Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

2. Baharın denize çiçek tozlarını savurduğu bir gün... Boz-
burun Yarımadası, doğanın ona bahşettiği güzellikleri bir
bir gözler önüne sermeye başlıyor. Turgutlu Köyü'ndeki
çağlayanlar damlalarına damlalar katmış, sedir ağaçları-
nin köklerini islata islata akıyor. Gökkuzgunlar, alakargalar
yuva yapacak kuytu bir yer arıyor. Badem ağaçları, açmış
da açmış, açmış da açmış beyaz çiçeklerini. Eski bir sün-
ger avcısı, kucağına oturttuğu torununa ağların yanında
uyuyan kedilerle ilgili bir hikâye anlatıyor. Arıcılar, kovanları-
nı yoklamaya başlıyor. Selimiye'de evlerden birinin bahçe-
sindeki muz ağacı yapraklarını kımıldatıyor. Aşağıda, mavi
suları ak bir makas gibi kesen bir yelkenli Orhaniye'ye doğ-
ru yol alıyor. Söğüt'teki küçük ahşap iskelelerin önünde de-
nizden kocaman bir balık sıçriyor. İşte, o zaman insanın ba-
ğırası geliyor uzaklara, adalara, dalgalara: "Heeey! Heeey!
Yaşasın hayat! Heeey! Heeey! Halikarnas Balıkçısı duyu-
yor musun? Bozburun'dan selam olsun sana!"
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Yinelemelerden yararlanılmıştır.
B) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir.
C) Betimlemeler duygusal etkilenmenin bir yansıması
olarak verilmiştir.
D) Benzetmeye yer verilmiştir.
E) Ruhsal betimlemeye yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Baharın denize çiçek tozlarını savurduğu bir gün... Boz- burun Yarımadası, doğanın ona bahşettiği güzellikleri bir bir gözler önüne sermeye başlıyor. Turgutlu Köyü'ndeki çağlayanlar damlalarına damlalar katmış, sedir ağaçları- nin köklerini islata islata akıyor. Gökkuzgunlar, alakargalar yuva yapacak kuytu bir yer arıyor. Badem ağaçları, açmış da açmış, açmış da açmış beyaz çiçeklerini. Eski bir sün- ger avcısı, kucağına oturttuğu torununa ağların yanında uyuyan kedilerle ilgili bir hikâye anlatıyor. Arıcılar, kovanları- nı yoklamaya başlıyor. Selimiye'de evlerden birinin bahçe- sindeki muz ağacı yapraklarını kımıldatıyor. Aşağıda, mavi suları ak bir makas gibi kesen bir yelkenli Orhaniye'ye doğ- ru yol alıyor. Söğüt'teki küçük ahşap iskelelerin önünde de- nizden kocaman bir balık sıçriyor. İşte, o zaman insanın ba- ğırası geliyor uzaklara, adalara, dalgalara: "Heeey! Heeey! Yaşasın hayat! Heeey! Heeey! Halikarnas Balıkçısı duyu- yor musun? Bozburun'dan selam olsun sana!" Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yinelemelerden yararlanılmıştır. B) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. C) Betimlemeler duygusal etkilenmenin bir yansıması olarak verilmiştir. D) Benzetmeye yer verilmiştir. E) Ruhsal betimlemeye yer verilmiştir.
Paragrafın Yorumu (Paragrafta Konu)
100. Niye olmasın ki? Duyguların düzyazıyla roman,
öykü, deneme, mektup biçiminde ya da şiirle an-
latılması edebiyatın kapsamı içinde yer alıyor. O
halde, gidilip görülen herhangi bir coğrafi meka-
nın, tüm öğeleriyle yazarda uyandırdığı izlenim-
lerin ve duyguların yazıya dökülmüş biçimi de
edebiyatın kapsamına girer.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine
karşılık söylenmiş olabilir?
A) Gezi yazıları da ayrı bir edebiyat türü olabilir
mi?
B) Şiir, duyguların anlatımında öteki türlere
oranla daha çok mu kullanılır?
à) Düzyazı türleri arasında duyguları anlatmaya
yönelik en uygun tür roman ve öykü müdür?
b) büşüncelerin anlatımında en uygun yazı türü
ya da anlatım yolu düzyazı mıdır?
Gezilip görülen yerlerin insan üzerindeki etki-
şi düzyazıyla anlatılabilir mi?
