Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

PARAGRAF
ANA DÜŞÜNCE
5. Dünyanın en güzel kıyılarına sahip bir ülkede yaşıyo-
ruz. Mücevher gibi koyları otellerle dolduruyoruz ama
ben bugün bunu konu etmeyeceğim. Bu yaz Bodrum,
Marmaris, Kuşadası ve Fethiye civarlarında uzun bir kı-
yı gezisine çıktım. Son yıllarda otellerin boş bıraktığı
alanların yazlık sitelerle doldurulduğunu gördüm. Kı-
yılarımızda "yazlık" adıyla yapılan bu evlere bakınca
ülkemizde doğasıyla, çevresiyle bütünleşebilen yapıla-
rin ne kadar az olduğunu fark ettim. Çoğunun kapı ve
pencere boyutları, bizim bol güneşimizle uyuşmuyor.
İçlerinde öyle yapılar var ki "Gösteriş düşkünüyüm." di-
ye bağırıyor. Bu evlerin mimarları da kimi şairlerimiz,
ressamlarımız gibi Batılı ustaların yaratıcılıklarına sı-
ğınmışlar. Onların anlayışlarını, özümsemeden bizim
ülkemize aktarmışlar.
Bu parçada Türk mimarları,
Modern mimarlık ilkelerine uymamaları
U. Yaptıkları binalarda mimari özgünlüğü yaratamama-
ları
III. Doğal özellikleri göz önünde bulundurmamaları
W. Yazlık mantığıyla uyuşmayan yerlere bina yapmala-
ri
özelliklerinden hangileri nedeniyle eleştirilmiştir?
A) I ve II
B) I ve III
C) II ve III
DXII ve IV
EXIT ve IV
BİLİMLERİ YAYINLARI
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAF ANA DÜŞÜNCE 5. Dünyanın en güzel kıyılarına sahip bir ülkede yaşıyo- ruz. Mücevher gibi koyları otellerle dolduruyoruz ama ben bugün bunu konu etmeyeceğim. Bu yaz Bodrum, Marmaris, Kuşadası ve Fethiye civarlarında uzun bir kı- yı gezisine çıktım. Son yıllarda otellerin boş bıraktığı alanların yazlık sitelerle doldurulduğunu gördüm. Kı- yılarımızda "yazlık" adıyla yapılan bu evlere bakınca ülkemizde doğasıyla, çevresiyle bütünleşebilen yapıla- rin ne kadar az olduğunu fark ettim. Çoğunun kapı ve pencere boyutları, bizim bol güneşimizle uyuşmuyor. İçlerinde öyle yapılar var ki "Gösteriş düşkünüyüm." di- ye bağırıyor. Bu evlerin mimarları da kimi şairlerimiz, ressamlarımız gibi Batılı ustaların yaratıcılıklarına sı- ğınmışlar. Onların anlayışlarını, özümsemeden bizim ülkemize aktarmışlar. Bu parçada Türk mimarları, Modern mimarlık ilkelerine uymamaları U. Yaptıkları binalarda mimari özgünlüğü yaratamama- ları III. Doğal özellikleri göz önünde bulundurmamaları W. Yazlık mantığıyla uyuşmayan yerlere bina yapmala- ri özelliklerinden hangileri nedeniyle eleştirilmiştir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III DXII ve IV EXIT ve IV BİLİMLERİ YAYINLARI C
TYT-AYT PARAGRAF SORU BANKASI
10. (Tevfik Fikret 18 Ağustos 1915'te İstanbul'da hayata
gözlerini yumdu. (M) Yaşarken iç çatışmalar ve dış çatış-
malarla çok yıpranan Fikret, öldükten sonra adına anma
günleri düzenlenen şanslı şairlerden. (H) Fikret'in 1908'de
II. Meşrutiyet'in ilanından sonra eser ve düşünceleriyle
"sosyal mistik şair" kimliğine büründüğünü rahatlıkla söy-
leyebiliriz. (IV) Namık Kemal ve Mehmet Akif için kullanılan
"sosyal mistik" nitelemesini onlar kadar Fikret de hak edi-
yor bence. (V)
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine "Çün-
kü Fikret, toplumsal sorunlar karşısında vicdanının sesini
yükseltmiş bir şairdir." cümlesinin getirilmesi parçanın
anlam akışına uygundur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
G
S
A
A
M
A
L
12.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT-AYT PARAGRAF SORU BANKASI 10. (Tevfik Fikret 18 Ağustos 1915'te İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. (M) Yaşarken iç çatışmalar ve dış çatış- malarla çok yıpranan Fikret, öldükten sonra adına anma günleri düzenlenen şanslı şairlerden. (H) Fikret'in 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra eser ve düşünceleriyle "sosyal mistik şair" kimliğine büründüğünü rahatlıkla söy- leyebiliriz. (IV) Namık Kemal ve Mehmet Akif için kullanılan "sosyal mistik" nitelemesini onlar kadar Fikret de hak edi- yor bence. (V) Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine "Çün- kü Fikret, toplumsal sorunlar karşısında vicdanının sesini yükseltmiş bir şairdir." cümlesinin getirilmesi parçanın anlam akışına uygundur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. G S A A M A L 12.
