Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

"U₁₂.
M
20
B
Charlie Chaplin duvardan duvara bir yaratıcı, titiz ve çok
yönlü bir sanatçı. Amerika-Avrupa kavşağındayken 1951'de
çektiği, ABD'den ayrıldığı yıl olan 1952'de gösterime giren
ve boykotla karşılaşan Sahne Işıkları'nın senaryosunun ilk
hâli olan novella da (kısa roman) bu titizliğin boyutlarını
gösteriyor bize. Kitapta hem novella yer alıyor hem David
Robinson'ın arşiv içinde yaptığı çalışma ile bu metnin
arka planını anlama çabası. Kitabı okumak isteyenlere
öncelikle novellayı okumalarını öneririm. Filmi izlemiş
olanların da okumasında yarar var zira film, öykünün esas
başlangıcından epeyce bir sonrasına odaklanıyor. Sahne
Işıkları adlı bu romancıkta Chaplin'in yaşamı, gerek Londra
günleri gerekse filmi çektiği günlerde başından geçenler
ve babasının hikâyesinden kuvvetli izler bulmak mümkün.
>
37. Bu parçadan Sahne Işıkları adlı roman ve film ile ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Film, çekildiği döneme ilişkin güçlü eleştiriler yönelt-
mektedir.
B) Roman detaylı bir çalışma sonucunda ortaya çıkmıştır.
C) Filmin yansıtamadığı içeriğe romanı okuyarak ulaşma
imkânı vardır.
(1) Tu
onla
bir h
(11)
bu
Yanıt Yayınları
D) Roman, Charlie Chaplin'in yaşamıyla ilgili önemli
ayrıntılar içermektedir. V
E) Romanın bazı bölümleri okunarak filmin hazırlık aşa-
ması daha iyi anlaşılabilir.
A) Sanatsal yeteneğinin çok yüksek olması
B) Oyunculuğunda çok seçici davranması
C) Kurgulama gücünün sınırlarının geniş olması
D) Büyük bir yaratıcılıkla yapıtlarını oluşturması
E) Farklı dallarda sanat ürünü verebilmesi
etr
ede
yıl
ya
bi
38. Bu parçadaki altı çizili sözle Charlie Chaplin ile ilgili olarak
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?
ok
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
"U₁₂. M 20 B Charlie Chaplin duvardan duvara bir yaratıcı, titiz ve çok yönlü bir sanatçı. Amerika-Avrupa kavşağındayken 1951'de çektiği, ABD'den ayrıldığı yıl olan 1952'de gösterime giren ve boykotla karşılaşan Sahne Işıkları'nın senaryosunun ilk hâli olan novella da (kısa roman) bu titizliğin boyutlarını gösteriyor bize. Kitapta hem novella yer alıyor hem David Robinson'ın arşiv içinde yaptığı çalışma ile bu metnin arka planını anlama çabası. Kitabı okumak isteyenlere öncelikle novellayı okumalarını öneririm. Filmi izlemiş olanların da okumasında yarar var zira film, öykünün esas başlangıcından epeyce bir sonrasına odaklanıyor. Sahne Işıkları adlı bu romancıkta Chaplin'in yaşamı, gerek Londra günleri gerekse filmi çektiği günlerde başından geçenler ve babasının hikâyesinden kuvvetli izler bulmak mümkün. > 37. Bu parçadan Sahne Işıkları adlı roman ve film ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Film, çekildiği döneme ilişkin güçlü eleştiriler yönelt- mektedir. B) Roman detaylı bir çalışma sonucunda ortaya çıkmıştır. C) Filmin yansıtamadığı içeriğe romanı okuyarak ulaşma imkânı vardır. (1) Tu onla bir h (11) bu Yanıt Yayınları D) Roman, Charlie Chaplin'in yaşamıyla ilgili önemli ayrıntılar içermektedir. V E) Romanın bazı bölümleri okunarak filmin hazırlık aşa- ması daha iyi anlaşılabilir. A) Sanatsal yeteneğinin çok yüksek olması B) Oyunculuğunda çok seçici davranması C) Kurgulama gücünün sınırlarının geniş olması D) Büyük bir yaratıcılıkla yapıtlarını oluşturması E) Farklı dallarda sanat ürünü verebilmesi etr ede yıl ya bi 38. Bu parçadaki altı çizili sözle Charlie Chaplin ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz? ok
ayı ifade
azen de
ce yılda
hirpa-
A
abozu-
melinde
kteyiz.
da acı
n bah-
ünya-
avaş.
ıyla
oşal-
a da
edil-
izla
yiz.
de
ve
se
51-
a-
ak
a
ÇÖZ KAZAN
18. ve 19. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Robert Colteway, Babil'in Asma Bahçelerinin peşi
ne düşmüş Alman bir arkeologdur. Surlan bulundu-
ğunda Babirin Asma Bahçelerinin bulunduğunu
zanneder ama yanılmıştır. Kazılarda 25000 tablet
bulur ancak hiçbirinde Babil'in Asma Bahçeleri'nin
ismi bile geçmez. Çünkü Babil'in Asma Bahçeleri
yoktur! Ege'de zeytin
Platon'un öğrencileri Doğu'ya gittiklerinde oldukça
ve peynirle beslenen
ançalon
zengin bir dünya ile karşılaşırlar. Yunanistan'a dön-
düklerinde orada gördükleri çeşit çeşit meyveleri,
bahçeleri ve medeniyeti abartarak anlatırlar. Zaman
içerisinde anlatılanlara daha fazla inanılmaya baş-
lanır. Sonunda herkes olmayan Babil'in Asma
Bahçeleri'ni dünyanın yedi harikasından biri zanne-
der.
18. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A Doğru bildiğimiz birçok şey aslında hayal gücü
nün ürünü olabilir.
