Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Günümüzün dünyasında çevre kirliliği, tüm gezege-
ni kaplayan boyutlara ulaşmış durumda. Dünyanın
birçok bölgesinde insanlar, çevre felaketine karşı
korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz
bir yaşam sürmektedir. Bilim insanları ise bu olum-
suzlukların devamı hâlinde dünyadaki tüm canlıların
ciddi biçimde tehdit altında olduğunu vurguluyorlar.
Hâlbuki insanoğlunun gelişimi, başlarda yaşam ve
doğal çevre ile uyum içinde sürmüştür. Ancak dün-
yadaki toplumsal ve teknolojik gelişmelerin hızla ar-
tışı karşısında ekolojik sistemin bu hassas dengesi
giderek bozulmuştur. Bu tehlikeli gelişmenin seyircisi
durumunda olan insanlık ise dünyada dengeli bir çev-
renin korunamaması hâlinde tüm canlıların varlığının
sürmesinin olanaksızlığını acaba ne zaman anlaya-
cak?
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden ya-
kınmaktadır?
A) Dünyanın yaşanamayacak bir yer hâline gelme-
sinden
B) Ülkelerin nükleer çalışmalarından
C) İnsanların korumasız bir yaşam sürmelerinden
Çevre kirliliğinin tüm gezegeni kaplamış olmasın-
V
dan
E) Insanların çevreyi koruma adına duyarsız kalma-
sından
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Günümüzün dünyasında çevre kirliliği, tüm gezege- ni kaplayan boyutlara ulaşmış durumda. Dünyanın birçok bölgesinde insanlar, çevre felaketine karşı korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz bir yaşam sürmektedir. Bilim insanları ise bu olum- suzlukların devamı hâlinde dünyadaki tüm canlıların ciddi biçimde tehdit altında olduğunu vurguluyorlar. Hâlbuki insanoğlunun gelişimi, başlarda yaşam ve doğal çevre ile uyum içinde sürmüştür. Ancak dün- yadaki toplumsal ve teknolojik gelişmelerin hızla ar- tışı karşısında ekolojik sistemin bu hassas dengesi giderek bozulmuştur. Bu tehlikeli gelişmenin seyircisi durumunda olan insanlık ise dünyada dengeli bir çev- renin korunamaması hâlinde tüm canlıların varlığının sürmesinin olanaksızlığını acaba ne zaman anlaya- cak? Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden ya- kınmaktadır? A) Dünyanın yaşanamayacak bir yer hâline gelme- sinden B) Ülkelerin nükleer çalışmalarından C) İnsanların korumasız bir yaşam sürmelerinden Çevre kirliliğinin tüm gezegeni kaplamış olmasın- V dan E) Insanların çevreyi koruma adına duyarsız kalma- sından
ünce
Mevsime göre giyinen insanlar vardır. Bu insanlar, yaz
mevsiminde ince, kış mevsiminde ise kalın şeyler gly-
meyi tercih ederler. Böylece vücutlarını hava durumu-
na göre korunaklı hale getirmiş oldukları ortadadır. Bir
de mevsim ne olursa olsun sadece vücudunun duru-
munu dikkate alıp hiçbir hava şartını dikkate almayan
insanlar söz konusudur. Bu insanlar birkaç mevsim
ciddi anlamda hastalansalar da daha sonra vücutları
her türlü hava şartına kendini hazırlar ve artık hiçbir
zorluk o kişileri etkilemez. Belki bir süre sıkıntı çekmiş-
lerdir ama artık geleceğe yönelik düşünüldüğünde o
insanlardan rahatı yoktur. Bu nedenle mevsimi dikka-
te alıp sürekli değişim mi yoksa kendini merkeze alıp
sağlam bir öz mü sorusunun cevabı aranmalıdır. Tabii
burada mevsim içinde bulunulan toplum, giyim kuşam
da verilen eser olarak algılanmalıdır.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Eser verirken sadece toplumu düşünerek hareket
eden yazarlar, bir süre sonra kendilerinden uzak bir
eser vermiş olurlar.
B) Çevre ve yazarın kendindeki birikimler, eseri oluş-
tururken göz önüne alınması gereken önemli de-
ğerlerdir.
C) Toplum beklentilerinden yoksun bir eser, yazarca
beslenmiş bir eser olması dolayısıyla daha etkileyi-
ci olur.
D) Bir eserin doğuşunda, tamamen topluma yönelmek
ya da tamamen bireyin kendine yönelmesi netleş-
memiş bir durumdur.
