Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Narihi sereç içinde gelişip değişen nitelikler taşır.
I kez Şipesi tarafından günümüzdeki anlamıyla kul-
lanılpaştır.
s
Dil ve oz malzemesi kullanılarak gerçekleştirilir.
V. Geçmişte edebiyat kavramı yerine roman, metin gi-
bi isimler kulanılmıştır.
aygu ve düşüncelerimizi estetik biçimde ifade et-
meye yarayan sanattır.
Jay
Edebiyat sanatı ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yan
iştire
O
AM
B)
enll
DIV
ZV
ayat zaman kerisinde gelişir ve değişir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Narihi sereç içinde gelişip değişen nitelikler taşır. I kez Şipesi tarafından günümüzdeki anlamıyla kul- lanılpaştır. s Dil ve oz malzemesi kullanılarak gerçekleştirilir. V. Geçmişte edebiyat kavramı yerine roman, metin gi- bi isimler kulanılmıştır. aygu ve düşüncelerimizi estetik biçimde ifade et- meye yarayan sanattır. Jay Edebiyat sanatı ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yan iştire O AM B) enll DIV ZV ayat zaman kerisinde gelişir ve değişir.
8.
9.
Kitaptan niçin korkarlar? Bunu bir türlü
anlayamadım. Kitaptan korkmak, insan
düşüncesinden korkmak, insanı kabul
etmemektir. Kitaptan korkan adam, insanı
sorumluluk duygusundan uzak tutuyordur.
"Bırak, senin yerine ben düşünüyorum!"
demekle, "Falan kitabı okuma!" demek arasında
hiçbir fark yoktur. İnsanoğlu her şeyden önce,
sorumluluk duyma yetisine sahip bir varlıktır.
Ondan mahrum edilen insan, kendiliğinden bir
paçavra hâline gelir. Şüphesiz insanı
korumamız gereken durumlar vardır. Fakat bu
durumlar daha çok, bireyin kendi dışındaki
durumdur. Bir insanı kendi içinde, düşüncesinin
mahremiyetinden korumaya hakkımız yoktur.
Orta Çağ'dan bugüne kadar gelen zaman
içinde insanlığın belki en büyük kazancı bu
basit gerçeği kendisine mal etmesidir.
Bu parçanın anlatımında;
1. tartışma, V
II. örneklendirme,
III. karşılaştırma,
IV. tanımlama V
tekniklerinden hangisi kullanılmamıştır?
A) Lve III
B) Ive Iv
D) LIVE TV
OLUR
(1) Trabzon'dan Zigana Vadisi'ne
C) II ve III
E) III ve IV
Uzanan
26
tonguç kampüs
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
8. 9. Kitaptan niçin korkarlar? Bunu bir türlü anlayamadım. Kitaptan korkmak, insan düşüncesinden korkmak, insanı kabul etmemektir. Kitaptan korkan adam, insanı sorumluluk duygusundan uzak tutuyordur. "Bırak, senin yerine ben düşünüyorum!" demekle, "Falan kitabı okuma!" demek arasında hiçbir fark yoktur. İnsanoğlu her şeyden önce, sorumluluk duyma yetisine sahip bir varlıktır. Ondan mahrum edilen insan, kendiliğinden bir paçavra hâline gelir. Şüphesiz insanı korumamız gereken durumlar vardır. Fakat bu durumlar daha çok, bireyin kendi dışındaki durumdur. Bir insanı kendi içinde, düşüncesinin mahremiyetinden korumaya hakkımız yoktur. Orta Çağ'dan bugüne kadar gelen zaman içinde insanlığın belki en büyük kazancı bu basit gerçeği kendisine mal etmesidir. Bu parçanın anlatımında; 1. tartışma, V II. örneklendirme, III. karşılaştırma, IV. tanımlama V tekniklerinden hangisi kullanılmamıştır? A) Lve III B) Ive Iv D) LIVE TV OLUR (1) Trabzon'dan Zigana Vadisi'ne C) II ve III E) III ve IV Uzanan 26 tonguç kampüs
2.
(1) Okumayı seven insan, çıkarları kaybolsa bile sevme-
yene özenmez. (II) Evinde kitaplık olmadığı hâlde çok
pahalı mobilyalar bulunan insanlardan toplum ne bek-
leyebilir? (III) Okumayı seven insan egosuna gem vurur,
okumanın erdemi bunu yaptıracak güçtedir. (IV) Kötülük-
lerden, iki yüzlülükten, yalandan, hileden sıyırır kişiyi. (V)
İnsanların okumadığı bir beldede iyilikler kök salmaz, er-
dem yeşermez, düşünceye değer verilmez.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisini söylemek yanlıştır?
A) I. cümlede, birinci yargı gerçekleşse de ikincisinin
gerçekleşmeyeceği bildirilmiştir.
B). cümle, şekilce olumlu, anlamca olumsuzdur.
III. cümlede, okumanın kazanımına değinilmiştir.
D) IV. cümlede, yinelemelere yer verilmiştir.