Sıradan şeyleri gözümüzde büyüterek/mucize
vi şeylere dönüştürmemek gerekir.
Zaman bazı bilgilerin oluşmasında çok önemli
rol oynar.
Arkeoloji birçok gerçeği bize ulaştıran bir bilimdir.
E) Bireyler kendi yaşantılarında olmayan durumlarla
karşılaştıklarında apartin tepkiler verebilirler.
19. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda
verilenlerden hangisi söylenemez?
AYAşamalı durum bildiren ifadelere yer verilmiştir.
Örneklendirmeden yararlanılmıştır.
20. Ismet Czel gir
munun resim w
olmadig igin
Kulunun de ke
ifadesi vardir-
yalionigams an
dan ben şiir y
ancak aristma
yazdığımda
yaptığım anim
uzun süre gir
turmuşluğum
da roman yaa
bileceğime hi
anda ikinci ro
olduğunu dü
Bu parçada
hangisi get
A) Müzik
B) Sanatis
dallard
C) Sanatl
kuvvet
D) Bir kiş
da ge
E) Edebi
oldu
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
ayı ifade azen de ce yılda hirpa- A abozu- melinde kteyiz. da acı n bah- ünya- avaş. ıyla oşal- a da edil- izla yiz. de ve se 51- a- ak a ÇÖZ KAZAN 18. ve 19. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Robert Colteway, Babil'in Asma Bahçelerinin peşi ne düşmüş Alman bir arkeologdur. Surlan bulundu- ğunda Babirin Asma Bahçelerinin bulunduğunu zanneder ama yanılmıştır. Kazılarda 25000 tablet bulur ancak hiçbirinde Babil'in Asma Bahçeleri'nin ismi bile geçmez. Çünkü Babil'in Asma Bahçeleri yoktur! Ege'de zeytin Platon'un öğrencileri Doğu'ya gittiklerinde oldukça ve peynirle beslenen ançalon zengin bir dünya ile karşılaşırlar. Yunanistan'a dön- düklerinde orada gördükleri çeşit çeşit meyveleri, bahçeleri ve medeniyeti abartarak anlatırlar. Zaman içerisinde anlatılanlara daha fazla inanılmaya baş- lanır. Sonunda herkes olmayan Babil'in Asma Bahçeleri'ni dünyanın yedi harikasından biri zanne- der. 18. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A Doğru bildiğimiz birçok şey aslında hayal gücü nün ürünü olabilir. Sıradan şeyleri gözümüzde büyüterek/mucize vi şeylere dönüştürmemek gerekir. Zaman bazı bilgilerin oluşmasında çok önemli rol oynar. Arkeoloji birçok gerçeği bize ulaştıran bir bilimdir. E) Bireyler kendi yaşantılarında olmayan durumlarla karşılaştıklarında apartin tepkiler verebilirler. 19. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi söylenemez? AYAşamalı durum bildiren ifadelere yer verilmiştir. Örneklendirmeden yararlanılmıştır. 20. Ismet Czel gir munun resim w olmadig igin Kulunun de ke ifadesi vardir- yalionigams an dan ben şiir y ancak aristma yazdığımda yaptığım anim uzun süre gir turmuşluğum da roman yaa bileceğime hi anda ikinci ro olduğunu dü Bu parçada hangisi get A) Müzik B) Sanatis dallard C) Sanatl kuvvet D) Bir kiş da ge E) Edebi oldu
6. Sevgili Arsız Ölüm, şiddet olgusunu, toplumun bireyleri
yutma arzusunu kara mizahla bastırıp acıya duygularımız-
dan çok aklımızla ulaşmamızı salık veren, bu toprakların
kökünde, derinlerde saklı insan sevgisini hatırlatmaya
çalışan bir roman. Bugün önemini halen koruyor olmasının
sebeplerinden birisi de sancılı bir döneme dair tarafsız
tanıklığı.
Yayınl
Bu parçada "Sevgili Arsız Ölüm” romanıyla ilgili olarak
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) insanın sosyal yaşamdaki konumunu sadece güldüre-
rek değil düşündürerek ve yererek aktardığına
BYÜzüntü ve kedere mantiki ölçütlerle yaklaşmaya yön-
lendirdiğine
Unutulmaya yüz tutmuş bir duyguyu anımsatmaya ça-
lıştığına
Olaylara karşı yansız bir tutum sergilediğine
E) Toplumsal göndermeleri slogan haline gelmiş sözlerle
yaptığına
Limit
8
(28
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Sevgili Arsız Ölüm, şiddet olgusunu, toplumun bireyleri yutma arzusunu kara mizahla bastırıp acıya duygularımız- dan çok aklımızla ulaşmamızı salık veren, bu toprakların kökünde, derinlerde saklı insan sevgisini hatırlatmaya çalışan bir roman. Bugün önemini halen koruyor olmasının sebeplerinden birisi de sancılı bir döneme dair tarafsız tanıklığı. Yayınl Bu parçada "Sevgili Arsız Ölüm” romanıyla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) insanın sosyal yaşamdaki konumunu sadece güldüre- rek değil düşündürerek ve yererek aktardığına BYÜzüntü ve kedere mantiki ölçütlerle yaklaşmaya yön- lendirdiğine Unutulmaya yüz tutmuş bir duyguyu anımsatmaya ça- lıştığına Olaylara karşı yansız bir tutum sergilediğine E) Toplumsal göndermeleri slogan haline gelmiş sözlerle yaptığına Limit 8 (28
6. Sofraya hep birlikte otururduk. Tahtadan, yuvarlak N
bir yer sofrasına, ayaklarımızı altımıza alıp yan otu-
rarak yaklaşırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üzerine
çekerdik. Babam bağdaş kurarak baş köşede otu-
rurdu. Beni sağına, kız kardeşimi de soluna alırdı.
