Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

17. Şiir için, nesir olmayan şey, derler. Belliyi belirtmek gibi
görünen bu ifade, şiirin derin bir yönüne dokunmaktadır.
Valery, düz yazıyı yürüyüşe; şiiri dansa benzetmiştir. Yü-
rüyüşün açık bir amacı vardır. Her yürüyüş, istenilen bir
şeye yönelmiş bir hareketi ifade eder. Bu hareketin tar-
zi, hizi o şeyin cinsine ve uyandırdığı arzunun şiddetine
bağlıdır. Yürüyüş gibi düzyazının da bir hedefi, bir amacı
vardır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
şöylenemez?
ALOrnek verilmiştir.
B Pánik gösterilmiştir.
Karşılaştırma vardır.
D) Benzetme yapılmıştır.
Taimlamadan yararlanılmıştır.
karekök & dakika
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
17. Şiir için, nesir olmayan şey, derler. Belliyi belirtmek gibi görünen bu ifade, şiirin derin bir yönüne dokunmaktadır. Valery, düz yazıyı yürüyüşe; şiiri dansa benzetmiştir. Yü- rüyüşün açık bir amacı vardır. Her yürüyüş, istenilen bir şeye yönelmiş bir hareketi ifade eder. Bu hareketin tar- zi, hizi o şeyin cinsine ve uyandırdığı arzunun şiddetine bağlıdır. Yürüyüş gibi düzyazının da bir hedefi, bir amacı vardır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? ALOrnek verilmiştir. B Pánik gösterilmiştir. Karşılaştırma vardır. D) Benzetme yapılmıştır. Taimlamadan yararlanılmıştır. karekök & dakika
Antalya'daki mağaralardan birindeyiz: Insuyu Ma-
ğarası. Buraya girip de çıkmayı başaranların astım
başta olmak üzere birçok konuda şifa bulduğu söy-
leniyor. Oldukça basık ve gidilmesi güç bir mağara.
Gitmekte zorlanıyoruz. Yanımdakilere sürüne sürüne
ilerliyorum. Daha önce girdiğim mağaralardan çok
farklı. Gerek yüksekliği gerek havası bunu gösteriyor.
Bir kere burada nefes almak başlı başına bir zorluk.
Bir de gidebilmek sıkıntı olunca zorluklar üst üste ge-
liyor. Buradan çıkabilirsem hastalıklardan kurtulma-
nın ötesinde sabretmeyi de öğrenmiş olacağım.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) İkilemeye yer verilmiştir.
B) Tanım cümlesine yer verilmiştir.
C) Görme duyusuna yönelik ayrıntılara yer verilmiş-
tir.
D) Karşılaştırma yapılmıştır.
E) Şart bildiren bir ifadeye yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Antalya'daki mağaralardan birindeyiz: Insuyu Ma- ğarası. Buraya girip de çıkmayı başaranların astım başta olmak üzere birçok konuda şifa bulduğu söy- leniyor. Oldukça basık ve gidilmesi güç bir mağara. Gitmekte zorlanıyoruz. Yanımdakilere sürüne sürüne ilerliyorum. Daha önce girdiğim mağaralardan çok farklı. Gerek yüksekliği gerek havası bunu gösteriyor. Bir kere burada nefes almak başlı başına bir zorluk. Bir de gidebilmek sıkıntı olunca zorluklar üst üste ge- liyor. Buradan çıkabilirsem hastalıklardan kurtulma- nın ötesinde sabretmeyi de öğrenmiş olacağım. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) İkilemeye yer verilmiştir. B) Tanım cümlesine yer verilmiştir. C) Görme duyusuna yönelik ayrıntılara yer verilmiş- tir. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Şart bildiren bir ifadeye yer verilmiştir.
6.
Eserleri yalnız gözlemlerin toplamı ya da sadece
aklın bir ürünü olarak görmeye olanak yoktur. Bilin-
çaltının insan varlığından ayrılmayacağı ruh bilimi-
nin gözler önüne serdiği bir gerçektir. Bu bakımdan,
yaşayışımızda olduğu gibi yaratışımızda da hayalin,
duygunun payı sanıldığından daha büyüktür. ----
Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakile-
rin hangisiyle tamamlanabilir?
A) Her sanatçı konu seçiminde ve anlatımın yönte-
minde özgürdür.
Yani hayal kurmadan yaşamak ne kadar sıkı-
cıysa hayal gücünden yoksun eser de o kadar
tatsızdır.
Gerçek sanat eseri biçimle özün kusursuzca bir
araya gelmesiyle ortaya çıkar.
D) Aklın rehberliğiyle yazılmayan eserlerin gelecek
zamanlara kalma olasılığı yoktur.
E) Yaratıcılığın, eşyaya diğer insanlardan farklı
olarak yaklaşma olduğu bilinir.
