Anlatım Biçimleri Soruları

takip onde gün çok a bil larak Isina nma Foco bu- Üni- $a- it- Divan şiirinin, Türk şiirine bir gelenek oluşturup oluş- turmayacağının bile tartışıldığı günümüzde bundan söz etmek açıkça olanaksız. Sanat etkinliğinin, sanat yapıtı üretmenin olduğu her yerde eleştirinin de bir biçimde var olduğunu inkâr edemeyiz. Buna göre, elbette bizim eleştirimizin de bir başlangıç noktası, bir başlangıç dö- nemi var. Ama son iki yüz yıllık tarihimizde hepimizin bildiği dil ve kültür kopmaları olmuştur. Bu durum öteki alanlarda olduğu gibi eleştiri alanında da bir birikimin, böyle bir geleneğin oluşmasını önlemiştir. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt ola- rak söylenmiştir? A) Yeni Türk şiiri, divan şiiri geleneğinden ne ölçüde yararlanabilir? Divan edebiyatı döneminde eleştirinin olmadığı dü- şüncesine katılıyor musunuz? CÜlkemizde edebiyat eleştirisinin belli bir geleneği- nin olduğuna inanıyor musunuz? D Her sanat dalına bir başlangıç noktası belirlemek doğru mudur? E) Zaman geçtikçe geleneksel sanatlarımızla bağımı- zirkoptuğunu düşünüyor musunuz? 8.

6. Uzak gri bir çizgide Birleşiyor gökle deniz. Bir martı tek başına uçuyor Maviliklere Sandalda bir kayıkçı Sanki yalnızlığı topluyor ağlara Bu dizelerde aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme C) ÖRNEKLEME B) AÇIKLAMA E) TARTIŞMA D) Karptaşurma 7. Geçen haziranda İç Anadolu'yu gezdik, ilk durağımız Ankara'nın Gölbaşı ilçesiydi. Daha sonra geniş bozkırlarda yol aldık. Yıkılmış, duvarları çatlamış birçok kervansarayı gezdik. Ne var ki görmek istediğimiz birkaç önemli yeri görmeden döndük. Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangilerine başvurulmuştur? A) Betimleme - Örnekleme Di Karşılaştırma - Öyküleme B) AÇIKLAMA-TARTIŞMA C) ÖYKÜLEME - BETİMLEME E) AÇIKLAMA - TARTIŞMA

2 k ni 36. Zaman devamlı ileri doğru akan, ölçülebilir ve ayrıştırılabilir bir düzenek değildir. Birey, bu dış zamanın yanı sıra geçmişi, ruhsal yapısı ve entelektüel birikimiyle oluşturduğu soyut, tinsel ve bütüncül bir zamana sahiptir. Dolayısıyla bireyin yaşantısı dışsal ve içsel olarak nitelenebilecek iki ayrı zamanın iç içe geçerek meydana getirdiği bütünlükle vücut bulur. Bir başka deyişle, içinde yaşanan zaman ile içte yaşatılan zamanın yoğunluğu arasındaki birliktelik romana asıl değerini verir. Gerek Batı, gerekse ülkemiz edebiyatında romanın yansıtmacı bir gelenekten gelip modernist ve postmodernist tarzlara yayılan gelişim sürecinde pek de değişmeyen bir gerçektir bu. Nesnel gerçeklik, bu üç ana damarda, payı vey boyutları değişse de varlığını korumuştur. Bu biraz da romanın kurmaca edebî türler arasında gerçekliğe olay, zaman, mekân ve figüratif durum bakımlarından en yakın olmasından kaynaklanır. Roman, ekspresif bir sanat dalı oluşunun gereğini estetize edilmiş bir içeriği öyküleyerek, yani bir yaşantıyı anlatarak yerine getirir. İçerik ile biçimin meydana getirdiği bu bütüne "kurmaca yapı" denir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmamıştır? Roman çeşitli yönlerden gerçekliğe en yakın kurmaca yazın türüdür. B) Romanda konu ile şekil kurmaca yapıyı oluşturur. C) Dışsal ve içsel zamanlar bütünleşerek bireyin yaşantısını oluşturur. D) Romanın kurmaca oluşu, içinde yaşanan zaman ile içte yaşatılan zamanın yoğunluğu arasındaki beraberliğe baglıdır. E) Geleneksel, modernist ve postmodernist roman tarzlarında nesnel gerçeklik mevcuttur. S. e ll tüsünün .asi E) unundr yaklaşmas ir balor

mey. 3 kiye güçlü bir tanıdığı sayesinde emek sarf etmeden gelenlerden biri gibi... Tam ortaya öyle bir kurulmuş ki hak etmediği bir A) II. Orada olması gereken, en çok işimize yarayan "A harfi bir kenara atılmış. III. Böyle birinden gözlerimi kaçırmak ne mümkun, mec 2⁰ buren ben de ona bakıyorum. IV. Oysa yapılan araştırmalar gösteriyor ki "A" harfini " harfinden yaklaşık 1000 kat fazla kullanıyoruz. V. Dizüstü bilgisayarımın kapağını her açtığımda " harfi tam ortaya kurulmuş, sanki alay edercesine 1 bana bakıyor. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün baştan oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi üçüncü olur? B) II. C) III. D) IV. E) V.

