Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Ok yüzü,
paç sank
laylan
di yarat
likle
Özle
apitian
Sk
eserinde
Meki bir
Jam g
an g
zellig
"Ayla Kutlu'nun kitaplan arasında yeni bir gezinti yaptım
geçenlerde. Son kitabını elimden bıraktığımda vardığım
sonucun özeti şuydu: 'Hiçbir sayfada bayağılık, sıradanlık
yok. Tam tersine edebiyat adina harcanan o müthiş eme
gin, akıtılan terin izleri görülüyor her yerde. Özellikle son
dönemde 'çok satar' olma uğruna özensiz bir Türkçeyle ve
sıradan kurgularla kitap üstüne kitap yayımlayanların dö-
nüp dönüp okumalarında yarar olan bir yazar kendisi."
Bu parçada sözü edilen yazarın vurgulanan niteliği aşa-
ğıdakilerin hangisidir?
A) Akıcılığı
D) Duruluğu
5
Doğallığı
C) Özgünlüğü
E) Yoğunluğu
4. Ünite 1
8. Aşağıdakilerin hangis duru b
A) Topluma katkıda bulunan.
değerli olduğu ve sevil
malidir
Konusu yabancı bir ulus
yer alan kişileri, gerçe
liyle konuşturmuyoru
C) Görünümü ve yenid
sanlar üzerindeki
güzeli ilkbahardır.
D) Egitimin amacı,
gi kazanmış, du
yetiştirmek olm
E) Şiirin amacı,
kileri saptan
bunları yen
olmeyip
Bayağı / sinadon / dopal sinus
6. "Sanatçı, her romanında olduğu gibi bu romanında da şüs-
lü sözcüklerle söz oyunlan yapmaktan kendini alamamış.
Tik kez karşılaştığımız pek çok sözcük var. Romanı sözlük
yardımıyla okuyoruz. Onca işlek sözcük varken kimsenin
ükleri kullanmak niye?
9.
1. Söz
ma
11. A
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ok yüzü, paç sank laylan di yarat likle Özle apitian Sk eserinde Meki bir Jam g an g zellig "Ayla Kutlu'nun kitaplan arasında yeni bir gezinti yaptım geçenlerde. Son kitabını elimden bıraktığımda vardığım sonucun özeti şuydu: 'Hiçbir sayfada bayağılık, sıradanlık yok. Tam tersine edebiyat adina harcanan o müthiş eme gin, akıtılan terin izleri görülüyor her yerde. Özellikle son dönemde 'çok satar' olma uğruna özensiz bir Türkçeyle ve sıradan kurgularla kitap üstüne kitap yayımlayanların dö- nüp dönüp okumalarında yarar olan bir yazar kendisi." Bu parçada sözü edilen yazarın vurgulanan niteliği aşa- ğıdakilerin hangisidir? A) Akıcılığı D) Duruluğu 5 Doğallığı C) Özgünlüğü E) Yoğunluğu 4. Ünite 1 8. Aşağıdakilerin hangis duru b A) Topluma katkıda bulunan. değerli olduğu ve sevil malidir Konusu yabancı bir ulus yer alan kişileri, gerçe liyle konuşturmuyoru C) Görünümü ve yenid sanlar üzerindeki güzeli ilkbahardır. D) Egitimin amacı, gi kazanmış, du yetiştirmek olm E) Şiirin amacı, kileri saptan bunları yen olmeyip Bayağı / sinadon / dopal sinus 6. "Sanatçı, her romanında olduğu gibi bu romanında da şüs- lü sözcüklerle söz oyunlan yapmaktan kendini alamamış. Tik kez karşılaştığımız pek çok sözcük var. Romanı sözlük yardımıyla okuyoruz. Onca işlek sözcük varken kimsenin ükleri kullanmak niye? 9. 1. Söz ma 11. A
Hemingway'in kitabında Santiago, yaşlı ve yalnız bir
adamdır. Hayatını devam ettirmek için geçimini sağlamak
zorundadır. Bildiği tek iş ise balıkçılık. Ancak talihsiz bir
avcıdır. 84 gün boyunca denizden eli boş döner. (1) Büyük S
balığı yakalamak artık onun için bir hesaplaşmaya dönüşür.
Inadi inattır. 85. günde Santiago, sonunda büyük bir (II)
kılıç balığı yakalar. Balık direnir. Balıkla giriştiği (III) onur
savaşını kazanan yaşlı adam, zıpkını ile balığı teknesine
bağlar ve çekmeye başlar. Ancak balığın yarasından
akan kanlar denize karıştığı için açık denizdeki (IV) köpek
balıkları (V) kan kokusunu alır ve kılıç balığına saldırarak
balığı yer. Sonuçta Santiago'nun elinde kılıç balığının
sadece iskeleti kalır ama o, iskelet bile olsa hedefine
ulaşmıştır. Bu, onun açık sulardaki zaferidir.
Bu parçada numaralanmış tamlamalardan hangisi
farklıdır?
A) I
B) II.
YAYINLARI
C) III.
D) IV.
E) V.