HIN
V
E
PENK
71
8
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Eserleri yalnız gözlemlerin toplamı ya da sadece aklın bir ürünü olarak görmeye olanak yoktur. Bilin- çaltının insan varlığından ayrılmayacağı ruh bilimi- nin gözler önüne serdiği bir gerçektir. Bu bakımdan, yaşayışımızda olduğu gibi yaratışımızda da hayalin, duygunun payı sanıldığından daha büyüktür. ---- Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakile- rin hangisiyle tamamlanabilir? A) Her sanatçı konu seçiminde ve anlatımın yönte- minde özgürdür. Yani hayal kurmadan yaşamak ne kadar sıkı- cıysa hayal gücünden yoksun eser de o kadar tatsızdır. Gerçek sanat eseri biçimle özün kusursuzca bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. D) Aklın rehberliğiyle yazılmayan eserlerin gelecek zamanlara kalma olasılığı yoktur. E) Yaratıcılığın, eşyaya diğer insanlardan farklı olarak yaklaşma olduğu bilinir. HIN V E PENK 71 8
3.
3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplandırınız.
Herkesin sizin tıpkınız olduğu bir dünyada yaşa-
mak isteyeceğinizden emin misiniz? Eğer herkes
sizin gibi görünse, sizin gibi davransa ve sizin gibi
düşünse dünya oldukça sıkıcı bir yere dönüşürdü.
Daha mutlu, daha huzurlu bir yaşam için toplu-
mun zenginliğinin farklılıklardan kaynaklandığını
görmeye başlasanız iyi olur. İlişkileri, toplumları
ve ülkeleri güzelleştiren ortak noktalar değil bizi
tek yapan farklılıklardır. Çevrenizdekilerde eleşti-
rebileceğiniz şeyler aramak yerine neden işe fark-
lılıklara saygı duyarak başlamıyorsunuz?
Bu parçada vurgulanan düşünceler ile aşağı-
daki yargılardan hangisi anlamca yakın değil-
dir?
A) Duygu ve düşünce bakımından uyumlu insan-
ların oluşturduğu topluluklar daha mutludur.
B) Dünyayı yaşanılır kılan kendine özgü nitelikle-
ri bulunan insanların çokluğudur.
C) Toplumu oluşturan bireylerin özgünlüğü ve
çeşitliliği, o toplumun zenginliğidir.
D) Zannedilenin aksine farklılıklar, anlaşmazlık-
ları değil mutlulukları getirir.
E) Her insanın aynı olduğu bir çevrede yaşamak
çok sıkıcı durumdur.
4. Bu parçada,
Tartışmacı anlatım
H.Sayısal verilere başvurma
H. Söyleşmeci bir üslup
IV. Yineleme
V. Emredici anlatım
anlatım tekniklerinden hangileri kullanılma-
mıştır?
A) I. ve II.
B) II ve III. C) II. ve V.
D) 1. ve IV. E) IV. ve V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 3 ve 4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplandırınız. Herkesin sizin tıpkınız olduğu bir dünyada yaşa- mak isteyeceğinizden emin misiniz? Eğer herkes sizin gibi görünse, sizin gibi davransa ve sizin gibi düşünse dünya oldukça sıkıcı bir yere dönüşürdü. Daha mutlu, daha huzurlu bir yaşam için toplu- mun zenginliğinin farklılıklardan kaynaklandığını görmeye başlasanız iyi olur. İlişkileri, toplumları ve ülkeleri güzelleştiren ortak noktalar değil bizi tek yapan farklılıklardır. Çevrenizdekilerde eleşti- rebileceğiniz şeyler aramak yerine neden işe fark- lılıklara saygı duyarak başlamıyorsunuz? Bu parçada vurgulanan düşünceler ile aşağı- daki yargılardan hangisi anlamca yakın değil- dir? A) Duygu ve düşünce bakımından uyumlu insan- ların oluşturduğu topluluklar daha mutludur. B) Dünyayı yaşanılır kılan kendine özgü nitelikle- ri bulunan insanların çokluğudur. C) Toplumu oluşturan bireylerin özgünlüğü ve çeşitliliği, o toplumun zenginliğidir. D) Zannedilenin aksine farklılıklar, anlaşmazlık- ları değil mutlulukları getirir. E) Her insanın aynı olduğu bir çevrede yaşamak çok sıkıcı durumdur. 4. Bu parçada, Tartışmacı anlatım H.Sayısal verilere başvurma H. Söyleşmeci bir üslup IV. Yineleme V. Emredici anlatım anlatım tekniklerinden hangileri kullanılma- mıştır? A) I. ve II. B) II ve III. C) II. ve V. D) 1. ve IV. E) IV. ve V.
