Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

UĞUR
4. - 1
Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı;
Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı.
Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle,
Canlandı o meşhûr ova at kişnemesiyle!
Fethin daha bir ülkeyi parlattığı gündü;
Biz uğruna can verdiğimiz yerde göründü.
Gül yüzlü bir âfetti ki her bûsesi lâle;
Girdik zaferin koynuna, kandık o visâle
Dünyaya veda ettik, atıldık dolu dizgin;
En son koşumuzdur bu! Asırlarca bilinsin!
-||-
Mohaç Meydan Muharebesi, 29 Ağustos 1526'da Osmanlı
İmparatorluğu ve Macaristan Krallığı orduları arasında
meydana gelen ve Macaristan'ın büyük bölümünün Osmanlı
hâkimiyetine girmesiyle sonuçlanan savaştır. Savaş, sayıca
üstün Osmanlı ordusunun hafif süvarileri, o zamana kadar
Avrupalıların karşılaşmadıkları 300 seyyar top ve etkin tüfek
kullanımı sayesinde, Macar Ordusu'nun esas gücü olan ağır
süvarilerini kısa sürede kaybetmelerini takiben, ağır bir Macar
yenilgisi ile sonuçlanmış. Osmanlı Ordusu, Macar Ordusu'nu
hezimete uğratmıştır. Savaş iki saat kadar sürmüştür. Dün-
yada en kısa sürede en ağır yenilgiyle sonuçlanan savaştır.
Numaralanmış metinlerle ilgili aşağıdakilerin hangisi
söylenemez?
A) I. metin, sanatsal bir metindir.
B) II. metin, okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılmıştır.
C) I. metin, mensur bir metindir.
D) II. metin, gerçekçi üslupla tarihi bir olayı anlatmıştır.
E) I. metin, okuyucuda estetik haz uyandırmak üzere yazıl-
mıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
UĞUR 4. - 1 Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı; Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı. Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle, Canlandı o meşhûr ova at kişnemesiyle! Fethin daha bir ülkeyi parlattığı gündü; Biz uğruna can verdiğimiz yerde göründü. Gül yüzlü bir âfetti ki her bûsesi lâle; Girdik zaferin koynuna, kandık o visâle Dünyaya veda ettik, atıldık dolu dizgin; En son koşumuzdur bu! Asırlarca bilinsin! -||- Mohaç Meydan Muharebesi, 29 Ağustos 1526'da Osmanlı İmparatorluğu ve Macaristan Krallığı orduları arasında meydana gelen ve Macaristan'ın büyük bölümünün Osmanlı hâkimiyetine girmesiyle sonuçlanan savaştır. Savaş, sayıca üstün Osmanlı ordusunun hafif süvarileri, o zamana kadar Avrupalıların karşılaşmadıkları 300 seyyar top ve etkin tüfek kullanımı sayesinde, Macar Ordusu'nun esas gücü olan ağır süvarilerini kısa sürede kaybetmelerini takiben, ağır bir Macar yenilgisi ile sonuçlanmış. Osmanlı Ordusu, Macar Ordusu'nu hezimete uğratmıştır. Savaş iki saat kadar sürmüştür. Dün- yada en kısa sürede en ağır yenilgiyle sonuçlanan savaştır. Numaralanmış metinlerle ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) I. metin, sanatsal bir metindir. B) II. metin, okuyucuya bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. C) I. metin, mensur bir metindir. D) II. metin, gerçekçi üslupla tarihi bir olayı anlatmıştır. E) I. metin, okuyucuda estetik haz uyandırmak üzere yazıl- mıştır.
18
13-ÖĞRETEN SORU / ÖSYM
İstanbul'un İstiklal Caddesi... Eski adıyla "Cadde-i Kebir" yani
"Büyük Cadde". Ortasında tramvay yolu, cadde boyunca di-
zili dükkânlar, pasajlar, sinemalar, hanlar... İstiklal Caddesi'ne
paralel olarak uzanan Beyoğlu'nun arka sokakları... Niye "arka
sokaklar" diye biliniyor? Ne bileyim, belki de itilmişleri, kakıl-
mışları barındırdığı için böyle anılıyor. İşte eskicilerle, antika-
cılarla, film şirketlerine kostüm, aksesuar kiralayan dükkân-
larla dolu bir han. Artistler, figüranlar sık sık gelir giderlerdi bu
dükkânlara. Hanın çaycısı, artistlerin çoğundan imzalı fotoğ-
raf almış, çay ocağının derme çatma panosuna asmıştı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Soyutlamaya başvurulmuştur. Cros
B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.
C) İkilemeden yararlanılmıştır.
D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.
E) Yalın bir dil kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18 13-ÖĞRETEN SORU / ÖSYM İstanbul'un İstiklal Caddesi... Eski adıyla "Cadde-i Kebir" yani "Büyük Cadde". Ortasında tramvay yolu, cadde boyunca di- zili dükkânlar, pasajlar, sinemalar, hanlar... İstiklal Caddesi'ne paralel olarak uzanan Beyoğlu'nun arka sokakları... Niye "arka sokaklar" diye biliniyor? Ne bileyim, belki de itilmişleri, kakıl- mışları barındırdığı için böyle anılıyor. İşte eskicilerle, antika- cılarla, film şirketlerine kostüm, aksesuar kiralayan dükkân- larla dolu bir han. Artistler, figüranlar sık sık gelir giderlerdi bu dükkânlara. Hanın çaycısı, artistlerin çoğundan imzalı fotoğ- raf almış, çay ocağının derme çatma panosuna asmıştı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Soyutlamaya başvurulmuştur. Cros B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır. C) İkilemeden yararlanılmıştır. D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. E) Yalın bir dil kullanılmıştır.