Karşısında annem otururdu. Babam, yemeğe baş-
lamadan içimizden biri yanılıp da yemeğe uzanacak
olursa, hiç acımadan kaşığının tersini, uzanan elin
sırtına indirirdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi-
sinde verilenlerden yararlanılmıştır?
A Betimleme - öyküleme
BÖyküleme - örnek verme
C) Betimleme - açıklama
D) Açıklama - öyküleme
EAçıklama-örnek verme
KAR
M
I
(1997 - ÖSS)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Sofraya hep birlikte otururduk. Tahtadan, yuvarlak N bir yer sofrasına, ayaklarımızı altımıza alıp yan otu- rarak yaklaşırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üzerine çekerdik. Babam bağdaş kurarak baş köşede otu- rurdu. Beni sağına, kız kardeşimi de soluna alırdı. Karşısında annem otururdu. Babam, yemeğe baş- lamadan içimizden biri yanılıp da yemeğe uzanacak olursa, hiç acımadan kaşığının tersini, uzanan elin sırtına indirirdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinde verilenlerden yararlanılmıştır? A Betimleme - öyküleme BÖyküleme - örnek verme C) Betimleme - açıklama D) Açıklama - öyküleme EAçıklama-örnek verme KAR M I (1997 - ÖSS)
7. "Her roman için yazım süreci, bambaşka bir dün-
yaya gidip orada oksijen var mı diye bakmaya ça-
lıştığımız bir süreç. Ama kimi ortak noktaları var. O
ortak noktaları da herhalde hayatla olan bağlantı-
mızın bir sonucu. Her sabah kalkıp mutlaka yazan
tanıdıklarım var. Günün belli bir saati ister bir pro-
jeleri olsun, ister olmasın mutlaka yazma egzersi-
zine devam edenler var. Bu benim yapabildiğim bir
şey değil. Benim yaptığım daha çok yavaş yavaş
bir şeylerin oluştuğuna tanık olup sessizce onların
büyümesini beklemek. Ne zaman onu anlatmadan
uyuyamayacak hale gelirsem, o zaman oturup yaz-
maya başlıyorum. Hiçbir zaman bir plan doğrultu-
sunda gitmedim. 'Şu gün bitecek', 'Bir sene sonra
mutlaka bir şey yazmam lazım' demedim. Bir şey
yazmam gerekli' cümlesi bende hiç olmadı, ta ki o
şey belli olana kadar. Herhangi bir şey yazmakla
hiç ilgilenmedim."
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşı-
lık olarak söylenmiş olabilir?
A Romanlarınız için ortak bir formülden ve yazma
yordamından söz edebiliyor musunuz?
B) Romanlarınızı yazarken ilham aldığınız bir sa-
natçı ya da bir esinlendiğiniz bir tarz var mı?
C) Eserlerinizi günün hangi saatinde yazmaya baş-
Jamış oluyorsunuz?
D) Başladığınız bir edebi eserinizi tahmini ne kadar
sürede yazarsınız?
E) Yazmaya başladığınızda illa roman yazmalıyım
mi diyorsunuz ya da diğer edebi türleri de deni-
yor musunuz?
9.
1
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
7. "Her roman için yazım süreci, bambaşka bir dün- yaya gidip orada oksijen var mı diye bakmaya ça- lıştığımız bir süreç. Ama kimi ortak noktaları var. O ortak noktaları da herhalde hayatla olan bağlantı- mızın bir sonucu. Her sabah kalkıp mutlaka yazan tanıdıklarım var. Günün belli bir saati ister bir pro- jeleri olsun, ister olmasın mutlaka yazma egzersi- zine devam edenler var. Bu benim yapabildiğim bir şey değil. Benim yaptığım daha çok yavaş yavaş bir şeylerin oluştuğuna tanık olup sessizce onların büyümesini beklemek. Ne zaman onu anlatmadan uyuyamayacak hale gelirsem, o zaman oturup yaz- maya başlıyorum. Hiçbir zaman bir plan doğrultu- sunda gitmedim. 'Şu gün bitecek', 'Bir sene sonra mutlaka bir şey yazmam lazım' demedim. Bir şey yazmam gerekli' cümlesi bende hiç olmadı, ta ki o şey belli olana kadar. Herhangi bir şey yazmakla hiç ilgilenmedim." Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşı- lık olarak söylenmiş olabilir? A Romanlarınız için ortak bir formülden ve yazma yordamından söz edebiliyor musunuz? B) Romanlarınızı yazarken ilham aldığınız bir sa- natçı ya da bir esinlendiğiniz bir tarz var mı? C) Eserlerinizi günün hangi saatinde yazmaya baş- Jamış oluyorsunuz? D) Başladığınız bir edebi eserinizi tahmini ne kadar sürede yazarsınız? E) Yazmaya başladığınızda illa roman yazmalıyım mi diyorsunuz ya da diğer edebi türleri de deni- yor musunuz? 9. 1
Deneme 1
alar
de
sa
11. Antik Yunanca "kendisini yemek" anlamına
işlevsiz kalan unsurlarından düzenli bir şekilde
gelen otofaji sayesinde hücreler, gereksiz ve
arınıp onları geri dönüştürebiliyor. Hücre açlık
çektiğinde kendi proteinlerini üretmek,
kendisindeki bilgiyi açığa çıkarmak için g
olan aminoasitlerini bulmakta ve enerji
üretmekte zorluk çeker. Her şey planladığımız
gibi gitmediğinde nasıl biz strese giriyorsak ayn
gerekli
şekilde hücre de işler planladığı gibi
gitmediğinde strese girer. Bu stres karşısında
hemen yok olmak yerine hücreler, mitokondri
gibi kendine ait organelleri yiyerek bir süre
kendilerine enerji sağlıyorlar.
tonguç kampüs
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine
ulaşılamaz?