E) V. cümlede, yargı koşula bağlanmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. (1) Okumayı seven insan, çıkarları kaybolsa bile sevme- yene özenmez. (II) Evinde kitaplık olmadığı hâlde çok pahalı mobilyalar bulunan insanlardan toplum ne bek- leyebilir? (III) Okumayı seven insan egosuna gem vurur, okumanın erdemi bunu yaptıracak güçtedir. (IV) Kötülük- lerden, iki yüzlülükten, yalandan, hileden sıyırır kişiyi. (V) İnsanların okumadığı bir beldede iyilikler kök salmaz, er- dem yeşermez, düşünceye değer verilmez. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini söylemek yanlıştır? A) I. cümlede, birinci yargı gerçekleşse de ikincisinin gerçekleşmeyeceği bildirilmiştir. B). cümle, şekilce olumlu, anlamca olumsuzdur. III. cümlede, okumanın kazanımına değinilmiştir. D) IV. cümlede, yinelemelere yer verilmiştir. E) V. cümlede, yargı koşula bağlanmıştır.
Palme Y
5. Birkaç şiir çevirdim. Bunların içinde başarılı sayılanlar varsa,
bundan benim bu işi gereğince bildiğim anlamı çıkarılmama-
lıdır. Birkaç şiirle iyi bir ozan olunamayacağı gibi, birkaç çeviri
ile de iyi bir şiir çevirmeni olunamaz. Şiir çevirme, sürekli bir
çaba isteyen bir sanattır. Bu sanatın gerektirdiği yetenek ve
yetkiler, belki de bir ozan olmak için gerekenden daha önem-
lidir. Bir yabancı dili iyi bilmek, sağlam bir şiir bilgisi ve ana
dili tadı vermek, şiir çevirme sanatının belli başlı ögeleridir.
Kendisini bu sözlerle ifade eden bir çevirmenin, çeviri ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini söylemesi bekle-
20 nebilir?
A) Kanimca yetkin bir çevirmenlik, şair olmaktan daha zorlu
bir uğraş, süreklilik isteyen bir çalışmadır.
Bir çevirmenin yeteneği, daha ilk çeviride kendisini ele verir,
sonrakilerde hızını artırsa da niteliğini derinleştiremez.
C) İyi bir çevirmen, kendi ana dilinde de en az çevirdiği ya-
pitlar düzeyinde nitelikli yapıtlar verebilmelidir.
D) Vi şairlerden iyi şiir çevirmenleri çıktığı bilinen bir ger-
çektik.
E) Bir çevirmen şair değilse, şiir çevirileri yaptığı zaman, bu
sanatın inceliklerini bilen şairlerden destek almalıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Palme Y 5. Birkaç şiir çevirdim. Bunların içinde başarılı sayılanlar varsa, bundan benim bu işi gereğince bildiğim anlamı çıkarılmama- lıdır. Birkaç şiirle iyi bir ozan olunamayacağı gibi, birkaç çeviri ile de iyi bir şiir çevirmeni olunamaz. Şiir çevirme, sürekli bir çaba isteyen bir sanattır. Bu sanatın gerektirdiği yetenek ve yetkiler, belki de bir ozan olmak için gerekenden daha önem- lidir. Bir yabancı dili iyi bilmek, sağlam bir şiir bilgisi ve ana dili tadı vermek, şiir çevirme sanatının belli başlı ögeleridir. Kendisini bu sözlerle ifade eden bir çevirmenin, çeviri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini söylemesi bekle- 20 nebilir? A) Kanimca yetkin bir çevirmenlik, şair olmaktan daha zorlu bir uğraş, süreklilik isteyen bir çalışmadır. Bir çevirmenin yeteneği, daha ilk çeviride kendisini ele verir, sonrakilerde hızını artırsa da niteliğini derinleştiremez. C) İyi bir çevirmen, kendi ana dilinde de en az çevirdiği ya- pitlar düzeyinde nitelikli yapıtlar verebilmelidir. D) Vi şairlerden iyi şiir çevirmenleri çıktığı bilinen bir ger- çektik. E) Bir çevirmen şair değilse, şiir çevirileri yaptığı zaman, bu sanatın inceliklerini bilen şairlerden destek almalıdır.
HOCAM
(1) Harold Pinter'in oyunu Eski Zamanların son
sahnesinde hiç kimse konuşmaz ancak Kate'in
yaptığı o uzun konuşmanın yankısı hâlâ herke-
sin kulağındadır. (II) Oyun boyunca sessizliği ‘
tercih eden ama son yaptığı konuşmayla diğer-
lerini susturan Kate oyunun sonunda divanında
dimdik muzaffer bir şekilde oturur. (III) Doğum
Günü Partisinin sonunda Stanley de, Kate gibi
sessizliğe gömülür. (IV) Ama Stanley'nin sessiz-
liği kendi seçimi değildir; o, sessizliğe mahkûm
edilir, başı öne eğik ve yeniktir. (V) İnsanlar
bireyselliklerini kabul ettirmelerinin bir yolu ola-
rak kabalık ve şiddet kullanırlar, bu sonunda
bir hayatta kalma mücadelesine dönüşüverir.