(1994 - ÖSS)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragrafın Yorumu (Paragrafta Konu) 100. Niye olmasın ki? Duyguların düzyazıyla roman, öykü, deneme, mektup biçiminde ya da şiirle an- latılması edebiyatın kapsamı içinde yer alıyor. O halde, gidilip görülen herhangi bir coğrafi meka- nın, tüm öğeleriyle yazarda uyandırdığı izlenim- lerin ve duyguların yazıya dökülmüş biçimi de edebiyatın kapsamına girer. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Gezi yazıları da ayrı bir edebiyat türü olabilir mi? B) Şiir, duyguların anlatımında öteki türlere oranla daha çok mu kullanılır? à) Düzyazı türleri arasında duyguları anlatmaya yönelik en uygun tür roman ve öykü müdür? b) büşüncelerin anlatımında en uygun yazı türü ya da anlatım yolu düzyazı mıdır? Gezilip görülen yerlerin insan üzerindeki etki- şi düzyazıyla anlatılabilir mi? (1994 - ÖSS)
3.
4.
ÜKT 12. SINIF
●
Sınav Kodu: RT22D120002
osea
Bir olayın gizli kalması mümkün değildir. Her olayın bir
başlangıcı ve bir sonucu vardır. Ortada bir söylenti varsa
bu sebepsiz değildir ve mutlaka bu söylentiye yol açan
bir kaynağı vardır. Fakat bazen söylentilerin kaynağı
belli olmayabilir ve iftira olabilir.
Bu parçada aşağıdaki atasözlerinden hangisi an-
lamca açıklanmıştır?
A) Ateş demekle ağız yanmaz.
B) Bal tutan parmağını yalar.
C) Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
D) Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
E) Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
09
(1) Hayatta hepimizin başına hiç ummadığımız bir za-
manda olmadık sıkıntılar gelebilir. (II) Çok sevdiğimiz
bir yakınımızı kaybedebiliriz söz gelimi, bir kaza olur
sakat kalırız ya da işimizle ilgili bir sorun yaşayıp işi-
mizi kaybedebiliriz. (III) Bu tür durumlarda girdiğimiz
ağır depresyondan çıkabilmek kolay olmayabilir. (IV)
Bir yetişkinin girdiği depresyonla baş etme yöntemleri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 4. ÜKT 12. SINIF ● Sınav Kodu: RT22D120002 osea Bir olayın gizli kalması mümkün değildir. Her olayın bir başlangıcı ve bir sonucu vardır. Ortada bir söylenti varsa bu sebepsiz değildir ve mutlaka bu söylentiye yol açan bir kaynağı vardır. Fakat bazen söylentilerin kaynağı belli olmayabilir ve iftira olabilir. Bu parçada aşağıdaki atasözlerinden hangisi an- lamca açıklanmıştır? A) Ateş demekle ağız yanmaz. B) Bal tutan parmağını yalar. C) Acı patlıcanı kırağı çalmaz. D) Minareyi çalan kılıfını hazırlar. E) Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. 09 (1) Hayatta hepimizin başına hiç ummadığımız bir za- manda olmadık sıkıntılar gelebilir. (II) Çok sevdiğimiz bir yakınımızı kaybedebiliriz söz gelimi, bir kaza olur sakat kalırız ya da işimizle ilgili bir sorun yaşayıp işi- mizi kaybedebiliriz. (III) Bu tür durumlarda girdiğimiz ağır depresyondan çıkabilmek kolay olmayabilir. (IV) Bir yetişkinin girdiği depresyonla baş etme yöntemleri
misne
TYT / Türkçe
23. (1) Birinci sanayi devrimi üretimi, su buharının gücüyle
gerçekleşiyordu. İkinci sanayi devrimi elektrik enerjisine,
üçüncü sanayi devrimi informatik teknolojiye yani bilgi-
sayara yöneldi. (II) Dördüncü sanayi devrimi, her şeyin
temeline bilgisayarı koyan üçüncü sanayi devriminin üze-
rine dijitali ekliyor. (HI) Matematik, fizik, kimya, biyoloji ve
dijitalleşme birbiriyle bütünleşiyor. (IV) 20. yüzyılın son
çeyreğinden itibaren başladığı kabul edilen dijital temelli
sanayi devrimi, bugün yaşadığımız pandemi ile birlikte on
yıllar sürecek bir evreyi iki üç yıl gibi kısa sürede geçe-
cek gibi duruyor. (V) Daha şimdiden işe, ofise topyekün
gitmeler son buldu. (VI) Salgın yüzünden her şeyi evden
halletmeye alışan ve bunu benimseyen iş dünyasında artık
işini gücünü dijitale taşımayanı kaçınılmaz bir son bekliyor:
İflas.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
C) IV
D) V
B) III
E) VI
24
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
misne TYT / Türkçe 23. (1) Birinci sanayi devrimi üretimi, su buharının gücüyle gerçekleşiyordu. İkinci sanayi devrimi elektrik enerjisine, üçüncü sanayi devrimi informatik teknolojiye yani bilgi- sayara yöneldi. (II) Dördüncü sanayi devrimi, her şeyin temeline bilgisayarı koyan üçüncü sanayi devriminin üze- rine dijitali ekliyor. (HI) Matematik, fizik, kimya, biyoloji ve dijitalleşme birbiriyle bütünleşiyor. (IV) 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren başladığı kabul edilen dijital temelli sanayi devrimi, bugün yaşadığımız pandemi ile birlikte on yıllar sürecek bir evreyi iki üç yıl gibi kısa sürede geçe- cek gibi duruyor. (V) Daha şimdiden işe, ofise topyekün gitmeler son buldu. (VI) Salgın yüzünden her şeyi evden halletmeye alışan ve bunu benimseyen iş dünyasında artık işini gücünü dijitale taşımayanı kaçınılmaz bir son bekliyor: İflas. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II C) IV D) V B) III E) VI 24
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı
vardır?
