Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

38. Gazeteci:
(1)
Çevirmen:
- Yedi sekiz yaşımızdan itibaren tiyatro dünya-
sına izleyici olarak beraber başladığımız çocuk-
luk arkadaşım Güner Sümer, 1957 senesinde
ben koleji bitirip Ankara'ya döndükten sonra
Ankara'nın ilk özel tiyatrosu Sahne Z'yi kurduk-
larını söyledi ve William Saroyan'ın tek perde-
lik bir oyununu çevirmemi istedi. İlk çevirim o
oldu. Oyunun adı Hello Out There idi, Merhaba
Dışardaki olarak çevirdim. O ve onun yanı sıra
lonesco'nun Kel Şarkıcı'sı olmak üzere iki tek
perdelik oyunla açıldı tiyatro, ilk çevirim o ve o
ilk çeviriyle hem çeviriye hem tiyatroya bulaştım,
ikisinden de kurtulamadım.
Gazeteci:
(II) ----
Çevirmen:
Okumadan çeviriye başlarım. Daha doğrusu
bir iki sayfa okurum, üslubu yakaladıktan sonra
çevirmeye başlarım ve devam eder. Çevirmenin
bir tek mutlu anı vardır: "Bu cümle ancak böyle
çevrilirdi, aferin!" deyip kendinizi alkışladığınız
andır o. Şöyle girift bir cümleyi çözmek hoş bir
şeydir.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaki-
lerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (1) İlk çevirinizi ne zaman yazdınız?
(II) İyi bir çeviri nasıl olmalıdır?
B) (1) İlk çevirinizi yapmaya sizi kim yönlendirdi?
(II) Çevirdiğiniz eserde yazarın üslubunu önem-
ser misiniz?
LİMİT YAYINLARI
C) Çevirmenlik şansını nasıl yakaladınız?
(II) Çevirmenlik sizi mutlu etti mi?
D) (1) ilk çevirinizden başlayarak biraz çeviri ma-
ceranızı dinleyelim mi?
(II) Çeviri yaparken nelere dikkat edersiniz?
E) (1) Çeviri yapmak birikim gerektirir mi?
(II) Hangi ilkeleri esas alarak çeviri yaparsı-
nız?
Ak
gi
ac
ve
E
a
a
b
H
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
38. Gazeteci: (1) Çevirmen: - Yedi sekiz yaşımızdan itibaren tiyatro dünya- sına izleyici olarak beraber başladığımız çocuk- luk arkadaşım Güner Sümer, 1957 senesinde ben koleji bitirip Ankara'ya döndükten sonra Ankara'nın ilk özel tiyatrosu Sahne Z'yi kurduk- larını söyledi ve William Saroyan'ın tek perde- lik bir oyununu çevirmemi istedi. İlk çevirim o oldu. Oyunun adı Hello Out There idi, Merhaba Dışardaki olarak çevirdim. O ve onun yanı sıra lonesco'nun Kel Şarkıcı'sı olmak üzere iki tek perdelik oyunla açıldı tiyatro, ilk çevirim o ve o ilk çeviriyle hem çeviriye hem tiyatroya bulaştım, ikisinden de kurtulamadım. Gazeteci: (II) ---- Çevirmen: Okumadan çeviriye başlarım. Daha doğrusu bir iki sayfa okurum, üslubu yakaladıktan sonra çevirmeye başlarım ve devam eder. Çevirmenin bir tek mutlu anı vardır: "Bu cümle ancak böyle çevrilirdi, aferin!" deyip kendinizi alkışladığınız andır o. Şöyle girift bir cümleyi çözmek hoş bir şeydir. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaki- lerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) İlk çevirinizi ne zaman yazdınız? (II) İyi bir çeviri nasıl olmalıdır? B) (1) İlk çevirinizi yapmaya sizi kim yönlendirdi? (II) Çevirdiğiniz eserde yazarın üslubunu önem- ser misiniz? LİMİT YAYINLARI C) Çevirmenlik şansını nasıl yakaladınız? (II) Çevirmenlik sizi mutlu etti mi? D) (1) ilk çevirinizden başlayarak biraz çeviri ma- ceranızı dinleyelim mi? (II) Çeviri yaparken nelere dikkat edersiniz? E) (1) Çeviri yapmak birikim gerektirir mi? (II) Hangi ilkeleri esas alarak çeviri yaparsı- nız? Ak gi ac ve E a a b H
a
Çok
8. Yunus Emre'nin;
Ey hayat irmağından su içenler!
Gelin soralım canlara ki güzelliği ne oldu da gidi-
yor.
Ben hep seninim diyordu, simdi neyi buldu da
gidiyor?
Yunus sözü álímden, zinhar olma zalimden.
Bölüşerek tok oluruz. Bölünerek yok oluruz.
Korkadurun ölümden, cümle doğan ölmüştür.
sözlerinde aşağıdakilerin hangisi vurgulanma-
mıştır?
+
İnsanların sözünde durmayışı +
Kimseye kötülük yapmamak gerektiği
AY Dünyanın geçiciliği
Paylaşmanın güzelliği
Birlik olmanın önemi +
Tluds "
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a Çok 8. Yunus Emre'nin; Ey hayat irmağından su içenler! Gelin soralım canlara ki güzelliği ne oldu da gidi- yor. Ben hep seninim diyordu, simdi neyi buldu da gidiyor? Yunus sözü álímden, zinhar olma zalimden. Bölüşerek tok oluruz. Bölünerek yok oluruz. Korkadurun ölümden, cümle doğan ölmüştür. sözlerinde aşağıdakilerin hangisi vurgulanma- mıştır? + İnsanların sözünde durmayışı + Kimseye kötülük yapmamak gerektiği AY Dünyanın geçiciliği Paylaşmanın güzelliği Birlik olmanın önemi + Tluds "
2.