(VI) Yazarın eserleri, Stanley örneğinde görüldüğü
gibi, baskının insan ilişkileri için ne denli bozucu
ve yıkıcı olabileceğini göstermek için yazılmış
dramatik eserlerdir. (VII) Stanley'nin elindeki kırık
gözlüklerinin yerine yeni gözlükler alacaklardır,
otoritenin istediği şekilde bakacaktır dünyaya.
(VIII) Otoritenin dilini öğrenecek ve yeniden başla-
yacaktır konuşmaya.
26. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı-
lamaz?
A) Pinter'in karakteri Kate, Eski Zamanlar oyunu
boyunca konuşmayı tercih etmez.
B) Harold Pinter'in oyun karakterlerinin hem ben-
zer hem de farklı yanları vardır.
C) Pinter'in romanlarını yazarken kullandığı dil,
otoritenin insanlara buyurduğu dildir.
D) Pinter'in karakteri Stanley, oyunun sonunda
otoritenin baskısına boyun eğmiştir.
E) Harold Pinter'in eserlerinde insanın kendini
kıstırılmış hissetmesinin izleri görülür.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
HOCAM (1) Harold Pinter'in oyunu Eski Zamanların son sahnesinde hiç kimse konuşmaz ancak Kate'in yaptığı o uzun konuşmanın yankısı hâlâ herke- sin kulağındadır. (II) Oyun boyunca sessizliği ‘ tercih eden ama son yaptığı konuşmayla diğer- lerini susturan Kate oyunun sonunda divanında dimdik muzaffer bir şekilde oturur. (III) Doğum Günü Partisinin sonunda Stanley de, Kate gibi sessizliğe gömülür. (IV) Ama Stanley'nin sessiz- liği kendi seçimi değildir; o, sessizliğe mahkûm edilir, başı öne eğik ve yeniktir. (V) İnsanlar bireyselliklerini kabul ettirmelerinin bir yolu ola- rak kabalık ve şiddet kullanırlar, bu sonunda bir hayatta kalma mücadelesine dönüşüverir. (VI) Yazarın eserleri, Stanley örneğinde görüldüğü gibi, baskının insan ilişkileri için ne denli bozucu ve yıkıcı olabileceğini göstermek için yazılmış dramatik eserlerdir. (VII) Stanley'nin elindeki kırık gözlüklerinin yerine yeni gözlükler alacaklardır, otoritenin istediği şekilde bakacaktır dünyaya. (VIII) Otoritenin dilini öğrenecek ve yeniden başla- yacaktır konuşmaya. 26. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşı- lamaz? A) Pinter'in karakteri Kate, Eski Zamanlar oyunu boyunca konuşmayı tercih etmez. B) Harold Pinter'in oyun karakterlerinin hem ben- zer hem de farklı yanları vardır. C) Pinter'in romanlarını yazarken kullandığı dil, otoritenin insanlara buyurduğu dildir. D) Pinter'in karakteri Stanley, oyunun sonunda otoritenin baskısına boyun eğmiştir. E) Harold Pinter'in eserlerinde insanın kendini kıstırılmış hissetmesinin izleri görülür.
4.
Bir roman, gerçek bir roman, bitmediği duygusunu bırakma-
lıdır okurda.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene
en yakındır?
A Gerçek roman, okuruna okuma alışkanlığı kazandırmalıdır.
B) Bir romanın sonu, okurunu şaşırtacak denli ilginç olmalıdır.
iyi bir roman, okuyucusunu duygusal açıdan etkileyebil-
melidir.
Romanın sonu okuyucunun yorumuna açık olmalıdır.
Bir roman, onu okuyanda kendisini ikinci kez okutma is-
teği uyandırıyorsa iyidir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Bir roman, gerçek bir roman, bitmediği duygusunu bırakma- lıdır okurda. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenene en yakındır? A Gerçek roman, okuruna okuma alışkanlığı kazandırmalıdır. B) Bir romanın sonu, okurunu şaşırtacak denli ilginç olmalıdır. iyi bir roman, okuyucusunu duygusal açıdan etkileyebil- melidir. Romanın sonu okuyucunun yorumuna açık olmalıdır. Bir roman, onu okuyanda kendisini ikinci kez okutma is- teği uyandırıyorsa iyidir.
P
23. Kaya Bey, kelimenin tam anlamıyla bir aydındı; bir tavır
adamıydı. İnsanların yaşadığı ızdıraplara karşı yoğun bir
E
farkındalık içindeydi ve bunu mücadeleleriyle pratiğe dö- S
kerdi. Bilgiyi üst üste koyup onunla caka satanlara benze-
25
mezdi; asla despot, lakayıt, ukala ya da dikkatsiz değildi.
TIL
Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilir-
se sözü edilen kişinin farklı bir özelliği daha vurgulan-
mış olur?
A) Bilgiçlik taslamayan, alçak gönüllü bir insandı.
B) Hiçbir zaman vurdumduymaz olmamıştı.
C) Çevresindekilerin yüreğine akar, hiçbir gönlü yıkmazdı.
D) Toplumun acılarını yok sayıp fildişi kuleye çekilmezdi.
E) Neme lazımcılık, bana necilik onun semtine uğramaz-
di.
