Anlatım Biçimleri Soruları

sayıların çarpımı n! ve B satı- çarpımı m! olduğuna göre, lacak sayıların toplamı en çok C) 16 D) 18 E) 20 5+8+11+14+ n=5 Buna göre, A) Öyküleme-Ömekleme B) Tartışma-Betimleme C) Açıklama-Betimleme D) Öyküleme-Betimleme E) Karşılaştırma-Öyküleme 21+29+ n=3 341 +346 +351 + toplamının sonucu as eşittir? A) 386-18 B). 20 11. Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir asla- ni andırıyordu. Uzun boylu, iri peçeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On yıldır bu karanlık in içinde ham demirden dövdüğü kılıç ve namluları; tüm Anadolu'da, tüm Rumeli'de sınır boylarında büyük bir ün kazanmıştı. Hatta İstanbul'da bile yeniçeriler, satın alacakları kamaların, sal- dırmaların, yatağanların üstünde "Ali Usta'nın işi" damga- sını arıyorlardı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerinden faydalanılmıştır?

20 ortamıdır. A) I B) II C) III D) IV D 17. (1) Walt Disney, eğlence anlayışını aile eğlencesi kapsamında ele alıp, daha önceki tematik parklarda görülmeyen "etik bir düzen" oluşturarak park kavramına yeni bir yorum getirdi. (II) Disney Dünyası'na yapılan en son ek bölüm, Nisan 1998'de açılan "Hayvan Krallığı" temalı oyun ve eğlence alanı oldu. (III) Disney, eğlence ihtiyacı duyan insanlara düzeni ve işleyişi bozan sorunların olmadığı, denetimli, temiz, her şeyi içinde barındıran bir ortam sundu. (IV) Günümüzde neredeyse tüm tematik parkların ortak özelliği hâline gelen düzen ve "kuralli eğlence"nin öncüsü oldu. (V) Coney Island gibi ilk eğlence parklarının "resmî eğlence" konseptine karşılık Disney Dünyası'nın asıl cazibesi, kendi belirlediği kurallara uymayı önceleyen yeni bir ahlak anlayışı yaratmasından kaynaklandı. A) I B) II C) III E) V D) IV Diğer sayfaya geçiniz.

Brüşün apitla- amse- inkar n ya- dür. kbir =et- gü- gi- fil- ra, di- a- 1- TYT/TÜRKÇE 36 Bir öyküde yazar, her şeyden önce bir bakış açısına ihti- yaç duyar. Olayları, durumları, olgulan bu anlatıcının gö zünden, bakış açısından, izlenimlerinden anlatır. Bunu ya- parken de çeşitli anlatım türlerini tercih eder. Burada yaza- rin aradığı, anlatıcı nerede konumlanacak, hangi fotoğraf- lar çekilecek, hangi perspektiften bakılacak sorularının ce- vabıdır. Elbette sadece bakılan yerler görülebilecektir. Bu anlamda anlatıcı, okurun gözü kulağı olacaktır. Öykücünün bakış açısı bir anlamda öykünün nasıl şekilleneceğini de belirleyecektir. Kuşkusuz aynı tema farklı bakış açılarıyla apayrı yönlere savrulabilir. Çünkü her bakış açısının kendi- ne göre bir mantığı, anlam ve çağrışım alanı vardır. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Bir olayı veya bir durumu anlatmaya karar veren öykücü için ilk seçim, bakış açısı tercihidir. B) Öykücü, okurda kalıcı etki yaratabilmek için o temanın gerektirdiği bakış açısını yakalamalıdır. C) Öykü anlatıcısı ile öykü okuru arasında bir bağ olduğu kesinlikle yadsınamaz. D) Yazar anlatıcı aracılığıyla kendi duygu ve düşüncelerini okuyuculara empoze etmeye çalışır. E) Öykünün teması belirlendikten sonra öyküye uygun olacak bakış açısı tercihi belirlenmelidir.

TEST 3 1. (1) Dostluk kavgacı olmadı mı, sağlam ve cömert de değildir. (II) Nazlı, yapmacık bir hava, birini kırma korkusu dostluğa ra- hat nefes aldırmaz: "Neque enim disputari sine reprehensio- ne potest." Çatışmadan tartışılmaz. (Cicero). (III) Bana çatıldı- ğı zaman öfkem değil dikkatim uyanır; bana çatandan bir şey- ler öğrenmeye can atarım. (IV) Doğruyu bulmak her iki tara- fın kaygısı olmalı; insan öfkelendi mi düşünemez olur; aklın- dan önce sinirleri işler. (V) Doğrudan ayrıldık mı elle tutulur bir şeyler kaybetmeliyiz; yıl sonunda uşağım demeli ki bana: Bilgisizlik ve inatçılık yüzünden bu yıl bin lira kaybettiniz. Bu parçadaki numaralandırılmış yerlerden hangisine “Tartışmalarda bahis tutuşmak hiç de faydasız değildir." cümlesinin getirilmesi uygun olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

