Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

S
1. Yarım bilginin, ön yargı ve kanıların sokağında gezinmek,
bizi kestirmeden sonuca ulaştırıyor gibi görünse de
onları düzeltmek hayli vakit alıyor. Üstelik bu sokağın
zemini genellikle kaygan. Ön yargıyı yargı, kanıyı bilgi
diye ortalığa sürmek, bir bilinç yaratmaktan çok onun
oluşumunu engelliyor. Tarih, böyle toprak kaymalarıyla,
tökezlemelerle, bilginin yerine geçen kanı ve kanaatlerin
doğru veya haklı satılışıyla dolu. Bir şeyin ne olduğunu
bilmek ve anlamak için belki de tersten ilerlemek gerek.
Umberto Eco'nun uzun zaman günah keçisi ilan edilen,
hemen kanı ve kanaatlerle paketlenip oldubittiye getirilen
Orta Çağ'ı anlamak adına tercih ettiği yöntem gibi.
Bu parçaya göre hepimizin düştüğü hata
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alanında yetkin insanların deneyimlerinden
yararlanmamak
B) Bir olay, kişi, durum ya da zaman dilimiyle ilgili kısa
yoldan fikir yürütmek
Kendi gerçeğimiz ile yaşamın gerçeği arasında sürekli
bir ilişki kurmaya çalışmak
D) Onyargıların, kanıların zararlarını yaşayabileceğimizi
hesaplayamamak
E) Her gerçeğin gerçek olamayacağını tasavvur
edememek
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
S 1. Yarım bilginin, ön yargı ve kanıların sokağında gezinmek, bizi kestirmeden sonuca ulaştırıyor gibi görünse de onları düzeltmek hayli vakit alıyor. Üstelik bu sokağın zemini genellikle kaygan. Ön yargıyı yargı, kanıyı bilgi diye ortalığa sürmek, bir bilinç yaratmaktan çok onun oluşumunu engelliyor. Tarih, böyle toprak kaymalarıyla, tökezlemelerle, bilginin yerine geçen kanı ve kanaatlerin doğru veya haklı satılışıyla dolu. Bir şeyin ne olduğunu bilmek ve anlamak için belki de tersten ilerlemek gerek. Umberto Eco'nun uzun zaman günah keçisi ilan edilen, hemen kanı ve kanaatlerle paketlenip oldubittiye getirilen Orta Çağ'ı anlamak adına tercih ettiği yöntem gibi. Bu parçaya göre hepimizin düştüğü hata aşağıdakilerden hangisidir? A) Alanında yetkin insanların deneyimlerinden yararlanmamak B) Bir olay, kişi, durum ya da zaman dilimiyle ilgili kısa yoldan fikir yürütmek Kendi gerçeğimiz ile yaşamın gerçeği arasında sürekli bir ilişki kurmaya çalışmak D) Onyargıların, kanıların zararlarını yaşayabileceğimizi hesaplayamamak E) Her gerçeğin gerçek olamayacağını tasavvur edememek 3
12. Roman, okurlarına birtakım incelikler, alışkanlıklar ka-
zandırır. Okur, romandaki seslere kulak verirken yapa-
yalnızdır. Aileden, arkadaşlardan, gündelik uğraşlardan,
her şeyden ve herkesten birkaç saatliğine de olsa uzak-
laşarak kendi içine çekilir kişi, bir kitabı okurken. Hele ki
sarmışsa okuduğu roman, okurun gözü başka kimseyi
görmez. Bu yanıyla bir "sırdaşlık'tır insanın sevdiği bir
romanı okurken hissettiği. Okurlar bu sırra ortak olmak
için romandaki herkese zihinlerinin ve yüreklerinin kapı-
larını açık tutmuşlardır.
Bu parçada okumayla ilgili olarak aşağıdakilerin han-
gisinden söz edilmemiştir?
A) Okurun çevresini daha iyi tanımasını ve sosyalleşme-
sini sağladığından
B) Okurla kitap arasında özel bir bağ oluştuğundan
C) Okurun kendini yeni bir dünyanın içinde bulduğundan
D) Romanı gereği gibi anlayabilmek için çaba sarf edildi-
ğinden
E) Günlük hayatta farkına varılamayan gizemleri sezdir-
diğinden
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Roman, okurlarına birtakım incelikler, alışkanlıklar ka- zandırır. Okur, romandaki seslere kulak verirken yapa- yalnızdır. Aileden, arkadaşlardan, gündelik uğraşlardan, her şeyden ve herkesten birkaç saatliğine de olsa uzak- laşarak kendi içine çekilir kişi, bir kitabı okurken. Hele ki sarmışsa okuduğu roman, okurun gözü başka kimseyi görmez. Bu yanıyla bir "sırdaşlık'tır insanın sevdiği bir romanı okurken hissettiği. Okurlar bu sırra ortak olmak için romandaki herkese zihinlerinin ve yüreklerinin kapı- larını açık tutmuşlardır. Bu parçada okumayla ilgili olarak aşağıdakilerin han- gisinden söz edilmemiştir? A) Okurun çevresini daha iyi tanımasını ve sosyalleşme- sini sağladığından B) Okurla kitap arasında özel bir bağ oluştuğundan C) Okurun kendini yeni bir dünyanın içinde bulduğundan D) Romanı gereği gibi anlayabilmek için çaba sarf edildi- ğinden E) Günlük hayatta farkına varılamayan gizemleri sezdir- diğinden
29. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başı-
na düşen yıllık su miktarı en az 8000-10000 metre-
küp arasında olmalıdır. Kişi başına düşen yıllık 1430
metreküplük kullanılabilir su miktarı ile Türkiye, sa-
nıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Türkiye dün-
yanın en hızır nehirlerinden birkaçına sahip olsa da
su rezervleri bakımından alt sıralarda yer almakta-
dır. Türkiye 1430 metreküp miktar ile Avrupa'nın su
açısından en fakir ülkesiyken Orta Doğu'nun ise en
zenginleri arasında yer almaktadır. Petrol zengini
Orta Doğu'nun gelecek yirmi yıl içindeki en büyük
sıkıntısı susuzluk olacağı tahmin edilmektedir. Bi-
lim insanları, küresel ısınma ve beraberinde yaşa-
nacak çölleşme ve susuzluk riskinden en fazla Orta
Doğu'nun etkileneceğini vurgularken dünyanın en
önemli su havzalarını barındıran Türkiye, olası bir
su savaşının da merkezi konumunda olabilir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılamaz?