A) Sekiz Yükmek, Eski Türkçe Dönemi'nde ortaya
konmuş bir eserdir.
B) Osmanlı Türkçesinden önceki döneme "Eski Ana-
dolu Türkçesi" denir.
C) Tasavvufi konulara temas eden Atabetü'l Haka-
yık, 12. yüzyılda kaleme alınmıştır.
KAS
D) Türkçenin hakkında en az bilgi sahibi olduğumuz
dönemine "Eski Türkçe Dönemi" adı verilir.
HARMA
E) Osmanlı Türkçesi, Batı Türkçesinin devamı olarak
değerlendirilir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) Sekiz Yükmek, Eski Türkçe Dönemi'nde ortaya konmuş bir eserdir. B) Osmanlı Türkçesinden önceki döneme "Eski Ana- dolu Türkçesi" denir. C) Tasavvufi konulara temas eden Atabetü'l Haka- yık, 12. yüzyılda kaleme alınmıştır. KAS D) Türkçenin hakkında en az bilgi sahibi olduğumuz dönemine "Eski Türkçe Dönemi" adı verilir. HARMA E) Osmanlı Türkçesi, Batı Türkçesinin devamı olarak değerlendirilir.
5. Geçenlerde bir öğretmen arkadaşım benden şiir hakkındaki
bir yazısını incelememi istedi. Ben de hay hay, diyerek
yazısını elime aldım ve okumaya başladım. Yazının daha
ilk cümlesinde şiire ilgi ve alaka duyan... ifadesini okuyunca
"Bir derse bir edebiyat öğretmeni yeter, ikincisine gerek
yok." dedim ve yazıyı incelemeden arkadaşa iade ettim.
Bu parçada altı çizili sözden söz konusu yazının anlatı-
min hangi özelliğine aykırı olduğu sonucu çıkarılabilir?
A
A) Duruluk
C) Akıcılık
B) Yalınlık
D) Açıklık
??
E) Özlülük
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Geçenlerde bir öğretmen arkadaşım benden şiir hakkındaki bir yazısını incelememi istedi. Ben de hay hay, diyerek yazısını elime aldım ve okumaya başladım. Yazının daha ilk cümlesinde şiire ilgi ve alaka duyan... ifadesini okuyunca "Bir derse bir edebiyat öğretmeni yeter, ikincisine gerek yok." dedim ve yazıyı incelemeden arkadaşa iade ettim. Bu parçada altı çizili sözden söz konusu yazının anlatı- min hangi özelliğine aykırı olduğu sonucu çıkarılabilir? A A) Duruluk C) Akıcılık B) Yalınlık D) Açıklık ?? E) Özlülük
+
T
la-
2.
Hani mavi denizlerin
Üç kıtada nal izlerin
Kör mü oldu bu gözlerin
Çaşıtları seçmez gayrı
(çaşıt: ajan, casus)
Yaşadığı topluma bu dizelerle seslenen bir şair için
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Maziye özlem duymaktadır.
B) Kötü niyetli kişilerin varlığından yakınmaktadır.
Toplumun sezgilerinden şikâyet etmektedir.
Milli tarihiyle ilgili, iyi duygular beslemektedir.
E) Yaşadığı toplumdan ümidini kesmiştir.