Suları 1960 yılından beri azalan Aral Gölü, 2007 yılında ilk yüz
ölçümünün yüzde 10'u kadar kalmış ve üç parçaya ayrılmış-
tır. 2009 yılında ise güneydoğu parçası tamamen kurumuş,
güneybatı kesimi de akarsuya benzer ince bir çizgi hâline
gelmiştir. Kuzeydeki parçasının suyu Kazakistan tarafından
yapılan ve 2005 yılında kullanılmaya başlanan baraj sayesinde
2003 yılındaki seviyesine yükselmiştir. Bunun sonucunda
sudaki tuzluluk oranı da azaldığı için balık sayısı artmıştır.
Bu parçada,
1. sayısal verilerden yararlanma
II. dili göndergesel işleviyle kullanma
III. nesnel bir anlatımdan yararlanma
IV. tanımlamadan yararlanma
özelliklerinden hangileri yoktur?
A) Yalniz I.
D) I. ve III.
B) III. ve IV.
E) Yalne IV.
C) II. ve IV.
4. Lavaboya dökülen bir
suyu kirletiyor; yer altı s
dengesini bozuyor. A-
daralma ve tıkanmalara
oluşumunu artırarak ç
bitkisel yağ tüketimi
bulunuyor. Bu durum
olduğunu gösteriyor. E
için, yakıt olarak kullar
konusunda çalışmala
Bu parçadan "atik y
hangisi çıkarılamaz
255
A) Deniztere atılmas
B) Cok/azının bile b
C) Zararları önler
D) Doğal yaşamaz
E) Başka bir yakıtı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Suları 1960 yılından beri azalan Aral Gölü, 2007 yılında ilk yüz ölçümünün yüzde 10'u kadar kalmış ve üç parçaya ayrılmış- tır. 2009 yılında ise güneydoğu parçası tamamen kurumuş, güneybatı kesimi de akarsuya benzer ince bir çizgi hâline gelmiştir. Kuzeydeki parçasının suyu Kazakistan tarafından yapılan ve 2005 yılında kullanılmaya başlanan baraj sayesinde 2003 yılındaki seviyesine yükselmiştir. Bunun sonucunda sudaki tuzluluk oranı da azaldığı için balık sayısı artmıştır. Bu parçada, 1. sayısal verilerden yararlanma II. dili göndergesel işleviyle kullanma III. nesnel bir anlatımdan yararlanma IV. tanımlamadan yararlanma özelliklerinden hangileri yoktur? A) Yalniz I. D) I. ve III. B) III. ve IV. E) Yalne IV. C) II. ve IV. 4. Lavaboya dökülen bir suyu kirletiyor; yer altı s dengesini bozuyor. A- daralma ve tıkanmalara oluşumunu artırarak ç bitkisel yağ tüketimi bulunuyor. Bu durum olduğunu gösteriyor. E için, yakıt olarak kullar konusunda çalışmala Bu parçadan "atik y hangisi çıkarılamaz 255 A) Deniztere atılmas B) Cok/azının bile b C) Zararları önler D) Doğal yaşamaz E) Başka bir yakıtı
YAYIN DENİZİ
25. Türkçenin inci tanesi gibi dizilmiş ne çok misrası bu-
lunduğunu anlatmak için onun şiirlerini okumak ve
şiirin bir ırmak serinliğindeki ritmine kapılmak yeter-
lidir. Özenle seçer her kelimeyi Külebi. Şiirinde bir iş-
çilik olduğu, kendini hemen hissettirir. "Şairin kendine
özgü dili, dünyası, biçemi olması gerekir. Şiir hepsini
içeren kimyasal bir oluşumdur." der, Külebi. Kendi-
ne özgülük, sanatçının şiirinin merkezindedir. Şairin
kendi havası, duruşu, şiire ve dünyaya bakışı yazdığı
şiirlerde karşımıza çıkar. Poetikasını şiirleriyle pekiş-
tirmiş şairlerdendir Külebi.
Bu parçaya göre Cahit Külebi ile ilgili olarak
. Kullanacağı kelimeleri titizlikle seçer.
II. Karakteri ve düşünceleri şiirlerine yansır.
1. Ağdalı bir biçeme sahip olduğu şiirlerinde his-
sedilir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız
D) I ve III
B) ve H
C) tl ve tt>
E) Yalnız III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
YAYIN DENİZİ 25. Türkçenin inci tanesi gibi dizilmiş ne çok misrası bu- lunduğunu anlatmak için onun şiirlerini okumak ve şiirin bir ırmak serinliğindeki ritmine kapılmak yeter- lidir. Özenle seçer her kelimeyi Külebi. Şiirinde bir iş- çilik olduğu, kendini hemen hissettirir. "Şairin kendine özgü dili, dünyası, biçemi olması gerekir. Şiir hepsini içeren kimyasal bir oluşumdur." der, Külebi. Kendi- ne özgülük, sanatçının şiirinin merkezindedir. Şairin kendi havası, duruşu, şiire ve dünyaya bakışı yazdığı şiirlerde karşımıza çıkar. Poetikasını şiirleriyle pekiş- tirmiş şairlerdendir Külebi. Bu parçaya göre Cahit Külebi ile ilgili olarak . Kullanacağı kelimeleri titizlikle seçer. II. Karakteri ve düşünceleri şiirlerine yansır. 1. Ağdalı bir biçeme sahip olduğu şiirlerinde his- sedilir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız D) I ve III B) ve H C) tl ve tt> E) Yalnız III
ir
n
1-
a
e
a
k
ar
a-
si
7-
ek
bu
ir.
k-
Satellite
in
tir.
niz
de
A KİTAPÇIĞI
23. Elif Derince'nin sanatının ayırıcı özelliklerinden biri, anlatısı-
ni belirli bir durum içinde göstermesinde ortaya çıkmaktadır.
