Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları (Genel)
I. Orhan Kemal de Yaşar Kemal de Güney Anadolu
Bölgesi'nde doğmuş ve büyümüş, romanlarında iyi bil-
dikleri o yörenin insanlarına eğilmiş, insanların sorunlarını
dile getirmişlerdir. Orhan Kemal'in karakterlerini daha çok
Adana'daki işçilerden, memurlardan seçmesine karşılık
Yaşar Kemal köylülerden, irgatlardan seçer ama yazar-
lar arasındaki asıl ayrım, yarattıkları kurmaca dünya ile
gerçeklik arasındaki bağdır. (Karşılaştırma)
1.
II. Kitabın adının "Dert Yorumcusu" olması bir tesadüf
değil elbette. Hatta bu adlandırma, öyküler toplamının
genelinin bir tematik vurgusu olarak algılanabilir. Dertler
hep vardır ancak onları anlatacağınız, başka bir deyişle
onları yorumlatacağınız kişilerin kim olduğu önemlidir.
Lahiri'nin, dünyasına girdiği ya da girmeye çalıştığı kişiler
özellikle ikili ilişkilerde oldukça eksiklik taşırlar. Kaç kişi
bir yabancıya, karısının evlilik yıl dönümünde kendisine
sadece bir süveter verdiğinden yakınabilir ki? (Tartışma)
III. Mini mini kasabanın balkonlu, kuleli, gazinoyu andıran bir
konağı vardı. Ama yenileme yapılmamıştı. Sıvanamayan
kerpiç duvarlar yer yer açılmış, kumrulara yuva olmuştu.
Üst kat penceresiz, sıvasızdı. Kenarda battal bir kireç
ocağı, biraz ötesinde amelenin çalıştığı zamandan kalma
bir sundurma öyle duruyordu. Etrafında ise köpeklerin
uğultusu yankılanıyordu. (Betimleme)
IV. Kendi çağımızın ödevini, sorumluluğunu taşıyıp "güzel
yarınlar" için uğraş verdiğimiz sürece, doğa da insan
doğamız da temiz ve mutlu bir dünyada yaşayacak;
bilinçli gelecek kuşaklar da hem kendi çağına hem de
yarınlara yönelik, atalarından kalan kalıtı, bir bayrak
yarışçısı sorumluluğuyla kendilerinden sonraki kuşağa
vermenin huzuru içinde olacaklardır. Gorki "Kuşlar nasıl
uçmak için yaratılmışsa, insanlar da mutlu olmak için
yaratılmışlardır." der. Düş kurmak bir yana, akılsal eğitim
-öğretim sürecini işlevselleştirirsek ne açlık ne yoksulluk
ne de savaşlar kalır. (Tanık gösterme)
Numaralanmış parçaların hangisinin anlatım biçimi veya
düşünceyi geliştirme yolu parantez içinde doğru veril-
miştir?
Yalnız I
B) I-11
DH-HLIV
CLI-IV
2. Güneş
ağaçla
larını b
bir ağa
gölgel
di yer
tarlala
uzattı
E) LH-III-IV
Bu p
söyle
3.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları (Genel) I. Orhan Kemal de Yaşar Kemal de Güney Anadolu Bölgesi'nde doğmuş ve büyümüş, romanlarında iyi bil- dikleri o yörenin insanlarına eğilmiş, insanların sorunlarını dile getirmişlerdir. Orhan Kemal'in karakterlerini daha çok Adana'daki işçilerden, memurlardan seçmesine karşılık Yaşar Kemal köylülerden, irgatlardan seçer ama yazar- lar arasındaki asıl ayrım, yarattıkları kurmaca dünya ile gerçeklik arasındaki bağdır. (Karşılaştırma) 1. II. Kitabın adının "Dert Yorumcusu" olması bir tesadüf değil elbette. Hatta bu adlandırma, öyküler toplamının genelinin bir tematik vurgusu olarak algılanabilir. Dertler hep vardır ancak onları anlatacağınız, başka bir deyişle onları yorumlatacağınız kişilerin kim olduğu önemlidir. Lahiri'nin, dünyasına girdiği ya da girmeye çalıştığı kişiler özellikle ikili ilişkilerde oldukça eksiklik taşırlar. Kaç kişi bir yabancıya, karısının evlilik yıl dönümünde kendisine sadece bir süveter verdiğinden yakınabilir ki? (Tartışma) III. Mini mini kasabanın balkonlu, kuleli, gazinoyu andıran bir konağı vardı. Ama yenileme yapılmamıştı. Sıvanamayan kerpiç duvarlar yer yer açılmış, kumrulara yuva olmuştu. Üst kat penceresiz, sıvasızdı. Kenarda battal bir kireç ocağı, biraz ötesinde amelenin çalıştığı zamandan kalma bir sundurma öyle duruyordu. Etrafında ise köpeklerin uğultusu yankılanıyordu. (Betimleme) IV. Kendi çağımızın ödevini, sorumluluğunu taşıyıp "güzel yarınlar" için uğraş verdiğimiz sürece, doğa da insan doğamız da temiz ve mutlu bir dünyada yaşayacak; bilinçli gelecek kuşaklar da hem kendi çağına hem de yarınlara yönelik, atalarından kalan kalıtı, bir bayrak yarışçısı sorumluluğuyla kendilerinden sonraki kuşağa vermenin huzuru içinde olacaklardır. Gorki "Kuşlar nasıl uçmak için yaratılmışsa, insanlar da mutlu olmak için yaratılmışlardır." der. Düş kurmak bir yana, akılsal eğitim -öğretim sürecini işlevselleştirirsek ne açlık ne yoksulluk ne de savaşlar kalır. (Tanık gösterme) Numaralanmış parçaların hangisinin anlatım biçimi veya düşünceyi geliştirme yolu parantez içinde doğru veril- miştir? Yalnız I B) I-11 DH-HLIV CLI-IV 2. Güneş ağaçla larını b bir ağa gölgel di yer tarlala uzattı E) LH-III-IV Bu p söyle 3.