A) Cağd
mekt
www.mubayayinlari.com
A) Dünyadaki su sorununu en yakından hissedecek
olan bölge Orta Doğu'dur.
31. Ya
Vu
go
S
Ji
B) Ülkemiz, olası bir su savaşının merkezi olabilir.
C) Avrupa'nın su açısından en yoksul ülkesi Tür-
kiye'dir.
Çağ
rel
Ça
da
ta
D) B
/E)
Dünyanın en hızlı akan akarsuyu ülkemizdedir.
Yirmi yıl içinde Orta Doğu'nun en büyük sorunu
susuzluk olacaktır.
10
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başı- na düşen yıllık su miktarı en az 8000-10000 metre- küp arasında olmalıdır. Kişi başına düşen yıllık 1430 metreküplük kullanılabilir su miktarı ile Türkiye, sa- nıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Türkiye dün- yanın en hızır nehirlerinden birkaçına sahip olsa da su rezervleri bakımından alt sıralarda yer almakta- dır. Türkiye 1430 metreküp miktar ile Avrupa'nın su açısından en fakir ülkesiyken Orta Doğu'nun ise en zenginleri arasında yer almaktadır. Petrol zengini Orta Doğu'nun gelecek yirmi yıl içindeki en büyük sıkıntısı susuzluk olacağı tahmin edilmektedir. Bi- lim insanları, küresel ısınma ve beraberinde yaşa- nacak çölleşme ve susuzluk riskinden en fazla Orta Doğu'nun etkileneceğini vurgularken dünyanın en önemli su havzalarını barındıran Türkiye, olası bir su savaşının da merkezi konumunda olabilir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? A) Cağd mekt www.mubayayinlari.com A) Dünyadaki su sorununu en yakından hissedecek olan bölge Orta Doğu'dur. 31. Ya Vu go S Ji B) Ülkemiz, olası bir su savaşının merkezi olabilir. C) Avrupa'nın su açısından en yoksul ülkesi Tür- kiye'dir. Çağ rel Ça da ta D) B /E) Dünyanın en hızlı akan akarsuyu ülkemizdedir. Yirmi yıl içinde Orta Doğu'nun en büyük sorunu susuzluk olacaktır. 10
kişinin
gili olumlu
İyimserler;
zlukları geçici,
zgü ve dışsal
dirmektedirler.
kapsamlı ve
dirler. İyimserlik,
zelliktir; mutluluk
ir.
ngisi
görmek
kazanılabilir.
msuzluklarla
n sürekli
uçla ya da
rdüklerini
çok soru
"Saçları
aha kötüsü,
rici sorular
vaplara
da durum
dığı
sine
A
SINAV
A
A
28. "Duygusal zeki" dendiğinde ise kendi
duygularıyla birlikte diğer insanların duygularını
da okuyabilen, bağımsız davranan, uzlaşmayı
başaran, iyimser kişiler akla gelir. Amaca
ulaşmak için ne yaptığı kadar nasıl yaptığını
da önemseyen, zorluklar karşısında sebat
edebilen, sorun çözmekten kaçınmayan ve uyum
yetenekleri yüksek kişiler duygusal zekidir.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
abra
A) Kendini tanıma, denetleme; empati, iş
birliği yapma gibi temel insani beceriler
öğrenilebilir.
Teamlep
B) Çok bilgili ancak sosyal ve duygusal becerileri
zayıf olan kişilerin pek sevilmediği bir
gerçektir.
08
Tinge wg lomba
C) Duygusal zekâ, mutluluk ve başarı için
gerekli olan duygusal niteliklerin adıdır.
D) Duygusal zekâ ile uğraşanlar, kişinin kendini
evrenle bütünleşmiş hissettiğinde beynin bazı
bölgelerinin harekete geçmesini anlamaya
çalışıyorlar.
E) Yıkıcı, zarar verici dürtüleri zapt etmek için
duygusal alışkanlıklar, sosyal beceriler
edinilmesi gerekir.
unii
S
SIN
Büyük Düşün Hede
Kitapçık Türünü
KİTAPÇIK
TURU
T.C. KİM
13969
0000
000
ODOGG
6 (6)
88
9
ADI SOYA
COOOOO
(A
A
(B) (B) (B
(K)(K)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kişinin gili olumlu İyimserler; zlukları geçici, zgü ve dışsal dirmektedirler. kapsamlı ve dirler. İyimserlik, zelliktir; mutluluk ir. ngisi görmek kazanılabilir. msuzluklarla n sürekli uçla ya da rdüklerini çok soru "Saçları aha kötüsü, rici sorular vaplara da durum dığı sine A SINAV A A 28. "Duygusal zeki" dendiğinde ise kendi duygularıyla birlikte diğer insanların duygularını da okuyabilen, bağımsız davranan, uzlaşmayı başaran, iyimser kişiler akla gelir. Amaca ulaşmak için ne yaptığı kadar nasıl yaptığını da önemseyen, zorluklar karşısında sebat edebilen, sorun çözmekten kaçınmayan ve uyum yetenekleri yüksek kişiler duygusal zekidir. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? abra A) Kendini tanıma, denetleme; empati, iş birliği yapma gibi temel insani beceriler öğrenilebilir. Teamlep B) Çok bilgili ancak sosyal ve duygusal becerileri zayıf olan kişilerin pek sevilmediği bir gerçektir. 08 Tinge wg lomba C) Duygusal zekâ, mutluluk ve başarı için gerekli olan duygusal niteliklerin adıdır. D) Duygusal zekâ ile uğraşanlar, kişinin kendini evrenle bütünleşmiş hissettiğinde beynin bazı bölgelerinin harekete geçmesini anlamaya çalışıyorlar. E) Yıkıcı, zarar verici dürtüleri zapt etmek için duygusal alışkanlıklar, sosyal beceriler edinilmesi gerekir. unii S SIN Büyük Düşün Hede Kitapçık Türünü KİTAPÇIK TURU T.C. KİM 13969 0000 000 ODOGG 6 (6) 88 9 ADI SOYA COOOOO (A A (B) (B) (B (K)(K)
i Birleştirme
lan
ler
fa-
ir
i-
3.