E) Toplum ve birey birlikteliği eserlerin içerik ve üslup
bakımından en doğru biçimde yazılmalarını sağla-
mıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ünce Mevsime göre giyinen insanlar vardır. Bu insanlar, yaz mevsiminde ince, kış mevsiminde ise kalın şeyler gly- meyi tercih ederler. Böylece vücutlarını hava durumu- na göre korunaklı hale getirmiş oldukları ortadadır. Bir de mevsim ne olursa olsun sadece vücudunun duru- munu dikkate alıp hiçbir hava şartını dikkate almayan insanlar söz konusudur. Bu insanlar birkaç mevsim ciddi anlamda hastalansalar da daha sonra vücutları her türlü hava şartına kendini hazırlar ve artık hiçbir zorluk o kişileri etkilemez. Belki bir süre sıkıntı çekmiş- lerdir ama artık geleceğe yönelik düşünüldüğünde o insanlardan rahatı yoktur. Bu nedenle mevsimi dikka- te alıp sürekli değişim mi yoksa kendini merkeze alıp sağlam bir öz mü sorusunun cevabı aranmalıdır. Tabii burada mevsim içinde bulunulan toplum, giyim kuşam da verilen eser olarak algılanmalıdır. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Eser verirken sadece toplumu düşünerek hareket eden yazarlar, bir süre sonra kendilerinden uzak bir eser vermiş olurlar. B) Çevre ve yazarın kendindeki birikimler, eseri oluş- tururken göz önüne alınması gereken önemli de- ğerlerdir. C) Toplum beklentilerinden yoksun bir eser, yazarca beslenmiş bir eser olması dolayısıyla daha etkileyi- ci olur. D) Bir eserin doğuşunda, tamamen topluma yönelmek ya da tamamen bireyin kendine yönelmesi netleş- memiş bir durumdur. E) Toplum ve birey birlikteliği eserlerin içerik ve üslup bakımından en doğru biçimde yazılmalarını sağla- mıştır.
15. Nuri Pakdil, 29 yaşında ölen İlhami Çiçek'in ardından
"Bugün bir şiir sandığını toprağa gömüyoruz." demiştir.
Ben bu görüşe katılmıyorum. Belki de kader, son
sözünü bir an önce söylesin diye bazı şairleri erken
olgunlaştırmıştır. 42 yaşında dünyaya veda eden Şeyh
Galip'in 26 yaşında yazdığı Hüsn ü Aşk'ıyla iki yüz küsür
yıldır yaşaması gibi...
Bu parçanın yazarına göre İlhami Çiçek'le ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Kendinden sonraki şairleri etkileyeceği
B) Daha yazacak çok şiirinin olduğu
C) Eserlerinin zamana meydan okuyacağı
D) Şiir dilini imgelerle zenginleştirdiği
E) Diğer şairlerden daha fazla eser verdiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
15. Nuri Pakdil, 29 yaşında ölen İlhami Çiçek'in ardından "Bugün bir şiir sandığını toprağa gömüyoruz." demiştir. Ben bu görüşe katılmıyorum. Belki de kader, son sözünü bir an önce söylesin diye bazı şairleri erken olgunlaştırmıştır. 42 yaşında dünyaya veda eden Şeyh Galip'in 26 yaşında yazdığı Hüsn ü Aşk'ıyla iki yüz küsür yıldır yaşaması gibi... Bu parçanın yazarına göre İlhami Çiçek'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kendinden sonraki şairleri etkileyeceği B) Daha yazacak çok şiirinin olduğu C) Eserlerinin zamana meydan okuyacağı D) Şiir dilini imgelerle zenginleştirdiği E) Diğer şairlerden daha fazla eser verdiği
16. ----. Bir anlamda bir akım olarak ortaya çıkarken or-
taklıklarının düşünce ve duygu bütünlüğü barındırma-
si elzemdir. Sanatçıların kendi içinde iç tutarlığa sahip
olan belirli gerekçelerde birleşmeleri gerekir. Yapılmak
istenen yenilikte, ortak ama bilinçli bir yaklaşım şarttır.
Rastlantıya dayalı birliktelik, o sanatçıların yaptıklarını
bir akım olarak tanımlamamıza yetmez.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı-
dakile
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Edebî akım oluşturan sanatçıların başlangıçta ortak
bir amaç ve ülkü taşımaları zorunludur
B) Edebî akımın niteliklerinin önceki akımdan farklı ol-
ması, ilk zamanlar akım için çok önemlidir mis
C) Her edebi akımın oluşmasında başlangıçta hep bir
akımın
anlayışa tepki vardır
DY Bütünlük oluşturamayan özellikler hiçbir edebî
akımda barınamaz
E) Edebî akımın her sanatçısı, bağlı kaldığı anlayışın
Izlerini yansıtır
geçiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
16. ----. Bir anlamda bir akım olarak ortaya çıkarken or- taklıklarının düşünce ve duygu bütünlüğü barındırma- si elzemdir. Sanatçıların kendi içinde iç tutarlığa sahip olan belirli gerekçelerde birleşmeleri gerekir. Yapılmak istenen yenilikte, ortak ama bilinçli bir yaklaşım şarttır. Rastlantıya dayalı birliktelik, o sanatçıların yaptıklarını bir akım olarak tanımlamamıza yetmez. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağı- dakile dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Edebî akım oluşturan sanatçıların başlangıçta ortak bir amaç ve ülkü taşımaları zorunludur B) Edebî akımın niteliklerinin önceki akımdan farklı ol- ması, ilk zamanlar akım için çok önemlidir mis C) Her edebi akımın oluşmasında başlangıçta hep bir akımın anlayışa tepki vardır DY Bütünlük oluşturamayan özellikler hiçbir edebî akımda barınamaz E) Edebî akımın her sanatçısı, bağlı kaldığı anlayışın Izlerini yansıtır geçiniz.
34.-35. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Orhan Pamuk, gerek Benim Adım Kırmızı gerekse Kar'da
Orhan Pamuk ismiyle kimi zaman bir anlatıcı kimi zaman
da bir kahraman olarak romandaki yerini alır. Anlatıcı
vasfı, onu tipki Cervantes ya da Ahmet Mithat gibi araya
girmelerle ancak abartısız bir anlatıcı konumuna itmiştir.
