Anlatım Biçimleri Soruları

21 ve 22. soruları aşağıdaki metne bağlı kalarak çözünüz. (1) Eskiden müze deyince, tarihin ağırlığı altında ezilen tozlu binalar gelirdi aklımıza. (II) Çoğu haş- metli bu binalar ve sergilenen eserler sadece geç- mişi anlatmak, anlamak içindi. (III) 2000'li yıllarla birlikte gündemi takip eden müzeler kurulmaya başlandı. (IV) Dünya çapında sergilere, ulusla- rarası sanat etkinliklerine ev sahipliği yapan mo- dern müzeler; mimarileri, koleksiyonları, sergileri ve kültürel eğlenceleriyle kısa sürede İstanbul'un buluşma noktası olmayı başardı. (V) Sadece bun- lar da değil yeme içme mekânları, sineması, her yaşa hitap eden etkinlikleri ile bir müzeden çok fazlasını vaat ediyor. 21. Bu parçada numaralanmış cümlelerden müze- lerle ilgili aşağıda verilenlerden hangisi çıkarı- lamaz? A) I. cümlede yerleşmiş bir algıdan bahsedilmiş- tir. B) II. cümlede bir tekdüzeliğe dikkat çekilmiştir. C) III. cümlede bir değişimden söz edilmiştir. D) IV. cümle amaç-sonuç anlamı içermektedir. E) V. cümlede aktif bir işlevine değinilmiştir. 22. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi ağır basmaktadır? A) Öyküleme Tartışma B) Açıklama D) Betimleme E) Tanımlama A la

Bu kitap çıktıktan sonra beklentim, ikincisini yazabilmek. Yazabildiğime tam olarak ikna olmuş değilim, yazmak istiyorum ama. Ama binler satacak, baskı üstüne baskı yapacak gibi bir kaygım olmadı hiçbir zaman. İnsanların duygudaşlık kurması beni mutlu ediyor. Çok farklı yorumlar geliyor, genellikle olumlu ve teşvik edici. Bir de ikinci kitap ne zaman gelecek diye soruyorlar. Çünkü hikâye belirli bir noktada bitmiyor. Açık uçlu bir finali var. Ve bu da bir beklenti yarattı. Ancak hikâye devam etmeyecek. 7.)Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Aapıtın büyük kitlelere ulaşması B)Yeterliliğinden şüphe duyma C)Okur yorumuna açık olma D)Yapıtın çok satanlar listesine girme. E)Okurların kahramanlarla özdeşleşmesi Roman, insanın hiçbir yönünü tek konu olarak ele 9.)Aşağıdaki p sözcüğü yazıp Konuk ettiği "Irençberler sızlıyordu. Coğunlukla Hakkucevre ettiği Seckin Boynun Hosca diyen genlu Sizl 10.)G özell yok Siir

14. İnsanoğlunun değer yargılarını ve bu yargılar içinde edebiyatın yerini öğrenmek, geçmiş medeniyetlerin ana hatlarıyla ---- gerekli kılar. Çünkü bilgi; evrenin oluşumundan günümüze kadar uzanan gelişimin bütün insanlığın malıdır. ---- KLUB Bu parçada boş bırakılan yerlere, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) açıklanmasını - başlangıcıdır B) hatırlanmasını - yansımasıdır C) incelenmesini - birikimidir D) değerlendirilmesini - aktarılmasıdır E) anlatılmasını - ürünüdür Metot Anlatımlı Soru Bankası ISBAY (O 40

19 19 ve 20. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İçinde bulunduğu dönemin tanığı olmayan yazar var mıdır? Sanmıyorum. Geçmiş çağlardan günümüze kadar gelen ya- pıtların hepsi çağların birer tanığıdır. Ama bu yapıtlar çağın tanığı olmak maksadıyla yazılmamıştır. Yazarlarının ama- ci bu değildir. Büyük yazarlar gündelik akımların, gündelik olayların üstüne çıkabildikleri için tanıklık görevini gereğince başarmışlardır. Sadece tanıklık olsun diye yazılan kitapların uzun ömürlü olmadıkları da bilinen bir gerçektir. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Açıklayıcı B) Tartışmacı C) Betimleyici D) Öykuleyici E) Emredici