12. Hakki Celis, 22 yaşında, solgun benizli, uzun
saçlı; şair ruhlu, hissi ve kişiliğini henüz bulama-
mış, utangaç bir delikanlıdır. Bağımsızlık, yurt,
millet gibi konularda iyi ya da kötü hiçbir görüşü
olmadığı gibi, sanat ve edebiyat konularında da
tümüyle ferdiyetçi bir görüşü savunur. Ona göre
sanat, kendisinden başka hiçbir şeyi amaç edin-
mez.
PARAGE
Bu parçada tanıtılan Hakkı Celis için, aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) Sanat sanat içindir görüşünü savunur.
B) Sanat ve edebiyat konusunda bireycidir.
C) Sıkılgan bir kişiliğe sahiptir.
D) Duygusal bir insandır.
E) Milli konulara karşı duyarsız değildir.
Comen
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
12. Hakki Celis, 22 yaşında, solgun benizli, uzun saçlı; şair ruhlu, hissi ve kişiliğini henüz bulama- mış, utangaç bir delikanlıdır. Bağımsızlık, yurt, millet gibi konularda iyi ya da kötü hiçbir görüşü olmadığı gibi, sanat ve edebiyat konularında da tümüyle ferdiyetçi bir görüşü savunur. Ona göre sanat, kendisinden başka hiçbir şeyi amaç edin- mez. PARAGE Bu parçada tanıtılan Hakkı Celis için, aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Sanat sanat içindir görüşünü savunur. B) Sanat ve edebiyat konusunda bireycidir. C) Sıkılgan bir kişiliğe sahiptir. D) Duygusal bir insandır. E) Milli konulara karşı duyarsız değildir. Comen
kh
+
7. Atlar yüzyıllardır yeryüzünde yürümekteler. Insanlar
onların üzerine binmeyi dört bin yıl önce becerebildi-
ler. Böylece atlar iktidarla kutsanan efendileriyle bir-
likte iktidarı yüklendiler. Eşkıyalar için iktidara isyan
edenler de onlardı. Efendiler şehirleri kurduğunda a
tik onlar "özgür ruhlu" kölelerdi. Kendilerine duyulan
heyranlığı, karınlarındaki mahmuzun ve sırtlarındaki
kamçının verdiği acı kadar bildiler. Yük taşıyanlar hız-
ları ve güçleri ile övüldüler. Günümüzde ise atların
yalnızca yukarı, daha yukarı atlamaları; hızlı, daha
hızlı koşmaları istenmekte.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin
hangisidir?
PO
A) Evcilleşen atların insan yaşamını kolaylaştırdığı
B) Atların insanlar için büyük öneme sahip olduğu
Günümüzde atlara eskisi kadar değer verilmediği
D) Atların, hayat şartlarına kolay uyum sağladığı
E) Atların, insanlık tarihinde değişik işlevlerinin olduğu
velne ila (3
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kh + 7. Atlar yüzyıllardır yeryüzünde yürümekteler. Insanlar onların üzerine binmeyi dört bin yıl önce becerebildi- ler. Böylece atlar iktidarla kutsanan efendileriyle bir- likte iktidarı yüklendiler. Eşkıyalar için iktidara isyan edenler de onlardı. Efendiler şehirleri kurduğunda a tik onlar "özgür ruhlu" kölelerdi. Kendilerine duyulan heyranlığı, karınlarındaki mahmuzun ve sırtlarındaki kamçının verdiği acı kadar bildiler. Yük taşıyanlar hız- ları ve güçleri ile övüldüler. Günümüzde ise atların yalnızca yukarı, daha yukarı atlamaları; hızlı, daha hızlı koşmaları istenmekte. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? PO A) Evcilleşen atların insan yaşamını kolaylaştırdığı B) Atların insanlar için büyük öneme sahip olduğu Günümüzde atlara eskisi kadar değer verilmediği D) Atların, hayat şartlarına kolay uyum sağladığı E) Atların, insanlık tarihinde değişik işlevlerinin olduğu velne ila (3
Paragraf Yorumu
5. Orhan Kemal, yapıtlarıyla edebiyatımızın modern
klasikleri arasında artık. Öykülerinde ve roman-
larında günlük hayatı, olağanüstü bir yalınlıkla
işlemiş; kahramanlarını ezik, sömürülen, yoksul
insanlar arasından seçmiştir. 20. yüzyıl ortalarının
Türkiye'sini "damardan" anlatmakla kalmamış, ko-
nuşmaların büyük bir ağırlık taşıdığı yapıtlarındaki
gerçekçi, süssüz, su gibi akıp giden diliyle de Türk-
çeye azımsanmayacak katkılarda bulunmuştur.