8
I. Eleştirirken kendi görüşlerinizi direkt olarak yan-
sıtmalı ve karşı tarafla aranızdaki bağı, varsa asla
ön plana çıkarmamalısınız.
II. Eleştirinin özünde benliğini ortaya koyma varken
tabii ki insan ilişkileri de etkili olacaktır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangi-
sidir?
Eleştirilerin kişisellik temelli olması, insanlar ara-
sındaki bağın koparılması olarak yorumlanmama-
lıdır.
BXKendi görüşleriniz üzerine kurduğunuz bir eleştirel
sistem, ön plana çıkardığınız ilişkilerden etkilen-
mez.
C) Eleştiri yapılırken şahsi yansımalar olacağı gibi iliş-
kiler de etkili olacaktır ama bunların yönetimi sizde-
dir.
Eleştirinin kişiselleştiği yerlerde başkalarının gö-
rüşlerini ön plana çıkarmadan eleştirinizi yapmalı-
sınız.
Eleştirinin kişisel temellerle yapıldığı an, başkala-
Tiyla olan ilişkilerinizi o an itibarıyla kesmelisiniz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
i Birleştirme lan ler fa- ir i- 3. 8 I. Eleştirirken kendi görüşlerinizi direkt olarak yan- sıtmalı ve karşı tarafla aranızdaki bağı, varsa asla ön plana çıkarmamalısınız. II. Eleştirinin özünde benliğini ortaya koyma varken tabii ki insan ilişkileri de etkili olacaktır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangi- sidir? Eleştirilerin kişisellik temelli olması, insanlar ara- sındaki bağın koparılması olarak yorumlanmama- lıdır. BXKendi görüşleriniz üzerine kurduğunuz bir eleştirel sistem, ön plana çıkardığınız ilişkilerden etkilen- mez. C) Eleştiri yapılırken şahsi yansımalar olacağı gibi iliş- kiler de etkili olacaktır ama bunların yönetimi sizde- dir. Eleştirinin kişiselleştiği yerlerde başkalarının gö- rüşlerini ön plana çıkarmadan eleştirinizi yapmalı- sınız. Eleştirinin kişisel temellerle yapıldığı an, başkala- Tiyla olan ilişkilerinizi o an itibarıyla kesmelisiniz.
S.11)Birçok kuş türü düzenli gruplar halinde, belirli şekiller
oluşturarak uçar. Bu şekillerden en bilineni "V" şeklidir. Kuş
sürülerinin neden belirli şekillerde uçtuğunun en çok kabul
gören açıklaması, bunun enerji tüketimini azalttığı ve
sürüdeki kuşlar arasında iletişim ve uyum sağladığıdır.
Kuşlar, öndeki kuşun biraz yanında ve gerisinde
uçtuklarında, öndeki kuşun kanatları tarafından oluşturulan
yukarı yönlü hava akımından yararlanır. Aslında uçak
filolarının "V" şeklinde uçtuklarında yakıt tasarrufu yaptıkları
bilindiği için birçok bilim insanı, göçmen kuşların da aynı
nedenle belli şekillerde uçtuğunu düşünüyor. Nature
dergisinde yayımlanan bir çalışma, "V" şeklinde uçan
kuşların uçma stillerinin, uçak filolarındakiyle aynı olup bu
davranışın onlarda doğuştan getirilen bir hareket olduğunu
kanıtladı.
Bu parçada kuşlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Kuşların enerji tasarrufu için "V" biçiminde uçtuklarına
B) Kuşların "V" şeklinden başka uçma tekniklerinin de var
olduğuna
C) "V" biçiminde uçan kuşların, komşu kuşların yarattığı hava
akımından yararlandığına
D) Kuşların uçma biçimlerinin öğrenmeye dayalı olmayıp
içgüdüsel olduğuna
E) Bilim insanlarının kuşların uçma biçimini taklit ederek
uçaklar tasarladıklarına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
S.11)Birçok kuş türü düzenli gruplar halinde, belirli şekiller oluşturarak uçar. Bu şekillerden en bilineni "V" şeklidir. Kuş sürülerinin neden belirli şekillerde uçtuğunun en çok kabul gören açıklaması, bunun enerji tüketimini azalttığı ve sürüdeki kuşlar arasında iletişim ve uyum sağladığıdır. Kuşlar, öndeki kuşun biraz yanında ve gerisinde uçtuklarında, öndeki kuşun kanatları tarafından oluşturulan yukarı yönlü hava akımından yararlanır. Aslında uçak filolarının "V" şeklinde uçtuklarında yakıt tasarrufu yaptıkları bilindiği için birçok bilim insanı, göçmen kuşların da aynı nedenle belli şekillerde uçtuğunu düşünüyor. Nature dergisinde yayımlanan bir çalışma, "V" şeklinde uçan kuşların uçma stillerinin, uçak filolarındakiyle aynı olup bu davranışın onlarda doğuştan getirilen bir hareket olduğunu kanıtladı. Bu parçada kuşlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kuşların enerji tasarrufu için "V" biçiminde uçtuklarına B) Kuşların "V" şeklinden başka uçma tekniklerinin de var olduğuna C) "V" biçiminde uçan kuşların, komşu kuşların yarattığı hava akımından yararlandığına D) Kuşların uçma biçimlerinin öğrenmeye dayalı olmayıp içgüdüsel olduğuna E) Bilim insanlarının kuşların uçma biçimini taklit ederek uçaklar tasarladıklarına
Gazeteci olmak bir ayrıcalıktır elbet. Unutulmaz anıla
kişide acısıyla, tatlısıyla. Bir arayış içinde geçmiştir c
koşturmayla, konuşmayla, yazmayla. Bir bakıma Öz
şu ünlü dizesini düşündürür: "Durduğum nokta yer
durmuyor." Öyledir, hem sen koşup durursun araş
bir şeyler bulmak için hem de konularının kaynağı
durmaksızın değişir yöneticileriyle, sorumlularıyla.