yınla 7. Orhan Veli, şiire kasket giydirmiş, şiire uzak düşmüş, daha doğrusu o güne değin şiiri yazılmamışların şiirini yazmaya yönelmiştir. Kimlerdir bunlar? Yalın bir tanımlamayla sıra- dan insanlar. Büyük kentlerin kıyı mahallelerinde yaşayan, çalışarak ekmeğini zar zor kazanan kişiler. Ezilip horlanmış, ötekileştirilmiş kişiler. İç dünyaları da, dış dünyaları da sınırlı kişiler, öyle ki düşleri, özlemleri bile kendi yaşamları- nın dışına taşmayan kişilerdir bunlar. Yazgılarına boyun eğenlerdir, yoksulluğu yaşamın değişmez yasası sayanlar- dır. Günlük yaşamın akışı içinde savrulup duran, buna sabırla katlananlard. Halkın çoğunluğunu oluşturanlardır. um Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Orhan Veli'nin şiirini yazdığı kişilerin özelliklerinden biri değildir? Tabs) A) Şiir geleneğinde yeri olmayan B) Ince duyarlıklara yabancı olan EDT 551 C)Yaşadıkları yere bağlı olan CHO DX Kaderlerine rıza gösteren E Çoğunluğunun geçim sıkıntısı çektiği evez uno sbask syes ibe Niled viysia Monito bielyba lesup les sad hell 102 mil nog tigil nshisine abs TEV ua

21 (1) Yabani domatesin ilk olarak ne zaman ve kimler tara- fından tarımının yapılmaya başlandığı uzun zamandır tartışılan bir konudur. (II) Bitki bilimciler, arkeologlar, fosil bilimciler, tarihçiler ve dil bilimciler olmak üzere farklı alanlardan pek çok bilim insanı domatesin kö- kenini belirlemeye çalışıyor. (III) Bilimsel adı Solanum lycopersicum L. olan domates, bitki bilimciler için sebze değil bir meyvedir. (IV) Yine de ilk domatesin Peru'da mı yoksa Meksika'da mı yetiştirildiğinin cevabı henüz bilinmiyor. (V) Ancak bu araştırmaların sonuçlarından öğrendiğimiz pek çok şey var. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

arma Test 7. Hem bir tek insanın hem de Türk yazarlığının kendini bulma çabası: Ataç'ın bırakıp gittiği iş budur diyemez miyiz? Bu iki taraflı, bu belalı, bu keyifli çaba, her babayiğidin girişemediği bu cömert iş, gerçek edebiya- tin ta kendisi değil midir? Kendi düşüncesini kendine söylemek kolay iş gibi gelir insana, her gün herkesin yaptığı iş gibi gelir. Onun için de hep küçümseyip kaça- rız kendimizden. Daha zor sanıp özendiğimiz yüksek edebiyatsa aslında en kolayı çünkü sahtesidir. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Tartışmacı anlatımdan faydalanılmıştır. B) Sözcük tekrarlarıyla anlam pekiştirilmiştir. C) Öykülemeye yer verilmiştir. D) Öz eleştiri cümlesi vardır. E) Bir düşünceyi onaylatma amacı vardır.

--- Gurur, yani içten gelen büyüklenme; devrin değer hükümlerinden gidaianarak şekil kazanır, konusunu cemiyette bulur, genç ruhlarda bu konuya bağlı ateşli bir inanç hâlini alır. Bu inanç, hayatı enerji ile yüklü gencin hareketlerinin kaynağı olur. İnancın içselliği ve verimliliğidir, takdirlere layıktır. Bu parçanın aşağıdaki cümlelerden hangisiyle başlaması en uygun olur? A) Gururlu olmak başanın en önemli ögesidir. B) İnanç ile yapılan işler başarı ile sonuçlanır. C) İnsanların kalplerinde taşıdıkları umutlar, onlara yeni ufuklar açar. D) Her devrin gençliği başka bir gurur ile yaşamıştır. E) Büyüklenmek, insanlar için de lazım olan bir duy- gudur.

