögeler
7. Sanatçının ne yapmak istediği, eleştirmenlerin kişiden kişi-
ye değişen anlayışı ile belirir. Onun ne yapabileceğine ge-
lince bunu da eleştirmenin anlayışı ile eserin değerlendiril-
mesi açığa çıkaracaktır. Bu öznellik, eleştirmenin okuduğu
esere dünyada yalnız o eser varmış gibi kendisini verdiği
oranda yaratıcıdır. Okuduğu eserin dışında kalan, onunla
kaynaşmayan eleştirmenin yazdıkları bizi sarmaz. Kaynaş-
ma ise eleştirmen ile eser arasında bir yakınlığın, bir özdeş-
liğin varlığıyla mümkün olur.
Palme Yayınevi
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşı-
lamaz?
A Sanatçıları bir eserde niye amaçladığını belirtmek, eleş-
tirmenden eleştirmene farklılık gösterir.
B) Eleştirmen ile eser arasında kurulan bağlantının nitelikli
eleştiriler oluşturacağına
G) Sanatçıların, amaçlarını gerçekleştirme yolunda sadece
eserini düşünmesi gerektiğine
D) Incelediği eserle duygusal bağ kuramayan eleştirmen-
lerin yazdıklarının okura bir zevk vermeyeceğine
E Eleştirmenlerin değerlendirdiği esere salt o eser varmış
gibi yaklaşması gerektiğine
yours
8. Denemelerimde tuttuğum yol biraz değişiktir. Onları parça
parça yazar, sonradan birbirine eklerim. Yalnızca kurguya,
yani birbirlerinin içine boca etmeye geçerken parçaların ye-
rini değiştirdiğim, onları böldüğüm çok olur. Parçalan bir
in hitmiş sayılmaz. Denemeyi yeni-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ğıda- erden armalı eser- Önce- zellik- okura bilim veya ümüz- ulunan miş ve alkede, 3.Ünite 1 Yardımcı Ögeler 7. Sanatçının ne yapmak istediği, eleştirmenlerin kişiden kişi- ye değişen anlayışı ile belirir. Onun ne yapabileceğine ge- lince bunu da eleştirmenin anlayışı ile eserin değerlendiril- mesi açığa çıkaracaktır. Bu öznellik, eleştirmenin okuduğu esere dünyada yalnız o eser varmış gibi kendisini verdiği oranda yaratıcıdır. Okuduğu eserin dışında kalan, onunla kaynaşmayan eleştirmenin yazdıkları bizi sarmaz. Kaynaş- ma ise eleştirmen ile eser arasında bir yakınlığın, bir özdeş- liğin varlığıyla mümkün olur. Palme Yayınevi Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşı- lamaz? A Sanatçıları bir eserde niye amaçladığını belirtmek, eleş- tirmenden eleştirmene farklılık gösterir. B) Eleştirmen ile eser arasında kurulan bağlantının nitelikli eleştiriler oluşturacağına G) Sanatçıların, amaçlarını gerçekleştirme yolunda sadece eserini düşünmesi gerektiğine D) Incelediği eserle duygusal bağ kuramayan eleştirmen- lerin yazdıklarının okura bir zevk vermeyeceğine E Eleştirmenlerin değerlendirdiği esere salt o eser varmış gibi yaklaşması gerektiğine yours 8. Denemelerimde tuttuğum yol biraz değişiktir. Onları parça parça yazar, sonradan birbirine eklerim. Yalnızca kurguya, yani birbirlerinin içine boca etmeye geçerken parçaların ye- rini değiştirdiğim, onları böldüğüm çok olur. Parçalan bir in hitmiş sayılmaz. Denemeyi yeni-