A) 1. ve
FERNS
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Hemingway'in kitabında Santiago, yaşlı ve yalnız bir adamdır. Hayatını devam ettirmek için geçimini sağlamak zorundadır. Bildiği tek iş ise balıkçılık. Ancak talihsiz bir avcıdır. 84 gün boyunca denizden eli boş döner. (1) Büyük S balığı yakalamak artık onun için bir hesaplaşmaya dönüşür. Inadi inattır. 85. günde Santiago, sonunda büyük bir (II) kılıç balığı yakalar. Balık direnir. Balıkla giriştiği (III) onur savaşını kazanan yaşlı adam, zıpkını ile balığı teknesine bağlar ve çekmeye başlar. Ancak balığın yarasından akan kanlar denize karıştığı için açık denizdeki (IV) köpek balıkları (V) kan kokusunu alır ve kılıç balığına saldırarak balığı yer. Sonuçta Santiago'nun elinde kılıç balığının sadece iskeleti kalır ama o, iskelet bile olsa hedefine ulaşmıştır. Bu, onun açık sulardaki zaferidir. Bu parçada numaralanmış tamlamalardan hangisi farklıdır? A) I B) II. YAYINLARI C) III. D) IV. E) V. A) 1. ve FERNS
TYT
19. (1) Her milletin kendine özgü bir kültürü ve toplumsal
yapısı vardır. (II) İnançlar, gelenekler, din vb. ögeler her
toplumda farklı kültürlerin oluşmasına yol açar. (III) Gerçi
günümüzde, iletişim araçları kültürler arasındaki ilişki ve
geçişleri kolaylaştırmıştır. (IV) Ancak bu ilişkilerin yoğunluğu
bile toplumlar arasında tam bir kültür yakınlığı ve birlikteliği
meydana getirmez. (V) Çünkü her milletin kendi sosyal
yapısından doğan özellikleri vardır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
önce "Bu yüzden ayrı kültür dünyasına mensup milletlerin
çeşitli konulardaki tutumları birbirine benzemez." cümlesi
getirilir?
A) I
B) II
30
* -DIV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT 19. (1) Her milletin kendine özgü bir kültürü ve toplumsal yapısı vardır. (II) İnançlar, gelenekler, din vb. ögeler her toplumda farklı kültürlerin oluşmasına yol açar. (III) Gerçi günümüzde, iletişim araçları kültürler arasındaki ilişki ve geçişleri kolaylaştırmıştır. (IV) Ancak bu ilişkilerin yoğunluğu bile toplumlar arasında tam bir kültür yakınlığı ve birlikteliği meydana getirmez. (V) Çünkü her milletin kendi sosyal yapısından doğan özellikleri vardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Bu yüzden ayrı kültür dünyasına mensup milletlerin çeşitli konulardaki tutumları birbirine benzemez." cümlesi getirilir? A) I B) II 30 * -DIV
TÜRKÇE TESTİ
35. Dünyayı tanımamızı, bilmemizi sağlayan kavramlar olmasay-
mak ve adlandırmak durumunda kalırdık. Bu da her şeyi bir
di dünyada karşılaştığımız varlıkların her birini ayrı ayrı ele al-
karmaşa hâline getirirdi. Aynı tür nesneleri, bir kavram baş-
le getiririz. Böylelikle dış dünyayı kendimiz ve başkaları için
lığı altında ele almak sayesinde dünyayı kavrayabilecek hâ-
anlaşılabilir kılabiliriz.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A Anlamak ve anlaşmak ortak kavramlara bağlıdır.
B) Konuşma dili, sosyal ihtiyaçlardan doğmuştur.
Diş dünyayı duyularımız aracılığıyla algılarız.
DAynı düşüncede olanlar daha iyi anlaşır.
E Nesneler arasında farklı düzeylerde ilişki vardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRKÇE TESTİ 35. Dünyayı tanımamızı, bilmemizi sağlayan kavramlar olmasay- mak ve adlandırmak durumunda kalırdık. Bu da her şeyi bir di dünyada karşılaştığımız varlıkların her birini ayrı ayrı ele al- karmaşa hâline getirirdi. Aynı tür nesneleri, bir kavram baş- le getiririz. Böylelikle dış dünyayı kendimiz ve başkaları için lığı altında ele almak sayesinde dünyayı kavrayabilecek hâ- anlaşılabilir kılabiliriz. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A Anlamak ve anlaşmak ortak kavramlara bağlıdır. B) Konuşma dili, sosyal ihtiyaçlardan doğmuştur. Diş dünyayı duyularımız aracılığıyla algılarız. DAynı düşüncede olanlar daha iyi anlaşır. E Nesneler arasında farklı düzeylerde ilişki vardır.
31. .
TÜRKÇE TESTİ
Deneme hakkında Nurullah Ataç şöyle der: "Deneme
'ben'in ülkesidir. Ben demekten çekinen, her davranışına,
her görevine ister istemez benliğinden bir parça kattığını
kabul etmeyen kişi denemeciliğe özenmesin."