Otofajiye maruz kalan hücrelerin zamanla
yok olduğu
BOtofajinin stresle karşı karşıya kalan
hücrelerde meydana geldiğine
13.
C) Aç kalan hücrelerin, kendine ait organelleri
rine yiyerek bir süre kendilerine enerji
sağladığına
D) Hücrelerin, otofaji sayesinde gereksiz ve
işlevsiz kalan unsurlarından arındığı
E) Açlık çeken hücrelerin protein üretmekte ve
enerji üretmekte zorluk çektiği ka
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 1 alar de sa 11. Antik Yunanca "kendisini yemek" anlamına işlevsiz kalan unsurlarından düzenli bir şekilde gelen otofaji sayesinde hücreler, gereksiz ve arınıp onları geri dönüştürebiliyor. Hücre açlık çektiğinde kendi proteinlerini üretmek, kendisindeki bilgiyi açığa çıkarmak için g olan aminoasitlerini bulmakta ve enerji üretmekte zorluk çeker. Her şey planladığımız gibi gitmediğinde nasıl biz strese giriyorsak ayn gerekli şekilde hücre de işler planladığı gibi gitmediğinde strese girer. Bu stres karşısında hemen yok olmak yerine hücreler, mitokondri gibi kendine ait organelleri yiyerek bir süre kendilerine enerji sağlıyorlar. tonguç kampüs Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? Otofajiye maruz kalan hücrelerin zamanla yok olduğu BOtofajinin stresle karşı karşıya kalan hücrelerde meydana geldiğine 13. C) Aç kalan hücrelerin, kendine ait organelleri rine yiyerek bir süre kendilerine enerji sağladığına D) Hücrelerin, otofaji sayesinde gereksiz ve işlevsiz kalan unsurlarından arındığı E) Açlık çeken hücrelerin protein üretmekte ve enerji üretmekte zorluk çektiği ka
2.
Şiirin ayakları yere basan içerikle ilişkisini kesmenin sını-
ri Mallerme'de bitmiyor bana göre. Ondan daha da ileriye
götürmeyi düşündüm. Bunu da Mallerme, "Şiir kelimelerle
yazılır." sözleriyle ifade etmişti. Ben de "Şiir harflerle yazılır."
demekle aynı şeyi sağlayabileceğimi düşündüm. Bu sınırı
aşmak, ancak şiirin kelimelerle değil de harflerle yazıldığını
söylemekle mümkün olabilir, diye düşünüyorum. Bunu yap-
maya çalıştım, bunu başarabildim mi, buna tabii ki okurlar
karar verecek. Benimki sadece ortaya koymak istediğim ça-
banın itirafı...
Bu parçadaki sözleri söyleyen sanatçının asıl anlatmak
istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şiirde biçim özelliklerinin konudan çok daha önce geldiği
B) Her konunun şiirin içine alınmasının şiirselliği öldürdüğü
(C) Şiir yazma işinin kelimelerden ve edebî söylemlerden
ibaret olmadığı
D) Her kelimenin şiirde kendine yer bulmasının düşünüle-
meyeceği
E) Seslerin ve ses ahenginin, şiirde kelimelerden ve konu-
dan daha önemli olduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Şiirin ayakları yere basan içerikle ilişkisini kesmenin sını- ri Mallerme'de bitmiyor bana göre. Ondan daha da ileriye götürmeyi düşündüm. Bunu da Mallerme, "Şiir kelimelerle yazılır." sözleriyle ifade etmişti. Ben de "Şiir harflerle yazılır." demekle aynı şeyi sağlayabileceğimi düşündüm. Bu sınırı aşmak, ancak şiirin kelimelerle değil de harflerle yazıldığını söylemekle mümkün olabilir, diye düşünüyorum. Bunu yap- maya çalıştım, bunu başarabildim mi, buna tabii ki okurlar karar verecek. Benimki sadece ortaya koymak istediğim ça- banın itirafı... Bu parçadaki sözleri söyleyen sanatçının asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirde biçim özelliklerinin konudan çok daha önce geldiği B) Her konunun şiirin içine alınmasının şiirselliği öldürdüğü (C) Şiir yazma işinin kelimelerden ve edebî söylemlerden ibaret olmadığı D) Her kelimenin şiirde kendine yer bulmasının düşünüle- meyeceği E) Seslerin ve ses ahenginin, şiirde kelimelerden ve konu- dan daha önemli olduğu
KRONOMETRE
6.
nefes
(1) Cemal Şakar, 1982'den bu yana 90'li yıllarda hızını artı-
rarak öykü anlatıyor. (II) Yaşı ilerledikçe öyküsü gençleşiyor.
(III) Onu okurken öykülerinin fırından yeni çıktığını, soğu-
madığını fark etmeniz çok zamanınızı almaz. (IV) Acıları
tazedir. (V) Yarası kabuk bağlamamıştır. (VI) Kulağınızın
alışını hissedersiniz.
dibinde kahramanının
(VII) Öyküyü okuyup kitabı kapatırsınız ama öykü gün boyu
zihninizde devam eder (VIII) Onun öyküleri masa başında,
"öylesine" yazılmış öykülerden değildir. (IX) Bu nedenle
anlattığı dert okura dokunur. (X) Anlatmak, aktarmak iste-
diği derdi neyse onu okura hiç şüphesiz ulaştırır.
(XI) Ulaştırmakla da kalmaz okurun zihnini meşgul etmeyi
başarı (XII) Onun öykülerini okurken kahramanlarından
biri haline gelirsiniz.
6, 7, ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
Bu parçada yazar, Cemal Şakar ve öyküsüne ilişkin
olarak aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) II
A) Son dönemlerde daha katmanlı ve kalıcı öyküler kale-
me aldığma
B) Etkileyofiklerinin kısa sürede hissedildiğine
C) Öyküsünü uzaktan oluşturmadığına
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
A) II ve III
D) Ne hissettiğini, ne düşündüğünü okuyucuya sezdirme
yoluyla ilettiğine
E) İçselleştirdiği kimi durumları aktardığına
7.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde aynı
düşünce farklı anlatım olanaklarıyla dile getirilmiştir?
