Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

cul-
12
Yapacağınız birkaç ufak uygulama ile teneke kutuyu
tanıyamayacaksınız.
H. Tenekeyi dip kısmından matkapla delerek duvara
sabitleyebileceğiniz gibi, saksı veya oyuncak kutu-
su olarak da kullanabilirsiniz.
I Tenekeyi üst kenarından teneke makası ile kesin ve
koli bandı kullanarak keskin kenarları koruma altına
alın.
IV. Bu esnada yüzey ile folyo arasında hava boşluğu
kalmamasına özen gösterin.
x
Elinizde büyükçe bir teneke varsa sakın atmayın.
VI. Daha sonra kutunun tüm yüzeylerini yapışkanlı fol-
yo kullanarak kaplayın.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
bastan besincDolur?
A) II.
D) V
E) VI.
VI-IV
C) IV.
V-I-TI-VI-IV- I
5
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
cul- 12 Yapacağınız birkaç ufak uygulama ile teneke kutuyu tanıyamayacaksınız. H. Tenekeyi dip kısmından matkapla delerek duvara sabitleyebileceğiniz gibi, saksı veya oyuncak kutu- su olarak da kullanabilirsiniz. I Tenekeyi üst kenarından teneke makası ile kesin ve koli bandı kullanarak keskin kenarları koruma altına alın. IV. Bu esnada yüzey ile folyo arasında hava boşluğu kalmamasına özen gösterin. x Elinizde büyükçe bir teneke varsa sakın atmayın. VI. Daha sonra kutunun tüm yüzeylerini yapışkanlı fol- yo kullanarak kaplayın. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü- tün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi bastan besincDolur? A) II. D) V E) VI. VI-IV C) IV. V-I-TI-VI-IV- I 5
K
20
Tarihçilere göre, günümüzden binlerce yıl önce
Anadolu'da, Çatalhöyük'te insanlık tarihinin en eski uy-
garlıklarından biri yaratılmıştır. Bu uygarlığı yaratanlar,
tarihin ilk çiftçileri sayılmaktadır. Bu insanlar, tarımla
uğraşmayı, evcilleştirdikleri hayvanlarla, yetiştirdikleri
bitkilerle beslenmeyi öğrendiler. Bugünkü aile ve kent
düzenini dünyada ilk kez onlar kurdular. Daha sonra
Kibele ve Artemis adlarını alacak olan ana tanrıça ve
bereket tanrıçasına tapınma ilk kez burada ortaya çıktı.
Tarihte ilk kez, evlerini sanat eseri sayılacak güzellikte
duvar resimleriyle, kabartmalarla onlar süslediler.
Bu parçaya göre, Çatalhöyük'teki uygarlığı yara-
tanlar için aşağıdakilerden hangisi şöylenemez?
+ A) Kimi dinsel inançlara öncülük etmişlerdir.
+ B) Toprağı işlemede, kendilerinden sonraki toplulukla-
ra örnek olmuşlardır.
de noto
Toplumsal yaşamın gerektirdiği kurumları oluştur-
muşlardır.
1916
+ D) Anadolu tarihi onlarla başlamıştır.
+E) Ev içi düzenlemelere estetik boyutlar katmışlardır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
K 20 Tarihçilere göre, günümüzden binlerce yıl önce Anadolu'da, Çatalhöyük'te insanlık tarihinin en eski uy- garlıklarından biri yaratılmıştır. Bu uygarlığı yaratanlar, tarihin ilk çiftçileri sayılmaktadır. Bu insanlar, tarımla uğraşmayı, evcilleştirdikleri hayvanlarla, yetiştirdikleri bitkilerle beslenmeyi öğrendiler. Bugünkü aile ve kent düzenini dünyada ilk kez onlar kurdular. Daha sonra Kibele ve Artemis adlarını alacak olan ana tanrıça ve bereket tanrıçasına tapınma ilk kez burada ortaya çıktı. Tarihte ilk kez, evlerini sanat eseri sayılacak güzellikte duvar resimleriyle, kabartmalarla onlar süslediler. Bu parçaya göre, Çatalhöyük'teki uygarlığı yara- tanlar için aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? + A) Kimi dinsel inançlara öncülük etmişlerdir. + B) Toprağı işlemede, kendilerinden sonraki toplulukla- ra örnek olmuşlardır. de noto Toplumsal yaşamın gerektirdiği kurumları oluştur- muşlardır. 1916 + D) Anadolu tarihi onlarla başlamıştır. +E) Ev içi düzenlemelere estetik boyutlar katmışlardır.