Hatta bazı ifadeler, direkt onun ağzından çıkar/Bazı
manlarında bir anlatıcı kadrosu ile çıkar karşımıza. Gele-
neksel Türk anlatıcısı içinde yer alan meddah tarzı anla-
timi, modern anlatım biçimleriyle kaynaştıran başarılı bir
örnek sunulur okura.
4
35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) Cervantes ve Ahmet Mithat'in benzer roman teknik-
lerini kullandıklarına
B Orhan Pamuk'un kendine has bir roman tekniği oldu-
guna
C) Orhan Pamuk'un romanlarında geniş bir anlatıcı kad-
rosu olduğuna
Cervantes ve Ahmet Mithat'ın bir anlatıcı olarak abar-
tılı bir şekilde araya girdiklerine
E) Orhan Pamuk'un romanlarında ölçülü bir şekilde ken-
dini gösterdiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34.-35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Orhan Pamuk, gerek Benim Adım Kırmızı gerekse Kar'da Orhan Pamuk ismiyle kimi zaman bir anlatıcı kimi zaman da bir kahraman olarak romandaki yerini alır. Anlatıcı vasfı, onu tipki Cervantes ya da Ahmet Mithat gibi araya girmelerle ancak abartısız bir anlatıcı konumuna itmiştir. Hatta bazı ifadeler, direkt onun ağzından çıkar/Bazı manlarında bir anlatıcı kadrosu ile çıkar karşımıza. Gele- neksel Türk anlatıcısı içinde yer alan meddah tarzı anla- timi, modern anlatım biçimleriyle kaynaştıran başarılı bir örnek sunulur okura. 4 35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) Cervantes ve Ahmet Mithat'in benzer roman teknik- lerini kullandıklarına B Orhan Pamuk'un kendine has bir roman tekniği oldu- guna C) Orhan Pamuk'un romanlarında geniş bir anlatıcı kad- rosu olduğuna Cervantes ve Ahmet Mithat'ın bir anlatıcı olarak abar- tılı bir şekilde araya girdiklerine E) Orhan Pamuk'un romanlarında ölçülü bir şekilde ken- dini gösterdiğine
S
6.
5. Serbest şiir, ölçü, uyak, nazım biçimi gibi bağlardan ay-
nimış şiirdir. Serbest şiir, en kolay sanilan ama en zor
şiir tarzıdır. Serbest şiirin zorluğu, kafiye ve ritim oluştu-
racak bilindik ögelerden yoksun olmasıdır. Serbest şi-
ir yazan şairler ses unsurlarını ve hece ile aruzda bulu-
nan bazı özellikleri şiirleri içine başanı ile koyamazlarsa
yazdıkları şiirlerin düzyazıya yaklaşması söz konusu-
dur. Serbest şiirin en sevilen şairi Orhan Veli'nin, hece
ve aruzu çok iyi bildiğini hatta bunların bazı özelliklerini
şiirleri içine gizlediğini gerçek şairler bilir. Serbest tarz-
da, gereğinden uzun şekilde kurulan şiirlerin düzyazı-
ya yaklaştığı da bir gerçektir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Örneklendirme
C) Açıklama
TEST-4
PARAGRAF
Anlatım Teknikleri
E) Tanık gösteme
Günes yavas yavas ufuk nit
B) Karşılaştırma
D) Tanımlama
7.
Sana
meli
lece
de
ka
Sa
ka
nu
T
e
S
8.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
S 6. 5. Serbest şiir, ölçü, uyak, nazım biçimi gibi bağlardan ay- nimış şiirdir. Serbest şiir, en kolay sanilan ama en zor şiir tarzıdır. Serbest şiirin zorluğu, kafiye ve ritim oluştu- racak bilindik ögelerden yoksun olmasıdır. Serbest şi- ir yazan şairler ses unsurlarını ve hece ile aruzda bulu- nan bazı özellikleri şiirleri içine başanı ile koyamazlarsa yazdıkları şiirlerin düzyazıya yaklaşması söz konusu- dur. Serbest şiirin en sevilen şairi Orhan Veli'nin, hece ve aruzu çok iyi bildiğini hatta bunların bazı özelliklerini şiirleri içine gizlediğini gerçek şairler bilir. Serbest tarz- da, gereğinden uzun şekilde kurulan şiirlerin düzyazı- ya yaklaştığı da bir gerçektir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Örneklendirme C) Açıklama TEST-4 PARAGRAF Anlatım Teknikleri E) Tanık gösteme Günes yavas yavas ufuk nit B) Karşılaştırma D) Tanımlama 7. Sana meli lece de ka Sa ka nu T e S 8.
1. DENEME SINAVI / TYT / TUR
Sahnenin tozunu ilk yuttuğunda çocuk denecek yaş-
lardaydı ve o günden bu yana inmedi sahneden.