C) VIII ve IX
Q) Vi ve X
B) IV ve V
B) IV
E) XI ve XII
C) VIII
9.
Yayınları
y DXIX EXXII
8. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
"öykünün sonuna dek kendinizi olayın bir parçası olmaktan
kurtaramayacaksınız" anlamı vardır?
Leyla Erbil hep kınılmış..
Dostsuz, kimsesiz, daya
n boşluk, hiçlik, inançsız
yanlışlarını bulacak kad
konumları bile onları
Kimi kitapları yakar, ki
hayat biçiminde kurtulu
bir biçimde yenilgiye ç
özellik tam da budu
İnsanın yazgısı bu lab
düşümüdür ve insan
kalıcıdır Bir ömür sü
Bu parçada yazar,
aşağıdakilerden H
E
Lim
A) Rengi siyahu.
B) incinmiş, kistr
C) Umuda, iyims
DGerilime yasi
E) Kahramanla
10. Bu öykücüm
tiplere eğilir
hayat dene
izleri ve yar
lerde yapa
durudur, b
kalabalıkla
tutunama
ler. Dolay
dil bask
onları m
mutsuz
varmış
mutsu
Orada
Çünk
konm
070
Bu p
leriy
A)
B)
'C
E
*******
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
KRONOMETRE 6. nefes (1) Cemal Şakar, 1982'den bu yana 90'li yıllarda hızını artı- rarak öykü anlatıyor. (II) Yaşı ilerledikçe öyküsü gençleşiyor. (III) Onu okurken öykülerinin fırından yeni çıktığını, soğu- madığını fark etmeniz çok zamanınızı almaz. (IV) Acıları tazedir. (V) Yarası kabuk bağlamamıştır. (VI) Kulağınızın alışını hissedersiniz. dibinde kahramanının (VII) Öyküyü okuyup kitabı kapatırsınız ama öykü gün boyu zihninizde devam eder (VIII) Onun öyküleri masa başında, "öylesine" yazılmış öykülerden değildir. (IX) Bu nedenle anlattığı dert okura dokunur. (X) Anlatmak, aktarmak iste- diği derdi neyse onu okura hiç şüphesiz ulaştırır. (XI) Ulaştırmakla da kalmaz okurun zihnini meşgul etmeyi başarı (XII) Onun öykülerini okurken kahramanlarından biri haline gelirsiniz. 6, 7, ve 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Bu parçada yazar, Cemal Şakar ve öyküsüne ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir? A) II A) Son dönemlerde daha katmanlı ve kalıcı öyküler kale- me aldığma B) Etkileyofiklerinin kısa sürede hissedildiğine C) Öyküsünü uzaktan oluşturmadığına Paragrafta Yardımcı Düşünceler A) II ve III D) Ne hissettiğini, ne düşündüğünü okuyucuya sezdirme yoluyla ilettiğine E) İçselleştirdiği kimi durumları aktardığına 7. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde aynı düşünce farklı anlatım olanaklarıyla dile getirilmiştir? C) VIII ve IX Q) Vi ve X B) IV ve V B) IV E) XI ve XII C) VIII 9. Yayınları y DXIX EXXII 8. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "öykünün sonuna dek kendinizi olayın bir parçası olmaktan kurtaramayacaksınız" anlamı vardır? Leyla Erbil hep kınılmış.. Dostsuz, kimsesiz, daya n boşluk, hiçlik, inançsız yanlışlarını bulacak kad konumları bile onları Kimi kitapları yakar, ki hayat biçiminde kurtulu bir biçimde yenilgiye ç özellik tam da budu İnsanın yazgısı bu lab düşümüdür ve insan kalıcıdır Bir ömür sü Bu parçada yazar, aşağıdakilerden H E Lim A) Rengi siyahu. B) incinmiş, kistr C) Umuda, iyims DGerilime yasi E) Kahramanla 10. Bu öykücüm tiplere eğilir hayat dene izleri ve yar lerde yapa durudur, b kalabalıkla tutunama ler. Dolay dil bask onları m mutsuz varmış mutsu Orada Çünk konm 070 Bu p leriy A) B) 'C E *******
%100 PARAGRAF
7.
(1) Tevfik Fikret, tarifsiz bir hüzün ve çaresizlik içinde boca-
larken istanbul'un üzerini kaplayan yoğun gri sis tabakası
üzerine o meşhur "Sis" şiirini kaleme alır. (11) Istanbul bu si-
sin altında hem bir bütün hem de tek tek yapıları, anıtları, ev
leri hem de insanlarıyla maddi ve manevi bütün değerlerinin
çöktüğü bır enkaz yığını gibidir. (III) "Sis" Tevfik Fikret'in çü-
rümüşlük karşısında duyduğu yakıcı isyanın haykırışı oldu-
ğu kadar şehrin ve burada yaşayan insanların ruh hållerinin
parçalanmışlığını da yansıtır. (IV) Şairin isyanının sesi olan
"Sis", İstanbul'a ve onun tarih içinde sahip olduğu maddi ma-
nevi bütün kazanımlarına ağır bir eleştiri de getirir şüphesiz
ve biraz da haddini aşan bir eleştiridir bu. (V) Özellikle Is-
tanbul âşığı Yahya Kemal onun bu tutumunu çok eleştirmiş
ve ona kızmıştır. (VI) Ne var ki şair sözüdür ve bir devirle bir
manzaranın kesiştiği anın fotoğrafı olarak hafızamıza kazın-
mıştır.
Bu parçadakl numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı-
min akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
TEST L
D) IV
E) V
9.
