Anlatım Biçimleri Soruları

5. 5 ve 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Türkçenin, Türk dilinin güzelliği belki de en saf ha- liyle masallarda duyumsanır. Dil su gibi akıp gider, di- tin bir tür dans ettiğini, Türkçenin müziğini, ritmini, şiirini belki de en çok masallarda hissederiz. (1) Masallar, gel- dikleri, doğdukları toplumların özlerini, genel ruh halle- rini, değerlerini yansıtır. (II) Zıtlıklarla, diyalektik ikilikler- le ilerleyen masallarda iyi-kötü, mert-namert gibi keskin zit uçlar, kutuplar çarpışır. (III) Kötüler bol bol cezalandı- rıldıkça, ölülere saygı, dini değerlere saygı gibi dersler masallardan okurlarına doğru aktıkça masalların kıyme- ti, güzellikleri çoğalır. (IV) Köklerimizi, kendi isimlerimi- zin yazdığı karton kahve bardaklarında aradığımız bu- günlerde masallara, masallarımızı okumaya, dinlemeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var gibi görünü- yor. (V) Mesafenin kaybolduğu, ben ve öteki, özne ve nesne, gerçeklik ve görüntüler arasındaki sınırların ta- mamıyla birbirine karıştığı günümüzde, doğru yolu, ken- di yolumuzu bulabilmek çok daha zor. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Masallarda kötüler cezalandırılır, iyiler ödüllen- dirilir. B) Masallar doğdukları toplumların değerlerini yan- sıtır. C) Masallarda Türkçenin güzelliklerini çeşitli özel- likleriyle görebiliriz. D) Günümüzde yazarlarımız masallara gereken önemi vermemektedir. E) Masalların temelinde zıtlıklar vardır ve verilmek istenen mesaj bu zıtlıklar üzerinden verilmekte- dir. Sari b. ya bakın 6. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) I, B) II. C) III. D) IV. E) V. TEMPO SERIS 8. 7. (1) gu ğır ma me ala o a ma kine Özd film oldu sine ma ladıl ler? Bu hang ler m ALL

(...) Uzun saçlarını elli altmış örgü yapıp sırtından aşağı koyuvermişti. Başlarına oyaları aynı örnek yemeniler bağlamışlar, üzerlerine kenarları aynı gergef iğnesiy- le işlenmiş gömlekler giymişlerdi; ayaklarında da gül resimli çoraplar, sarı meşinden kunduralar vardı. (...) Refik Halit Karay'dan alınan bu hikâye parçası için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Betimleyici anlatıma yer verilmiştir. B) Benzetmeye başvurulmuştur. C) Klasik bir hikâyenin düğüm bölümüne aittir. D) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.+ E) 3. kişili anlatım vardır. 4

4. Her ne kadar Yunan mitolojisindeki ---- tanrısından alı- yor olsa da Triton uydusunda bir okyanusun bulunduğundan emin değiliz. Aşağıdaki sözcüklerden hangileri bu cümleyi anlam ba- kımından en uygun biçimde tamamlar? A) ününü - savaş B) ismini - aşk C) namını - güneş D) adını - deniz ) gücünü - ateş

S J n y- in e- la ze A 23. Fotoğrafçının işi, sürekli bir seçim yapmaktadır. Seçtiği ya da seçmediğidir, başarısını belirleyen. Seçmek bir zorunluluktur onun için. Kadraja dâhil ettikleri ve etmedikleri, çekeceği an, hareket etkisi... Seçtiklerinin oluşturacağı duygu ve düşünce tercih sebebidir fotoğrafçı için. Bu parçada fotoğrafçının yaptığı işle ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? OA) Konularını etkileyici olaylardan ve kişilerden çı- karma B) Zaman içerisinde belirli bir deneyim düzeyine erişme C) Dış dünyaya sürekli bir ayıklama eylemiyle yak- laşma D) "An"ı yakalarken insanda etkili hareket hissi uyandırma E) Fotoğraflar aracılığıyla tarihin kadrajına notlar düşme