S.20. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Konuşma havası içinde yazılmıştır.
B) Devrik cümlelere yer verilmiştir.
C) Sözcükler arasında sessel yinelemeler kurulm
Benzetmeden yararlanılmıştır.
E) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Gazeteci olmak bir ayrıcalıktır elbet. Unutulmaz anıla kişide acısıyla, tatlısıyla. Bir arayış içinde geçmiştir c koşturmayla, konuşmayla, yazmayla. Bir bakıma Öz şu ünlü dizesini düşündürür: "Durduğum nokta yer durmuyor." Öyledir, hem sen koşup durursun araş bir şeyler bulmak için hem de konularının kaynağı durmaksızın değişir yöneticileriyle, sorumlularıyla. S.20. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Konuşma havası içinde yazılmıştır. B) Devrik cümlelere yer verilmiştir. C) Sözcükler arasında sessel yinelemeler kurulm Benzetmeden yararlanılmıştır. E) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
TYT | TÜRKÇE TESTİ
24. Sabun köpüklerinde gökkuşağının renklerini, lapa lapa
yağan karda uçuşan serçeleri görebildiğimiz için şük-
redelim. Eğer bize verilen nimetleri ve bütün güzellikleri
göremeyecek kadar kör isek utanalım. Elimizdeki nimet-
leri sayalım. Ufak tefek çabalarla ortadan kaldırılabilecek
sıkıntıları değil.
Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümle-
lerin hangisiyle sürdürülebilir?
A) Ama çevreci olmak için bu, sadece bir başlangıçtır.
B) Mutlu olabilmek için hayatın kötü yönlerini değil gü-
zel yönlerini görmeye çalışmak gerekir.
C) Böyle bir karar vermek en kötü sonuçlardan biridir.
D) Ama böyle bir kararı alabilecek, kararın arkasında
durabilecek yürek ister.
E) Aksi hâlde her bahar gibi çabucak sönüverir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT | TÜRKÇE TESTİ 24. Sabun köpüklerinde gökkuşağının renklerini, lapa lapa yağan karda uçuşan serçeleri görebildiğimiz için şük- redelim. Eğer bize verilen nimetleri ve bütün güzellikleri göremeyecek kadar kör isek utanalım. Elimizdeki nimet- leri sayalım. Ufak tefek çabalarla ortadan kaldırılabilecek sıkıntıları değil. Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümle- lerin hangisiyle sürdürülebilir? A) Ama çevreci olmak için bu, sadece bir başlangıçtır. B) Mutlu olabilmek için hayatın kötü yönlerini değil gü- zel yönlerini görmeye çalışmak gerekir. C) Böyle bir karar vermek en kötü sonuçlardan biridir. D) Ama böyle bir kararı alabilecek, kararın arkasında durabilecek yürek ister. E) Aksi hâlde her bahar gibi çabucak sönüverir.
TYT | TÜRKÇE TESTİ
1
1
28. Fotoğraf sanatını çekim öncesi ve sonrası olmak üzere
iki farklı aşama olarak düşünüyorum. Birinci düzlemde 1
araştırmak, iyi örnekler görmek, film izlemek, hayal ede-
bilmek, üretme isteğinin ve fikrinin olması, sanat tarihine
kesinlikle göz atmak ve işinize odaklanmak verebilece-
ğim tavsiyelerdir. İkinci aşamadaysa fotoğraf çekerken
ne çekeceğimi pek düşünmüyorum. Bu yüzden her za-
man farklı unsurlar bir araya geliyor ve eserlerimi ortaya
çıkarıyor. Bu, sezgisel olarak dünyayı keşfetmeye yatkın
bir kişiliğim olmasından kaynaklanıyor. Hiçbir şey tasar-
lamadım. İçimden geldiği gibi davrandım ve hayatım bo-
yunca karmaşık şeylerin peşinden gittim.
Bu parçadaki düşünceleri savunan fotoğraf sanatçısı
ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Fotoğraf sanatını besleyen alanları keşfetmiştir.
B) Fotoğrafları, karmaşık bir yapıyı barındırır.
C) Sezgisel bir kişiliğe sahip olduğunu düşünmektedir.
D) Fotoğraflarını tasarlamadan çekmektedir.
E) Çalışmalarının her aşamasını planlamaktadır.
1
1
1
1
1
30
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT | TÜRKÇE TESTİ 1 1 28. Fotoğraf sanatını çekim öncesi ve sonrası olmak üzere iki farklı aşama olarak düşünüyorum. Birinci düzlemde 1 araştırmak, iyi örnekler görmek, film izlemek, hayal ede- bilmek, üretme isteğinin ve fikrinin olması, sanat tarihine kesinlikle göz atmak ve işinize odaklanmak verebilece- ğim tavsiyelerdir. İkinci aşamadaysa fotoğraf çekerken ne çekeceğimi pek düşünmüyorum. Bu yüzden her za- man farklı unsurlar bir araya geliyor ve eserlerimi ortaya çıkarıyor. Bu, sezgisel olarak dünyayı keşfetmeye yatkın bir kişiliğim olmasından kaynaklanıyor. Hiçbir şey tasar- lamadım. İçimden geldiği gibi davrandım ve hayatım bo- yunca karmaşık şeylerin peşinden gittim. Bu parçadaki düşünceleri savunan fotoğraf sanatçısı ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Fotoğraf sanatını besleyen alanları keşfetmiştir. B) Fotoğrafları, karmaşık bir yapıyı barındırır. C) Sezgisel bir kişiliğe sahip olduğunu düşünmektedir. D) Fotoğraflarını tasarlamadan çekmektedir. E) Çalışmalarının her aşamasını planlamaktadır. 1 1 1 1 1 30 1
35. Gazeteci:
(1)
----
Uzman:
Tarih konusunda yazılan sanat eserlerinin, çocuklara
eğitim-bilim vermede rolü büyüktür. Sebebi de birin-
ci olarak kendi milletinin, ülkesinin geçmişini öğrenir,
ikincisi de kendisi de o milletin mensubu olduğu için
üzüntüsüne üzülür, sevincine sevinir. Böylece kalbin-
de milliyetçilik duygusu uyanır. Aslında sadece tarih
konusunda değil de bugünkü konularda da yazılan
eserler bilim için gereklidir.
