Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

B-7. SINIF >> Türkçe
18. Abartma (Mübalağa), bir şeyi olduğundan daha fazla ya da daha az gösterme sanatıdır.
Benzetme (Teşbih), bir varlığın güçlü özelliği alınarak nitelik olarak daha zayıf bir varlığa aktarılmasıyla
oluşturulan söz sanatıdır.
Kişileştirme (Teşhis), insana ait özelliklerin insan dışı (bitki, hayvan eşya vb.) varlıklara aktarılmasıyla
oluşturulan söz sanatıdır.
Buna göre aşağıdakilerin hangisinde yay ayraç içinde verilen söz sanatlarıyla parça içinde kullanı-
lan söz sanatları birbiriyle uyuşmamaktadır?
A) Arazinin tam da bu köşesinde irgatları serinletecek ağaç kümesi vardı. Irgatlar, mola saatlerinde ağa-
cın altına oturur; ağaçlarla rüzgârın konuşmasına şahitlik ederek dinlenirdi. Serinlikte mola saatlerinde
içtikleri su tıpkı baldı. (Kişileştirme - Benzetme)
BY Harabenin ortasında üst üste yığılmış eski eşyalar, yalnızlığın ta kendisiydi. Onca yığın içinde işe yarar
bir eşya bulmak bir asır sürerdi. Hele yığının tepesine otursanız başınız buluta bile değebilirdi. (Benzet-
me Abartma)
C) Kollarını iki yana açmış, torununu kucaklamayı bekliyordu. Torunu onu ziyarete geldiğinde dünyalar
yaşlı adamın oluyordu. Bu kadar sevgiyi sığdıracak ummanlar bulunmazdı, bulunamazdı. (Abartma -
Kişileştirme)
D)Xarış atı, yerinden yaydan çıkmış ok misali fırladı. Yarış devam ederken bile aynı hızla yarışa devam
etti. Ata yetişmek ne mümkündü! Öyle bir hız ki ışık bile yanından geçse atın yanında yavaş kalırdı.
(Abartma - Benzetme)
anbul'a arkadaşlarımın yanına geldiğimde "Seni vapura bindireceğiz, karşıya geçeceğiz." dediklerinde
tar." dediysem de beni dinlemediler. Her biri can
1. İznik'in hâlâ kuşatma a
karşı düzenlediği Malte
teslim oldu. Iznik alınc
ilk medreseyi kurdu.
Bu bilgiye göre Or
A) Eğitim ve bayınc
Proyi
C) Ülke sınırlarını
2.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
B-7. SINIF >> Türkçe 18. Abartma (Mübalağa), bir şeyi olduğundan daha fazla ya da daha az gösterme sanatıdır. Benzetme (Teşbih), bir varlığın güçlü özelliği alınarak nitelik olarak daha zayıf bir varlığa aktarılmasıyla oluşturulan söz sanatıdır. Kişileştirme (Teşhis), insana ait özelliklerin insan dışı (bitki, hayvan eşya vb.) varlıklara aktarılmasıyla oluşturulan söz sanatıdır. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde yay ayraç içinde verilen söz sanatlarıyla parça içinde kullanı- lan söz sanatları birbiriyle uyuşmamaktadır? A) Arazinin tam da bu köşesinde irgatları serinletecek ağaç kümesi vardı. Irgatlar, mola saatlerinde ağa- cın altına oturur; ağaçlarla rüzgârın konuşmasına şahitlik ederek dinlenirdi. Serinlikte mola saatlerinde içtikleri su tıpkı baldı. (Kişileştirme - Benzetme) BY Harabenin ortasında üst üste yığılmış eski eşyalar, yalnızlığın ta kendisiydi. Onca yığın içinde işe yarar bir eşya bulmak bir asır sürerdi. Hele yığının tepesine otursanız başınız buluta bile değebilirdi. (Benzet- me Abartma) C) Kollarını iki yana açmış, torununu kucaklamayı bekliyordu. Torunu onu ziyarete geldiğinde dünyalar yaşlı adamın oluyordu. Bu kadar sevgiyi sığdıracak ummanlar bulunmazdı, bulunamazdı. (Abartma - Kişileştirme) D)Xarış atı, yerinden yaydan çıkmış ok misali fırladı. Yarış devam ederken bile aynı hızla yarışa devam etti. Ata yetişmek ne mümkündü! Öyle bir hız ki ışık bile yanından geçse atın yanında yavaş kalırdı. (Abartma - Benzetme) anbul'a arkadaşlarımın yanına geldiğimde "Seni vapura bindireceğiz, karşıya geçeceğiz." dediklerinde tar." dediysem de beni dinlemediler. Her biri can 1. İznik'in hâlâ kuşatma a karşı düzenlediği Malte teslim oldu. Iznik alınc ilk medreseyi kurdu. Bu bilgiye göre Or A) Eğitim ve bayınc Proyi C) Ülke sınırlarını 2.