10. Bu eleştirmen, yapıtlan değerlendirirken kendini öne çıkar- maya çalışır. Eleştirilerinin beğenilmesini sağlayan da bir bakıma onun bu tutumudur. O, kendisinden söz ettiği sa- natçıyı yargılayıp değerlendirirken sözcük seçimine, bun- lann kullanımına büyük bir özen göstererek okuyucunun il- gisini çeker. Bu parçada geçen "yapıtları değerlendirirken kendini öne çıkarmaya çalışmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağı- dakilerden hangisidir? A) Öznel bir anlatım yolu seçmek B) Başkalarından üstün olduğunu göstermek C) Görüşlerini titiz bir tartımdan geçirmek D) Anlatımını başkalarından farklı kılmak E) Özentili, boyalı cümleler kullanmak air, doğru ve yanlu

B TYT/Türkçe 11. Bir sanat yapıtı kişisel düzeyde belirli bir ölçüde sevilebilir ve anlaşılabilir. Ama bir sanat yapıtının kendisine sanatsal ya da kültürel bir değer kazandıran yapısını ve bu yapının oluşturulmasını sağlayan sanatsal dışavurum sürecine ait ilkeleri anlamak ve böylelikle bir sanat yapıtı hakkında bir yargıda bulunmak herkes için mümkün değildir. Bunu yap- mak eleştiri alanı içine girmek anlamına gelmektedir ve bu alan içindeki imtiyazlı kişi eleştirmendir. ozellik cyriccelik Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca karşılayabi- lecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? B A) Eleştiri sözcüğünün bütün dillerde ortak olan yanı, bir sanat serinin değerlendirilme yapılmasını sağlayacak bir yargı sürecini içermesidir. B) Eleştirmen sözcüğünün barındırdığı anlama ve işleve sahip olmak, sanat hakkında bir birikime sahip olmak. anlamına da gelmektedir. C) Eleştirmen ilgilendiği sanat dalının her yönünü kapsa- yan derin bir bilgi birikimine de sahip olmak zorunlulu- ğunu taşımaktadır. D) Filmlerin geniş bir dışa vurum alanını kapsamalarından dolayı, eleştirmenin ilgi alanı iyiden iyiye genişlemek- tedir. E) Bir yapítın özünde yatan anlamı, göndermeleri, çağıyla ve geçmişle kurduğu bağlantıyı saptamak eleştirmenin ayrıcalıklı olmasını sağlayan durumlardır. 12. Insan doğası gereği, işler gerçekten kötü bir hål alana ve ar- tik eskisi gibi fark ettiğimiz noktaya gelene dek değişime direniriz. Bu, birey için olduğu kadar toplum için de geçer lidir. Kim olduğumuza, ne yaptığımıza, nasıl yaşadığımıza, neler hissettiğimize ve nelere inandığımıza bakmadan ön- 13. Tür yer dir. ca Pascal Yayınları Ay SO ya ar Bi ki d ta E 14.

7. Mevlana'ya sormuşlar: "Bakmakla görmek, âşık olmak- la sevmek arasındaki fark nedir? Mevlana şöyle cevap- lamış: "Senin baktığına herkes bakıyor ama ya göre- bildiğini herkes görebiliyor mu? Herkes âşık olabiliyor ama herkes senin gibi sevebiliyor mu? Aralarındaki tek fark sensin. Seni özel kılan görebildiğini ve sevebildiğini bilmektir." Bu parçada asıl anlatılmak istenen düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? A) Görmek için önce bakmak, sonra da farklı olanı ya- kalamaya çalışmak gerekir. B) Gerçek duyguların temelinde farkındalık ve öznellik yatar. C) Görmek, bilinçli ve gayret gerektiren bir eylemdir. D) Aşk ve sevgi farklı kavramlardır. E) İnsanı özel kılan başkalarına duyduğu sevgidir.

