Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

ak
ir.
r-
n
e
k
ir
YAYIN DENİZ
16. Yıllar var, mektuplarıma yanıtını alamadım. Yazdıkla-
rimla canını sıktığımı düşünerek daha güzellerini yaz-
dım. Yine canım sesin çıkmadı. Mektupla ses mi çıka-
rılırmış, diyeceksin. Sesin en sıcağı zarftan çıkanıdır.
Belki de bunun için bana sesler artık hiç de o kadar
yakın gelmiyor. Yine de bekliyorum. Bekliyordum. Ta ki
mektuplarımın eline ulaşmadığı şüphesi içime düşene
dek. Bilirsin, şüphe düştüğü yeri kavurur. Kavurur ama
yakmaz. Bunaldım. Baktım bu şüpheyle bir yere vara-
mıyorum, ben de roman yazmaya başladım.
Düşüncelerini bu şekilde dile getiren bir yazardan,
aşağıdakilerden hangisi beklenir?
A Mektuplaşmayla birlikte başlayan romancılığın iler-
lemeye daha açık olduğunu öne sürmesi
BIçinde bulunulan koşulların geçmişi güzelleştiren
çağrışımlar oluşturduğunu belirtmesi
CyMektuplaşma yönteminin samimi bir iletişim biçimi
olduğunu düşünmesi
O
Yaşamdaki olguların kalıplaşmış sorulara sığdırıla-
mayacağını bilmesi
Modern anlatım biçimlerinden kaçınarak yerelliği ön
plana alması
18
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ak ir. r- n e k ir YAYIN DENİZ 16. Yıllar var, mektuplarıma yanıtını alamadım. Yazdıkla- rimla canını sıktığımı düşünerek daha güzellerini yaz- dım. Yine canım sesin çıkmadı. Mektupla ses mi çıka- rılırmış, diyeceksin. Sesin en sıcağı zarftan çıkanıdır. Belki de bunun için bana sesler artık hiç de o kadar yakın gelmiyor. Yine de bekliyorum. Bekliyordum. Ta ki mektuplarımın eline ulaşmadığı şüphesi içime düşene dek. Bilirsin, şüphe düştüğü yeri kavurur. Kavurur ama yakmaz. Bunaldım. Baktım bu şüpheyle bir yere vara- mıyorum, ben de roman yazmaya başladım. Düşüncelerini bu şekilde dile getiren bir yazardan, aşağıdakilerden hangisi beklenir? A Mektuplaşmayla birlikte başlayan romancılığın iler- lemeye daha açık olduğunu öne sürmesi BIçinde bulunulan koşulların geçmişi güzelleştiren çağrışımlar oluşturduğunu belirtmesi CyMektuplaşma yönteminin samimi bir iletişim biçimi olduğunu düşünmesi O Yaşamdaki olguların kalıplaşmış sorulara sığdırıla- mayacağını bilmesi Modern anlatım biçimlerinden kaçınarak yerelliği ön plana alması 18
20. Şu gezegenin neredeyse tamamında Amerika'yı keş-
fedenin Kristof Kolomb olduğu öğretilmektedir. Oysa
Kristof Kolomb'un hikayesi hem trajik hem de komik-
tir.Hindistan'a ulaştığını sanarak Tainoların yaşadığı
Guanahani adasına ulaşmış, bin yıllık adanın adını
da kendince San Salvador koymuştur. Günümüzde
gerçekleşse alay konusu olacak bu olayın ders kitap-
larında keşif olarak isimlendirilmesi ağır bir beyin ha-
sarından kaynaklanıyor olabilir. Kristof Kolomb adaya
ulaştığında Tainolar, Portekiz-İspanyollardan çok daha
barışçıl, huzurlu, savaşa ihtiyaç duymayan bir uygarlık
kurmuşlardır. En azından İspanyolların tersine, Baha-
malar'da olduklarının bilincindedirler. Tüm bunlar bir
yana bilimsel çalışmalar İspanyollardan 20 bin yıl önce
Amerika'yı keşfeden insanlar olduğunu kanıtlamakta-
dır. Sonuçta,
Bu parçada boş bırakılan yere,düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
12
A) Amerika bin yıllarca öncesine uzanan köklü bir
uygarlığa sahip
B) İspanyol ve Portekizlilerin kana susamışlığı dünya--
nın her yerini kaplad
38
C) Avrupa merkezli düşünme sistemi, Amerika'yı
İspanyollara keşfettirmektedi
D) Amerika'yı keşfedenlerin Kızılderililer olmadığını
bilmekteyiz.