Gazeteci:
Uzman:
Yazar olaylara tarihî gerçekler penceresinden de ba-
kar. Aynı zamanda da olayları kendi gözlemlerinden
geçirerek kendi düşünce hamurunda yoğurur ve on-
dan bir sanat eseri çıkarır. Sanatkârane tipler ortaya
çıkarır, özel bir sanat dünyası kurar. Bu sifatlarıyla ya-
zar, tarihçiden farklıdır. Çoğu zaman dili zayıf, düşün-
celeri sığdır. Tarihî roman yazarı sanatçıdır. Tarihçi ise
ilim adamıdır. Her ikisinin de ne olduğunu bilmek her
ikisi arasındaki farkı bilmek demektir.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin
hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) Siz niçin farklı ve aykırı bir yol izleyerek, sisteme
rağmen, milli motifleri ön plana çıkarmaya çalıştı-
niz?
(II) Sizce tarihî roman yazarları tarihçilerie yakın di-
yalog içinde bulunmalı mıdır?
(1) Tarihî roman yazarları bir tarihçi değildir. Bu hu-
sus pek çok defa gözden kaçar ve yazarla tarihçi
birbirine karıştırılır. Siz bu konu hakkında ne düşü-
nüyorsunuz?
(II) Son yıllarda yeniden gündeme gelen Türk dün-
yasının bugününü ve yarınını nasıl görüyorsunuz?
&
(1) Tarihî romanlar ders kitabı olarak okutulmalı mı?
Başka bir deyişle tarihi romanların eğitimde rolü var
mıdır?
(II) Siz tarihî roman yazarı ile tarihçi arasındaki fark
konusunda ne düşünüyorsunuz?
D) (1) Sizce bir milletin varlığını sürdürebilmesinde tari-
hin önemi nedir?
(II) Romanlarınızda ele aldığınız olaylar gerçek tarihi
yansıtıyor mu?
E) (1) Romanlarınızda gerçek tarihi yansıtmayan olaylar
var mı? Bir romancı tarihe ne kadar sadık kalmalı-
dir?
(II) Romanlarınızı yazarken nasıl bir yol izliyorsunuz,
önceden plan yapıyor musunuz?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. Gazeteci: (1) ---- Uzman: Tarih konusunda yazılan sanat eserlerinin, çocuklara eğitim-bilim vermede rolü büyüktür. Sebebi de birin- ci olarak kendi milletinin, ülkesinin geçmişini öğrenir, ikincisi de kendisi de o milletin mensubu olduğu için üzüntüsüne üzülür, sevincine sevinir. Böylece kalbin- de milliyetçilik duygusu uyanır. Aslında sadece tarih konusunda değil de bugünkü konularda da yazılan eserler bilim için gereklidir. Gazeteci: Uzman: Yazar olaylara tarihî gerçekler penceresinden de ba- kar. Aynı zamanda da olayları kendi gözlemlerinden geçirerek kendi düşünce hamurunda yoğurur ve on- dan bir sanat eseri çıkarır. Sanatkârane tipler ortaya çıkarır, özel bir sanat dünyası kurar. Bu sifatlarıyla ya- zar, tarihçiden farklıdır. Çoğu zaman dili zayıf, düşün- celeri sığdır. Tarihî roman yazarı sanatçıdır. Tarihçi ise ilim adamıdır. Her ikisinin de ne olduğunu bilmek her ikisi arasındaki farkı bilmek demektir. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Siz niçin farklı ve aykırı bir yol izleyerek, sisteme rağmen, milli motifleri ön plana çıkarmaya çalıştı- niz? (II) Sizce tarihî roman yazarları tarihçilerie yakın di- yalog içinde bulunmalı mıdır? (1) Tarihî roman yazarları bir tarihçi değildir. Bu hu- sus pek çok defa gözden kaçar ve yazarla tarihçi birbirine karıştırılır. Siz bu konu hakkında ne düşü- nüyorsunuz? (II) Son yıllarda yeniden gündeme gelen Türk dün- yasının bugününü ve yarınını nasıl görüyorsunuz? & (1) Tarihî romanlar ders kitabı olarak okutulmalı mı? Başka bir deyişle tarihi romanların eğitimde rolü var mıdır? (II) Siz tarihî roman yazarı ile tarihçi arasındaki fark konusunda ne düşünüyorsunuz? D) (1) Sizce bir milletin varlığını sürdürebilmesinde tari- hin önemi nedir? (II) Romanlarınızda ele aldığınız olaylar gerçek tarihi yansıtıyor mu? E) (1) Romanlarınızda gerçek tarihi yansıtmayan olaylar var mı? Bir romancı tarihe ne kadar sadık kalmalı- dir? (II) Romanlarınızı yazarken nasıl bir yol izliyorsunuz, önceden plan yapıyor musunuz?
