Anlatım Biçimleri Soruları

37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Nuri Bilge Ceylan filmleri kolay hazmedilir filmler değildir. Koza ile başlayan sinema macerasında tüm filmlerinin he- men her karesini bir fotoğrafçı özeniyle, sabırla dizayn et- miştir. Çoğu zaman usulca ve sessizce filmi dolduran bu karelerin tanığı olan izleyici, sabırla söyleneni duymaya ça- lışır. Bu izleyici öyle sıradan bir sinema izleyicisi olamaz. Onun izleyicisi entelektüel, donanımlı bir seyircidir. Algıları ile imtihana alışıktır bu türün hayranları, hayatın o çok sıra- dan, ağır aksak ve ziyadesiyle yavaş akışını bilir. Nuri Bilge Ceylan'ın filmleri de işte bu sebeplerle hayatın ta kendisi- dir. Söylendiği gibidir; yavaştır, sekanslar durgundur, oyun- cular düşünceli, sahne kasvetlidir, depresiftir hatta biraz. Eh nihayetinde söylemekte bir sakınca görmüyorum anlaşılma- si zordur. Yani olması gerektiği gibidir, hayat gibidir Nuri Bil- ge Ceylan sineması. 37. Bu parçada Nuri Bilge Ceylan filmleriyle ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yaşama ayna tuttuğuna B) Titizlikle işlenen bir görsellik barındırdığına C) Olayların durgun bir şekilde ilerlediğine DAçık bir anlatımı olmadığına E) Hayatın anlamını çözmeye çalıştığına 38. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Nuri Bilge Cey- lan filmi izleyicilerinin özelliklerinden biri değildir? A) Filmleri izlerken çaba sarf etmeleri B) Filmin ağır akışının hayatın akışıyla örtüştüğünün farkın- da olmaları C) Seçkin bir sinema izleyicisi olmaları D) Filmle ilgili değerlendirmelerinin yansız olması E) Algılarını bir sınavdaymışcasına çalıştırmaları L G S A A M A L 12

5. Şimdi ben gençlere bakıyorum, aralarında şüphesiz çok iyi olanlar var ve bu azınlık ekip, ihtiyarlık dönemi için ted- birli davranıyor ama öyleleri de var ki kendilerinin bir şeyler öğrenmelerine yarayacak en kıymetli zamanlarını, miras- yedinin paralarını düşüncesizce sağa sola savurması gibi harcayıp duruyorlar. Gerçi harcanan para tekrar kazanılıp yerine konabilir. Zamansa öyle değildir. Bir kere gitti mi bir daha geri dönmesine imkân yoktur. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? A) Zaman kimine göre testere, kimine göre de ilaçtır. B) Sıradan bir insan zamanını nasıl öldüreceğini, değerli bir insan zamanını nasıl kazanacağını düşünür. C) Zamanımızı doğru kullandığımız sürece yeterli zamanı- mız vardır. D) Birçok insan gençlik çağlarında zamanı hiç bitmeyecek- miş gibi harcarken bunun değerini yaşlılık dönemlerinde anlarlar. E) Mutluluk başarıya, başarı ise zamanı doğru değerlendir- meye bağlıdır. G rir B lin le n S

8. Bir sergide ünlü romancı, ressam arkadaşına, - Kutlarım sergi açılışına bakanlar gelmiş, demiş. Viei Bunun üzerine ressam: orlom Ne önemi var ki, bakanlar geleceğine, keşke biraz da alanlar gelseydi, der. - Bu parçadaki altı çizili sözcükte aşağıdaki edebî sa- natlardan hangisi vardır? A) Tevriye B) Kinaye D) Mecazımürsel plez e) Cinas E) Tecahülüarif Edebiyat Soru Bankası

anlad gök ve gizlidir. akışı idir? UZ uruz luruz et Muruz arız 6 (1) Yetkin bir yazar hiçbir zaman koşullardan şikâyetçi olmaz. (II) O, işini en iyi şekilde yapmaya devam eder. (III) Bu sayede her dönemde yayınevlerinin ve sanat- severlerden ilgi görür. (IV) Orta hâlli yazarlar ise her şeyden yakınır durur. (V) Üretken bir yazar işini ya- parken kimsenin yardımına güvenmez. (VI) Bu yüz- den işlerine odaklanıp nitelikli yapıtlar ortaya koya- maz ve dolayısıyla okurların da yayıncıların da ilgisine mazhar olamazlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- si çıkarıldığında anlatımın akışı sağlanmış olur? LIVA) II. B) III. IV. D) V. A Don X E) VI. 63 8