E) Bilim ve denizelikteki ilerlemeler böyle hataları
ortadan kaldırıyor
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. Şu gezegenin neredeyse tamamında Amerika'yı keş- fedenin Kristof Kolomb olduğu öğretilmektedir. Oysa Kristof Kolomb'un hikayesi hem trajik hem de komik- tir.Hindistan'a ulaştığını sanarak Tainoların yaşadığı Guanahani adasına ulaşmış, bin yıllık adanın adını da kendince San Salvador koymuştur. Günümüzde gerçekleşse alay konusu olacak bu olayın ders kitap- larında keşif olarak isimlendirilmesi ağır bir beyin ha- sarından kaynaklanıyor olabilir. Kristof Kolomb adaya ulaştığında Tainolar, Portekiz-İspanyollardan çok daha barışçıl, huzurlu, savaşa ihtiyaç duymayan bir uygarlık kurmuşlardır. En azından İspanyolların tersine, Baha- malar'da olduklarının bilincindedirler. Tüm bunlar bir yana bilimsel çalışmalar İspanyollardan 20 bin yıl önce Amerika'yı keşfeden insanlar olduğunu kanıtlamakta- dır. Sonuçta, Bu parçada boş bırakılan yere,düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 12 A) Amerika bin yıllarca öncesine uzanan köklü bir uygarlığa sahip B) İspanyol ve Portekizlilerin kana susamışlığı dünya-- nın her yerini kaplad 38 C) Avrupa merkezli düşünme sistemi, Amerika'yı İspanyollara keşfettirmektedi D) Amerika'yı keşfedenlerin Kızılderililer olmadığını bilmekteyiz. E) Bilim ve denizelikteki ilerlemeler böyle hataları ortadan kaldırıyor
29. Rembrandt, gözlemlerini Leonardo veya Dürer gibi
kayıt altına almadı. Sözleri sonraki kuşaklara akta-
lyrilan Michelangelo gibi hayranlık duyulan bir deha
ette olmadı. Zamanının ünlü uzmanlarıyla yazışmış Ru-
Team bens gibi usta bir diplomat da değildi. Yine de Remb-
entrandt'ı diğer büyük ustalara oranla daha yakından
SUC tanıdığımızı hissederiz. Bunun nedeni, sanatçının
byaşamı kendi portreleriyle belgelemiş olmasıdır. Sa-
natında henüz kendini göstermeye başladığı yeni
yetme çağlarından, büyük başarılara imza attığı ol-
gunluk çağına değin ürettiği portreler, bize Rembran-
dt'in benzersiz bir otobiyografisini sunar.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
A) Rembrandt'ı yakından tanımamızda sanatsal du-
Helphi
ruşunun etkisi vardır.
B Rembrandt'in kendini resmetmeyi seçmesi, onu
sanatında başarılı kılmıştır.
BOTERUAL
C) Büyük ressamlar, resim dışındaki sanatlarda da
başarı göstermişlerdir.
D) Eserlerinde portre çizimlerine en çok yer veren
sanatçı, Rembrandt'tır.
tenuto
E) Kimi sanatçıların yapıtları, onların hayatı konu-
sundaki başlıca kaynaktır.
labinons
Y
A
R
G
1
30
synd
E
31. E
a
A
ī
nop E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Rembrandt, gözlemlerini Leonardo veya Dürer gibi kayıt altına almadı. Sözleri sonraki kuşaklara akta- lyrilan Michelangelo gibi hayranlık duyulan bir deha ette olmadı. Zamanının ünlü uzmanlarıyla yazışmış Ru- Team bens gibi usta bir diplomat da değildi. Yine de Remb- entrandt'ı diğer büyük ustalara oranla daha yakından SUC tanıdığımızı hissederiz. Bunun nedeni, sanatçının byaşamı kendi portreleriyle belgelemiş olmasıdır. Sa- natında henüz kendini göstermeye başladığı yeni yetme çağlarından, büyük başarılara imza attığı ol- gunluk çağına değin ürettiği portreler, bize Rembran- dt'in benzersiz bir otobiyografisini sunar. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Rembrandt'ı yakından tanımamızda sanatsal du- Helphi ruşunun etkisi vardır. B Rembrandt'in kendini resmetmeyi seçmesi, onu sanatında başarılı kılmıştır. BOTERUAL C) Büyük ressamlar, resim dışındaki sanatlarda da başarı göstermişlerdir. D) Eserlerinde portre çizimlerine en çok yer veren sanatçı, Rembrandt'tır. tenuto E) Kimi sanatçıların yapıtları, onların hayatı konu- sundaki başlıca kaynaktır. labinons Y A R G 1 30 synd E 31. E a A ī nop E
Deneme
31. Okumayı sevmede okunan ilk kitapların önemli katkısının
olduğu tartışmasız bir gerçektir. Okunan ilk kitap veya ki-
taplarla okumaya karşı olumlu ya da olumsuz düşünceler
oluşur. Bu ilk düşünceler, bireyin iyi bir okuyucu olmasında
etkilidir. Bunun için çocuklara okutulacak ilk kitapların iyi
belirlenmesi gerekmektedir. Görüşlerine başvurduğumuz
üniversite öğrencileri genelde ilk okudukları kitapları hatırla-
dıklarını ifade etmişlerdir. Bunların başında, Vurun Kahpeye,
Elveda Buhara, Şeker Portakalı, Pinokyo, Suç ve Ceza gibi
eserler ile çeşitli hikâyeler ve dinî kitaplar bulunmaktadır.
Okuma alışkanlığı kazanma konusunda yahut okuma biçimi-
nin belirlenmesi hususundaki ailenin model olma yönünü çok
önemli buluyorum. Bir çocuğun kafasında kitap okuyan bir
anne, bir baba ya da ağabey bile çok etkili olabiliyor. Benim
annem ilkokul mezunu olmasına rağmen, yatmadan önce
elinde kitap olduğu hayali vardır zihnimin bir yerinde. Benim
de kitap okumayı sevmemin sebebi o galiba.