Bu parçada tanıtılan yazarla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi şöylenemez?
A) Öğretici nitelikte eserler yazmıştır.
B) Pürüzsüz, kolay okunan bir dili vardır.
C) Belli bir dönemi etkili bir anlatımla sunmuştur.
D) Belirli bir kesimin insanını, gerçekçi bir yakla-
şımla ele almıştır.
E) Çağdaş edebiyatımızın unutulmayacak isimle-
rinden biridir.
7. Vüs'at O
layabilec
"Türkiye"
yanıtı şa
nek alın.
lıştıkça
size anla
karekök
kusuz, č
hoş biric
na girdiğ
ögeleri
odaklan
Bu parç
ğıdakile
A) Dikka
B) Mesl
C) Oku
D) Yapı
E) Kitap
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Paragraf Yorumu 5. Orhan Kemal, yapıtlarıyla edebiyatımızın modern klasikleri arasında artık. Öykülerinde ve roman- larında günlük hayatı, olağanüstü bir yalınlıkla işlemiş; kahramanlarını ezik, sömürülen, yoksul insanlar arasından seçmiştir. 20. yüzyıl ortalarının Türkiye'sini "damardan" anlatmakla kalmamış, ko- nuşmaların büyük bir ağırlık taşıdığı yapıtlarındaki gerçekçi, süssüz, su gibi akıp giden diliyle de Türk- çeye azımsanmayacak katkılarda bulunmuştur. Bu parçada tanıtılan yazarla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi şöylenemez? A) Öğretici nitelikte eserler yazmıştır. B) Pürüzsüz, kolay okunan bir dili vardır. C) Belli bir dönemi etkili bir anlatımla sunmuştur. D) Belirli bir kesimin insanını, gerçekçi bir yakla- şımla ele almıştır. E) Çağdaş edebiyatımızın unutulmayacak isimle- rinden biridir. 7. Vüs'at O layabilec "Türkiye" yanıtı şa nek alın. lıştıkça size anla karekök kusuz, č hoş biric na girdiğ ögeleri odaklan Bu parç ğıdakile A) Dikka B) Mesl C) Oku D) Yapı E) Kitap
2. Küçücük bançenin yukarı tarafında tuvaletin yanı
başında taşlarla örülü bir çeşme vardı ve genç Mu-
rat işte o çeşmenin yanında, ne yapacağını bilemez
bir hålde dikilmekteydi. Bu genç adam kalabalıktan
hazzetmeyen biriydi zaten. Insanların arasında ra-
hat edemez ve kısa boyunun, kaba yüz çizgilerinin,
sırtındaki beili belirsiz kamburun, toprağa yatmayan
diken diken, simsiyah ve sert saçlarının herkesin
dikkatini çektiğini düşünürdü hep. Böyle düşününce
de içi sıkılıyor, heyecanlanıyor ve bir bahane bularak
insanlardan uzaklaşmaya çalışıyordu.
Bir hikayeden alınan bu parça için aşağıdakiler-
den hangisi söylenebilir?
A) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır.
B) Olay unsuru ön plana çıkarılmıştı.
C) Hikayenin konusu belirginleşmiştir.
D) Hikâyenin geçtiği zaman belli değildir.
E) Kahramanın içinde bulunduğu durum, monolog-
lar yardımıyla anlatılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Küçücük bançenin yukarı tarafında tuvaletin yanı başında taşlarla örülü bir çeşme vardı ve genç Mu- rat işte o çeşmenin yanında, ne yapacağını bilemez bir hålde dikilmekteydi. Bu genç adam kalabalıktan hazzetmeyen biriydi zaten. Insanların arasında ra- hat edemez ve kısa boyunun, kaba yüz çizgilerinin, sırtındaki beili belirsiz kamburun, toprağa yatmayan diken diken, simsiyah ve sert saçlarının herkesin dikkatini çektiğini düşünürdü hep. Böyle düşününce de içi sıkılıyor, heyecanlanıyor ve bir bahane bularak insanlardan uzaklaşmaya çalışıyordu. Bir hikayeden alınan bu parça için aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) Gözlemci bakış açısıyla yazılmıştır. B) Olay unsuru ön plana çıkarılmıştı. C) Hikayenin konusu belirginleşmiştir. D) Hikâyenin geçtiği zaman belli değildir. E) Kahramanın içinde bulunduğu durum, monolog- lar yardımıyla anlatılmıştır.
5.
Okumak heyecanla paylaşmayı getirir beraberinde çoğu
zaman. Bir şeyler devşirdiğiniz bir kitaptan, uygun ortam-
larda ve yeri geldiğinde söz edersiniz veya konu açılır,
konuşursunuz. Ama bunu, yazmayı düşünmeden, doğal
bir biçimde yaparsınız. Paylaştığınız hususlar, çevrenizde-
kilerce önemli bulunursa bunları yazıya dökmenizi isteye-
cek birileri olabilir çevrenizde. Önce tereddüt edersiniz;
işte sözlü olarak paylaşıyorsunuz, yazmak şart mıdır? Bu
ürkekliği aşıp da yazacak olursanız kitap yazılarının kapıla-
ni size aralanmış demektir.