Oyunculuk dışında oyun yazarlığı, yönetmenlik, çe-
virmenlik gibi uğraşlarla da ilgilendi. Tiyatro dünya-
mızın en kıdemlilerinden, en renkli kişiliklerinden biri
olan, seyircisiyle müthiş bir iletişim kurabilen bu ye-
tenekli sanatçının ilgi alanı tiyatroyla da sınırlı kalmı-
yor. Güncel konular üzerine yazdığı yazılarıyla, dü-
şüncelerini, eleştirilerini okurlarla paylaşıyor. O, aynı
zamanda bir konuşma, bir anlatım ustası; anlatan-
la dinleyeni, oyuncuyla seyirciyi bir araya getiren bir
usta.
6.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
A) Düşünceler örnekleme ve tanımlama yoluyla so-
mutlaştırılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Bağlamda mecaz anlamıyla kullanılmış sözcük-
ler bulunmaktadır.
✓
Devrik cümleye yer verilmiştir.
Öznel cümleler kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. DENEME SINAVI / TYT / TUR Sahnenin tozunu ilk yuttuğunda çocuk denecek yaş- lardaydı ve o günden bu yana inmedi sahneden. Oyunculuk dışında oyun yazarlığı, yönetmenlik, çe- virmenlik gibi uğraşlarla da ilgilendi. Tiyatro dünya- mızın en kıdemlilerinden, en renkli kişiliklerinden biri olan, seyircisiyle müthiş bir iletişim kurabilen bu ye- tenekli sanatçının ilgi alanı tiyatroyla da sınırlı kalmı- yor. Güncel konular üzerine yazdığı yazılarıyla, dü- şüncelerini, eleştirilerini okurlarla paylaşıyor. O, aynı zamanda bir konuşma, bir anlatım ustası; anlatan- la dinleyeni, oyuncuyla seyirciyi bir araya getiren bir usta. 6. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Düşünceler örnekleme ve tanımlama yoluyla so- mutlaştırılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Bağlamda mecaz anlamıyla kullanılmış sözcük- ler bulunmaktadır. ✓ Devrik cümleye yer verilmiştir. Öznel cümleler kullanılmıştır.
2.
John Gutenberg'in matbaayi icat etmesi, reklamcılıkta yep-
yeni bir süreç başlatmıştır. Bu sayede, daha geniş halk kit-
lelerine hitap etme imkânı sağlanmıştır. Matbaanin icadın-
dan 30 yıl sonra İngiltere'de, William Caxton adlı bir mat-
baacı bastığı kitapları pazarlama sorunuyla karşılaşınca bu
kitapları tanıtan ilanlar basıp bunları ayin günlerinde kilise-
lerde dağıtır. Bu uygulama, reklamcılık tarihinin ilk basılı
reklam örneği olarak kabul edilir. Gazete, dergi vb. kitle ile-
tişim araçlarının basım tekniklerinin gelişimi ile reklamın
gelişimi aynı tarihsel süreç içinde olmuştur. Böylelikle me-
sajlar büyük kitlelere, daha büyük hızla yayılmaya başla-
mıştır.
Bu parçaya göre reklamcılığın doğuşunda aşağıdaki-
lerden hangisi etkili olmuştur?
A) Matbaanin kullanımı
(B) Pazarlama sorunu
C) Kitle iletişim araçlarının gelişimi
D) Mesajların büyük kitlelere ulaşması
E) Dinsel etkenler
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. John Gutenberg'in matbaayi icat etmesi, reklamcılıkta yep- yeni bir süreç başlatmıştır. Bu sayede, daha geniş halk kit- lelerine hitap etme imkânı sağlanmıştır. Matbaanin icadın- dan 30 yıl sonra İngiltere'de, William Caxton adlı bir mat- baacı bastığı kitapları pazarlama sorunuyla karşılaşınca bu kitapları tanıtan ilanlar basıp bunları ayin günlerinde kilise- lerde dağıtır. Bu uygulama, reklamcılık tarihinin ilk basılı reklam örneği olarak kabul edilir. Gazete, dergi vb. kitle ile- tişim araçlarının basım tekniklerinin gelişimi ile reklamın gelişimi aynı tarihsel süreç içinde olmuştur. Böylelikle me- sajlar büyük kitlelere, daha büyük hızla yayılmaya başla- mıştır. Bu parçaya göre reklamcılığın doğuşunda aşağıdaki- lerden hangisi etkili olmuştur? A) Matbaanin kullanımı (B) Pazarlama sorunu C) Kitle iletişim araçlarının gelişimi D) Mesajların büyük kitlelere ulaşması E) Dinsel etkenler
anlatma
im olmal
ve gerçek
leri sana
acıklı olan
birtakım
n bir an
ar içi de
yacak ve
Herhang
olmasın
lüğüne
abilir?
imayan
erilme
gisina
nmali-
erekir.
18. Sanatta önemli olan, toplumun takdirini kazanabil-
mek, topluma mâl olabilecek eserler verebilmektir.
Bunun haricinde, birkaç eleştirmenin yazdığı yergi
dolu sözler önemli değildir. Bunun içindir ki mese-
leye müzik eserleri açısından baktığımız zaman,
sadece sanat aşkıyla yapılan, para sevgisi ve gös-
terişten uzak olan eserlerin topluma mâl olduğunu,
hiç eskimediklerini ve demode olmadıklarını, her
geçen gün tazeliklerini ve canlılıklarını korudukları-
ni görmekteyiz. İşte topluma mâl olan sanat böyle
olur, ölümsüzleşir, âdeta ebedîleşir Burada şunu da
ifade etmek gerekir ki sadece toplumun sempatisini
kazanmak isteyen, içinde bulunduğu cemiyetin sa-
nat anlayışını aşamayan bir sanatçı da sanatın de-
ğil, o toplumun kölesi durumuna düşmüş demektir.