TYT/
38. (1) Aşık Veysel kendi zindanında ışıklı, renkli bir dünya yarat-
mış, yarattığı dünyayı yazmış, betimlemiş, sazını çalmıştır.
(II) Ozgünlüğü buradan, "zindan"ını parmaklarıyla yenip
insana, daha doğrusu insanlığa ulaşmasından gelir.
(III) İnsana ulaşmayan sadece kendi acılarını, sızılarını dile
getiren şair gelip geçicidir. (IV) Veysel dertlerin, yalnızlıkla-
rın, karanlıkların en kötüsünü yaşamıştır. (V) Tüm bunları
şiire yansıtırken kişiselliğin sırrını aşmış acılara ve sızılara
evrensel bir boyut kazandırmıştır. (VI) Dış dünyaya kapalı
olan gözleriyle tüm insanlığın ortak duygu ve düşüncesini
yansıtmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II
B) III+
CON
D) V E) VI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/ 38. (1) Aşık Veysel kendi zindanında ışıklı, renkli bir dünya yarat- mış, yarattığı dünyayı yazmış, betimlemiş, sazını çalmıştır. (II) Ozgünlüğü buradan, "zindan"ını parmaklarıyla yenip insana, daha doğrusu insanlığa ulaşmasından gelir. (III) İnsana ulaşmayan sadece kendi acılarını, sızılarını dile getiren şair gelip geçicidir. (IV) Veysel dertlerin, yalnızlıkla- rın, karanlıkların en kötüsünü yaşamıştır. (V) Tüm bunları şiire yansıtırken kişiselliğin sırrını aşmış acılara ve sızılara evrensel bir boyut kazandırmıştır. (VI) Dış dünyaya kapalı olan gözleriyle tüm insanlığın ortak duygu ve düşüncesini yansıtmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II B) III+ CON D) V E) VI
yılı
öyle
a
iiri
ir.
2
0120
NETARS
DA
33. Galyum; kimyasal simgesi "Ga", atom numarası 31, kütle
numarası 69,723 olan bir elementtir. Erime noktası 29,8
derece, kaynama noktası 2204 derecedir. 4. periyot
elementleri arasında, zayıf ve ağır metallerden bor
grubunda yer alır. Aynı grupta bor, alüminyum, indiyum ve
talyum gibi elementler de bulunmaktadır. Gümüşî beyaz,
mavimsi ve kırılgandır. Alüminyuma çok yakın özellikler
gösterir. Saf galyum, parlak ve gümüş renkli cam
parçacıklarına benzer. Kristal yapısı ortokubik olan galyum
herhangi bir metalin en geniş sıvı aralığına sahiptir.
Yüksek sıcaklıklarda bile düşük buhar basıncına sahiptir.
Bıçakla kesilebilecek kadar yumuşak olan bu elementin
elektrik iletkenliği kurşundan azdır. Erimiş galyum, kalay
ya da gümüşü andırır.
Bu parçada "Galyum" ile ilgili olarak aşağıdaki
sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Hangi elementlerle bileşik oluşturur?
B) Erimiş hâldeyken nelere benzer?
C) Kimyasal nitelikleri nelerdir?
D) Görünümü nasıldır?
E) Kaçıncı periyotta yer alır?
(0
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
yılı öyle a iiri ir. 2 0120 NETARS DA 33. Galyum; kimyasal simgesi "Ga", atom numarası 31, kütle numarası 69,723 olan bir elementtir. Erime noktası 29,8 derece, kaynama noktası 2204 derecedir. 4. periyot elementleri arasında, zayıf ve ağır metallerden bor grubunda yer alır. Aynı grupta bor, alüminyum, indiyum ve talyum gibi elementler de bulunmaktadır. Gümüşî beyaz, mavimsi ve kırılgandır. Alüminyuma çok yakın özellikler gösterir. Saf galyum, parlak ve gümüş renkli cam parçacıklarına benzer. Kristal yapısı ortokubik olan galyum herhangi bir metalin en geniş sıvı aralığına sahiptir. Yüksek sıcaklıklarda bile düşük buhar basıncına sahiptir. Bıçakla kesilebilecek kadar yumuşak olan bu elementin elektrik iletkenliği kurşundan azdır. Erimiş galyum, kalay ya da gümüşü andırır. Bu parçada "Galyum" ile ilgili olarak aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? A) Hangi elementlerle bileşik oluşturur? B) Erimiş hâldeyken nelere benzer? C) Kimyasal nitelikleri nelerdir? D) Görünümü nasıldır? E) Kaçıncı periyotta yer alır? (0
MÖ 750-550 yılları arasında Helen kent-devletleri çeşitli
koşulların etkisiyle bir yayılma ve kolonizasyon safhası
yaşadı. Helenler bu safhada çok geniş ve uzak
coğrafyalarda koloniler kurdular. Kolonilerin sistematik
olarak konuşlandırıldığı tabii mekânlar, genel olarak bütün
Akdeniz, Karadeniz, Ege ve Marmara havzalarının
kıyılarını, adaları ve yarımadaları kapsamaktaydı.
Kolonilerin kıyı bölgelerinde kurulmasının deniz ulaşımı
açısından öneminin büyük olduğu ortadadır. Zira
Helenlerin ikamet ettiği coğrafya, onları denizciliğe
yönlendirmekteydi.
Bu parçadan ulaşılabilecek en kapsamlı yargı
aşağıdakilerin hangisidir?
A) Helenlerin uzak coğrafyalarda kolohiler kurması kolay
olmamıştır.
B) Kolonizasyon, Helen tarihinin neredeyse tüm
dönemlerinde gerçekleştirilmiştir.