1
Bu parçadan çıkarılacak kapsamlı düşünce aşağıdaki-
lerden hangisinde verilmiştir?
A) Kitap okuma alışkanlığı belirli bir dönemde kazanılabilen
bir alışkanlıktır.
B) Okuma alışkanlığında en etkili unsur aile bireylerinin
okumaya karşı yaklaşımlarıdır,
CÇocuğun kitap okuyup okumamasını belirleyen en
önemli faktör okunan ilk kitaplardır.
Dik okunan kitapların niteliği okuma alışkanlığının edinil-
mesinde önemli bir paya sahiptir.
E) Okumayı sevmede ebeveynlerin ve okunan ilk eserlerin
önemli bir etkisi söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 31. Okumayı sevmede okunan ilk kitapların önemli katkısının olduğu tartışmasız bir gerçektir. Okunan ilk kitap veya ki- taplarla okumaya karşı olumlu ya da olumsuz düşünceler oluşur. Bu ilk düşünceler, bireyin iyi bir okuyucu olmasında etkilidir. Bunun için çocuklara okutulacak ilk kitapların iyi belirlenmesi gerekmektedir. Görüşlerine başvurduğumuz üniversite öğrencileri genelde ilk okudukları kitapları hatırla- dıklarını ifade etmişlerdir. Bunların başında, Vurun Kahpeye, Elveda Buhara, Şeker Portakalı, Pinokyo, Suç ve Ceza gibi eserler ile çeşitli hikâyeler ve dinî kitaplar bulunmaktadır. Okuma alışkanlığı kazanma konusunda yahut okuma biçimi- nin belirlenmesi hususundaki ailenin model olma yönünü çok önemli buluyorum. Bir çocuğun kafasında kitap okuyan bir anne, bir baba ya da ağabey bile çok etkili olabiliyor. Benim annem ilkokul mezunu olmasına rağmen, yatmadan önce elinde kitap olduğu hayali vardır zihnimin bir yerinde. Benim de kitap okumayı sevmemin sebebi o galiba. 1 Bu parçadan çıkarılacak kapsamlı düşünce aşağıdaki- lerden hangisinde verilmiştir? A) Kitap okuma alışkanlığı belirli bir dönemde kazanılabilen bir alışkanlıktır. B) Okuma alışkanlığında en etkili unsur aile bireylerinin okumaya karşı yaklaşımlarıdır, CÇocuğun kitap okuyup okumamasını belirleyen en önemli faktör okunan ilk kitaplardır. Dik okunan kitapların niteliği okuma alışkanlığının edinil- mesinde önemli bir paya sahiptir. E) Okumayı sevmede ebeveynlerin ve okunan ilk eserlerin önemli bir etkisi söz konusudur.
5. Ne var ki bu kelimeler okullarda öğretilmediğin-
den gençlerimiz çok dar bir kelime dağarcığına sıkış-
tırılmış durumdadırlar. Gençlerin bazıları adeta bir
kabile dili konuşuyorlar. Ne "halef-selefi" ne de bun-
ların Türkçe karşılığı olan "öncel - ardıl"ı biliyorlar.
Oysa düşünmek için kelimeler şarttır.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
-A), Gençler, Türkçe kelimeleri öğrenmek istemiyorlar.
B) Yaşadığımız çağı anlamak için yazarların, öğre-
tim üyelerinin, devlet adamlarının kullandığı keli-
meleri anlamak zorundayız.
C) Günümüzün gençliği kendi aralarında yarattığı,
herkesçe anlaşılamayan garip bir dil kullanmak-
tadir
Ulusları ulus yapan etmenlerin başında, dilin gel-
diği yadsınamaz bir gerçektir.
E) Okullardaki Türkçe öğretiminin yetersizliği genç-
lerimizin ana dillerini yeterince bilinçli kullan-
malarına olanak tanımıyor.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Ne var ki bu kelimeler okullarda öğretilmediğin- den gençlerimiz çok dar bir kelime dağarcığına sıkış- tırılmış durumdadırlar. Gençlerin bazıları adeta bir kabile dili konuşuyorlar. Ne "halef-selefi" ne de bun- ların Türkçe karşılığı olan "öncel - ardıl"ı biliyorlar. Oysa düşünmek için kelimeler şarttır. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? -A), Gençler, Türkçe kelimeleri öğrenmek istemiyorlar. B) Yaşadığımız çağı anlamak için yazarların, öğre- tim üyelerinin, devlet adamlarının kullandığı keli- meleri anlamak zorundayız. C) Günümüzün gençliği kendi aralarında yarattığı, herkesçe anlaşılamayan garip bir dil kullanmak- tadir Ulusları ulus yapan etmenlerin başında, dilin gel- diği yadsınamaz bir gerçektir. E) Okullardaki Türkçe öğretiminin yetersizliği genç- lerimizin ana dillerini yeterince bilinçli kullan- malarına olanak tanımıyor.