Derince'nin eserlerinde söz konusu olan; bir nesnenin ya da
insanın bir ediminin, bir eyleminin görünüşü veya izlenimi
değildir. Anlatı, bir görünüşle veya bir olayla değil, belli bir
varlıksal durumla ilgilidir. Burada nesne, hâl veya edim belirli
bir durum içinde meydana gelmektedir. Gerçeklikte nesne,
eylem veya edim bir durum içinde değildir.
Bu parçada Elif Derince'yle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi anlatılmak istenmektedir?
A) Gerçeklikle olan bağının son derece güçlü olması
B) Başka sanatçılarda olmayan özelliklere sahip olması
Eserlerinin son derece özenli bir dilsel yapıyı barındırması
D) Anlatısının belirli bir durum içinde kendisini göstermesi
E) Okurların beklentilerini karşılayacak seviyede bulunması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ir n 1- a e a k ar a- si 7- ek bu ir. k- Satellite in tir. niz de A KİTAPÇIĞI 23. Elif Derince'nin sanatının ayırıcı özelliklerinden biri, anlatısı- ni belirli bir durum içinde göstermesinde ortaya çıkmaktadır. Derince'nin eserlerinde söz konusu olan; bir nesnenin ya da insanın bir ediminin, bir eyleminin görünüşü veya izlenimi değildir. Anlatı, bir görünüşle veya bir olayla değil, belli bir varlıksal durumla ilgilidir. Burada nesne, hâl veya edim belirli bir durum içinde meydana gelmektedir. Gerçeklikte nesne, eylem veya edim bir durum içinde değildir. Bu parçada Elif Derince'yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmektedir? A) Gerçeklikle olan bağının son derece güçlü olması B) Başka sanatçılarda olmayan özelliklere sahip olması Eserlerinin son derece özenli bir dilsel yapıyı barındırması D) Anlatısının belirli bir durum içinde kendisini göstermesi E) Okurların beklentilerini karşılayacak seviyede bulunması
A
SINAV
D
A
6. (1) Aydaki Adam adlı filmde, anlaşılmadığını
düşünen bir komedyenin sıra dışı öyküsü var
ve bütünüyle gerçek. (II) Sanırım film ekibi bu
komik öykünün ciddiyetine inandırmış kendini.
(III) Jim Carrey, komedyen Andy Kaufman'ı dolu
dolu yansıtabilmek için bir lastik gibi oradan
oraya uzuyor. (IV) Truman Show adlı filmdeki
harika performansına bir yenisini eklerken
taklit yeteneğiyle öne çıkmış Andy'nin taklidinin
taklidini Aydaki Adam'da kolayca yapıyor.
(V) Özellikle Tony Clifton kılığına girerken
oyunculuğa doymak isteyerek canla başla
kendisini hiperaktivitenin kollarına bırakıyor.
A
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) 1.de, sözü edilen filmin içeriğiyle ilgili bilgi
verilmiştir.
B) II.de, bir tahmin söz konusudur.
C) III.de, Jim Carrey'nin oyunculuğuna yönelik
bir açıklama yapılmıştır.
D) IV.de, Truman Show adlı filmdeki taklit
unsurundan söz edilmiştir.
E) V.de, Jim Carrey'nin, karakterlerden birini
canlandırırken aşırı hareketli bir oyunculuk
sergilediği ifade edilmiştir.
alori
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A SINAV D A 6. (1) Aydaki Adam adlı filmde, anlaşılmadığını düşünen bir komedyenin sıra dışı öyküsü var ve bütünüyle gerçek. (II) Sanırım film ekibi bu komik öykünün ciddiyetine inandırmış kendini. (III) Jim Carrey, komedyen Andy Kaufman'ı dolu dolu yansıtabilmek için bir lastik gibi oradan oraya uzuyor. (IV) Truman Show adlı filmdeki harika performansına bir yenisini eklerken taklit yeteneğiyle öne çıkmış Andy'nin taklidinin taklidini Aydaki Adam'da kolayca yapıyor. (V) Özellikle Tony Clifton kılığına girerken oyunculuğa doymak isteyerek canla başla kendisini hiperaktivitenin kollarına bırakıyor. A Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1.de, sözü edilen filmin içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir. B) II.de, bir tahmin söz konusudur. C) III.de, Jim Carrey'nin oyunculuğuna yönelik bir açıklama yapılmıştır. D) IV.de, Truman Show adlı filmdeki taklit unsurundan söz edilmiştir. E) V.de, Jim Carrey'nin, karakterlerden birini canlandırırken aşırı hareketli bir oyunculuk sergilediği ifade edilmiştir. alori
A
A
5. Bizde var olan çeşitli fikirler üzerine kafa
yorduğumuz zaman, onlara yalnızca ruhumuza
bakınca aralarında pek ayrım olmadığını, ancak
ya da düşüncemize bağlı şeyler gözüyle
onların birinin bir şeyi, ötekinin başka bir şeyi
gösterdiğini dikkate alırsak aralarında pek çok
ayrım olduğunu görürüz.