10.Sınıf/Türk Dili ve Edebiyatı
27-28. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Kısa bir sessizlikten sonra Kenan Bey savaş çıktığını
annesi ile tamamen ayrılacaklarını ya kendisi ile kalıp
Türk olacağını ya da annesi ile gidip italyan olacağını
söyler ve bu konudaki kararını sorar. Primo oturduğu
yerden şiddetle firlar Grazia ve Kenan Bey ne yapıyor
diye birbirlerine bakarlar. Primo ellerini kalçalarına
dayar, heyecanlı tavrıyla annesini ve babasını şüzerve
gayet bozuk bir Türkçe ile "Ben. Turko çoçuk. Ben yok
İtalyano.. Ben burda... Ben çoçuk Türk." diye haykırır.
Grazia hayret ve teessüründen masanın yanındaki
sandalyeye yığılır. Kenan Bey gözlerine ve kulakları-
na inanamamaktadır. Primo sonra seri bir hareketle
kenardaki hasır sandalyeyi kaparak kanepeye fırlar
ve şiddetle Victor Emmanuel'in resmine vurarak onu
parçalar. Kenan Bey sevinçli ve şuursuz bir şekilde
ayağa kalkar, kanepenin üzerinde, yükseklerden ken-
disine bakan bu Türk çocuğunu kucaklar, onu göğsüne
bastırır, alnından öper, öper.
29. As
e
27. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Anlatmaya bağlı bir metinden alınmıştır.
B) Türkçülük akımı doğrultusunda yazılmıştır.
Servetifünun Dönemi hikâye anlayışını yansıt-
maktadır.
D) Öyküleyici anlatım söz konusudur.
E) Hikâyeye özgü yapı unsurlarına yer verilmiştir.
day, kişi, zaman
yokk
A
E
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10.Sınıf/Türk Dili ve Edebiyatı 27-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kısa bir sessizlikten sonra Kenan Bey savaş çıktığını annesi ile tamamen ayrılacaklarını ya kendisi ile kalıp Türk olacağını ya da annesi ile gidip italyan olacağını söyler ve bu konudaki kararını sorar. Primo oturduğu yerden şiddetle firlar Grazia ve Kenan Bey ne yapıyor diye birbirlerine bakarlar. Primo ellerini kalçalarına dayar, heyecanlı tavrıyla annesini ve babasını şüzerve gayet bozuk bir Türkçe ile "Ben. Turko çoçuk. Ben yok İtalyano.. Ben burda... Ben çoçuk Türk." diye haykırır. Grazia hayret ve teessüründen masanın yanındaki sandalyeye yığılır. Kenan Bey gözlerine ve kulakları- na inanamamaktadır. Primo sonra seri bir hareketle kenardaki hasır sandalyeyi kaparak kanepeye fırlar ve şiddetle Victor Emmanuel'in resmine vurarak onu parçalar. Kenan Bey sevinçli ve şuursuz bir şekilde ayağa kalkar, kanepenin üzerinde, yükseklerden ken- disine bakan bu Türk çocuğunu kucaklar, onu göğsüne bastırır, alnından öper, öper. 29. As e 27. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Anlatmaya bağlı bir metinden alınmıştır. B) Türkçülük akımı doğrultusunda yazılmıştır. Servetifünun Dönemi hikâye anlayışını yansıt- maktadır. D) Öyküleyici anlatım söz konusudur. E) Hikâyeye özgü yapı unsurlarına yer verilmiştir. day, kişi, zaman yokk A E
min
1.
Test
5
●
PARAGRAFTA ANLATI
Özgünlük • Özlülük Yalınlık Duruluk Akın
Nice yazarımız ve ozanımız, özenle özentiyi birbirine ka-
rıştırır, boyar da boyar metni. Ne yapsın zavallı, ufacık bir
duvar bulmuş, eh boyası da çok, sür babam sür... Bazıla-
de imge diyorlar. Oysa bu, yazarlık filan değildir, düpedüz
ri buna yazarlık diyorlar, yaptıkları boyama ve süslemeye
kelime cambazlığıdır. Makyajdan ibaret bir yüzeydir ama
güzel bir yüz değildir. Süstür, sostur ama yemek değildir.