TYT/TÜRKÇE
33. Çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı? Net bir cevabının
olmadığını bilmemize rağmen sıkça kullandığımız bir ifade-
dir. Çok gezenler yazılı bilginin önemini göz ardı etmiyor
görünseler de bir şeyi iyi öğrenmenin yolunun, görmek ve
yaşamaktan ileri geldiğini savunurlar. Çok okuyanlar ise
gezerek harcayacakları vakitte başkalarının tecrübeleriyle
daha kısa zamanda daha çeşitli bilgiler ile donanabilecekle-
rini düşünürler. Aslında ikisinin de gerekli ve önemli olduğu
kesindir ancak nedense görerek öğrenme daha basit, yazıya
geçirilmiş bilgiyi okuyarak öğrenmek ise daha zahmetli bir
uğraş gibi görünür. Aslında durum böyle değildir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Bir kanı değiştirilmeye çalışılmıştır.
+
C) Betimleyici ögelerle okura izlenim kazandırılmıştır.
D) Soru yoluyla düşünce açıklanmıştır.
Deyimden yararlanılmıştır.
E
Ex
34
H
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜRKÇE 33. Çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı? Net bir cevabının olmadığını bilmemize rağmen sıkça kullandığımız bir ifade- dir. Çok gezenler yazılı bilginin önemini göz ardı etmiyor görünseler de bir şeyi iyi öğrenmenin yolunun, görmek ve yaşamaktan ileri geldiğini savunurlar. Çok okuyanlar ise gezerek harcayacakları vakitte başkalarının tecrübeleriyle daha kısa zamanda daha çeşitli bilgiler ile donanabilecekle- rini düşünürler. Aslında ikisinin de gerekli ve önemli olduğu kesindir ancak nedense görerek öğrenme daha basit, yazıya geçirilmiş bilgiyi okuyarak öğrenmek ise daha zahmetli bir uğraş gibi görünür. Aslında durum böyle değildir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Bir kanı değiştirilmeye çalışılmıştır. + C) Betimleyici ögelerle okura izlenim kazandırılmıştır. D) Soru yoluyla düşünce açıklanmıştır. Deyimden yararlanılmıştır. E Ex 34 H
Hafif bir rüzgâr... Belli belirsiz
bulutlar... Her şey değişebilir az sonra. Kara
bir bulut gelip konabilir göğün kalbine.Bir
damla düştü düşecek toprağa. Rüzgâr hâlâ
hafif Yağmur geldi geldi de tam kalbinin
üstüne düştü o kadar susuz toprak dururken.
Hafifçe sendeledi, göğe çevirdi yüzünü.
Güneş yoktu. Hiç görünmüyordu güneş.
Öyle bir baktı ki bulutlara, bir şiir
başlayabilirdi o an; bir ırmak, akışını
değiştirmek için bütün gücünü toplayabilirdi.
Yağmur tanesine dokundu. İçi buz gibi oldu.
İçi buz gibi olurdu böyle. Bir eliyle diğer elini
tuttu, sanki hissiz kalmıştı bir eli. Göğsüne
götürdü, orası sıcak geldi biraz da olsa.
10.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
hangisi sövlenemez?
A Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
B) Doğa olaylarının insan ruhunda
uyandırdığı duygular işlenmiştir.
C) İhtimal bildiren cümleler kullanılmıştır.
D) Devrik cümlelerle anlatım
zenginleştirilmiştir.
E Terim anlamlı sözcükler vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Hafif bir rüzgâr... Belli belirsiz bulutlar... Her şey değişebilir az sonra. Kara bir bulut gelip konabilir göğün kalbine.Bir damla düştü düşecek toprağa. Rüzgâr hâlâ hafif Yağmur geldi geldi de tam kalbinin üstüne düştü o kadar susuz toprak dururken. Hafifçe sendeledi, göğe çevirdi yüzünü. Güneş yoktu. Hiç görünmüyordu güneş. Öyle bir baktı ki bulutlara, bir şiir başlayabilirdi o an; bir ırmak, akışını değiştirmek için bütün gücünü toplayabilirdi. Yağmur tanesine dokundu. İçi buz gibi oldu. İçi buz gibi olurdu böyle. Bir eliyle diğer elini tuttu, sanki hissiz kalmıştı bir eli. Göğsüne götürdü, orası sıcak geldi biraz da olsa. 10. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi sövlenemez? A Sayıp dökmelere yer verilmiştir. B) Doğa olaylarının insan ruhunda uyandırdığı duygular işlenmiştir. C) İhtimal bildiren cümleler kullanılmıştır. D) Devrik cümlelerle anlatım zenginleştirilmiştir. E Terim anlamlı sözcükler vardır.
n hatta onu
Türk öykü-
ir. (II) Ömer
bu türün
inde, say-
. (III) Türk
ğini kanıt-
yküleriyle
yaratarak
ri olmayı
mımızda
sıradan
ilmişleri,
arı gün-
insan"
er için
necek
şma-
atımı
mini
dil-
ari
TYT/Türkçe
Örneğin "Ev Ona Yakıştı" hikâyesinde bir yüzbaşının
oturduğu kira evi istimlak edilince yüzbaşı kendine
yeni bir ev arar. Silgioğlu Halil'in harap, viran evin-
den başka ev bulamaz. Ailesi el birliğiyle bu hara-
beyi adam eder, uğraşıp didinip yeniden yapar ve
oturur. Ama kasaba halkı Silgioğlu'nu rahat bırak-
maz. Yüzbaşının canım evde üç kuruşa oturduğunu,
söylerler. Silgioğlu paranın cazibesine kapılır. Yüz-
başıyı çıkarıp yerine başka bir kiracı koyar. Bu sefer
kasaba halkı evine bakan, çiçek gibi tutan Yüzbaşıyı
çıkarıp üç kuruş fazla para için başkasına kiraya ver-
diğini söyleyip "Git evinin hâlini gör de için yansın."