245
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
P 23. Kaya Bey, kelimenin tam anlamıyla bir aydındı; bir tavır adamıydı. İnsanların yaşadığı ızdıraplara karşı yoğun bir E farkındalık içindeydi ve bunu mücadeleleriyle pratiğe dö- S kerdi. Bilgiyi üst üste koyup onunla caka satanlara benze- 25 mezdi; asla despot, lakayıt, ukala ya da dikkatsiz değildi. TIL Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilir- se sözü edilen kişinin farklı bir özelliği daha vurgulan- mış olur? A) Bilgiçlik taslamayan, alçak gönüllü bir insandı. B) Hiçbir zaman vurdumduymaz olmamıştı. C) Çevresindekilerin yüreğine akar, hiçbir gönlü yıkmazdı. D) Toplumun acılarını yok sayıp fildişi kuleye çekilmezdi. E) Neme lazımcılık, bana necilik onun semtine uğramaz- di. 245
1.
Ben bir oküleristim. İnsanlar gözlerinden birinin veya her ikisi-
nin kaybıyla sonuçlanan yaralanmalara, hastalıklara veya diğer
travmalara maruz kaldığında, yapay gözler için bir okülaristin
yardımına başvururlar. Bir okülerist, oküler protez adı verilen
yapay gözleri inşa edebilen, yerine sığdırabilen, şekillendirebi-
len ve koruyabilen teknisyendir. Yapay bir göz, bir kişinin görüş
yeteneğini geri getirmese de hastanın görünümünü koruması-
na izin verir.
1. Görme yetisinin kaybını önlemek için gerekli önlemler ko-
nusunda eğitim vermek
II. Yapay bir gözün hangi yıpratıcı etkenlere karşı korunması ge-
rektiğini bilmek
III. Kazada gözünü kaybetmiş birinin göz çukurunun ölçülerini
belirlemek
Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin çalışma
alanına girer?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
EXI, II ve II
C) I ve III
indeki
1
t
1
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Ben bir oküleristim. İnsanlar gözlerinden birinin veya her ikisi- nin kaybıyla sonuçlanan yaralanmalara, hastalıklara veya diğer travmalara maruz kaldığında, yapay gözler için bir okülaristin yardımına başvururlar. Bir okülerist, oküler protez adı verilen yapay gözleri inşa edebilen, yerine sığdırabilen, şekillendirebi- len ve koruyabilen teknisyendir. Yapay bir göz, bir kişinin görüş yeteneğini geri getirmese de hastanın görünümünü koruması- na izin verir. 1. Görme yetisinin kaybını önlemek için gerekli önlemler ko- nusunda eğitim vermek II. Yapay bir gözün hangi yıpratıcı etkenlere karşı korunması ge- rektiğini bilmek III. Kazada gözünü kaybetmiş birinin göz çukurunun ölçülerini belirlemek Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin çalışma alanına girer? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II EXI, II ve II C) I ve III indeki 1 t 1 1
A
7
Seydi Ali Reis'in donanmayla Hindistan'a gidişini, ora-
dan kara yoluyla ülkesine dönüşünü anlattığı yapıtı
"Miratü'l-Memalik"tir. Kanuni Sultan Süleyman tarafın-
dan Süveyş kaptanlığına getirilen Seydi Ali Reis, Mısır
Kaptanı Piri Reis'in Basra'da bırakmak zorunda kaldı-
ğı donanmayı Mısır'a getirmekle görevlendirildi. Basra
limanından 15 kadırgayla yola çıktıktan sonra Porte-
kizlilerle yaptığı deniz savaşları, geçirdiği fırtınalar yü-
zünden sayısı 6'ya inen gemilerini bedeli karşılığında
Bati Hindistan'daki Suret emirliğine bırakarak karadan
İstanbul'a döndü. Bu yolculuğun ayrıntılarını, savaşla-
ri, fırtınaları, doğayı, tanıştığı hükümdarları ve birçok
şeyi konu edindiği yapıtında Kâtibî mahlasıyla şiirle-
rine de yer verdi. Yazara ait el yazması Torino Ulusal
kitaplığındadır. Seydi Ali Reis, coğrafyacı ve matema-
tik bilgini olması dolayısıyla eserinde bu noktada da
önemli bilgilere yer verir. Eser; Almancaya, Rusça'ya,
Fransızcaya, İngilizceye çevrilmiştir. 10 bölümlük ese-
rin içeriğinde yön bulma, yıldızların yüksekliği, zaman
hesabı gibi önemli bilgiler de yer almaktadır.