Paragraf Soru Bankası
YAYIN DENİZİ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
+ T la- 2. Hani mavi denizlerin Üç kıtada nal izlerin Kör mü oldu bu gözlerin Çaşıtları seçmez gayrı (çaşıt: ajan, casus) Yaşadığı topluma bu dizelerle seslenen bir şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Maziye özlem duymaktadır. B) Kötü niyetli kişilerin varlığından yakınmaktadır. Toplumun sezgilerinden şikâyet etmektedir. Milli tarihiyle ilgili, iyi duygular beslemektedir. E) Yaşadığı toplumdan ümidini kesmiştir. Paragraf Soru Bankası YAYIN DENİZİ
2. (1) Heykel; taş, tunç, ağaç, kil gibi gereçlerden sanatsal
bakış açısıyla biçimlendirilmiş üç boyutlu formlara verilen
addır. (II) Heykel ve heykelciliğin tarihi çok eski zamanlara
kadar uzanır. (III) Dünyanın dört bir köşesinde yapılan
kazılarda değişik malzemelerden yapılmış heykel ve
heykelciklere rastlanmaktadır. (IV) Heykel ve heykelci-
liği bu derece yaygınlaştıran gerçek sebep ise inançtır.
(V) Çeşitli devirlerde yaşamış insanların tapındıkları şey-
lerin şekillerini ağaç, taş, maden gibi maddeler üzerine
işlemeleri ve ibadetlerini bunlara karşı yapmaları, heykel
ve heykelciliğe toplum hayatında geniş yer verilmesine
yol açmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede heykelin, sanat eseri olarak bir tanımı
yapılmıştır.
B). cümlede heykelin tarihine ait bilgi verilmiştir.
C) III. cümlede heykelin geçmişinin çok eski olduğu
belirlemesi yapılmıştır.
D) IV. cümlede heykel yapımının yaygınlaşmasının
nedenine değinilmiştir.
YAYIN DENİZ
E) V. cümlede heykelciliğin toplumda kabul görme
sebebi belirtilmiştir.
TYT Türkçe Soru Bankası
J
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. (1) Heykel; taş, tunç, ağaç, kil gibi gereçlerden sanatsal bakış açısıyla biçimlendirilmiş üç boyutlu formlara verilen addır. (II) Heykel ve heykelciliğin tarihi çok eski zamanlara kadar uzanır. (III) Dünyanın dört bir köşesinde yapılan kazılarda değişik malzemelerden yapılmış heykel ve heykelciklere rastlanmaktadır. (IV) Heykel ve heykelci- liği bu derece yaygınlaştıran gerçek sebep ise inançtır. (V) Çeşitli devirlerde yaşamış insanların tapındıkları şey- lerin şekillerini ağaç, taş, maden gibi maddeler üzerine işlemeleri ve ibadetlerini bunlara karşı yapmaları, heykel ve heykelciliğe toplum hayatında geniş yer verilmesine yol açmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede heykelin, sanat eseri olarak bir tanımı yapılmıştır. B). cümlede heykelin tarihine ait bilgi verilmiştir. C) III. cümlede heykelin geçmişinin çok eski olduğu belirlemesi yapılmıştır. D) IV. cümlede heykel yapımının yaygınlaşmasının nedenine değinilmiştir. YAYIN DENİZ E) V. cümlede heykelciliğin toplumda kabul görme sebebi belirtilmiştir. TYT Türkçe Soru Bankası J 4.
DU
X
fen
nor
ber
ya
ile
Sarı yağmur incecik ışığın üstüne yağan başka bir ışık gibi
iniyordu. Yerler ince yağmuru buradan alıp hızla az öteye
döküveriyordu. Kuşlar boyunlarını içlerine çekmişler tüy-
leri domur domur dallarda kıpırtısız duruyordu. Yağmurun
içinden mor bir kelebek seli geçti. İlerideki çayın kıyısında
bir çıvgına tutulup bir hayat çalısının üstünde kasırgalandı;
hayat çalısı mosmor oldu tepeden tırnağa, bir süre karma-
karışık iç içe uğunarak salkım saçak toparlanıp dağılarak
orada savruldu. Sonra mor toparlak sarının ışıltısında eridi,
dağıldı, usul usul yitip gitti.
Bu parçada aşağıdaki anlatım ilkelerinden hangisine
uyulmamıştır
A) Yalınlık
8) Duruluk
D) Özgünlük
C) Tutarlılık
E) Yoğunluk
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DU X fen nor ber ya ile Sarı yağmur incecik ışığın üstüne yağan başka bir ışık gibi iniyordu. Yerler ince yağmuru buradan alıp hızla az öteye döküveriyordu. Kuşlar boyunlarını içlerine çekmişler tüy- leri domur domur dallarda kıpırtısız duruyordu. Yağmurun içinden mor bir kelebek seli geçti. İlerideki çayın kıyısında bir çıvgına tutulup bir hayat çalısının üstünde kasırgalandı; hayat çalısı mosmor oldu tepeden tırnağa, bir süre karma- karışık iç içe uğunarak salkım saçak toparlanıp dağılarak orada savruldu. Sonra mor toparlak sarının ışıltısında eridi, dağıldı, usul usul yitip gitti. Bu parçada aşağıdaki anlatım ilkelerinden hangisine uyulmamıştır A) Yalınlık 8) Duruluk D) Özgünlük C) Tutarlılık E) Yoğunluk
1. Gerçek susturulamayan, bas bas bağıran küçük bir
çocuk gibidir. Karşımıza nereden, nasıl çıkacağı pek
belli olmaz. Onu insanlara fire vermeden aktarmak
zor bir meseledir. İnsanları etkilemesi için anlatım
çok önemlidir. Eksik, bozuk, özensiz bir anlatım,
gerçeğin gücünü zayıflatır. Estetik bir forma sokul-
mamış, bir fotoğrafçı tutumuyla anlatılmış gerçek;
etkisini yitirir. Sadece söz de değildir gerçeği anlat-
mamıza yarayan araç. Çizgiyle, sesle, resimle de an-
latırız gerçeği. Gerçek; yazının, çizginin, sesin diline
estetik bir düzenle taşındığında insanlar üzerinde
daha etkili olur.