mak ve en mun mi 3 la yla önce in A or. RCI 0 E-Gocuk 3D yayınları çapını 4. Günümüzde çeviri üzerine yazmaya ve konuşmaya niyetlenen, öncelikle bir dizi belaya bulaşma riskini göze almış demektir. Çeşitli dillerden yapılan çevirilerin hayal edebilmek için sadece edebiyat odaklı belli başlı yayınevlerine bakmak bile yeterli olur. Her biri kendi ve varlıklarını başına düşünce okulu diyebileceğimiz büyük eserlerin çevirisine adamış yayıncılar farkına varmadan çeviriye ve sorunlarına yeni açılımlar getirecek bir külliyat oluşturmuş durumda. Her şeyden önce bunun en temel sebebi, bir dilden başka bir dile aktarma, kaynak dildeki metni hedef dilde özgünlüğüyle var kılma sürecinde karşı karşıya kalınan sorunların büyüklüğüdür. Şunu belirtmek gerekir ki mezkûr riskler her dönem olageldi çünkü çeviri âdeta bir yeniden yazımdır, hele edebiyat çevirisi ise çevirenin beğenileri, bilgisi, dili, kelime tercihi, orijinal eserdeki kelimelerin kullanım alanına hâkimiyeti, üslubu mutlaka esere yansır. Bu parçada üzerinde durulan aşağıdakilerden hangisidir? A) Ceviri metinler Çevirinin tarihçesi Çevirinin zorlukları Yayınevlerinin çeviriye zararları E) Yazarların çeviriden uzak duruşları 6. Iste ne al d C C

(1) Bir görüşü açıklamak, bir görüşü belirtmek veya desteklemek için yazılan ve bir bütünlük gösteren yazılara makale denir. (II) Bu yazılar gazete ve dergilerde yayımlanır. (III) Makalede temel olan fikirdir, düşüncedir. (IV) Makalenin halkı aydınlat- mak, yönlendirmek bakımından etkisi büyüktür. (V) Özellikle gazete makalelerinin geniş bir yurttaş kitlesi üzerinde eğitici ve öğretici bir işlev gördüğü açıktır. (VI) Bu öğretim ve eğitim bireyden topluma da yansımaktadır. (VII) Bu yüzden makale yazar- ları, okurlarını yanıltmamak için çok dikkatli olmak zorundadırlar. Bu parça ikiye bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II. B) II. C) IV. D) V. E) VI.

Palme Yayınevi e 11. Büyük şiirlerin girişleri, tunç kanatlı sağlam şehir kapıları gibi, sımsıkı kapalıdır. Her el o kanatları itemez, o kapılar bazen asırlar- ca insanlara kapalı durur. Hâl böyle olunca da şiirde anlamın açıklığını savunmak şiirin doğasına aykırıdır. Aşağıdaki dizelerden hangisi bu parça- daki anlayışı yansıtmaktadır? A) Gün bitti, ağaçta neşe söndü Yaprak ateş oldu kuş da yakut B) Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu C) Erine eş olan, yurduna evlat veren sen Hamurunu pişiren, ekinini deren sen D) Yaprağı serpildi üzerinde çiy Bülbüller şakıdı, güller açıldı E) Bir yağmur dökülür ince Sokaklar sakinleşir birden 4.

6. İlk hikâyelerinde heyecana dayalı magazin konularını an- latan Bodrum'a yerleştikten sonra denizi işleyen hikâyeler yazmaya başlar. Oxford'da tarih öğrenimi gör- mesi ve denize tutkunluğu birleşerek yazarda yeni bir de- niz medeniyeti düşüncesinin doğmasını sağlar, insan dü- şüncesinin en büyük buluşlarının doğduğu Akdeniz hav- zasını müstakil bir memleket olarak düşünür. "Eski Yu- nan'a atfedilen kıymetlerin hepsi aslında "Akdeniz me- deniyeti"nin mahsulleridir. Yazar, bu medeniyetin mitolo- jisine ve destan şairlerine de hayranlık duyar. Böylece bir yandan denizi, deniz işçilerini, süngercileri, balıkçıları, Akdeniz'in tabiat güzelliklerini anlatırken bir yandan da Eski Yunan kahramanları gibi alın yazıları ile savaşan des- tan kahramanları yaratır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- gisi getirilmelidir? A) Cevat Şakir Kabaağaçlı B) Sait Faik Abasıyanık C) Tarık Buğra D) Mustafa Kutlu E) Oktay Akbal