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz
edilmiştir?
A) Yazmanın niteliğinden
B) Yazar olma sürecinden
C) Kitap yazılarından
D) Okumanın yararlarından
E) Kitap yazılarının kaynağından
inları
7 ve
yınız
Haiku
da d
güç
ken
gö
bi
ili-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Okumak heyecanla paylaşmayı getirir beraberinde çoğu zaman. Bir şeyler devşirdiğiniz bir kitaptan, uygun ortam- larda ve yeri geldiğinde söz edersiniz veya konu açılır, konuşursunuz. Ama bunu, yazmayı düşünmeden, doğal bir biçimde yaparsınız. Paylaştığınız hususlar, çevrenizde- kilerce önemli bulunursa bunları yazıya dökmenizi isteye- cek birileri olabilir çevrenizde. Önce tereddüt edersiniz; işte sözlü olarak paylaşıyorsunuz, yazmak şart mıdır? Bu ürkekliği aşıp da yazacak olursanız kitap yazılarının kapıla- ni size aralanmış demektir. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmiştir? A) Yazmanın niteliğinden B) Yazar olma sürecinden C) Kitap yazılarından D) Okumanın yararlarından E) Kitap yazılarının kaynağından inları 7 ve yınız Haiku da d güç ken gö bi ili-
4.
Şiirden "rahatsız" olduklarını iddia eden öğretmenleri bir
türlü anlayamıyorum. Sanki şiir; onların sorumlu, ilgili in-
sanlar olmasından başka bir şey talep etmiyormuş gibi.
Eğer şiir, insan ruhunun ve yaşantısının derinliklerinden
geliyorsa, başka ülkelerin iklimi ya da ulusal ürünlerini öğ-
renmek kadar önemli olmamalı mı? Bana göre coğrafya
çalışmak gibi bir şey bu!
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisi-
dir?
A) Benzetme
B) Açıklama
D) Betimleme
C) Örnekleme
E Tartışma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Şiirden "rahatsız" olduklarını iddia eden öğretmenleri bir türlü anlayamıyorum. Sanki şiir; onların sorumlu, ilgili in- sanlar olmasından başka bir şey talep etmiyormuş gibi. Eğer şiir, insan ruhunun ve yaşantısının derinliklerinden geliyorsa, başka ülkelerin iklimi ya da ulusal ürünlerini öğ- renmek kadar önemli olmamalı mı? Bana göre coğrafya çalışmak gibi bir şey bu! Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Benzetme B) Açıklama D) Betimleme C) Örnekleme E Tartışma
UNITE
Güneş, daha ovanın doğu sınırını pembe şerit gibi çizen
Emir Dağları'nı aşmadan uyanırız. Kasabanın omzundan
yükselen dağlar hafifçe morlaşmıştır. Yüzümü yıkamak
için çeşmeye giderim. Ayva ağacına bakarak üç beş ke-
re derin derin nefes alıp veririm. Daha sonra, "Niçin biraz
daha erken kalkmadım!" diye üzülürüm.
1.
Bu parçada aşağıdakilerin hangilerine başvurulmuş-
tur?
Açıklama - Örnekleme
Betimleme Tartışma
Öyküleme-Karşılaştırma
D Benzetme-Öyküleme
Betimleme-Öyküleme
9²
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
UNITE Güneş, daha ovanın doğu sınırını pembe şerit gibi çizen Emir Dağları'nı aşmadan uyanırız. Kasabanın omzundan yükselen dağlar hafifçe morlaşmıştır. Yüzümü yıkamak için çeşmeye giderim. Ayva ağacına bakarak üç beş ke- re derin derin nefes alıp veririm. Daha sonra, "Niçin biraz daha erken kalkmadım!" diye üzülürüm. 1. Bu parçada aşağıdakilerin hangilerine başvurulmuş- tur? Açıklama - Örnekleme Betimleme Tartışma Öyküleme-Karşılaştırma D Benzetme-Öyküleme Betimleme-Öyküleme 9²
(1) Eskiden bir yazıda düşüncenin ya da olayın
bir yönünü bildiren paragraf önemsenirdi. (II) Öğ-
retmenler, belirli bir düşünce bütünlüğü oluşturan
cümlelerimiz varsa onların bir paragrafta toplanma-
si konusunda uyarırlardı bizi. (III) Şimdilerde kimi
yazarlar, her cümleyi, her sözcüğü bir paragraf ya-
pabiliyor. (IV) Böyle yapanlar, okurun uzun cümle-
ye, toplu düşünceye katlanma gücünün olmadığını
söyley kendilerini savunuyorlar. (V) Ama bana
göre bu durum, kimi yazarların becerilerinin eksikli-
ğinden kaynaklanıyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, geçmişte yazının yönünü, paragrafın
belirlediği söyleniyor.