C) Helenler, birtakım nedenlerle sahil bölgelerinde
koloniler kurmuştur.
D) Helen uygarlığı, MÖ 8. ve 6. yüzyıllarda iyice
gelişerek belli bir mimari olgunluğa erişmiştir.
E) Bir kavmin çeşitli faaliyetlerde bulunmak için kendi
sınırları dışında elverişli topraklarda üsler kurup orayı
yurt edinme sürecine kolonizasyon adı verilir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
MÖ 750-550 yılları arasında Helen kent-devletleri çeşitli koşulların etkisiyle bir yayılma ve kolonizasyon safhası yaşadı. Helenler bu safhada çok geniş ve uzak coğrafyalarda koloniler kurdular. Kolonilerin sistematik olarak konuşlandırıldığı tabii mekânlar, genel olarak bütün Akdeniz, Karadeniz, Ege ve Marmara havzalarının kıyılarını, adaları ve yarımadaları kapsamaktaydı. Kolonilerin kıyı bölgelerinde kurulmasının deniz ulaşımı açısından öneminin büyük olduğu ortadadır. Zira Helenlerin ikamet ettiği coğrafya, onları denizciliğe yönlendirmekteydi. Bu parçadan ulaşılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerin hangisidir? A) Helenlerin uzak coğrafyalarda kolohiler kurması kolay olmamıştır. B) Kolonizasyon, Helen tarihinin neredeyse tüm dönemlerinde gerçekleştirilmiştir. C) Helenler, birtakım nedenlerle sahil bölgelerinde koloniler kurmuştur. D) Helen uygarlığı, MÖ 8. ve 6. yüzyıllarda iyice gelişerek belli bir mimari olgunluğa erişmiştir. E) Bir kavmin çeşitli faaliyetlerde bulunmak için kendi sınırları dışında elverişli topraklarda üsler kurup orayı yurt edinme sürecine kolonizasyon adı verilir.
erinde Anlam-4
ki
4.
Yazarın betimlemelerindeki benzetmelerle örülü uzun
cümleler, karşılıklı konuşmalarda kısalıyor. İletisini yük-
lediği bölümlerde ise konuşma diline yaklaşıyor, yalın
ama kesin bir düşünceyi vurguladığı izlenimi veren
cümlelere bırakıyor yerini. Bunca zamandır okuduğum,
tekdüze anlatımın sığ sularında çırpınan yazarları düşü-
nüyorum da... Onların kitaplarını okumakla geçirdiğim
zamanı yitirilmiş, boşa gitmiş sayıyorum.
Bu parçadaki tekdüze anlatımın sığ sularında çırpı-
nan” sözüyle, söz konusu yazarların hangi özelliği
onsday (O
vurgulanmak istenmiştir?
A) Ele aldıkları konuyu derinlemesine işlemeyen
B) Yazıda çeşitli söyleyiş özelliklerini bir arada kullan-
mayan
C) Yazılarında özgünlükten uzak, taklitçi olan
D) Kendine özgü bir üslup geliştirmek için çabalayan
E) Okunduğunda bir fayda sağlamayan
uğublunub
5.6 Yazarların emek vererek, gecesini gündüzüne katarak
yapıt ürettiği gerçeğinden hareketle, üzeri zamanla yosun
tutmuş birtakım kitapları okurun gündemine taşımak iste-
dim. Böylece hem geçmişteki yazarların gayretleri ve
çalışmaları boşa gitmemiş hem de genç yazarlar çok
ilginç kitaplarla buluşmuş olacaktı.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
erinde Anlam-4 ki 4. Yazarın betimlemelerindeki benzetmelerle örülü uzun cümleler, karşılıklı konuşmalarda kısalıyor. İletisini yük- lediği bölümlerde ise konuşma diline yaklaşıyor, yalın ama kesin bir düşünceyi vurguladığı izlenimi veren cümlelere bırakıyor yerini. Bunca zamandır okuduğum, tekdüze anlatımın sığ sularında çırpınan yazarları düşü- nüyorum da... Onların kitaplarını okumakla geçirdiğim zamanı yitirilmiş, boşa gitmiş sayıyorum. Bu parçadaki tekdüze anlatımın sığ sularında çırpı- nan” sözüyle, söz konusu yazarların hangi özelliği onsday (O vurgulanmak istenmiştir? A) Ele aldıkları konuyu derinlemesine işlemeyen B) Yazıda çeşitli söyleyiş özelliklerini bir arada kullan- mayan C) Yazılarında özgünlükten uzak, taklitçi olan D) Kendine özgü bir üslup geliştirmek için çabalayan E) Okunduğunda bir fayda sağlamayan uğublunub 5.6 Yazarların emek vererek, gecesini gündüzüne katarak yapıt ürettiği gerçeğinden hareketle, üzeri zamanla yosun tutmuş birtakım kitapları okurun gündemine taşımak iste- dim. Böylece hem geçmişteki yazarların gayretleri ve çalışmaları boşa gitmemiş hem de genç yazarlar çok ilginç kitaplarla buluşmuş olacaktı.
ORULA
B
ALES 2019 (2. SINAV) SORULARI
33.-35. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
(1) Yazının icadından çok önce kullanıldığı
bilinen konuşma, yüzyıllar içinde önemin-
den hiçbir şey kaybetmemiştir. (II) Antik
Der
Yunanların büyük bir titizlikle ele alıp geliş
tirdikleri ve iki bin yıldır geniş kapsamlı
ma
çalışma
adıyla
konularından biri olan hitabet
tinin varlığı ve etki alanı, bunun en
somut göstergesidir. (III) Yunanca özgün
via techne rhetorik (hitabet sanatı)".