Bu parçada Seydi Ali Reis ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
Kâtibî mahlasıyla yazdığı şiirlerinden oluşan el yaz-
masının Torino Ulusal kitaplığında olduğuna
B) Seydi Ali Reis'in yarım kalan bir işi tamamlamakla
görevlendirildiğine
Eserin içeriğinin, yazarının yaşantılarının bir özeti
gibi olduğuna
Seydi Ali Reis'in eserinde birçok bilimle ilgili bilgi
aktardığına
"Miratü'l-Memalik" adlı eserin bir gezi yazısı özelliği
de gösterdiğine
pelikankitabevi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
A 7 Seydi Ali Reis'in donanmayla Hindistan'a gidişini, ora- dan kara yoluyla ülkesine dönüşünü anlattığı yapıtı "Miratü'l-Memalik"tir. Kanuni Sultan Süleyman tarafın- dan Süveyş kaptanlığına getirilen Seydi Ali Reis, Mısır Kaptanı Piri Reis'in Basra'da bırakmak zorunda kaldı- ğı donanmayı Mısır'a getirmekle görevlendirildi. Basra limanından 15 kadırgayla yola çıktıktan sonra Porte- kizlilerle yaptığı deniz savaşları, geçirdiği fırtınalar yü- zünden sayısı 6'ya inen gemilerini bedeli karşılığında Bati Hindistan'daki Suret emirliğine bırakarak karadan İstanbul'a döndü. Bu yolculuğun ayrıntılarını, savaşla- ri, fırtınaları, doğayı, tanıştığı hükümdarları ve birçok şeyi konu edindiği yapıtında Kâtibî mahlasıyla şiirle- rine de yer verdi. Yazara ait el yazması Torino Ulusal kitaplığındadır. Seydi Ali Reis, coğrafyacı ve matema- tik bilgini olması dolayısıyla eserinde bu noktada da önemli bilgilere yer verir. Eser; Almancaya, Rusça'ya, Fransızcaya, İngilizceye çevrilmiştir. 10 bölümlük ese- rin içeriğinde yön bulma, yıldızların yüksekliği, zaman hesabı gibi önemli bilgiler de yer almaktadır. Bu parçada Seydi Ali Reis ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? Kâtibî mahlasıyla yazdığı şiirlerinden oluşan el yaz- masının Torino Ulusal kitaplığında olduğuna B) Seydi Ali Reis'in yarım kalan bir işi tamamlamakla görevlendirildiğine Eserin içeriğinin, yazarının yaşantılarının bir özeti gibi olduğuna Seydi Ali Reis'in eserinde birçok bilimle ilgili bilgi aktardığına "Miratü'l-Memalik" adlı eserin bir gezi yazısı özelliği de gösterdiğine pelikankitabevi
ENI NESIL
2. Anılarınızın olmadığı bir yerde yaşamak çekilmez olur. Ev-
ler, caddeler, sokaklar anlayacağınız her yer size soğuk
gelir. Bu yüzden yeni bir eve taşınmak insanlara çok itici
gelir. Evinizin duvarlarına sinmiş o aci tatlı hatıralar yoktur
artık. Alışkın olduğunuz sıcacık sokağınıza benzemez yeni
sokağınız. Duyduğunuz sesler bile yabancı gelir size. Bu
yüzden yeni evinizi benimsemeniz için anı biriktirmeye ihti-
nebniasd n3.16
yacınız vardır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok
tur?
A) ikilemeye yer verme
B) Birden çok duyuya seslenme
C) Mecaz anlamlı sözcüklere başvurma
D) Sayıp dökmelerden yararlanma
E) Birinci kişili anlatım benimseme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ENI NESIL 2. Anılarınızın olmadığı bir yerde yaşamak çekilmez olur. Ev- ler, caddeler, sokaklar anlayacağınız her yer size soğuk gelir. Bu yüzden yeni bir eve taşınmak insanlara çok itici gelir. Evinizin duvarlarına sinmiş o aci tatlı hatıralar yoktur artık. Alışkın olduğunuz sıcacık sokağınıza benzemez yeni sokağınız. Duyduğunuz sesler bile yabancı gelir size. Bu yüzden yeni evinizi benimsemeniz için anı biriktirmeye ihti- nebniasd n3.16 yacınız vardır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok tur? A) ikilemeye yer verme B) Birden çok duyuya seslenme C) Mecaz anlamlı sözcüklere başvurma D) Sayıp dökmelerden yararlanma E) Birinci kişili anlatım benimseme
DIMCI DÜŞÜNCE
da beni 3. Bir romanda karakterler mutlak iyi ya da kötü olurlarsa ro-
man ucuzlar. Hepimizde olduğu gibi roman kişilerinin de iyi
ve kötü yanları vardır ve bu yanlar, olaylar ilerledikçe açığa
çıkar. Karakteri ele veren, hâl ve hareketleri yani olaylar karşı-
sında aldığı tutumdur. Yoksa "Ben şöyleyim, ben böyleyim."
diyerek rol kesen karakterlere güvenmemek lazım. Ayrıca
okurun roman kişileriyle özdeşim kurmasının önüne geçmek
için karakterleri çok boyutlu inşa etmenin önemli olduğunu
düşünüyorum.