Bu cümlede "fikirler"le ilgili vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kaynağı yönüyle düşünüldüğünde birbirlerine
benzerliklerinin, işaret ettikleri kavramlar
yönüyle ele alındığında aralarındaki farkların
öne çıktığı
A
B) Üzerine kurulu olduğu esaslara bağlı olarak
değerlendirildiğinde zaman içerisinde köklü
biçimde değişmesine mantıklı bir izah
getirmenin zor olduğu
C) Aralarındaki ayrımların, savunucuları
tarafından belirginleştirilmesine bağlı olarak
insanın ruhsal dünyasıyla etkileşiminin
dışında bir güzergâh izlediği
D) Birbirlerinden tamamen farklı olguları
karşıladıkları durumlarda bile insanların
iç dünyalarındaki benzer çatışmalardan
beslenmenin ötesine geçemediği
6. (
E) Birtakım ayrımları fark etme ve ifade etme
bağlamında bireylerin hayata dair algılarının
çeşitlenmesine olanak sağladığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A A 5. Bizde var olan çeşitli fikirler üzerine kafa yorduğumuz zaman, onlara yalnızca ruhumuza bakınca aralarında pek ayrım olmadığını, ancak ya da düşüncemize bağlı şeyler gözüyle onların birinin bir şeyi, ötekinin başka bir şeyi gösterdiğini dikkate alırsak aralarında pek çok ayrım olduğunu görürüz. Bu cümlede "fikirler"le ilgili vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kaynağı yönüyle düşünüldüğünde birbirlerine benzerliklerinin, işaret ettikleri kavramlar yönüyle ele alındığında aralarındaki farkların öne çıktığı A B) Üzerine kurulu olduğu esaslara bağlı olarak değerlendirildiğinde zaman içerisinde köklü biçimde değişmesine mantıklı bir izah getirmenin zor olduğu C) Aralarındaki ayrımların, savunucuları tarafından belirginleştirilmesine bağlı olarak insanın ruhsal dünyasıyla etkileşiminin dışında bir güzergâh izlediği D) Birbirlerinden tamamen farklı olguları karşıladıkları durumlarda bile insanların iç dünyalarındaki benzer çatışmalardan beslenmenin ötesine geçemediği 6. ( E) Birtakım ayrımları fark etme ve ifade etme bağlamında bireylerin hayata dair algılarının çeşitlenmesine olanak sağladığı
20. İnsanlar arasındaki en önemli farklardan birisi, dikkattir.
Gözleri önünde asılı duran bir ağırlığın, ölçülü bir hareketle
gidip geldiğini Galileo'dan önce, birçok insan gördü. Ama bu
gerçeğin önemini ilk anlayan Galileo olmuştur. Galileo doğa-
nın kanunlarının matematiksel olduğunu söyleyen ilk modern
düşünürlerden biridir. Sir Samuel Brown, yaşadığı Tweed
Irmağı civarında ucuza bir köprü kurmak amacıyla araştırma-
lara başladı. Bahçede gezinirken gördüğü örümcek ağı ona,
demir ipler ve zincirlerle bir asma köprü kurma fikrini verdi.
Sonuç ise onun icadı olan asma köprüdür.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Doğada gerçekleşen birçok olay bilim insanlarına yol gös-
termiştir.
B) İnsanların çoğu aynı şeye bakar ama hepsi aynı şeyi gör-
mez.
C) Bakmakla görmek aynı şeyler olsaydı herkes yeni icatlar
yapabilirdi.
D) Bilim insanları çevredeki sıradan olaylara herkesten farklı
bakar.
E) İnsanları birbirinden ayıran özelliklerinden biri de duygu-
larla düşünceyi bir şey üzerinde toplayabilme yeteneğidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. İnsanlar arasındaki en önemli farklardan birisi, dikkattir. Gözleri önünde asılı duran bir ağırlığın, ölçülü bir hareketle gidip geldiğini Galileo'dan önce, birçok insan gördü. Ama bu gerçeğin önemini ilk anlayan Galileo olmuştur. Galileo doğa- nın kanunlarının matematiksel olduğunu söyleyen ilk modern düşünürlerden biridir. Sir Samuel Brown, yaşadığı Tweed Irmağı civarında ucuza bir köprü kurmak amacıyla araştırma- lara başladı. Bahçede gezinirken gördüğü örümcek ağı ona, demir ipler ve zincirlerle bir asma köprü kurma fikrini verdi. Sonuç ise onun icadı olan asma köprüdür. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Doğada gerçekleşen birçok olay bilim insanlarına yol gös- termiştir. B) İnsanların çoğu aynı şeye bakar ama hepsi aynı şeyi gör- mez. C) Bakmakla görmek aynı şeyler olsaydı herkes yeni icatlar yapabilirdi. D) Bilim insanları çevredeki sıradan olaylara herkesten farklı bakar. E) İnsanları birbirinden ayıran özelliklerinden biri de duygu- larla düşünceyi bir şey üzerinde toplayabilme yeteneğidir.
A
Türkçe
A
31. Islam tarih ve medeniyetinde önemli bir hayır mües-
sesi olarak kabul edilen vakıflar, bütün İslam ülkeleri-
nin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatında son derece
etkili olmuştur. Vakfın temelini insanlığa karşı şahsi ve
vicdani sorumluluk hissi, iyilik, şefkat, yardımlaşma ve
dayanışma duygusu gibi değerler oluşturmuştur. Vakıf,
başka bir ifadeyle kişilerin taşınır ya da taşınmaz malla-
rini toplum yararına ebedî olarak bağışlamasıdır. Ayrıca
vakıflar; sosyal barışın ve adaletin korunmasında dev-
let, toplum ve fert ilişkisinin olumlu yönde gelişmesinde
önemli rol oynamıştır.