38. Dil, nazım sayesinde kıvamını bulur. Ama nazım düşün-
cenin emeklemesidir. Bilinç nazımda kanat çırpar, rüya-
nın gizemli dünyasında başıboş dolaşır. Düşünce, ne-
sirde rahatlar. Nazmın esrarengizliğinden sıyrılmadıkça
kendisi olamaz. Nazım, düşüncenin fecir pırıltısı. Coşku
sokağın diliyle anlatılamaz. Nazım telkindir, çağrıdır, bü-
yüdür. Toplumlar da kişiler gibi çocukluklarında şairdir-
ler. Nesir ise ihtiyar medeniyetlerin meyvesi; çıplak, kuru
ve berrak, zekânın son fethidir. İnsanlık uzun arayışlar-
dan sonra nesri keşfetmiş ve nesir şuurun ifadesi olmuş-
tur. Sadık ve keskin bir ifade.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
c
1
1
1
A) Dilin asıl şeklini şiir sayesinde aldığına
B) Düşüncelerin düzyazıda daha rahat ifade edildiğine
C) İnsanlığın düzyazıyı bulma çabalarının uzun sürdü-
ğüne
D) Nesrin, bilincin dışa aktarımında yerinin olduğuna
E) Nazmin nesirden daha çok tercih edildiğine
3
0
1
1
1
3
1
1
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
38. Dil, nazım sayesinde kıvamını bulur. Ama nazım düşün- cenin emeklemesidir. Bilinç nazımda kanat çırpar, rüya- nın gizemli dünyasında başıboş dolaşır. Düşünce, ne- sirde rahatlar. Nazmın esrarengizliğinden sıyrılmadıkça kendisi olamaz. Nazım, düşüncenin fecir pırıltısı. Coşku sokağın diliyle anlatılamaz. Nazım telkindir, çağrıdır, bü- yüdür. Toplumlar da kişiler gibi çocukluklarında şairdir- ler. Nesir ise ihtiyar medeniyetlerin meyvesi; çıplak, kuru ve berrak, zekânın son fethidir. İnsanlık uzun arayışlar- dan sonra nesri keşfetmiş ve nesir şuurun ifadesi olmuş- tur. Sadık ve keskin bir ifade. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? c 1 1 1 A) Dilin asıl şeklini şiir sayesinde aldığına B) Düşüncelerin düzyazıda daha rahat ifade edildiğine C) İnsanlığın düzyazıyı bulma çabalarının uzun sürdü- ğüne D) Nesrin, bilincin dışa aktarımında yerinin olduğuna E) Nazmin nesirden daha çok tercih edildiğine 3 0 1 1 1 3 1 1 1
Örnek Soru 1
Andy Weir aslında bir bilgisayar programcısı ama hayat hikâ-
yesinin bizi daha çok ilgilendiren yanı, çocukluğundan beri
bilim kurgu edebiyatına tutkun olması. Yazıp çizmeye de genç
yaşlarda başlıyor. Tamamladığı ilk roman taslağı yayınevinden
ret cevabı alınca bu kitabı kendi sitesinde yayımlıyor. Sonrası
tam bir başarı hikâyesi Büyük ilgiyle karşılanan kitaba yayınev-
lerinden teklifler yağıyor. Okurlar tarafından 2014'ün en iyi bilim
kurgu romanı seçilen kitap, bol övgü ve birçok ödül alıyor. En
nihayetinde, romanın yayın hakları da satın alınıyor ve sine-
maya uyarlanıp dünyanın birçok ülkesinde gösterime giriyor.
118
E
Bu parçada Andy Weir ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
E
E
E
E
8
Örnek
Günümü
kısmı ka
üzerinde
Çin ve
tarihte
koruma
ediyor.
engel
Birliği
doğa
rak g
eis
Yayınlar
VA) Esas mesleği dışında başka bir işle meşgul olduğuna
VB) İlk yazma denemelerine erken yaşlarda başladığına
Vc) Karşılaştığı sorunu aşmak için bir çözüm geliştirdiğine
D) Okumaktan hoşlandığı türde başarılı bir yazar olduğuna
E) Eserini sinema izleyicisini düşünerek kaleme aldığına
(2017/YGS)
E
Bu
den
A)
B)
lc
8
1
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Örnek Soru 1 Andy Weir aslında bir bilgisayar programcısı ama hayat hikâ- yesinin bizi daha çok ilgilendiren yanı, çocukluğundan beri bilim kurgu edebiyatına tutkun olması. Yazıp çizmeye de genç yaşlarda başlıyor. Tamamladığı ilk roman taslağı yayınevinden ret cevabı alınca bu kitabı kendi sitesinde yayımlıyor. Sonrası tam bir başarı hikâyesi Büyük ilgiyle karşılanan kitaba yayınev- lerinden teklifler yağıyor. Okurlar tarafından 2014'ün en iyi bilim kurgu romanı seçilen kitap, bol övgü ve birçok ödül alıyor. En nihayetinde, romanın yayın hakları da satın alınıyor ve sine- maya uyarlanıp dünyanın birçok ülkesinde gösterime giriyor. 118 E Bu parçada Andy Weir ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? E E E E 8 Örnek Günümü kısmı ka üzerinde Çin ve tarihte koruma ediyor. engel Birliği doğa rak g eis Yayınlar VA) Esas mesleği dışında başka bir işle meşgul olduğuna VB) İlk yazma denemelerine erken yaşlarda başladığına Vc) Karşılaştığı sorunu aşmak için bir çözüm geliştirdiğine D) Okumaktan hoşlandığı türde başarılı bir yazar olduğuna E) Eserini sinema izleyicisini düşünerek kaleme aldığına (2017/YGS) E Bu den A) B) lc 8 1 C
IT
*
kânı
Sina
CIKMIS SORU
OS/MKOSESI
Japonya'da restoranlar ve kafeler, sunulan tüm
yiyeceklerin üç boyutlu maketlerini vitrinlerinde sergiler
Vitrindeki maketler masanıza gelen yiyecek tabağının
neredeyse aynısıdır. Tokyo'da bu maketlerin hazırlandığı
ünlü bir sokak vardır. Her şeyin yemek ve yemek reklamı
üzerine olduğu ama hiçbir şeyin yenilebilir olmadığı bu
sokağı görünce Lyotard'ın "simulacra" olarak adlandırdığı
postmodern dünya gerçekliğini daha iyi anlıyor insan.
Gerçeğini unutturmuş kopyanın, yani reklamin, gerçeği
yerinden ettiği bir dünyadayız artık. Yakında dünyada
hiçbir şeye, hiçbir gerçekliğe yer kalmayacak, her yer söz
konusu şeylerin reklamıyla dolacak.
Bu parçaya göre asağıdakilerden hangisi
"simulacra'yı tanımlar?