B) II. cümlede, öğretmenlerin paragraf oluşturmay-
la ilgili görüşü açıklanıyor.
C) III. cümlede, günümüz yazarlarının paragraf an-
layışı belirtiliyor.
D) IV. cümlede, günümüz yazarlarının okuru kü-
çümseyici bir tutum sergiledikleri söyleniyor.
E) V. cümlede, günümüz yazarlarının yetersizliği
dile getiriliyor.
rekök
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Eskiden bir yazıda düşüncenin ya da olayın bir yönünü bildiren paragraf önemsenirdi. (II) Öğ- retmenler, belirli bir düşünce bütünlüğü oluşturan cümlelerimiz varsa onların bir paragrafta toplanma- si konusunda uyarırlardı bizi. (III) Şimdilerde kimi yazarlar, her cümleyi, her sözcüğü bir paragraf ya- pabiliyor. (IV) Böyle yapanlar, okurun uzun cümle- ye, toplu düşünceye katlanma gücünün olmadığını söyley kendilerini savunuyorlar. (V) Ama bana göre bu durum, kimi yazarların becerilerinin eksikli- ğinden kaynaklanıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, geçmişte yazının yönünü, paragrafın belirlediği söyleniyor. B) II. cümlede, öğretmenlerin paragraf oluşturmay- la ilgili görüşü açıklanıyor. C) III. cümlede, günümüz yazarlarının paragraf an- layışı belirtiliyor. D) IV. cümlede, günümüz yazarlarının okuru kü- çümseyici bir tutum sergiledikleri söyleniyor. E) V. cümlede, günümüz yazarlarının yetersizliği dile getiriliyor. rekök
9. Eleştirmenler, en çok romanın yazılma ve basılma hızına
itiraz ediyorlar. Oysaki, edebi bir yazma sürecinin gerçek-
leşmesi için roman defalarca yazılmalı. Bazen bir roman
yedi sekiz kez yazıldıktan sonra onu yayımlamaya çalışır
birçok yazar. Oysaki, bugün roman doğrudan piyasa için
yazılıyor. Kuşkusuz roman okunmak için, dolayısıyla satın
alınmak için yazılacak, ama tek amaç bu olmamalı.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinden
yararlanılmıştır?
A) Tanık gösterme
D) Öyküleme
B) Tartışma
C) Tanımlama
E) Açıklama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. Eleştirmenler, en çok romanın yazılma ve basılma hızına itiraz ediyorlar. Oysaki, edebi bir yazma sürecinin gerçek- leşmesi için roman defalarca yazılmalı. Bazen bir roman yedi sekiz kez yazıldıktan sonra onu yayımlamaya çalışır birçok yazar. Oysaki, bugün roman doğrudan piyasa için yazılıyor. Kuşkusuz roman okunmak için, dolayısıyla satın alınmak için yazılacak, ama tek amaç bu olmamalı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinden yararlanılmıştır? A) Tanık gösterme D) Öyküleme B) Tartışma C) Tanımlama E) Açıklama
32.
I. Aldığı cevap harikadır Sen bal satıyorsun,
ama yüzün sirke satıyor! Asik suratlı, gülmeyi
unutmuş insanlar için halk arasında suratı sirke
(veya turşu) satmak deyiminin kullanıldığını
hatırlatmaya gerek var mı?
II. Meşhur kissadır: Bir bal tüccarı, dükkânını en iyi
ballarla doldurduğu hâlde hiç satış yapamazmış.
III. İnsanlar güler yüzle karşılanmayacakları,
kendilerini değersiz hissettikleri yerlere mecbur
kalmadıkça gitmezler; mecbur oldukları
zamanlarda ise ayakları geri geri gider.
IV. Esasen asık yüzlü, gülmeyi unutmuş
insanlardan başarı da beklenmemeli.
V. Bir gün ârif bir kişiye, balları daha kalitesiz
olmasına rağmen komşu dükkânlardan
müşterinin hiç eksik olmadığından yakınarak
bunun sebebinin ne olabileceğini sormuş.