Tabiat şiirleri yenileşen Türk edebiyatının gelişim ve deği- şim çizgisinde çok önemli ve belirgin bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü dış dünyayı Türk şiirine çok renkli ve değişik bir tabloda veya motifte yerleştir- me işlemi ancak Tanzimat Dönemi'nin ikinci kuşağı ile gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu çizgide Recaizade Ekrem ile Abdülhak Hamit'in ilk denemeleri büyük ölçü- de Servetifünunculara örnek olmuştur. Öte yandan eski şiirimizde veya halk şiirimizde tabiat yok demek doğru. Ancak divan şiirinde tabiat sanatçı için bir fondur ya da sanatın gücünü göstermek için bir vasıtadır. Halk şiirinde ise bir güzelliktir. Oysa 16. ----. Bu parça düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Batılı yeni Türk şiirinin içinde tabiat, sanat için bir amaç olmuştur B) şair, bu güzelliği daha da kaliteli bir şekilde okuyu- cuya aktarmalıdır C) başka dillerde tabiat unsuru bir güzellik unsuru ola- Jak görülmez D) tabiat yeni ve eski edebiyat arasında bir köprü gö- revi görmüştür E) Batılı sanat anlayışında tabiat, sanatçıya yön ver- melidir

ra a- iz- in de 71, in ni RENK 130 Oyunun kahramanı, yaşamı boyunca elini attığı her işte başarılı olmuş, medya dünyasında en yüksek noktaya ulaşmış, istediği her şeyi elde etmiş bir in- san. İçinde bulunduğu durum ve koşulların gerektir- diği kılığa bürünen bir bukalemun yerine göre her söylediğini reddedebilen bir dönektir. Ne var ki şimdi bine kadar sayacağım ve intihar edeceğim, diyen de o. Bu parçada tanıtılan oyun kahramanı için aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) İlkeleri olan ve bu ilkelerle başarılı olan biridir. B) Başarılı bir iş yaşamı olmuştur. C) Arzuladığı her şeye kavuşmuş biridir. msey 6 D) Nabza göre şerbet veren biridir Kendini öldürmenin eşiğine gelmiştir. Aamiains mulqot in 3 ma ve ba BL bu K e u E

Son zamanlarda Türkçe için endişeli bir gelişmey- le karşı karşıyayız. Gençlerimiz arasında İngilizce sözcüklerin, Türkçe karşılıklarının yerine kullanılması gün geçtikçe Gençlerimiz bu kelimeleri sadece kullanmakla kalmıyor, bunları gayet doğal bir şekilde yaşıyor. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- ki sözcüklerden hangileri getirilmelidir? A) yaygınlaşıyor - hayata geçirerek B) artıyor - kullanarak C) yaygınlaşıp çoğalıyor - hayatını D) çoğalıyor - severek E) kullanmak istiyor - güzelce 11 alduğu bu isi basarmadan baba ocağına dönme

ne a- ik ir. ar DENIZI - Çünkü olayın başkalarına iletilmesi ancak bu yolla olur. Oyun metinlerinde de çoğu zaman anlatılmak is teneni daha iyi aktarabilmek için somut bir zaman ve mekân kullanılır. Aksi hâlde soyutluğun girdabına seyir. ci bir kez sokulursa ortada ne oyun kalır ne oyuncu. So- yutluğu somutlaştırmaya çalışan seyirci, zamanla oyun- dan kopar ve oyun anlamsızlaşmaya başlar onun için. Bu nedenle tiyatro eserlerinin sahnelenmesinde soyut zaman ve mekân yerine somut bir zaman ve mekân mecburen kullanılmıştır. ---- 7. Düşüncenin akışına göre bu parçanın başına aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Oyun oynanırken beş duyuyla kavranan nesneler dünyasının zaman ve mekânını kullanmak zorunda kalınır. B) Tiyatro metinlerindeki zaman ve mekân ile oyunlar sahnelenirken kullanılan zaman ve mekân birbirin- den tamamen farklıdır. Tiyatrolar sahnelenirken kullanılan zaman Kullanıla mekân, eskiden beri tartışma konusu olmuştur. D) Tiyatrolarda sık kullanılan yöntemlerden biri de so- yutlamadır, bu yolla somut ve sıkıcı olan kavramlar daha etkili anlatılır. ve E) Oyun metinlerinde yer almasa da soyut zaman ve mekân, tiyatro sahnelerinde mecburen kullanılan bir yoldur.