A) Ürünün geliştirilmesinde kullanılması gereken
bütçenin reklama ayrılması nedeniyle kalitesiz
ürünleri pazarlamaya odaklanmış ticari bir dünya
B) Maliyeti indirerek kår oranını en yüksek düzeye
çıkarmak için orijinal olmayan materyallerin
kullanıldığı bir üretim anlayışı
C) Nesnelerin asıl örneklerinden çok, kendileri
hakkında üretilmiş reklamlara ve kopyalarına yer
veren yapay bir ortam
D) Artan talebi karşılarken doğal kaynakların sınırlılığıyla
karşılaşan üreticilerin yapay olana yönelmesini
zorunlu kılan bir tüketim çılgınlığı
E) Sahte ve kalitesiz olan için talep yaratmaya çalışan
pazarlama anlayışını görmezden gelen bir satış ahlakı
2019 KPSS
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
IT * kânı Sina CIKMIS SORU OS/MKOSESI Japonya'da restoranlar ve kafeler, sunulan tüm yiyeceklerin üç boyutlu maketlerini vitrinlerinde sergiler Vitrindeki maketler masanıza gelen yiyecek tabağının neredeyse aynısıdır. Tokyo'da bu maketlerin hazırlandığı ünlü bir sokak vardır. Her şeyin yemek ve yemek reklamı üzerine olduğu ama hiçbir şeyin yenilebilir olmadığı bu sokağı görünce Lyotard'ın "simulacra" olarak adlandırdığı postmodern dünya gerçekliğini daha iyi anlıyor insan. Gerçeğini unutturmuş kopyanın, yani reklamin, gerçeği yerinden ettiği bir dünyadayız artık. Yakında dünyada hiçbir şeye, hiçbir gerçekliğe yer kalmayacak, her yer söz konusu şeylerin reklamıyla dolacak. Bu parçaya göre asağıdakilerden hangisi "simulacra'yı tanımlar? A) Ürünün geliştirilmesinde kullanılması gereken bütçenin reklama ayrılması nedeniyle kalitesiz ürünleri pazarlamaya odaklanmış ticari bir dünya B) Maliyeti indirerek kår oranını en yüksek düzeye çıkarmak için orijinal olmayan materyallerin kullanıldığı bir üretim anlayışı C) Nesnelerin asıl örneklerinden çok, kendileri hakkında üretilmiş reklamlara ve kopyalarına yer veren yapay bir ortam D) Artan talebi karşılarken doğal kaynakların sınırlılığıyla karşılaşan üreticilerin yapay olana yönelmesini zorunlu kılan bir tüketim çılgınlığı E) Sahte ve kalitesiz olan için talep yaratmaya çalışan pazarlama anlayışını görmezden gelen bir satış ahlakı 2019 KPSS
23. Bilinç akışı; romanda figürlerin iç dünyalarını kendi zi-
hinlerinden, bütün karmaşasıyla aracısız bir şekilde ak-
tarmayı amaçlar. Bu, çağrışıma dayalı olarak birbirini
izleyen düzensiz yapıdaki cümle ve sözcüklerle orta-
ya konan bir tekniktir. Bu teknikte kahramanın zihni ve
iç dünyası; düşünceler, dağınık sözler, imajlar ve sem-
bollerin çağrışım silsileleri halinde verilmesiyle aktarı-
lır. Bu yönüyle kahramanın iç sesinin anlatıldığı ancak
tamamen yazarın kontrolünde olan iç monolog tekni-
ginden ayrılır
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangi-
si bilinç akışı tekniğine ornek olarak gösterilebilir?
A) Nefret sinmişti. Onu azdıran korku imiş. Kirlilik his-
si de azalıyordu. Fakat biraz evvel duyduğu kurtu-
luş sevinci ilk berraklığını kaybediyordu. İçinde ye-
ni ve meçhul korkular vardı. Günün zevke ait anla-
rini hatırlamak istemiyordu. Kalktı oturdu. İçinde
nereden geldiğini anlamadığı bir huzursuzluk baş-
lamıştı birdenbire.
B) Muttalip, ahirin horantasından atlara bakıyor. Ara
sıra konuşuyorlar. Göz göze gelmeye çalışıyor, ge-
lince uzun uzun bakışıyorlar. O sıra Emir Bey'le ev-
leneceği, çeyiz hazırlığına ve evin düzenlenmesi-
ne başlandığı haber veriliyor kendisine.
C) Ali Rıza Bey, Babıâli yetiştirmelerinden bir mülkiye
memuruydu. Otuz yaşına kadar Dahiliye kalemle-
rinden birinde çalışmıştı. Belki ölünceye kadar da
orada kalacaktı. Fakat kız kardeşiyle annesinin iki
ay ara ile ölmesi onu birdenbire İstanbul'dan so-
ğutmuş, Suriye'de bir kaza kaymakamlığı alarak
gurbete çıkmasına sebep olmuştu.
D) Her sabah, tam sekizde, akşamları da beş buçuk-
ta kapının önünden bir adam geçiyor. Pırıl pırıl bir
aklığı olan bisiklet fanilasının üstünde, kırışıksız ka-
vuşan yüksek kemerli pantolonuyla, hiç ceketli gör-
mediğim bir adam.
24. Bu
al
E) Yazık Gülüş Hatun'a; o dağlı, Gülüş Hatun'un ke-
sip attığı tırnak bile değildi. Yazık da... Çocuğu ol-
mayanı Mahmut Ağa gibi baş tacı eden herif gö-
rülmüş mü dünyada? Daha ne? Yok deme öyle,
yazıktır Gülüş Hatun'umuza. Şikayet de etmez.
