Anlatım Biçimleri Soruları

10. Sanat filmleri olmasaydı sinema bu kadar gelişir miydi? Sinema ödülleri ekseriyetle sanat filmlerine veriliyor. Sanat filmi yönetmenleri sayesinde yeni akımlar ortaya çıkıyor. Kendini geliştirmek isteyen genç sinema sanatçıları bu filmlerle beslenmelidir. • Beyaz perde sanat filmlerinin ışığıyla aydınlanıyor. Kırmızı halıda hep sanat filmi yönetmenleri boy gös- teriyor. Farklı bakış açıları, yeni renkler hep onlarla dünyamıza giriyor. Sinema kalesi onların taşlarıyla örülüyor. Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- mektedir. B) jki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgula- maktadır. C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadır. E) Farklı üsluplarla aynı düşünceyi ifade etmektedir.

14. Sen bozkırlısın "portakal çiçeği"ni bilmez- sin. Sen daha çok badem, elma, erik, iğde çiçeklerini bilirsin. Bu yüzden gönlünden ça- ğıl çağıl pınarlar akmaz, iri iri değildir senin sevgilerin. Portakal ağacı Akdenizlidir benim gibi. Gözlerimizin sevimli ışığı ondandır. Şen gülüşlerimiz gibi o da Akdenizli... Meyvesinin turuncu renginden almışız hoşgörülü olmayı her renkle, her kişi ile dost olmayı. DENEME SINAVI-3 Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bozkır insanının duygularının sadeliği üzerinde durulmuştur. 9 Meyvelerin yansıtılmıştır. duyguları etkileme gücü Hangi yörelerde ne tür meyvelerin ye- tiştiği dile getirilmiştir. B Renklerin, kişinin karakter yapısı üzerin- deki etkisine dikkat çekilmiştir. Her meyvenin kendine özgü bir yapısı- nin olduğu aktarılmıştır. 15. André Maurois'ya göre üç tip okuyucu vardır. (1) Birinci tip okuyucular, ne bulursa okuyan- lardır: Bunlar okumakta, ne bir fikri ne ger- çekleri ararlar ne de sorgularlar. (II) Yazılara rumlamazlar; 16. Sinifların dolabın şey yokt rencileri korkutan mek iste unuturu duygusu sonucuc söylediğ kardeşin sina: "Si derken dürmesi si konus Bu parg akışına rilebilir A Gen tan alm B Bun ter Mo min D) Son tem Otc rin

32 26. Her yayın döneminde onlarcası gösterime giren televizyon dizilerinde tıpkı Yeşilçam Sineması'nda olduğu gibi birbirini tekrarlayan tema, karakter ve olay örgüleriyle karşılaşılmaktadır. Bu nedenle Türkiye'de üretilen televizyon dizilerinin sözlü kültürün hálá hâkim olduğu Arap Yarımadası'ndan Orta Asya'ya ve Kafkaslar'a kadar geniş bir coğrafyada büyük bir ilgiyle izleniyor olması aslında anlaşılır bir durumdur. Yüksek teknoloji, ustalık ve bilgi birikimi gerektiren bir endüstri dalındaki bu uluslararası ticari başarının sirri, Türkiye ile Türk dizilerinin seyredildiği ülkelerin tarihsel, sosyal, kültürel vb. alanlardaki ortak paydasında aranmalıdır. Bu parçada boş bırakılan yere 1. Bu edebi eserlerde Batili toplumlardaki geleneksel ve kültürel unsurların ustalıkla işlendiği görülmektedir II. Büyük umutlarla ve gösterişli tanıtımlarla televizyon ekranlarına gelen nice dizi film, izleyicilerin ilgi ve beğenisini toplayamadığından yayından kaldırılmaktadır III. Bu diziler, Doğu toplumlarına ait sözlü kültür kalıplarına yasianmakta ve insanlığın ortak bilincinin izlerini de taşımaktadır yargılarından hangileri getirilebilir? A) Yalnız ! D) I ve ill B) Yalnız il E) Il ve Ill C) Yalnız ill