3. Dikkat, algilama, animsama, düşünme ve öğrenme
yönlerimiz genelde somut değil, soyuttur. Diğer bir deyişle
bilişsel yaşamımızda çoğunlukla kategorize eder, betimler,
siniflandinir ve soyutlarız. Bununla birlikte pek de gerçekte
olduğu şekliyle kavramayız. Deneyimlerimizin büyük
bölümü kategorilerimizin, kurgularımızın ve kurallarımızın
süzgecinden geçirilir.
Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
Yaşam - deneyim
Bilişsel - düşünme
Algılama - öğrenme
D)
Genelde - çoğunlukla
E) Animsama - düşünme
A)
B)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Dikkat, algilama, animsama, düşünme ve öğrenme yönlerimiz genelde somut değil, soyuttur. Diğer bir deyişle bilişsel yaşamımızda çoğunlukla kategorize eder, betimler, siniflandinir ve soyutlarız. Bununla birlikte pek de gerçekte olduğu şekliyle kavramayız. Deneyimlerimizin büyük bölümü kategorilerimizin, kurgularımızın ve kurallarımızın süzgecinden geçirilir. Bu parçada geçen aşağıdaki sözcüklerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? Yaşam - deneyim Bilişsel - düşünme Algılama - öğrenme D) Genelde - çoğunlukla E) Animsama - düşünme A) B)
Güneş, klorlu ve tuzlu su, saçın protein yapısında bozulmalara
neden oluyor. Bozulan protein yapısıyla birlikte saçlarda incel-
me, kopma ve kırılmaların yanı sıra saç renginde solma izleni-
yor. Saçımızın yılda 10 santim uzadığı düşünülürse 30 santimlik
bir saç teli yaklaşık 3 yıldır bizimle ve birçok dış etkene maruz
kalıyor. Güneş, deniz ve havuzun yanı sıra saç boyaları, sık fön
çektirmek, çok gergin yapılan atkuyruğu ya da örgüler ve saç şe-
killendiricilerinin kullanılması da saçın yapısını bozuyor. Tüm bu
etkenler göz önünde bulundurulduğunda yaz aylarında saçların
yaşlanmaması için ekstra özen göstermek mecburiyeti doğuyor.
Diğer bir deyişle ---
.
1. farklı nedenler dikkate aldığında özellikle sıcak havalarda
saç bakımı konusunda daha titiz olmak gerekiyor
II. bir kısım etmenlere önem verilmese de saçların canlı kalma-
si için yazın oldukça titiz davranılıyor
III. sıcak havanın etkisiyle saç bakımının ihmal edilmesi doğru
bir davranış gibi görünmüyor
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden
hangileri getirilebilir?
A) Yalnız L
D)tve Tr
B) Yalnız II
E) II ve III
C) Yalnız III
AFIN
RITMI
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
Güneş, klorlu ve tuzlu su, saçın protein yapısında bozulmalara neden oluyor. Bozulan protein yapısıyla birlikte saçlarda incel- me, kopma ve kırılmaların yanı sıra saç renginde solma izleni- yor. Saçımızın yılda 10 santim uzadığı düşünülürse 30 santimlik bir saç teli yaklaşık 3 yıldır bizimle ve birçok dış etkene maruz kalıyor. Güneş, deniz ve havuzun yanı sıra saç boyaları, sık fön çektirmek, çok gergin yapılan atkuyruğu ya da örgüler ve saç şe- killendiricilerinin kullanılması da saçın yapısını bozuyor. Tüm bu etkenler göz önünde bulundurulduğunda yaz aylarında saçların yaşlanmaması için ekstra özen göstermek mecburiyeti doğuyor. Diğer bir deyişle --- . 1. farklı nedenler dikkate aldığında özellikle sıcak havalarda saç bakımı konusunda daha titiz olmak gerekiyor II. bir kısım etmenlere önem verilmese de saçların canlı kalma- si için yazın oldukça titiz davranılıyor III. sıcak havanın etkisiyle saç bakımının ihmal edilmesi doğru bir davranış gibi görünmüyor Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız L D)tve Tr B) Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III AFIN RITMI
20
E) V.
