Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

17. Sanatçı, toplumun, insanın sadece güzel yüzünü
göstermez; o, ayın karanlık yüzüne de işaret eden bir
bilge gibidir. İnsanın tekinsiz, bencil, kötücül karanlığına
da dikkat çekmeye çalışır. Yazmak ruhun derinliklerinden
yükselen bir dürtü ama aynı zamanda hayatın, cümleler
yoluyla sayfalarda soluk alması, oraya kendi izlerini
bırakması anlamına da gelir. Yazar, hayatın içinden
süzdüklerini, bilinçte ve bilinçaltında yaşattığı imgelerle
bütünleştirir; iç dünyası ile dış dünyayı buluşturur
böylelikle. Yazmak; bu dengeler üzerine kurulan, yaratıcı,
esinleyici, yüceltici bir sürecin adıdır. Çeşitli nedenlerle
yazmayı bırakan, yazmaya ara veren kimi yazarlar, bu
olağanüstü yaşantıyı yeniden deneyimlemek ve zihnin
imgelerle dansına kavuşmak için yeniden kaleme
sarılırlar.
1. Bir yazarın başarılı olmasının, geniş kitlelerce
benimsenecek bir içerik sunmasına bağlı olduğuna
II. Gerçek bir yazarın topluma kılavuzluk yaptığına
III. Yazarların görüneni kendi iç dünyasında
sekillendirerek sunduğuna
IV Yazarların, toplumu tüm yönleriyle yansıttığına
V. Yazmanın, karşı konulması güç bir istek olduğuna
Bu parçadan yukarıda verilenlerin hangilerine
ulaşılamaz?
ve ll
D) III ve IV
B) Il ve V
E) T ve V
el ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
17. Sanatçı, toplumun, insanın sadece güzel yüzünü göstermez; o, ayın karanlık yüzüne de işaret eden bir bilge gibidir. İnsanın tekinsiz, bencil, kötücül karanlığına da dikkat çekmeye çalışır. Yazmak ruhun derinliklerinden yükselen bir dürtü ama aynı zamanda hayatın, cümleler yoluyla sayfalarda soluk alması, oraya kendi izlerini bırakması anlamına da gelir. Yazar, hayatın içinden süzdüklerini, bilinçte ve bilinçaltında yaşattığı imgelerle bütünleştirir; iç dünyası ile dış dünyayı buluşturur böylelikle. Yazmak; bu dengeler üzerine kurulan, yaratıcı, esinleyici, yüceltici bir sürecin adıdır. Çeşitli nedenlerle yazmayı bırakan, yazmaya ara veren kimi yazarlar, bu olağanüstü yaşantıyı yeniden deneyimlemek ve zihnin imgelerle dansına kavuşmak için yeniden kaleme sarılırlar. 1. Bir yazarın başarılı olmasının, geniş kitlelerce benimsenecek bir içerik sunmasına bağlı olduğuna II. Gerçek bir yazarın topluma kılavuzluk yaptığına III. Yazarların görüneni kendi iç dünyasında sekillendirerek sunduğuna IV Yazarların, toplumu tüm yönleriyle yansıttığına V. Yazmanın, karşı konulması güç bir istek olduğuna Bu parçadan yukarıda verilenlerin hangilerine ulaşılamaz? ve ll D) III ve IV B) Il ve V E) T ve V el ve III
rin olgunluk çağına özgü bir niteliktir.
4. Geçmişe sürekli özlem duymak, çağla beraber yürümemek, geçmi
atmak olur.
Soru
sayılan başka
5. Maviyle yeşilin kucak kucağa olduğu Kanilica, hep kıpır kıpır, hep he
ve hep kendi gibi kalmak istiyor.
3
Bir yazının tadı, sözcükleri giydirmekte, koşturmakta, sıçratmakta ve
onlara diz çöktürmekte gizlidir. Her sanatçı sözcüklere diz çöktüre-
bilir mi? Üstesinden kolayca gelinecek bir iş değildir bu. Öncelikle, o
dilin bütün girdisini çıktısını çok iyi bilmeyi gerektirir. Dilin olanak ve
yeteneklerini tanımayan bir sanatçının önünde diz çökmez sözcükler.