Ben şiirde gerçekçiliği tüm yönleriyle
vermek istiyorum. Buna hâlâ alışama-
dim. Birçok şiirimde gerçeklik tek yön-
lüdür. Bu da şiirimi heyecanlı havalar
çalan orkestraya benzetiyor; ama yal-
nızca marş türü. Bu hatam dünyaya
bakış açımdan değil, dünya görüşü ile
sanat arasındaki ilişkiyi doğru kavra-
yamayışımdan kaynaklanıyor.
Aşağıdakilerden hangisi şairin şiir-
lerinde gördüğü eksikliği yansıt-
maz?
A) Gerçeği tüm yönleriyle vermemesi
B) Ayrı duyguyu ve düşünceleri ele
alıp işleyememesi
C) Dünya görüşü ile sanat arasında-
ki ilgiyi kavrayamaması
D) Şiirini, aynı duyguyu işleyen bir
marş havasından kurtaramaması
(E) Dünyaya bakış açısını tam belir-
leyememesi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Ben şiirde gerçekçiliği tüm yönleriyle vermek istiyorum. Buna hâlâ alışama- dim. Birçok şiirimde gerçeklik tek yön- lüdür. Bu da şiirimi heyecanlı havalar çalan orkestraya benzetiyor; ama yal- nızca marş türü. Bu hatam dünyaya bakış açımdan değil, dünya görüşü ile sanat arasındaki ilişkiyi doğru kavra- yamayışımdan kaynaklanıyor. Aşağıdakilerden hangisi şairin şiir- lerinde gördüğü eksikliği yansıt- maz? A) Gerçeği tüm yönleriyle vermemesi B) Ayrı duyguyu ve düşünceleri ele alıp işleyememesi C) Dünya görüşü ile sanat arasında- ki ilgiyi kavrayamaması D) Şiirini, aynı duyguyu işleyen bir marş havasından kurtaramaması (E) Dünyaya bakış açısını tam belir- leyememesi
Bir kitabı incitmekten korktuğunuz oldu mu hiç? Benim
oldu, Mehmet Kaplan'ın "Kültür ve Dil" adlı eseri böyle
eşsiz bir eser. Peki, nedir bu kadar hassas davranma-
mızı gerektiren şey, dediğinizi duyar gibiyim. Öncelikle
şunu söyleyeyim, yazar bugüne kadar duyulmamış şey-
leri anlatmıyor bu eserde. Aksine yapıt başlığından da
anlaşılacağı üzere hepimizi ilgilendiren iki önemli konu
üzerine yazılmış denemelerden oluşuyor. Ancak öylesi-
ne dolu dolu anlatıyor ki yazar, bir denemenin içinde bir
paragrafı birkaç kez okumanız gerekiyor ve her okuyu-
şunuzda meseleyi farklı bir açıdan yakalama imkânına
sahip oluyorsunuz. Ele aldığı konuyu dünya edebiyatı-
nın büyük yazarlarına ait cümlelerle pekiştirmeyi de ih-
mal etmiyor. Bu harika eseri okumanızı şiddetle tavsiye
ediyorum.
35. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada bahsedilen ese-
rin özelliği değildir?
(A) Sıradan bir içeriğe sahiptir.
B) Yoğun bir anlatıma sahiptir.
C) Deneme türünde yazılmıştır.
D) İçinde alıntılardan yararlanılmıştır.
E) Edebî bir üslupla kaleme alınmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bir kitabı incitmekten korktuğunuz oldu mu hiç? Benim oldu, Mehmet Kaplan'ın "Kültür ve Dil" adlı eseri böyle eşsiz bir eser. Peki, nedir bu kadar hassas davranma- mızı gerektiren şey, dediğinizi duyar gibiyim. Öncelikle şunu söyleyeyim, yazar bugüne kadar duyulmamış şey- leri anlatmıyor bu eserde. Aksine yapıt başlığından da anlaşılacağı üzere hepimizi ilgilendiren iki önemli konu üzerine yazılmış denemelerden oluşuyor. Ancak öylesi- ne dolu dolu anlatıyor ki yazar, bir denemenin içinde bir paragrafı birkaç kez okumanız gerekiyor ve her okuyu- şunuzda meseleyi farklı bir açıdan yakalama imkânına sahip oluyorsunuz. Ele aldığı konuyu dünya edebiyatı- nın büyük yazarlarına ait cümlelerle pekiştirmeyi de ih- mal etmiyor. Bu harika eseri okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. 35. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada bahsedilen ese- rin özelliği değildir? (A) Sıradan bir içeriğe sahiptir. B) Yoğun bir anlatıma sahiptir. C) Deneme türünde yazılmıştır. D) İçinde alıntılardan yararlanılmıştır. E) Edebî bir üslupla kaleme alınmıştır.