3 Aziz Nesin, Türklerin şiire olan ilgisi hakkında ken-
disine yöneltilen bir soruya şöyle yanıt vermiştir:
"Türkiye'de her üç Türk gencinin dördü şairdir!"
Aziz Nesin bu sözleri kinayeli bir anlamda söy-
lediğine göre sanatçının asıl anlatmak istediği
aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Türk halkının şiiri çok sevdiği
B Her Türk gencinin şiirle uzak ya da yakın ilgi-
sinin olduğu
C Şiirin, eline kalem alan herkesin yazabileceği
bir tür olarak düşünüldüğü
D) Ölçülü uyaklı her dizenin aslında şiir olmadığı
Ey Gençlikte şiire olan ilginin ileriki yıllarda giderek
zayıfladığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
20 E) V. 3 Aziz Nesin, Türklerin şiire olan ilgisi hakkında ken- disine yöneltilen bir soruya şöyle yanıt vermiştir: "Türkiye'de her üç Türk gencinin dördü şairdir!" Aziz Nesin bu sözleri kinayeli bir anlamda söy- lediğine göre sanatçının asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Türk halkının şiiri çok sevdiği B Her Türk gencinin şiirle uzak ya da yakın ilgi- sinin olduğu C Şiirin, eline kalem alan herkesin yazabileceği bir tür olarak düşünüldüğü D) Ölçülü uyaklı her dizenin aslında şiir olmadığı Ey Gençlikte şiire olan ilginin ileriki yıllarda giderek zayıfladığı
●
Hepimiz biliyoruz ki piyasadaki çocuk edebiyatı metinlerinin ço-
ğu çocuğa görelik ilkesi dikkate alınarak yazılmış, nitelikli yapıt-
lar değil. 8 yaş üstü çocuklar için hazırlanmış bir yapıttaki şu alın-
tılar, yazarının kaş yapayım derken göz çıkarmasının birer somut
örneği değil midir?
Tam o sırada mutfaktan yengesinin sesi duyuldu: - Geber in-
şallah! Ulan senin ne işin var o rafin altında? Devrilen bazı
şeylerin sesine, Hamdi'nin ağlaması karıştı. Sonra yine yen-
gesinin o çivi sesini duydu. İçi korkuyla ürperdi. Bir yandan
bağırıyor, bir yandan da Hamdi'yi dövüyordu. “Al sana! Al
sana! Geber de kurtulayım!"
"Hoyla çoyla güdülecek.", "O zaman, merdivenleri üçer iki-
şer tırman, Ali.", "Ali yutkundu, sustu. En selameti.bir.an.ön-
ce banyoya gidip elini yıkamaktı."
"Kalın perdenin arkasından bile, altın makaslarla karanlığı
biçen şimşeklerin ardından, kulakları sağır eden gök gürül-
tüleri yeri yerinden oynatıyordu."
"Döğdüm! Eze eze döğdüm, tamam mı?", "Sustu, önüne bak-
maya devam etti.", "Tozlu kasaba yolu, çok uzakta bir dirsek
çizerek Karakaya'nın burnunda asfalta birleşiyordu."