Bu anlayışa sahip olan sanatçının elindeki sanat da
ölüme mahkûm olmuş demektir.
Bu parçaya göre sanat eserinin en önemli özeli-
ği aşağıdakilerden hangisidir?
A Eleştirel özelliklere sahip olmak
B) Kalıcı klasik özellikler taşımak
Aşk ve Samimiyetle yazmak
D) Çağın ozelliklerini yansıtmak
insan ve toplumu anlatmak
RENK
129
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
anlatma im olmal ve gerçek leri sana acıklı olan birtakım n bir an ar içi de yacak ve Herhang olmasın lüğüne abilir? imayan erilme gisina nmali- erekir. 18. Sanatta önemli olan, toplumun takdirini kazanabil- mek, topluma mâl olabilecek eserler verebilmektir. Bunun haricinde, birkaç eleştirmenin yazdığı yergi dolu sözler önemli değildir. Bunun içindir ki mese- leye müzik eserleri açısından baktığımız zaman, sadece sanat aşkıyla yapılan, para sevgisi ve gös- terişten uzak olan eserlerin topluma mâl olduğunu, hiç eskimediklerini ve demode olmadıklarını, her geçen gün tazeliklerini ve canlılıklarını korudukları- ni görmekteyiz. İşte topluma mâl olan sanat böyle olur, ölümsüzleşir, âdeta ebedîleşir Burada şunu da ifade etmek gerekir ki sadece toplumun sempatisini kazanmak isteyen, içinde bulunduğu cemiyetin sa- nat anlayışını aşamayan bir sanatçı da sanatın de- ğil, o toplumun kölesi durumuna düşmüş demektir. Bu anlayışa sahip olan sanatçının elindeki sanat da ölüme mahkûm olmuş demektir. Bu parçaya göre sanat eserinin en önemli özeli- ği aşağıdakilerden hangisidir? A Eleştirel özelliklere sahip olmak B) Kalıcı klasik özellikler taşımak Aşk ve Samimiyetle yazmak D) Çağın ozelliklerini yansıtmak insan ve toplumu anlatmak RENK 129
9.
İkinci Yeni şairleri şiirlerinde kullandıkları ilginç imgeler, alı-
şılmamış bağdaştırmalar ve sıra dışı tamlamalarla dikkat-
leri hemen üzerlerine çektiler. Şiirdeki bu anlayışları onları
anlaşılmaz yapsa da birçok okuyucunun beğenisini kazan-
dıklarını yadsıyamayız.
Bu parçada İkinci Yeni şairlerinde vurgulanan anlatım
özellikleri aşağıdakilerden hangileridir?
A) Etkileyicilik - duruluk
B) Yalınlık - evrensellik
C) Özgünlük - kapalılık
D) Yoğunluk - açıklık
E) Akıcılık - Özlülük
tsunami
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. İkinci Yeni şairleri şiirlerinde kullandıkları ilginç imgeler, alı- şılmamış bağdaştırmalar ve sıra dışı tamlamalarla dikkat- leri hemen üzerlerine çektiler. Şiirdeki bu anlayışları onları anlaşılmaz yapsa da birçok okuyucunun beğenisini kazan- dıklarını yadsıyamayız. Bu parçada İkinci Yeni şairlerinde vurgulanan anlatım özellikleri aşağıdakilerden hangileridir? A) Etkileyicilik - duruluk B) Yalınlık - evrensellik C) Özgünlük - kapalılık D) Yoğunluk - açıklık E) Akıcılık - Özlülük tsunami
S
A
R
35-36. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
12
(1) Frigler, Anadolu'ya göç eden Balkan kökenli boylardan
olup siyasi bir topluluk olarak ilk defa MÖ 750'den sonra
ortaya çıkmışlardır. (II) Midas Dönemi'nde ise bütün Orta ve
Güneydoğu Anadolu'ya egemen olan, güçlü bir krallık düzeyi-
ne ulaşmıştır. (H) Friglerin ilk kralı ülkenin başkenti Gardion'a
adını veren Gordias'tır. (IV) Kütahya, Eskişehir, Afyon, Ankara
ve Sakarya vadilerini içine alan bir bölgede yerleşen Frigler,
ilerleyen zamanlarda daha geniş bir alana yayılmışlardır.
(V) Asurlular ile sürekli savaş hâlinde olan Frigler, Midas'ın
tahta geçmesi ile Asurlular ile barış yaparak güneydoğu
sınırlarını güvence altına aldılar. (VI) Midas, ardından Bati
Anadolu kentlerinden Kyme kralının kızı ile evlenerek Bati
ülkeleriyle dostça ilişkiler kurmaya yönelir.
35. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
M
A 36. Bu parçaya dayanarak "Frigler" ile ilgili aşağıdaki yargı-
lardan hangisine ulaşılamaz?
A) Savaşçı bir kavim olmalarına rağmen barışa da önem
vermişlerdir.
B) Yayılmacı bir politika izleyerek topraklarını genişletmiş-
lerdir.
C) Avrupa'da yaşanan karmaşadan kaçarak Anadolu'ya
gelmişlerdir.