Aristo'nun önemli çalışmalarından Retorik
Sanatında düzenlenmiş bir sanat veya
bilim niteliğiyle yazının ürünü olsa da
özünde konuşmayı içerir. (IV) Önceleri bir
topluluğa hitap etme anlamında kullanılan
retorik, zaman içinde farklı anlamlar ka-
zanmıştır. (V) Böylece yazı, kullanılmaya
başlandığı andan itibaren sözlü kültürü
daraltmamış aksine sözlü hitabın ilkelerini
ve bileşenlerini özenle ortaya koymuş;
etkili ve ikna edici bir konuşmanın kuralla-
nını düzenleyerek sözlü kültürün gelişmesi-
ni sağlamıştır.
33. Bu parçadan hareketle aşağıdaki
yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Hitabet sanatı sözlü kültürün zen-
ginleşip değişmesine katkıda bu-
lunmuştur.
B) Yazının icadı konuşmaya ait bir-
takım esasların belirlenmesine
katkı sağlamıştır.
C) Yazı sayesinde oluşan kültürel bi-
rikim, insanların zihninde daha
kalıcı hale gelmiştir.
D) Konuşma sanatıyla ilgili çalışma-
lar sözlü ve yazılı kültürün geliş-
mesini etkilemiştir.
E) Hitabet, yazılı kültür döneminden
sonra bilime dönüşerek etkileyici-
liğini yitirmiştir.
R
Y
N
E
V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ORULA B ALES 2019 (2. SINAV) SORULARI 33.-35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Yazının icadından çok önce kullanıldığı bilinen konuşma, yüzyıllar içinde önemin- den hiçbir şey kaybetmemiştir. (II) Antik Der Yunanların büyük bir titizlikle ele alıp geliş tirdikleri ve iki bin yıldır geniş kapsamlı ma çalışma adıyla konularından biri olan hitabet tinin varlığı ve etki alanı, bunun en somut göstergesidir. (III) Yunanca özgün via techne rhetorik (hitabet sanatı)". Aristo'nun önemli çalışmalarından Retorik Sanatında düzenlenmiş bir sanat veya bilim niteliğiyle yazının ürünü olsa da özünde konuşmayı içerir. (IV) Önceleri bir topluluğa hitap etme anlamında kullanılan retorik, zaman içinde farklı anlamlar ka- zanmıştır. (V) Böylece yazı, kullanılmaya başlandığı andan itibaren sözlü kültürü daraltmamış aksine sözlü hitabın ilkelerini ve bileşenlerini özenle ortaya koymuş; etkili ve ikna edici bir konuşmanın kuralla- nını düzenleyerek sözlü kültürün gelişmesi- ni sağlamıştır. 33. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Hitabet sanatı sözlü kültürün zen- ginleşip değişmesine katkıda bu- lunmuştur. B) Yazının icadı konuşmaya ait bir- takım esasların belirlenmesine katkı sağlamıştır. C) Yazı sayesinde oluşan kültürel bi- rikim, insanların zihninde daha kalıcı hale gelmiştir. D) Konuşma sanatıyla ilgili çalışma- lar sözlü ve yazılı kültürün geliş- mesini etkilemiştir. E) Hitabet, yazılı kültür döneminden sonra bilime dönüşerek etkileyici- liğini yitirmiştir. R Y N E V
13. (1) Aynı mahallede oturan, kıyafetleri ve geçinme
tarzları aynı olan Karagöz ve Hacivat, ilk bakış-
ta iki ayrı insanlığın temsilcisi gibi görünmezler.
(II) Hele oyunlarda kimi zaman iş birliği etmeleri,
aralarında aynı halk sınıfına bağlı olmaktan doğan
bir yakınlık hatta tam birlik bulunduğu duygusunu
verir. (III) Fakat bu duygu uzun sürmez. (IV) İlk
fark ve karşıtlık, kullandıkları dilde kendini gösterir.
(V) Hacivat'ın "enderun"u hatırlatan yabancı sözcük
ve kuralla yüklü anlatımına karşılık Karagöz "halk
diliyle" konuşmakta direnir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi-
sinden sonra "Perdede geçen her olay, söylenen
her söz bu iki tipin karşıt karakterde bulunduğunu
gösterir." cümlesi getirilirse anlatımın akışında
bir bozukluk meydana gelmez?
A) I. B) II. C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. (1) Aynı mahallede oturan, kıyafetleri ve geçinme tarzları aynı olan Karagöz ve Hacivat, ilk bakış- ta iki ayrı insanlığın temsilcisi gibi görünmezler. (II) Hele oyunlarda kimi zaman iş birliği etmeleri, aralarında aynı halk sınıfına bağlı olmaktan doğan bir yakınlık hatta tam birlik bulunduğu duygusunu verir. (III) Fakat bu duygu uzun sürmez. (IV) İlk fark ve karşıtlık, kullandıkları dilde kendini gösterir. (V) Hacivat'ın "enderun"u hatırlatan yabancı sözcük ve kuralla yüklü anlatımına karşılık Karagöz "halk diliyle" konuşmakta direnir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi- sinden sonra "Perdede geçen her olay, söylenen her söz bu iki tipin karşıt karakterde bulunduğunu gösterir." cümlesi getirilirse anlatımın akışında bir bozukluk meydana gelmez? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
6. Temel yüz ifadeleri içinde yalan söylendiğinde özellikle
üç tanesi ön plana çıkıyor: korku, üzüntü ve mutluluk.