3. Tutturmuşlar, "Çağımız bilgi ve teknoloji çağı, çocukla
rımız teknolojiyi çok iyi kullanmalı; hayatın her alanında
ondan faydalanmalı." Ya da bilgisayar ve İnternet'i, SI-
nırlandıranlara yönelik, "Hangi çağda yaşıyoruz, bu za-
manda bilgisayar ve İnternet yasaklanır mı?" Bilişim ve
iletişim teknolojilerini yaşamın her alanında çok yaygın
şekilde kullandığımız doğru. Bu teknolojilerin doğru şe-
kilde ve uygun kullanılması bir yandan hayatımızı kolay-
laştırırken diğer taraftan da zorlaştırıyor Tüm faydala-
rina ve kullanım kolaylığına karşın İnternet ve diğer ile-
tişim araçları bilinçli kullanılmadıkları takdirde özellikle
çocuklar için zararlı etkilere sahip. Çocuklarda mutlaka
saat kısıtlaması yapılmalı.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Teknolojik aletler ancak doğru kullanıldıklarında fay-
dalı olabilir.
4.
B) Çocukların iletişim araçlarını aktif olarak kullanması
doğru bir davranış değildir.
Teknolojik ürünlerin yararları olduğu kadar zararları
da vardır.
Çocukların hayatlarının her anında teknolojiyi temel
almaları doğru değildir.
EX Çocuklar teknoloji ile ne kadar geç tanışırlarsa bu
onlar için o derece faydalı olur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Tutturmuşlar, "Çağımız bilgi ve teknoloji çağı, çocukla rımız teknolojiyi çok iyi kullanmalı; hayatın her alanında ondan faydalanmalı." Ya da bilgisayar ve İnternet'i, SI- nırlandıranlara yönelik, "Hangi çağda yaşıyoruz, bu za- manda bilgisayar ve İnternet yasaklanır mı?" Bilişim ve iletişim teknolojilerini yaşamın her alanında çok yaygın şekilde kullandığımız doğru. Bu teknolojilerin doğru şe- kilde ve uygun kullanılması bir yandan hayatımızı kolay- laştırırken diğer taraftan da zorlaştırıyor Tüm faydala- rina ve kullanım kolaylığına karşın İnternet ve diğer ile- tişim araçları bilinçli kullanılmadıkları takdirde özellikle çocuklar için zararlı etkilere sahip. Çocuklarda mutlaka saat kısıtlaması yapılmalı. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Teknolojik aletler ancak doğru kullanıldıklarında fay- dalı olabilir. 4. B) Çocukların iletişim araçlarını aktif olarak kullanması doğru bir davranış değildir. Teknolojik ürünlerin yararları olduğu kadar zararları da vardır. Çocukların hayatlarının her anında teknolojiyi temel almaları doğru değildir. EX Çocuklar teknoloji ile ne kadar geç tanışırlarsa bu onlar için o derece faydalı olur.
8. Şiirin penceresinden dünyaya başka türlü bakmanın yolu,
deneyim ve bilgi birikiminden geçer.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene
anlamca en yakındır?
A) Şiirin işlevini yerine getirmesi, okurun onu anlamasına
bağlıdır.
B) Kendini geliştirmiş, olgunlaşmış insanlar, şiir aracılığıyla
yaşamı kendince yorumlayabilir.
C) Deneyim ürünü olmayan şiirin ömrü kısadır.
D) Şiir, okura dünyaya ilişkin farklı bilgiler vermek amacıyla
yazılmalıdır.
E) Sözcüklerin rengini, kokusunu, tadını, ağırlığını duyma-
dan şiir yaratılamaz.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. Şiirin penceresinden dünyaya başka türlü bakmanın yolu, deneyim ve bilgi birikiminden geçer. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene anlamca en yakındır? A) Şiirin işlevini yerine getirmesi, okurun onu anlamasına bağlıdır. B) Kendini geliştirmiş, olgunlaşmış insanlar, şiir aracılığıyla yaşamı kendince yorumlayabilir. C) Deneyim ürünü olmayan şiirin ömrü kısadır. D) Şiir, okura dünyaya ilişkin farklı bilgiler vermek amacıyla yazılmalıdır. E) Sözcüklerin rengini, kokusunu, tadını, ağırlığını duyma- dan şiir yaratılamaz.
12. (1) Belleklerde inanılmaz izler bırakan ilginç kişiliği bir yana,
1940'lı yılların şiirleriyle şairler yetiştiren parlak yıldızlarından
biridir Külebi. (II) Türkçe, onunla üstün bir düzeye ulaşmıştır.