Bu parçadan "gerçekler" ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi çıkarılamaz?
A) Gizlenmesinin mümkün olmadığı
B) Farklı yöntemlerle dile getirilebildiği
C) Eksiksiz bir şekilde anlatılmasının zor olduğu-
D) Güzel bir şekilde anlatıldığında daha güçlü bir
etki bıraktığı
Z
E Ses ve çizgiyle anlatıldığında sözcüklerle anlatıl-
dığından daha etkili olduğu
özcüklerl
3.
....
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Gerçek susturulamayan, bas bas bağıran küçük bir çocuk gibidir. Karşımıza nereden, nasıl çıkacağı pek belli olmaz. Onu insanlara fire vermeden aktarmak zor bir meseledir. İnsanları etkilemesi için anlatım çok önemlidir. Eksik, bozuk, özensiz bir anlatım, gerçeğin gücünü zayıflatır. Estetik bir forma sokul- mamış, bir fotoğrafçı tutumuyla anlatılmış gerçek; etkisini yitirir. Sadece söz de değildir gerçeği anlat- mamıza yarayan araç. Çizgiyle, sesle, resimle de an- latırız gerçeği. Gerçek; yazının, çizginin, sesin diline estetik bir düzenle taşındığında insanlar üzerinde daha etkili olur. Bu parçadan "gerçekler" ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi çıkarılamaz? A) Gizlenmesinin mümkün olmadığı B) Farklı yöntemlerle dile getirilebildiği C) Eksiksiz bir şekilde anlatılmasının zor olduğu- D) Güzel bir şekilde anlatıldığında daha güçlü bir etki bıraktığı Z E Ses ve çizgiyle anlatıldığında sözcüklerle anlatıl- dığından daha etkili olduğu özcüklerl 3. ....
Mısır medeniyetinden kalan piramitler, tapınaklar ve mum-
yalar, Mısırlıların teknoloji ve bilim alanında çağın çok
ilerisinde teknik bilgi ve beceriye sahip olduklarını göste-
riyordu. Başlarda tapınaklara bırakılan tarım ürünlerinin
türünü ve kime ait olduğunu belirtmek için kullanılmaya
başlanmış olan hiyeroglif yazı sistemi sonraları piramitlerin
çizim ve yapım ilkelerini anlatan bir yazı sistemine dönüş-
müştür. Bin yıllar sonrası Orta Çağ Avrupa'sının zihniye-
tinden daha tutarlı bir anlayışa sahip olan bu medeniyette
din adamları belki de modern tibbin bugünlere ulaşmasını
sağlayacak mumyalama sistemini geliştirmişlerdir. Günde-
lik yaşamda karşılaştıkları birçok sorunu pratik çözümlerle
aşmaya çalışan Mısırlılar, astronomi, matematik, geometri,
takvim, tip, papirüs gibi birçok bilimsel gelişmeyi insanlık
için bulmanın yanında sağlam bir devlet teşkilatlanması
oluşturup tarihteki ilk anlaşma olan Kadeş Anlaşmasını Hi-
titler ile yapmışlardır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
A) Mısır medeniyeti ile Orta Çağ Avrupası arasındaki te-
mel fark nedir?
3) Mısırlılar hiyeroglif yazı sistemini hangi amaç doğrultu-
sunda bulup geliştirmişleridir?
:) Mısır medeniyetinde meydana gelen bilimsel gelişme-
lere etki eden temel faktör nedir?
) Mısır'daki din adamlarının kullandığı mumyalama sis-
teminin tibba etkisi olmuş mudur?