21. Adapazarı'nda, İstanbul'da ve Bursa'da ya- şadığı dar ve monoton, belki de baskılı bir hayattan sonra Sait Faik kendini kıpır kıpır hareketli, her anı değişik, insanları birbirinden farklı serbest bir ortamın içinde bulmuştur. Doyasıya hürdür, tahsil ve meslek endişeleri- ni o dünyaya ayak basar basmaz kafasından kaldırıp atmıştır. Artık yaşayacak, görecek ve tanıyacaktır. Bir dakikasını bile boş tasalara bağlamadan, adımlarını daha da açarak biraz da garipsediği bir dünyayı en kuytu, en gizli köşelerine varıncaya kadar gezip dolaşacak- tır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Karşıt durumlara yer verilmiştir. B Mecaz anlamıyla kullanılmış sözcükler vardır. C) Niteleyici sözcüklerden yararlanılmıştır. D) Devrik cümle yoktur. E) Kişileştirilmeye başvurulmuştur.

urkçe 29. Bir yazar eseri boyunca kılavuzluk edebilir size ve eğer bir gecekonduyu anlatıyorsa bu gecekonduyu toplumsal adaletsizliklerin bir simgesi yapıp sizin de öfkenizi dökebilir sayfalara. Ressam ise dilsizdir. Size bir gecekondu sunar, hepsi bu. Orada dilediğinizi gör- mek sizin elinizdedir. Bu parçadan I. Bir yazar ve ressamın sanata ve hayata bakışı birbirlerinden farklıdır. II. Ressam, sunduğu sanat eserinde izleyicisine berhangi bir tez sunmaz. III. Yazar, sözcüklerle oluşturduğu görüntüde okurun da kendisi gibi düşünmesini sağlar. yargılarından hangileri kesin olarak çıkarılabilir? A) Yathiz B Yalnız II D) I ve th - C) Yalnız E) II ve III

1. Coğrafi keşiflerle birlikte gerçekleşen sömürgecilik faaliyetlerin- de bazı ayrıntılar vardır. Kolomb, İspanya Kraliyetine Amerika'da koloniler kurulmasını önermiş, bunun için çokça ateşli silahlara ihtiyacı olduğunu belirtmiştir. Sonrasında sömürgecilik faaliyeti için hazırlıklara başlayan Kolomb ve adamları; ateşli silahlara karşı taştan yapılma ilkel silahlar kullanan yerlileri, topluca öl- dürmüş ve tüm bölgeyi de işgal etmiştir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Sömürgecilik faaliyetlerinin birden fazla olayla açıklanama- yacağı BY Sömürge savaşlarının insan nüfusunun sürekli azalmasına yol açtığı C) Ateşli silahların yerli halkın yenilgisini kısa sürede hızlandır- dığı D) Kolomb ve adamlarının ateşli silahlarla kolay bir zafer kazan... dığı Sömürgeci zihniyetin yayılmasında ateşli silahların başat et- ken olduğu 3.

(21) Çehov diyor ki: "At hırsızlarını anlattığım zaman, at çal- manın kötü olduğunu da mutlaka belirtmemi isteyen kim- seler oluyor; bunlar düşünmüyorlar ki bu benim değil, mahkemelerin işidir." Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Okuyucuya ders vermek yazarın görevi değildir. Yazarlar, ele aldıkları konuyu istedikleri biçimde yaz- makta özgürdürler. C) Başarılı yapıtlar değişik yorumlara açık olanlardır. D) Okuyucular okudukları yapıtlarda, yaşanan gerçekleri ararlar. E) Yaşananların bütün yönleriyle yansıtılması, yazarın kurgulama gücüne bağlıdır. (2006/KPSS)

1. I. Kullandıkları dille çok sıkıcı konuları bile renkli hâle getiren bu kişilerden gelen mesajları büyük bir ilgiyle oku- ruz. II. Örneğin, ünlü yazar Kafka, gündüz- leri sigorta memuru olarak çalışan biridir. III. Kelimeleri ustalıkla kullanmasıyla ün salmış arkadaşlarımız olmuştur. IV. Onun arkadaşları da Kafka'nın yaz- dığı raporları ve tutanakları büyük bir merakla beklermiş. fonb V. Her gün aramızda görebileceğimiz Yilgiyle mesajlarını okuduğumuz bu kişilerin iyi bir yazar olabileceğini Baklımıza getirmeyiz. VE Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