GELISME TESTI 4 KRONOMETRE del çözme süreniz 1. 12) dk. PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCELER TIKA, Türkiye'nin resmî kalkınma yardımı kuruluşu. 5 kitada 54 ülkede bulunan ofislerimizle Türkiye'nin tecrübesini, zenginliğini, birikimini dünya insanları ile Ülkelerin kalkınmasındaki en önemli paylaşıyoruz. etkenlerden birini de kültürel kalkınma oluşturuyor. Türk irfan ve kültür dünyasının zenginliğini yansıtan, ülkelerle ortak tarihi bağlarımızı ifade eden kaynak eserler yayınlamaya çalışıyoruz. Örneğin Moğolistan'da yüzyıllarca millî değerlerini koruyan, Hoton Türkleri ile ilgili yayınladığımız kitap ve belgesel, Türkiye'de alanında ilk ve tek eser. Kudüs'teki Osmanlı varlığının 100 yıllık serencamını Abdülhamit Han’ın fotoğraf koleksiyonu ile ortaya koyan Fotoğraflarla Dünden Bugüne Kudüs kitabımız yine aynı şekilde araştırmacılar için kaynak bir eser niteliğindedir. Bu parçada tanıtılan❝TİKA” adlı kuruluş ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Kurum daha çok Orta Asya'da çalışmalar yapmaktadır. B) Türk kültürünü yansıtan eserler yayınlamaktadır. C) Dünyanın birçok ülkesinde faaliyet göstermektedir. D) Etkin olduğu ülkelerde kalkınmaya yardımcı olmaktadır. E Devlet desteğiyle çalışmalarını sürdürmektedir. 2. Tarih öncesi devirler tüm tarihî çevrelerde aynı süreçte aynı sıralama ile yaşanmadı. Bu dönemlerin farklı zamanlarda yaşanmasının temel nedenleri ulaşım ve iletişim araçlarının henüz ilkel düzeyde olmasıdır. Bazı tarihi çevrelerde toplumlar, tarih öncesi devirlerin 3. Yazma ve ya yaratıların ba YAYINLARI LİMİT ki yazarlar, c katmanları a eserlerini. E var olan an yandan da o dilin yaza Birbirinder dillerin yaz kökleri, kö hangi dild Bu parça A) Ozar B) Dil, E C) Yaza oluş D) Dilv E-Yaz 4. Şiir, dün SOS

9. 9 ve 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Polisiye romanların bir numaralı yazarı Agatha Christie tüm eserlerinde benzer bir esrarı çözmeye çalışır. Peki, böyle bir benzerliğe karşın okur her romanda nasıl yeni bir gizem bu- luyor? Bu sorunun cevabı, yazarın romanlarında yarattığı et- kide gizli: Sorun yarat, sorunu kurcala; kişilikler yarat, kişilik- leri parçala. Görünen ile görünmeyen arasındaki çelişkiden güç alan ve merak duygusunu uyanık tutan Christie, kitabın yaratıcısı olmanın sağladığı gücü kullanarak okuru yanıltma- yı beceriyor. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Agatha Chris- tie romanlarının ortak özelliklerinden biridir? Kişi ve olay analizlerinin yapılması B) Okuyucuların kendilerini roman karakterlerinin yerine by koymasının sağlanması Olayların roman karakterlerinin gözü önünde gerçekleş- mesi D) Roman karakterlerinin sıradan insanlar olması E) Olayların gündelik mekânlarda geçmesi (ALES)