TYT/TÜRKÇE
28.(1) Meksika'nın Yucatán kıyılarındaki beyaz kumsallar ve
rengârenk tatil köyleri arasında saklı mangrovlar, kuşlar
ve onları gözlemeyi sevenler için bir cennet. (II) Önemli
bir kuş göçü rotasında bulunan sık ağaçlıklı bu bataklık-
lar, her yıl Kuzey ve Güney Amerika arasında tehlikeli bir
yolculuk yapan milyonlarca kuşa güvenli bir liman sağlıyor.
(III) Uzun mesafeler kateden göçmen kuşlar ile yerel türlerin
buradaki karışımı insanın başını döndürüyor. (IV) Kanada'dan
yola çıkan mavi kanatlı ördek ile çıt kuşu; devasa pembe
flamingolar ile minik kolibriler birbirine burada karışıyor.
(V) Kuş gözlemcileri, mangrov ormanlarının 50 kilometre
kadar doğusunda bulunan sakin bir sahil kasabasında ko-
naklıyor. (VI) Bu gözlemciler arasında dünyanın değişik ül-
kelerinden gelmiş birçok kişiye rastlayabiliyorsunuz.
Belge Harre
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
C) IV
D) V
A) II
B) III
E) VI
3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/TÜRKÇE 28.(1) Meksika'nın Yucatán kıyılarındaki beyaz kumsallar ve rengârenk tatil köyleri arasında saklı mangrovlar, kuşlar ve onları gözlemeyi sevenler için bir cennet. (II) Önemli bir kuş göçü rotasında bulunan sık ağaçlıklı bu bataklık- lar, her yıl Kuzey ve Güney Amerika arasında tehlikeli bir yolculuk yapan milyonlarca kuşa güvenli bir liman sağlıyor. (III) Uzun mesafeler kateden göçmen kuşlar ile yerel türlerin buradaki karışımı insanın başını döndürüyor. (IV) Kanada'dan yola çıkan mavi kanatlı ördek ile çıt kuşu; devasa pembe flamingolar ile minik kolibriler birbirine burada karışıyor. (V) Kuş gözlemcileri, mangrov ormanlarının 50 kilometre kadar doğusunda bulunan sakin bir sahil kasabasında ko- naklıyor. (VI) Bu gözlemciler arasında dünyanın değişik ül- kelerinden gelmiş birçok kişiye rastlayabiliyorsunuz. Belge Harre Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV D) V A) II B) III E) VI 3
1.
Anlatım Biçimleri
Eğitim şart, deyip duruyor birileri. Evet,
eğitim gerekli ve hatta şarttır ancak han-
gi eğitim? Bunun adını koymak gerekmez
mi? Toplumsal ve bireysel planda görülen
bozulmaların iyileştirilmesi için hayata
dönük bir eğitim, hayatın içinde yer bu-
lan bir okul, hayattan kaynaklanan bir
eğitim anlayışı lazımdır. Ne zaman ki ha-
yat eğitim için değil de eğitim hayat için
düzenlenir, işte o zaman eksikler tamam
olur. Hayatın içinden gelmeyen bir eğitim-
le hiçbir yere varılmaz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi kullanılmıştır?
A) Açıklama
C) Betimleme
B) Tartışma
D) Öyküteme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Anlatım Biçimleri Eğitim şart, deyip duruyor birileri. Evet, eğitim gerekli ve hatta şarttır ancak han- gi eğitim? Bunun adını koymak gerekmez mi? Toplumsal ve bireysel planda görülen bozulmaların iyileştirilmesi için hayata dönük bir eğitim, hayatın içinde yer bu- lan bir okul, hayattan kaynaklanan bir eğitim anlayışı lazımdır. Ne zaman ki ha- yat eğitim için değil de eğitim hayat için düzenlenir, işte o zaman eksikler tamam olur. Hayatın içinden gelmeyen bir eğitim- le hiçbir yere varılmaz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi kullanılmıştır? A) Açıklama C) Betimleme B) Tartışma D) Öyküteme
A
A
28.--"Duygusal zeki" dendiğinde ise kendi
duygularıyla birlikte diğer insanların duygularını
da okuyabilen, bağımsız davranan, uzlaşmayı
başaran, iyimser kişiler akla gelir/ Amaca
ulaşmak için ne yaptığı kadar nasıl yaptığını
da önemseyen, zorluklar karşısında sebat
edebilen, sorun çözmekten kaçınmayan ve uyum
yetenekleri yüksek kişiler duygusal zekidir.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
Kendini tanıma, denetleme; empati, iş
birliği yapma gibi temel insani beceriler
öğrenilebilir.
Çok bilgili ancak sosyal ve duygusal becerileri
zayıf olan kişilerin pek sevilmediği bir
gerçektir.