A
Bu parçadan hareketle "vakıflar" ile ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A) Islam medeniyetinin dünyaya yayılmasında etkin rol
oynadığı
B) İslam ülkelerini birçok yönden etkileyen bir güç ol-
duğu
C) insanlarda olumlu duyguların gelişimine katkı sağla-
diği
D) Toplumsal dayanışmayı ve yardımlaşmayı gerçek-
leştirdiği
E) Fertlerin bir arada huzur ve güven içinde yaşamasını
mümkün kıldığı
32. Lis
ağa
mis
gir
be
ok
ay
al
A
O
O
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A Türkçe A 31. Islam tarih ve medeniyetinde önemli bir hayır mües- sesi olarak kabul edilen vakıflar, bütün İslam ülkeleri- nin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatında son derece etkili olmuştur. Vakfın temelini insanlığa karşı şahsi ve vicdani sorumluluk hissi, iyilik, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma duygusu gibi değerler oluşturmuştur. Vakıf, başka bir ifadeyle kişilerin taşınır ya da taşınmaz malla- rini toplum yararına ebedî olarak bağışlamasıdır. Ayrıca vakıflar; sosyal barışın ve adaletin korunmasında dev- let, toplum ve fert ilişkisinin olumlu yönde gelişmesinde önemli rol oynamıştır. A Bu parçadan hareketle "vakıflar" ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Islam medeniyetinin dünyaya yayılmasında etkin rol oynadığı B) İslam ülkelerini birçok yönden etkileyen bir güç ol- duğu C) insanlarda olumlu duyguların gelişimine katkı sağla- diği D) Toplumsal dayanışmayı ve yardımlaşmayı gerçek- leştirdiği E) Fertlerin bir arada huzur ve güven içinde yaşamasını mümkün kıldığı 32. Lis ağa mis gir be ok ay al A O O
A
1
n
m
a
A
A
Türkçe
30. Seyahat ettiğinizde neyi sevip sevmediğinizi, neyin sizi
mutlu ettiğini, heyecanlandırdığını ya da korkuttuğunu
yaşayacağınız farklı bircok deneyimle öğrenme fırsatı
yakalayacaksınız. Daha önce hissetmediğiniz duygu
lanınızı daha yoğun yaşayacaksınız. Eğer tek başınıza
yolculuk ediyorsanız kendi sınırlarınızı görme imkânınız
olacaktır. Tek başına olacağınız için her şeyi tek başı-
niza yapmak zorunda kalacaksınız ve böylelikle nele-
ri başarabildiğinizin gururunu yaşayacaksınız. Kendi
başınıza problem çözmeniz, kendi planınızı yapmanız
ve kendi isteklerinizi gerçekleştirmeniz sizi başkalarına
bağımlı bir hayat yaşamaktan kurtaracaktır. Korkula-
rinizla baş başa kalmanız, onları yakından tanımanızı
sağlayacak ve tanıyınca da korkulacak bir şey olmadı-
ğını anlayacaksınız. Birçok insanın sadece tanımak için
kendini yollara vurduğunu düşünürken seyahat etmenin
bu açıdan ne kadar çok faydalı olduğunu tecrübe ettikçe
fark edeceksiniz.
Bu parçada seyahat etmekle ilgili aşağıdakilerin
hangisinden söz edilmemiştir?
A) İnsanın kendini tanımasına imkan vereceğinden
B) Nelere ilgi duyulduğunun farkına varılmasını sağla-
yacağından
e) Korkularla yüzleşme ve onları yenebilme fırsatı do-
ğuracağından
D Sorunlarla baş edebilme yeteneğini geliştirdiğinden
E) Olaylara, kişilere ve hayata bakış açısını genişlete-
ceğinden
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A 1 n m a A A Türkçe 30. Seyahat ettiğinizde neyi sevip sevmediğinizi, neyin sizi mutlu ettiğini, heyecanlandırdığını ya da korkuttuğunu yaşayacağınız farklı bircok deneyimle öğrenme fırsatı yakalayacaksınız. Daha önce hissetmediğiniz duygu lanınızı daha yoğun yaşayacaksınız. Eğer tek başınıza yolculuk ediyorsanız kendi sınırlarınızı görme imkânınız olacaktır. Tek başına olacağınız için her şeyi tek başı- niza yapmak zorunda kalacaksınız ve böylelikle nele- ri başarabildiğinizin gururunu yaşayacaksınız. Kendi başınıza problem çözmeniz, kendi planınızı yapmanız ve kendi isteklerinizi gerçekleştirmeniz sizi başkalarına bağımlı bir hayat yaşamaktan kurtaracaktır. Korkula- rinizla baş başa kalmanız, onları yakından tanımanızı sağlayacak ve tanıyınca da korkulacak bir şey olmadı- ğını anlayacaksınız. Birçok insanın sadece tanımak için kendini yollara vurduğunu düşünürken seyahat etmenin bu açıdan ne kadar çok faydalı olduğunu tecrübe ettikçe fark edeceksiniz. Bu parçada seyahat etmekle ilgili aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir? A) İnsanın kendini tanımasına imkan vereceğinden B) Nelere ilgi duyulduğunun farkına varılmasını sağla- yacağından e) Korkularla yüzleşme ve onları yenebilme fırsatı do- ğuracağından D Sorunlarla baş edebilme yeteneğini geliştirdiğinden E) Olaylara, kişilere ve hayata bakış açısını genişlete- ceğinden
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
İnsanlar, karşısındakinin düşüncelerini merak
etmiştir her zaman. Nedense bu düşünceleri
karşısındaki kişiyle konuşarak öğrenmek
yerine bir cihazla okuyarak çarçabuk öğrenme
hayalini kuranlar olmuştur. Düşünceleri okuma
hayali, düşünmenin oluşumuyla ilgili temel
bir yanılgıya dayanmaktadır. Bu hayalin
gerçekleşeceğini sananlar, sembollerle değil;
dille düşündüğümüzü hatta düşüncelerin bir
kitabın cümleleri gibi okunabilir, açık ve anlaşılır
olduğunu sanmaktadır. Daha da önemlisi,
düşünenin düşüncesinin bilincinde olduğunu ve
düşüncesini kontrol ettiğini sanmaktadırlar. Fakat
düşünme; karşılaştırma, ilgi kurma, hatırlama,
tasnif etme, değerlendirme, sonuç çıkarma gibi
birçok zihinsel etkinlikten oluşan karmaşık bir
süreçtir. Bu nedenle düşünce okumak mümkün
görünmemektedir.