Yalancı, yalanını söylerken en çok içeriği düzenlemeye
vakit harcadığı için yüz mimiklerini kontrol etmek ikinci
plandadır. 1960'lı yıllarda Paul Ekman'ın çalışmaları
sonucunda ortaya çıkmış olan mikro ifadeler, 40 ila 500
milisaniye yani saniyenin 1/25'i hızla hissettiğimiz anlık
duyguların yüzümüzde mimik olarak ortaya çıkmasıdır.
Yalan söylenip söylenmediğini anlamaya çalışırken
faydalanabileceğimiz en önemli ipucu, karşımızdaki kişinin
mimikleri ile sözlerinin uyumudur. Birisi mutlu olduğunu
söylerken mutluluk ifadesini göstermeyebilir ve bu bizim
için bir ipucudur. Üçüncü adım ise davranış değişikliklerini
gözlemleyerek insanların beden diliyle verdikleri yalan
tepkilerini incelemektir. Çelişkili veya tutarsız beden dili
ya da küçük sinyallerden, mesela gövdenin hareketsiz
kalmasına rağmen el ve kolların hızlanmasından,
yalan anında kendine dokunma hissinin artmasından
anlayabiliriz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden
yararlanılmıştır?
3D yayınları
A) Tanımlama - örnekleme
B) Tanık gösterme - karşılaştırma
C) Benzetme- ilişki kurma
D) Somutlama - istatistiki verilerden yararlanma
E) Tanık gösterme - benzetme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Temel yüz ifadeleri içinde yalan söylendiğinde özellikle üç tanesi ön plana çıkıyor: korku, üzüntü ve mutluluk. Yalancı, yalanını söylerken en çok içeriği düzenlemeye vakit harcadığı için yüz mimiklerini kontrol etmek ikinci plandadır. 1960'lı yıllarda Paul Ekman'ın çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış olan mikro ifadeler, 40 ila 500 milisaniye yani saniyenin 1/25'i hızla hissettiğimiz anlık duyguların yüzümüzde mimik olarak ortaya çıkmasıdır. Yalan söylenip söylenmediğini anlamaya çalışırken faydalanabileceğimiz en önemli ipucu, karşımızdaki kişinin mimikleri ile sözlerinin uyumudur. Birisi mutlu olduğunu söylerken mutluluk ifadesini göstermeyebilir ve bu bizim için bir ipucudur. Üçüncü adım ise davranış değişikliklerini gözlemleyerek insanların beden diliyle verdikleri yalan tepkilerini incelemektir. Çelişkili veya tutarsız beden dili ya da küçük sinyallerden, mesela gövdenin hareketsiz kalmasına rağmen el ve kolların hızlanmasından, yalan anında kendine dokunma hissinin artmasından anlayabiliriz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır? 3D yayınları A) Tanımlama - örnekleme B) Tanık gösterme - karşılaştırma C) Benzetme- ilişki kurma D) Somutlama - istatistiki verilerden yararlanma E) Tanık gösterme - benzetme
5.
Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Belkis köyünde yer
alan Zeugma antik kentinde 2007'den beri sürdürülen
"Muzalar (Esin Perileri) Evi" kazı çalışmalarında dört
yeni mozaik gün ışığına çıkarıldı. İsmini, içinde bulun-
duğu dönemin yazarları, şairleri, müzisyenleri, tarihçileri
ve filozofları için resmedilmiş ilham perileri olduğu söy-
lenen Muzalar Mozaiği'nden alan ev, en önemli Roma
konut örneklerinden biridir. MS 2. yüzyılda yapılan 26
metreye 15 metre boyutlarındaki konutun mozaikleri,
MS 3. yüzyıl başlarına tarihleniyor. Misafir salonlarının
birinde bulunan Muzalar Mozaiği'nin yanı sıra, ikinci mi-
safir salonunda mitolojide ideal kadın olarak bilinen ve
antik dönemde Heroine olarak da adlandırılan dört adet
kadın figürü bulunuyor. Avlu sundurmasında iki mitolo-
jik kadın kahraman figürü, konutun avlusunda ise zen-
gin deniz canlıları arasında gösterilmiş deniz tanrısı ve
tanrıçası olan Okeanos ve Thetis'in figürleri yer alıyor.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme-
miştir?
A) Kazı çalışması yapılan evin ne zaman inşa edildi-
ğine
B) Kazı çalışmasının ne zaman başladığına
C) Kazı çalışması yapılan evin, adını nereden aldığına
D) Konutun şekilsel özellikleriyle ilgili bazı verilere
E) Zeugma mozaiklerinin benzerlerinden hangi özellik-
leriyle ayrıldığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Belkis köyünde yer alan Zeugma antik kentinde 2007'den beri sürdürülen "Muzalar (Esin Perileri) Evi" kazı çalışmalarında dört yeni mozaik gün ışığına çıkarıldı. İsmini, içinde bulun- duğu dönemin yazarları, şairleri, müzisyenleri, tarihçileri ve filozofları için resmedilmiş ilham perileri olduğu söy- lenen Muzalar Mozaiği'nden alan ev, en önemli Roma konut örneklerinden biridir. MS 2. yüzyılda yapılan 26 metreye 15 metre boyutlarındaki konutun mozaikleri, MS 3. yüzyıl başlarına tarihleniyor. Misafir salonlarının birinde bulunan Muzalar Mozaiği'nin yanı sıra, ikinci mi- safir salonunda mitolojide ideal kadın olarak bilinen ve antik dönemde Heroine olarak da adlandırılan dört adet kadın figürü bulunuyor. Avlu sundurmasında iki mitolo- jik kadın kahraman figürü, konutun avlusunda ise zen- gin deniz canlıları arasında gösterilmiş deniz tanrısı ve tanrıçası olan Okeanos ve Thetis'in figürleri yer alıyor. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme- miştir? A) Kazı çalışması yapılan evin ne zaman inşa edildi- ğine B) Kazı çalışmasının ne zaman başladığına C) Kazı çalışması yapılan evin, adını nereden aldığına D) Konutun şekilsel özellikleriyle ilgili bazı verilere E) Zeugma mozaiklerinin benzerlerinden hangi özellik- leriyle ayrıldığına
PARAGRAFTA YAPI
PARAGRAFTA BAŞLIK
> Üzerinde durulan kavram ve bakış açısının bir iki sözcükle
ifadesidir.