derler. Silgioğlu kasaba halkının söylediklerinden
yine etkilenir ama kiracıyı çıkaramaz. Kendi kendine
çıkan kiracıdan sonra evini görmeye gittiğinde Yüz-
başının yeniden yaptığı evin eskisinden de harap
olduğunu görür. İçine koyacak kiracı bulamaz. Ama
kahveye gittiğinde kasaba halkı boş tuttuğu ev için
dünya kadar (vergi vereceğini söyleyerek Silgioğ-
eluyla eğlenirler. Silgioğlunun tepesi atar. Evini yok
pahasına Yüzbaşıya satmak istemektedir. Kasaba
halkının aman dur, ne yapıyorsun demesine fırsat
bırakmaz. "Ev ona yakıştı." der.
31.
Bu paragrafın başına aşağıdakilerden hangisi
getirilebilir?
Memduh Şevket Esendal'ın kimi hikâyeleri okur-
ken günlük hayatın içindeki çelişkilerden kay-
naklı mizahtan gülmekten kendimizi alamayız.
Nitelik Yayıncılık
13.
33. "Sanatçımız hem
B) Memduh Şevket Esendal, Sait Faik'te olduğu z
gibi insan ruhunu yaşama sevincini yansıtır.
C) Memduh Şevket Esendal milletvekilliği, büyükel-
çilik yaptığı zamanlarda bürokrasiye ilişkin kimi
gözlemlerini hikâyeye taşımıştır.
(D) Memduh Şevket Esendal'da küçük insanın kü-
çük kaygılarını yeni hayatın, devrimlerin topluma
yerleşme sürecini anlatır.
E) Köyden kente göç, kent hayatının getirdiği eko-
nomik kaos, bireyin topluma yabancılaşması yer
alır öykülerinde.
Bu cümledeki a
aşağıdakilerin ha
A) ç insanlar
ilgi duyuyor.
B) Bu adamin g
artık.
C) Işe yeni başl
teşvik etmeli
D) Ya polisiye
E) Öğretmen C
ve azarladı.
34. (, şiirlerinc
insanlann aç
zaman Yunan
bozkırlarında
intiharın eşiğ
Sit düşünce
lik, yoğunlu
dönüşür. (
adina art
karmakans
Bu parça
sinde içer
suz eleşti
A) I.
35. Mars'ın
buçuk
sit ve b
zeyind
sedilen
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
n hatta onu Türk öykü- ir. (II) Ömer bu türün inde, say- . (III) Türk ğini kanıt- yküleriyle yaratarak ri olmayı mımızda sıradan ilmişleri, arı gün- insan" er için necek şma- atımı mini dil- ari TYT/Türkçe Örneğin "Ev Ona Yakıştı" hikâyesinde bir yüzbaşının oturduğu kira evi istimlak edilince yüzbaşı kendine yeni bir ev arar. Silgioğlu Halil'in harap, viran evin- den başka ev bulamaz. Ailesi el birliğiyle bu hara- beyi adam eder, uğraşıp didinip yeniden yapar ve oturur. Ama kasaba halkı Silgioğlu'nu rahat bırak- maz. Yüzbaşının canım evde üç kuruşa oturduğunu, söylerler. Silgioğlu paranın cazibesine kapılır. Yüz- başıyı çıkarıp yerine başka bir kiracı koyar. Bu sefer kasaba halkı evine bakan, çiçek gibi tutan Yüzbaşıyı çıkarıp üç kuruş fazla para için başkasına kiraya ver- diğini söyleyip "Git evinin hâlini gör de için yansın." derler. Silgioğlu kasaba halkının söylediklerinden yine etkilenir ama kiracıyı çıkaramaz. Kendi kendine çıkan kiracıdan sonra evini görmeye gittiğinde Yüz- başının yeniden yaptığı evin eskisinden de harap olduğunu görür. İçine koyacak kiracı bulamaz. Ama kahveye gittiğinde kasaba halkı boş tuttuğu ev için dünya kadar (vergi vereceğini söyleyerek Silgioğ- eluyla eğlenirler. Silgioğlunun tepesi atar. Evini yok pahasına Yüzbaşıya satmak istemektedir. Kasaba halkının aman dur, ne yapıyorsun demesine fırsat bırakmaz. "Ev ona yakıştı." der. 31. Bu paragrafın başına aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? Memduh Şevket Esendal'ın kimi hikâyeleri okur- ken günlük hayatın içindeki çelişkilerden kay- naklı mizahtan gülmekten kendimizi alamayız. Nitelik Yayıncılık 13. 33. "Sanatçımız hem B) Memduh Şevket Esendal, Sait Faik'te olduğu z gibi insan ruhunu yaşama sevincini yansıtır. C) Memduh Şevket Esendal milletvekilliği, büyükel- çilik yaptığı zamanlarda bürokrasiye ilişkin kimi gözlemlerini hikâyeye taşımıştır. (D) Memduh Şevket Esendal'da küçük insanın kü- çük kaygılarını yeni hayatın, devrimlerin topluma yerleşme sürecini anlatır. E) Köyden kente göç, kent hayatının getirdiği eko- nomik kaos, bireyin topluma yabancılaşması yer alır öykülerinde. Bu cümledeki a aşağıdakilerin ha A) ç insanlar ilgi duyuyor. B) Bu adamin g artık. C) Işe yeni başl teşvik etmeli D) Ya polisiye E) Öğretmen C ve azarladı. 34. (, şiirlerinc insanlann aç zaman Yunan bozkırlarında intiharın eşiğ Sit düşünce lik, yoğunlu dönüşür. ( adina art karmakans Bu parça sinde içer suz eleşti A) I. 35. Mars'ın buçuk sit ve b zeyind sedilen
Son zamanlarda yeniden okuduğum romanlardan biri
de Gonçarov'un (1812-1891) Oblomov adlı eseri. O
dönemin ünlü bir eleştirmeni bu eser için şöyle demiş:
"Bu kitapta önemli olan, romanın başkişisi Oblomov
değil, Oblomovluktur.