1 11. I. Mezar taşlarının ait olduğu mezarlar ise üç farklı şekilde yapılmış. II. Şahideli mezarlar ise baş veya ayak kısımlarında birden yer alan bir çıkıntıyla diğer mezarlardan ayrılıyor. III. Bunun yanı sıra ayetlerin de yer aldığı mezar taşlarında Selçukluların kendilerine has bir üslup geliştirdikleri hat sanatından örnekler de görmek mümkün. AV. Taşın binbir emekle işlendiği Ahlat mezar taşlarında tercih edilen süsleme unsurları genellikle bitkisel ve geometrik motifler olmuş. V. Çatma lahit mezarlar iki uzun tahtanın üst üste yerleştirilmesiyle meydana gelirken prizmatik sanduka mezarlar ters tekne görünümü arz ediyor. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur? P=11= C) III A) I B) II Doğru D) IV Yanlış X V-IV-1-11-11 E) V

D) IV ve VI E) V ve VI 18. Trafik ışıkları uygulaması, önceleri demir yollanı- nın trenleri kontrol için uyguladığı sinyaller örnek alınarak başlamıştır. Demir yollan idaresi kırmızı rengi "dur" sinyali olarak seçmişti. Kırmızı renk kan rengi olduğundan asırlari boyu tehlikenin, tahribatın ve ölümün simgesi olmuştur. Demir yolları ilk faaliyete geçtiği 1830'lu yıllarda "ikaz" ışığının rengi yeşil, "geç işığının ise beyazdı. Bir süre sonra beyaz sinyal problem yaratmaya başladı. Beyaz renkli "geç" sinyali olarak algı- lanıyor ve kazalara yol açabiliyordu. Sonunda demiryolcular kırmızıyı "dur", yeşili "geç", sani rengi de "ikaz" sinyali olarak kullanmaya başla dilar. Bilindiği gibi sarı, renk spektrumu içinde en göz alıcı renktir. Böylece makinist bir sinyalin bulunması gereken yerde sarı ışığı görürse, bir şeylerin yanlış olduğunu anlıyor ve tedbirini alı- yordu. Kara yollarına gelince yollarda sadece at- ların ve at arabalarının bulunduğu tarihlerde bile dünyanın büyük şehirlerinde trafik sorundu. İlk trafik lambası, otomobillerin ortaya çıkmasından çok önce 1868'de kullanıldı. Gazla yakılan ve bir eksen etrafında döndürülebilen kırmızı ve yeşil lambalar bir yıl sonra patlayıp, kendilerini çeviren polisi de yaralayınca bu uygulama ortadan kalktı. Bu parçada, aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? la olan 5137 m dir ( Firat, dir. V en b Male bölg tan you A) Trafik şıklarında sarı, yeşil ve kırmızı dışında renk kullanılmış mıdır? B) Sarı ışık niçin ikaz etmek için seçilen ışıktır? C) Trafik ışıklarının kara yollarındaki kullanımı ilk defa ne zaman olmuştur? D) Trafik ışıkları ilk defa hangi ülkede kullanıl- mıştır? E) Trafik ışıklarının kullanıldığı ilk alan hangisi olmuştur? Bu kil le A C

m. 11. Nizamettin Bolayır Üsküdar iskelesine yürüdü. Boğaza ilk vapurun müşterileri az olur. Aslında Yeniköy otobüsü ile gidip karşıya geçmek de var ama Nizamettin Bolayır daha uzun olmasına karşın vapuru yeğliyor. Sekiz buçukta işbaşına yetiştikten sonra... Nizamettin Bolayır her zaman olduğu gibi üst güvertenin en önüne oturdu. Burası onun her günkü yeri. Limana baktı. Deniz çalkantılı. Serin bir rüzgâr yüzünü okşuyordu. Nedensiz sevindi. Mutluydu. Yüzünden belli. Mutluluğun nereden geldiğini düşünmedi bile. Bu parçada geçen kahramanla ilgili aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılamaz? A) Hayatından memnundur. Vapur yolculuğunu tercih eder. C) iş yerine zamanında varmaya çalışır. D) Ulaşımda otobüsü de kullandığı olmuştur. E) Hayatında bazı alışkanlıklara rastlamak mümkündür B)