Nitelikli bir çocuk edebiyatı yapıtında bulunması gereken aşa-
ğıdaki özelliklerden hangisi, alıntılardaki olumsuz örneklerden
biriyle Riskilendirilemez
X
AAçık, net ve argo içermeyen bir dil kullanmak
B) Hiçbir şekilde şiddete yer vermemek
C) Her türlü dil yanlışından uzak olmak
Uzun ve sanatlı ifadelerden kaçınmak
EX Eleştirel düşünmenin yolunu öğretmek
WAS
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
● Hepimiz biliyoruz ki piyasadaki çocuk edebiyatı metinlerinin ço- ğu çocuğa görelik ilkesi dikkate alınarak yazılmış, nitelikli yapıt- lar değil. 8 yaş üstü çocuklar için hazırlanmış bir yapıttaki şu alın- tılar, yazarının kaş yapayım derken göz çıkarmasının birer somut örneği değil midir? Tam o sırada mutfaktan yengesinin sesi duyuldu: - Geber in- şallah! Ulan senin ne işin var o rafin altında? Devrilen bazı şeylerin sesine, Hamdi'nin ağlaması karıştı. Sonra yine yen- gesinin o çivi sesini duydu. İçi korkuyla ürperdi. Bir yandan bağırıyor, bir yandan da Hamdi'yi dövüyordu. “Al sana! Al sana! Geber de kurtulayım!" "Hoyla çoyla güdülecek.", "O zaman, merdivenleri üçer iki- şer tırman, Ali.", "Ali yutkundu, sustu. En selameti.bir.an.ön- ce banyoya gidip elini yıkamaktı." "Kalın perdenin arkasından bile, altın makaslarla karanlığı biçen şimşeklerin ardından, kulakları sağır eden gök gürül- tüleri yeri yerinden oynatıyordu." "Döğdüm! Eze eze döğdüm, tamam mı?", "Sustu, önüne bak- maya devam etti.", "Tozlu kasaba yolu, çok uzakta bir dirsek çizerek Karakaya'nın burnunda asfalta birleşiyordu." Nitelikli bir çocuk edebiyatı yapıtında bulunması gereken aşa- ğıdaki özelliklerden hangisi, alıntılardaki olumsuz örneklerden biriyle Riskilendirilemez X AAçık, net ve argo içermeyen bir dil kullanmak B) Hiçbir şekilde şiddete yer vermemek C) Her türlü dil yanlışından uzak olmak Uzun ve sanatlı ifadelerden kaçınmak EX Eleştirel düşünmenin yolunu öğretmek WAS
2.
(1) Dünyada dört yılda bir düzenlenen Olimpiyat Oyun-
ları'nda din, dil, ırk ayrımı gözetilmeksizin tüm
sporcular bir araya gelir. (H) Bu spor şöleninde kurallara
bağlı kalınarak, dürüstçe ve kardeşçe bir yarışın içine
girilir. (H) Olimpizm anlayışını uygulamaya koyarak
insanın dengeli gelişimini gerçekleştirmek ise olimpik
hareketin temel hedefidir. (IV) Günümüzde yapılan
Modern Olimpiyat Oyunları'nın kökeni Antik Yunan'da
yapılan şenliklere dayanır. (V) İlk olimpiyatlar, Eski
Yunan'da Tanrı Zeus adına yapılan şenliklerdi. (VI) MÖ
776 yılında Yunanistan'ın Olimpia Bölgesi'nde, Isparta
Kralı Likorgos'un da önerisiyle yapılan şenlikler,
tarihteki ilk olimpiyat oyunlarını temsil eder.
(VII) Önceleri sadece bir gün süren koşulardan oluşan
oyunlara, sonraları değişik mesafelerde yarışlar, disk ve
cirit atma, uzun atlama, boks, güreş, atlı araba yarışları
gibi branşlar eklenerek şenliklerin süresi de beş güne
çıkarıldı. (VIII) İlk başlarda ölülerin ruhlarının sekiz yılda
bir dirileceği inancıyla sekiz yılda bir düzenlenen
oyunlar, daha sonra dört yılda bir yapılmaya başlandı.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf hangi cümleyle başlar?