Bu parçada, "sanatçının sözcüklere diz çöktürmesi" sözüyle anla-
tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm
A) Söz dizimi bakımından özensiz cümleler arasında sıkışıp kalmamak
B) Sözcük seçimiyle, her yapıtına farklı bir boyut kazandırmak
CY Sözcükler üzerinde fazla durmadan üretken olmaya çalışmak
D) Okurun dil duyarlığını geliştiren yapıtlar ortaya koymak
E) Sözcüklerin gündelik kullanımlarıyla yetinmeyip onlara yeni ve
özgün anlamlar yüklemek
ÖSYM Sorusu
indiA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
rin olgunluk çağına özgü bir niteliktir. 4. Geçmişe sürekli özlem duymak, çağla beraber yürümemek, geçmi atmak olur. Soru sayılan başka 5. Maviyle yeşilin kucak kucağa olduğu Kanilica, hep kıpır kıpır, hep he ve hep kendi gibi kalmak istiyor. 3 Bir yazının tadı, sözcükleri giydirmekte, koşturmakta, sıçratmakta ve onlara diz çöktürmekte gizlidir. Her sanatçı sözcüklere diz çöktüre- bilir mi? Üstesinden kolayca gelinecek bir iş değildir bu. Öncelikle, o dilin bütün girdisini çıktısını çok iyi bilmeyi gerektirir. Dilin olanak ve yeteneklerini tanımayan bir sanatçının önünde diz çökmez sözcükler. Bu parçada, "sanatçının sözcüklere diz çöktürmesi" sözüyle anla- tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Çözüm A) Söz dizimi bakımından özensiz cümleler arasında sıkışıp kalmamak B) Sözcük seçimiyle, her yapıtına farklı bir boyut kazandırmak CY Sözcükler üzerinde fazla durmadan üretken olmaya çalışmak D) Okurun dil duyarlığını geliştiren yapıtlar ortaya koymak E) Sözcüklerin gündelik kullanımlarıyla yetinmeyip onlara yeni ve özgün anlamlar yüklemek ÖSYM Sorusu indiA
Soru
Yüksel Pazarkaya, ülkemizde eşine az rastlanan (ender görülen) bir titiz
1
titizlikle, Rainer Maria Rilke'nin tüm şiirlerini toplam on iki kitap hålin-
de dilimize kazandırdı. Bu külliyat (toplu eserler), Rilke'nin yazın çalış-
11
malarını içeren Kamuran Şipal çevirileriyle birlikte değerlendirildiğinde
|||
(aynı kitapta toplandığında) önemli bir kazanım niteliğinde. Çeviri ey-
lemi, çoğu kez (genellikle), farklı kültürler arasında köprü kurmakla
V
IV
(bağ oluşturmakla) kalmıyor, yeni imgesel yorumların kapısını da
aralayabiliyor.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı paran-
tez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A).
Çözüm
BY II.
C) I
D) IV.
EXV.
ÖSYM Sorusu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Soru Yüksel Pazarkaya, ülkemizde eşine az rastlanan (ender görülen) bir titiz 1 titizlikle, Rainer Maria Rilke'nin tüm şiirlerini toplam on iki kitap hålin- de dilimize kazandırdı. Bu külliyat (toplu eserler), Rilke'nin yazın çalış- 11 malarını içeren Kamuran Şipal çevirileriyle birlikte değerlendirildiğinde ||| (aynı kitapta toplandığında) önemli bir kazanım niteliğinde. Çeviri ey- lemi, çoğu kez (genellikle), farklı kültürler arasında köprü kurmakla V IV (bağ oluşturmakla) kalmıyor, yeni imgesel yorumların kapısını da aralayabiliyor. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı paran- tez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A). Çözüm BY II. C) I D) IV. EXV. ÖSYM Sorusu
10.
I. denizde, yukarıdan gelen ışığa
II. karışmasını sağlayarak
III. saçtığı ışık, hayvanı akvaryumda
IV. görünür kılıyor ancak
V. mürekkep balığının bir türünün
VI. ona bir görünmezlik perdesi oluşturuyor
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
üçüncü olur?
A) I
B) II C) III
D) IV
E) V
12.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. I. denizde, yukarıdan gelen ışığa II. karışmasını sağlayarak III. saçtığı ışık, hayvanı akvaryumda IV. görünür kılıyor ancak V. mürekkep balığının bir türünün VI. ona bir görünmezlik perdesi oluşturuyor Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 12.
2. "Birlikten kuvvet doğar." atasözümüzün bir finansman
yöntemi olarak ete kemiğe bürünmüş hâli olan kitlesel
fonlama (yaygın bilinen İngilizce adıyla crowdfunding),
bir proje veya girişimin bir grup insan tarafından internet
aracılığıyla finanse edilmesine dayanan bir sistem.
Bizim kültürümüzde de bu durum, aslında imece olarak
adlandırdığımız yardımlaşma yönteminin 21. yüzyılda
internet ortamına uyarlanmış hâli. Bu sistemin uygulandığı
internet sitelerine platform veya portal ismi veriliyor. Bugün
dünya genelinde yaklaşık iki bin civarında kitlesel fonlama
platformu (portalı) mevcut. Türkiye'de ise şu anda sadece
5 platform faaliyette.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
vardır?