(III) Şairin söylemi, insanı "ağıt" damarından yakalayan bir
etki yaratır. (IV) Dili, bin yıllar ötesinden gelen anlatı gelene-
ğinin ürünüdür. (V) İnsanını, yurdunu, sevgisini bu şiirsel or-
tamda kaynaştırır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, sözü
edilen şairin şiirinin içeriği ile ilgilidir?
A) 1.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. (1) Belleklerde inanılmaz izler bırakan ilginç kişiliği bir yana, 1940'lı yılların şiirleriyle şairler yetiştiren parlak yıldızlarından biridir Külebi. (II) Türkçe, onunla üstün bir düzeye ulaşmıştır. (III) Şairin söylemi, insanı "ağıt" damarından yakalayan bir etki yaratır. (IV) Dili, bin yıllar ötesinden gelen anlatı gelene- ğinin ürünüdür. (V) İnsanını, yurdunu, sevgisini bu şiirsel or- tamda kaynaştırır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi, sözü edilen şairin şiirinin içeriği ile ilgilidir? A) 1. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Atmosferde bulunan gazlardan biri de ozon gazıdır. Atmosfe-
rin alt katmanlarında bulunan ozon gazı hava kirletici olarak
davranır. Atmosferin üst katmanlarında bulunan ozon gazının
oluşturduğu tabaka olan ozonosfer ise Dünya'yı, morötesi gibi
Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan bir kalkan görevi görür.
Kloroflorokarbonlar (CFC) gibi klor ve brom içeren kimyasallar
ozon gazını parçalayarak ozon tabakasının zarar görmesine ve
incelmesine neden olur. Ozon tabakasındaki böyle bir incelme,
büyük miktarda ultraviyole B ışınlarının Dünya'ya ulaşmasını
sağlar. Ultraviyole B ışınları, insanlarda cilt kanseri ve katarakt-
lara neden olabileceği gibi hayvanlara da zarar verir. Teknoloji-
nin ilerlemesiyle atmosfere zararlı gaz salınımı artmıştır. Klima
sistemlerinde, buzdolaplarında soğutucu gaz olarak kullanılan
CFC'ler, ısı yalıtımında kullanılan köpükler, deodorant, parfüm,
saç spreyi gibi aerosol kutularında kullanılan itici gazlar, yan-
gın söndürücülerde kullanılan kimyasallar, tarımda böcek ilacı
olarak kullanılan metil bromid gibi kimyasallar ozon tabakasına
zarar veren maddelerin başında yer alır.
1.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabile-
cek bir yargı değildir?
A) Ozon gazının, atmosferin alt ve üst katmanlarında
farklı sonuçlar doğurduğu
B) Ozon tabakasının Güneş'ten gelen zararlı ışınları
engellediği
C) Ozon tabakasının ultraviyole B ışınları salınımlama-
sı yüzünden insan ve hayvanlarda sağlık sorunları
ortaya çıktığı
D) Gelişen teknoloji ile ozon tabakasının incelmesi ara-
sında bir ilişki bulunduğu
E) Ozon tabakasına zarar veren kimyasalların, insan-
ların günlük hayatta kullandığı çeşitli araçlarda, mal-
zemelerde kullanıldığı
polimal
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Atmosferde bulunan gazlardan biri de ozon gazıdır. Atmosfe- rin alt katmanlarında bulunan ozon gazı hava kirletici olarak davranır. Atmosferin üst katmanlarında bulunan ozon gazının oluşturduğu tabaka olan ozonosfer ise Dünya'yı, morötesi gibi Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan bir kalkan görevi görür. Kloroflorokarbonlar (CFC) gibi klor ve brom içeren kimyasallar ozon gazını parçalayarak ozon tabakasının zarar görmesine ve incelmesine neden olur. Ozon tabakasındaki böyle bir incelme, büyük miktarda ultraviyole B ışınlarının Dünya'ya ulaşmasını sağlar. Ultraviyole B ışınları, insanlarda cilt kanseri ve katarakt- lara neden olabileceği gibi hayvanlara da zarar verir. Teknoloji- nin ilerlemesiyle atmosfere zararlı gaz salınımı artmıştır. Klima sistemlerinde, buzdolaplarında soğutucu gaz olarak kullanılan CFC'ler, ısı yalıtımında kullanılan köpükler, deodorant, parfüm, saç spreyi gibi aerosol kutularında kullanılan itici gazlar, yan- gın söndürücülerde kullanılan kimyasallar, tarımda böcek ilacı olarak kullanılan metil bromid gibi kimyasallar ozon tabakasına zarar veren maddelerin başında yer alır. 1. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabile- cek bir yargı değildir? A) Ozon gazının, atmosferin alt ve üst katmanlarında farklı sonuçlar doğurduğu B) Ozon tabakasının Güneş'ten gelen zararlı ışınları engellediği C) Ozon tabakasının ultraviyole B ışınları salınımlama- sı yüzünden insan ve hayvanlarda sağlık sorunları ortaya çıktığı D) Gelişen teknoloji ile ozon tabakasının incelmesi ara- sında bir ilişki bulunduğu E) Ozon tabakasına zarar veren kimyasalların, insan- ların günlük hayatta kullandığı çeşitli araçlarda, mal- zemelerde kullanıldığı polimal
26. Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri
olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz
kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese
konmuş terbiyeli bir aslanı andırıyordu. Uzun
boylu, kalın pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir
pehlivandı. On yıldır bu karanlık mağara içinde hem
demirden dövdüğü kılıç ve namluları büyük bir ün
kazanmıştı tüm Anadolu'da, tüm Rumeli'de sınır
boylarında. O biliyordu çeliğe çift su verilmesini.