Bu cümlelerden bir paragraf oluşturulursa hangisi
parçanın baştan ikinci cümlesi olur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. I. Aldığı cevap harikadır Sen bal satıyorsun, ama yüzün sirke satıyor! Asik suratlı, gülmeyi unutmuş insanlar için halk arasında suratı sirke (veya turşu) satmak deyiminin kullanıldığını hatırlatmaya gerek var mı? II. Meşhur kissadır: Bir bal tüccarı, dükkânını en iyi ballarla doldurduğu hâlde hiç satış yapamazmış. III. İnsanlar güler yüzle karşılanmayacakları, kendilerini değersiz hissettikleri yerlere mecbur kalmadıkça gitmezler; mecbur oldukları zamanlarda ise ayakları geri geri gider. IV. Esasen asık yüzlü, gülmeyi unutmuş insanlardan başarı da beklenmemeli. V. Bir gün ârif bir kişiye, balları daha kalitesiz olmasına rağmen komşu dükkânlardan müşterinin hiç eksik olmadığından yakınarak bunun sebebinin ne olabileceğini sormuş. Bu cümlelerden bir paragraf oluşturulursa hangisi parçanın baştan ikinci cümlesi olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAR BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF
TAKTİKLERLE
PARAGRAF
TEST 28
XVIII. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ile Avrupa devletleri
arasındaki ticari ilişkilerde rol oynayan aktörlerden birisi de
konsoloslardı. Konsoloslar, kapitülasyonlar gereğince büyü-
kelçiler tarafından sultanın onayı ile görevlendiriliyorlar ve
işlerini gördükleri kaptan ve tüccarlardan konsolosluk hakkı
denilen bir vergi tahsil ediyorlardı. Hicri 1106 yılına kadar
Osmanlı gayrimüslimleri, Avrupa devletleri adına konsolos-
luk yapmak üzere görevlendirilebilirken Osmanlı yönetimi
bu tarihten sonra onların yabancı devletler adına konso-
losluk yapmalarını yasaklamış ve konsolosların ilgili dev-
letin tebasından olması kuralını benimsemiştir. 1580 yılın-
da İngiltere'ye kapitülasyon verilmesinden sonra Osmanlı
İmparatorluğu ile İngiltere arasında ticaret yapmak amacıyla
Levant Kumpanyası kurulmuş, İstanbul'a İngiliz büyükelçileri
gönderilmiş ve İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçileri İzmir,
Halep, Mora, Sakız, Mısır ve Cezayir başta olmak üzere
uygun gördükleri yerlerde konsolosluklar açmışlardır.
Bu parçada anlatılmak istenen düşünceyi en iyi yansıtan
yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İngilizler Osmanlı topraklarında birden çok konsolosluk
açmışlardır.
B) Avrupa ile Osmanlı Devleti arasında konsoloslukların
açılmasına yönelik anlaşmalar yapılmış ve ciddi adımlar
atılmıştır.
C) Osmanlı Dönemi'nde ticari ilişkilerde önemli olan konso-
losların görevlendirilmesi biçimi zaman içerisinde değişi-
me uğramış ve konsolosluklar açılmıştır.
D) Konsolosluklar her büyük ülkede olduğu gibi Osmanlı
Devleti'nde de hak ettiği değere ulaşmıştır.
E) Avrupalılar Osmanlı Devleti'nde konsolosluk açmak için
büyük çabalar harcamışlardır.
3. Türk toplumu olarak kültür değişimini genelde dışımızdaki
etkilerle yasadık Tanzimat Dönemi'yle baslayan Frenk etkisi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAR BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF TAKTİKLERLE PARAGRAF TEST 28 XVIII. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ile Avrupa devletleri arasındaki ticari ilişkilerde rol oynayan aktörlerden birisi de konsoloslardı. Konsoloslar, kapitülasyonlar gereğince büyü- kelçiler tarafından sultanın onayı ile görevlendiriliyorlar ve işlerini gördükleri kaptan ve tüccarlardan konsolosluk hakkı denilen bir vergi tahsil ediyorlardı. Hicri 1106 yılına kadar Osmanlı gayrimüslimleri, Avrupa devletleri adına konsolos- luk yapmak üzere görevlendirilebilirken Osmanlı yönetimi bu tarihten sonra onların yabancı devletler adına konso- losluk yapmalarını yasaklamış ve konsolosların ilgili dev- letin tebasından olması kuralını benimsemiştir. 1580 yılın- da İngiltere'ye kapitülasyon verilmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu ile İngiltere arasında ticaret yapmak amacıyla Levant Kumpanyası kurulmuş, İstanbul'a İngiliz büyükelçileri gönderilmiş ve İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçileri İzmir, Halep, Mora, Sakız, Mısır ve Cezayir başta olmak üzere uygun gördükleri yerlerde konsolosluklar açmışlardır. Bu parçada anlatılmak istenen düşünceyi en iyi yansıtan yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) İngilizler Osmanlı topraklarında birden çok konsolosluk açmışlardır. B) Avrupa ile Osmanlı Devleti arasında konsoloslukların açılmasına yönelik anlaşmalar yapılmış ve ciddi adımlar atılmıştır. C) Osmanlı Dönemi'nde ticari ilişkilerde önemli olan konso- losların görevlendirilmesi biçimi zaman içerisinde değişi- me uğramış ve konsolosluklar açılmıştır. D) Konsolosluklar her büyük ülkede olduğu gibi Osmanlı Devleti'nde de hak ettiği değere ulaşmıştır. E) Avrupalılar Osmanlı Devleti'nde konsolosluk açmak için büyük çabalar harcamışlardır. 3. Türk toplumu olarak kültür değişimini genelde dışımızdaki etkilerle yasadık Tanzimat Dönemi'yle baslayan Frenk etkisi
2. Birkaç gündür hiç görmediğim en yakın arkadaşım Meh-
met'in nerede olduğunu merak ediyordum. Telefonuna
da ulaşamadığım için annesini arayıp ona sordum. Hülya
Teyze, "Alt komşumuz Ayşe Hanım, Mehmet'i dayısının
çiftliğine götürdü." deyince bir an duraksadım. Çünkü
Mehmet daha önce bana dayısının bir çiftliği olduğundan
söz etmemişti. Neyse ki Hülya Teyze, Ayşe Hanımların
Balıkesir'de bir çiftliği olduğunu söyledi de kısa süreli bu
kafa karışıklığımı giderdi.