A) II
(B) III
CIV
LIMIT YAYINLARI
D) V
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. (1) Dünyada dört yılda bir düzenlenen Olimpiyat Oyun- ları'nda din, dil, ırk ayrımı gözetilmeksizin tüm sporcular bir araya gelir. (H) Bu spor şöleninde kurallara bağlı kalınarak, dürüstçe ve kardeşçe bir yarışın içine girilir. (H) Olimpizm anlayışını uygulamaya koyarak insanın dengeli gelişimini gerçekleştirmek ise olimpik hareketin temel hedefidir. (IV) Günümüzde yapılan Modern Olimpiyat Oyunları'nın kökeni Antik Yunan'da yapılan şenliklere dayanır. (V) İlk olimpiyatlar, Eski Yunan'da Tanrı Zeus adına yapılan şenliklerdi. (VI) MÖ 776 yılında Yunanistan'ın Olimpia Bölgesi'nde, Isparta Kralı Likorgos'un da önerisiyle yapılan şenlikler, tarihteki ilk olimpiyat oyunlarını temsil eder. (VII) Önceleri sadece bir gün süren koşulardan oluşan oyunlara, sonraları değişik mesafelerde yarışlar, disk ve cirit atma, uzun atlama, boks, güreş, atlı araba yarışları gibi branşlar eklenerek şenliklerin süresi de beş güne çıkarıldı. (VIII) İlk başlarda ölülerin ruhlarının sekiz yılda bir dirileceği inancıyla sekiz yılda bir düzenlenen oyunlar, daha sonra dört yılda bir yapılmaya başlandı. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II (B) III CIV LIMIT YAYINLARI D) V E) V
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, soru anlamı soru
Sıfatı ile sağlanmıştır?
A) Ortaya nasıl bir çalışma çıkacak acaba?
B) Nereden aldın bu güzel kitabı?
C) Rüzgâr mi devirdi bu koca ağaçları?
D) Bu arabayı kaça aldınız?
E) Burada ne elbisesi satılıyor?
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, soru anlamı soru Sıfatı ile sağlanmıştır? A) Ortaya nasıl bir çalışma çıkacak acaba? B) Nereden aldın bu güzel kitabı? C) Rüzgâr mi devirdi bu koca ağaçları? D) Bu arabayı kaça aldınız? E) Burada ne elbisesi satılıyor?
an
13 Çalışmaya Toronto'da yaşayan 31.000 yetişkinin
sağlık bilgilerine ve yaşadıkları sokaktaki ağaç
sayısına ilişkin veri toplayarak başladılar.
I. Böylece bir sokakta on veya daha fazla ağaç
bulunmasının o bölgede yaşayan kişilerin sağlığını
olumlu yönde etkilediği belirlenmiş oldu.
1. Kişilerin kalp veya metabolik hastalıklarının olup
olmadığını, gelir ve eğitim düzeyi verilerini de kayıt
altına aldılar.
Araştırmacılar, sağlıklı bir yaşam için bir sokakta
ortalama kaç ağaç olması gerektiğiyle ilgili bir
çalışma yapmaya karar verdiler.
V. Araştırmacılar, kayıtların da yardımıyla, yaşanılan
sokaktaki ağaç sayısı arttıkça kalp hastalıklarının
veya bazı metabolik hastalıkların daha az
görüldüğünü saptadılar.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
E) V
A)
B) II
C) III
D) IV
(V --I-V-D
IV-D
1
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
an 13 Çalışmaya Toronto'da yaşayan 31.000 yetişkinin sağlık bilgilerine ve yaşadıkları sokaktaki ağaç sayısına ilişkin veri toplayarak başladılar. I. Böylece bir sokakta on veya daha fazla ağaç bulunmasının o bölgede yaşayan kişilerin sağlığını olumlu yönde etkilediği belirlenmiş oldu. 1. Kişilerin kalp veya metabolik hastalıklarının olup olmadığını, gelir ve eğitim düzeyi verilerini de kayıt altına aldılar. Araştırmacılar, sağlıklı bir yaşam için bir sokakta ortalama kaç ağaç olması gerektiğiyle ilgili bir çalışma yapmaya karar verdiler. V. Araştırmacılar, kayıtların da yardımıyla, yaşanılan sokaktaki ağaç sayısı arttıkça kalp hastalıklarının veya bazı metabolik hastalıkların daha az görüldüğünü saptadılar. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? E) V A) B) II C) III D) IV (V --I-V-D IV-D 1
PARAGRAF
1. Halkçılığın; Millî Edebiyat Dönemi'ni tamamlayan,
yeni edebiyatın gerçekçilik ölçütlerini belirleyen,
temel, vazgeçilmez ve yüzyıllık gerçekçilik serüve-
ninin bir lokomotif gibi sürükleyicisi olduğunu Cum-
huriyet'ten sonraki ilk kuşağın öncü romancıları an-
lamışlardı. Öncekilerin öngörülerini bu ikinci kuşak
yaşantıya dayanarak gerçekleştiriyordu ki, roman-
larının büyük bir toplumsal etkiye sahip olmasının
nedeni de buydu.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Benzetmeden yararlanılmıştır.