2. Eğitici değer taşıyan filmler bizde pek ilgi görmez. Bu yüzden olsa gerek, dünyanın en fazla film üreten toplumu olduğu- muz hâlde bunların ciddi konulu olanları çok azdır. Filmleri- miz, seyredenlerde genellikle iki tepki uyandırır: Gülmek ya da ağlamak. Düşündürmek, duygularını zenginleştirip seyir- ciyi eğitmek yok bizim filmlerimizde. Oysa boş zamanlarımız- da en çok ilgilendiğimiz şey, filmlerdir. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşıla- maz? A) Çok fazla film üretilen ülkelerde kalite düşmektedir. B) Filmlerimizin içeriği genellikle birbirine benzer. C) Ülkemizde çok sayıda film üretilmektedir. D) Sinemanın eğitici işlevinden filmlerimizde yararlanılma- maktadır. E) Seyircilerin filmlere yönelik tepkileri benzerlik göstermek- tedir.

ümle baş- 3. 11 1. Frigleri konu edinen sergi II. ay sonuna kadar ziyaretçilerini bekliyor III. kendilerinden sonra gelen IV. Yunan ve Roma Uygarlıklarını etkileyen V. Anadolu'da köklü bir kültür oluşturarak Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baş- tan üçüncü olur? A) I. B) II. C) III D) IV. E) V.

32. Orda Bir Ev Var Uzakta; bir ilk hikâye olmasına rağmen kurgu, dil ve üslup ögeleri bakımından ciddi bir işlen- mişlik vurgusu taşıyor. Yazar; kendini zorlamadan, ke- limeleri incitmeden, yapaylığa düşmeden oldukça ra- hat bir dille anlatıyor olayları. Anlatımdaki sadelik sa- mimiyet olarak okuyucuyu da yokluyor, onu da anlatı- nın içine çekiyor. Sıkça başvurduğu geriye dönüşlerle de modern dünyanın bazen parodisi bazen de motifi olarak geride kalmış olana, klasik dünyaya bir özlem duygusu yaratıyor. Aktüel zamanda anlatılanlarda ve sıkça geriye dönüşlerde uzun, derin, ayrıntılı betimle- melerle zenginleşiyor hikâyeler; bu zenginlik, aynı za- manda betonların arasına sıkışan modern okuyucu için bir nefes alma imkânı da sağlıyor. Bu parçada söz edilen hikâye ile ilgili aşağıdakiler- den hangisine ulaşılamaz? A) Üslup ve kurgusu yazarın hikâye deneyiminin öte- sindedir. B) Olayların aktarılmasında içtenlik öne çıkmaktadır. C) Eski değer ve yaşantılara dair göndermeler içer- mektedir. + D) Detaylı tasvirleri okuyucu üzerinde olumlu etkiler oluşturmaktadır. WATER E) Modern zamanın sorunlarına farklı çözümler sun- maktadır. +

9. Anlamlı bir yaşam sürmeyi öneren minimalizm, gittikçe etrafımızı saran tüketim çılgınlığına karşı yapılmış bir hareket olarak okunabilir. Daha yüksek binalar, daha özellikli saatler, telefonlar, daha çok iş ve kariyer, daha çok kıyafet, yemek, daha konforlu araçlar... İnsanı mutlu edebilmek için tasarlanmış her "daha"da, büyük bir boş- luk saklı oysa. "Less is more" ifadesinin, yani azın çok olduğunu belirten önermenin her zaman geçerli olduğu apaçık ortada. Anlamın peşinde ilerleyebilmek için yük- lerinizden kurtulun, diyor minimalistler ve inandıkları bu yaşam biçimini şöyle özetliyorlar: "Kısa süreli ya da geçici mutluluk değil; disiplinli, dikkatli, bilinçli ve amaca yönel- miş bir hayatla desteklenen uzun süreli bir hoşnutluk. Mutluluk yalnızca bir yan üründür." Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşı düşünceleri birçok yönden çürütmeye çalışmış- tır. B) Ana fikri yazının başında söyleyerek düşünceyi, tüm- dengelim yöntemiyle işlemiştir. Güncel bir sorunu ve bu soruna karşı geliştirilmiş bir akımı anlatmıştır. D) Açıkladığı kavramın temel düşüncesini onaylamakta- dır. E) Düşüncelere açıklık getirmek amacıyla alıntı yapmış- tır.

