Anlatım Biçimleri Soruları

2. Aşağıda verilenlerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olmaya en uygundur? A) Yönetimler, beraber yaşamanın gereği olan yasaları ve kuralları koyarak beraber yaşamayı gerçekleştirmiştir. B) Yirminci yüzyılın başından itibaren ilerlemiş toplum anlamına gelen ulustan oluşan yeni devletler ve yönetimler kurulmaya başlanmıştır. Bu devletlerin çoğunda yönetim şekli, halkın kendi kendini yönetmesidir. Dinsan bütün bu süreçlerde sürekli gelişme göstermiş; aklını, iradesini, dikkatini kullanarak sonsuz hürriyet anlayışının bir kısmından vazgeçmiştir. Bu eğilim ve arzunun gerçekleşmesi için toplum yaşamına uyum sağlamak gerekir. 4. 215

31. Animasyon filmlere biraz ilginiz varsa bu kitabı okurken zih- ninizde sahneleri çekmeye başlayabilirsiniz. Kitap tam ola- rak Hayao Miyazaki'nin Spirited Away (Ruhların Kaçışı) ta- dinda. Duman Adamların yetişkinlerin zamanlarını nasıl çal- dıkları, çocukların bunu fark edip nasıl mücadele ettiği çok güzel bir dille anlatılıyor. Dünyayı çocuklar ve çocuk kalan- lar kurtaracak. Zamanınızın azlığından şikayet etmeye baş- lamışsanız içinizdeki çocuk yavaş yavaş ölmeye başlamış olabilir. Dikkat edin! Küçük, tatlı kız Momo'yla güzel bir ma- cera sizi bekliyor. Bu parçada sözü edilen eserle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? Fantastik bir eser olduğu B) Biçem yönüyle yetkin olduğu e Anlatılanların zihinde görselleştirilebileceği D) Kahramanı Momo'nun ruhsal özellikleri E) Içeriğine dair bilgiler 2.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı varlığın karşıt durumlarına yer verilmiştir? A) Korku kimi zaman ayaklarımıza kanat takar, kimi za- man da ayaklarımızı yere çiviler. B) Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. C) Öğrenmenin sonsuzluğu insanın ne kadar az bildiği- ni gösterir. D) Suyu düşünmekle susuzluğu gideremez, ateşi düşün- mekle de isinamazsınız. E) Duvarda bir gedik açmaya, bir taşın eskimesi yeter.

1. Derinlik algısı bir cisme baktığımızda bizden ne kadar uzakta olduğunu anlamamızı sağlar. II. Eğer sadece bir tane gözümüz olsaydı derinlik algısına sahip olamazdık. III. Gözlerimiz eşsiz yetenekleriyle bizi dünyaya bağlayan en önemli organlarımızdandır. IV. İki gözümüz sayesinde baktığımız bir cismi farklı açı- lardan görürüz ve bu sayede bize olan uzaklığını anla- riz. V. Görme yeteneğimizdeki önemli detaylardan biri de de- rinlik algısıdır. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda baştan dördüncü cümle aşağıdakiler- den hangisi olur? A) I B) II C) III D) IV E) V Diğer Sayfaya Geçiniz.

10. Sait Faik'in "İpekli Mendil" öyküsünde kaleminin ücüyle çektiği fotoğrafın görüntüsü her okuma nimda zihnimdeydi. O sade ve güçlü benzetme- ye vurulmuştum. Edebiyat bana sadece yeni dün- yalar ve yeni hikâyeler sunmuyordu. Bu harika hikâyelerin içinde benzersiz karakterler, nesneler, renkler, coğrafyalar, duygular, anlar, kavramlarla büyütüyordu beni. Bu parçada sözü edilen eser, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir? A Farklı B) Gerçekçi D) Yorumsuz C) Öğretici E) Duygusal

Aşağıdak ifadove on vakındır? 30. Bazı sanatçılar resimden kazanç sağlamayı karşı tavır alın- ması gereken bir slogan olarak yaymaya çalışmaktadırlar. Oysa resim yapabilmenin en önemli koşullarından biri, altını çizerek söylüyorum, Sanatçı ürettiği ile geçinemiyorsa sanat adına yapılan tüm çabalar boşunadır. Ayrıca, ancak boş zamanlarını değerlendirebilen kişilerin amatör durumu- na düştüğünü görmezlikten gelerek düzenledikleri sergiler en ufak bir yarar sağlamadan kapanıp gitmektedir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) sanatcının, kazancını resim satışı ile sağlamasına bağlı- air. B) parasal kazançtan çok, ortaya konan ürünlerin estetik değeridir. C) resimden elde edilen kazancın yine resme yatırılmasıdır. D) resme yalnızca ticari kazanç açısından bakılmaması ge- rektiğidir. E) yapıtların satılması işini, bu işle hiç ilgisi olmayan kişilerin elinde tutmasıdır.