1. TYT (1) Louvre, dünyanın en büyük Sanat müzesidir. (II) Fran- sa'nın başkenti Paris'te, şehrin içinden geçen Sen Neh- ri'nin kıyısında yer alır. (III) 2017'de 8,1 milyon ziyaretçi oranıyla dünyanın en çok ziyaret edilen sanat müzesi se- çilmiştir. (IV) Buradaki Louvre Sarayı, bu müzeye ev sa- hipliği yapar. (V) Yaklaşık olarak 35.000 kadar tarihi eser burada sergilenir. A) I 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Temel Matematik Testi için TÜRKÇE TE Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? B) II e III D) V E) V 3.

6. Yolun kenarındaki kayanın üstüne küfesini koydu. Ellerini belindeki kızıl kuşağın ön tarafına soktu. Açık göğsü, çıplak, sert baldırlarıyla bir kuvvet abidesi gibi durdu. Kibirli kalın kaşları altında ağır dönen iri göz- leriyle Marmara'nın dalgalarına, karşıki sahile, mavi gözlü, sarı saçlı bir kıza benzeyen sevimli, nazlı yur- dunun taşına toprağına uzun uzun baktı. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Üçüncü kişi anlatımı kullanılmıştır. B) Kişileştirme sanatına yer verilmiştir. C) Anlatıcı, anlatımına duygularını katmıştır. Ruhsal çözümlemelere başvurulmuştur. E) Betimleme ve öyküleme iç içedir. /yediiklimyayınc 310 Yediiklim Sana Yeter!

Yine günlerden bir gün Ay Kağan'ın gözü parladı. Doğum sancıları başladı ve bir erkek çocuğu oldu. Bu çocuğun yüzü gök, ağzı ateş gibi kızıl, gözleri ela, saçları ve kaşları kara idi. Perilerden daha güzeldi. Bu çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha emmedi. Çiğ et ve çorba istedi. Dile gelmeye başladı. Kırk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. Ayağı öküz ayağı gibi, beli kurt beli gibi... Oğuz Kağan Destanı'ndan alınan bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kahramanı ruhsal derinlikleriyle tasvir edilmiştir. B) Gerçek ve hayalî unsurlar bir arada verilmiştir. C) Tasvirlerde tabiat unsurlarına başvurulmuştur. D) Zamanla ilgili unsurlar gerçeküstüdür. E) Kahramanı olağanüstü özellikler taşımaktadır.

DENEME-4 30. Dijital eğlence sektörü; 2006 yılında müzik, 2008'deyse sinema sektörünü geride bırakıp tüm eğlence sektörüne hükmetmeye başladı. Dünya nüfusunun yarısı Internet'e bağlanmış durumda. Ve bunların da %50'si en az bir defa oyun oynadığını dile getiriyor. Oyunların, doğaları gereği genç nüfusa hitap ettiği düşünülse de aslında dün- yada ortalama "bilgisayar oyuncusu" yaşı 31'e yükseldi. Ülkemizde durum biraz farklı. ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-... dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Türkiye'de dijital oyuncu sayısı 15 milyonu aştı ama bunun büyük kısmını gençler oluşturuyor. B) Bilgisayar oyunlarını ülkemizde daha çok orta yaş grubundakiler oynuyor. C) Türkiye'de bilgisayar oyunlarından çok sinema ve dizi sektöründe büyüme yaşanıyor. D) Bilgisayar oyunları çocuklarımızı her anlamda olum- suz etkiliyor. EX Bizde genellikle yetişkinler Internet ortamında vakit geçiriyorlar. 31. S