A) Tanımlama - karşılaştırma
BBetimleme - öyküleme
C) Açıklama - benzetme
D) Tartışma - benzetme
EX Öyküleme - tanık gösterme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. "Birlikten kuvvet doğar." atasözümüzün bir finansman yöntemi olarak ete kemiğe bürünmüş hâli olan kitlesel fonlama (yaygın bilinen İngilizce adıyla crowdfunding), bir proje veya girişimin bir grup insan tarafından internet aracılığıyla finanse edilmesine dayanan bir sistem. Bizim kültürümüzde de bu durum, aslında imece olarak adlandırdığımız yardımlaşma yönteminin 21. yüzyılda internet ortamına uyarlanmış hâli. Bu sistemin uygulandığı internet sitelerine platform veya portal ismi veriliyor. Bugün dünya genelinde yaklaşık iki bin civarında kitlesel fonlama platformu (portalı) mevcut. Türkiye'de ise şu anda sadece 5 platform faaliyette. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Tanımlama - karşılaştırma BBetimleme - öyküleme C) Açıklama - benzetme D) Tartışma - benzetme EX Öyküleme - tanık gösterme
yollan
anatin
e dün-
ekleri
m söz
ilerle
nilar
stir?
le
Krotter Karmasi
8. Dilden yararlanan, dili araç olarak kullanan edebiyata
bütün bilimlerin, felsefenin, psikolojinin ilişkisi vardır. Di,
hepsinde ortak ve temel ögedir. Edebiyatın sanatla işkis
ise doğrudan doğruya özellikle şiir, öykü, roman ve tiyatro
türlerinde kendisinin de sanat ve estetiği erek edinmesin-
dedir. Ayrıca tüm sanat dalları ve edebiyat, her biri a
aynı biçimlerde olsalar bile insana seslenen, onda bir şey-
ayn
ler uyandırmak isteyen anlatım alanlarıdır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A Edebiyat, dili bir araç olarak kullanır. V
B) Dili araç edinen bilimsel eserler sanat eseri değerinde-
dir.
C Edebiyatın çeşitli ben dallarıyla ilişkisinde dil temel un-
surdur.
D Edebiyat eserleri insanda çeşitli duygular uyandırmayı
hedefler.
E) Edebiyat eserlerinde sanatsal bir kaygı söz konusudur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
yollan anatin e dün- ekleri m söz ilerle nilar stir? le Krotter Karmasi 8. Dilden yararlanan, dili araç olarak kullanan edebiyata bütün bilimlerin, felsefenin, psikolojinin ilişkisi vardır. Di, hepsinde ortak ve temel ögedir. Edebiyatın sanatla işkis ise doğrudan doğruya özellikle şiir, öykü, roman ve tiyatro türlerinde kendisinin de sanat ve estetiği erek edinmesin- dedir. Ayrıca tüm sanat dalları ve edebiyat, her biri a aynı biçimlerde olsalar bile insana seslenen, onda bir şey- ayn ler uyandırmak isteyen anlatım alanlarıdır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A Edebiyat, dili bir araç olarak kullanır. V B) Dili araç edinen bilimsel eserler sanat eseri değerinde- dir. C Edebiyatın çeşitli ben dallarıyla ilişkisinde dil temel un- surdur. D Edebiyat eserleri insanda çeşitli duygular uyandırmayı hedefler. E) Edebiyat eserlerinde sanatsal bir kaygı söz konusudur.
Descartes'in, benliği keşfi o kadar biricikti
ki bu keşif sadece bütün modern düşünceyi
değil, gündelik hayatın sıradan insanını dahi
derinden etkiledi. Aslında "etkiledi" dediğimizde
bile bu etkinin hâlâ devam ettiğini gizlemiş ve
küçümsemiş oluyoruz. Oysa insanlık
-burada deli ve kuyu metaforunu anıştırmamız
mazur görülürse- Descartes'in onu attığı benlik
kuyusundan dört yüzyıldır kendisini çıkarmayı
beceremedi.
Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca
karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin
hangisinde vardır?
A) Geleneksel anlatılarda genellikle tek bir sesin
egemen olduğu anlatma tekniğine yakın bir
tarz hâkimdir.
B) Toplum baskısına gönderme yapan ve bunu
çağrıştıran felsefe, insanın direnebileceğini
ima ederek özgür düşünceyi destekler.
C) Roman, çerçeve öykü tekniğine ve söylem
zenginliğine sahip olması; taşıdığı ironik
içerikle postmodernizmin tipik örneğidir.
D) Dinamik bir süreç olan davranışın dıştan
görülen belirtilerinden çok, onu oluşturan
nedenlerin çözümlenmesi gerekir.