İSTANBUL - A TYT/Türkçe 33. Sanatçının öykülerini hep "Ümit nerede, yazar ne öneriyor, çıkışı bulabilecek miyiz?" merak ve endişesi içinde okuduk Sanatçının tekniğinin getirdiği okuma kolaylığı tezinin algi- lanmasını da kolaylaştırmaktadır. Ayrıca başta sözünü et- tiğimiz merak ve endişe sanatçının her yapıtında yerini bir mutlu sonuçtan çok şüpheye bırakmaktadır. Çünkü öykü okurunu eleştiri isteğine, belirsizliğe sürüklemeye çalışır. Bu parçada sözü edilen sanatçının öyküleriyle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Okuyucuyu belirsizliğe ve şüpheye sürüklemektedir. BY Teknik bakımdan okuma kolaylığına sahiptir. C) Okuyucuyu olaylara eleştirel bir gözle bakmaya yönlen- dirmiştir. Yalın anlatımından dolayı okurların ilgisini çekmiştir. E) Kurgu yönüyle okuyucuyu kuşkuya düşürmektedir. 35. Cur Be bil de di h yayıncılık

23. Yaz, kış her an yüzünüzü okşayan kendine has rüzgârı ile meşhurdur Söke. Hatta şehrin isminin de ağaçları yerinden söken bu rüzgârlardan dolayı ve- rildiği söylenir. Ha bir de tek yönlü yolları vardır el- bette onu diğer ilçelerden farklı kılan. Şehrin mer- kezinde gidiş geliş şeritlerinin yan yana olduğu yol sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Buraya ilk kez gelenlerin ya yolun ortasında nereye gideceğini bi- lemeden kalakaldığı ya da ters yöne girdiğini trafik cezası gelince fark ettiği bir şehir Söke. Kısacası ha- vasıyla yoluyla farklı bir yöredir Efeler Diyarı. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Konuşma havası içinde yazılmıştır. B) Betimleyici anlatım kullanılmıştır. Dolaylama yapılmıştır. D) Fantastik (düşsel) unsurlardan faydalanılmıştır. E) Öznel yargılara yer verilmiştir.

örev- r. Bu skeri Pilot ahat a gö- avaş biter 120 Kilan e in- misi- ilme dur- pas- rme 4. Şehir uzaktan bir dik dağın eteğinde uçsuz bucaksız bir bah- çe gibi görünüyor. Dam tepeleri ağaçlar arasında güçlükle se- sveçiliyordu. İki haftadan beri komşu vilayetleri kasıp kavuran da- yanılmaz sıcaklar burada sokak ortalarına kadar yürümüş ot- ları yol kenarındaki sıra sıra yıkık duvarları kaplayan yeşilliği daha kurutamamıştı. Araba ile istasyondan şehre giderken ötede beride çalılar görüyordum. Şu çarpık çurpuk dikenli ça- lılar altımdaki eski arabanın gürültüsü olmasa bu yeşilliğin al- tında bu yıkık duvarların içinde taşkın bir suyun çağıltılarını işiteceğim sanıyordum. Hayatta tek lüksüm iyi ve temiz sudur. 111 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri kulla- nılmıştır? A) Açıklama-Karşılaştırma B) Tartışma-Örnekleme C) Betinleme- Benzetme D) Örnekleme-Öyküleme E) Öyküleme-Betimleme E'de Olur ama Doğru değilmi G TÜRKÇE DERS İŞLEME FÖYÜ

enide en y nek dak 1. Benim dizelerimde her sözcüğün bir görevi vardır. II. Benim dizelerimden herkes aynı anlamı çıkarır. III. Dizelerimi okuyanlar kendilerini misralarımda yaşar- ken bulur. V. Sanatsız, herkesin okuyacağı bir tarz benimserim. V. Dizelerim keşfedilmemiş adalar gibidir, ilk defa tada- cağınız tatlar bulacaksınız onlarda. Şiirlerini numaralanmış cümlelerle tanıtan bir şair aşa- ğıdaki ilkelerden hangisine değinmemiştir? A) Özgünlük C) Duruluk E) Ulusallik B) Açıklık D) Yalımlık

Depremlerden her yıl ortalama 1.000 vatandaşımız öl- mekte ve 7.000 bina yıkılmaktadır. Deprem bölgeleri haritasına göre yurdumuzun %92'sinin deprem bölge- leri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95'inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi mer- kezlerinin %98'i ve barajlarımızın %93'ünün deprem bölgesinde olduğu bilinmektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı binalar yapılırken taban izolasyonu kullanmak depremin vereceği zararları minimuma indirecektir. Japonya da yurdumuz gibi deprem kuşağı bölgesin- de yer alan bir ülkedir. Uzun yıllar deprem kaynaklı ölümler, yıkımlar yaşayan Japonya'da deprem kay- naklı olumsuzluklar artık pek fazla yaşanmamaktadır. Japonya'da depreme dayanıklı binalar inşa edilirken kullanılan ana sistem, binanın yeryüzü bağlantısını kesmeye yarayan taban izolasyonu oluyor. Bu sistem için binaların temel kısmında kauçuk ile imal edilmiş tamponlar kullanılırken bu tamponlar binaların dep- rem tehlikesi anında titremesi ve eğilmesi yerine yatay şekilde sallanmasını mümkün hâle getiriyor. Temelde oluşan bu sallanmanın binanın geneline yayılması için de bina iskeleti içerisinde bulunan hidrolik teller kulla- nılarak binanın yıkılması önleniyor. Böylelikle Japonlar depreme karşı güvenliklerini sağlamış oluyorlar. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı konu farklı üslup ve bakış açılarıyla anlatılmaya çalışılmıştır. B) Aynı düşüncenin pekiştirilmesi için farklı örnekler kul- lanılmıştır. C) Açıklanan olumsuz bir durumun nasıl giderilmesi ge- rektiğine dair örnek verilmiştir. D) Her iki durumda da aynı sonuçların yaşandığına dair destekleyici bilgiler verilmiştir. E) Farklı görüşler olsa da birbirlerini destekledikleri görül- mektedir.