C) Duygusal zekâ, mutluluk ve başarı için
gerekli olan duygusal niteliklerin adıdır.
Duygusal zekâ ile uğraşanlar, kişinin kendini
evrenle bütünleşmiş hissettiğinde beynin bazı
bölgelerinin harekete geçmesini anlamaya
çalışıyorlar.
Yıkıcı, zarar verici dürtüleri zapt etmek için
duygusal alışkanlıklar, sosyal beceriler
edinilmesi gerekir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A A 28.--"Duygusal zeki" dendiğinde ise kendi duygularıyla birlikte diğer insanların duygularını da okuyabilen, bağımsız davranan, uzlaşmayı başaran, iyimser kişiler akla gelir/ Amaca ulaşmak için ne yaptığı kadar nasıl yaptığını da önemseyen, zorluklar karşısında sebat edebilen, sorun çözmekten kaçınmayan ve uyum yetenekleri yüksek kişiler duygusal zekidir. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Kendini tanıma, denetleme; empati, iş birliği yapma gibi temel insani beceriler öğrenilebilir. Çok bilgili ancak sosyal ve duygusal becerileri zayıf olan kişilerin pek sevilmediği bir gerçektir. C) Duygusal zekâ, mutluluk ve başarı için gerekli olan duygusal niteliklerin adıdır. Duygusal zekâ ile uğraşanlar, kişinin kendini evrenle bütünleşmiş hissettiğinde beynin bazı bölgelerinin harekete geçmesini anlamaya çalışıyorlar. Yıkıcı, zarar verici dürtüleri zapt etmek için duygusal alışkanlıklar, sosyal beceriler edinilmesi gerekir.
Bana sorarsanız tiyatro izleyicisi ile sinema izleyicisi birbirine
benzemez. Tiyatro izleyicisi kendisini oyunun bir parçası olarak
re
3.
or-
görür, öylesine canlı ve hareketlidir çünkü ortam. Sinema izleyi-
cisi ise sadece görüntünün güzelliğiyle, kurgunun büyüleyicili-
er,
e-
ğiyle ve konunun çekiciliğiyle ilgilenir. Filme müdahale etme şan-
es-
si olmadığı için de kendini yabancı hisseder.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden han-
gisi yanlıştır?
an-
A) Öznel anlatıma başvarulmuştur.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C Gerekçeli anlatım söz konusudur.
D Sessel yineleme vardır.
E Alıntı yapılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bana sorarsanız tiyatro izleyicisi ile sinema izleyicisi birbirine benzemez. Tiyatro izleyicisi kendisini oyunun bir parçası olarak re 3. or- görür, öylesine canlı ve hareketlidir çünkü ortam. Sinema izleyi- cisi ise sadece görüntünün güzelliğiyle, kurgunun büyüleyicili- er, e- ğiyle ve konunun çekiciliğiyle ilgilenir. Filme müdahale etme şan- es- si olmadığı için de kendini yabancı hisseder. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden han- gisi yanlıştır? an- A) Öznel anlatıma başvarulmuştur. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C Gerekçeli anlatım söz konusudur. D Sessel yineleme vardır. E Alıntı yapılmıştır.
105. - 108. soruları aşağıdaki bilgilere göre
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Ali, Burak, Ceren, Deniz, Efe, Fatih ve Gökhan adlı
kişiler aile ziyareti amacıyla İzmir, Kayseri, Mardin
veya Trabzon şehirlerinden birine, cumartesi veya
pazar günü gitmişlerdir.
●
İLKER HAYAT
Kişilerin seyahatlerine ilişkin kimi bilgiler şu
şekildedir:
●
●
●
2023/1 AL
1
Her şehre en az bir kişi gitmiştir.
Her kişi sadece bir seyahat gerçekleştirmiştir.
Cumartesi günü seyahat eden toplam dört kişi
vardır.
Ceren ve Fatih farklı günlerde aynı şehre
gitmiştir.
.
Ali ve Deniz aynı gün seyahat etmiştir.
. Ali, Kayseri'ye giden tek kişidir.
Burak pazar günü Trabzon'a seyahat eden tek
kişidir.
Cumartesi günü Trabzon'a seyahat eden toplam
iki kişiden biri Gökhan'dır.