E) Insanın sergilediği her davranış ve söylediği
her söz, kaygıdan kaynaklanan gerilimi
giderme amacını güder.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Descartes'in, benliği keşfi o kadar biricikti ki bu keşif sadece bütün modern düşünceyi değil, gündelik hayatın sıradan insanını dahi derinden etkiledi. Aslında "etkiledi" dediğimizde bile bu etkinin hâlâ devam ettiğini gizlemiş ve küçümsemiş oluyoruz. Oysa insanlık -burada deli ve kuyu metaforunu anıştırmamız mazur görülürse- Descartes'in onu attığı benlik kuyusundan dört yüzyıldır kendisini çıkarmayı beceremedi. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Geleneksel anlatılarda genellikle tek bir sesin egemen olduğu anlatma tekniğine yakın bir tarz hâkimdir. B) Toplum baskısına gönderme yapan ve bunu çağrıştıran felsefe, insanın direnebileceğini ima ederek özgür düşünceyi destekler. C) Roman, çerçeve öykü tekniğine ve söylem zenginliğine sahip olması; taşıdığı ironik içerikle postmodernizmin tipik örneğidir. D) Dinamik bir süreç olan davranışın dıştan görülen belirtilerinden çok, onu oluşturan nedenlerin çözümlenmesi gerekir. E) Insanın sergilediği her davranış ve söylediği her söz, kaygıdan kaynaklanan gerilimi giderme amacını güder.
ASI
akşam
cedeki
atli bir
allerin
iltila-
sana
adan
mla-
gisi
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
TEST
1
Her şiirin Akdeniz'e kıyısı vardır, Cemal Süreya, bir
Kadıköy kahvesinde çayını yudumluyorsa orası Akde-
niz olur birden. Hayattayken söyleyemediğim şeyi o
şimdi gurbetteyken söylüyorum: "Cemal Ağabey, sanı-
rım senin Akdenizli bir şiirin var. Sesinde Akdeniz Türk-
çesi var. Sabahlara kadar açık, uykusuz bir Türkçe...
Şiirin de bu yüzden Akdeniz gibi açık ve mavi." "Bir
Akdeniz kentinde limon koklayan / Ve hep ufkun ardına
bakan çocuk / Acıyı buldu sonunda, kanayan bir gülden
/ Çaldı yüzünü bir yaşamlık" diyen Ahmet Erhan'da ise
ar. Akde-
Akdeniz'den ayrı düşmenin onulmaz kederi
niz'in eski kıyısında Onat Kutlar durur, Cezayir Ağa-
ci'nin gölgesinde Akdeniz'in beyaz huylu, güneşli koku-
sunu duyurur: "Sevgilim Cezayir beyaz bir duvar / bir
yanı Akdeniz öbür yanı nar." Bana da bir armağan
vermişti Akdeniz. Yıllar önce bir şiir yollamıştı. Nere-
deyse adı gibi kendisi de artık bir Söylence olan o yıl-
lardan kaldı bu şiir bana da: "Akdeniz gülüşlü bir çocuk
olsaydın ağzının kıyısında uçarılıklar biriktiren /
yüzünde binbir haylazlıklarla sevseydin beni / yüreğin-
den beyaz kuşlar uçardı yüreğime / dokundukça porta-
kal çiçekleri dökerdi / sevilmekten ürpertili dingin göv-
den."
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
Varlıkların ortak yanları söz konusu edilmiştir.
B) Anlatım alıntılarla geliştirilmiştir.
C Tanımlamalardan yararlanılmıştır.
D) Mecaz anlamlı sözler kullanılmıştır.
E) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
Hoşlanmak ile aşk arasında büyük bir fark var. Hoşlan-
mak karşılıklı bir bağlılık icermivor, ask ise bağlılık O
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ASI akşam cedeki atli bir allerin iltila- sana adan mla- gisi FEN BİLİMLERİ YAYINLARI TEST 1 Her şiirin Akdeniz'e kıyısı vardır, Cemal Süreya, bir Kadıköy kahvesinde çayını yudumluyorsa orası Akde- niz olur birden. Hayattayken söyleyemediğim şeyi o şimdi gurbetteyken söylüyorum: "Cemal Ağabey, sanı- rım senin Akdenizli bir şiirin var. Sesinde Akdeniz Türk- çesi var. Sabahlara kadar açık, uykusuz bir Türkçe... Şiirin de bu yüzden Akdeniz gibi açık ve mavi." "Bir Akdeniz kentinde limon koklayan / Ve hep ufkun ardına bakan çocuk / Acıyı buldu sonunda, kanayan bir gülden / Çaldı yüzünü bir yaşamlık" diyen Ahmet Erhan'da ise ar. Akde- Akdeniz'den ayrı düşmenin onulmaz kederi niz'in eski kıyısında Onat Kutlar durur, Cezayir Ağa- ci'nin gölgesinde Akdeniz'in beyaz huylu, güneşli koku- sunu duyurur: "Sevgilim Cezayir beyaz bir duvar / bir yanı Akdeniz öbür yanı nar." Bana da bir armağan vermişti Akdeniz. Yıllar önce bir şiir yollamıştı. Nere- deyse adı gibi kendisi de artık bir Söylence olan o yıl- lardan kaldı bu şiir bana da: "Akdeniz gülüşlü bir çocuk olsaydın ağzının kıyısında uçarılıklar biriktiren / yüzünde binbir haylazlıklarla sevseydin beni / yüreğin- den beyaz kuşlar uçardı yüreğime / dokundukça porta- kal çiçekleri dökerdi / sevilmekten ürpertili dingin göv- den." Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? Varlıkların ortak yanları söz konusu edilmiştir. B) Anlatım alıntılarla geliştirilmiştir. C Tanımlamalardan yararlanılmıştır. D) Mecaz anlamlı sözler kullanılmıştır. E) Kişileştirmeye başvurulmuştur. Hoşlanmak ile aşk arasında büyük bir fark var. Hoşlan- mak karşılıklı bir bağlılık icermivor, ask ise bağlılık O
eyd
2. (1) Birçok insan zanneder ki bir yazar aylardır, senelerdir
üzerinde çalıştığı kitabı bitirince rahatlar. (II) Hatta gider,
kutlar, eğlenir; mutluluğunu yakınlarıyla paylaşır. (III) Üs-
tüne bir hafiflik, tavırlarına bir rahatlık gelir. (IV) Bir şeyleri
kurtardım, hâllettim diyerek mutlu olur. (V) Bu kadar uzun
zamandır zihninde kurduğu hikâyeden, alıştığı ritimden,
gece gündüz düşündüğü karakterden ayrılmak yazarı boş-
luğa düşürür.