Deneme türünün ilk ustalarından Montaigne, denemenin
ilkelerini şu şekilde anlatmaktadır: "Herkes önüne bakar,
ben içime bakarım; benim işim yalnız kendimledir. Hep
kendimi gözden geçiririm, kendimi yoklarım, kendimi ta-
darim..."
Bu iki parçadan hareketle deneme türüyle ilgili olarak;
I.
Kişisel duyarlılık ve dikkatleri konu alan denemelerde ya-
zar, anılarından yararlanır, duygusallık hakimdir, duygu
ve düşüncelerini samimi bir anlatımla ortaya koyar.
II. Deneme dilinde değişik bilim, felsefe ve sanat dallarına
ait terimlere yer vermekten çok, halkın ortak günlük ko-
nuşma dilinin düşünce diline dönüştürülmesi çabası ha-
kimdir.
III. Deneme yazıları yazarların içten gelen düşüncelerinin
yazıya dökülmüş hâlidir ve hiçbir şekilde ahlâkın, bilimin
ve toplumsal değer yargılarının denetimine girmez.
yargılarından hangileri söylenebilir?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) Yalnız II
E) II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
31. . TÜRKÇE TESTİ Deneme hakkında Nurullah Ataç şöyle der: "Deneme 'ben'in ülkesidir. Ben demekten çekinen, her davranışına, her görevine ister istemez benliğinden bir parça kattığını kabul etmeyen kişi denemeciliğe özenmesin." Deneme türünün ilk ustalarından Montaigne, denemenin ilkelerini şu şekilde anlatmaktadır: "Herkes önüne bakar, ben içime bakarım; benim işim yalnız kendimledir. Hep kendimi gözden geçiririm, kendimi yoklarım, kendimi ta- darim..." Bu iki parçadan hareketle deneme türüyle ilgili olarak; I. Kişisel duyarlılık ve dikkatleri konu alan denemelerde ya- zar, anılarından yararlanır, duygusallık hakimdir, duygu ve düşüncelerini samimi bir anlatımla ortaya koyar. II. Deneme dilinde değişik bilim, felsefe ve sanat dallarına ait terimlere yer vermekten çok, halkın ortak günlük ko- nuşma dilinin düşünce diline dönüştürülmesi çabası ha- kimdir. III. Deneme yazıları yazarların içten gelen düşüncelerinin yazıya dökülmüş hâlidir ve hiçbir şekilde ahlâkın, bilimin ve toplumsal değer yargılarının denetimine girmez. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız I D) I ve III B) Yalnız II E) II ve III C) I ve II
in
pir
14. Türk edebiyatında şiir üzerine en çok düşünen
şairlerden biri olarak gösterilen Cahit Sıtkı'nın Ziya
Osman Saba'ya yazdığı mektupları, şurada burada
çıkmış söyleşileri, anketlere verdiği cevapları ve bir
bütünlük arz etmeyen yazıları, şiir kaynakçası
bağlamında anılması gereken ürünlerdir. Cahit Sıtkı'nın
düşünceleri, daha ziyade kendi şiiri üzerinde
yoğunlaştığından ve küçük çıkışlar biçiminde diğer
yazılara dağıldığından, yazıldığı dönemde ve sonraki
yıllarda gereken etkiyi gösterememiştir. Orhan Veli'nin
geleneğe aykırı görüşlerle ve keskin çıkışlarla şiir
ortamını deyim yerindeyse alt üst ettiği bir zamanda,
Cahit Sıtkı'nın söyledikleri âdeta güme gitmiştir.
Bu parçada Cahit Sıtkı'yla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Daha çok kendi eserleri üzerine kafa yorduğuna
B) Ahşılmış anlatım biçimlerinin dışına çıktığına
C) Şiiri konu edinen yazılarının farklı metinlerde yer
aldığına
D) Görüşlerinin, bazı çağdaşlarının gölgesinde kaldığına
K
E) Bir araya getirmediği için görüşlerinin yeterince dikkat
çekmediğine
15. Hikâyenin bütün yükü herhangi bir olay üzerine
toplanabilir. Olayların ortaya çıkışı, seçimi, düzenlenişi;
hikâyecinin fikirlerine, toplumsal kaygılarına, hikâyecilik
anlayışına bağlıdır. Böylece hikâyeci ya gördüğü ya da
duyduğu olaylarda
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
in pir 14. Türk edebiyatında şiir üzerine en çok düşünen şairlerden biri olarak gösterilen Cahit Sıtkı'nın Ziya Osman Saba'ya yazdığı mektupları, şurada burada çıkmış söyleşileri, anketlere verdiği cevapları ve bir bütünlük arz etmeyen yazıları, şiir kaynakçası bağlamında anılması gereken ürünlerdir. Cahit Sıtkı'nın düşünceleri, daha ziyade kendi şiiri üzerinde yoğunlaştığından ve küçük çıkışlar biçiminde diğer yazılara dağıldığından, yazıldığı dönemde ve sonraki yıllarda gereken etkiyi gösterememiştir. Orhan Veli'nin geleneğe aykırı görüşlerle ve keskin çıkışlarla şiir ortamını deyim yerindeyse alt üst ettiği bir zamanda, Cahit Sıtkı'nın söyledikleri âdeta güme gitmiştir. Bu parçada Cahit Sıtkı'yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Daha çok kendi eserleri üzerine kafa yorduğuna B) Ahşılmış anlatım biçimlerinin dışına çıktığına C) Şiiri konu edinen yazılarının farklı metinlerde yer aldığına D) Görüşlerinin, bazı çağdaşlarının gölgesinde kaldığına K E) Bir araya getirmediği için görüşlerinin yeterince dikkat çekmediğine 15. Hikâyenin bütün yükü herhangi bir olay üzerine toplanabilir. Olayların ortaya çıkışı, seçimi, düzenlenişi; hikâyecinin fikirlerine, toplumsal kaygılarına, hikâyecilik anlayışına bağlıdır. Böylece hikâyeci ya gördüğü ya da duyduğu olaylarda
25. Gerçekçi roman okura, bir kurmaca yapit olduğunu unut-
turmaya ve okurda, gerçek olaylar içindeymiş duygusu-
nu uyandırmaya çalışır; bundan ötürü de ----.
Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Prf Yayınları
A) yazar, ele aldığı konuları yaşamdan seçmeye özen
gösterir
JB)
B) gerçekçi yazarlar, okur tarafından daha çok ilgiyle
takip edilir
C) gerçekçi romanda, olayların geçtiği çevre ayrıntılı bi-
çimde betimlenir
D) karakterleri, olayları, çevreyi inandırıcı kılmak, böyle
bir romanın başlıca kaygılarındandır
E) gerçekçi romanlarda, daha geniş mekân ve zaman
söz konusudur
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Gerçekçi roman okura, bir kurmaca yapit olduğunu unut- turmaya ve okurda, gerçek olaylar içindeymiş duygusu- nu uyandırmaya çalışır; bundan ötürü de ----. Bu cümlenin sonuna düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? Prf Yayınları A) yazar, ele aldığı konuları yaşamdan seçmeye özen gösterir JB) B) gerçekçi yazarlar, okur tarafından daha çok ilgiyle takip edilir C) gerçekçi romanda, olayların geçtiği çevre ayrıntılı bi- çimde betimlenir D) karakterleri, olayları, çevreyi inandırıcı kılmak, böyle bir romanın başlıca kaygılarındandır E) gerçekçi romanlarda, daha geniş mekân ve zaman söz konusudur
9.
Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiirlerinde bir ölüm korkusu
sezersiniz. Kapımı çalıp durma ölüm, açmam/Ben
ölecek adam değilim, diyen Tarancı ölüm kavramı-
ni eserlerinde yoğun olarak işler. Şiirlerini okuyanlar
ölüm kavramını iliklerine kadar hissederler. Ölümden
uzaklaştığı şiirlerinde de alttan alta aynı duyguyu his-
sedersiniz.
Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme
yolu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benzetme
B) Sayısal verilerden yararlanma
C) Tanık Gösterme
D) Kişileştirme
Tanımlama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Cahit Sıtkı Tarancı'nın şiirlerinde bir ölüm korkusu sezersiniz. Kapımı çalıp durma ölüm, açmam/Ben ölecek adam değilim, diyen Tarancı ölüm kavramı- ni eserlerinde yoğun olarak işler. Şiirlerini okuyanlar ölüm kavramını iliklerine kadar hissederler. Ölümden uzaklaştığı şiirlerinde de alttan alta aynı duyguyu his- sedersiniz. Bu parçada yararlanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir? A) Benzetme B) Sayısal verilerden yararlanma C) Tanık Gösterme D) Kişileştirme Tanımlama
32. Anadolu kadını gergefin ya da tezgâhın başına geçti mi
artık okuryazardır. Bir mendil, bir kilim, bir halı dokur.
Onun dokuduğu bu kitapları herkes okuyabilir.
Bu parçada Anadolu kadınının hangi özelliği vurgu-
lanmıştır?
A) Duygu ve düşüncelerini ürettiklerine sindirerek insan-
lara sunmadaki ustalığı
B) Insan sevgisini dile getiren ürünler yaratabilme becerisi
C) Ulusal kültürü el işlerine yansıtabilmesi
D) Çeşitli el sanatlarıyla ilgili güçlü bir birikiminin olması
E) Doğuştan getirdiği sanatçı bir ruha sahip olması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Anadolu kadını gergefin ya da tezgâhın başına geçti mi artık okuryazardır. Bir mendil, bir kilim, bir halı dokur. Onun dokuduğu bu kitapları herkes okuyabilir. Bu parçada Anadolu kadınının hangi özelliği vurgu- lanmıştır? A) Duygu ve düşüncelerini ürettiklerine sindirerek insan- lara sunmadaki ustalığı B) Insan sevgisini dile getiren ürünler yaratabilme becerisi C) Ulusal kültürü el işlerine yansıtabilmesi D) Çeşitli el sanatlarıyla ilgili güçlü bir birikiminin olması E) Doğuştan getirdiği sanatçı bir ruha sahip olması
27. Bilim adamları, enerji üreten bir tür kumaş geliştirdi. Bu
kumaş ile gömlek, yastık kılıfı ve hatta ofis koltuğunuzun
döşemesi bile dikilebilir. Kumaş üzerindeki çok ufak ısı
değişiklikleri saptanarak elektrik enerjisine dönüştürülü-
yor. Gömleğin farklı bölgelerinde 10 dereceye varan isi
değişimleri gözlenebiliyor ve bunu kullanarak MP3 çala-
rınızı oturduğunuz yerden şarj edebiliyorsunuz. Kumaşın
yaratıcısı David Carroll'a göre bu kumaş ile üretilmiş cep
telefonu kılıfı, pantolonun ısısını hapsedip enerjiye çe-
virerek pilinizin şarjını 8 saat süreyle %10-15 oranında
destekleyebiliyor.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Enerji üreten kumaş, elektrik üretiminin yüzde on be-
şine yakınını karşılayacaktır.