B) Yargılar gerekçeleriyle birlikte verilmiştir.
C) Tartışma havası taşımaktadır
D) Deyimlerle anlatım güçlendirilmiştir.
E) Örneklemeye başvurulmuştur.
3
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
PARAGRAF 1. Halkçılığın; Millî Edebiyat Dönemi'ni tamamlayan, yeni edebiyatın gerçekçilik ölçütlerini belirleyen, temel, vazgeçilmez ve yüzyıllık gerçekçilik serüve- ninin bir lokomotif gibi sürükleyicisi olduğunu Cum- huriyet'ten sonraki ilk kuşağın öncü romancıları an- lamışlardı. Öncekilerin öngörülerini bu ikinci kuşak yaşantıya dayanarak gerçekleştiriyordu ki, roman- larının büyük bir toplumsal etkiye sahip olmasının nedeni de buydu. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Benzetmeden yararlanılmıştır. B) Yargılar gerekçeleriyle birlikte verilmiştir. C) Tartışma havası taşımaktadır D) Deyimlerle anlatım güçlendirilmiştir. E) Örneklemeye başvurulmuştur. 3
a
a
1
10. İkinci Dönem Tanzimatçılar arasında Batı'yı daha
iyi anlayan ve çok hızlı değişiklikler yapan kudretli,
üretken bir şairdir. Büyükelçilik göreviyle hem Doğu
hem Batı ülkelerinde görev yaptığından, eserlerinde
bu medeniyetlerin dil, kültür, sanat, inanç unsurla-
riyla, sosyal hayatlarını, yan yana getirebilmiştir.
Bazen şiiri tiyatrolaştırmış, bazen tiyatroya hikâye
çeşnisi vermiştir. Şekilde ve söyleyişte belli kurallara
bağlı kalmak, onun yapmak istediği ama yapamadı-
ğı şeylerdendir. Onda ölçü, kafiye hatta dil ve cümle
kaygısı genellikle ikinci plana bırakılmıştır. ---- Mak-
ber adlı şiir kitabı ise şairin adını ebedileştirmiştir.
Şekil olarak daha muntazam, ölçülü, kafiyeli şiirle-
rin bulunduğu bu eser, musiki yönüyle de güçlüdür.
Aynı konuyu işleyen ancak Makber kadar başarılı
sayılamayacak, Bunlar Odur, Hacle gibi şiir kitap-
enları da vardır. Hamid'in mesnevi biçimde yazdığı,
Common Çamlıca'da yaşanmış bir aşk hikâyesini anlattığı
Garam adlı kitabı da önemlidir.
11
Parçanın anlatım akışına göre, boş bırakılan
yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Böylelikle bireysel konuları ele almıştır.
B) Bu nedenle eserlerinde dil kusurlarına sık sık
rastlanır.
"Makber" adlı şiirini eşi Fatma Hanım'ın ölümü
üzerine yazmıştır.
D) Bu kaygısızlığa rağmen içerik yönünden sağlam
eserler vermiştir.
Devrindeki pek çok sanatçıyı bu yönüyle etkile-
miştir.