Mısırlıların devlet teşkilatlanmasını gösteren en çarpıcı
olay nedir?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Mısır medeniyetinden kalan piramitler, tapınaklar ve mum- yalar, Mısırlıların teknoloji ve bilim alanında çağın çok ilerisinde teknik bilgi ve beceriye sahip olduklarını göste- riyordu. Başlarda tapınaklara bırakılan tarım ürünlerinin türünü ve kime ait olduğunu belirtmek için kullanılmaya başlanmış olan hiyeroglif yazı sistemi sonraları piramitlerin çizim ve yapım ilkelerini anlatan bir yazı sistemine dönüş- müştür. Bin yıllar sonrası Orta Çağ Avrupa'sının zihniye- tinden daha tutarlı bir anlayışa sahip olan bu medeniyette din adamları belki de modern tibbin bugünlere ulaşmasını sağlayacak mumyalama sistemini geliştirmişlerdir. Günde- lik yaşamda karşılaştıkları birçok sorunu pratik çözümlerle aşmaya çalışan Mısırlılar, astronomi, matematik, geometri, takvim, tip, papirüs gibi birçok bilimsel gelişmeyi insanlık için bulmanın yanında sağlam bir devlet teşkilatlanması oluşturup tarihteki ilk anlaşma olan Kadeş Anlaşmasını Hi- titler ile yapmışlardır. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Mısır medeniyeti ile Orta Çağ Avrupası arasındaki te- mel fark nedir? 3) Mısırlılar hiyeroglif yazı sistemini hangi amaç doğrultu- sunda bulup geliştirmişleridir? :) Mısır medeniyetinde meydana gelen bilimsel gelişme- lere etki eden temel faktör nedir? ) Mısır'daki din adamlarının kullandığı mumyalama sis- teminin tibba etkisi olmuş mudur? Mısırlıların devlet teşkilatlanmasını gösteren en çarpıcı olay nedir?
A
26. 1992 yapımı Zıkkımın Kökü filmi, Hindistan Udaipur
Film Festivali'nde Altın Film Ödülü'ne, Tokyo Film
Festivali'nde Asya'nın En İyileri Ödülü'ne, İspanya'da
En İyi Yönetmen Ödülü'ne değer görülmüş; Adana
Altın Koza'da beş ödül, Kültür Bakanlığı ödülü ve 1994
yılında Paris'te Cine Junior en büyük ödülünü de alarak
başarısını taçlandırmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında, adı
geçen ödüllerin sahibi bu filmin konusu, yazar Muzaffer
Izgü'nün hayatının ta kendisidir. Muzaffer Izgü, film ile
aynı adı taşıyan başarılı romanını ilk olarak 1988 yılında
yayımlamıştır. İzgü; kitabında çocukluğu, ailesi, geçim
sıkıntıları, okul çağındaki anıları, ilk aşkı gibi pek çok
konuya yer vermiştir. Oldukça sade ve samimi bir dille
yazılan kitapta Muzo'nun (Muzaffer İzgü) babasına
yardım amaçlı çalıştığı işler de anlatılmış, bu anlatımlarda
gerek mahalle halkı gerekse yer alan diğer insanlarla
yaptığı konuşmalar kitaba olduğu gibi aktarılmıştır.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı
aşağıdakilerden hangisidir?
>A) Yazarların yaşamları dünyada en merak edilen
konulardan birisidir.
XB) Otobiyografik romanlar sanatçılara gerçek ününü
kazandıran eserlerdir.
PALME
XC) Başarılı bir romanın sinemaya aktarılması, yazarının
dünya çapında tanınmasına katkı sağlar.
Bir romanın sinemaya aktarımının sanatta taklit
olduğunu söylemek yanlış bir düşüncedir.
E) Her sanatçının içtenlikle kaleme aldığı eser, onu
edebiyat dünyasında hak ettiği yere getirecektir.