E)Fütürizm Bizler fark etmesek de günler çay dolu bardaklarla ve telaş içinde kovalar birbirini. Mevsimler, çayları bir dolup bir boşalan bardaklarla dönüp durur. Günün hangi saati olursa olsun avuçlarımızda sıcaklığını hissettiğimiz bir bardak taze çay ile yüzümüz güler, kafamız dağılır, ruhumuz genişler. Kısacası onun buğusuyla uçar gider başımızın telaşı, gönlümüzün darlığı, kalbimizin küskünlüğü. Mevzuya bu kadar duygusal yaklaşmamızda elbette çaya olan sevgimizin bir payı olsa da çaya dair ortaya konan bilimsel veriler, bu sevginin kanıtlanmış olduğunu gösterir nitelikte. 16.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? (MEB TYT DENEME) A)Mecaz anlamlı sözcüklere C)Öznel anlatıma E)Kişileştirmeye B)Benzetmeye D)Sayıp dökmelere Cunda göçm C) flc bu gö yerle D) B E) Y yapı kars Old sab vap () ge bi 20 as g A E I

10. I. denizde, yukarıdan gelen ışığa II. karışmasını sağlayarak III. saçtığı ışık, hayvanı akvaryumda IV. görünür kılıyor ancak V. mürekkep balığının bir türünün VI. ona bir görünmezlik perdesi oluşturuyor Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

7 7. Köksal Akçalı, serbest tarzda modern şiir örnekleri veren ve halk şiir geleneğinin çağdaş temsilcilerinden olan bir şair kimliğini taşır. Şairliğinin genel yapısı içinde hece ölçüsüyle yazdığı şiirler önemli bir yer tutar. Hece ölçüsüne dayalı şiir anlayışı içinde şiirleri mahlastrolanlara mahlas kullanmadan yazdıkları olmak üzere iki farklı şekilde belirginleşir. Heceli ve mahlassiz şiirlerinde halk şiirini temsil eden değil, ondan yararlanan; genel çizgileriyle halk şiiri ile modem şiir arasında malzemesini kendi sanat anlayışına göre biçimlendiren bir şair Sade diltye hece ölçüsünü kullanma tekniği açısından halk edebiyatına yaslanır. Bu parçada, şairin şiirlerinin hangi özelliği üzerinde durulmaktadır? A) Içerik özellikleri B) Biçemi Gelenekçiliği D) Bitek olması E) Özlülüğü 9.

Omak isterseniz 3. Derin mi derin bir kültür mirasına sahip Mardin, dizi çekimleri- ne ev sahipliği yapan en önemli şehirlerimizden birisi durumun- da. Artuklu, Mezopotamya, Sümer, Babil ve Asur gibi birçok uy- garlığı bağrında yaşatmış Mardin, özellikle son yıllarda onlarca dizide başrol oyuncusu gibi. Doğal mekânların tercih edildiği di- zi çekimlerine kültürüyle, tarihiyle âdeta can veriyor. Dizi çekim- leri için doğal mekânların gerekliliği yanında şehrin iklimi de önemli görülüyor. Dizi çekimlerinin oyucusu olarak doğal mekân- ları ve büyüleyici iklimiyle yurt dışından dizi sektörünün de dik- katini çekmeyi başarıyor bu sayede. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sessel yinelemelerden yararlanılmıştır. B) Kalıplaşmış sözler kullanılmıştır. Karşılaştırma yapılmıştır. D Tahminde bulunulmuştur. Sayıp dökmeler vardır. 40

11. I. Yerli halk, kazadan kurtulan bu insanları kötü karşılamadı hatta onlara kaliteli gümüşten yapılmış hediyeler verdi. II. Kâşifler yüzyıllar boyunca sözü edilen bu hazineleri umutsuz bir şekilde aradılar ama amaçlarına ulaşamadılar. III. Yıllar sonra Sebastian Cabot adlı bir kâşif, bu insanlardan yerlilerin zenginliği ve gümüş hazinelerine dair hikâyeler duydu. IV. Hazineler bulunamasa da bölge, "gümüş diyarı" anlamındaki Tierra Argentina olarak anılmaya başlandı. V. On altıncı yüzyıl başlarında, keşif seferlerinin birinde yer alan Francisco de Torres'in gemisi batt ve kurtulanlar henüz "Arjantin" adını almamış topraklara ayak bastı. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) IN D) IV E) V