A A OP02-SS.31TYT02 / TÜRKÇE 19. Yazar kitabını, babaannesinin ödünç verdiği kefen parasıyla bastırmış, kitap satılmayınca da bütün nüshaları toplayıp köşkün çatı katına yığmıştır. Yıllar sonra bu ilk yazarlık bozgunundan çok ihtişamlı bir kariyer çıkarmayı başarmanın haklı gururuyla gençlere nasihat verirken bu hezimetten, şık bir metafor çıkarmayı bilmiştir: ---- Satılmayacak ilk kitapların yüküne yalnızlık, parasızlık, hayal kırıklıkları da eklendiğinde bir yazarın çatı katının ne kadar geniş ve sağlam olması gerektiğini ondan daha iyi kim bilebilir ki! Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yazı yazacak genç insanların satılmayacak ilk kitaplarını oraya taşıyabilsinler diye, uygun çatı katlarına sahip olmaları gerekir B) Marifet iltifata tabidir derler ya, büyük yalan; eğer iltifat görseydim, çatı katım kitaplarla dolu olurdu C) Gönlüne yazma sevdası düşmüş gençler, kendilerine çatı katı layık görülse bile yazabilme tutkusuna sahip çıkmalıdır D) Çatı katı deyip geçmeyin, oralarda nice başarılı eserlerin tohumu atılır da kimse bilmez yaşarken E) Edebiyattan hoşlanır görünmeyi severiz ama çatı katlarının yazı adamlarının birer kozası olduğunu düşünmeyiz

2. (1) Adını Farsça "rüzgârın dövdüğü kent" anlamına gelen Bâd-ı Kuba'dan alan Bakü için Azeriler, "Buranın küleği (rüzgârı) olmasa, yazın pek sıcak olar." derler. (II) Gerçekten de bazen kuvvetli bazen hafif eserek kente her gelişimizde bizi karşılayan bu rüzgârla beraber dolaştığımız Bakü'de, ilk durağımız Özgürlük Meydanı oluyor. (III) Şehrin tarihî dokusunun yanı sıra hızla gelişen yüzüyle Bakü, kendine özgü bir doğu-batı sentezi oluşturuyor. (IV) Hükûmet Sarayı'nın önündeki bu meydandan başlayan ve tarihî kent merkezine kadar devam eden bölgeler, şehrin kalbinin attığı yerler olarak tanımlanabilir. (V) UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan ve "İçeri Şeher" olarak adlandırılan bu tarihî merkezin deniz kenarındaki giriş kapısı, bir 12. yüzyıl eseri olan Kız Kulesi'dir. A) I. B) II. CII. D) IV., E) V. 4.

nda k n ki liğimi esli ntem, 1. a unu n JI 24. Sanatı, en basit tabiriyle hoşa giden formlar ve biçimler yaratma çaba ve süreci olarak tanımlayabiliriz. Sanatçı ise dünyayı herkesten farklı gören farklı bakış açıları olan ve gördüğünü olduğu gibi ya da olmasını istediği gibi yansıtan kişidir. Resim sanatı da duygu, düşünce ve yaşantımız süresince bizi etkileyen bizde iz bırakan duygu ve düşüncelerin kağıt, metal, tuval ya da farklı yüzeylere aktarma sürecine dayanan sanat dalıdır. Resim sanatının ilk izlerini mağara duvarlarına yapılan av ve hayvan figürlerinde görmekteyiz. Resim sanatı, o aşamadan soyut resim doğru değişirken olgunlaşan ve derinleşen bir sanat türüdür. 8 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? (A) Tanımlama B) Öyküleme C) Betimleme D) Karşılaştırma E) Tartışma

4. Schweitzer, iyi bir şaka yapabilmenin hem zekâ hem de empati göstergesi olduğunu, bunun da insanların gözünde daha yük- sek becerilere sahip olunduğu izlenimini yarattığını ifade edi- yor. Ancak uygunsuz ya da aşağılayıcı şakalar yapan insanlar Bu cümlenin sonu düşüncenin akışına göre aşağıdakiler- den hangisiyle sürdürülebilir? A) iş yerlerinde kendine güveni yüksek ve işinin ehli olarak algılandığından statüleri düşüyor. B) mizah yönü güçlü iş arkadaşlarının iş yerinde daha yetkin olduğunu düşünüyorlar. C) öz güvenli olarak görülseler de bu durum becerilerine iliş- kin soru işaretleri yaratıyor. D) mizah duygusunun liderlik paketinin bir parçası olduğunu dikkate alarak susmayı tercih ediyor. E) yöneticilerden seçildiğinden iş yerleri, çok daha keyifli hâle gelecekken ne yazık ki kapatılıyor. c