105. Buna göre;
1. Ceren,
II. Deniz,
III. Efe
adlı kişilerden hangileri kesin olarak
cumartesi günü seyahat etmiştir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II C) I ve III
E) I, II ve III
D) II ve III
SB
net
CH
Poz
sorubankasi.net
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
105. - 108. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. Ali, Burak, Ceren, Deniz, Efe, Fatih ve Gökhan adlı kişiler aile ziyareti amacıyla İzmir, Kayseri, Mardin veya Trabzon şehirlerinden birine, cumartesi veya pazar günü gitmişlerdir. ● İLKER HAYAT Kişilerin seyahatlerine ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: ● ● ● 2023/1 AL 1 Her şehre en az bir kişi gitmiştir. Her kişi sadece bir seyahat gerçekleştirmiştir. Cumartesi günü seyahat eden toplam dört kişi vardır. Ceren ve Fatih farklı günlerde aynı şehre gitmiştir. . Ali ve Deniz aynı gün seyahat etmiştir. . Ali, Kayseri'ye giden tek kişidir. Burak pazar günü Trabzon'a seyahat eden tek kişidir. Cumartesi günü Trabzon'a seyahat eden toplam iki kişiden biri Gökhan'dır. 105. Buna göre; 1. Ceren, II. Deniz, III. Efe adlı kişilerden hangileri kesin olarak cumartesi günü seyahat etmiştir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III E) I, II ve III D) II ve III SB net CH Poz sorubankasi.net
5
1.
Nice yazarımız ve ozanımız, özenle özentiyi birbirine ka-
riştırır, boyar da boyar metni. Ne yapsın zavallı, ufacık bir
duvar bulmuş, eh boyası da çok, sür babam sür... Bazıla-
kelime cambazlığıdır. Makyajdan ibaret bir yüzeydir ama
de imge diyorlar. Oysa bu, yazarlık filan değildir, düpedüz
ri buna yazarlık diyorlar, yaptıkları boyama ve süslemeye
güzel bir yüz değildir. Süstür, sostur ama yemek değildir.
Ben bu anlatım tarzını asla estetik bulmam çünkü sentetik
şeylerdeki estetik gerçek bir estetik değildir.
Bu parçanın yazarının estetik bulmam dediği yazarla-
Tin üslubunda eleştirdiği özellik aşağıdakilerden han-
gisidir?
Valınlığa aykırı davranma
Basit ve sıradan anlatma
içeriği fazla öne çıkarma
D) Özgün bir anlatımdan uzak olma
E) Lirizmden uzak, didaktik bir anlatım yapma
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5 1. Nice yazarımız ve ozanımız, özenle özentiyi birbirine ka- riştırır, boyar da boyar metni. Ne yapsın zavallı, ufacık bir duvar bulmuş, eh boyası da çok, sür babam sür... Bazıla- kelime cambazlığıdır. Makyajdan ibaret bir yüzeydir ama de imge diyorlar. Oysa bu, yazarlık filan değildir, düpedüz ri buna yazarlık diyorlar, yaptıkları boyama ve süslemeye güzel bir yüz değildir. Süstür, sostur ama yemek değildir. Ben bu anlatım tarzını asla estetik bulmam çünkü sentetik şeylerdeki estetik gerçek bir estetik değildir. Bu parçanın yazarının estetik bulmam dediği yazarla- Tin üslubunda eleştirdiği özellik aşağıdakilerden han- gisidir? Valınlığa aykırı davranma Basit ve sıradan anlatma içeriği fazla öne çıkarma D) Özgün bir anlatımdan uzak olma E) Lirizmden uzak, didaktik bir anlatım yapma 3.
1
5.
ÖZDEBİR
YAYINLARI
Yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan korkuyoruz. Yaşadığımız
dünyaya ve kendimize sorular sormaya cesaretimiz yok.
Edebiyat ve sanat, sorular sorar. Temel varlığı soru sormak
olan bir üretimin, yaşadığı günden ve zamandan uzakta ol-
ması zaten düşünülemez. Dolayısıyla ben de bir yazar ol-
manın ötesinde bir insan olarak etkileniyorum yaşadığımız
günlerden. Sadece yaşadığımız coğrafya değil, tüm dünya
kötü zamanlardan geçiyor. Edebiyat hem sorular soruyor
hem de bütün bu yaşananları kayıt altına alıyor. Ben de bü-
tün bunlarla yazarak yüzleşiyorum.
Kendisinden böyle söz eden yazarla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenebilir?
A) Ne anlatırsa anlatsın, edebiyat ve sanattan ödün ver-
mediği
7.