23. Bütün saadetler mümkündür Şu kapının açılması İçeri girivermen Bahar, kuşlar, gündüz Ve bütün dünya Bir an içinde gürültüsüz Bütün saadetler mümkündür Bahtsızların biraz gülümsemesi Körlerin gün görmesi Mümkündür bütün mucizeler Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen bir şairin düşüncesi olamaz? A) Mutluluğu uzakta aramaya gerek yoktur; o, içimizdedir. B) İmkansız gibi görünen kimi durumlar ortadan kalkabilir. C) Zor durumda olanlar güzelliklerle karşılaşabilir. D) Hayat, beklenmedik güzelliklerin yaşanmasına açıktır. E) Yaşamın içindeki şansız kişiler de doğanın nimetlerinden yararlanabilir. LC

38. Bir mühendisi, bir şairi, bir doktoru hatta ismini bile ömrü- nüzde duymadığınız herhangi bir mesleğe mensup birini, hiç anlamadığınız bir işten dolayı beğenir gibi oldunuz. O anda bütün yüksek değerler ve üstünlükler sizindir. Ha- yırseversiniz, zekisiniz, sevimlisiniz, terbiyelisiniz; ilminize, anlayışınıza diyecek yok! Ağzınızdan kaçırıverdiğiniz kü- çük ve sıradan övgüye karşılık, sırtınıza geçirilen tantanali altın kaftanı bir an içinde kaybetmemek ve yağmur altında bir çıplak komikliğine düşmemek istiyorsanız sakın sö- zünüze en ufak bir tereddüt gölgesi düşürmeyiniz. İşte rahat yaşamanın sırrı! Hâlbuki her fikir tarlasından, topal ve yaralı bir hayvan gibi sopayla, taşla, tekmeyle uzak- laştırılan eleştirmen gerçekte insan_zekâsının en etkili hizmetkârlarından biridir. Geleceğe yürüyen kafilenin en başında, ümidin bayraklarını dalgalandıran onun koludur. Bu parçada asıl anlaulmak istenen düşünce aşağıda- kilerden hangisidir? A) Kini meslekler ne olursa olsun övgüyü, beğeniyi so- nuha kadar hak ederler. B) Tüm iyi huyları üzerinde taşıyan insanlar bu huylarını hayatlarındaki kararlılıklarına borçludurlar. KÜPKÖK C) Baz durumlara ve düşüncelere eleştirel bir anlayışla yaklaşmak, onları topyekûn kabul etmekten çok daha çetindir. Toplumları geleceğe taşıyan ve onlar için birçok zorlu- Sy göze alan insanlara eleştirmen denmektedir. E) Our olmaz kimselere hiçbir neden yokken hayranlık besleyenlerin kişiliklerinin henüz oluşmadığı bir ger- çektik ETADE BILLES 40

5. e Türkçe Testi İbni Firnas, Hezarfen Ahmet Çelebi'den 8 asır önce, 852 yılında dünyada bir ilk olan bilimsel uçma girişi- mini İspanya'da gerçekleştirdi. Kimya, fizik, astronomi bilimiyle de ilgilenen İbni Fir- nas aynı zamanda bir şairdi. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Kimya, fizik, astronomi bilimiyle de ilgilenen İbni Fir- nas, Hezarfen Ahmet Çelebi'den 8 asır önce, 852 yılında dünyada bir ilk olan bilimsel uçma girişimini İspanya'da gerçekleştirdi. B) Hezarfen Ahmet Çelebi'den 8 asır önce, 852 yi- linda dünyada bir ilk olan bilimsel uçma girişimini spanya'da gerçekleştiren Ibni Fimas; kimya, fizik, astronomi bilimiyle de ilgilendi. C) oni Firnas, Hezarfen Ahmet Çelebi'den 8 asır önce, 852 yılında İspanya'daki ilk bilimsel uçma girişimini gerçekleştiren; kimya, fizik ve astronomi bilimiyle de ilgilenen bir şairdi. D) Hezarfen Ahmet Çelebi'den 8 asır önce, 852 yı- linda dünyada bir ilk plan bilimsel uçma girişimini İspanya'da gerçekleştiren İbni Firnas; fizik, astronomi bilimiyle de ilgilenen bir şairdi. E) Hezarfen Ahmet Çelebi gibi fizik, kimya ve astrono- mi ile ilgilenen İbni Firnas ayn zamanda 852 yılında İspanya'da bilimsel ilk uçma girişimini de gerçekleşti- ren bir şairdi. KÜPKÖK EĞİTİM KURSLARI 7. CO Yoklu kitap yaln mış, Bu ğerl A) I II.