(1)
loc
CUS
ve
(V
be
B
A)
10. ()
02
ya
or
cl
ke
şi
va
bi
ta
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
%100 PARAGRAF 7. (1) Tevfik Fikret, tarifsiz bir hüzün ve çaresizlik içinde boca- larken istanbul'un üzerini kaplayan yoğun gri sis tabakası üzerine o meşhur "Sis" şiirini kaleme alır. (11) Istanbul bu si- sin altında hem bir bütün hem de tek tek yapıları, anıtları, ev leri hem de insanlarıyla maddi ve manevi bütün değerlerinin çöktüğü bır enkaz yığını gibidir. (III) "Sis" Tevfik Fikret'in çü- rümüşlük karşısında duyduğu yakıcı isyanın haykırışı oldu- ğu kadar şehrin ve burada yaşayan insanların ruh hållerinin parçalanmışlığını da yansıtır. (IV) Şairin isyanının sesi olan "Sis", İstanbul'a ve onun tarih içinde sahip olduğu maddi ma- nevi bütün kazanımlarına ağır bir eleştiri de getirir şüphesiz ve biraz da haddini aşan bir eleştiridir bu. (V) Özellikle Is- tanbul âşığı Yahya Kemal onun bu tutumunu çok eleştirmiş ve ona kızmıştır. (VI) Ne var ki şair sözüdür ve bir devirle bir manzaranın kesiştiği anın fotoğrafı olarak hafızamıza kazın- mıştır. Bu parçadakl numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- min akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III TEST L D) IV E) V 9. (1) loc CUS ve (V be B A) 10. () 02 ya or cl ke şi va bi ta
salveno
3. (1) Yaşamın bütün zevki, bütün rahatlığı olduğun gibi, İçin-
den nasıl geliyorsa öyle davranmaktır. (II) Bunun aksi zor-
lamadır, bütün bütün yorucudur. (III) Maskeler takmak, illa
ki hoş görünmek için yüzünü zoraki gülücüklerle donatmak
İşkencedir. (IV) Yalnız böyle davranana mı, onunla muha-
tap olan herkese. (V) Insanın yapmacık tavırlar içine girmesi
biraz da onu komik duruma düşürür. (VI) Sentetik bir yüz
ifadesi takınıp gelen, dudaklarını yayıp dişlerini parıldatan,
vücudunun kimyasını değiştirerek öğrendiği nezaket kural-
larını oynamaya çalışan biri karşısında rahat olabilir misiniz?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı-
mın akışını bozmaktadır?
A) I
B) !!
THE NUK
C) III
D) IV
E) V
www
6.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
salveno 3. (1) Yaşamın bütün zevki, bütün rahatlığı olduğun gibi, İçin- den nasıl geliyorsa öyle davranmaktır. (II) Bunun aksi zor- lamadır, bütün bütün yorucudur. (III) Maskeler takmak, illa ki hoş görünmek için yüzünü zoraki gülücüklerle donatmak İşkencedir. (IV) Yalnız böyle davranana mı, onunla muha- tap olan herkese. (V) Insanın yapmacık tavırlar içine girmesi biraz da onu komik duruma düşürür. (VI) Sentetik bir yüz ifadesi takınıp gelen, dudaklarını yayıp dişlerini parıldatan, vücudunun kimyasını değiştirerek öğrendiği nezaket kural- larını oynamaya çalışan biri karşısında rahat olabilir misiniz? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- mın akışını bozmaktadır? A) I B) !! THE NUK C) III D) IV E) V www 6.
kendiliğinde
bir gerçek
inin kurtla
cak sevgiy
Kü çıkar
ip costura
aylaşma
altan alt
can kurta
miyorm
nce aş
ar çatis
e değ
cade
SANDA
düzen
mas
yla
12. Hiçbir edebî eser, salt kurmacaya dayanamaz. Buradan
şunu da çıkarmayalım: Bir yazar yalnızca yaşadığını yazar.
Böyle bir yaklaşım doğru değildir. "Ya hep ya hiç" man-
tiği edebiyatta geçerli değildir. Ama şöyle de diyebiliriz:
Yazarının yaşamının suyunun sızmadığı bir sanat eseri
düşünülemez. Yaşamsal deneyimler, hamurun mayasıdır,
ekmeğin kendisi değil. Yazarın kişisel deneyimleri meyve
magacının çekirdeğidir, ağacın ve meyvenin kendisi değil.
in Tümüyle kurmaca bir yapıt gibi duran "Kuyucaklı Yusuf",
romanında Şahinde denilen kadının, Sabahattin Ali'nin ba-
VRT basının erken ölümünden sorumlu tuttuğu ve asla affede-
mediği annesiyle benzerlikler taşıdığını söylesem sanırım
şaşıracaksınız.
Bu parça aşağıdakilerden hangisini kanıtlamak için
yazılmıştır?
A) Yazar, yaşadıklarından tümüyle bağımsız bir eser
yazamaz.
Qieg nhece
BY Yazar yazarken yaşadıklarına sadık kalmalıdır.
Yazarın yaşadıklarını olduğu gibi yansıtması edebî bir
değer taşımaz.
D Yazarların hayal güçlerinin yüksek olması başarıyı
getirir.