Bu parçaya göre roman karakterlerinin,
kişiliklerinin kurgu içinde belirginleşmesi
H. okurun kendisine yakın bulacağı özellikler taşıması
III gerçek hayattaki gibi çok yönlü olmaları
özelliklerinden hangisine sahip olması beklenemez?
ceğim
evde,
kanne
ları bir
k gün-
üzyıllık
a yazı
da dü-
masız
ü şey-
eğerli
nginlik
Kaşa-
ģi
ndığı
ürün
rina
leha
arın
ille
Yanıt Yayınları
A) Yalnız I
D) I ve III
TEST
34
B Yalnız II
E) II ve III
C) I ve
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
DIMCI DÜŞÜNCE da beni 3. Bir romanda karakterler mutlak iyi ya da kötü olurlarsa ro- man ucuzlar. Hepimizde olduğu gibi roman kişilerinin de iyi ve kötü yanları vardır ve bu yanlar, olaylar ilerledikçe açığa çıkar. Karakteri ele veren, hâl ve hareketleri yani olaylar karşı- sında aldığı tutumdur. Yoksa "Ben şöyleyim, ben böyleyim." diyerek rol kesen karakterlere güvenmemek lazım. Ayrıca okurun roman kişileriyle özdeşim kurmasının önüne geçmek için karakterleri çok boyutlu inşa etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu parçaya göre roman karakterlerinin, kişiliklerinin kurgu içinde belirginleşmesi H. okurun kendisine yakın bulacağı özellikler taşıması III gerçek hayattaki gibi çok yönlü olmaları özelliklerinden hangisine sahip olması beklenemez? ceğim evde, kanne ları bir k gün- üzyıllık a yazı da dü- masız ü şey- eğerli nginlik Kaşa- ģi ndığı ürün rina leha arın ille Yanıt Yayınları A) Yalnız I D) I ve III TEST 34 B Yalnız II E) II ve III C) I ve
40. Ham madde, bir ürünün elde edilmesinde kullanılan mad-
delerin işlenmemiş hâlidir. Petrol, ham maddelerden üre-
tilen bir ürün değildir. Petrolün kendisi bir ham maddedir
ve petrolden yakıt, plastik, çeşitli ilaçlar gibi pek çok ürün
üretilir. Petrolün oluşumuysa milyonlarca yıl öncesinde
ölü bitki ve hayvanların deniz dibine çökmesiyle başlar.
Ardından bu ölü bitki ve hayvanların üzerleri kum ve
çamurla örtülür. Bu örtü tabakası zaman içinde kayaçla-
ra dönüşür. Bu kayaçların altında yüksek basınçlı, aynı
zamanda sıcak ve oksijensiz bir ortam oluşur. Bu ortamda
bulunan ölü bitki ve hayvanlar bakterilerinin de etkisiyle
çürüyerek petrole dönüşür. Petrolün rengine gelince...
Petrolün rengi her zaman siyah olmaz. Yeşilden siyaha
kadar değişen tonlarda olabilen koyu bir renge sahiptir.
Rengini, yapısında bulunan hidrojen ve karbon bileşikle-
rinden (hidrokarbonlar), azot, kükürt, oksijen, su, silisyum,
demir, alüminyum benzeri elementlerden alır.
Bu parçada;
I. oksijen,
II. ölü bitkilerin türü,
III. azot miktarı,
IV. basınç
Deneme - 8
değişkenlerinden hangilerinin petrolün oluşumuyla
olan bağlantısından söz edilmemiştir?
A) Yalnız I
D) III ve IV
BYalnız IV GI ve III
E) I ve III
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
40. Ham madde, bir ürünün elde edilmesinde kullanılan mad- delerin işlenmemiş hâlidir. Petrol, ham maddelerden üre- tilen bir ürün değildir. Petrolün kendisi bir ham maddedir ve petrolden yakıt, plastik, çeşitli ilaçlar gibi pek çok ürün üretilir. Petrolün oluşumuysa milyonlarca yıl öncesinde ölü bitki ve hayvanların deniz dibine çökmesiyle başlar. Ardından bu ölü bitki ve hayvanların üzerleri kum ve çamurla örtülür. Bu örtü tabakası zaman içinde kayaçla- ra dönüşür. Bu kayaçların altında yüksek basınçlı, aynı zamanda sıcak ve oksijensiz bir ortam oluşur. Bu ortamda bulunan ölü bitki ve hayvanlar bakterilerinin de etkisiyle çürüyerek petrole dönüşür. Petrolün rengine gelince... Petrolün rengi her zaman siyah olmaz. Yeşilden siyaha kadar değişen tonlarda olabilen koyu bir renge sahiptir. Rengini, yapısında bulunan hidrojen ve karbon bileşikle- rinden (hidrokarbonlar), azot, kükürt, oksijen, su, silisyum, demir, alüminyum benzeri elementlerden alır. Bu parçada; I. oksijen, II. ölü bitkilerin türü, III. azot miktarı, IV. basınç Deneme - 8 değişkenlerinden hangilerinin petrolün oluşumuyla olan bağlantısından söz edilmemiştir? A) Yalnız I D) III ve IV BYalnız IV GI ve III E) I ve III
●
TYT - TÜRKÇE TESTİ
32. - 33. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
in (1) En temel anlamıyla dil sapması; sözcüklerin ses, biçim,
söz dizimi ve anlam özelliklerinde bilinçli veya bilinçsiz
olarak değişiklik yapmak, sözcükleri alışılmışın dışında
dil bilgisel veya anlamsal değerlerde kullanmak anlamı-
na gelir. (II) Buna göre şair veya yazar yeni sözcükler
in türetebilir, sözcük içinde seslerle oynayabilir, söz dizimini
mi bozabilir, akıl dışı betimlemeler yapabilir. (III) Deyiş bilim-
PY sel çözümleme çerçevesinde yapılan çalışmalar ince-
imal lendiğinde sapma konusunun genellikle şiir dilinde ele
alındığı görülmüştür. (IV) Hatta bunların çoğu İkinci Yeni
şairlerinin şiirlerinde kullanılan örnekleri içermektedir.