"Çifte su vermek" sanatının yalnız ona özgü bir sırrı
vardı.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tekdüzelik kırılmıştır.
B) Betimlemelere başvurulmuştur
C) Benzetmeden faydalanılmıştır.
D) Örneklerle düşünceler kanıtlanmıştır.
E) Sessel yinelemeye yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir aslanı andırıyordu. Uzun boylu, kalın pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On yıldır bu karanlık mağara içinde hem demirden dövdüğü kılıç ve namluları büyük bir ün kazanmıştı tüm Anadolu'da, tüm Rumeli'de sınır boylarında. O biliyordu çeliğe çift su verilmesini. "Çifte su vermek" sanatının yalnız ona özgü bir sırrı vardı. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tekdüzelik kırılmıştır. B) Betimlemelere başvurulmuştur C) Benzetmeden faydalanılmıştır. D) Örneklerle düşünceler kanıtlanmıştır. E) Sessel yinelemeye yer verilmiştir.
TEST
DİL VE İL
Her millet, dilini ve kültürünü yüzyıllar boyunca yoğurur. Bu
esnada o, çıkan bir nehir gibi, içinden geçtiği her topraktan
bazı unsurları alır. Her medeni milletin konuşma ve yazı dili,
karşılaştığı medeniyetlerden alınma kelime ve deyimlerle
doludur. Bu bakımdan her milletin dili o milletin çağlar bo-
yunca yaşadığı tarihin adeta özetidir. Bu gözle bakılırsa dil
bir anlam kazanır.
Bu parçada dilin hangi özelliği vurgulanmıştır?
A) Durağan olmayıp yeniliklere ve değişikliklere açık oldu-
ğu
B) Gelecek ile geçmiş arasında köprü görevi gördüğü
G) Millet için gerekli olan her seyi bünyesinde taşıdığı
D) Bir milletin kültürünü oluşturan tek unsur olduğu
E) Toplumlar arasında bağ kuran önemli bir unsur olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TEST DİL VE İL Her millet, dilini ve kültürünü yüzyıllar boyunca yoğurur. Bu esnada o, çıkan bir nehir gibi, içinden geçtiği her topraktan bazı unsurları alır. Her medeni milletin konuşma ve yazı dili, karşılaştığı medeniyetlerden alınma kelime ve deyimlerle doludur. Bu bakımdan her milletin dili o milletin çağlar bo- yunca yaşadığı tarihin adeta özetidir. Bu gözle bakılırsa dil bir anlam kazanır. Bu parçada dilin hangi özelliği vurgulanmıştır? A) Durağan olmayıp yeniliklere ve değişikliklere açık oldu- ğu B) Gelecek ile geçmiş arasında köprü görevi gördüğü G) Millet için gerekli olan her seyi bünyesinde taşıdığı D) Bir milletin kültürünü oluşturan tek unsur olduğu E) Toplumlar arasında bağ kuran önemli bir unsur olduğu
a ay-
bir
ÖZ
"Rüzgârla Dolu, Yağmurlu Leylak" şiirlerinin de şairi olan Ali
Asker Barut; yaşayan dili kullandı. Sıradan olayları ve insanları
sirinin temel direği yaptı. Bunları keskin mantığıyla ve sonsuz
duyarlılığıyla oluşturduğu şiirine öylesine yerleştirdi ki dizeleri,
yerel ya da ulusal olmaktan çıkıp tüm insanları kucakladı. Ali
Asker, bunu yaparken kendinden önceki şiirin kalıplarını, ölçü-
lerini, söyleyiş biçimlerini de yıkıyor kendine has tarzını oluştu-
ruyordu. Bütün bunların yanında az sözcük kullanıyordu ama
bu sözcüklerle neleri anlatmıyordu ki...