Bu parçada eleştirmenin roman karakteriyle ilgili
olarak belirtmek istediği aşağıdakilerden hangisi-
dir?
d
Gerçek yaşamdaki bir karakter özelliğine adını
verdiği
Konuşmalarından çok, davranışlarıyla belirginlik
kazandığı
Oluşturmanın, romanın bütününü yazmaktan
daha zor olduğu
D) Öbür kişilerle olan ilişkileri çerçevesinde yansı-
tıldığı
E) Anlaşılabilmesi için karşılaştırmalı olarak ince-
lenmesi gerektiği
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Son zamanlarda yeniden okuduğum romanlardan biri de Gonçarov'un (1812-1891) Oblomov adlı eseri. O dönemin ünlü bir eleştirmeni bu eser için şöyle demiş: "Bu kitapta önemli olan, romanın başkişisi Oblomov değil, Oblomovluktur. Bu parçada eleştirmenin roman karakteriyle ilgili olarak belirtmek istediği aşağıdakilerden hangisi- dir? d Gerçek yaşamdaki bir karakter özelliğine adını verdiği Konuşmalarından çok, davranışlarıyla belirginlik kazandığı Oluşturmanın, romanın bütününü yazmaktan daha zor olduğu D) Öbür kişilerle olan ilişkileri çerçevesinde yansı- tıldığı E) Anlaşılabilmesi için karşılaştırmalı olarak ince- lenmesi gerektiği
YAYIN DENIZI
O
"Dünya, bizi bir milletin içinde bir aileye mensup ola-
rak karşılar. Devlet eli ile kimlik bağışlar yani belirli
kalıplarımız olur Hayatın, toplumun ve insanın özünü
ortaya koyabilen ve bunları seven yazın (edebiyat) ise
elindeki balyozu bu kalıplara vurur. Hayali gerçeğe,
yaşamı ölüme, beni diğerine çevirir ve duvar bırakmaz.
Bir şiir; âşığın acısını iliklerine işler, her okuyana kendi-
sini sunar, birçok insana seslenir ve böylece insanların
duyguları arasındaki başarılı bir köprü olur" diyen
yaza "vazın"ın (edebiyatın) hangi işlevinden söz
etmemiştir?
A) Benimsenen değerleri sorgulayabilen bir güce
dayanır.
B) Farklı kültürleri birbirleri ile bağlantılı biçime getirir.
e insanlar arasındaki iletişime kolaylıklar sağlar.
DJ Toplum yaşamına ait ögeler içerir.
Pek çok insana hitap eder.
1. ÜNİTE Giriş 11
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
YAYIN DENIZI O "Dünya, bizi bir milletin içinde bir aileye mensup ola- rak karşılar. Devlet eli ile kimlik bağışlar yani belirli kalıplarımız olur Hayatın, toplumun ve insanın özünü ortaya koyabilen ve bunları seven yazın (edebiyat) ise elindeki balyozu bu kalıplara vurur. Hayali gerçeğe, yaşamı ölüme, beni diğerine çevirir ve duvar bırakmaz. Bir şiir; âşığın acısını iliklerine işler, her okuyana kendi- sini sunar, birçok insana seslenir ve böylece insanların duyguları arasındaki başarılı bir köprü olur" diyen yaza "vazın"ın (edebiyatın) hangi işlevinden söz etmemiştir? A) Benimsenen değerleri sorgulayabilen bir güce dayanır. B) Farklı kültürleri birbirleri ile bağlantılı biçime getirir. e insanlar arasındaki iletişime kolaylıklar sağlar. DJ Toplum yaşamına ait ögeler içerir. Pek çok insana hitap eder. 1. ÜNİTE Giriş 11
18. "Eleştiridir kitapları yaşatan, okurlar değil." der
bir yazarımız. Kitapların kolayca unutulmaması
için onlara ilişkin eleştirinin, dik başlı ve metinler
arasında ilişki kurularak esere yeni boyutlar ka-
zandıran nitelikte yazılması gerekir. Ayrıca dilde
ve düşünüşte yeni açılımlar yakalayabilmeli eleş-
tiriler. Belki de Eagleton'ın dediği gibi: "Eleştiriye
modaya uygun yeni görevler icat etmek değil,
ona geleneksel görevini anımsatmak" gerekli.