B) Enerji üreten kumaş sayesinde cep telefonlarımız
elektriğe ihtiyaç duyulmadan şarj edilebilecek.
C) Enerji üreten kumaş, insan hayatına birçok yönden
kayda değer fayda sağlayacaktır.
D) Enerji üretimi için doğayı tahrip eden insanoğlunun,
enerji üreten kumaş sayesinde doğaya vermiş olduğu
zarar sona erecektir.
E) Bilim insanları, geçmişte üretilen ürünleri farklı alan-
larda da kullanıp enerji üretiminde geri dönüşümden
faydalanmışlardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Bilim adamları, enerji üreten bir tür kumaş geliştirdi. Bu kumaş ile gömlek, yastık kılıfı ve hatta ofis koltuğunuzun döşemesi bile dikilebilir. Kumaş üzerindeki çok ufak ısı değişiklikleri saptanarak elektrik enerjisine dönüştürülü- yor. Gömleğin farklı bölgelerinde 10 dereceye varan isi değişimleri gözlenebiliyor ve bunu kullanarak MP3 çala- rınızı oturduğunuz yerden şarj edebiliyorsunuz. Kumaşın yaratıcısı David Carroll'a göre bu kumaş ile üretilmiş cep telefonu kılıfı, pantolonun ısısını hapsedip enerjiye çe- virerek pilinizin şarjını 8 saat süreyle %10-15 oranında destekleyebiliyor. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Enerji üreten kumaş, elektrik üretiminin yüzde on be- şine yakınını karşılayacaktır. B) Enerji üreten kumaş sayesinde cep telefonlarımız elektriğe ihtiyaç duyulmadan şarj edilebilecek. C) Enerji üreten kumaş, insan hayatına birçok yönden kayda değer fayda sağlayacaktır. D) Enerji üretimi için doğayı tahrip eden insanoğlunun, enerji üreten kumaş sayesinde doğaya vermiş olduğu zarar sona erecektir. E) Bilim insanları, geçmişte üretilen ürünleri farklı alan- larda da kullanıp enerji üretiminde geri dönüşümden faydalanmışlardır.
12. Ben bir yayın editörünün ruh halini ve mesai şartları-
ni biraz da şairlere benzetirim. Şairin, şiirini yazabilme-
si için ilham gelmesi lazım. İlhamınsa belirli bir saati ve
vakti yok. Bazen ne kadar zorlasa da olmaz, ilham gel-
mez. Aynı şekilde editörlüğün de vakti, saati yok. Edi-
törlük işi yorucu ve uzun uğraşlar gerektiren bir çalışma
alanı. Bu sebepten düzenli bir mesaisi olmaz. Ya da en
azından benim için öyle.
Bu parçada anlatım türlerinden hangisi daha ağır bas-
maktadır?
A) Karşılaştırma
C)
Öyküleme
B) Açıklama
D) Tartışma
E) Betimleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Ben bir yayın editörünün ruh halini ve mesai şartları- ni biraz da şairlere benzetirim. Şairin, şiirini yazabilme- si için ilham gelmesi lazım. İlhamınsa belirli bir saati ve vakti yok. Bazen ne kadar zorlasa da olmaz, ilham gel- mez. Aynı şekilde editörlüğün de vakti, saati yok. Edi- törlük işi yorucu ve uzun uğraşlar gerektiren bir çalışma alanı. Bu sebepten düzenli bir mesaisi olmaz. Ya da en azından benim için öyle. Bu parçada anlatım türlerinden hangisi daha ağır bas- maktadır? A) Karşılaştırma C) Öyküleme B) Açıklama D) Tartışma E) Betimleme
1. Yeşilçam denince akla ilk gelen isimlerden Sadri Alışık
1925 yılında İstanbul'da doğar.
II. İstanbul Erkek Lisesini bitirdikten sonra bir süre Güzel
Sanatlar Akademisine devam eder.
III. Oyunculuğa olan ilgisi sayesinde 1939'da sahne
tozuyla tanışır.