Okur, ağlar garip. Allah onu Eyyup Peygamber gi-
bi sınamaktadır. Bir gün şehzade misali oğlan do-
ğuracaktır.
ke
e
a
c
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
23. Bilinç akışı; romanda figürlerin iç dünyalarını kendi zi- hinlerinden, bütün karmaşasıyla aracısız bir şekilde ak- tarmayı amaçlar. Bu, çağrışıma dayalı olarak birbirini izleyen düzensiz yapıdaki cümle ve sözcüklerle orta- ya konan bir tekniktir. Bu teknikte kahramanın zihni ve iç dünyası; düşünceler, dağınık sözler, imajlar ve sem- bollerin çağrışım silsileleri halinde verilmesiyle aktarı- lır. Bu yönüyle kahramanın iç sesinin anlatıldığı ancak tamamen yazarın kontrolünde olan iç monolog tekni- ginden ayrılır Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangi- si bilinç akışı tekniğine ornek olarak gösterilebilir? A) Nefret sinmişti. Onu azdıran korku imiş. Kirlilik his- si de azalıyordu. Fakat biraz evvel duyduğu kurtu- luş sevinci ilk berraklığını kaybediyordu. İçinde ye- ni ve meçhul korkular vardı. Günün zevke ait anla- rini hatırlamak istemiyordu. Kalktı oturdu. İçinde nereden geldiğini anlamadığı bir huzursuzluk baş- lamıştı birdenbire. B) Muttalip, ahirin horantasından atlara bakıyor. Ara sıra konuşuyorlar. Göz göze gelmeye çalışıyor, ge- lince uzun uzun bakışıyorlar. O sıra Emir Bey'le ev- leneceği, çeyiz hazırlığına ve evin düzenlenmesi- ne başlandığı haber veriliyor kendisine. C) Ali Rıza Bey, Babıâli yetiştirmelerinden bir mülkiye memuruydu. Otuz yaşına kadar Dahiliye kalemle- rinden birinde çalışmıştı. Belki ölünceye kadar da orada kalacaktı. Fakat kız kardeşiyle annesinin iki ay ara ile ölmesi onu birdenbire İstanbul'dan so- ğutmuş, Suriye'de bir kaza kaymakamlığı alarak gurbete çıkmasına sebep olmuştu. D) Her sabah, tam sekizde, akşamları da beş buçuk- ta kapının önünden bir adam geçiyor. Pırıl pırıl bir aklığı olan bisiklet fanilasının üstünde, kırışıksız ka- vuşan yüksek kemerli pantolonuyla, hiç ceketli gör- mediğim bir adam. 24. Bu al E) Yazık Gülüş Hatun'a; o dağlı, Gülüş Hatun'un ke- sip attığı tırnak bile değildi. Yazık da... Çocuğu ol- mayanı Mahmut Ağa gibi baş tacı eden herif gö- rülmüş mü dünyada? Daha ne? Yok deme öyle, yazıktır Gülüş Hatun'umuza. Şikayet de etmez. Okur, ağlar garip. Allah onu Eyyup Peygamber gi- bi sınamaktadır. Bir gün şehzade misali oğlan do- ğuracaktır. ke e a c
14) Bir sanatçı yerli kodlarımızdan beslenen bir edebî anlayış oluşturmadıkça tarihe adını
yazdıramaz. Bu cümledeki "yerli kodlarımız" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Özgün bir edebi kişilik
B) Sanatın toplumsal bir temele oturtulması
C) Gelenekten ilham alan sanat anlayışı
D) Tüm okurlara hitap eden bir üslup
E) Hiçbir edebî ekole bağlı olmayan bir edebî duruş
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14) Bir sanatçı yerli kodlarımızdan beslenen bir edebî anlayış oluşturmadıkça tarihe adını yazdıramaz. Bu cümledeki "yerli kodlarımız" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Özgün bir edebi kişilik B) Sanatın toplumsal bir temele oturtulması C) Gelenekten ilham alan sanat anlayışı D) Tüm okurlara hitap eden bir üslup E) Hiçbir edebî ekole bağlı olmayan bir edebî duruş
Nar Ağacı romanı; meselesi, mesajı, kahramanları, ça-
tışmalan olan bir roman. Öyle ki neredeyse siyasi bir ro-
man olmaya yatkın bir yapısı var. Ama yazar siyasi ro-
manların o bildik didaktiklik tuzağına ve kolaycılığına
düşmez,
Dil ve mekânlar dönem ruhunu yansıtmak-
ta en önemli enstrümanlar olarak kullanılırken anlayış ve
bakış açısı bu tarihsel dönemi anlatmaya uygun bir bi-
çimde yer alır. Ne var ki 530 sayfalık kitap roman olma-
nin avantaj ve dezavantajlarını bünyesinde taşıyor. Olay-
ların çokluğu, anlatım süresinin uzunluğu, fazlasıyla ma-
lumatlar kuşkusuz türün bir gereği olarak yer alıyor. An-
cak özellikle öykü dilini kullandığı kimi bölümler (sıkı ör-
gü, lirik dil, yoğun anlatım) kitabın en başarılı metinleri.
37. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) yer yer roman türünün yazınsal sınırlarını zorlar
B) modern anlatım tekniklerine yer vermez
C) betimlemelere dayalı olay anlatımını tercih eder
roman sanatının estetik gerekliliklerini önceler
E) vermek istediği mesajın önemsiz olduğunu hisset-
tirir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Nar Ağacı romanı; meselesi, mesajı, kahramanları, ça- tışmalan olan bir roman. Öyle ki neredeyse siyasi bir ro- man olmaya yatkın bir yapısı var. Ama yazar siyasi ro- manların o bildik didaktiklik tuzağına ve kolaycılığına düşmez, Dil ve mekânlar dönem ruhunu yansıtmak- ta en önemli enstrümanlar olarak kullanılırken anlayış ve bakış açısı bu tarihsel dönemi anlatmaya uygun bir bi- çimde yer alır. Ne var ki 530 sayfalık kitap roman olma- nin avantaj ve dezavantajlarını bünyesinde taşıyor. Olay- ların çokluğu, anlatım süresinin uzunluğu, fazlasıyla ma- lumatlar kuşkusuz türün bir gereği olarak yer alıyor. An- cak özellikle öykü dilini kullandığı kimi bölümler (sıkı ör- gü, lirik dil, yoğun anlatım) kitabın en başarılı metinleri. 37. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) yer yer roman türünün yazınsal sınırlarını zorlar B) modern anlatım tekniklerine yer vermez C) betimlemelere dayalı olay anlatımını tercih eder roman sanatının estetik gerekliliklerini önceler E) vermek istediği mesajın önemsiz olduğunu hisset- tirir