B) Yapıtlarında toplumsal konulardan çok, bireysel konu-
lara yer verdiği
C) Yaşadığı dönemi eleştirel bir bakışla yapıtlarına yansıt-
tığı
D) Ulusal konuları evrensel konularla iç içe anlattığı
E) Okuru yaşam gerçeklerinden uzaklaştırarak rahatlattığı
Yaz
do
m
ri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 5. ÖZDEBİR YAYINLARI Yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan korkuyoruz. Yaşadığımız dünyaya ve kendimize sorular sormaya cesaretimiz yok. Edebiyat ve sanat, sorular sorar. Temel varlığı soru sormak olan bir üretimin, yaşadığı günden ve zamandan uzakta ol- ması zaten düşünülemez. Dolayısıyla ben de bir yazar ol- manın ötesinde bir insan olarak etkileniyorum yaşadığımız günlerden. Sadece yaşadığımız coğrafya değil, tüm dünya kötü zamanlardan geçiyor. Edebiyat hem sorular soruyor hem de bütün bu yaşananları kayıt altına alıyor. Ben de bü- tün bunlarla yazarak yüzleşiyorum. Kendisinden böyle söz eden yazarla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) Ne anlatırsa anlatsın, edebiyat ve sanattan ödün ver- mediği 7. B) Yapıtlarında toplumsal konulardan çok, bireysel konu- lara yer verdiği C) Yaşadığı dönemi eleştirel bir bakışla yapıtlarına yansıt- tığı D) Ulusal konuları evrensel konularla iç içe anlattığı E) Okuru yaşam gerçeklerinden uzaklaştırarak rahatlattığı Yaz do m ri
1.
Orhan Pamuk'un romanlarının en büyük zaafı, ya-
zarla kahramanı arasındaki mesafenin kaybolması.
Bu nedenle romanlarda hep aynı karakterin mace-
ralarını okuyoruz. "Cevdet Bey ve Oğulları", "Beyaz
Kale", "Kara Kitap", "Kar", "Masumiyet Müzesi",
"Kafamda Bir Tuhaflık", "Kırmızı Saçlı Kadın"... Hep-
sinde aynı erkek tipi; bakan ama fark edemeyen,
hayat acemisi, şeyhlerden, maneviyat sahibi insan-
lardan feyz almaya meraklı, naif, kırılgan, hülyalı...
Bu insan tipi kimi romanın -özellikle "Masumiyet
Müzesi"nin- hikâyesi ile uyumlu. "Kırmızı Saçlı
Kadın"da bir uyumdan söz edeceksek eğer, Orhan
Pamuk'un standart erkek karakterinin romanın ve
barındırdığı fikirlerin suniliği ile örtüştüğünü söyle-
yebiliriz.
1. Evren ile ilgili derin araştırma ve yaklaşımları ol-
masına rağmen evinde bozulan bir elektrik pri-
zini onaramayan profesör
11. Bilim çevrelerinde verdiği konferanslarıyla nam
salmasına karşın metrolarda bir kez bile yer ka-
pamayan felsefeci
III. Üniversitede eleştiri kuramlarıyla tanınan ancak
yeni çıkan bir kitap hakkındaki eleştirileri tutar-
lılık göstermeyen akademisyen
Bu parçada geçen "hayat acemisi" sözüne yuka-
rıdakilerden hangileri örnek oluşturmaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Orhan Pamuk'un romanlarının en büyük zaafı, ya- zarla kahramanı arasındaki mesafenin kaybolması. Bu nedenle romanlarda hep aynı karakterin mace- ralarını okuyoruz. "Cevdet Bey ve Oğulları", "Beyaz Kale", "Kara Kitap", "Kar", "Masumiyet Müzesi", "Kafamda Bir Tuhaflık", "Kırmızı Saçlı Kadın"... Hep- sinde aynı erkek tipi; bakan ama fark edemeyen, hayat acemisi, şeyhlerden, maneviyat sahibi insan- lardan feyz almaya meraklı, naif, kırılgan, hülyalı... Bu insan tipi kimi romanın -özellikle "Masumiyet Müzesi"nin- hikâyesi ile uyumlu. "Kırmızı Saçlı Kadın"da bir uyumdan söz edeceksek eğer, Orhan Pamuk'un standart erkek karakterinin romanın ve barındırdığı fikirlerin suniliği ile örtüştüğünü söyle- yebiliriz. 1. Evren ile ilgili derin araştırma ve yaklaşımları ol- masına rağmen evinde bozulan bir elektrik pri- zini onaramayan profesör 11. Bilim çevrelerinde verdiği konferanslarıyla nam salmasına karşın metrolarda bir kez bile yer ka- pamayan felsefeci III. Üniversitede eleştiri kuramlarıyla tanınan ancak yeni çıkan bir kitap hakkındaki eleştirileri tutar- lılık göstermeyen akademisyen Bu parçada geçen "hayat acemisi" sözüne yuka- rıdakilerden hangileri örnek oluşturmaz? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III C) Yalnız III E) II ve III
TESİ
yı ola
iki bi
Ksikti
um t
17
ble
TYT/ Türkçe
1. Bu testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan
1. Hayatı anlamadan geçip gidiyoruz. Olgunlaşmak kalbin
daha hassas, kanın daha sıcak, zekânın daha işlek, ruhun
daha huzurlu olması demek. İçlerinde böyle bir canlılık,
böyle bir hayat coşkunluğu duyanlar dünyanın biricik
hâkimleridir. Bütün diğer hükümdarlıklar bu saltanatın
maddileşmesi, fakirleşmesidir. Bir nevi tiyatro krallığı...