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine "Hâlbuki
işin aslı bambaşkadır, hakikatte bunun tam tersi olur." sö-
zünün getirilmesi dil ve düşünce bütünlüğünü sağlar
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
S
A
R
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
eyd 2. (1) Birçok insan zanneder ki bir yazar aylardır, senelerdir üzerinde çalıştığı kitabı bitirince rahatlar. (II) Hatta gider, kutlar, eğlenir; mutluluğunu yakınlarıyla paylaşır. (III) Üs- tüne bir hafiflik, tavırlarına bir rahatlık gelir. (IV) Bir şeyleri kurtardım, hâllettim diyerek mutlu olur. (V) Bu kadar uzun zamandır zihninde kurduğu hikâyeden, alıştığı ritimden, gece gündüz düşündüğü karakterden ayrılmak yazarı boş- luğa düşürür. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine "Hâlbuki işin aslı bambaşkadır, hakikatte bunun tam tersi olur." sö- zünün getirilmesi dil ve düşünce bütünlüğünü sağlar A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. S A R
I KOSS
-
TEST
7. Günlerce hiçbir şey yazamadım çünkü kendimi
yazmaya veremiyordum. Bir sabah oturdum ma-
saya. Kahvemi yudumlarken düşündüm yavaş ya-
vaş ve sadece yazmaya yoğunlaştırdım kendimi.
Konular bir anda uç vermeye başladı zihnimde.
Altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerden hangisinde vardır?
vardır?
A
Her şey beklendiği gibi ilerlemeyince insan-
larda panik başladı.
B) Fırçayla tuvalin uyumlu dansı bizi büyüle-
meye başlayınca tablolar yavaş yavaş kendi
kendini gösterdi.
Yüreğini-dışarıya kapalı tutan sanatçılar sa-
dece yalnızlıklarını yazabilirler.
Izlediği filmin etkisinden kurtulamayunça çev-
resiyle diyaloğu koptu.
Yaşamın güzellikleriydi onları hayata bağla-
yan
80
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
I KOSS - TEST 7. Günlerce hiçbir şey yazamadım çünkü kendimi yazmaya veremiyordum. Bir sabah oturdum ma- saya. Kahvemi yudumlarken düşündüm yavaş ya- vaş ve sadece yazmaya yoğunlaştırdım kendimi. Konular bir anda uç vermeye başladı zihnimde. Altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır? vardır? A Her şey beklendiği gibi ilerlemeyince insan- larda panik başladı. B) Fırçayla tuvalin uyumlu dansı bizi büyüle- meye başlayınca tablolar yavaş yavaş kendi kendini gösterdi. Yüreğini-dışarıya kapalı tutan sanatçılar sa- dece yalnızlıklarını yazabilirler. Izlediği filmin etkisinden kurtulamayunça çev- resiyle diyaloğu koptu. Yaşamın güzellikleriydi onları hayata bağla- yan 80
7. (1) Kütüphaneler kültürel yaşamı besleyen ve geliştiren ana
damarlardandır. (II) Ne var ki kâğıt üzerinde sayıları artmış
gibi görünse de Türkiye'de neredeyse 50.000 kişiye bir halk
kütüphanesi düşmekte. (III) Oysa Almanya'da bu rakam
6000. (IV) Öte yandan, ülkemizde son otuz yıllık dönemde
halk kütüphanelerine üye olanların oranının da %1 ya da %2
olduğunu belirtelim. (V) Bu oranın ABD, İngiltere, Finlandi-
ya'da %60 dolaylarında olduğu söylenebilir. (VI) Bu sayısal
değerler, kültürel yaşamımızda etkili bir yeri olan kütüphane-
lerin yetersiz olduğunu her yönüyle açık seçik gösteriyor.