35. Bu parçaya göre düşünce okuma hayali
aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
AY Düşüncelerin uzun zihinsel süreçler sonucu
oluştuğu bilgisinden
B) Düşüncenin dil ile açık ve anlaşılır şekilde
oluştuğuna dair hatalı düşünceden
e) İletişimin çıkmaza girdiği anları azaltma
isteğinden
D) Hayal gücünün sınırlarıyla ilgili önlenemez
merak duygusundan
E) Bilim insanlarının zihinsel süreçlerle ilgili
olarak ulaştığı sonuçlardan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İnsanlar, karşısındakinin düşüncelerini merak etmiştir her zaman. Nedense bu düşünceleri karşısındaki kişiyle konuşarak öğrenmek yerine bir cihazla okuyarak çarçabuk öğrenme hayalini kuranlar olmuştur. Düşünceleri okuma hayali, düşünmenin oluşumuyla ilgili temel bir yanılgıya dayanmaktadır. Bu hayalin gerçekleşeceğini sananlar, sembollerle değil; dille düşündüğümüzü hatta düşüncelerin bir kitabın cümleleri gibi okunabilir, açık ve anlaşılır olduğunu sanmaktadır. Daha da önemlisi, düşünenin düşüncesinin bilincinde olduğunu ve düşüncesini kontrol ettiğini sanmaktadırlar. Fakat düşünme; karşılaştırma, ilgi kurma, hatırlama, tasnif etme, değerlendirme, sonuç çıkarma gibi birçok zihinsel etkinlikten oluşan karmaşık bir süreçtir. Bu nedenle düşünce okumak mümkün görünmemektedir. 35. Bu parçaya göre düşünce okuma hayali aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır? AY Düşüncelerin uzun zihinsel süreçler sonucu oluştuğu bilgisinden B) Düşüncenin dil ile açık ve anlaşılır şekilde oluştuğuna dair hatalı düşünceden e) İletişimin çıkmaza girdiği anları azaltma isteğinden D) Hayal gücünün sınırlarıyla ilgili önlenemez merak duygusundan E) Bilim insanlarının zihinsel süreçlerle ilgili olarak ulaştığı sonuçlardan
26. Hikâye odur ki bedevi bir gün çölde seyahat
ederken uzaktan çaresizlik içinde kendine el
sallayan bir adam görmüş ve hemen devesini
ona doğru sürmüş. Zavallı adam uzun günler
aç ve susuz kalmanın sonucu bitap düşmüş bir
hålde, bedeviye seslenmiş: "Lütfen biraz sul"
Bedevi, devesinden inip suyu hazırlarken adam
kendinden beklenmeyen bir çeviklikle bedevinin
devesine atlamış ve hızla uzaklaşmış. Bedevi,
durumu fark eder etmez dönmüş ve tüm gücüyle
adamın arkasından koşmaya başlamış. Sesini
duyurabileceği bir mesafeye erişince bağırmış:
"Tamam! Devemi aldın, beni bu çölde bir başıma
bıraktın. Olsun! Ama lütfen bu olayı, kimseye
anlatma!" Adam birden durmuş, geri dönmüş
ve "Bunu niçin istiyorsun?" diye sormuş. Bedevi
"İnsanlar bu olayı duyarlarsa bir daha aç ve
susuz kalmış hiç kimseye yardım eli uzatmazlar
da ondan!" diye cevap vermiş.
Bu parçada sözü edilen bedevinin tavrı
aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir?
A Kendi zararını arka plana atarak insanların,
başkalarına yardım etme tavrını gözden
geçirmelerini sağlama
BYardımsever insanların bir anlık yanlış
seçimlerle karşıdaki insanda yanlış izlenim
bırakabileceğini ifade etme
CY Kişisel çıkarların iki insan arasındaki uzun
süreli bir ilişkiyi umulmadık bir zamanda
birdenbire bozabileceğini gösterme
D) Yaygın hâle gelmiş bir kötülüğün bilinçli
ve sabırlı çabalarla da olsa azaltılmasının
mümkün olmadığını kanıtlama
E) Menfaat kaygısının ötesine geçip mensubu
olduğu insan türüne dair bir faydanın ortadan
kalkmasını engelleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Hikâye odur ki bedevi bir gün çölde seyahat ederken uzaktan çaresizlik içinde kendine el sallayan bir adam görmüş ve hemen devesini ona doğru sürmüş. Zavallı adam uzun günler aç ve susuz kalmanın sonucu bitap düşmüş bir hålde, bedeviye seslenmiş: "Lütfen biraz sul" Bedevi, devesinden inip suyu hazırlarken adam kendinden beklenmeyen bir çeviklikle bedevinin devesine atlamış ve hızla uzaklaşmış. Bedevi, durumu fark eder etmez dönmüş ve tüm gücüyle adamın arkasından koşmaya başlamış. Sesini duyurabileceği bir mesafeye erişince bağırmış: "Tamam! Devemi aldın, beni bu çölde bir başıma bıraktın. Olsun! Ama lütfen bu olayı, kimseye anlatma!" Adam birden durmuş, geri dönmüş ve "Bunu niçin istiyorsun?" diye sormuş. Bedevi "İnsanlar bu olayı duyarlarsa bir daha aç ve susuz kalmış hiç kimseye yardım eli uzatmazlar da ondan!" diye cevap vermiş. Bu parçada sözü edilen bedevinin tavrı aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilebilir? A Kendi zararını arka plana atarak insanların, başkalarına yardım etme tavrını gözden geçirmelerini sağlama BYardımsever insanların bir anlık yanlış seçimlerle karşıdaki insanda yanlış izlenim bırakabileceğini ifade etme CY Kişisel çıkarların iki insan arasındaki uzun süreli bir ilişkiyi umulmadık bir zamanda birdenbire bozabileceğini gösterme D) Yaygın hâle gelmiş bir kötülüğün bilinçli ve sabırlı çabalarla da olsa azaltılmasının mümkün olmadığını kanıtlama E) Menfaat kaygısının ötesine geçip mensubu olduğu insan türüne dair bir faydanın ortadan kalkmasını engelleme
2.