Ben bu anlatım tarzını asla estetik bulmam çünkü sentetik
şeylerdeki estetik gerçek bir estetik değildir.
Bu parçanın yazarının estetik bulmam dediği yazarla-
rın üslubunda eleştirdiği özellik aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Yalınlığa aykırı davranma
B) Basit ve sıradan anlatma
C) İçeriği fazla öne çıkarma
D) Özgün bir anlatımdan uzak olma
E) Lirizmden uzak, didaktik bir anlatım yapma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
min 1. Test 5 ● PARAGRAFTA ANLATI Özgünlük • Özlülük Yalınlık Duruluk Akın Nice yazarımız ve ozanımız, özenle özentiyi birbirine ka- rıştırır, boyar da boyar metni. Ne yapsın zavallı, ufacık bir duvar bulmuş, eh boyası da çok, sür babam sür... Bazıla- de imge diyorlar. Oysa bu, yazarlık filan değildir, düpedüz ri buna yazarlık diyorlar, yaptıkları boyama ve süslemeye kelime cambazlığıdır. Makyajdan ibaret bir yüzeydir ama güzel bir yüz değildir. Süstür, sostur ama yemek değildir. Ben bu anlatım tarzını asla estetik bulmam çünkü sentetik şeylerdeki estetik gerçek bir estetik değildir. Bu parçanın yazarının estetik bulmam dediği yazarla- rın üslubunda eleştirdiği özellik aşağıdakilerden han- gisidir? A) Yalınlığa aykırı davranma B) Basit ve sıradan anlatma C) İçeriği fazla öne çıkarma D) Özgün bir anlatımdan uzak olma E) Lirizmden uzak, didaktik bir anlatım yapma
4.
Şiirden şair, resimden ressam anlarmış, eleştir-
men değil. Böyle diyenler ne dediklerini bilmi-
yorlarsa eserlerini ortaya çıkarmalıdır. Şiirlerini
şairlere, resimlerini ressamlara göstersinler. Buna
gelmiyorlar; kitapları, resimleri beğenilecek, satın
alınacak bu parayla geçinecekler; bir gün zengin
bile olacaklar. Kimden alacaklar o parayı? Sizden,
benden; anlamayanlardan, sanat gücü olmayan-
lardan. Şiiri eleştirmen anlayamaz demek, oku-
yucu anlayamaz demek. Eleştirmen, herhangi bir
okuyucudan başka nedir ki? Ne üstündür herhangi
bir okuyucudan ne de aşağı. Yalnız herhangi bir
okur, okuduğu kitap üzerine düşündüklerini yaz-
maz; eleştirmen yazar.
Parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden han-
gisi kullanılmıştır?
A) Açıklayıcı anlatım
B) Kanıtlayıcı anlatım
C) Tartışmacı anlatım
D) Öyküleyici anlatım
E) Betimleyici anlatım
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Şiirden şair, resimden ressam anlarmış, eleştir- men değil. Böyle diyenler ne dediklerini bilmi- yorlarsa eserlerini ortaya çıkarmalıdır. Şiirlerini şairlere, resimlerini ressamlara göstersinler. Buna gelmiyorlar; kitapları, resimleri beğenilecek, satın alınacak bu parayla geçinecekler; bir gün zengin bile olacaklar. Kimden alacaklar o parayı? Sizden, benden; anlamayanlardan, sanat gücü olmayan- lardan. Şiiri eleştirmen anlayamaz demek, oku- yucu anlayamaz demek. Eleştirmen, herhangi bir okuyucudan başka nedir ki? Ne üstündür herhangi bir okuyucudan ne de aşağı. Yalnız herhangi bir okur, okuduğu kitap üzerine düşündüklerini yaz- maz; eleştirmen yazar. Parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden han- gisi kullanılmıştır? A) Açıklayıcı anlatım B) Kanıtlayıcı anlatım C) Tartışmacı anlatım D) Öyküleyici anlatım E) Betimleyici anlatım
11. Yazar, kelimelerle çok katmanlı bir anlam dünyası
oluşturmak suretiyle okurun ufkunu açıp bakış açısı-
ni çeşitlendiren kimsedir. Anlatılarda okura verilmek
istenen mesaj, kimi zaman doğrudan kavranabilirken
kimi zaman da sembollerle şifrelenmiş vaziyette ola-
bilmektedir.