D) Orta Anadolu'da hâkimiyet kurarak büyük bir devlet
olmuşlardır.
E) Değişik hükümdarların egemen olduğu bir topluluk
olmuşlardır.
Diğer Sayfaya Geçiniz,
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
S A R 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 12 (1) Frigler, Anadolu'ya göç eden Balkan kökenli boylardan olup siyasi bir topluluk olarak ilk defa MÖ 750'den sonra ortaya çıkmışlardır. (II) Midas Dönemi'nde ise bütün Orta ve Güneydoğu Anadolu'ya egemen olan, güçlü bir krallık düzeyi- ne ulaşmıştır. (H) Friglerin ilk kralı ülkenin başkenti Gardion'a adını veren Gordias'tır. (IV) Kütahya, Eskişehir, Afyon, Ankara ve Sakarya vadilerini içine alan bir bölgede yerleşen Frigler, ilerleyen zamanlarda daha geniş bir alana yayılmışlardır. (V) Asurlular ile sürekli savaş hâlinde olan Frigler, Midas'ın tahta geçmesi ile Asurlular ile barış yaparak güneydoğu sınırlarını güvence altına aldılar. (VI) Midas, ardından Bati Anadolu kentlerinden Kyme kralının kızı ile evlenerek Bati ülkeleriyle dostça ilişkiler kurmaya yönelir. 35. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI M A 36. Bu parçaya dayanarak "Frigler" ile ilgili aşağıdaki yargı- lardan hangisine ulaşılamaz? A) Savaşçı bir kavim olmalarına rağmen barışa da önem vermişlerdir. B) Yayılmacı bir politika izleyerek topraklarını genişletmiş- lerdir. C) Avrupa'da yaşanan karmaşadan kaçarak Anadolu'ya gelmişlerdir. D) Orta Anadolu'da hâkimiyet kurarak büyük bir devlet olmuşlardır. E) Değişik hükümdarların egemen olduğu bir topluluk olmuşlardır. Diğer Sayfaya Geçiniz,
TÜRLERİ
7.
Yanıt Yayınları
Yazın ve sanat alanında Bursa, yönetsel alanda olduğu gib
zaman zaman İstanbul'un önündedir, hatta kılavuzudur,
Bunu ülkenin kültür tarihi de desteklemektedir. İstanbul'da
ki Osmanlı mimarisinin öncü yapıtları Bursa'dadır. Yazı
alanında da bu böyle olagelmiştir. Yenileşme hareketinin,
çağdaş yazının habercisi olan Servetifünün dergisinin teme
Bursa'da yayımlanan Nilüfer dergisiyle atılmıştır. Bu derginin
yayımcısı olan Feraizcizade Mehmet Şakir'in, gelenekle
çağdaşı yoğurarak yazdığı telif tiyatro eserleri de anılmaya
değer. Bu oyunlar değil midir ki Türk oyun sanatına oyun
yazım tekniğini öğreten? Dahası, orta oyunu ve karagözden
yararlanma fikrini aşılayan?
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Düşünceyi örneklerle kanıtlama
B) Konuşma havası içinde oluşturulma
C) Sözde soru cümlelerine yer verme
D) Karşılaştırmaya başvurma
E) Birinci kişili anlatımla oluşturulma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRLERİ 7. Yanıt Yayınları Yazın ve sanat alanında Bursa, yönetsel alanda olduğu gib zaman zaman İstanbul'un önündedir, hatta kılavuzudur, Bunu ülkenin kültür tarihi de desteklemektedir. İstanbul'da ki Osmanlı mimarisinin öncü yapıtları Bursa'dadır. Yazı alanında da bu böyle olagelmiştir. Yenileşme hareketinin, çağdaş yazının habercisi olan Servetifünün dergisinin teme Bursa'da yayımlanan Nilüfer dergisiyle atılmıştır. Bu derginin yayımcısı olan Feraizcizade Mehmet Şakir'in, gelenekle çağdaşı yoğurarak yazdığı telif tiyatro eserleri de anılmaya değer. Bu oyunlar değil midir ki Türk oyun sanatına oyun yazım tekniğini öğreten? Dahası, orta oyunu ve karagözden yararlanma fikrini aşılayan? Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Düşünceyi örneklerle kanıtlama B) Konuşma havası içinde oluşturulma C) Sözde soru cümlelerine yer verme D) Karşılaştırmaya başvurma E) Birinci kişili anlatımla oluşturulma
8.
8.-10. soruları aşağıdakı parçaya
göre cevaplayınız.
Toplum olarak bir bencilliktir almış başını gidiyor. Alt
komşunun üst komşudan haberi yok. Aynı binada
oturup da birbirini tanımamak kadar daha ne olabi-
lir? Insanoğlu artık yaşantısını âdeta kendi elleriyle
yalnızlaştırmış. Akşama kadar çalışan eşler akşam
vakti birkaç saati de bir yerlerde geçirmek için di-
şarı çıkıyor. Aynı binada oturduğu kişinin bu kişileri
görmesi, tanıması mümkün değil. Yalnızlaşmak artık
moda hâline geldi. Otobüslerde bile artık sohbet et-
mek mümkün değil. Herkesin kulağında bir kulaklık,
elinde bir kitap, kimsenin kimseden haberi yok. Yal-
nızlaşmanın giderek artacağı belli. Bu noktada önlem
olması adına yetiştireceğimiz çocuklarımıza komşu-
lukları, birliktelikleri anlatmak görevi bizlere düşüyor.