G
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A 26. 1992 yapımı Zıkkımın Kökü filmi, Hindistan Udaipur Film Festivali'nde Altın Film Ödülü'ne, Tokyo Film Festivali'nde Asya'nın En İyileri Ödülü'ne, İspanya'da En İyi Yönetmen Ödülü'ne değer görülmüş; Adana Altın Koza'da beş ödül, Kültür Bakanlığı ödülü ve 1994 yılında Paris'te Cine Junior en büyük ödülünü de alarak başarısını taçlandırmıştır. Yurt içinde ve yurt dışında, adı geçen ödüllerin sahibi bu filmin konusu, yazar Muzaffer Izgü'nün hayatının ta kendisidir. Muzaffer Izgü, film ile aynı adı taşıyan başarılı romanını ilk olarak 1988 yılında yayımlamıştır. İzgü; kitabında çocukluğu, ailesi, geçim sıkıntıları, okul çağındaki anıları, ilk aşkı gibi pek çok konuya yer vermiştir. Oldukça sade ve samimi bir dille yazılan kitapta Muzo'nun (Muzaffer İzgü) babasına yardım amaçlı çalıştığı işler de anlatılmış, bu anlatımlarda gerek mahalle halkı gerekse yer alan diğer insanlarla yaptığı konuşmalar kitaba olduğu gibi aktarılmıştır. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisidir? >A) Yazarların yaşamları dünyada en merak edilen konulardan birisidir. XB) Otobiyografik romanlar sanatçılara gerçek ününü kazandıran eserlerdir. PALME XC) Başarılı bir romanın sinemaya aktarılması, yazarının dünya çapında tanınmasına katkı sağlar. Bir romanın sinemaya aktarımının sanatta taklit olduğunu söylemek yanlış bir düşüncedir. E) Her sanatçının içtenlikle kaleme aldığı eser, onu edebiyat dünyasında hak ettiği yere getirecektir. G
9. Ağlarım çağlar gibi
Derdim var dağlar gibi
Ciğerden yâreliyim
Gülerim sağlar gibi
Her gelen bir gül ister
Sahipsiz bağlar gibi
Bu dizeler aşağıdaki mâni türlerinden hangisine ör-
nektir?
A) Cinaslı mâni
C) Düz mâni
E) Kesik mâni
B) Yedekli mâni
D) Karşılıklı mâni
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Ağlarım çağlar gibi Derdim var dağlar gibi Ciğerden yâreliyim Gülerim sağlar gibi Her gelen bir gül ister Sahipsiz bağlar gibi Bu dizeler aşağıdaki mâni türlerinden hangisine ör- nektir? A) Cinaslı mâni C) Düz mâni E) Kesik mâni B) Yedekli mâni D) Karşılıklı mâni
elişi-
in ta-
yurt
Azeri
vb.
klanı
ör-
1
-
A
A
10. Edebiyat metinleri, sinema, tiyatro, televizyon dizi-
leri gibi alanlarda söz konusu olayı anlatan hayali
varlıktır. Şiirde bunun karşılığı olarak söyleyici kav-
ramı kullanılmaktadır.
Gök kurşun kaplıydı. Eriyip akan bu kurşuni renk
denize karışıyordu. Orada, burada hasta, bitkin
martılar vardı. Bembeyaz değillerdi. Unutulmuş, kı-
rik dökük kuşlar... Ansızın düşüp ölecek gibiydiler.
Suyun yüzünü kaplayan yağ dalga dalga, mor mor
belirip kayboluyor, motor çöpleri yara yara ilerliyor-
Karşı sahilin bulanık, karmakarışık çizgilerine
doğru...
A) Yazar
Sevinç Çokum'dan alınan bu hikâyedeki olayı
anlatan hayali varlık aşağıdakilerden hangisidir?
For your
A
B) Anlatıcı C) Aktarıcı
D) Yorumcu E) Hikayeci
11. Daha dokuz gün Ankara'dan aynlamamak zorun-
da kaldı. Yatınca tane tane hap ahyor, uykuya
benzemeyen iki üç saatlik bir kendinden geçme
den sonra bir yürek çarpıntısı ile uyanıyor, sonra
artık uyuyamıyordu. Sabahleyin ortalık aganken
yeniden ku
1
13.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
elişi- in ta- yurt Azeri vb. klanı ör- 1 - A A 10. Edebiyat metinleri, sinema, tiyatro, televizyon dizi- leri gibi alanlarda söz konusu olayı anlatan hayali varlıktır. Şiirde bunun karşılığı olarak söyleyici kav- ramı kullanılmaktadır. Gök kurşun kaplıydı. Eriyip akan bu kurşuni renk denize karışıyordu. Orada, burada hasta, bitkin martılar vardı. Bembeyaz değillerdi. Unutulmuş, kı- rik dökük kuşlar... Ansızın düşüp ölecek gibiydiler. Suyun yüzünü kaplayan yağ dalga dalga, mor mor belirip kayboluyor, motor çöpleri yara yara ilerliyor- Karşı sahilin bulanık, karmakarışık çizgilerine doğru... A) Yazar Sevinç Çokum'dan alınan bu hikâyedeki olayı anlatan hayali varlık aşağıdakilerden hangisidir? For your A B) Anlatıcı C) Aktarıcı D) Yorumcu E) Hikayeci 11. Daha dokuz gün Ankara'dan aynlamamak zorun- da kaldı. Yatınca tane tane hap ahyor, uykuya benzemeyen iki üç saatlik bir kendinden geçme den sonra bir yürek çarpıntısı ile uyanıyor, sonra artık uyuyamıyordu. Sabahleyin ortalık aganken yeniden ku 1 13.