Kütüphanelerin ele alındığı bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi
yanlıştır?
A) I. cümlede, işlevinden söz edilmektedir.
B) II. cümlede, gereksinimleri karşılamadığı belirtilmektedir.
IV. cümlede saptama yapılmıştır.
D) V. cümlede, kesinlik söz konusudur.
E) VI. cümlede, önemli bir sorun dile getirilmiştir.
:
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. (1) Kütüphaneler kültürel yaşamı besleyen ve geliştiren ana damarlardandır. (II) Ne var ki kâğıt üzerinde sayıları artmış gibi görünse de Türkiye'de neredeyse 50.000 kişiye bir halk kütüphanesi düşmekte. (III) Oysa Almanya'da bu rakam 6000. (IV) Öte yandan, ülkemizde son otuz yıllık dönemde halk kütüphanelerine üye olanların oranının da %1 ya da %2 olduğunu belirtelim. (V) Bu oranın ABD, İngiltere, Finlandi- ya'da %60 dolaylarında olduğu söylenebilir. (VI) Bu sayısal değerler, kültürel yaşamımızda etkili bir yeri olan kütüphane- lerin yetersiz olduğunu her yönüyle açık seçik gösteriyor. Kütüphanelerin ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, işlevinden söz edilmektedir. B) II. cümlede, gereksinimleri karşılamadığı belirtilmektedir. IV. cümlede saptama yapılmıştır. D) V. cümlede, kesinlik söz konusudur. E) VI. cümlede, önemli bir sorun dile getirilmiştir. :
3
Türkçe a
14. Fütürizm, İngilizce "future" sözcüğünden türemiş. Gele-
cekçilik demek. İlk olarak 1900'lerde, Sanayi Çağı başla-
rında İtalyan Sanatçı Filippo Tomasso Marinetti tarafından
kullanılmış. Protest bir sanat akımı olarak ortaya çıkmış.
1960'lardan sonra farklı, bugünkü hâli ile kullanılmaya baş-
lanmış. Fütürizm, insana; gelecekle ilgili tasarımcı, strate-
enjik ve olumlu bir bakış açısı sağlar. Öncelikle teknolojiden
ilham alır ancak disiplinler arası bütünleşik bir yaklaşımdır.
Geleceğe dair mümkün olduğunca çok ve ileriye doğru se-
donaryolar kurgular.
Bu sözler;
I. Fütürizm akımı hakkında bilgi verir misiniz?
Vine us
II. Fütürizm akımı ilk olarak nasıl ortaya çıkmıştır?
III. Fütürizmin insana katkıları nelerdir?
sorularından hangilerine karşılık olarak söylenmiş ola-
bilir?
A) Yalnız I
D) II ve III
15. Bir zamanlar vemokton
B) Yalnız III
E) I, II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3 Türkçe a 14. Fütürizm, İngilizce "future" sözcüğünden türemiş. Gele- cekçilik demek. İlk olarak 1900'lerde, Sanayi Çağı başla- rında İtalyan Sanatçı Filippo Tomasso Marinetti tarafından kullanılmış. Protest bir sanat akımı olarak ortaya çıkmış. 1960'lardan sonra farklı, bugünkü hâli ile kullanılmaya baş- lanmış. Fütürizm, insana; gelecekle ilgili tasarımcı, strate- enjik ve olumlu bir bakış açısı sağlar. Öncelikle teknolojiden ilham alır ancak disiplinler arası bütünleşik bir yaklaşımdır. Geleceğe dair mümkün olduğunca çok ve ileriye doğru se- donaryolar kurgular. Bu sözler; I. Fütürizm akımı hakkında bilgi verir misiniz? Vine us II. Fütürizm akımı ilk olarak nasıl ortaya çıkmıştır? III. Fütürizmin insana katkıları nelerdir? sorularından hangilerine karşılık olarak söylenmiş ola- bilir? A) Yalnız I D) II ve III 15. Bir zamanlar vemokton B) Yalnız III E) I, II ve III C) I ve II
10. (1) O, yaşamı boyunca çok az şiir yayımlamış bir şairdir.
(II) Bu yüzden bazen tembel bir şair olduğu bile söylenmiş-
tir. (III) Onun şiirlerine bakıldığı zaman bununla ne demek
istendiği anlaşılır. (IV) Oysaki tembellik gibi görünen durum
aslında başka bir şeydir. (V) Bazen bir şiir üzerinde iki, üç
yıl süren titiz bir çalışma... (VI) Ta ki aksayan bir yön kalma-
yıncaya ve kendisi şiiri karşısında huzur buluncaya kadar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı-
mın akışını bozmaktadır?