Prf Yayınları G Küf yeşili yaprağın üzerinde koyu benekler vardı. Yapraktan acı, kekremsi bir koku geliyordu. Adam yaprağa bakıyor, benekleri sayıyordu. Birden yaprağın üstündeki benekler kımıldadı. İrkildi adam. Gözlerine inanamadı. Koyu kestane sırtıyla minicik bir bö cek! Sonra böceğin sırtındaki kabuk yarıldı, altından tül gibi ya. ni saydam kanatlar çıktı. Uçuverdi böcek. Nemli, ilik bir esintinin içinde yitip gitti. Bu parçada, duyma II. tatma III. koklama IV. dokunma V. görme duyularından hangileriyle algılanabilecek ayrıntılara yer ve- rilmemiştir? A) I ve II D) IIl ve IV B) II ve III E) IV ve V C) II ve V C) Açıkla 2. Bir ö bahs man iyi d göz bilm Jara lise oin de şu Fa E

TYT/TÜR 25 22. (1) Antimadde, ilk defa 1928'de Ingiliz fizikçi Paul Dirac tarafından öngörülmüştür. (II) Paul Dirac, bu kapsamda Einstein'ın Özel Görelilik Teorisi ile kuantum mekaniğini bir denklemde birleştirmiştir. (III) New Scientist dergisi, Paul Dirac'ın Isaac Newton'dan sonra en büyük İngiliz teorisyeni olduğunu söylemektedir. (IV) Paul Dirac'ın keşfettiği denklem, hem pozitif hem de negatif yüklü elektronlarla çalışmaktadır. (V) Dirac ilk başta bulgularını paylaşma konusunda kararsız kalmış olsa da sonunda bulgularını kabullenmiş ve evrendeki her parçacığın karşıt ikizi olduğunu söylemiştir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) III B) I C) V D) IV E) II 24.

28.Divan şairi gördükleri ve yaşadıklarından ziyade okuduklanıyla yani geleneğin kendisine nduğu hazır edebî malzemeyle şiir yazmıştır. Divaninde, gerçek hayata ait bilgiler, vezin ve kafiye g şairin birçok estetik endişesinin potasinda eridikts sonra şiirleşebilir. Gerçek hayat, özellikle gazelle şiir denilen söz güzelini üretmede kullanılan malze veya araçlardan birisidir. Bu malzemenin şiir içinde blanılıp kullanılmayacağına, kullanılacaksa ne mikt da ve nasıl yer alacağına, şairin estetik endişeleri kar verir. Bu parçadan "divan şiiri" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) B C Kendine ait bir geleneğe sahiptir. Şairin en büyük kaygısı edebi estetizmdir. Konudan ziyade üslup ön plandadır. Şair gerçek hayattan tamamen uzaktır. E) içerik estetik kaygıyla biçimlenir.

Bölüm 3 6. Kültürel hareketlerin dönemsel çerçevelerini çizme çaba- ları, ister istemez bir parça rastlantısal ve keyfi kalmaya mahkûmdur. Kültürün karmaşık akışı içinde kesin ve belirgin çizgilerle ifade edilebilecek başlangıçlar ve bitişler olamaz. Bu parçaya göre yazarın, kültürel hareketlerde aşağıda- kilerden hangisinin varlığına şüpheyle yaklaştığı söyle- nebilir? Sürekli değişimlerin B) Mutlak tarihlendirmelerin C) Kesintisiz döngülerin D) Kendiliğinden oluşumların E) Tahmini nitelemelerin (2016-ALES)

Sözlü kültürümüzde halk hikâyeciliği geleneği çok köklüdür. Leyla ile Mecnun'u, Kerem ile Aslı'yı duymayanımız; onlar- dan hoşlanmayanımız yoktur. Bu hikâyeleri dinlerken çoğu zaman kendimizi kahramanların yerine koyarız. Çünkü bu hikâyeler bizi anlatır. Anlatıcı, "Ben böyle severim." demeye getirirse öfkeleniriz. ----. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdaki- lerden hangisi getirilmelidir? A) Bu yüzden halk hikâyesinde anlatıcı kendini anlatmamalı, anlatsa bile gizlemelidir Sanatçı, kendi duygularıyla izleyicisinin duyguları arasın- da denge kurabilmelidir C) Bundan dolayı sanatçı; kendisi açısından neyin iyi, neyin güzel olduğunu açıkça belirtmelidir Bölüm 3 D) Anlatıcı, gerçeği bir süzgeçten geçirerek dinleyiciye sun- malıdır E) İşte bu sebeple anlatıcı, anlatırken kahramanları tazele- (20Y-melidir (2014-KPSS) Thaman Kar Kutusu (Anlam Bilgisi)