Parçada eleştirilen cümlenin anlatımında eksik olan
özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Duruluk
BY Açıklık
C) Sadelik
MUASTUNUZ
HOLSIONON
Tutarlılık
E Akıcılık
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
2. Birkaç gündür hiç görmediğim en yakın arkadaşım Meh- met'in nerede olduğunu merak ediyordum. Telefonuna da ulaşamadığım için annesini arayıp ona sordum. Hülya Teyze, "Alt komşumuz Ayşe Hanım, Mehmet'i dayısının çiftliğine götürdü." deyince bir an duraksadım. Çünkü Mehmet daha önce bana dayısının bir çiftliği olduğundan söz etmemişti. Neyse ki Hülya Teyze, Ayşe Hanımların Balıkesir'de bir çiftliği olduğunu söyledi de kısa süreli bu kafa karışıklığımı giderdi. Parçada eleştirilen cümlenin anlatımında eksik olan özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Duruluk BY Açıklık C) Sadelik MUASTUNUZ HOLSIONON Tutarlılık E Akıcılık
7. (1) Demokrasi sözcüğünün etimolojik kökeni "demos"
(halk) ve "kratos" (egemenlik) kelimelerine dayanır. (II)
Fransızca "democratie" sözcüğünden Türkçeye geçmiş-
tir. (III) Devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine
rağmen üniversiteler işçi ve işveren organizasyonları ve
diğerlerine göre pasif kalan bazı sivil kurum ve kuruluşlar
da demokrasi ile yönetilebilir, (IV) Demokrasinin tanımı-
nın günümüzde hâlâ devam eden bir tartışma olmasının
sebepleri arasında demokratik olmayan devletlerin ken-
dilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ile ülkelerdeki
bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demok-
rasi tanımını kullanmaları gibi sebepler gösterilebilir. (V)
Demokrasi yüzyıllar boyunca insanlığın hep ideáli olmuş
ancak günümüze değin bir fantazma (tasarım) olmanın
ötesine gidememiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir kavramla ilgili olarak tanımlama yapıl-
mıştır.
II. cümlede, sözcüğün dilimize geçişi hakkında bilgi
verilmiştir.
III. cümlede, bir kanaat dile getirilmiştir.
IV. cümlede, demokrasi ile ilgili güncel bir tartışma-
nın gerekçeleri ortaya konmuştur.
E) V. cümlede, demokrasinin anlamını bulamamasına
yönelik bir yakınma söz konusudur.
f
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. (1) Demokrasi sözcüğünün etimolojik kökeni "demos" (halk) ve "kratos" (egemenlik) kelimelerine dayanır. (II) Fransızca "democratie" sözcüğünden Türkçeye geçmiş- tir. (III) Devlet yönetim biçimi olarak değerlendirilmesine rağmen üniversiteler işçi ve işveren organizasyonları ve diğerlerine göre pasif kalan bazı sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilir, (IV) Demokrasinin tanımı- nın günümüzde hâlâ devam eden bir tartışma olmasının sebepleri arasında demokratik olmayan devletlerin ken- dilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ile ülkelerdeki bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak adına demok- rasi tanımını kullanmaları gibi sebepler gösterilebilir. (V) Demokrasi yüzyıllar boyunca insanlığın hep ideáli olmuş ancak günümüze değin bir fantazma (tasarım) olmanın ötesine gidememiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, bir kavramla ilgili olarak tanımlama yapıl- mıştır. II. cümlede, sözcüğün dilimize geçişi hakkında bilgi verilmiştir. III. cümlede, bir kanaat dile getirilmiştir. IV. cümlede, demokrasi ile ilgili güncel bir tartışma- nın gerekçeleri ortaya konmuştur. E) V. cümlede, demokrasinin anlamını bulamamasına yönelik bir yakınma söz konusudur. f
12. İnsanoğlunun geleceği öğrenme merakı evreni an
lamlandırma çabasının da bir parçasıdir. Bu
rak, yüzyıllar boyunca, kendi geleceğini öğrenme
peşinde gidecek olan kimseyi farklı deneyimle
yönlendirmiş ve bilinmeyeni ortaya çıkarma b