> Örneğin, bir parçada üzerinde durulan kavram "sanat" ve ona
bakış açısı da onun "işlev"iyse bu parçanın başlığı "Sanatı
Işlevi" olabilir.
Çıkmış Soru 2:
Bir şair, başkalarının şiirlerinde geçen kelimeleri kullana-
bilir. Bunun gibi o şiirlerin konularını, temlerini, düşüncele-
rini yeniden işleyebilir. Ama bu özellik onu "taklitçi" yahut
"değersiz" saymayı gerektirmez. Yeter ki o, bu kullanış ve
işleyişte başkalarından ayrılabilsin. Başkalarından aldıkla-
rina, etkilenmelerine kendi kişiliğinin damgasını basabilsin.
Onları ayrı bir görüş, biçim ve yöntemle yeni bir biçime so-
kabilsin. Kısacası şiirinde bir kişilik gösterebilsin.
Bu paragrafa getirilebilecek en uygun başlık aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Iskemeyen Şair
B) Şiirde Öz ve Biçim
C) Yenilikçi Şair
D) Şiir Tekniği
E) Şair ve Özgünlük
> Parag
yan h
Bir b
>
➤
Ayn
lilik
Par
so
> Pa
> Ar
te
S
t
PARAGRAFTA YAPI SORU TİPLERİ
Paragrafın yapısı değişik soru biçimleriyle karşımıza çıkar:
> Bazı sorular paragraf oluşturmayla ilgilidir.
➤ Bir paragraf oluşturabilecek cümleler dağınık olarak verilir ve
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAFTA YAPI PARAGRAFTA BAŞLIK > Üzerinde durulan kavram ve bakış açısının bir iki sözcükle ifadesidir. > Örneğin, bir parçada üzerinde durulan kavram "sanat" ve ona bakış açısı da onun "işlev"iyse bu parçanın başlığı "Sanatı Işlevi" olabilir. Çıkmış Soru 2: Bir şair, başkalarının şiirlerinde geçen kelimeleri kullana- bilir. Bunun gibi o şiirlerin konularını, temlerini, düşüncele- rini yeniden işleyebilir. Ama bu özellik onu "taklitçi" yahut "değersiz" saymayı gerektirmez. Yeter ki o, bu kullanış ve işleyişte başkalarından ayrılabilsin. Başkalarından aldıkla- rina, etkilenmelerine kendi kişiliğinin damgasını basabilsin. Onları ayrı bir görüş, biçim ve yöntemle yeni bir biçime so- kabilsin. Kısacası şiirinde bir kişilik gösterebilsin. Bu paragrafa getirilebilecek en uygun başlık aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Iskemeyen Şair B) Şiirde Öz ve Biçim C) Yenilikçi Şair D) Şiir Tekniği E) Şair ve Özgünlük > Parag yan h Bir b > ➤ Ayn lilik Par so > Pa > Ar te S t PARAGRAFTA YAPI SORU TİPLERİ Paragrafın yapısı değişik soru biçimleriyle karşımıza çıkar: > Bazı sorular paragraf oluşturmayla ilgilidir. ➤ Bir paragraf oluşturabilecek cümleler dağınık olarak verilir ve
1. ÇEREZLİK ATIŞTIRMALAR
Uygulamalarımızın her ikisinde de numaralan-
mış cümlelerden anlamlı paragraflar oluştur-
maya çalışacaksın. Kolay gelsin....
1. 1.Öte yandan, kimileri bu gelişmelere kar-
şın kâğıdın önemini yitirmeyeceğini savunuyor.
II.Bu çalışmaların amacı hızlı güncelleme, ucuz
üretim ve sanal ortamda dağıtım gibi üstünlük-
lerden yararlanarak klasik okuma araçlarının
yerine geçecek elektronik kâğıt üretmek.
III.Tıpkı bunlar gibi, kâğıt da daima yaşayacak
teknolojiler arasında yerini neden almasın?
IV.Günümüzde birçok şirket ve araştırma labo-
ratuvarı elektronik kitap üzerinde çalışıyor.
V.Çünkü onlara göre çatal, bıçak gibi bazı eski
teknolojiler işlerini hâlâ mükemmel bir şekilde
yerine getiriyor.
N-I-III-V
t
t t
V-TIL
3.1.Bu
bu kumulla
alanıdır.
11.Ancak t
kıyı bölge
mulların =
111.Ülkem
lim tipler
şumlar:
çeşitli y
IV.Örne
> 2. 1.Ama bazı kentler de vardır ki geçmi-
dib vakta
bağalar
çeşitli
larda.