Bu parçada geçen "çok katmanlı bir anlam dünyası
oluşturmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Farklı düşüncelere yer vermek
B)
C)
D)
Okuyucunun zihin dünyasına etki etmek
E) Anlatımda üslup özelliklerini ön plana çıkarmak
Anlamı açık, yalın bir şekilde ortaya koymak
Yoğun anlama sahip cümleler kurmak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. Yazar, kelimelerle çok katmanlı bir anlam dünyası oluşturmak suretiyle okurun ufkunu açıp bakış açısı- ni çeşitlendiren kimsedir. Anlatılarda okura verilmek istenen mesaj, kimi zaman doğrudan kavranabilirken kimi zaman da sembollerle şifrelenmiş vaziyette ola- bilmektedir. Bu parçada geçen "çok katmanlı bir anlam dünyası oluşturmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Farklı düşüncelere yer vermek B) C) D) Okuyucunun zihin dünyasına etki etmek E) Anlatımda üslup özelliklerini ön plana çıkarmak Anlamı açık, yalın bir şekilde ortaya koymak Yoğun anlama sahip cümleler kurmak
20. (1) Ülkemizdeki bisiklet turizmi etkinlikleri daha çok
festivaller şeklinde gerçekleşiyor. (II) Bisiklet
kullanımının yaygınlaşması ve Türkiye'nin bu alanda
uluslararası düzeyde isminin duyulması açısından
önemli etkinliklerden biri Cumhurbaşkanlığı Türkiye
Bisiklet Turu'dur. (III) Ülkemizde her yıl çeşitli etaplar
şeklinde düzenlenen bu organizasyon, parkur olarak
farklı şehir ve bölgeleri kapsamaktadır. (IV) Bu yıl
52'ncisi düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet
Turu'nu ülkemizde bisiklet turizmine en büyük katkı
sağlayan organizasyonlardan biri olarak
adlandırılabiliriz. (V) Bu etkinlikte/"Turkuaz Mayo" için
yarışan bisikletçiler, hem bireysel yetkinliklerini
sınamakta hem de bisiklet yarışları ve turizmi alanında
isimlerinin duyulmasını sağlamaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
B) II
C) III
(A)
D) IV
EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. (1) Ülkemizdeki bisiklet turizmi etkinlikleri daha çok festivaller şeklinde gerçekleşiyor. (II) Bisiklet kullanımının yaygınlaşması ve Türkiye'nin bu alanda uluslararası düzeyde isminin duyulması açısından önemli etkinliklerden biri Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'dur. (III) Ülkemizde her yıl çeşitli etaplar şeklinde düzenlenen bu organizasyon, parkur olarak farklı şehir ve bölgeleri kapsamaktadır. (IV) Bu yıl 52'ncisi düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nu ülkemizde bisiklet turizmine en büyük katkı sağlayan organizasyonlardan biri olarak adlandırılabiliriz. (V) Bu etkinlikte/"Turkuaz Mayo" için yarışan bisikletçiler, hem bireysel yetkinliklerini sınamakta hem de bisiklet yarışları ve turizmi alanında isimlerinin duyulmasını sağlamaktadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? B) II C) III (A) D) IV EV
3. Romalı düşünür Seneca der ki "Hafif acılar konuşabilir ama
derin acılar dilsizdir." Sanatçının çektiği acılar, sanatçıyı
konuşturur yani yaratmaya iter. İşte sanat buradan doğar.
Ama bu acı, orta düzey bir acıdır ve paylaşılabilir acılar-
dir. Acıları derinleştirmeden paylaşmak gerekir. Çünkü acı
derinleşirse sanatçıyı dilsiz bırakır. Onu derinlere çeker ve
sanatçı, kendi derdine düşer, kendi dışında bir dünya ol-
duğunun bile farkında olamaz. Bu duruma düşen biri de
yazamaz.
1. Olçülü bir acı, sanatçıyı üretmeye yöneltir.
II. Belli bir dozajın üstündeki acılar, sanatçıyı susturur.
III. Kendi dışındaki dünyayı fark edemeyen biri yaza-
maz.
IV. Acı ne kadar derinleşirse sanatçı, o kadar verimli
(2
our wenig starter verden au
Numaralanmış olarak verilen yargılardan hangisi bu
parçada yer almamıştır?
A) 1. ve IV.
B) II. ve III.
Dj III. ve IV.
C) II. ve IV.
E) Yalnız IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Romalı düşünür Seneca der ki "Hafif acılar konuşabilir ama derin acılar dilsizdir." Sanatçının çektiği acılar, sanatçıyı konuşturur yani yaratmaya iter. İşte sanat buradan doğar. Ama bu acı, orta düzey bir acıdır ve paylaşılabilir acılar- dir. Acıları derinleştirmeden paylaşmak gerekir. Çünkü acı derinleşirse sanatçıyı dilsiz bırakır. Onu derinlere çeker ve sanatçı, kendi derdine düşer, kendi dışında bir dünya ol- duğunun bile farkında olamaz. Bu duruma düşen biri de yazamaz. 1. Olçülü bir acı, sanatçıyı üretmeye yöneltir. II. Belli bir dozajın üstündeki acılar, sanatçıyı susturur. III. Kendi dışındaki dünyayı fark edemeyen biri yaza- maz. IV. Acı ne kadar derinleşirse sanatçı, o kadar verimli (2 our wenig starter verden au Numaralanmış olarak verilen yargılardan hangisi bu parçada yer almamıştır? A) 1. ve IV. B) II. ve III. Dj III. ve IV. C) II. ve IV. E) Yalnız IV
(1) Şinasi, 19. yüzyılda Türk edebiyatını etkileyen ve yönlen-
diren yazarlar arasında yer alır. (II) Osmanlı toplumunun
çağdaş uygarlığı yakalayarak gelişebileceğini, bununsa Batı
ömek alınarak gerçekleşebileceğini savunan Batılılaşma
hareketinin öncülerinden biridir. (III) Tanzimat edebiyatını
başlatan, Batı edebiyatı yolunda nazım ve nesir türünde ilk
olarak eser veren Şinasi'dir (IV) Akılcı ve mantıkcı olup Türk
toplumuna yeni bir görüş kazandırmak gayesindedir.