Paragrafta Çoklu Sorular 6 ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. İnsanlar alışık olmadıkları şeylere meraklıdır. Örneğin, bu genç köşe yazarı, yazarlık geçmişi çok kısa olmasına karşın bugün en çok okunan, tartışılan ve gündem yaratan kişiler arasında. Ben böyle gazetecileri severim, hele bunlar genç- se ve yeni yetişiyorsa onları teşvik de ederim. Çünkü ben de öyleydim. Birlikte çalıştığımız bir usta yazar bana şöyle demişti: "Düşündüğünü yazacaksın. İlk sansürcün kafan.ol- mayacak." Bu usta yazar, yazılarımızı dikkatle okur, Türkçe yanlışlarımızı ya da varsa mantık hatalarımızı düzeltir, ama düşüncelerimize asla karışmazdı. Yanlış yazdığımızda bile... Ama yanlışımızı ertesi gün anlatırdı. Dayanamayıp bir gün "Dün baskıya girmeden önce neden uyarmadın?” diye sor- duğumda bana "O zaman çekerdin yazını, yazın çıkmazdı. Sen de bugün bu tepkileri almamış olurdun. İnsanı geliştiren yanlışlarıdır, birinin ilerlemesini istiyorsan onun yanlış yap- masına izin vermelisin." dedi. Bu parçaya dayanarak, sözü geçen genç köşe yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Gazeteciliğe köşe yazarlığıyla başlamıştır. B) Yazıları haftalık bir dergide yayımlanmaktadır. Seçtiği konular ve onları ele alış biçimi diğer meslektaş- larından farklıdır. Yazdıklarını kaleme alırken meslek büyüklerini örnek al- maktadır. EX Düşünceleri yüzünden sık sık eleştirilmektedir. (ALES) 8. 9.

D B OP02-S 32. (1) Attila İlhan, Mavi akımı içerisinde büyük kavgasını sürdürürken eski şiire karşı cevabını yazılarıyla değil, şiirleriyle vermek istemiştir. (II) Başka bir deyişle o, yeni şiirin nasıl olması gerektiğinin değil, eski şiirin nasıl olmaması gerektiğinin çevresinde dolanmıştır. (III) Bu kısır döngü de onu sınırlamış; onun tam anlamıyla özgün olmasını daha ilk noktada engellemiştir. (IV) Oysa yeni şiir; eski şiirin tersi değil, çok daha başka bir şeydir. (V) Yeni bir sanat girişimi gelenekten beslenip ondan yararlanmalıdır ve yeninin eskiye karşı cevabı, tepkisi yeni alanlarda kaldıracağı hasatla gerçekleşmelidir. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine "Bu yüzden yeni şiirin gizli, el değmedik noktalarına uzanmaya pek fırsat bulamamıştır." cümlesi getirilebilir? A) I B) I C) III D) IV E) V

18. Motorun burnu kıyıya dönük. Çok çok yirmisini yeni geçmiş gösteren görevli, binme sırası gelene elini uzatıyor. Genç erkekler, ellerini vermeden atlıyorlar. Yardıma gereksinimi olmadığını düşünen orta yaşlılar da... Kadınların çoğu uzatı- yor elini. Kolunu hızla yukarı kaldırıp tuttuğu eli bırakıveriyor görevli, hemen bir arkadakine uzanıyor. Yardımsız binenler, onun yanından atlayıveriyorlar. O zaman elini geri çekip bir sonrakine uzatıyor görevli. Omzunu kastığı, gücünü koluna, bileğine topladığı anlaşılıyor yüzünden. Kimsenin yüzüne bakmadan yapıyor bunları sanki. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir Tahmin söz konusudur. C) Oznellik ağır basmaktadır. Farklı cümle türleri kullanılmıştır, EI. kişili anlatım kullanılmıştır. (YGS)