IV. Tuhaf giyimi, çarpıcı tespitleri ve hayatı alaya alan
tutumuyla izleyicinin beğenisini kazanan Turist
Ömer'in ünlü eğik selamı, Sadri Alışık'ın asker arka-
daşı Ahmet Güzelce'nin günlük hayatta kullandığı bir
jeste dayanır.
V. 1944'te adım attığı ve onu geniş kitlelere tanıtan sine-
ma Alışık'ı tiyatrodan koparmayacak, sahne hayatı,
ilerleyen yaşlarında sağlık sorunları dolayısıyla dok-
torlar tarafından yasak koyulana kadar aralıklarla
devam edecektir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
B
(E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Yeşilçam denince akla ilk gelen isimlerden Sadri Alışık 1925 yılında İstanbul'da doğar. II. İstanbul Erkek Lisesini bitirdikten sonra bir süre Güzel Sanatlar Akademisine devam eder. III. Oyunculuğa olan ilgisi sayesinde 1939'da sahne tozuyla tanışır. IV. Tuhaf giyimi, çarpıcı tespitleri ve hayatı alaya alan tutumuyla izleyicinin beğenisini kazanan Turist Ömer'in ünlü eğik selamı, Sadri Alışık'ın asker arka- daşı Ahmet Güzelce'nin günlük hayatta kullandığı bir jeste dayanır. V. 1944'te adım attığı ve onu geniş kitlelere tanıtan sine- ma Alışık'ı tiyatrodan koparmayacak, sahne hayatı, ilerleyen yaşlarında sağlık sorunları dolayısıyla dok- torlar tarafından yasak koyulana kadar aralıklarla devam edecektir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV B (E) V
Okuyarak olaylann ve gelişmelerin iç yüzünü
öğrenen bir kişi, öncelikle kendine olan güvenini
artinr. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu
geliştirip, geniş bir görüş açısı sadlayarak kişiye
olayları inceleme yeteneği kazandırır. Ayrıca
okuyan kişiler çok okumanın beraberinde
getirdiği zengin kelime dağarcığına sahip
olduklar için hikmetli ve etkileyici konuşarak
hitap ettikleri kişilerde etki de uyandırırlar. Bu
etki ise insanlarla ilişkileri güçlendirmekte, kişiye
daha sosyal bir karakter kazandırmaktadır.
Dahası, geniş kelime dağarcığı, insanın daha
fazla kavramla düşünebilmesini de sağlar. Yani
insanın düşünce kapasitesini ve kültür düzeyini
artınır. Boş zamanlarını, çoğu zaman hiçbir
yararlı bilgi aktarmayan televizyon karşısında
geçirmek yerine kitap okuyarak değerlendiren
bu kişiler, edindikleri bilgi ve kültür sonucunda
toplum içinde etkin bir kişiliğe sahip olurlar. Tüm
bu özellikler, kişilerin öncelikle kendileri için
okumalan gerektiğinin çok önemli bir
göstergesidir. Okuyarak kendini geliştiren kişiler
ise elbette çevrelerinde gelişen olaylara da
hâkim olacak ve toplum içindeki eğitim
seviyesinde zamanla bir ilerleme sağlanacaktır.
Bütün bunların sonucunda ---
23. Bu metin içerik bakımından dikkate alındığında
metnin başlığı,
1. Okumanın Insana Kazandırdıklan
11. Oumanın Yaşamımıza Katkısı
III. Neden Okumalıyız?
sözlerinden hangileri olabilir?
A) Yalnız I
B) Yalniz II
D) I ve il
C) Yalnız III
E) I, II
Palme Yaymevi
kazandığı davranışlar arasında yer almaz?
okuyan insan
A) Konuşmalaya Imanian etkilemek
By-Insentante göçtü ilişkiler kurabilmek
C) Konuşmalarıyla etrafındaki herkesi susturmak
-D)-Toplumda onemli bir kişiliğe sahip olmak
EJ Olaylara farklı açılardan bakabilmek
25.
1. bir de bakmışsınız sizden başlayarak toplumda
olumlu yönde büyük bir değişiklik olmuş
II. toplumla kurtuluşunun yalnızca okumaktan
geçmediğini, bilgilerin davranışa dönüşmesi
gerektiğini anlarsınız
II. Teden Avrupa ülkelerinden geri kaldığımızı anlamış
6ş heveslere kapılmamamız gerektiğinin bilincine
varmış olursunuz
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
yukarıdakilerden hangileri getirilebilir?