AURKE
16.
A) Duruluk
Temel Yeterlilik Testi
Bu parçada sözü edilen şairde bulunmayan özellik aşağı-
dakilerin hangisidir?
Sözcük
tekrarı
le
B) Doğallık
D) Özgünlük
S
C Evrensellik
Evce
E) Yoğunluk
19 Yaz
SO
Ru
bir
ru
g
C
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a ay- bir ÖZ "Rüzgârla Dolu, Yağmurlu Leylak" şiirlerinin de şairi olan Ali Asker Barut; yaşayan dili kullandı. Sıradan olayları ve insanları sirinin temel direği yaptı. Bunları keskin mantığıyla ve sonsuz duyarlılığıyla oluşturduğu şiirine öylesine yerleştirdi ki dizeleri, yerel ya da ulusal olmaktan çıkıp tüm insanları kucakladı. Ali Asker, bunu yaparken kendinden önceki şiirin kalıplarını, ölçü- lerini, söyleyiş biçimlerini de yıkıyor kendine has tarzını oluştu- ruyordu. Bütün bunların yanında az sözcük kullanıyordu ama bu sözcüklerle neleri anlatmıyordu ki... AURKE 16. A) Duruluk Temel Yeterlilik Testi Bu parçada sözü edilen şairde bulunmayan özellik aşağı- dakilerin hangisidir? Sözcük tekrarı le B) Doğallık D) Özgünlük S C Evrensellik Evce E) Yoğunluk 19 Yaz SO Ru bir ru g C C
PARAGRAF
PARAGRAFTA YAPI
+
(1) Şiirin her şeyden önce şiir olması gerektiğini ifade
eden İsmet Özel şiirin, hayata kendi imgelem dünyası-
nın penceresinden baktığını söyler. (II) Oysa şiiri sınıf-
landırmaya kalkanlar şiirin özünü oluşturan bu imgele-
mi ıskalıyor. (III) Şiir, yaşamı imgelemle yoğurup biçim-
lendirir. (IV) Peki şiirsel imgelem nedir? (V) Özel'e göre
imgelem ancak şairin söylediği gibi olabilen orijinal bir
şiirsel tasarım ve görüntüdür.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
basonra "Diğer türlerde o kadar da öne çıkmayan bu
özellik şiirin sınıflandırılmasını zorlaştırır." cümlesi
en getirilirse parçanın akışı bozulmaz?
A) I
B) II
C) III
Culo nupy
D) IV
EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAF PARAGRAFTA YAPI + (1) Şiirin her şeyden önce şiir olması gerektiğini ifade eden İsmet Özel şiirin, hayata kendi imgelem dünyası- nın penceresinden baktığını söyler. (II) Oysa şiiri sınıf- landırmaya kalkanlar şiirin özünü oluşturan bu imgele- mi ıskalıyor. (III) Şiir, yaşamı imgelemle yoğurup biçim- lendirir. (IV) Peki şiirsel imgelem nedir? (V) Özel'e göre imgelem ancak şairin söylediği gibi olabilen orijinal bir şiirsel tasarım ve görüntüdür. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden basonra "Diğer türlerde o kadar da öne çıkmayan bu özellik şiirin sınıflandırılmasını zorlaştırır." cümlesi en getirilirse parçanın akışı bozulmaz? A) I B) II C) III Culo nupy D) IV EV
4.
jazla 40 dakikada çözünüz!
Cahit Külebi, 1940-1950 yıllarını kapsayan Yeni Şiir akımın-
da kendine özel bir yer ayırdı. Aydın bir saz şairi içtenliği,
bir Karacaoğlan rahatlığı ve temiz bir dil ile zaman zaman
kötümser, güvensiz, kendi türküsünü söyledi. Yarım kafiye-
ler, iç sesler, duygu ve düşüncelerine eklediği zarif benzet-
meler ve söyleyişindeki titizlikle en sevilen şairler arasına
girdi. Yurt köşelerinin manzara ve insan gerçeklerini mo-
dern biçim ve yeni bir romantizmle yaratış, anılarla güçlü
ve içten bir duyarlık başlıca özellikleridir.
Bu parçada geçen "kendi türküsünü söylemek" sözü ile
sanatçının hangi yönü vurgulanmıştır?