bir ün T. sinavyayin.com eserlerini ulaşamayabilir olumsuz E) benliğini- gıpta edebilir - kutsal 3. Taklit tuzağından büsbütün kurtulmak için özgün olmaya (kendine özgü nitelik taşımayay 1 çaba gösteren tecrübesiz kalemlerin bir kısmının bu defa öykülerini düzgüsüz biçimlere sokma π (alışılmışa ve kurala aykırı olma) eğilimine girdikleri görülür. Özgünlük büyüklüğünün buyruklarına uymak (eşsiz olma hazzının getirdiklerine kendini kaptırmak) amacıyla gerilimlere dinamitler yerleştirirler (tansiyonun ortaya çıkmasını sağlarlar). Kahramanları onlara uygun düşmeyen davranışlar içine sokarak yapmacıklaştırırlar. Yazılan öykü, baştan sona yılgı içinde geçer (fobiler etrafında gelişir) ve V a tersine bütün engeller tesadüfen aşılarak mutlu sona ulaşılır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? Q C) III A) I B) II D) IV Diğer sayfaya geçiniz. 3

Günümüzde çoğu insan değerli işler yapmadan popüler ola- bilmenin peşinde. Böylelikle saygınlık kazanmak istiyorlar. Aslında bu tarz insanlara cesareti bizler veriyoruz. Orneğin sözlerinde hiçbir anlam bulunmayan bir şarkıyı sırf hareketli diye pek çok yerde işitebiliyoruz veya hiçbir edebî değeri bu- lunmayan bir eseri sadece konusu dikkat çektiğinden okuya- biliyoruz. Biz toplum olarak böyle durumlarda kalite arama- lıyız ve bu insanlara önemli olanın anlık başarılar olmadığını, bu başarıların daimi ve kalıcı olması gerektiğini göstermeli- yiz. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Gerçek başarıya devamlılıkla ulaşılabileceği B) Değersiz işler yapan insanların toplumca yüreklendirildiği C) Bir eserin kalıcı olabilmesi için sadece konunun çekicili- ģğinin yeterli olmadığı D) Başarının daimi olabilmesinin kolay bir iş olmadığı E) Günümüzde bazı insanların kolay yoldan ünlü olmak is- tediği

1. ADIM GÜÇLENDİRME TESTİ - 6 Şiirin görevi şairinin; hayallerini, özlemlerini ve iç dünyasını anlatmaktan ibaret değildir. Şiir, bu şe- kilde sadece şairinin dünyasına hapsolamaz. Şi- irin, insanı anlatmak gibi bir önemli görevi vardır. Evet, şiir insanın düşünce evrenini, beklentilerini, hayatta karşılaştığı zorlukları öne çıkararak yan- sıtmalıdır. Şiire merkez olarak insan oturmalıdır, insandan uzaklaşmadan şiir oluşturulmalıdır. Bir bütün olarak insana odaklanmayan şiir sadece şairinin mırıltılarından ibaret kalır. Ona da şiir de- ğil, "hayat hikâyesi" denir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A) İnsanın duygusal hâllerinin şiirde yer alması gerektiği B) Şairlerin, iç dünyalarını, olduğu gibi yansıta- madığı C) Şiirin, insan unsurunu öne çıkaran bir işlevi ol- duğu D) Şiirde eskiye oranla toplumun daha az anla- tıldığı E) İnsanı en güzel ve gerçekçi yansıtan türün şiir olduğu

6. Rodos Heykeli, 32 metre yüksekliğinde, demir ve taşla desteklenmiş bronzdan yapılmış bir heykeldir. Rodoslular tarafından Güneş Tanrısı Helios'a ithafen yapılmıştır. Yapılışından yok oluşuna kadar yalnızca 56 yıl geçmesine rağmen, Rodos Heykeli dünyanın yedi harikasından biri olmayı başarmıştır. Bunun en büyük sebebi, devasa bir heykel olmasının yanı sıra Rodos Adası'ndaki insanlar için beraberliğin sim- gesi olması idi. Rodos Heykeli'nin yapılması 12 yıl sürmüş ve heykel MÖ 282 yılında bitirilmiştir. Liman girişinde bulunan heykel MÖ 226 yılında bir deprem sonucunda yıkılmıştır. Bu parçada "Rodos Heykeli" ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Dünyaca tanınmış bir özelliğe sahip olduğuna B) Yapıldığı dönemde, birlikteliği temsil ettiğine C) Deniz kenarında bir bölgede inşa edildiğine D) Bir deprem nedeniyle yıkıldığına E) Yapımında birden fazla sanatçının çalıştığına Ben hepsine ulaştım nocaaam!