Bu parçada öne sürülen düşünce ile aşağıda-
kilerden hangisi anlamca örtüşür?
A) Eleştirinin en büyük düşmanı, yapıtı ona du-
yulan yakınlığa ya da uzaklığa göre yargıla-
maktır.
B) Eleştirmen, sanat yapıtının özüne varıp onda
kimsenin göremediğini sezdiren yorumlar
yapmalıdır.
C) Eleştirmenin görevi, yazıyı güncelleştirip onu
süslü sözlerle bezeyip donatmak değildir.
D) Eleştiride seçici olmak önemlidir, her yapıtın
eleştirisi yapılmamalıdır.
E) Eleştirmen yalnızca sevdiği, beğendiği yazar-
ların yapıtlarını iyi yönleriyle ele almamalıdır.
20. Ger
içim
nik
bir
nız
Bu
kit
Ra
di
B
gi
A
B
C
C
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. "Eleştiridir kitapları yaşatan, okurlar değil." der bir yazarımız. Kitapların kolayca unutulmaması için onlara ilişkin eleştirinin, dik başlı ve metinler arasında ilişki kurularak esere yeni boyutlar ka- zandıran nitelikte yazılması gerekir. Ayrıca dilde ve düşünüşte yeni açılımlar yakalayabilmeli eleş- tiriler. Belki de Eagleton'ın dediği gibi: "Eleştiriye modaya uygun yeni görevler icat etmek değil, ona geleneksel görevini anımsatmak" gerekli. Bu parçada öne sürülen düşünce ile aşağıda- kilerden hangisi anlamca örtüşür? A) Eleştirinin en büyük düşmanı, yapıtı ona du- yulan yakınlığa ya da uzaklığa göre yargıla- maktır. B) Eleştirmen, sanat yapıtının özüne varıp onda kimsenin göremediğini sezdiren yorumlar yapmalıdır. C) Eleştirmenin görevi, yazıyı güncelleştirip onu süslü sözlerle bezeyip donatmak değildir. D) Eleştiride seçici olmak önemlidir, her yapıtın eleştirisi yapılmamalıdır. E) Eleştirmen yalnızca sevdiği, beğendiği yazar- ların yapıtlarını iyi yönleriyle ele almamalıdır. 20. Ger içim nik bir nız Bu kit Ra di B gi A B C C E
4. Şair söyleyeceklerini ne kadar açarsa açsın sonuçta bir
çağrışım sanatı olan şiirin şairinin niyeti ile okuyucusunun
niyeti asla tam olarak örtüşmeyecek, dolayısıyla ----
Bu cümle dil ve anlam bakımından aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) şiir, asla anlaşılmazlık bataklığına saplanmamalıdır.
B) şairin kullandığı imgelere aşina olmayan okuyucu onu
anlayamaz.
Viank
C) şairin anlatmak istediği ile okurun anladığı mutlaka bazı
farklılıklar gösterecektir.
DY okuyucu bir şairi anlayamıyorsa öncelikle kendisini suç-
lamalıdır.
E) her okuyucu kendi ruh durumuna göre başka okuyucu-
dan farklı anlamlar çıkarır şiirden.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Şair söyleyeceklerini ne kadar açarsa açsın sonuçta bir çağrışım sanatı olan şiirin şairinin niyeti ile okuyucusunun niyeti asla tam olarak örtüşmeyecek, dolayısıyla ---- Bu cümle dil ve anlam bakımından aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) şiir, asla anlaşılmazlık bataklığına saplanmamalıdır. B) şairin kullandığı imgelere aşina olmayan okuyucu onu anlayamaz. Viank C) şairin anlatmak istediği ile okurun anladığı mutlaka bazı farklılıklar gösterecektir. DY okuyucu bir şairi anlayamıyorsa öncelikle kendisini suç- lamalıdır. E) her okuyucu kendi ruh durumuna göre başka okuyucu- dan farklı anlamlar çıkarır şiirden.
9. Türk gençliği millî tarih bilgi ve bilinciyle iyice kuşandıktan
sonra atalarından aldığı işaretle onların gösterdiği yolda
ilerleyecek, milletimize önderlik edecek ve yol göstere-
cektir. Çok iyi yetişmiş, okumuş, ufku geniş, bakış açısı
derin, kültürlü, bilgili ve bilinçli Türk gençliği geri bıraktı-
rılmış, ezilmiş, sömürülmüş, Batılılar ve Batıcılar tarafın-
dan itilip kakılmış olan bu aziz milleti arkasına alarak hep
birlikte büyük başarılar elde edecektir.
Bu sözleri söyleyen kimse aşağıdakilerden hangi-
siyle nitelendirilebilir?