A) Eserlerinde özgün bir üslup oluşturması
B) Yurdun çeşitli sorunlarını yansıtması
C) Anılarla yeni ve içten bir duyarlılık oluşturması
$1D) Eserlerinin otobiyografik unsurlar taşıması
E) Üslup yönünden kendinden önceki sanatçılara eklen-
mesi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. jazla 40 dakikada çözünüz! Cahit Külebi, 1940-1950 yıllarını kapsayan Yeni Şiir akımın- da kendine özel bir yer ayırdı. Aydın bir saz şairi içtenliği, bir Karacaoğlan rahatlığı ve temiz bir dil ile zaman zaman kötümser, güvensiz, kendi türküsünü söyledi. Yarım kafiye- ler, iç sesler, duygu ve düşüncelerine eklediği zarif benzet- meler ve söyleyişindeki titizlikle en sevilen şairler arasına girdi. Yurt köşelerinin manzara ve insan gerçeklerini mo- dern biçim ve yeni bir romantizmle yaratış, anılarla güçlü ve içten bir duyarlık başlıca özellikleridir. Bu parçada geçen "kendi türküsünü söylemek" sözü ile sanatçının hangi yönü vurgulanmıştır? A) Eserlerinde özgün bir üslup oluşturması B) Yurdun çeşitli sorunlarını yansıtması C) Anılarla yeni ve içten bir duyarlılık oluşturması $1D) Eserlerinin otobiyografik unsurlar taşıması E) Üslup yönünden kendinden önceki sanatçılara eklen- mesi
2. Son dönemlerde oldukça yaygınlaşan tükenmişlik
sendromu adı altında çalışanların işten kaçtıklarını
gördük. Kime sorsan kendinde bir tükenmişlik sendro-
mu hissettiğini söylüyor. Ben hemen size söyleyeyim:
Bu durum, tükenmişlik sendromu falan değil. Bildiğin
tembelliğin modern deyişi. Akşama kadar boş vaktin
var ve bir türlü yapacağın işlere başlayamıyorsun. İşte
bu anlarda devreye giren bir sendromdur. Bu sendro-
mun tedavisi ancak kişiyi güdüleyerek olabilir. Kendine
hedef koyan ve yılmak nedir bilmeyen kişiler için bu
sendromdan söz bile edemeyiz.
FOR
Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Insanlar, tembelliklerine çok kolay bahane bula-
bilmektedir.
B) Çalışmanın öncesinde kişinin içinde bu isteğin
olması gerekir.
C) Boş vakitleri değerlendirmek için planlı olmak ge-
rekmektedir.
D) Tükenmişlik sendromunun çözümü için çok çalış-
mak gerekmektedir.
E) Iş yapabilmek tamamen istekli olmaya bağlıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Son dönemlerde oldukça yaygınlaşan tükenmişlik sendromu adı altında çalışanların işten kaçtıklarını gördük. Kime sorsan kendinde bir tükenmişlik sendro- mu hissettiğini söylüyor. Ben hemen size söyleyeyim: Bu durum, tükenmişlik sendromu falan değil. Bildiğin tembelliğin modern deyişi. Akşama kadar boş vaktin var ve bir türlü yapacağın işlere başlayamıyorsun. İşte bu anlarda devreye giren bir sendromdur. Bu sendro- mun tedavisi ancak kişiyi güdüleyerek olabilir. Kendine hedef koyan ve yılmak nedir bilmeyen kişiler için bu sendromdan söz bile edemeyiz. FOR Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Insanlar, tembelliklerine çok kolay bahane bula- bilmektedir. B) Çalışmanın öncesinde kişinin içinde bu isteğin olması gerekir. C) Boş vakitleri değerlendirmek için planlı olmak ge- rekmektedir. D) Tükenmişlik sendromunun çözümü için çok çalış- mak gerekmektedir. E) Iş yapabilmek tamamen istekli olmaya bağlıdır.
HIZ VE
RENK
16. Kitaplar, ömür boyu yanı başımda elimin altındadır.
Yaşlılığımda ve yalnızlığımda avuturlar beni. Sıkıntı-
li bir avareliğin baskısından kurtarır, hoşlanmadığım
kişilerin havasından dilediğim zaman ayırıverirler
beni. Fazla ağır basmadıkları, gücümü aşmadıkları
zaman acılarımı törpüler. Rahatımı kaçıran bir sap-
lantıyı başımdan atmak için kitaplara başvurmaktan
iyisi yoktur, hemen beni kendilerine çeker, içimde-
kinden uzaklaştırırlar.