Gerçek hükümdarlar ebediyen hükümrandırlar. Hazineleri
yağma edildikçe zenginleşirler.
Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Bazı insanların hayatlarını bilinçsiz bir şekilde sürdür-
mesi
B) Toplumun büyük bir kesiminin gerçekçi fikirler yerine
hisleri doğrultusunda hareket etmesi
C) İnsanların hayatlarını iç huzuru aramak yerine sırf gös-
teriş için yaşaması
D) Ruhun ancak insan sesini dinlediği taktirde olgunluğa
ulaşabileceğine inanması
E Hayatı coşkulu biçimde yaşamak isteyen kişilerin bunu
yaparken iç huzuru bulamaması
A/C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TESİ yı ola iki bi Ksikti um t 17 ble TYT/ Türkçe 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan 1. Hayatı anlamadan geçip gidiyoruz. Olgunlaşmak kalbin daha hassas, kanın daha sıcak, zekânın daha işlek, ruhun daha huzurlu olması demek. İçlerinde böyle bir canlılık, böyle bir hayat coşkunluğu duyanlar dünyanın biricik hâkimleridir. Bütün diğer hükümdarlıklar bu saltanatın maddileşmesi, fakirleşmesidir. Bir nevi tiyatro krallığı... Gerçek hükümdarlar ebediyen hükümrandırlar. Hazineleri yağma edildikçe zenginleşirler. Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Bazı insanların hayatlarını bilinçsiz bir şekilde sürdür- mesi B) Toplumun büyük bir kesiminin gerçekçi fikirler yerine hisleri doğrultusunda hareket etmesi C) İnsanların hayatlarını iç huzuru aramak yerine sırf gös- teriş için yaşaması D) Ruhun ancak insan sesini dinlediği taktirde olgunluğa ulaşabileceğine inanması E Hayatı coşkulu biçimde yaşamak isteyen kişilerin bunu yaparken iç huzuru bulamaması A/C
30. Ünlü bir düşünür "Kendilerine uygun olmayan işlerde
çalışan kişiler, toplumun uğradığı en ağır kayıptır."
demiştir. Bir savaşta en çabuk çöken askerler, en çok
savaşan askerler değildir. Kendilerine yanlış görevler
verilen askerlerdir. Bu tür insanlar ya bir sinir hastalığının
eşiğindedir ya da çoktan bir sinir hastalığına
yakalanmıştır. Yani --
-=-=
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) yaptığımız işin bize uygun olup olmaması değil, ne
kadar yetenekli olduğumuzdur önemli olan
B) çalıştığımız işleri ve aldığımız görevleri en iyi şekilde
yerine getirmeliyiz
C) her türlü ruhsal rahatsızlığın temelinde, sağlıksız
çalışma koşulları vardır
D) kişinin, yaptığı işi sevmemesi, onu her şeyden çok
yıpratır
E) modern dünyanın getirdiği zorlamalar, insanları
bilmediği ve tanımadığı sektörlere yöneltip yıpratmıştır
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Ünlü bir düşünür "Kendilerine uygun olmayan işlerde çalışan kişiler, toplumun uğradığı en ağır kayıptır." demiştir. Bir savaşta en çabuk çöken askerler, en çok savaşan askerler değildir. Kendilerine yanlış görevler verilen askerlerdir. Bu tür insanlar ya bir sinir hastalığının eşiğindedir ya da çoktan bir sinir hastalığına yakalanmıştır. Yani -- -=-= Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) yaptığımız işin bize uygun olup olmaması değil, ne kadar yetenekli olduğumuzdur önemli olan B) çalıştığımız işleri ve aldığımız görevleri en iyi şekilde yerine getirmeliyiz C) her türlü ruhsal rahatsızlığın temelinde, sağlıksız çalışma koşulları vardır D) kişinin, yaptığı işi sevmemesi, onu her şeyden çok yıpratır E) modern dünyanın getirdiği zorlamalar, insanları bilmediği ve tanımadığı sektörlere yöneltip yıpratmıştır
Öz eleştiri, kişinin kendini tanımasıdır, sorgulamasıdır;
gücünü, güçsüzlüklerini anlayabilmesidir; eksikliklerini
açık yüreklilikle kabullenmesidir. Bunu yapabilmesi
kişinin değişik düşüncelere açık olmasına, kendinin tek
ve en yetkin olmadığını düşünebilmesine bağlıdır. Bunu
başarmak, göründüğü gibi kolay olmayabilir. Kişi
kendisini beğenmeden nasıl ayakta durabilir? Elbette
kendimizi beğeneceğiz, kendimizden vazgeçmeyeceğiz
ama kendimizin ötesini de görebileceğiz; biz, bizim
dışımızdakiler olduğu için şimdi bulunduğumuz
yerdeyiz.