Il ev 1 (8
E) Gerçeğe de kurmacaya da dayanarak başarılı yapıtlar
ortaya konabilir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
kendiliğinde bir gerçek inin kurtla cak sevgiy Kü çıkar ip costura aylaşma altan alt can kurta miyorm nce aş ar çatis e değ cade SANDA düzen mas yla 12. Hiçbir edebî eser, salt kurmacaya dayanamaz. Buradan şunu da çıkarmayalım: Bir yazar yalnızca yaşadığını yazar. Böyle bir yaklaşım doğru değildir. "Ya hep ya hiç" man- tiği edebiyatta geçerli değildir. Ama şöyle de diyebiliriz: Yazarının yaşamının suyunun sızmadığı bir sanat eseri düşünülemez. Yaşamsal deneyimler, hamurun mayasıdır, ekmeğin kendisi değil. Yazarın kişisel deneyimleri meyve magacının çekirdeğidir, ağacın ve meyvenin kendisi değil. in Tümüyle kurmaca bir yapıt gibi duran "Kuyucaklı Yusuf", romanında Şahinde denilen kadının, Sabahattin Ali'nin ba- VRT basının erken ölümünden sorumlu tuttuğu ve asla affede- mediği annesiyle benzerlikler taşıdığını söylesem sanırım şaşıracaksınız. Bu parça aşağıdakilerden hangisini kanıtlamak için yazılmıştır? A) Yazar, yaşadıklarından tümüyle bağımsız bir eser yazamaz. Qieg nhece BY Yazar yazarken yaşadıklarına sadık kalmalıdır. Yazarın yaşadıklarını olduğu gibi yansıtması edebî bir değer taşımaz. D Yazarların hayal güçlerinin yüksek olması başarıyı getirir. Il ev 1 (8 E) Gerçeğe de kurmacaya da dayanarak başarılı yapıtlar ortaya konabilir.
(1) Sonbaharın dökülen yapraklarıyla kışa yelken açtığı kızıl güz kapı-
ya dayandığında, incirlerden çıkan mis gibi koku sokağı doldururdu.
(II) Bu incir kokusu, annemin özel günlerde yaptığı pastaları hatır-
latırdı. (III) Kara üzüm asması da güzün sarılığına eşlik eder, bahçeyi
şenlendirirdi. (IV) Bu asma, mahalle kadınlarının kabul günlerinde
sardıkları zeytinyağlı dolmaların kaynağıydı, ne bitmez yaprakları
vardı! (V) Koparıldıkça asma daha da gürleşir, yapraklar dallarına sığ-
maz, evin çatısına doğru çıkardı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatılanlar
gözlemlenemez?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Sonbaharın dökülen yapraklarıyla kışa yelken açtığı kızıl güz kapı- ya dayandığında, incirlerden çıkan mis gibi koku sokağı doldururdu. (II) Bu incir kokusu, annemin özel günlerde yaptığı pastaları hatır- latırdı. (III) Kara üzüm asması da güzün sarılığına eşlik eder, bahçeyi şenlendirirdi. (IV) Bu asma, mahalle kadınlarının kabul günlerinde sardıkları zeytinyağlı dolmaların kaynağıydı, ne bitmez yaprakları vardı! (V) Koparıldıkça asma daha da gürleşir, yapraklar dallarına sığ- maz, evin çatısına doğru çıkardı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde anlatılanlar gözlemlenemez? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
(1) Eskisini yerinden eden her kuşak, bir sonraki
kuşağa aşılması gereken bir eşik bırakır. (II) Bizim
öykücülüğümüzde özellikle 1950 sonrasındakilerin
böyle bir eşikle karşılaştığını söyleyebiliriz. (III) Öy-
künün ne olduğu, ne olması gerektiği hakkında
esaslı sorular sorarak ortaya çıkan 1950 kuşağının
deneyimi, Türkiye'de öykü türünün seyrini değiştir-
miştir. (IV) O zamana kadar daha çok bireysel çaba-
larla ilerleyen öykücülüğümüz, ilk kez bu denli zor
bir eşikle karşılaşmıştır. (V) Dönemine göre hayli
cesur çabalar içeren bu deneyim, sonraki kuşaklar
üzerinde izler bırakmıştır şüphesiz. (VI) Özellikle
üst düzeydeki günümüz öykücülüğünde bu kuşağın
etkisi yadsınamaz.
Bu parçada düşüncenin akışının sağlanması için
numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiş-
tirmelidir?
A) I. ile II.
D) II. ile VI.
B) II. ile III.
C) III. ile IV.
E) V. ile VI.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
(1) Eskisini yerinden eden her kuşak, bir sonraki kuşağa aşılması gereken bir eşik bırakır. (II) Bizim öykücülüğümüzde özellikle 1950 sonrasındakilerin böyle bir eşikle karşılaştığını söyleyebiliriz. (III) Öy- künün ne olduğu, ne olması gerektiği hakkında esaslı sorular sorarak ortaya çıkan 1950 kuşağının deneyimi, Türkiye'de öykü türünün seyrini değiştir- miştir. (IV) O zamana kadar daha çok bireysel çaba- larla ilerleyen öykücülüğümüz, ilk kez bu denli zor bir eşikle karşılaşmıştır. (V) Dönemine göre hayli cesur çabalar içeren bu deneyim, sonraki kuşaklar üzerinde izler bırakmıştır şüphesiz. (VI) Özellikle üst düzeydeki günümüz öykücülüğünde bu kuşağın etkisi yadsınamaz. Bu parçada düşüncenin akışının sağlanması için numaralanmış cümlelerden hangileri yer değiş- tirmelidir? A) I. ile II. D) II. ile VI. B) II. ile III. C) III. ile IV. E) V. ile VI.
Gerçek sanat eseri, herhangi bir şey karşısında
duyulan heyecanın biçimlenişinden doğduğuna göre
konusunu yabancı ülkelerden alan, kişilerini yabancı
yerlerde yaşatan Türkçe bir romanın veya tiyatro
eserinin de Türk'ün öz malı olması gerekir. Çünkü
bir Türk romancısı, o yerleri kendi gözüyle görmüş;
tasvir ettiği yabancı tiplerde kendi düşüncelerini,
duygularını, kuşkularını yaşatmıştır.
Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakile-
rin hangisiyle tamamlanabilir?