(V) Gazetelerde yazdığı makalelerle, Fransızcadan yaptığı
şiir çevirileriyle, edebî ve toplumsal eleştirileriyle, yazdığı
tiyatro yapıtlarıyla ve kullandığı yalın, halkın anlayabileceği
arı dille edebiyatta Batılılaşmanın ilk adımlarını atmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi üslup-
la ilgilidir?
AT
B) II
Vov VIE
C) III
(~)
(D) IV
NO
EW
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Şinasi, 19. yüzyılda Türk edebiyatını etkileyen ve yönlen- diren yazarlar arasında yer alır. (II) Osmanlı toplumunun çağdaş uygarlığı yakalayarak gelişebileceğini, bununsa Batı ömek alınarak gerçekleşebileceğini savunan Batılılaşma hareketinin öncülerinden biridir. (III) Tanzimat edebiyatını başlatan, Batı edebiyatı yolunda nazım ve nesir türünde ilk olarak eser veren Şinasi'dir (IV) Akılcı ve mantıkcı olup Türk toplumuna yeni bir görüş kazandırmak gayesindedir. (V) Gazetelerde yazdığı makalelerle, Fransızcadan yaptığı şiir çevirileriyle, edebî ve toplumsal eleştirileriyle, yazdığı tiyatro yapıtlarıyla ve kullandığı yalın, halkın anlayabileceği arı dille edebiyatta Batılılaşmanın ilk adımlarını atmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi üslup- la ilgilidir? AT B) II Vov VIE C) III (~) (D) IV NO EW
12. Varlık felsefesinin konusu, var olan her şeydir. Bu an-
lamda varlık, insan bilincinin dışında ondan bağımsız
olabileceği gibi insan bilincinin içinde ona bağımlı da
olabilir. O hâlde var olan her şey, felsefeye konu olmak-
tadır. Gerçek varlık, zihin dışında bulunan düşünceden
doğmayan varlık iken düşünsel varlıklar, insanla beraber
var olabilen sayı, formül gibi niteliklerdir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, gerçek
varlık kabul edilemez?
A) Gökyüzü
(D) Alfabe
B) Rüzgâr
E) İnsan
C) Mekân
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Varlık felsefesinin konusu, var olan her şeydir. Bu an- lamda varlık, insan bilincinin dışında ondan bağımsız olabileceği gibi insan bilincinin içinde ona bağımlı da olabilir. O hâlde var olan her şey, felsefeye konu olmak- tadır. Gerçek varlık, zihin dışında bulunan düşünceden doğmayan varlık iken düşünsel varlıklar, insanla beraber var olabilen sayı, formül gibi niteliklerdir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, gerçek varlık kabul edilemez? A) Gökyüzü (D) Alfabe B) Rüzgâr E) İnsan C) Mekân
2015-ALES-Sonbahar/SOZ-2
27.
26. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Bugün büyük şehir caddelerini dolduran sokak çocukları
ilk kez altmış yıl önce Kemalettin Tuğcu romanlarıyla
görüş alanımıza girer. Tuğcu, köprü altlarında
geceleyen; hayatını kâğıt toplayarak, yük taşıyarak,
çıraklık ve işportacılık yaparak kazanan; (II) yuvadan
uzak düşen, aile desteği olmayan çocukların
çalışkanlıkları, faziletleri ve ustalarının yardımıyla
(III) ayakta kalma hikâyelerini anlatır. Büyük şehrin
viranelerinde yaşayan yoksul çocukların tek anlatıcısı
Kemalettin Tuğcu değildir. Aynı yıllarda Orhan Kemal de
onlardan söz eder. Tuğcu'nun imrenme nedir bilmeyen
çocuklarının yerini Orhan Kemal'de başka birisi olmak
için macera romanlarına, (IV) kovboy filmlerine sığınan
çocuklar alır. Tuğcu'nun yapıtlarındaki çocuk, erdemleri
sayesinde yazgının kendisini bambaşka biri yapacağına
inanır. Orhan Kemal'in yapıtlarındaki fakir çocuk ise
(V) kaderi yenebilmek için bambaşka birisi olmayı ister.
26. Bu parçada altı çizili ifadelerden hangisi ilanlcml.
gereely 10.
anlamıyla kullanılmıştır?