14. I. IV - 111-1-11 4 Bu yağmurlar yüzünden Hindistan'daki Taç Mahal, Yunanis- tan'daki Akropolis giderek aşınmakta. II. Çünkü bunların yapımında kullanılan ve yüksek oranda kal- siyum içeren kireç taşı, kum taşı, çelik, nikel ve çinko asit yağmurlarından kolayca etkileniyor. III. Asit yağışlarının eski yapılar üzerinde de olumsuz etkisi var. IV. Günümüzdeki yağmurlar bildiğimiz yağmurlar değil, asit ya- ğıyor gökten. v/Bu Bu da balıkları sessiz sedasız öldürüyor, ağaçları sarartıyor, tarladaki ürünlere zarar veriyor. A) I Yukarıda verilen cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluş- turacak şekilde sıralandığında hangisi baştan üçüncü plur? B) II C) III D) IV 16. Ünlü bir düşünür "Kendilerin kişiler, toplumun uğradığı en ta en çabuk çöken askerler Kendilerine yanlış görevler bir sinir hastalığının eşiğing na yakalanmıştır. Yani AP E) V 4 Bu parçanın sonuna, dü den hangisi getirilebilin A) yaptığımız işin bize yetenekli olduğum x A B) çalıştığımız işleri getirmeliyiz X C) her türlü ruhsal ra şulları vardır D) kişinin, yaptığı modern dünya tanımadığı se

mek, acak 7 R A 4. B) C) D) Etkisiyle birdenbire hasta etmek Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak Çekiciliğiyle etkilemek, gagırtmak Hızlı hızlı vurmak C) Pek çoğu büyük şehirlere göç etmiş Sivaslılar, halı dokuma konusunda okuyup gördükleri karşısında hayrete düşmekten alamadılar kendilerini. İçlerinden şanslı olanlar, evlerinde belki de alelade bir yerde serili olan ve üzerine öylece basıp geçtikleri halıların çok değil 30-40 yıl önce belki hâlâ hayatta olan nineleri tarafından Sivas'ta dokunduğunu öğrendiler. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Çıkarlarımız söz konusu olduğunda çok net tavırlar sergilemekten kaçınmayız. B) Onun kendine özgü bir kurgu anlayışıyla hareket etmesi olağan bir durumdu. Bu uygulamaların herkese açık olması, aileleri tedirgin ediyor. D) Kasabalılar dışında kimsenin pek bilmediği bu kuytu yer, insana huzur veriyor. EX Yaşamı tüm incelikleriyle yaşayan ve yaşamdan zevk alan sakin biriydi. Diğer Sayfaya Geçiniz.

1. Salah Birsel, bir yazının tadını onun sözcük dokusunda görüyor. Bu nedenle sözcükleri tartımdan geçirdikten sonra kullanıyor. Sözcükleri farklı renkteki elbiselerle giydiriyor, allayıp pulluyor. Bu parçada geçen "sözcükleri tartımdan geçirmek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Sözcük seçiminde titiz davranmak B) Sözcükleri birden çok anlamıyla kullanmak C) Sözcükleri ilk anlamlarıyla kullanmak D) Sözcüklere yeni anlamlar yüklemek ESözcüklere kendi damgasını vurmak 4. (1) Reşat Nuri Güntekin, her zaman, vermiş, gerekli özeni göstermiştir. (II) kesin anladığı ve sevdiği bir yazar o kendisinden önceki yazarlardan ay yönünden halka yönelmesi, hem ede ğiştirmiş, hem de toplumu edebiya Türk romanı onun yapıtlarıyla dah (V) Reşat Nuri, öykü ve romanları deki yerini çoktan almıştır. Bu parçadaki/ numaralanmış "Reşat Nuri Güntekin, eserlerin sıra dışı bir yol izlemiş, halkın tur." cümlesine anlamça en A) I B) II 5. Her geçen gün ---- geçm

ALES MASTER SERISI YEDIKLIM 10.1. yıldızdan Dünya'ya ulaşan A II. sıcaklığı ve bileşimi III. ışığın gözlemlenmesi IV. bir yıldızın kütlesi, V. hakkındaki tüm saptamalar VI. ve analiz edilmesiyle yapılır Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve ku- rallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandı- ğında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V