Bu parçada yazarın üzerinde durduğu düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
Yalnız kalmak insanlara birçok konuda yardım et-
mektedir.
B) Insanlar birbirlerini düşünmez bir hâl almışlardır.
C) Birlik ve beraberliği sağlamada bizlere görev düş-
mektedir.
Birlik içinde olan insanlar daha güzel tepkiler orta-
ya koymaktadır.
E) Otobüslerdeki içler acısı durum iyiye gitmektedir.
Bu paron ile ilgili olarak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. 8.-10. soruları aşağıdakı parçaya göre cevaplayınız. Toplum olarak bir bencilliktir almış başını gidiyor. Alt komşunun üst komşudan haberi yok. Aynı binada oturup da birbirini tanımamak kadar daha ne olabi- lir? Insanoğlu artık yaşantısını âdeta kendi elleriyle yalnızlaştırmış. Akşama kadar çalışan eşler akşam vakti birkaç saati de bir yerlerde geçirmek için di- şarı çıkıyor. Aynı binada oturduğu kişinin bu kişileri görmesi, tanıması mümkün değil. Yalnızlaşmak artık moda hâline geldi. Otobüslerde bile artık sohbet et- mek mümkün değil. Herkesin kulağında bir kulaklık, elinde bir kitap, kimsenin kimseden haberi yok. Yal- nızlaşmanın giderek artacağı belli. Bu noktada önlem olması adına yetiştireceğimiz çocuklarımıza komşu- lukları, birliktelikleri anlatmak görevi bizlere düşüyor. Bu parçada yazarın üzerinde durduğu düşünce aşağıdakilerden hangisidir? Yalnız kalmak insanlara birçok konuda yardım et- mektedir. B) Insanlar birbirlerini düşünmez bir hâl almışlardır. C) Birlik ve beraberliği sağlamada bizlere görev düş- mektedir. Birlik içinde olan insanlar daha güzel tepkiler orta- ya koymaktadır. E) Otobüslerdeki içler acısı durum iyiye gitmektedir. Bu paron ile ilgili olarak
2013-ALES-SONBAHAR
13. (1) E-kitapların, basılı kitabın varlığına karşı bir tehdit
oluşturduğu söylenmektedir. (II) Basılı kitapların sayfa
kenarlarındaki boşlukların dar olması, yazılarda küçük
puntoların kullanılması nedeniyle zor okunması, basım
hatalarının olması gibi biçim yönünden çeşitli
yetersizlikleri vardır. (III) Buna karşılık elektronik
ortamdaki metnin; hareketli olması, hızla
değiştirilebilmesi ve uyarlanabilmesi, başka metinlerle
birleştirilmesi, sonsuz sayıda çoğaltılabilmesi, kâğıtla
karşılaştırıldığında çok kolay taşınabilmesi gibi
kolaylıkları vardır. (IV) Dolayısıyla zaman ve enerji
tasarrufu söz konusudur. (V) Kuşkusuz bu
karşılaştırmanın amacı, basılı kitap karşısında elektronik
kitabın üstünlüğünü göstermek değildir. (VI) Türlerin her
birinin kendine özgü güçlü ve zayıf yönlerini ortaya
çıkarmaktır/
E-kitaplarla basılı kitapları konu alan bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, birinin öteki üzerindeki etkisi belirtilmiştir.
B) II. cümlede, birinin olumsuz yönleri üzerinde
durulmuştur.
C) IV. cümlede, önceki cümlede anlatılanların sağladığı
yarar belirtilmiştir.
D) V. cümlede, belirtilen tutumun yanlış olduğu dile
getirilmiştir.
E) VI. cümlede, önceki cümlede belirtilenle ilgili ek bilgi
verilerek yapılmak istenenin ne olduğu açıklanmıştır
14.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2013-ALES-SONBAHAR 13. (1) E-kitapların, basılı kitabın varlığına karşı bir tehdit oluşturduğu söylenmektedir. (II) Basılı kitapların sayfa kenarlarındaki boşlukların dar olması, yazılarda küçük puntoların kullanılması nedeniyle zor okunması, basım hatalarının olması gibi biçim yönünden çeşitli yetersizlikleri vardır. (III) Buna karşılık elektronik ortamdaki metnin; hareketli olması, hızla değiştirilebilmesi ve uyarlanabilmesi, başka metinlerle birleştirilmesi, sonsuz sayıda çoğaltılabilmesi, kâğıtla karşılaştırıldığında çok kolay taşınabilmesi gibi kolaylıkları vardır. (IV) Dolayısıyla zaman ve enerji tasarrufu söz konusudur. (V) Kuşkusuz bu karşılaştırmanın amacı, basılı kitap karşısında elektronik kitabın üstünlüğünü göstermek değildir. (VI) Türlerin her birinin kendine özgü güçlü ve zayıf yönlerini ortaya çıkarmaktır/ E-kitaplarla basılı kitapları konu alan bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, birinin öteki üzerindeki etkisi belirtilmiştir. B) II. cümlede, birinin olumsuz yönleri üzerinde durulmuştur. C) IV. cümlede, önceki cümlede anlatılanların sağladığı yarar belirtilmiştir. D) V. cümlede, belirtilen tutumun yanlış olduğu dile getirilmiştir. E) VI. cümlede, önceki cümlede belirtilenle ilgili ek bilgi verilerek yapılmak istenenin ne olduğu açıklanmıştır 14.