(A) Yaing T
B) Yainiz 11
-0y1981
Fullve
C) Yanız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Okuyarak olaylann ve gelişmelerin iç yüzünü öğrenen bir kişi, öncelikle kendine olan güvenini artinr. Bu ise aynı zamanda düşünce ufkunu geliştirip, geniş bir görüş açısı sadlayarak kişiye olayları inceleme yeteneği kazandırır. Ayrıca okuyan kişiler çok okumanın beraberinde getirdiği zengin kelime dağarcığına sahip olduklar için hikmetli ve etkileyici konuşarak hitap ettikleri kişilerde etki de uyandırırlar. Bu etki ise insanlarla ilişkileri güçlendirmekte, kişiye daha sosyal bir karakter kazandırmaktadır. Dahası, geniş kelime dağarcığı, insanın daha fazla kavramla düşünebilmesini de sağlar. Yani insanın düşünce kapasitesini ve kültür düzeyini artınır. Boş zamanlarını, çoğu zaman hiçbir yararlı bilgi aktarmayan televizyon karşısında geçirmek yerine kitap okuyarak değerlendiren bu kişiler, edindikleri bilgi ve kültür sonucunda toplum içinde etkin bir kişiliğe sahip olurlar. Tüm bu özellikler, kişilerin öncelikle kendileri için okumalan gerektiğinin çok önemli bir göstergesidir. Okuyarak kendini geliştiren kişiler ise elbette çevrelerinde gelişen olaylara da hâkim olacak ve toplum içindeki eğitim seviyesinde zamanla bir ilerleme sağlanacaktır. Bütün bunların sonucunda --- 23. Bu metin içerik bakımından dikkate alındığında metnin başlığı, 1. Okumanın Insana Kazandırdıklan 11. Oumanın Yaşamımıza Katkısı III. Neden Okumalıyız? sözlerinden hangileri olabilir? A) Yalnız I B) Yalniz II D) I ve il C) Yalnız III E) I, II Palme Yaymevi kazandığı davranışlar arasında yer almaz? okuyan insan A) Konuşmalaya Imanian etkilemek By-Insentante göçtü ilişkiler kurabilmek C) Konuşmalarıyla etrafındaki herkesi susturmak -D)-Toplumda onemli bir kişiliğe sahip olmak EJ Olaylara farklı açılardan bakabilmek 25. 1. bir de bakmışsınız sizden başlayarak toplumda olumlu yönde büyük bir değişiklik olmuş II. toplumla kurtuluşunun yalnızca okumaktan geçmediğini, bilgilerin davranışa dönüşmesi gerektiğini anlarsınız II. Teden Avrupa ülkelerinden geri kaldığımızı anlamış 6ş heveslere kapılmamamız gerektiğinin bilincine varmış olursunuz Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? (A) Yaing T B) Yainiz 11 -0y1981 Fullve C) Yanız III
4. (...)
Yahudi sordu:
"Peki ama sen kimsin?"
Ali:
"Ben mi? Ben; mertlerin şahı, kavga meydanının eri,
Allah'ın Aslan'ı, Ebu Talib'in oğlu Ali'yim!" dedi.
Anter, tüm Yahudiler gibi Hazreti Ali'nin ününü duy-*
muştu. Şaşkınlıkla haykırdı:
"Ya! Ali dedikleri sensin öyle mi?"
"Evet. Ali benim. Belimdeki silah da "zülfikâr" adını
taşıyan kılıçtır ki tüm inançsızlara aman dedirtmiştir.
Onu taşıyan bilek bugüne kadar hiç bükülmedi."
Yahudi, Ali'nin söylediklerine bir türlü inanamıyordu.
Bununla beraber, içini hafif bir korku almıştı. O kor-
kunun etkisiyle sordu:
"Ya bu altındaki at? Onun da kılıcın gibi üstün özel-
likleri var mı?"
"Evet! Onun da adı Düldül'dür. O, öyle bir attır ki bini-
cisini dağdan dağa uçurur. Sıkıştığı zaman, üç aylık
yolu üç saatte alır. Açlığa, susuzluğa günlerce daya-
nır. Sahibine çok bağlı ve özverili bir hayvandır. Ne
kadar becerikli bir binici olursa olsun, üzerine ben-
den başka kimseyi bindirmez."
(...)
Bu metinle ilgili olarak,
M. Olaya dayalı bir metinden alınmıştır.
Söyleşmeye bağlı anlatımdan yararlanılmıştır.
DK Hz. Ali, alp tipini temsil etmektedir.
Olağanüstülüklere yer verilmiştir.
W. Kahramanlık temalı bir metindir.
belirlemelerinden hangileri yanlıştır?
A) I ve II
B) I ve III
D) II ve IV
E) IV ve V
Yalnız III
B
A
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. (...) Yahudi sordu: "Peki ama sen kimsin?" Ali: "Ben mi? Ben; mertlerin şahı, kavga meydanının eri, Allah'ın Aslan'ı, Ebu Talib'in oğlu Ali'yim!" dedi. Anter, tüm Yahudiler gibi Hazreti Ali'nin ününü duy-* muştu. Şaşkınlıkla haykırdı: "Ya! Ali dedikleri sensin öyle mi?" "Evet. Ali benim. Belimdeki silah da "zülfikâr" adını taşıyan kılıçtır ki tüm inançsızlara aman dedirtmiştir. Onu taşıyan bilek bugüne kadar hiç bükülmedi." Yahudi, Ali'nin söylediklerine bir türlü inanamıyordu. Bununla beraber, içini hafif bir korku almıştı. O kor- kunun etkisiyle sordu: "Ya bu altındaki at? Onun da kılıcın gibi üstün özel- likleri var mı?" "Evet! Onun da adı Düldül'dür. O, öyle bir attır ki bini- cisini dağdan dağa uçurur. Sıkıştığı zaman, üç aylık yolu üç saatte alır. Açlığa, susuzluğa günlerce daya- nır. Sahibine çok bağlı ve özverili bir hayvandır. Ne kadar becerikli bir binici olursa olsun, üzerine ben- den başka kimseyi bindirmez." (...) Bu metinle ilgili olarak, M. Olaya dayalı bir metinden alınmıştır. Söyleşmeye bağlı anlatımdan yararlanılmıştır. DK Hz. Ali, alp tipini temsil etmektedir. Olağanüstülüklere yer verilmiştir. W. Kahramanlık temalı bir metindir. belirlemelerinden hangileri yanlıştır? A) I ve II B) I ve III D) II ve IV E) IV ve V Yalnız III B A
a-
in-
le-
öz-
nk-
da
dir.