1. Ressam olmanın ilk koşulu kişi-
nin duygu ve düşüncelerini hem
kişiliğine hem de resim geleneği-
ne özgü biçimsel bir dil yapısı için-
de anlatabilecek bir yeteneğe ya
da veriye sahip olması demektir.
II. Diğeri ise, ressam olarak yaşa-
3 yabilmektir.
III. Bu, ressam olmanın "olmazsa
olmaz" koşuludur.
IV. Bu da kişinin yaşadığı ortam
ve koşullarla diyalog kurabilme-
si, çekişmesi ya da çatışması,
mücadele etmesi ve en sonun-
da da kendini bir ressam olarak
kabul ettirmesi ile gerçekleşebilir
ancak
V. Tanrı vergisi bir şeydir ve kişinin
gördüğü sanat öğrenimi ile de
pekiştirilir.
Numaralandırılmış
cümlelerle
anlamlı bir paragraf oluşturmak
istenirse hangi cümle baştan üçün-
cü olur?
A) I. BI. C) III. D) IV. E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Ressam olmanın ilk koşulu kişi- nin duygu ve düşüncelerini hem kişiliğine hem de resim geleneği- ne özgü biçimsel bir dil yapısı için- de anlatabilecek bir yeteneğe ya da veriye sahip olması demektir. II. Diğeri ise, ressam olarak yaşa- 3 yabilmektir. III. Bu, ressam olmanın "olmazsa olmaz" koşuludur. IV. Bu da kişinin yaşadığı ortam ve koşullarla diyalog kurabilme- si, çekişmesi ya da çatışması, mücadele etmesi ve en sonun- da da kendini bir ressam olarak kabul ettirmesi ile gerçekleşebilir ancak V. Tanrı vergisi bir şeydir ve kişinin gördüğü sanat öğrenimi ile de pekiştirilir. Numaralandırılmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturmak istenirse hangi cümle baştan üçün- cü olur? A) I. BI. C) III. D) IV. E) V.
DENEME-5 H
31. Güneş ve rüzgâr, kimin daha güçlü olduğu konusunda birbi-
riyle tartışır ve rüzgâr "Sana benim daha güçlü olduğumu
kanıtlayacağım. Şuradaki yaşlı adamın üstündeki paltoyu
onun üzerinden senden daha kısa bir sürede çıkarırım." der.
Ve güneşle iddiaya girer. İddiayı kabul eden güneş olanları
seyretmeye başlar. Rüzgâr bir fırtına gücüyle esmeye baş-
lar. Ancak rüzgâr şiddetini ne kadar artırırsa yaşlı adam da
paltosuna o kadar sıkı sarınır. Sonunda rüzgâr pes eder ve
sıra güneşe gelir. Bulutların ardından yüzünü gösteren
güneş ısısını biraz artırır ve yaşlı adama sıcacık gülümser.
Bunu gören yaşlı adamın yüzünde bir hoşnutluk ifadesi beli-
rir, paltosunu çıkarır ve böylece iddiayı güneş kazanır.
Bu parçadaki durumu en iyi karşılayan ifade aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
B) Sevgi ve dostça davranış kaba kuvvete her zaman üstün
gelir.
C) Her zorluk beraberinde bir fırsat getirir.
D) İnsanın gerçek kişiliği, sıkıntılı anlarda ortaya çıkar.
E) Sevgi de kin de her zaman karşılık görür.
32.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME-5 H 31. Güneş ve rüzgâr, kimin daha güçlü olduğu konusunda birbi- riyle tartışır ve rüzgâr "Sana benim daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım. Şuradaki yaşlı adamın üstündeki paltoyu onun üzerinden senden daha kısa bir sürede çıkarırım." der. Ve güneşle iddiaya girer. İddiayı kabul eden güneş olanları seyretmeye başlar. Rüzgâr bir fırtına gücüyle esmeye baş- lar. Ancak rüzgâr şiddetini ne kadar artırırsa yaşlı adam da paltosuna o kadar sıkı sarınır. Sonunda rüzgâr pes eder ve sıra güneşe gelir. Bulutların ardından yüzünü gösteren güneş ısısını biraz artırır ve yaşlı adama sıcacık gülümser. Bunu gören yaşlı adamın yüzünde bir hoşnutluk ifadesi beli- rir, paltosunu çıkarır ve böylece iddiayı güneş kazanır. Bu parçadaki durumu en iyi karşılayan ifade aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. B) Sevgi ve dostça davranış kaba kuvvete her zaman üstün gelir. C) Her zorluk beraberinde bir fırsat getirir. D) İnsanın gerçek kişiliği, sıkıntılı anlarda ortaya çıkar. E) Sevgi de kin de her zaman karşılık görür. 32.