okurlar nesi. Bu, bazı ede- mazken bazı okurla- yazılarınızın merak- statistiklerinizden bu- Aydın Yayınları im Denizlerden gelirdik. Kayıklarımız balık dolu. Hem de barbunya... Hem de Çingene palamudu... Hem de mercanlar... Ağırlığı olmasın diye çoğu kez mer- canları tutmazdık. Renkleri solar diye... Uskumru- lar kayıklara tepelerce yığılırdı. İşte şuraya, nah şuraya çekerdik kayıkları. Balıkların çoğunu İs- tanbul'a gönderirdik. Gece de şuraya, Bekâr Os- man'ın gecekondusunun yanına bir meydan ateşi yakardık. Tuzunu, bir avuç tuzunu alan gelirdi. küleme rum, haksız bunu sadece sanatçıla tiğini de her fırsatta dile lumun her katmanına dallanıp çiçeklendiğin Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tartışma Bu parçada ağır b angisid züm se.. çada kullanılan anlatım bıy hangisidir? B) Açıklama C) Öyküleme D) Betimleme E) Tanımlama A 2C 3A 4A 5D 6B 7B 8C 9A 10A 11D B) Tartışma C) Açıklama E) Karşılaştırma 13

14. Yazı perisinin ne zaman yolunun üstüne çıkacağı belli olmaz in- sanın. Yedisinde onun büyüsüne kapılıp bir daha yakasını kurta- ramayanlar olduğu gibi yetmişinde, giderayak yazının atına bi- nenler de yok değildir. O elmayı bir kere dişlemeyegörsün insan, bir daha alamaz kendini. Bu arada yazarların ve şairlerin, yazı perisiyle ilk karşılaşmaları, çoğu kez çocuk yaşlarda olur ve bu, eğlenceli tesadüflerin eseridir. Çoğunun "yazı" ile tanışması il- kin bir oyun yerine geçer ama bütün yaşamını esir alacak bir yo- la girdiğinin farkında değildir çocuk. Bu ilk karşılaşma, yeşerip ağaç olacak bir tohumun toprağa düşmesidir aslında. İster cuklukta ve ilk gençlikte isterse sonraki yaşlarda olsun, "yazı" ya başlamak yeni bir yaşama kapı açmaktır. Kendinden öncesini unutturacak bir yaşamdır bu. Bir yazarın hikâyesi, kâğıt üzerine ilk cümlelerini düşürdüğü gün başlamıştır. ço- Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? Sanatçıların yazma serüveninin genç yazarlara ilham kayna- ğı olduğu B) Genç yazarların yazı perisi ile ömürlerinde sadece bir kez karşılaştıkları C) Çocukların yazmanın esiri olmayı hiç sevmemeleri nedeniy- le yazmaya bir oyun gibi yaklaştıkları Sanatçıların hikâyesinin ilk cümleyle başladığı ve yazı yolcu- luğunun bir daha bitmediği Çocuklukta yazıya başlayan sanatçının her dönemde yaza- rak sıkıntılarından kurtulduğu ||| 275 SEVİYE-1

Oyku Yayınları 0 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Hentbol antrenörlüğü yaptığım dönemde sporculara ilk söyle- diğim söz "Yaptığın işten keyif al." olurdu. Aynısını yazarlıkta da uyguluyorum. Kendimi keyifli bir şekilde yazma sürecine bırak- tığım zaman verimli sonuçlar elde edebiliyorum. Bazen bir harf yazarsınız ve orada kalır. Akan suyun bir anda duvara toslama- si gibidir bu. Suyun yoluna devam etmesi için iki yol vardır: Ya aşındırıp kanyon oluşturacak ya da etrafından dolaşacaktır. Su, duvara gelip beklemek zorunda kaldığında dahi bunun tadını çı- karmak gerekir. Tabii, bazen de su çok coşkulu akar. Böyle za- manlarda da bu bolluğun hakkını vermek gerekir. Yazarlık sü- reci bunların hepsini kapsar. 39. 1. Akışına bırakılıp zevk alınarak yapılmalıdır. II. Yazma coşkusu oluşunca yazma etkinliği artırılmalıdır. III. Anlaşılır bir dille yapıt oluşturulmalıdır. X IV. Başka meslekteki deneyimler mutlaka yapıtlara aktarılmalıdır. Bu parçadan "yazarlık"la ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız II D) Yalnız IV A) Yalnız I B) II ve III 40. I. Kişisellik içeren yargılar vardır. II. Somutlamaya başvurulmuştur. III. Tanık göstermeden yararlanılmıştır. X D) Yalnız III E) I, III ve IV Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangileri söylenemez? B) Yalnız II C) Il ve IV E) II ve III C) Iv I ve III TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.