Doğu kültüründe bir insan başarısız ise "kısmetinde"
07 hatta "ga-
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
a a 1 10. İkinci Dönem Tanzimatçılar arasında Batı'yı daha iyi anlayan ve çok hızlı değişiklikler yapan kudretli, üretken bir şairdir. Büyükelçilik göreviyle hem Doğu hem Batı ülkelerinde görev yaptığından, eserlerinde bu medeniyetlerin dil, kültür, sanat, inanç unsurla- riyla, sosyal hayatlarını, yan yana getirebilmiştir. Bazen şiiri tiyatrolaştırmış, bazen tiyatroya hikâye çeşnisi vermiştir. Şekilde ve söyleyişte belli kurallara bağlı kalmak, onun yapmak istediği ama yapamadı- ğı şeylerdendir. Onda ölçü, kafiye hatta dil ve cümle kaygısı genellikle ikinci plana bırakılmıştır. ---- Mak- ber adlı şiir kitabı ise şairin adını ebedileştirmiştir. Şekil olarak daha muntazam, ölçülü, kafiyeli şiirle- rin bulunduğu bu eser, musiki yönüyle de güçlüdür. Aynı konuyu işleyen ancak Makber kadar başarılı sayılamayacak, Bunlar Odur, Hacle gibi şiir kitap- enları da vardır. Hamid'in mesnevi biçimde yazdığı, Common Çamlıca'da yaşanmış bir aşk hikâyesini anlattığı Garam adlı kitabı da önemlidir. 11 Parçanın anlatım akışına göre, boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Böylelikle bireysel konuları ele almıştır. B) Bu nedenle eserlerinde dil kusurlarına sık sık rastlanır. "Makber" adlı şiirini eşi Fatma Hanım'ın ölümü üzerine yazmıştır. D) Bu kaygısızlığa rağmen içerik yönünden sağlam eserler vermiştir. Devrindeki pek çok sanatçıyı bu yönüyle etkile- miştir. Doğu kültüründe bir insan başarısız ise "kısmetinde" 07 hatta "ga-
14. I.
1929 yılının ilk günlerinde Avrupa ve Balkanlarda ha-
yatı felç eden soğuk ve fırtına, birkaç gün içinde İstan-
bul'da da kendini gösterdi.
II. Üçüncü günün akşamında rasathane; kar ve fırtınanın
İstanbul'da en fazla iki üç gün daha devam edeceğini,
ardından lodosun etkili olacağını açıkladı.
III. İki gün sonra hava yumuşasa da bu kez güneyden
esen şiddetli rüzgâr yüzünden vapur seferleri yapıla-
mıyor, deniz ulaşımında aksamalar oluyordu.
IV. İstanbul halkı, 7 Ocak Pazartesi günü sabaha karşı sa-
at ikide başlayan şiddetli fırtınadan limandaki gemile-
rin durmaksızın çalan düdükleriyle haberdar oldu.
V. İstanbul'u etkisi altına alan kar ve fırtına, gün içinde
kentte yaşamı durma noktasına getirirken herkes rad-
yo başında, hava durumuyla ilgili iyi bir haber bekle-
meye başladı.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör-
düncü olur?
B All
A) I
C) III
D) IV
-T-T
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
14. I. 1929 yılının ilk günlerinde Avrupa ve Balkanlarda ha- yatı felç eden soğuk ve fırtına, birkaç gün içinde İstan- bul'da da kendini gösterdi. II. Üçüncü günün akşamında rasathane; kar ve fırtınanın İstanbul'da en fazla iki üç gün daha devam edeceğini, ardından lodosun etkili olacağını açıkladı. III. İki gün sonra hava yumuşasa da bu kez güneyden esen şiddetli rüzgâr yüzünden vapur seferleri yapıla- mıyor, deniz ulaşımında aksamalar oluyordu. IV. İstanbul halkı, 7 Ocak Pazartesi günü sabaha karşı sa- at ikide başlayan şiddetli fırtınadan limandaki gemile- rin durmaksızın çalan düdükleriyle haberdar oldu. V. İstanbul'u etkisi altına alan kar ve fırtına, gün içinde kentte yaşamı durma noktasına getirirken herkes rad- yo başında, hava durumuyla ilgili iyi bir haber bekle- meye başladı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör- düncü olur? B All A) I C) III D) IV -T-T E) V
29. Tarihin çok eski zamanlarında Çin'de krizantem
(kasımpatı) bir çiçekli bitki olarak ekilmekteydi.