13. Türkiye Ampute Futbol Milli Takımı, Avrupa
Şampiyonası'nın finalinde Ispanya'yı 6-0 yenerek üst üste
ikinci kez şampiyon oldu. Kupa sevincini saha ortasında
yaşayan millîlerimiz, galibiyet pozu verdi. Millî takımın
yıldızı Ömer Güleryüz, turnuvayı hem "gol kralı" hem de
"en değerli oyuncu" unvanıyla tamamladı. Osman Çakmak
ise Avrupa şampiyonluğu sevincini oyunculuktan sonra
teknik direktör titriyle de yaşayarak tarihe geçti.
Hatırlayalım, 2017'de İstanbul'da düzenlenen Avrupa
Şampiyonası'nda millî takımımıza şampiyonluğu getiren
golü atan Çakmak, bu sevinci futbolcu olarak yaşamıştı.
Dört yıl sonra bu sefer teknik direktör olarak ay yıldızlıları
Avrupa şampiyonluğuna taşımayı başardı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer
verilmemiştir?
A) Benzetme ilgisi olmayan aktarma kullanmaya
B) Karşılaştırma sonunda ulaşılan bilgilerden
yararlanmaya
C) Anlatılan olayla ilgili kişilerden alıntılar yapmaya
D) Sözcükleri temel anlamlarının dışında kullanmaya
E) Nitelik bildiren sözcüklere yer vermeye
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. Türkiye Ampute Futbol Milli Takımı, Avrupa Şampiyonası'nın finalinde Ispanya'yı 6-0 yenerek üst üste ikinci kez şampiyon oldu. Kupa sevincini saha ortasında yaşayan millîlerimiz, galibiyet pozu verdi. Millî takımın yıldızı Ömer Güleryüz, turnuvayı hem "gol kralı" hem de "en değerli oyuncu" unvanıyla tamamladı. Osman Çakmak ise Avrupa şampiyonluğu sevincini oyunculuktan sonra teknik direktör titriyle de yaşayarak tarihe geçti. Hatırlayalım, 2017'de İstanbul'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda millî takımımıza şampiyonluğu getiren golü atan Çakmak, bu sevinci futbolcu olarak yaşamıştı. Dört yıl sonra bu sefer teknik direktör olarak ay yıldızlıları Avrupa şampiyonluğuna taşımayı başardı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer verilmemiştir? A) Benzetme ilgisi olmayan aktarma kullanmaya B) Karşılaştırma sonunda ulaşılan bilgilerden yararlanmaya C) Anlatılan olayla ilgili kişilerden alıntılar yapmaya D) Sözcükleri temel anlamlarının dışında kullanmaya E) Nitelik bildiren sözcüklere yer vermeye
Roman, bilgilerle, notlarla yazıldığı ve yazılışı da uzun süre
aldığı için eserin ortaya çıkış anındaki o ilk duygudan uzak
bir oluşum süreci yaşar. Romancı bu uzun yaratma süre-
cinde romanın doğuşunu besleyen duyguları, etkilenimleri
aynı tonda sürdüremez. Bu da onun, romanın doğuş anına
yabancılaşması sonucunu ortaya çıkarır. Öykü ise çoğunlukla
ilk duyguyla, ilk izlenimle yazıldığı için -ki bunda kısa sürede
yazılmasının büyük etkisi vardır- ilk doğuşa, ilk duyguya sadık
kalır. Bu yüzden romana göre hem gerçekliği hem sanatsal
oluşumu tam olarak yansıtır.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda-
kilerden hangisidir?
İyi bir romandan birçok öykü meydana getirilebilir.
B) Öykü romana göre daha yoğun bir anlatıma sahiptir.
Öykünün sanatsal yönü romandan daha fazladır.
DY Roman ve öykünün doğuşu ve yazılış süreci farklılık gös-
terir.
Roman yazma sürecinde yazar birçok zorlukla karşılaşır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Roman, bilgilerle, notlarla yazıldığı ve yazılışı da uzun süre aldığı için eserin ortaya çıkış anındaki o ilk duygudan uzak bir oluşum süreci yaşar. Romancı bu uzun yaratma süre- cinde romanın doğuşunu besleyen duyguları, etkilenimleri aynı tonda sürdüremez. Bu da onun, romanın doğuş anına yabancılaşması sonucunu ortaya çıkarır. Öykü ise çoğunlukla ilk duyguyla, ilk izlenimle yazıldığı için -ki bunda kısa sürede yazılmasının büyük etkisi vardır- ilk doğuşa, ilk duyguya sadık kalır. Bu yüzden romana göre hem gerçekliği hem sanatsal oluşumu tam olarak yansıtır. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda- kilerden hangisidir? İyi bir romandan birçok öykü meydana getirilebilir. B) Öykü romana göre daha yoğun bir anlatıma sahiptir. Öykünün sanatsal yönü romandan daha fazladır. DY Roman ve öykünün doğuşu ve yazılış süreci farklılık gös- terir. Roman yazma sürecinde yazar birçok zorlukla karşılaşır.