B) II
C) III
D) IV
Başka insanlara ve yaşamlara imrenme
duygusuna yer verilmesi
DY ve III
II. Çalışkanlıklarının ve erdemlerinin öne çıkarılması
Ill. Hayatlarından memnun olmadıkları için kurmaca
bir dünyaya sığınmaları
E) V
Yukarıdakilerden hangileri Kemalettin Tuğcu'nun
yoksul çocuklara bakış açısının Orhan
Kemal'inkinden farkını ifade etmektedir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
E) Il ve III
28. E
2
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2015-ALES-Sonbahar/SOZ-2 27. 26. - 28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bugün büyük şehir caddelerini dolduran sokak çocukları ilk kez altmış yıl önce Kemalettin Tuğcu romanlarıyla görüş alanımıza girer. Tuğcu, köprü altlarında geceleyen; hayatını kâğıt toplayarak, yük taşıyarak, çıraklık ve işportacılık yaparak kazanan; (II) yuvadan uzak düşen, aile desteği olmayan çocukların çalışkanlıkları, faziletleri ve ustalarının yardımıyla (III) ayakta kalma hikâyelerini anlatır. Büyük şehrin viranelerinde yaşayan yoksul çocukların tek anlatıcısı Kemalettin Tuğcu değildir. Aynı yıllarda Orhan Kemal de onlardan söz eder. Tuğcu'nun imrenme nedir bilmeyen çocuklarının yerini Orhan Kemal'de başka birisi olmak için macera romanlarına, (IV) kovboy filmlerine sığınan çocuklar alır. Tuğcu'nun yapıtlarındaki çocuk, erdemleri sayesinde yazgının kendisini bambaşka biri yapacağına inanır. Orhan Kemal'in yapıtlarındaki fakir çocuk ise (V) kaderi yenebilmek için bambaşka birisi olmayı ister. 26. Bu parçada altı çizili ifadelerden hangisi ilanlcml. gereely 10. anlamıyla kullanılmıştır? B) II C) III D) IV Başka insanlara ve yaşamlara imrenme duygusuna yer verilmesi DY ve III II. Çalışkanlıklarının ve erdemlerinin öne çıkarılması Ill. Hayatlarından memnun olmadıkları için kurmaca bir dünyaya sığınmaları E) V Yukarıdakilerden hangileri Kemalettin Tuğcu'nun yoksul çocuklara bakış açısının Orhan Kemal'inkinden farkını ifade etmektedir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II E) Il ve III 28. E 2
20. Şiire niceliklerle değil, niteliklerle bakılır. Adam, artmış
mıdır diye parasını sabah akşam sayar; şiire gelince azı
makbuldür, der. Çok şiiri olan, çok şiir yayımlasın. Ye-
ter ki az yazıp çok yayımlamasın! Ben şiirini öyle kolay
yazan, bir iki yoklayışta yayıma hazır hâle getirebilen bir
şair değilim. Bazen birkaç ay, bazen bir yıl hatta daha
fazla sürer. İstisnalar da vardır. Yayına ara verdiğim,
yazmaya devam ettiğim zamanlar olur. Benim çalışma
biçimimde şiir için yaşamak vardır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şiirde önemli olan, az ve öz şiir yazmaktır.
B) Siirde kalite ve emek, her şeyin önündedir.
Şiire ara vermeden sürekli yazmak gerekir.
D) Şiir, yazıldıktan sonra bir müddet bekletilip yayımlan-
malıdır.
E) Çok şiir yazıp az yayımlamak gerekir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20. Şiire niceliklerle değil, niteliklerle bakılır. Adam, artmış mıdır diye parasını sabah akşam sayar; şiire gelince azı makbuldür, der. Çok şiiri olan, çok şiir yayımlasın. Ye- ter ki az yazıp çok yayımlamasın! Ben şiirini öyle kolay yazan, bir iki yoklayışta yayıma hazır hâle getirebilen bir şair değilim. Bazen birkaç ay, bazen bir yıl hatta daha fazla sürer. İstisnalar da vardır. Yayına ara verdiğim, yazmaya devam ettiğim zamanlar olur. Benim çalışma biçimimde şiir için yaşamak vardır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirde önemli olan, az ve öz şiir yazmaktır. B) Siirde kalite ve emek, her şeyin önündedir. Şiire ara vermeden sürekli yazmak gerekir. D) Şiir, yazıldıktan sonra bir müddet bekletilip yayımlan- malıdır. E) Çok şiir yazıp az yayımlamak gerekir.
2. Kaynayan ne varsa şimdi
Hepsi tanıdık değil mi bir yerden
Gamzesinde yarım kalmış bir gülüş
Ve dudağında tamamlanmamış türkülerle
Bu dizeleri söyleyen kişi için, aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Karamsar
B) Kötümser
D) Mutsuz
E) Duyarlı
C) İyimser
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Kaynayan ne varsa şimdi Hepsi tanıdık değil mi bir yerden Gamzesinde yarım kalmış bir gülüş Ve dudağında tamamlanmamış türkülerle Bu dizeleri söyleyen kişi için, aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karamsar B) Kötümser D) Mutsuz E) Duyarlı C) İyimser
ORTA ETAP
PARAGRAF DENEME SIN
1. Bir eserde yer alan bilgilerin çokluğu, anlatılan
olayların ilginçliği, o eserin ölmezliğini sağlamaz.