(V) Dil, dinamik olduğundan süreç içerisinde dil kul-
lanımları, anlatım ifadeleri fazlasıyla değişmiştir.
(VI) Burada, farklı olarak son dönem romancıları arasında
sıra dışı bir yere sahip olan Murat Menteş'in Dublörün
ssus Dilemması adlı romanından yazımsal, ses bilimsel, söz-
cüksel, dil bilgisel, anlamsal vb. sapma türlerinden örnek-
ler vermeye çalışacağız. (VII) Romanlarında farklı bir
dilsel yapı kurgulayan ve şiir dili gibi bir üst dil kullanmayı
hola amaçlayan Murat Menteş, eserinde yer verdiği sapma
türlerinde dili deforme ederek zenginleştirmeyi amaçlar.
ev autunut ennes slopfol ta
elixite nah
3618 innalloy nimemt
32. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz
Diod
A Dünya edebiyatında dil sapmaları en çok İkinci Yeni'de
görülür.
B)
Murat Menteş, son dönem romancılarına göre farklı-
dır.
Dil sapmaları şiirlerde görülebildiği gibi romanlarda da
görülür.
D) il sapmalarıyla ilgili çalışmalar, çoğunlukla şiir üzeri-
ne yapılmıştır.
Dil; yaşayan, değişen, devinim âlinde olan canlı bir
varlıktır.
Fil
Emi
bus rin
içi
ço
du
ka
ör
34.
OH WINDA
B
da
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
● TYT - TÜRKÇE TESTİ 32. - 33. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. in (1) En temel anlamıyla dil sapması; sözcüklerin ses, biçim, söz dizimi ve anlam özelliklerinde bilinçli veya bilinçsiz olarak değişiklik yapmak, sözcükleri alışılmışın dışında dil bilgisel veya anlamsal değerlerde kullanmak anlamı- na gelir. (II) Buna göre şair veya yazar yeni sözcükler in türetebilir, sözcük içinde seslerle oynayabilir, söz dizimini mi bozabilir, akıl dışı betimlemeler yapabilir. (III) Deyiş bilim- PY sel çözümleme çerçevesinde yapılan çalışmalar ince- imal lendiğinde sapma konusunun genellikle şiir dilinde ele alındığı görülmüştür. (IV) Hatta bunların çoğu İkinci Yeni şairlerinin şiirlerinde kullanılan örnekleri içermektedir. (V) Dil, dinamik olduğundan süreç içerisinde dil kul- lanımları, anlatım ifadeleri fazlasıyla değişmiştir. (VI) Burada, farklı olarak son dönem romancıları arasında sıra dışı bir yere sahip olan Murat Menteş'in Dublörün ssus Dilemması adlı romanından yazımsal, ses bilimsel, söz- cüksel, dil bilgisel, anlamsal vb. sapma türlerinden örnek- ler vermeye çalışacağız. (VII) Romanlarında farklı bir dilsel yapı kurgulayan ve şiir dili gibi bir üst dil kullanmayı hola amaçlayan Murat Menteş, eserinde yer verdiği sapma türlerinde dili deforme ederek zenginleştirmeyi amaçlar. ev autunut ennes slopfol ta elixite nah 3618 innalloy nimemt 32. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz Diod A Dünya edebiyatında dil sapmaları en çok İkinci Yeni'de görülür. B) Murat Menteş, son dönem romancılarına göre farklı- dır. Dil sapmaları şiirlerde görülebildiği gibi romanlarda da görülür. D) il sapmalarıyla ilgili çalışmalar, çoğunlukla şiir üzeri- ne yapılmıştır. Dil; yaşayan, değişen, devinim âlinde olan canlı bir varlıktır. Fil Emi bus rin içi ço du ka ör 34. OH WINDA B da
ir.
LIMI
161
4. Biyolojik ihtiyaçları, duygu ve düşünceleri, hayalleri,
rüyaları, toplumsal yönü ve henüz keşfedilmemiş ruhi
derinlik ve bilinmezleriyle insan "dil" adını verdiğimiz
sosyal bir varlıkla iç içedir. Ona ait dünyanın maddi ve
manevi bütün unsurları, kelimelerin zengin anlam
dağarcığında yer alır ve biz onlarla duygularımızın
uçsuz bucaksız âlemlerine uzanırız. Sadece
sözcüklerde yer alan anlamlarıyla değil; ses, şekil, bilgi,
görgü, hayata ve olaylara bakışımız, yetiştiğimiz çevre
ve hatıralarımızla birlikte hafızamıza kaydedilirken sihirli
bir şekilde onlarla bütünleşiveririz. Yani "Lisan (dil)
aynıyla insan" olup çıkar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi
vurgulanmaktadır?