Kapıdan giren iri yanı sarışın bir adam, "James bura-
ya gel. Bu ihtiyar yine bir şeyler tutuşturmuş burada."
diye seslendi bir arkadaşına ve devam etti: "Bu adam
kibriti nereden buluyor? Söndürün şunu hemen, bu
deli bir gün tüm akıl hastanesini yakacak. Tüm perde-
leri açın, tüm camları da." Miriam'ın gözleri dolmuştu
ve olduğu yerde âdeta donmuştu. Tüm hayalleri elin-
den alınan bir çocuk gibi başını öne eğip sessizce ağ-
lamaya başladı. Dışarıdan odaya giren iki adam onu
alıp odadan dışarıya çıkardılar yavaşça. Sarışın adam
arkadaşına seslendi: "Sürekli aynı şeyi yapıyor. Onu
daha sık kontrol etmeliyiz. Kendisini emekli kraliyet
danışmanı sanıyor. Tamam buradaki insanların hep-
si hasta ama inan bana dostum bu yaşlı hergele gi-
bisi yok." Görevli hastane personeli Miriam'ın odasını
temizlemeye çalışırken, sarışın adam yani Dr. Markus
Johensen asistanı James Plate ile acı acı gülümseye-
rek yaşlı adamın odasından ayrıldılar.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Benzetme
B) Betimleyici ögeler
C) Birden çok duyuya hitap etme
D) Duyu aktarması
E) İlişki kurma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Kapıdan giren iri yanı sarışın bir adam, "James bura- ya gel. Bu ihtiyar yine bir şeyler tutuşturmuş burada." diye seslendi bir arkadaşına ve devam etti: "Bu adam kibriti nereden buluyor? Söndürün şunu hemen, bu deli bir gün tüm akıl hastanesini yakacak. Tüm perde- leri açın, tüm camları da." Miriam'ın gözleri dolmuştu ve olduğu yerde âdeta donmuştu. Tüm hayalleri elin- den alınan bir çocuk gibi başını öne eğip sessizce ağ- lamaya başladı. Dışarıdan odaya giren iki adam onu alıp odadan dışarıya çıkardılar yavaşça. Sarışın adam arkadaşına seslendi: "Sürekli aynı şeyi yapıyor. Onu daha sık kontrol etmeliyiz. Kendisini emekli kraliyet danışmanı sanıyor. Tamam buradaki insanların hep- si hasta ama inan bana dostum bu yaşlı hergele gi- bisi yok." Görevli hastane personeli Miriam'ın odasını temizlemeye çalışırken, sarışın adam yani Dr. Markus Johensen asistanı James Plate ile acı acı gülümseye- rek yaşlı adamın odasından ayrıldılar. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme B) Betimleyici ögeler C) Birden çok duyuya hitap etme D) Duyu aktarması E) İlişki kurma
5.
6.
Deneme
●
Tarihçiler, satranç oyununun 1500 yıl önce Hindistan'da doğ-
duğuna inanıyor.
Victoria Üniversitesinden John Oleson, 1991 yılında Ürdün'de
bulunan bir objenin bilinen en eski satranç taşı olabileceği-
ni raporladı.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamea doğru bir biçimde
birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Victoria Universitesinden John Oleson, 1991 yılında Ürdün'de
bulunan bir objenin, tarihçilerce 1500 yıl önce ilk defa Hin-
distan'da oynandığı tahmin edilen satranca ait daha eski bir
oyun taşı olabileceğini raporladı.
B) 1991 yılında Hindistan'da ve Ürdün'de bulunan bir objenin,
Victoria Universitesinde görevli John Oleson tarafından sat-
ranç taşı olabileceği raporlanmıştır.
1500 vil önce ilk defa Hindistan'da oynanan satranç, 1991
yılında Victoria Universitesinden John Oleson'un yeni araş-
tırmalarına konu olmuştur.
D) Victoria Universitesindeki araştırmalarına bir yenisini ekle-
yen John Oleson, 1500 yıl önce Hindistan'da doğduğuna
inanılan satrançla ilgili çalışmasına Ürdün'de devam etmiş
ve yeni bulgulara ulaşmıştır.
E 1500 yıl önce ilk defa Ürdün'de oynandığı tahmin edilen sat-
ransa ait en eski oyun taşı, Victoria Üniversitesinden John
Oleson tarafından 1991 yılında Hindistan'da bulunmuştur.
Fahri trafik müfettişi; kara yolundaki ulaşım risklerini
----ama-
cıyla polis, jandarma ve trafik zabıtası kara yolu denetimine
--şahıstır.