5. Deyimler ulusal damga taşıyan dil varlıklarıdır. Bu cümledeki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Bilmecelerdeki anlam kapalılığı, başka milletlerde de var. B) Nasrettin Hoca fıkraları, millî kültürümüzü özünde barındırır. C) Eserde birçok milletin şair ve yazarlarına da yer verilmiş. D) Halk hikâyelerinde yaşanan aşklara günümüzde rastlamak mümkün değil. E) Her millet kültür alışverişinden payını almıştır.

9. Popüler yazar, insanlar ne düşünüyor ne yaşıyorsa onu yazarken bilge yazar, onlara üzerinde düşünecekleri yep- yeni bir şeyler sunar. Bu cümleye göre aşağıdakilerden hangisi popüler yazarın bir tavrı olamaz? A) Okuru şaşırtmama, ona yeni sorular sordurmama B) İnsanların çok iyi bildiği bir dünyayı anlatma C) Anlattıklarıyla okurda araştırma isteği uyandırma D) Hayattan aldığını değiştirmeden hayata geri teslim etme E) Herkesin kendini bulduğu bir anlatının içinden ses- ad psa lenme

ARAGRAF 5. Hermann Melville, Bartleby adını taşıyan öykü kişisiyle "Bartleby sendromu"nun isim babası olmuştu. Bartleby sendromu, yazarlık hayatının zirvesindeyken herhangi bir sebeple yazmayı bırakan yazarlar için kullanılıyor. Eleştir- men ve çevirmen Bobi Bazlen için de yapılır bu niteleme. Bütün dillerde yazılmış binlerce kitabı okumuş, çevirmiş, eleştirmiştir. Svevo ve Montale gibi yüzyılın önemli edebi- yatçılarıyla dostluğu vardır. Dostları bu durumun gerekçe- sini sorduklarında onlara şu cevabı vermiştir: "Artık kitap yazılamayacağına inanıyorum. Hemen hemen tüm kitap- lar, ciltlere dönüşene kadar şişirilen dipnot yığınlarına dö- /nüşüyor." Bu parçaya göre Bobi Bazlen'in "Bartleby sendromu"na yakalanmasının gerekçesi aşağıdakilerden hangisidir? En güzel kitaplarını yazdıktan sonra yeni bir maceraya cesaret edememesi B) Kitaplarda karşılaştığı dipnotların bugüne kadar yazı- lacak her şeyin yazıldığını düşündürmesi byeonüsüb id C)Yaratıcılığını yitirmiş yazarlarda sıkça görülen kendini beğenme hastalığına tutulması D) Özgün yapıtlar yerine derleme eserlerin daha çok ilgi görmeye başlaması Bir konuyu anlatırken çok sayıda yazar ve kaynağa göndermede bulunulmak zorunda kalınması

Bugünün diliyle vergi defteri de diyebiliriz bunlara Il Ayrica Osmanlı Devleti'nin fetih anlayışını da bu defterlere bakarak anlayabiliriz. 1971'de Başbakanlık Arşivlerinde araştırma ya- parken Limni Adası'na ait 7 tahrir defteri buldum. V. Bu defterler sayesinde, vergi alınan kişilerden yola çıkılarak nüfus sayımı yapılabiliyordu. Eşi olmayan bu defterlerden ilki 1479 tarihliydi. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A)1 BI III -D) IV E)X

Kola OP Bir arkadaşımla, yıllardır edebiyatın hemen her alanında ürünler vermiş bir sanatçıdan söz ediyor- duk. Öykülerine yakınlık duyduğum ama şiirlerin- den pek tat alamadığım biriydi o. Şairliğine hak- sızlık ettiğimi düşünen arkadaşım, tuttu bir şiirini örnek verdi o kişinin, üstelik benim de sevdiğim bir şiirdi bu. "Kim o kadar suyun başında beklese gü- nün birinde bir balık tutar." dedim. Birikmiş emek günün birinde iyi bir ürünle geri döner size ama - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? ---- A) çalışarak her işte başarılı olunacağı unutulma- malıdır B) önemli olan sürekliliği sağlamaktır C) bir değil, birçok türde yazmayı denerseniz Deleştirmenlerin beğenisine seslenecek yapıtlar ortaya koyabilirseniz E) ajadan geçen zaman içinde yaratıcılığınızı yi- tirmiş olursunuz (2010 - YGS)