98
Parçaya göre, kitaplarla ilgili aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Kafaya takılan sıkıntıları gidermeleri
Binsan
hayatında ruhun en iyi gıdası oldukları
Yalnızlıkta insanları avutmaları
DSürekli el altında hazır bulunmaları
(E) Insan ilişkilerini düzenlemeleri
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
HIZ VE RENK 16. Kitaplar, ömür boyu yanı başımda elimin altındadır. Yaşlılığımda ve yalnızlığımda avuturlar beni. Sıkıntı- li bir avareliğin baskısından kurtarır, hoşlanmadığım kişilerin havasından dilediğim zaman ayırıverirler beni. Fazla ağır basmadıkları, gücümü aşmadıkları zaman acılarımı törpüler. Rahatımı kaçıran bir sap- lantıyı başımdan atmak için kitaplara başvurmaktan iyisi yoktur, hemen beni kendilerine çeker, içimde- kinden uzaklaştırırlar. 98 Parçaya göre, kitaplarla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Kafaya takılan sıkıntıları gidermeleri Binsan hayatında ruhun en iyi gıdası oldukları Yalnızlıkta insanları avutmaları DSürekli el altında hazır bulunmaları (E) Insan ilişkilerini düzenlemeleri
A
19. Fotoğraf bir anı olduğu gibi yansıtırken edebiyat,
o anın çözümlemesini yapar. Örneğin, biraz önce
çektiğim fotoğrafta pişirdiği tüm kestanelerini sa-
tan satıcının yüzü güleçti ama kestanelerini sat-
masaydı yüzü asık olacaktı. Edebiyat açısındansa
durum böyle değil. Bu adamın oldukça uzun bir
hikâyesi olmalı, der ve yaşanan bu hikâyenin kur-
gusunu yapar edebiyat
A) çünkü iyi bir fotoğraf çekmek için uygun zamanı
yakalamak zordur
C)
buna karşılık edebiyatta, yaşananları anlatırken
sözcükleri ustalıkla seçmek gerekir
E)
ayrıca fotoğraf karesinde, hikâyenin bir anını ek-
siksiz olarak görüntüleyebilirsiniz
D) çünkü edebiyatın işi, yaşananları en ince ayrıntı-
sına kadar bellekte canlandırmaktır
ama gerçeği yansıtabilmek için birtakım teknik
bilgilere gereksinim duyarsınız
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A 19. Fotoğraf bir anı olduğu gibi yansıtırken edebiyat, o anın çözümlemesini yapar. Örneğin, biraz önce çektiğim fotoğrafta pişirdiği tüm kestanelerini sa- tan satıcının yüzü güleçti ama kestanelerini sat- masaydı yüzü asık olacaktı. Edebiyat açısındansa durum böyle değil. Bu adamın oldukça uzun bir hikâyesi olmalı, der ve yaşanan bu hikâyenin kur- gusunu yapar edebiyat A) çünkü iyi bir fotoğraf çekmek için uygun zamanı yakalamak zordur C) buna karşılık edebiyatta, yaşananları anlatırken sözcükleri ustalıkla seçmek gerekir E) ayrıca fotoğraf karesinde, hikâyenin bir anını ek- siksiz olarak görüntüleyebilirsiniz D) çünkü edebiyatın işi, yaşananları en ince ayrıntı- sına kadar bellekte canlandırmaktır ama gerçeği yansıtabilmek için birtakım teknik bilgilere gereksinim duyarsınız
TYT (Temel Yeterlilik Testi)
34. Kayak yapmaya başlamadan önce vücudunuzu ısıtacak,
düşüp yaralanmanızı ya da ıslanmanızı engelleyecek ki-
yafet ve aksesuarlarınız hazırsa soğuk hava, rüzgâr ve
güneşin cildinizi kurutup yakmaması için cilt bakım ürün-
lerini almayı unutmayın.
Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak
çıkarılamaz?
5
Güneş ışığı, kışın da insan vücudu üzerinde olum-
suz etkilerde bulunabilir.
BY İnsan cildini kurutan birden fazla etken vardır.
Kurallarına uygun yapılmadığında kayak tehlikeli bir
spor olabilir.
D) Kayak yaparken islanmamak ve üşümemek için özel
kıyafetler üretilmiştir.
E) Kayak, ancak kendine özgü ekipmanları tam oldu-
ğunda yapılabilen bir spordur.
Prf Yayınları
36.-
1986'
şehri
kurul
ren E
36. B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT (Temel Yeterlilik Testi) 34. Kayak yapmaya başlamadan önce vücudunuzu ısıtacak, düşüp yaralanmanızı ya da ıslanmanızı engelleyecek ki- yafet ve aksesuarlarınız hazırsa soğuk hava, rüzgâr ve güneşin cildinizi kurutup yakmaması için cilt bakım ürün- lerini almayı unutmayın. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesin olarak çıkarılamaz? 5 Güneş ışığı, kışın da insan vücudu üzerinde olum- suz etkilerde bulunabilir. BY İnsan cildini kurutan birden fazla etken vardır. Kurallarına uygun yapılmadığında kayak tehlikeli bir spor olabilir. D) Kayak yaparken islanmamak ve üşümemek için özel kıyafetler üretilmiştir. E) Kayak, ancak kendine özgü ekipmanları tam oldu- ğunda yapılabilen bir spordur. Prf Yayınları 36.- 1986' şehri kurul ren E 36. B