A) Olaylarda ve kişilerde vardığı yargılar ve yürüttü-
ğü düşünceler, kendi vatanında oluşan kimliğin
izlerini taşır.
B) Egzotik yerlere duyulan merakın bir sonucu ola-
rak kendini eserlerde bu şekilde gösterir.
C) Kendi kültüründen izler taşımadan yazdığı bu
eserler onlara evrenselliğin kapılarını açar.
D) Türk romanının gelişimini takip etmek isteyenler
bu şekildeki eserleri de mutlaka okumalıdır.
E) Sanatçı yabancı yerlerden bahsederken burayla
ilgili araştırmaları yapmıştır.
PARAGRAF HIZ SORULARI
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Gerçek sanat eseri, herhangi bir şey karşısında duyulan heyecanın biçimlenişinden doğduğuna göre konusunu yabancı ülkelerden alan, kişilerini yabancı yerlerde yaşatan Türkçe bir romanın veya tiyatro eserinin de Türk'ün öz malı olması gerekir. Çünkü bir Türk romancısı, o yerleri kendi gözüyle görmüş; tasvir ettiği yabancı tiplerde kendi düşüncelerini, duygularını, kuşkularını yaşatmıştır. Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakile- rin hangisiyle tamamlanabilir? A) Olaylarda ve kişilerde vardığı yargılar ve yürüttü- ğü düşünceler, kendi vatanında oluşan kimliğin izlerini taşır. B) Egzotik yerlere duyulan merakın bir sonucu ola- rak kendini eserlerde bu şekilde gösterir. C) Kendi kültüründen izler taşımadan yazdığı bu eserler onlara evrenselliğin kapılarını açar. D) Türk romanının gelişimini takip etmek isteyenler bu şekildeki eserleri de mutlaka okumalıdır. E) Sanatçı yabancı yerlerden bahsederken burayla ilgili araştırmaları yapmıştır. PARAGRAF HIZ SORULARI
2. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından bu yana nostalji, başka
bir deyişle eskiye duyulan özlem gittikçe yaygınlaşıyor. Bu,
bir bakıma insanların yaşamlarından giderek daha fazla ya-
kındıklarının bir göstergesidir. Artık her kuşak yaşamın da-
ha az mekanik, doğallığın daha yaygın olduğu bir dönemi
özlüyor. Bu özlem hiç bitmeyecek gibi görünüyor. Çünkü
----. Bu yüzden günümüz insanı gözlerini geçmişe çeviri-
yor. Söz gelimi eski trenler böyle miydi, diye başlıyor, in-
sanların atlı arabalarla yolculuk ettikleri günlere kadar gi-
diyor.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö-
re aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) teknoloji, geçmişi güzelleştiren çağrışımlar yaratıyor
B) teknolojik gelişmeler yaşamı kolaylaştırdığı ölçüde da-
raltıyor da
C) teknoloji üzerine kurulu bir hâl alan dünyamızda insan
hayatı büyük tehlike altına girmektedir
D) günümüzde teknoloji sınırsız bir dünya sunuyor
E) insanlık teknolojinin esirliğinden kurtulamayıp kendi so-
nunu hazırlıyor
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından bu yana nostalji, başka bir deyişle eskiye duyulan özlem gittikçe yaygınlaşıyor. Bu, bir bakıma insanların yaşamlarından giderek daha fazla ya- kındıklarının bir göstergesidir. Artık her kuşak yaşamın da- ha az mekanik, doğallığın daha yaygın olduğu bir dönemi özlüyor. Bu özlem hiç bitmeyecek gibi görünüyor. Çünkü ----. Bu yüzden günümüz insanı gözlerini geçmişe çeviri- yor. Söz gelimi eski trenler böyle miydi, diye başlıyor, in- sanların atlı arabalarla yolculuk ettikleri günlere kadar gi- diyor. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gö- re aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) teknoloji, geçmişi güzelleştiren çağrışımlar yaratıyor B) teknolojik gelişmeler yaşamı kolaylaştırdığı ölçüde da- raltıyor da C) teknoloji üzerine kurulu bir hâl alan dünyamızda insan hayatı büyük tehlike altına girmektedir D) günümüzde teknoloji sınırsız bir dünya sunuyor E) insanlık teknolojinin esirliğinden kurtulamayıp kendi so- nunu hazırlıyor
örnek 5
Gecekondu, uyurgezer, mirasyedi, ateşkes gibi
bileşik sözcükler, aşağıdaki yöntemlerden han-
gisiyle oluşmuştur?
A) Her iki sözcük de kendi öz anlamı dışında kulla-
nılmıştır.
B) Birinci sözcük kendi öz anlamı dışında kullanıl-
mıştır.
C) İkinci sözcük kendi öz anlamı dışında kullanılmış-
tir.
D) Eylem soylu sözcükler, birleştikleri sözcükle bir-
likte tür bakımından değişikliğe uğrayarak ad ve
sifat oluşturmuştur.
E) Ses değişimi yoluyla oluşan bileşik sözcüklerde,
İki ünlü kaynaşmış ya da hece düşmesi olmuştur.
(ÖYS-1998)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
örnek 5 Gecekondu, uyurgezer, mirasyedi, ateşkes gibi bileşik sözcükler, aşağıdaki yöntemlerden han- gisiyle oluşmuştur? A) Her iki sözcük de kendi öz anlamı dışında kulla- nılmıştır. B) Birinci sözcük kendi öz anlamı dışında kullanıl- mıştır. C) İkinci sözcük kendi öz anlamı dışında kullanılmış- tir. D) Eylem soylu sözcükler, birleştikleri sözcükle bir- likte tür bakımından değişikliğe uğrayarak ad ve sifat oluşturmuştur. E) Ses değişimi yoluyla oluşan bileşik sözcüklerde, İki ünlü kaynaşmış ya da hece düşmesi olmuştur. (ÖYS-1998)