Yenilgiyi kabul etmeyen
Geleceğe umutla bakan
Endişeli olmaktan çekinen
Çağdaş olmayı amaçlayan
Gençleri sevmeyi benimseyen
COOC
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Türk gençliği millî tarih bilgi ve bilinciyle iyice kuşandıktan sonra atalarından aldığı işaretle onların gösterdiği yolda ilerleyecek, milletimize önderlik edecek ve yol göstere- cektir. Çok iyi yetişmiş, okumuş, ufku geniş, bakış açısı derin, kültürlü, bilgili ve bilinçli Türk gençliği geri bıraktı- rılmış, ezilmiş, sömürülmüş, Batılılar ve Batıcılar tarafın- dan itilip kakılmış olan bu aziz milleti arkasına alarak hep birlikte büyük başarılar elde edecektir. Bu sözleri söyleyen kimse aşağıdakilerden hangi- siyle nitelendirilebilir? Yenilgiyi kabul etmeyen Geleceğe umutla bakan Endişeli olmaktan çekinen Çağdaş olmayı amaçlayan Gençleri sevmeyi benimseyen COOC
28. Günlük hayatın koşuşturması içinde her gün
kullandığımız eşyaları, davranış biçimlerimizi
fark etmeyiz bile. İçtiğimiz çayın, yemeğimize
kattığımız tuzun, kullandığımız çatal bıçağın,
giydiğimiz kıyafetin hangi aşamalardan geçip
yaşantımıza girdiğini merak etmeyiz. Oysa bu
küçük şeyler, kimliğimizi ifade etmemizi sağlayan
kültür ve uygarlık ürünleridir. Bilinç ve kişilik
göstergeleridir bunlar.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
10062
A) İnsan hayatında bazı eşyaların yeri daha
önemlidir.
B) Bizi biz yapan, yaşantımızı paylaştığımız
ayrıntılardır.
C) İnsanın görgüsünün göstergesi, çatal bıçak
kullanımıdır.
D) Pek çok küçük şey insan yaşamını olumlu
yönde etkiler.
Bazı ayrıntılar günlük koşuşturma içinde
önemini yitirir.
(Bu soru Sınav Yayınları
TYT 24 Adimda Türkce kitabından olinmintir)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. Günlük hayatın koşuşturması içinde her gün kullandığımız eşyaları, davranış biçimlerimizi fark etmeyiz bile. İçtiğimiz çayın, yemeğimize kattığımız tuzun, kullandığımız çatal bıçağın, giydiğimiz kıyafetin hangi aşamalardan geçip yaşantımıza girdiğini merak etmeyiz. Oysa bu küçük şeyler, kimliğimizi ifade etmemizi sağlayan kültür ve uygarlık ürünleridir. Bilinç ve kişilik göstergeleridir bunlar. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? 10062 A) İnsan hayatında bazı eşyaların yeri daha önemlidir. B) Bizi biz yapan, yaşantımızı paylaştığımız ayrıntılardır. C) İnsanın görgüsünün göstergesi, çatal bıçak kullanımıdır. D) Pek çok küçük şey insan yaşamını olumlu yönde etkiler. Bazı ayrıntılar günlük koşuşturma içinde önemini yitirir. (Bu soru Sınav Yayınları TYT 24 Adimda Türkce kitabından olinmintir)
32. Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana...
Güceniklik bize, gönül almak sana... Suçlamak bize,
katlanmak sana... Acizlik bize, yanılgı bize; hoş gör-
mek sana... Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluk-
lar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana... Kötü göz, şom
Bundan
ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...
sonra bölmek bize, bütünlemek sana... Üşengeç-
lik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek
sana...
Bu parçada Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye ver-
diği öğütlere göre, iyi bir yönetici olunması için
gereken özellikler arasında aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
Gayretli olmak
B) Hakem olmak
Hak gözetmek
Affedici olmak
EX Özünü hatırlamak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Ey Oğul! Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana... Güceniklik bize, gönül almak sana... Suçlamak bize, katlanmak sana... Acizlik bize, yanılgı bize; hoş gör- mek sana... Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluk- lar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana... Kötü göz, şom Bundan ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... sonra bölmek bize, bütünlemek sana... Üşengeç- lik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana... Bu parçada Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye ver- diği öğütlere göre, iyi bir yönetici olunması için gereken özellikler arasında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? Gayretli olmak B) Hakem olmak Hak gözetmek Affedici olmak EX Özünü hatırlamak
18. Norveç'te yaşayan hayvanlar arasında ülkemizde
hiç görülmeyen bazı hayvanlar var.
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek
yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bazı hayvan türleri dünyada sadece Norveç'te
yaşamaktadır.
B) Norveç'te yaşayan bazı hayvan türleri
ülkemizde de yaşamaktadır.
G
D) Norveç soğuk iklim kuşağında olduğu için bazı
hayvanlar yalnızca burada yaşar.
C)Ülkemizde yaşayan hayvanlar arasında
Norveç'te yaşamayan hayvanlar vardır.
E) Dünyadaki nesli tükenmekte olan hayvan
türlerinin birçoğu Norveç'te yaşamaktadır.
www.paragrafinsifresi.com
PARAGRAF
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. Norveç'te yaşayan hayvanlar arasında ülkemizde hiç görülmeyen bazı hayvanlar var. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Bazı hayvan türleri dünyada sadece Norveç'te yaşamaktadır. B) Norveç'te yaşayan bazı hayvan türleri ülkemizde de yaşamaktadır. G D) Norveç soğuk iklim kuşağında olduğu için bazı hayvanlar yalnızca burada yaşar. C)Ülkemizde yaşayan hayvanlar arasında Norveç'te yaşamayan hayvanlar vardır. E) Dünyadaki nesli tükenmekte olan hayvan türlerinin birçoğu Norveç'te yaşamaktadır. www.paragrafinsifresi.com PARAGRAF