Bunları içeren eserlerin yazılışlarında zevk, asillik
ve maharet gücü yoksa bu eserler kısa bir sürede
yok olur. Çünkü bilgiler, olaylar eserden kolayca
çıkarılabilir, başka eserlere aktarılabilir oysa üslup
eserden çıkarılamaz, başka yere aktarılamaz,
değiştirilemez.
Bu parçada asıl söylenmek istenen
aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Bir eseri kalıcı kılan, anlatımının güzel
olmasıdır.
B) Özgün konular işleyen eserler kalıcıdır.
C) Kalıcı eserler, anlatımları halk tarafından
beğenilen yazarların eserleridir.
D) Üslup, bir eseri diğerinden ayırmaya yarayan
en önemli özelliktir.
E) Kalıcı bir eser, diğer eserlere kaynaklık
yapabilmelidir.
3. Dill
ka
PARAGRAFYA - PARAGRAF DENEMELERİ
aç
kul
bir
su
Bu
cil
A)
B)
C)
4. D
ti:
ya
B
ra
ki
b
ri
d
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ORTA ETAP PARAGRAF DENEME SIN 1. Bir eserde yer alan bilgilerin çokluğu, anlatılan olayların ilginçliği, o eserin ölmezliğini sağlamaz. Bunları içeren eserlerin yazılışlarında zevk, asillik ve maharet gücü yoksa bu eserler kısa bir sürede yok olur. Çünkü bilgiler, olaylar eserden kolayca çıkarılabilir, başka eserlere aktarılabilir oysa üslup eserden çıkarılamaz, başka yere aktarılamaz, değiştirilemez. Bu parçada asıl söylenmek istenen aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Bir eseri kalıcı kılan, anlatımının güzel olmasıdır. B) Özgün konular işleyen eserler kalıcıdır. C) Kalıcı eserler, anlatımları halk tarafından beğenilen yazarların eserleridir. D) Üslup, bir eseri diğerinden ayırmaya yarayan en önemli özelliktir. E) Kalıcı bir eser, diğer eserlere kaynaklık yapabilmelidir. 3. Dill ka PARAGRAFYA - PARAGRAF DENEMELERİ aç kul bir su Bu cil A) B) C) 4. D ti: ya B ra ki b ri d
26. Büyük halk kütüphaneleri insanların ihtiyaçlarını
karşılamıyor. Her insan kendi hayat reçetesini her an
elinin altında ve gözünün önünde bulundurmak ihtiyacı
duyuyor. Onun için herkes hazine gibi gördüğü kişisel
kütüphanelere sahip oluyor. Bu, kitap evin gösterişi
olduğu için ya da kitapların süslediği mekânlar zarif ve
hakiki bir zekâ kokusu yaydığı için değil insanın yalnız
anlarına karşı bir emniyet isteği duyuyor olmasındandır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Şahsi kütüphane kurma düşüncesinin dayanağına
Binsanların sahip oldukları kitaplara verdikleri değere
C) Bireysel kütüphanelerin oluşturduğu izlenimlere
D) Halk Kütüphanelerinin gereksinimleri gidermedeki
yetersizliğine
E) Kitaplara yönelik algının zaman içinde değiştiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Büyük halk kütüphaneleri insanların ihtiyaçlarını karşılamıyor. Her insan kendi hayat reçetesini her an elinin altında ve gözünün önünde bulundurmak ihtiyacı duyuyor. Onun için herkes hazine gibi gördüğü kişisel kütüphanelere sahip oluyor. Bu, kitap evin gösterişi olduğu için ya da kitapların süslediği mekânlar zarif ve hakiki bir zekâ kokusu yaydığı için değil insanın yalnız anlarına karşı bir emniyet isteği duyuyor olmasındandır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Şahsi kütüphane kurma düşüncesinin dayanağına Binsanların sahip oldukları kitaplara verdikleri değere C) Bireysel kütüphanelerin oluşturduğu izlenimlere D) Halk Kütüphanelerinin gereksinimleri gidermedeki yetersizliğine E) Kitaplara yönelik algının zaman içinde değiştiğine
32. Tüm 3. Sınıflardan Dev Kampanya
Aydın'ın Germencik ilçesi Bozköy İlkokulu 3A sınıfı
öğrencileri harçlıklarından biriktirdikleri paraları hiç ta-
nımadıkları bir yetim öğrenciye göndererek örnek dav-
ranış sergilediler. Bozköy İlkokulu 3A sınıfının 15 öğ-
rencisi, öğretmenleri Narin Sözen Oruç öncülüğünde
sosyal sorumluluk projeleri kapsamında Samsun'daki
bir ilkokulda eğitim gören, hiç tanımadıkları yetim öğ-
renci E.N.'ye yardımda bulunmak için kampanya dü-
zenledi. Kampanya kapsamında öğrenciler, her gün
harçlıklarından artırdıkları paraları kumbaraya attılar.