AYII
B) III
DYV
CXIV
EX
LA
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. (1) O, yaşamı boyunca çok az şiir yayımlamış bir şairdir. (II) Bu yüzden bazen tembel bir şair olduğu bile söylenmiş- tir. (III) Onun şiirlerine bakıldığı zaman bununla ne demek istendiği anlaşılır. (IV) Oysaki tembellik gibi görünen durum aslında başka bir şeydir. (V) Bazen bir şiir üzerinde iki, üç yıl süren titiz bir çalışma... (VI) Ta ki aksayan bir yön kalma- yıncaya ve kendisi şiiri karşısında huzur buluncaya kadar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- mın akışını bozmaktadır? AYII B) III DYV CXIV EX LA
rlık-
var-
nce
duk
tler
ap-
bi-
yla
ne
m
ük
r-
4.
Otelin ilk katını misafirlere ayırmıştı. İkinci ve üçüncü
katı ise otelde uzun süreli kalacaklar içindi. Bodrum
kat da vardı ama o kat daha çok malzemelere ayrıl
mıştı. Otel sahibi oldukça düzenli biriydi. Kendisinde-
ki düzeni otele de yansıtmıştı. Arkadaşımın, insanın
içi neyse dışı da odur, sözünü anmadan edemeyece-
ğim. Bu söz burada öyle güzel tezahürünü bulmuştu
ki anlatamam. İnsanlar içlerini dışlarına vursalar da
tanımak için bütün ömrümüzü harcamasak.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir.
B) Öznel bir anlatım söz konusudur.
Alıntı yapılmıştır.
DBir gözleme yer verilmiştir.
E) Benzetmeye yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
rlık- var- nce duk tler ap- bi- yla ne m ük r- 4. Otelin ilk katını misafirlere ayırmıştı. İkinci ve üçüncü katı ise otelde uzun süreli kalacaklar içindi. Bodrum kat da vardı ama o kat daha çok malzemelere ayrıl mıştı. Otel sahibi oldukça düzenli biriydi. Kendisinde- ki düzeni otele de yansıtmıştı. Arkadaşımın, insanın içi neyse dışı da odur, sözünü anmadan edemeyece- ğim. Bu söz burada öyle güzel tezahürünü bulmuştu ki anlatamam. İnsanlar içlerini dışlarına vursalar da tanımak için bütün ömrümüzü harcamasak. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir. B) Öznel bir anlatım söz konusudur. Alıntı yapılmıştır. DBir gözleme yer verilmiştir. E) Benzetmeye yer verilmiştir.
Oğuz Alay okunmayan, fark edilmeyen bir insan
değildi. Tek cilt halinde yayınlanana kadar bir efsa-
neydi kitabi. Herkes bir tarafını, bir yanını okumuş
olurdu. Teksirler dolaşırds elden ele Ispanyol Mey-
hanesi dinlediğimiz günler. TRT ödülünü alması ta-
ninmamişliği, duyulmamışliği iddialarını gülünç kı-
liyor. Ödülü veren kurul da sesini duyurabilen ga-
zeteci ve yazarlardan oluşuyordu. Bir Bilim Adami-
nin Romanı çıktığında hiç de sessizlikle karşılan
madı. Televizyonda en iyi yayın kuşaklanında tanı
tildi. Korkuyu Beklerken'i en umulmadık kitaplıklar-
da görebiliyorduk. Oğuz Atay'ın hikayeciliği bilin-
meyen bir şey değildil Nurettin Topçu'nun Tutuna-
mayanlara bakışı, Oğuz Atay'ın her kesimde okur
ve ilgi bulabildiğini düşündürmeli artık insanlaral
Oğuz Atay cenazesini sağ ve solun paylaşamadi-
ğı bir insanı yazarken iki kesimden de ilgi gördü-
günün farkındaydı. Yalnızlığını, okunmama acisini
yakın çevresinde aramanın da anlamı yok, bugün
artık bir hayat tarzı değil mi bu? Tutunamayanlar,
yazılış tekniği, ekonomisi, bütünlük sorunlan üze-
rinde tartışılabilir. Eserin formunun tercih mi oldu-
gu, dağınık bir malzemenin ve söylenmeden edile-
meyecek olandan vazgeçememişliğin mi söz ko-
nusu olduğu tartışılabilir. Tutunamayanlar ister bir
bilinçli form tercihi olarak ister dağınık ve zamana
yayılmış notların bir araya getirimişliği olarak gö-
rülsün özgündür, önemlidir, bir cümlesi bile ziyan
edilemeyecek bir hazinedir. Tersine, Oğuz Atay'ın
esprileri, jargonu, hicvi, tarzı, hayat sevinci üzerin-
den az insan kariyer yapmads. Mühendisliğinin öğ-
retim üyeliğinin öne çıkması, alın teriyle geçinişi,
işi gücü olan bir insan oluşu biz okurları için müthiş
önemliydi. Çalışarak, üreterek, yaşayarak yazma-
si o yıllarda sıradan işlerden değildi. Oğuz Atay'ın
hastalığı da okurundan uzak kalmasının nedenle-
rindendi.