V.Ayr
nılma
san k
olum
Y
Y
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. ÇEREZLİK ATIŞTIRMALAR Uygulamalarımızın her ikisinde de numaralan- mış cümlelerden anlamlı paragraflar oluştur- maya çalışacaksın. Kolay gelsin.... 1. 1.Öte yandan, kimileri bu gelişmelere kar- şın kâğıdın önemini yitirmeyeceğini savunuyor. II.Bu çalışmaların amacı hızlı güncelleme, ucuz üretim ve sanal ortamda dağıtım gibi üstünlük- lerden yararlanarak klasik okuma araçlarının yerine geçecek elektronik kâğıt üretmek. III.Tıpkı bunlar gibi, kâğıt da daima yaşayacak teknolojiler arasında yerini neden almasın? IV.Günümüzde birçok şirket ve araştırma labo- ratuvarı elektronik kitap üzerinde çalışıyor. V.Çünkü onlara göre çatal, bıçak gibi bazı eski teknolojiler işlerini hâlâ mükemmel bir şekilde yerine getiriyor. N-I-III-V t t t V-TIL 3.1.Bu bu kumulla alanıdır. 11.Ancak t kıyı bölge mulların = 111.Ülkem lim tipler şumlar: çeşitli y IV.Örne > 2. 1.Ama bazı kentler de vardır ki geçmi- dib vakta bağalar çeşitli larda. V.Ayr nılma san k olum Y Y
12. Divanü Lügâti't-Türk, Araplara Türkçeyi öğretmek,
Türkçenin Arapça ile boy ölçüşebilecek nitelikte
bir dil olduğunu göstermek üzere 1700'lü yıllarda
Yusuf Has Hacip tarafından kaleme alınan
Türkçe-Arapça ansiklopedik bir sözlüktür.
Bu cümlede Divanü Lügâti't-Türk'le ilgili
olarak
1. yazılış amadu
amad
II. yazaki,
III. yazıldığı yıl,
IV. türü
konularından hangileriyle ilgili yanlış bilgi
verilmiştir?
Ove Il
23 AYT-1201
D) II ve IV
B) I ve III
C) II ve III
E) III ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Divanü Lügâti't-Türk, Araplara Türkçeyi öğretmek, Türkçenin Arapça ile boy ölçüşebilecek nitelikte bir dil olduğunu göstermek üzere 1700'lü yıllarda Yusuf Has Hacip tarafından kaleme alınan Türkçe-Arapça ansiklopedik bir sözlüktür. Bu cümlede Divanü Lügâti't-Türk'le ilgili olarak 1. yazılış amadu amad II. yazaki, III. yazıldığı yıl, IV. türü konularından hangileriyle ilgili yanlış bilgi verilmiştir? Ove Il 23 AYT-1201 D) II ve IV B) I ve III C) II ve III E) III ve IV
Tarkowski'ye göre hakikat, bütünüyle kavranamaz
ve ancak arayış çilesine katlanana açar sırlarını. Bu-
nun için Tarkowski'nin filmleri zordur. Manevi tecrü-
beyi talep eder izleyiciden. Bu tecrübeden yoksunlar
için anlaşılmazdır. Bunu kanıtlayan en iyi örnek Ayna
filminin Moskova'daki galasında yaşanır. Gösterimden
sonra filmle ilgili tartışma o kadar uzar ki temizlik gö-
revlisi kadın, tartışmanın ne zaman biteceğini sorar.
Eleştirmenlerden biri, zor ve anlaşılmaz bir film hak-
kında tartıştıklarını söyleyince temizlikçi kadın "Film-
de anlaşılmayacak ne var? Sevdiklerinin ve kendini
sevenlerin hakkını asla ödeyemeyeceğini düşünen ve
bunun için vicdan azabı çeken bir adamın hikâyesini
anlatıyor." deyince herkes Tarkowski'ye çevirir gözlerini.
Tarkowski ise kadının söylediklerine ekleyecek hiçbir
şey olmadığını söyler ve tartışmayı bitirir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Yalınlığa ulaşmak isteyen sanat eserleri, mesajını
derinleştirerek bunu mümkün kılar.
B) Sanatın kılavuzluğu olmadan hakikate yolculuk yap-
maya kalkmak beyhude bir çabadır.
C) Sanat, beden kafesine sıkışıp kalmış ruhun, ideale
duyduğu derin özlemi dile getirir.
D) Sanatçı tarafından kavranan doğrunun, en uygun bi-
çimde karşı tarafa iletilmesi sanatın özüdür.
E) Gerçek sanat, anlaşılmak için entelektüel birikimder
çok; duyarlı bir kalp, iyi niyet ve samimiyet gerektirir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Tarkowski'ye göre hakikat, bütünüyle kavranamaz ve ancak arayış çilesine katlanana açar sırlarını. Bu- nun için Tarkowski'nin filmleri zordur. Manevi tecrü- beyi talep eder izleyiciden. Bu tecrübeden yoksunlar için anlaşılmazdır. Bunu kanıtlayan en iyi örnek Ayna filminin Moskova'daki galasında yaşanır. Gösterimden sonra filmle ilgili tartışma o kadar uzar ki temizlik gö- revlisi kadın, tartışmanın ne zaman biteceğini sorar. Eleştirmenlerden biri, zor ve anlaşılmaz bir film hak- kında tartıştıklarını söyleyince temizlikçi kadın "Film- de anlaşılmayacak ne var? Sevdiklerinin ve kendini sevenlerin hakkını asla ödeyemeyeceğini düşünen ve bunun için vicdan azabı çeken bir adamın hikâyesini anlatıyor." deyince herkes Tarkowski'ye çevirir gözlerini. Tarkowski ise kadının söylediklerine ekleyecek hiçbir şey olmadığını söyler ve tartışmayı bitirir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Yalınlığa ulaşmak isteyen sanat eserleri, mesajını derinleştirerek bunu mümkün kılar. B) Sanatın kılavuzluğu olmadan hakikate yolculuk yap- maya kalkmak beyhude bir çabadır. C) Sanat, beden kafesine sıkışıp kalmış ruhun, ideale duyduğu derin özlemi dile getirir. D) Sanatçı tarafından kavranan doğrunun, en uygun bi- çimde karşı tarafa iletilmesi sanatın özüdür. E) Gerçek sanat, anlaşılmak için entelektüel birikimder çok; duyarlı bir kalp, iyi niyet ve samimiyet gerektirir
ulunulan en eski
Sayısı 25618'dir.
få i lå tün- fâ i
esnevi'sinde ta-
irbirine ulanmış
aşağıdakilerin
rasında kafiyeli
lduğuna
ak istendiğinde
in Mevlana'nın
endi istek ve
ğuna
visiyle ilgill
maz?