Narin Sözen Oruç, "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Ol-
sun" adını verdiğimiz proje ile öğrencilere değerler
eğitimini vermeye çalışıyoruz. Bu sayede çocuklarımız
hoşgörüyü, sevgiyi ve empati kurmayı öğreniyorlar."
dedi.
Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Toplumun genelini ilgilendiren bir çıkarım yapıl-
maktadır.
B) Güncel bir konunun toplumsal etkilerine değinil-
mektedir.
C Başlık ile içerik arasında çelişki ve tutarsızlık bulun-
maktadır.
33.
V
DY Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapıl-
maktadır.
METEO
E) içerisinde doğruluğu ispatlanmamış bilgiler içer-
mektedir.
9500 MOUE
CAP
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Tüm 3. Sınıflardan Dev Kampanya Aydın'ın Germencik ilçesi Bozköy İlkokulu 3A sınıfı öğrencileri harçlıklarından biriktirdikleri paraları hiç ta- nımadıkları bir yetim öğrenciye göndererek örnek dav- ranış sergilediler. Bozköy İlkokulu 3A sınıfının 15 öğ- rencisi, öğretmenleri Narin Sözen Oruç öncülüğünde sosyal sorumluluk projeleri kapsamında Samsun'daki bir ilkokulda eğitim gören, hiç tanımadıkları yetim öğ- renci E.N.'ye yardımda bulunmak için kampanya dü- zenledi. Kampanya kapsamında öğrenciler, her gün harçlıklarından artırdıkları paraları kumbaraya attılar. Narin Sözen Oruç, "Her Sınıfın Bir Yetim Kardeşi Ol- sun" adını verdiğimiz proje ile öğrencilere değerler eğitimini vermeye çalışıyoruz. Bu sayede çocuklarımız hoşgörüyü, sevgiyi ve empati kurmayı öğreniyorlar." dedi. Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Toplumun genelini ilgilendiren bir çıkarım yapıl- maktadır. B) Güncel bir konunun toplumsal etkilerine değinil- mektedir. C Başlık ile içerik arasında çelişki ve tutarsızlık bulun- maktadır. 33. V DY Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapıl- maktadır. METEO E) içerisinde doğruluğu ispatlanmamış bilgiler içer- mektedir. 9500 MOUE CAP
B)
A) Tanık gösterme-Ornekleme-Benzetme
Tanımlama-Karşılaştırma-Benzetme
C) Karşılaştırma-Benzetme-Örnekleme
D) Karşılaştırma-Tanımlama-Ornekleme
E)Karşılaştırma-Tanık gösterme-Benzetme
2. Çocukluğumdan beri yanımda taşıdığım bir pelüş oyuncak
olur. Bu hayvancıklar değişir ama durum hiç değişmez.
Hâlâ geceleri pelüş bir aslancığa sarılıp uyurum mesela.
Seyahatlerimde de küçük bir pelüş oyuncak, çantamda
mutlaka yer alır. Bazen gittiğim yerlerde de görüp alırım.
Ancak artık sadece pelüş oyuncaklarım yok yanımda, be-
nimle her yere gelen ve şimdiye dek sadece bir kez evde
unuttuğum küçük prens var. O benim en yakın dostum ve
yol arkadaşım. Onun yanımda olduğunu bilmek bana hu-
zur veriyor.
Kitap Vadisi
Parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisin-
den yararlanılmıştır?
A) Karşılaştırma
B) Tanımlama
C) Örnekleme
D) Alıntı yapma
Soru cümleleriyle okuyucuyu çekme
PARAGRAF SORU BANKASI
B) Bazı
C) Imtiha
D) Bütü
E) Imtih
4. Ask
ma
ilka
tür
kc
va
45
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B) A) Tanık gösterme-Ornekleme-Benzetme Tanımlama-Karşılaştırma-Benzetme C) Karşılaştırma-Benzetme-Örnekleme D) Karşılaştırma-Tanımlama-Ornekleme E)Karşılaştırma-Tanık gösterme-Benzetme 2. Çocukluğumdan beri yanımda taşıdığım bir pelüş oyuncak olur. Bu hayvancıklar değişir ama durum hiç değişmez. Hâlâ geceleri pelüş bir aslancığa sarılıp uyurum mesela. Seyahatlerimde de küçük bir pelüş oyuncak, çantamda mutlaka yer alır. Bazen gittiğim yerlerde de görüp alırım. Ancak artık sadece pelüş oyuncaklarım yok yanımda, be- nimle her yere gelen ve şimdiye dek sadece bir kez evde unuttuğum küçük prens var. O benim en yakın dostum ve yol arkadaşım. Onun yanımda olduğunu bilmek bana hu- zur veriyor. Kitap Vadisi Parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisin- den yararlanılmıştır? A) Karşılaştırma B) Tanımlama C) Örnekleme D) Alıntı yapma Soru cümleleriyle okuyucuyu çekme PARAGRAF SORU BANKASI B) Bazı C) Imtiha D) Bütü E) Imtih 4. Ask ma ilka tür kc va 45