lacağı- anızda latabi- ya da acak. Tipki man hızlı den yü a- 15. Pelet adı verilen hayvan kusmuğu, net olarak civarda baykuş varlığını gösterir. Baykuşlar avlarını bütün ola- rak yutar, bunları midelerinde sindirir ve sindiremedikleri kısımları da pelet halinde kusar. Oval şekilli peletlerin içinde ağırlıklı olarak kıl, tüy ve kemik bulunur. Peletler bize baykuşun nerede yaşadığı ve ne yediği hakkında bilgi verir. Ormanda gezinirken bir pelet görürseniz başı- nızı kaldırıp altında bulunduğunuz ağacın dallarına dik- katlice bakın! O ağaca konmuş bir baykuş görebilirsiniz. Bu parçaya göre peletin, Vorada hangi tür canlının yaşadığının belirtisi olduğu bir yerde varlığının tam olarak ne anlama geldiği III. adını kesin olarak söyleyebileceğimiz hangi canlının atığı olduğu bilgilerinden hangilerinin bir göstergesi olduğu söylenebilir? At Yalnizt Test-11 D) II ve III BY I ve II F) ve Jll Hve III

29. Ipışıl bir bahar günü, bir su kenarında daha yeni göğermiş çimleri iştahla yiyen keçiler gördüm. Dişlerinin arasında ot, sanki yeniden diriliyormuşçasına yiyordu. Suya eğilin- ce suyun güzelliğini gördüm. Hayvanlar ihtiyaçlarını gide- riyorlar bununla ama üzerine ben bir şiir yazdım. Tabiatın şiirini... Oysa mutlu keçi hiçbir zaman şiir yazmayacak. Beni ondan ayıran, onun iştahla yediği çim yahut suya dudaklarını değdirişi değil, yazdığım şiir. Ankara Yayıncılık Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer verilmemiştir? A) Karşılaştırma B) Karşıtlık C) Pekiştirme D) Niteleme EXİkileme

(Türkçenin son yıllardaki en büyük sorunu, bünyesine aldığı yabancı sözcüklerdir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıda- kilerden hangisidir? A) Türkçenin yozlaşmasının nedeni dil bilinci eksikliğidir. B) Türkçede çok fazla yabancı sözcük yer almaktadır. CTürk dili dünyanın en eski dillerinden biridir. D) Türkçenin son yıllarda birçok sorunu vardır. E) Türkçe yabancı etkiye çok açık bir dildir.

14. Bir dönemde "Çalıkuşu kuşağı" vardı, "çeviri roman okuyucusu" vardı. Yani okurların sayısı, kendi içle- rinde sınıflara ayrılabilecek kadar fazlaydı. Ne var ki bu kuşağın ardından ilgi, kitap sayfasından görselliğe kaydı. Bu nedenle----. Bu sözler, düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisiyle tamamlanabilir? A) edebiyatımızın temel taşı sayılabilecek yapıtlar hak ettiği değeri bulmuş oldu. B) her sınıftan okuyucuya seslenen yapıtlar piyasaya çıkarıldı. C) yeni okur kitlesine uygun gelecek yapıtların veril- mesi için beklemek gerekti. D) sözünü ettiğimiz kuşak, düşünsel bir gelişim sağla- yamadı. E) kitap okuma alışkanlığı bir sonraki kuşağa aktarı- lamadı. 16

10. "Kusursuzluk, daha fazla eklenecek bir şey kalmadığında değil, çıkarılacak hiçbir şey kalmadığında elde edilir." di- yen Antoine de Saint Exupery'nin vurgulamak istedi- ği kavram aşağıdakilerden hangisidir? A) Kuşatıcılık - B) Etkileyicilik D) Sanatsallık C) Işlevsellik E) İmgesellik