Bu parçaya göre öz eleştiriyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Tanımlanmasında nesnel verilere bağlı kalındığı
B) Sağlıklı düşünmenin temel yolu olduğu
C) Kişiyi nasıl inanılır, güvenilir kıldığı
D) Yapılmasının belli koşulları gerektirdiği
E) Bireysel değil toplumsal bir nitelik taşıdığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Öz eleştiri, kişinin kendini tanımasıdır, sorgulamasıdır; gücünü, güçsüzlüklerini anlayabilmesidir; eksikliklerini açık yüreklilikle kabullenmesidir. Bunu yapabilmesi kişinin değişik düşüncelere açık olmasına, kendinin tek ve en yetkin olmadığını düşünebilmesine bağlıdır. Bunu başarmak, göründüğü gibi kolay olmayabilir. Kişi kendisini beğenmeden nasıl ayakta durabilir? Elbette kendimizi beğeneceğiz, kendimizden vazgeçmeyeceğiz ama kendimizin ötesini de görebileceğiz; biz, bizim dışımızdakiler olduğu için şimdi bulunduğumuz yerdeyiz. Bu parçaya göre öz eleştiriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Tanımlanmasında nesnel verilere bağlı kalındığı B) Sağlıklı düşünmenin temel yolu olduğu C) Kişiyi nasıl inanılır, güvenilir kıldığı D) Yapılmasının belli koşulları gerektirdiği E) Bireysel değil toplumsal bir nitelik taşıdığı
Cep telefonları ve Twitter gibi iletişim ağları mesaj dilini
kısalttı hatta görsel işaretlerle dili hızla kavranan bir simge
ambarına dönüştürdü. Bu da yazınsal dilin önüne,
okuryazarlığın okuryazarlık eliyle sona erdirildiği bir çağın
başlayacağı korkusunu getirip koydu. Öyle ya, yazar
kimin için yazacaktı? "Ne haber?"yerine "nbr", "selam"
yerine "sim" yazan ve bunu "hız" gibi son derece anlaşılır
bir gerekçeye göre seçen yığınlara edebî sözün parlak
ritmi bir şey ifade edecek miydi? Doğrusu zamanımızda
kısa öykünün giderek patlama yapması rastlantı
sayılamaz. "Uzun romanların" edebî derinlik taşımamaları
koşuluyla raflarda tutunabildiği, hem edebî içerikleri olan
hem de uzun olan romanların neredeyse piyasadan
silindiği bir döneme girildiği düşüncesindeyim.
Sinemanın, edebî içeriği sözden görüntüye transfer edişi
de okumaya ağır darbe indirdi ve üstelik yazarı "görüntü
sektörü" için çalışan ara insan tipine, senariste,
dönüştürdü.
35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) İletişim olanakları arttıkça insanın daha çok
yalnızlaştığı
B) Sinemanın edebiyattan yararlanarak ön plana çıktığı
C) İnsanların okumaya daha az zaman ayırdığı
(D) Değişen şartların yazınsallığın aleyhine olduğu
E) Yazarların, yeni okur tipinin isteklerine göre yazması
gerektiği
2
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Cep telefonları ve Twitter gibi iletişim ağları mesaj dilini kısalttı hatta görsel işaretlerle dili hızla kavranan bir simge ambarına dönüştürdü. Bu da yazınsal dilin önüne, okuryazarlığın okuryazarlık eliyle sona erdirildiği bir çağın başlayacağı korkusunu getirip koydu. Öyle ya, yazar kimin için yazacaktı? "Ne haber?"yerine "nbr", "selam" yerine "sim" yazan ve bunu "hız" gibi son derece anlaşılır bir gerekçeye göre seçen yığınlara edebî sözün parlak ritmi bir şey ifade edecek miydi? Doğrusu zamanımızda kısa öykünün giderek patlama yapması rastlantı sayılamaz. "Uzun romanların" edebî derinlik taşımamaları koşuluyla raflarda tutunabildiği, hem edebî içerikleri olan hem de uzun olan romanların neredeyse piyasadan silindiği bir döneme girildiği düşüncesindeyim. Sinemanın, edebî içeriği sözden görüntüye transfer edişi de okumaya ağır darbe indirdi ve üstelik yazarı "görüntü sektörü" için çalışan ara insan tipine, senariste, dönüştürdü. 35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İletişim olanakları arttıkça insanın daha çok yalnızlaştığı B) Sinemanın edebiyattan yararlanarak ön plana çıktığı C) İnsanların okumaya daha az zaman ayırdığı (D) Değişen şartların yazınsallığın aleyhine olduğu E) Yazarların, yeni okur tipinin isteklerine göre yazması gerektiği 2