Türkçesiyle
S
A
R
M
uşmaktadır. A
tadır.
B
1
lir.
284
Günümüzde en çok "Yöntem Üzerine Konuş-
ma ve Meditasyonlar" adlı eserleriyle ilgi gören
Fransız filozof ve matematikçi Rene Descartes
(1596-1650), felsefesinde ve dünya görüşünde,
Rönesans'tan itibaren oluşmaya başlayan yeni
bilim anlayışı ile yeni kültürün temel ilkelerini sen-
teze ulaştıran bir düşünürdür. En.çok "Düşünüyo-
rum, öyleyse varım." sözüyle hatırlansa da düşün-
ce tarihine yaptığı esas katkı, kendinden sonraki
dönemin yeni sorularının da çıkış noktası olan bu
sentezdir.
Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangi
si kesinlikle çıkarılır?
A) Rönesans düşüncesini eserleriyle anlatmaya
çalışmıştır.
Yeni bilim ve kültür anlayışını birleştirmeye
çalışmıştır.
Matematik alanında da önemli eserler ortaya
koymuştur.
D) Eserlerinde aklı ön plana çıkaran düşünceleri
savunmuştur.
E) Kendinden sonraki filozoflara öncülük eden
eserler yazmıştır.
14. Şiir, hiçbir
dece bir va
gibi yaşar
sınırları iç
çoğunlukla
yaşamda
boş bir ki
simgesi
yanlış al
Bu par
aşağıda
A) Şair
rülm
B) Şiir
C) GL
ma
D) To
E) Ş
la
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ulunulan en eski Sayısı 25618'dir. få i lå tün- fâ i esnevi'sinde ta- irbirine ulanmış aşağıdakilerin rasında kafiyeli lduğuna ak istendiğinde in Mevlana'nın endi istek ve ğuna visiyle ilgill maz? Türkçesiyle S A R M uşmaktadır. A tadır. B 1 lir. 284 Günümüzde en çok "Yöntem Üzerine Konuş- ma ve Meditasyonlar" adlı eserleriyle ilgi gören Fransız filozof ve matematikçi Rene Descartes (1596-1650), felsefesinde ve dünya görüşünde, Rönesans'tan itibaren oluşmaya başlayan yeni bilim anlayışı ile yeni kültürün temel ilkelerini sen- teze ulaştıran bir düşünürdür. En.çok "Düşünüyo- rum, öyleyse varım." sözüyle hatırlansa da düşün- ce tarihine yaptığı esas katkı, kendinden sonraki dönemin yeni sorularının da çıkış noktası olan bu sentezdir. Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangi si kesinlikle çıkarılır? A) Rönesans düşüncesini eserleriyle anlatmaya çalışmıştır. Yeni bilim ve kültür anlayışını birleştirmeye çalışmıştır. Matematik alanında da önemli eserler ortaya koymuştur. D) Eserlerinde aklı ön plana çıkaran düşünceleri savunmuştur. E) Kendinden sonraki filozoflara öncülük eden eserler yazmıştır. 14. Şiir, hiçbir dece bir va gibi yaşar sınırları iç çoğunlukla yaşamda boş bir ki simgesi yanlış al Bu par aşağıda A) Şair rülm B) Şiir C) GL ma D) To E) Ş la
2. Trabzon, bir masaya benzetilir. Kentin adını aldığı
sözcük olan "Trapezus" da masa anlamına gelmek-
tedir. Trabzon kalesinin genel şekli bir tavus kuşu-
CON
na benzer. En genisi olan Aşağıhisar, kuşun açıl-
e
ERES
mış kuyruğu gibi Ortahisar'a kadar yayılmıştır. Batı
tarafta biraz içeriye çekilmiş olan Ortahisar, kuşun
gövdesini; iç kale, boynunu; eğri durumda son
kısım olan kule de başını oluşturur. Surlarla çevrili
kentin içinde yer alan vadiler üzerine tarih boyunca
birçok köprü yapılmış olsa da günümüze bunlardan
pek azı kalmıştır.
Bu parçada bulunmayan özellik, aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Görsel ögelere ağırlık verme
B) Benzetmeye yer verme V
Karşılaştırmadan yararlanma
D) Betimlemeye başvurma
E Tanımlama yapma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Trabzon, bir masaya benzetilir. Kentin adını aldığı sözcük olan "Trapezus" da masa anlamına gelmek- tedir. Trabzon kalesinin genel şekli bir tavus kuşu- CON na benzer. En genisi olan Aşağıhisar, kuşun açıl- e ERES mış kuyruğu gibi Ortahisar'a kadar yayılmıştır. Batı tarafta biraz içeriye çekilmiş olan Ortahisar, kuşun gövdesini; iç kale, boynunu; eğri durumda son kısım olan kule de başını oluşturur. Surlarla çevrili kentin içinde yer alan vadiler üzerine tarih boyunca birçok köprü yapılmış olsa da günümüze bunlardan pek azı kalmıştır. Bu parçada bulunmayan özellik, aşağıdakiler- den hangisidir? A) Görsel ögelere ağırlık verme B) Benzetmeye yer verme V Karşılaştırmadan yararlanma D) Betimlemeye başvurma E Tanımlama yapma