1. TYT Telegram: @yksyar TÜRKÇE TESTI 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işa Gerçekçi tarzda bir kurgu ile oluşturulmuş tarihi romanların yazarları, romanin kurmaca dünyası ile gerçek dünya arasındaki sınırı aştıklarında anlatılanları çoğu zaman, belleğin geri planina itmeye çalışırlar. 1980'lere kadar tarihi Türk romanları, anlatım biçimleri açısından ne kadar yenilik yapmış olsalar da tarihe yaklaşımlarında gerçekçi anlatım tutumlarından uzaklaşmamışlardır. Romanlarda anlatılan tarihi gerçekler, genel doğruların ve resmî tarih anlayışının belli ideolojiler açısından yorumu ya da geleneksel anlayışın devamı olmuştur. Bu parçada geçen "belleğin geri planina itme" sözünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir? A) Unutulmak istenenlere yardımcı olmak B) Hatırlanmasına önayak olmak Hatırlanmasına engel olmak, gizlemek D) Bilinçaltını devreye sokmayı amaçlamak E) Gerçeğin belirginleşmesini sağlamak 3. 2. Bu yazıları bir arada toplamak için gözden geçirirken onla yazdığım sıralarda duyduğum heyecanı yeniden yaşadım Ama okuyucudan hem de aydınından gittikçe kopan son yılların şiirlerini düşününce içim burkuluverdi. Şüphesiz bu durumu hazırlayanlar arasında sığlıklarını, boşlukları perdelemek için, kelimeleri ve tümceleri çıkmaza sokanların payı büyüktür. Ama bütün sorumluluğu onla yüklemek de haksızlık olur. Çünkü bugünün sanatçısı şiirlerinde eskiden olduğu gibi okuyucuyu pek çekme

eruda'yı issede- yazar- ? kleri kleri ken onu abilir. karekök ratmak" özelliği rmek urmak ak e kurgu- 11. Orhan Kemal'in ölümünün otuz beşinci yılında Kültür'ün eski bakanı da yeni bakanı da Orhan Kemal'i anma törenine gelmemişti. Işin ilginç yanı ise gönderdikleri mesajlar aşağı yukarı aynıydı. O sırada konuşma sırası Sadık Arslankaya'daydı şöyle dedi: "Bu mesajları gönderenlerin belli ki iş- ve leri başlarından aşkın, başlarını kaşımaya vakitleri yok bu yüzden katılamıyorlar toplantıya. Bizler ise işsiz güçsüz insanlarız, boşta gezerler olarak top- landık işte burada." Sadık Arslankaya'nın sözlerinde aşağıdaki açık- lamalardan hangisine uygun bir anlam olayı vardır? 16 A) Bir anlam inceliği yaratmak için bildiği şeyi bil- mez görünme B) Bir sözü iki anlamını sezdirecek biçimde kullan- ma C) Alay etmek amaçlı, bir sözü karşıt anlamını dü- şündürecek biçimde kullanma D) Bir olgunun gerçek nedenini bir yana bırakarak olguyu başka bir nedene bağlama E) Birkaç şeyi söyledikten sonra, onlarla ilgili başka şeyleri bir sıra gözeterek anlatma

9. Okuyucu, dilsel bir ürün olan romanı okurken onu kendi serüveni hâline getirip yeniden yaratabilir. Bu cümlede geçen "romanı yeniden yaratmak" sözüyle okuyucunun anlatılmak istenen özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Kullanılan anlatım biçimlerini değerlendirmek BAnlatılanların gerçek yaşamla ilişkisini kurmak Yazarın söylediklerinden dersler çıkarmak D) Metni düş gücünü kullanarak kendince kurgu- lamak EXYazılı anlatım gücünü geliştirmek 16

20. Kitle iletişim araçları hayatımızı genişletmek yeri- ne onu sündürmektedir. Bilim-kurgu türü edebiyat örnekleri ve sinema filmleri gerçekte insan hayaline yer veren ürünler olmaktan çok, ileriye dönük kaba tahminler olarak ele alınabilir. Başka biçimde söyler- sek bu tür ürünler eski zaman masallarına göre hayal yönünden oldukça fakirdir. Eski zaman masallarındaki uçan halı sahici bir hayal ürünüyken, günümüzün bilim-kurgu eserlerindeki uzay yolculukları bir hayal ürünü değildir; bir gerçeğin sündürülmesiyle elde edilmiştir. Bu parçada yazarın karşı çıktığı tutum aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Teknolojinin imkânlarından faydalanılarak gerçek- lerin hayal unsuru gibi sunulmasına B) Sahici hayal ürünü olan eserlerin bu günün kafa- sıyla yorumlanmasına C) Bir durumun, bir olgunun, bir metnin illâ bir şeyle- re indirgenerek değerlendirilmesine D) Akla uygun hale getirilmeyen olgulara, durumlara âdeta gerçek dışıymış gibi bakılmasına E) Eski zaman masallarının kopya edilerek yeniymiş gibi sunulmasına E