le-
eki
im
ma
-a-
Iki kavramın kıyaslanmasına
- (127)
8. Yanı başımdaki vişneye üç serçe süzüldü. Konar
konmaz çekişmeye, ıslak tüylerini kabartarak
koklaşmaya başladılar. Yaramazlık ettikleri dal-
ların yapraklarına yağmurun taktığı pırlanta kü-
peleri hep yere düşürdüler. Fakat telaşlarından,
heyecanlarından altlarındaki dalda arka arkaya
kamburlarını çıkararak sürünen kocaman iki tırtı-
lin ben oradan ayrılıncaya kadar farkına bile var-
madılar. Otobüse binerken kırlangıçlar, Keçiören
havalarında çoktan başladıkları koşmaca oyun-
larına çılgınca devam ediyorlardı.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine yer ve-
rilmemistir?
A) Düşsel ögelere
B) Kişileştirmeye
C) Benzetmeye
D) Öznelliğe
E) Niteleyici sözcüklere
D 4. B 5. D 6. A 7. E 8. A
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a- in- le- öz- nk- da dir. le- eki im ma -a- Iki kavramın kıyaslanmasına - (127) 8. Yanı başımdaki vişneye üç serçe süzüldü. Konar konmaz çekişmeye, ıslak tüylerini kabartarak koklaşmaya başladılar. Yaramazlık ettikleri dal- ların yapraklarına yağmurun taktığı pırlanta kü- peleri hep yere düşürdüler. Fakat telaşlarından, heyecanlarından altlarındaki dalda arka arkaya kamburlarını çıkararak sürünen kocaman iki tırtı- lin ben oradan ayrılıncaya kadar farkına bile var- madılar. Otobüse binerken kırlangıçlar, Keçiören havalarında çoktan başladıkları koşmaca oyun- larına çılgınca devam ediyorlardı. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine yer ve- rilmemistir? A) Düşsel ögelere B) Kişileştirmeye C) Benzetmeye D) Öznelliğe E) Niteleyici sözcüklere D 4. B 5. D 6. A 7. E 8. A
25. Phedon, tek başına yaşayan, dalgın, şaşkın halli bir
adamdı. Çukura kaçmış gözleri, kavruk teni, kuru vü-
cudu, zayıf yüzüyle üzüntülü bir görünüşü vardır. Az
uyur, uykusu hafiftir. Hep başkalarının söyledikleriyle
yetinir. Yavaş ve hafif yürür. Sanki yere basmaktan
korkuyor. Oturmak istediğinde sandalyenin ucuna ili-
şir, alçak sesle konuşur, cevap verirken öksürür, bur-
nunu sessizce siler. Yalnız olduğu zaman hapşırmayı
yeğler. Selâm ve ilgi beklemez. Zaten bunu gösteren
de bulunmaz. Ona kimse metelik vermez. Fakirdir.
İnsan içine karışmaktan çekinir, gözleri yerde yürür,
çevredekilere bakmaya bile cesaret edemez.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi
ağır basamaktadır?
AIB
A Sanatsal betimleme
BY Okuru olay içine çekme
C) Bilgiyi kanıtlama
D) Somutlamalar yapma
E) Kanılanı değiştirme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Phedon, tek başına yaşayan, dalgın, şaşkın halli bir adamdı. Çukura kaçmış gözleri, kavruk teni, kuru vü- cudu, zayıf yüzüyle üzüntülü bir görünüşü vardır. Az uyur, uykusu hafiftir. Hep başkalarının söyledikleriyle yetinir. Yavaş ve hafif yürür. Sanki yere basmaktan korkuyor. Oturmak istediğinde sandalyenin ucuna ili- şir, alçak sesle konuşur, cevap verirken öksürür, bur- nunu sessizce siler. Yalnız olduğu zaman hapşırmayı yeğler. Selâm ve ilgi beklemez. Zaten bunu gösteren de bulunmaz. Ona kimse metelik vermez. Fakirdir. İnsan içine karışmaktan çekinir, gözleri yerde yürür, çevredekilere bakmaya bile cesaret edemez. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi ağır basamaktadır? AIB A Sanatsal betimleme BY Okuru olay içine çekme C) Bilgiyi kanıtlama D) Somutlamalar yapma E) Kanılanı değiştirme