İnsanın, gizemi çözülememiş pek çok yönü
bulunduğu
B) Bir milletin varlık sebeplerinden birinin de dil olduğu
Dilin, insani somut, soyut bütün yönleriyle yansıttığı
Sözcüklerin, varlığın serüvenini anlamlandırmada
yetersiz kaldığı
Dil konusunda yeterli bilgi ve araştırma olmadığı
KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ir. LIMI 161 4. Biyolojik ihtiyaçları, duygu ve düşünceleri, hayalleri, rüyaları, toplumsal yönü ve henüz keşfedilmemiş ruhi derinlik ve bilinmezleriyle insan "dil" adını verdiğimiz sosyal bir varlıkla iç içedir. Ona ait dünyanın maddi ve manevi bütün unsurları, kelimelerin zengin anlam dağarcığında yer alır ve biz onlarla duygularımızın uçsuz bucaksız âlemlerine uzanırız. Sadece sözcüklerde yer alan anlamlarıyla değil; ses, şekil, bilgi, görgü, hayata ve olaylara bakışımız, yetiştiğimiz çevre ve hatıralarımızla birlikte hafızamıza kaydedilirken sihirli bir şekilde onlarla bütünleşiveririz. Yani "Lisan (dil) aynıyla insan" olup çıkar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? İnsanın, gizemi çözülememiş pek çok yönü bulunduğu B) Bir milletin varlık sebeplerinden birinin de dil olduğu Dilin, insani somut, soyut bütün yönleriyle yansıttığı Sözcüklerin, varlığın serüvenini anlamlandırmada yetersiz kaldığı Dil konusunda yeterli bilgi ve araştırma olmadığı KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI
5. Geçmişte yaşanan olayları yeniden yaşamak ola-
haksızdır; onun için gününü yaşamak, doludizgin
koşan bir atın yelesi gibi dalgalanarak yaşamak is-
teği, yüreğini yakar insanın
son
Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca
en yakındır?
A) İnsanlar yaşlılıklarında, gençliklerinde olduğu
kadar mutlu olamayacaklarını bilirler.
B) İnsanlar gençliklerinde duydukları yaşama se-
vincini yaşlılıklarında kaybettikleri için mutsuz
-malus
olurlar.
ongeb leigos
151
C) insanlar, yaşlılıklarında, gençliklerindeki gibi ya-
şama isteği ve coşkusu duyar ama bunu yapa-
grup madıkları için üzülürler.
D) İnsanların, gençliklerinde ya da yaşlılıklarındaki
yaşama bağlılıkları ve yaşamsal coşkuları hiç
değişmez.ind
op sig 180
E) Sadece dolu dolu bir gençlik dönemi geçiren in-
sanların, yaşlandıklarında geçmişe dönme iste-
ği olur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Geçmişte yaşanan olayları yeniden yaşamak ola- haksızdır; onun için gününü yaşamak, doludizgin koşan bir atın yelesi gibi dalgalanarak yaşamak is- teği, yüreğini yakar insanın son Bu cümle aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakındır? A) İnsanlar yaşlılıklarında, gençliklerinde olduğu kadar mutlu olamayacaklarını bilirler. B) İnsanlar gençliklerinde duydukları yaşama se- vincini yaşlılıklarında kaybettikleri için mutsuz -malus olurlar. ongeb leigos 151 C) insanlar, yaşlılıklarında, gençliklerindeki gibi ya- şama isteği ve coşkusu duyar ama bunu yapa- grup madıkları için üzülürler. D) İnsanların, gençliklerinde ya da yaşlılıklarındaki yaşama bağlılıkları ve yaşamsal coşkuları hiç değişmez.ind op sig 180 E) Sadece dolu dolu bir gençlik dönemi geçiren in- sanların, yaşlandıklarında geçmişe dönme iste- ği olur.
(1) Çocuk yetiştirme yöntemleri, ülkeden ülkeye
değişen kültürel kodlar taşıyor. (II) Bazı ülkelerde
çocuklar, daha küçük yaşlardayken gazete dağıtma-
ya, kendi yatağmı toplamaya başlayarak sorumluluk
duygusu kazanıyor. (I) Önce sorumluluk nedir, onu
incelemekte yarar var. (IV) Ama sofradan tabağını
kaldırmayan çıkardığı giysilerini sağa sola fırlatan
çocuklar da var. Kimi aileler, böyle çocuklara ses
çıkarmıyor. (VI) Çocuklara sorumlulukları hatırlatıl-
madıkça bu sorunu çözmek zor görünüyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
si düşüncenin akışmı bozmaktadır?
A) II. B) II.
) IV.
D) V.
E) VI.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
(1) Çocuk yetiştirme yöntemleri, ülkeden ülkeye değişen kültürel kodlar taşıyor. (II) Bazı ülkelerde çocuklar, daha küçük yaşlardayken gazete dağıtma- ya, kendi yatağmı toplamaya başlayarak sorumluluk duygusu kazanıyor. (I) Önce sorumluluk nedir, onu incelemekte yarar var. (IV) Ama sofradan tabağını kaldırmayan çıkardığı giysilerini sağa sola fırlatan çocuklar da var. Kimi aileler, böyle çocuklara ses çıkarmıyor. (VI) Çocuklara sorumlulukları hatırlatıl- madıkça bu sorunu çözmek zor görünüyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- si düşüncenin akışmı bozmaktadır? A) II. B) II. ) IV. D) V. E) VI.