Öykü Yayınları
7.
8
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. 6. Deneme ● Tarihçiler, satranç oyununun 1500 yıl önce Hindistan'da doğ- duğuna inanıyor. Victoria Üniversitesinden John Oleson, 1991 yılında Ürdün'de bulunan bir objenin bilinen en eski satranç taşı olabileceği- ni raporladı. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamea doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Victoria Universitesinden John Oleson, 1991 yılında Ürdün'de bulunan bir objenin, tarihçilerce 1500 yıl önce ilk defa Hin- distan'da oynandığı tahmin edilen satranca ait daha eski bir oyun taşı olabileceğini raporladı. B) 1991 yılında Hindistan'da ve Ürdün'de bulunan bir objenin, Victoria Universitesinde görevli John Oleson tarafından sat- ranç taşı olabileceği raporlanmıştır. 1500 vil önce ilk defa Hindistan'da oynanan satranç, 1991 yılında Victoria Universitesinden John Oleson'un yeni araş- tırmalarına konu olmuştur. D) Victoria Universitesindeki araştırmalarına bir yenisini ekle- yen John Oleson, 1500 yıl önce Hindistan'da doğduğuna inanılan satrançla ilgili çalışmasına Ürdün'de devam etmiş ve yeni bulgulara ulaşmıştır. E 1500 yıl önce ilk defa Ürdün'de oynandığı tahmin edilen sat- ransa ait en eski oyun taşı, Victoria Üniversitesinden John Oleson tarafından 1991 yılında Hindistan'da bulunmuştur. Fahri trafik müfettişi; kara yolundaki ulaşım risklerini ----ama- cıyla polis, jandarma ve trafik zabıtası kara yolu denetimine --şahıstır. Öykü Yayınları 7. 8
A) Açıklama
C) Tartışma
D) Karş
E) Tanık gösterme
17. Siir çorak topraklarda filizlenmez. Onun yetiştiği
yer sulak olmalıdır. Bu nedenle şair şiirini çölde
değil, ormanda yazmalıdır. Aslında şiir, çölü orma-
na ceviren bir hayat suyudur da diyebiliriz. Hangi
şiir çölde, çorak topraklarda yeşerebilir ki...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han-
gisi ağır basmaktadır?
A) Öyküleme B) Açıklama
E)
Tanımlama
DÖrnekleme Betimleme
1. Bahçelere yaz gelmiş; elma, armut kızarmış
tavuğa dönmüştü.
II. Erciyes Dağı'nın eteklerine kurulmuş tahta bir
kulübe karşıladı bizi.
III. Bir fındık, dalında. "cat"
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A) Açıklama C) Tartışma D) Karş E) Tanık gösterme 17. Siir çorak topraklarda filizlenmez. Onun yetiştiği yer sulak olmalıdır. Bu nedenle şair şiirini çölde değil, ormanda yazmalıdır. Aslında şiir, çölü orma- na ceviren bir hayat suyudur da diyebiliriz. Hangi şiir çölde, çorak topraklarda yeşerebilir ki... Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisi ağır basmaktadır? A) Öyküleme B) Açıklama E) Tanımlama DÖrnekleme Betimleme 1. Bahçelere yaz gelmiş; elma, armut kızarmış tavuğa dönmüştü. II. Erciyes Dağı'nın eteklerine kurulmuş tahta bir kulübe karşıladı bizi. III. Bir fındık, dalında. "cat"
1. Amerikalı meteoroloji uzmanı Ed Lorenz'in bilgisa-
yarında anlamsız ve komik veriler belirince, Lorenz
bunların her zamanki aksaklıklardan kaynaklandığı-
nı düşündü. Ancak hatayla ilgili ipuçlarını elde etmek
için kağıttaki çıktıda çalışmaya başladı. Bilgisayarın,
başlamak için ilk sonuçları eşleştirdiğini, ancak daha
sonra haritayı yok ettiğini gördü. Birden jetonu düştü:
Lorenz bilgisayara aynı girdileri ikinci aşamada yük-
lememiş, bu küçük farklılık da, sonraki birkaç hafta
boyunca, tamamen değişik sonuçlar verip durmuştu.
Lorenz böylece, hava durumu gibi küçük olayların
bazen çok büyük sonuçlar doğurabileceğini açıkla-
yan «kaos teoremini bulmuş oldu.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
Argoya yer verilmiştir.
B) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir.
Terim kullanılmıştır.
D) Parçanın tamamı fiil cümleleriyle kurulmuştur.
E) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Amerikalı meteoroloji uzmanı Ed Lorenz'in bilgisa- yarında anlamsız ve komik veriler belirince, Lorenz bunların her zamanki aksaklıklardan kaynaklandığı- nı düşündü. Ancak hatayla ilgili ipuçlarını elde etmek için kağıttaki çıktıda çalışmaya başladı. Bilgisayarın, başlamak için ilk sonuçları eşleştirdiğini, ancak daha sonra haritayı yok ettiğini gördü. Birden jetonu düştü: Lorenz bilgisayara aynı girdileri ikinci aşamada yük- lememiş, bu küçük farklılık da, sonraki birkaç hafta boyunca, tamamen değişik sonuçlar verip durmuştu. Lorenz böylece, hava durumu gibi küçük olayların bazen çok büyük sonuçlar doğurabileceğini açıkla- yan «kaos teoremini bulmuş oldu. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? Argoya yer verilmiştir. B) Öyküleyici anlatıma yer verilmiştir. Terim kullanılmıştır. D) Parçanın tamamı fiil cümleleriyle kurulmuştur. E) Tanık göstermeden yararlanılmıştır. 3.