Yukandaki paragrafta verilen bilgilere göre
aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Bazılanı, Oğuz Atay'ın pek okunmadığını san-
maktadır.
B) Oğuz Atay, kendini soyutlamayı tercih etmiş bi-
ridir.
C) Tutunamayanlar adlı eserin formunun oluşum
biçimine kesin bir şey söylenemez.
SIRADIŞIANALIZ YAYINLARI
D) Oğuz Atay üzerinden prim yapan bazı insanlar
olmuştur.
E) Oğuz Atay, TRT ödülünü aldıktan sonra efsane
haline gelmiş bir yazardır.
20
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Oğuz Alay okunmayan, fark edilmeyen bir insan değildi. Tek cilt halinde yayınlanana kadar bir efsa- neydi kitabi. Herkes bir tarafını, bir yanını okumuş olurdu. Teksirler dolaşırds elden ele Ispanyol Mey- hanesi dinlediğimiz günler. TRT ödülünü alması ta- ninmamişliği, duyulmamışliği iddialarını gülünç kı- liyor. Ödülü veren kurul da sesini duyurabilen ga- zeteci ve yazarlardan oluşuyordu. Bir Bilim Adami- nin Romanı çıktığında hiç de sessizlikle karşılan madı. Televizyonda en iyi yayın kuşaklanında tanı tildi. Korkuyu Beklerken'i en umulmadık kitaplıklar- da görebiliyorduk. Oğuz Atay'ın hikayeciliği bilin- meyen bir şey değildil Nurettin Topçu'nun Tutuna- mayanlara bakışı, Oğuz Atay'ın her kesimde okur ve ilgi bulabildiğini düşündürmeli artık insanlaral Oğuz Atay cenazesini sağ ve solun paylaşamadi- ğı bir insanı yazarken iki kesimden de ilgi gördü- günün farkındaydı. Yalnızlığını, okunmama acisini yakın çevresinde aramanın da anlamı yok, bugün artık bir hayat tarzı değil mi bu? Tutunamayanlar, yazılış tekniği, ekonomisi, bütünlük sorunlan üze- rinde tartışılabilir. Eserin formunun tercih mi oldu- gu, dağınık bir malzemenin ve söylenmeden edile- meyecek olandan vazgeçememişliğin mi söz ko- nusu olduğu tartışılabilir. Tutunamayanlar ister bir bilinçli form tercihi olarak ister dağınık ve zamana yayılmış notların bir araya getirimişliği olarak gö- rülsün özgündür, önemlidir, bir cümlesi bile ziyan edilemeyecek bir hazinedir. Tersine, Oğuz Atay'ın esprileri, jargonu, hicvi, tarzı, hayat sevinci üzerin- den az insan kariyer yapmads. Mühendisliğinin öğ- retim üyeliğinin öne çıkması, alın teriyle geçinişi, işi gücü olan bir insan oluşu biz okurları için müthiş önemliydi. Çalışarak, üreterek, yaşayarak yazma- si o yıllarda sıradan işlerden değildi. Oğuz Atay'ın hastalığı da okurundan uzak kalmasının nedenle- rindendi. Yukandaki paragrafta verilen bilgilere göre aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Bazılanı, Oğuz Atay'ın pek okunmadığını san- maktadır. B) Oğuz Atay, kendini soyutlamayı tercih etmiş bi- ridir. C) Tutunamayanlar adlı eserin formunun oluşum biçimine kesin bir şey söylenemez. SIRADIŞIANALIZ YAYINLARI D) Oğuz Atay üzerinden prim yapan bazı insanlar olmuştur. E) Oğuz Atay, TRT ödülünü aldıktan sonra efsane haline gelmiş bir yazardır. 20
5. 1. Ben miyim bu şimdi gülen, ağlayan saz
Nasıl da kendiliğinden değişiyor aynalar
II. Seni severek türküden türküye geçer ırmak
Toprak yaz yağmuruyla oynaşır
III. Bakışların kor ateş, dudakların durgun su
Biri yakar dünyamı biri boğar
IV. Saadet benziyor boş bir seraba
Düşüyor her seven gönül azaba
Numaralanmış dizelerde aşağıdaki söz sanatla-
rından hangisinin örneği yoktur?
A) Teşhis
D) Tezat
v
B) Mecazımürsel C) Teşbih
E) Tevriye
DEBİYATI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. 1. Ben miyim bu şimdi gülen, ağlayan saz Nasıl da kendiliğinden değişiyor aynalar II. Seni severek türküden türküye geçer ırmak Toprak yaz yağmuruyla oynaşır III. Bakışların kor ateş, dudakların durgun su Biri yakar dünyamı biri boğar IV. Saadet benziyor boş bir seraba Düşüyor her seven gönül azaba Numaralanmış dizelerde aşağıdaki söz sanatla- rından hangisinin örneği yoktur? A) Teşhis D) Tezat v B) Mecazımürsel C) Teşbih E) Tevriye DEBİYATI