minda birtakım fal metotları geliştirmesine olarak
sağlamıştır. Kökeni Mezopotamya olarak tahmin
edilen ve Babil Dönemi'nde Yunanca ve Sansk
çeye uyarlanan bu metotlar, Batı Avrupa'dan Cine
yayılmış, böylece antik çağlardan Orta Çağ'a ve
günümüze kadar ulaşmıştır. Bu çalışmada, kendi
ne özgü bir geleneği olan ve bugüne kadar ulaşan
fal geleneği ve bu gelenek etrafında oluşan rituel
lere değinilerek Osmanlı Dönemi'nde yazılı kültür
de kendisine önemli bir yer edinmiş fal metinlerin
tanıtılması amaçlanmıştır. Süleymaniye Kütüphane
si, Millet Yazma Eser Kütüphanesi ve Ankara Mi
Kütüphane'de gerçekleştirilen araştırmalar som
cunda, yıldızname, tâlînâme ve falnâme başlığ
altında birtakım eserlere ulaşılmıştır. Bu araştıma
kapsamında psikoloji, metafizik, fal, falnáme, ast
ronomi ve astroloji ilmi, gizli ilimler (okkültizm) ve
rüyalar gibi çeşitli konu başlıkları altında toplanan
farklı metinlerin özellikleri irdelenmiş ve fal yazınının
özellikleri üzerinde durulmuştur. Söz konusu eserler
üzerinden fal geleneğinin nerde durduğu, halkın bu
metinlerden beklentisinin ne olduğu, dahası, gele
ceğe dair merak ve hevesleri karşılamak amacıyla
bu metinlere yöneltilen soru ve dikkatlerin neler ol
duğu ortaya konulmuştur bu çerçevede.
Parçadan hareketle falla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenemez?
A Fal metotları bilinmeyeni öğrenme maksadıyla
oluşturulmuştur.
BGünümüze ulaşana kadar pek çok aşamadan
geçmiştir.
Osmanlı Dönemi'nde oldukça yaygınlık kazan
miştir.
DFal metinlerine İslami anlayış içerisinde de sıkça
rastlanmıştır.
EPek çok kütüphanede yapılan araştırmalar so
nucunda yıldızname, falname başlığı altında bir
takım eserlere ulaşılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. İnsanoğlunun geleceği öğrenme merakı evreni an lamlandırma çabasının da bir parçasıdir. Bu rak, yüzyıllar boyunca, kendi geleceğini öğrenme peşinde gidecek olan kimseyi farklı deneyimle yönlendirmiş ve bilinmeyeni ortaya çıkarma b minda birtakım fal metotları geliştirmesine olarak sağlamıştır. Kökeni Mezopotamya olarak tahmin edilen ve Babil Dönemi'nde Yunanca ve Sansk çeye uyarlanan bu metotlar, Batı Avrupa'dan Cine yayılmış, böylece antik çağlardan Orta Çağ'a ve günümüze kadar ulaşmıştır. Bu çalışmada, kendi ne özgü bir geleneği olan ve bugüne kadar ulaşan fal geleneği ve bu gelenek etrafında oluşan rituel lere değinilerek Osmanlı Dönemi'nde yazılı kültür de kendisine önemli bir yer edinmiş fal metinlerin tanıtılması amaçlanmıştır. Süleymaniye Kütüphane si, Millet Yazma Eser Kütüphanesi ve Ankara Mi Kütüphane'de gerçekleştirilen araştırmalar som cunda, yıldızname, tâlînâme ve falnâme başlığ altında birtakım eserlere ulaşılmıştır. Bu araştıma kapsamında psikoloji, metafizik, fal, falnáme, ast ronomi ve astroloji ilmi, gizli ilimler (okkültizm) ve rüyalar gibi çeşitli konu başlıkları altında toplanan farklı metinlerin özellikleri irdelenmiş ve fal yazınının özellikleri üzerinde durulmuştur. Söz konusu eserler üzerinden fal geleneğinin nerde durduğu, halkın bu metinlerden beklentisinin ne olduğu, dahası, gele ceğe dair merak ve hevesleri karşılamak amacıyla bu metinlere yöneltilen soru ve dikkatlerin neler ol duğu ortaya konulmuştur bu çerçevede. Parçadan hareketle falla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A Fal metotları bilinmeyeni öğrenme maksadıyla oluşturulmuştur. BGünümüze ulaşana kadar pek çok aşamadan geçmiştir. Osmanlı Dönemi'nde oldukça yaygınlık kazan miştir. DFal metinlerine İslami anlayış içerisinde de sıkça rastlanmıştır. EPek çok kütüphanede yapılan araştırmalar so nucunda yıldızname, falname başlığı altında bir takım eserlere ulaşılmıştır.