Antik bir Çin kenti Chu-Hsien olarak
adlandırılmıştı, bunun anlamı "kasımpatı
kenti"dir. Çiçek Japonya'ya büyük ihtimalle
MS 8. yüzyıl dolaylarında getirildi. İmparator,
çiçeği resmi mührü olarak kabul etti.
Japonya'da çiçeğin kutlandığı ve “Mutluluk
Festivali" olarak anılan bir festival
bulunmaktadır. Avrupa'daki bazı ülkelerde ve
Japonya'da, krizantemler ölümü sembolize
etmekte ve bu nedenle sadece cenaze
törenlerinde ve mezarlara koymak için
kullanılmakta. ABD'de ise bu çiçek genellikle
olumlu ve neşeli görülür. Çünkü bu çiçekler,
hafif bir yağmur üzerlerindeki tozu yıkayınca
hemen parlayıverir. Yağmurdan sonra güneş
açarsa üzerlerinde kalan damlacıkları birer
pırlanta takı gibi kullanırlar. Bir güzel edasıyla
salınırlar.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Benzetmeye başvurulmuştur.
C) 1. kişili anlatım kullanılmıştır.
(D) Öznel cümlelere yer verilmiştir.
CON
EX Dil ağırlıklı olarak göndergesel işlevde
kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
29. Tarihin çok eski zamanlarında Çin'de krizantem (kasımpatı) bir çiçekli bitki olarak ekilmekteydi. Antik bir Çin kenti Chu-Hsien olarak adlandırılmıştı, bunun anlamı "kasımpatı kenti"dir. Çiçek Japonya'ya büyük ihtimalle MS 8. yüzyıl dolaylarında getirildi. İmparator, çiçeği resmi mührü olarak kabul etti. Japonya'da çiçeğin kutlandığı ve “Mutluluk Festivali" olarak anılan bir festival bulunmaktadır. Avrupa'daki bazı ülkelerde ve Japonya'da, krizantemler ölümü sembolize etmekte ve bu nedenle sadece cenaze törenlerinde ve mezarlara koymak için kullanılmakta. ABD'de ise bu çiçek genellikle olumlu ve neşeli görülür. Çünkü bu çiçekler, hafif bir yağmur üzerlerindeki tozu yıkayınca hemen parlayıverir. Yağmurdan sonra güneş açarsa üzerlerinde kalan damlacıkları birer pırlanta takı gibi kullanırlar. Bir güzel edasıyla salınırlar. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Benzetmeye başvurulmuştur. C) 1. kişili anlatım kullanılmıştır. (D) Öznel cümlelere yer verilmiştir. CON EX Dil ağırlıklı olarak göndergesel işlevde kullanılmıştır.
ÖSYM
TÜRKÇE
9. Doğu Karadeniz'in yaylalarını mutlaka görün. Kıyı-
larda hiç oyalanmadan kartpostallardaki kadar güzel
ormanların üzerindeki muhteşem yaylalara çıkın. Her
biri ötekinden farklı olan yaylaların birinden ötekine
yürüyün. Ahşap yayla evlerinde konaklayıp yöresel
yemeklerin tadına bakın. Yamaçlarda horon tepin;
vadilere çökmüş, denizi andıran sis bulutlarına karşı
tembel tembel yatın.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Betimleyici ögelere yer verilmiştir.
Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Benzetmeden yararlanılmıştır.
DÖneri nitelikli cümleler kullanılmıştır.
E) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
(2012 - YGS)
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
ÖSYM TÜRKÇE 9. Doğu Karadeniz'in yaylalarını mutlaka görün. Kıyı- larda hiç oyalanmadan kartpostallardaki kadar güzel ormanların üzerindeki muhteşem yaylalara çıkın. Her biri ötekinden farklı olan yaylaların birinden ötekine yürüyün. Ahşap yayla evlerinde konaklayıp yöresel yemeklerin tadına bakın. Yamaçlarda horon tepin; vadilere çökmüş, denizi andıran sis bulutlarına karşı tembel tembel yatın. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. Karşılaştırma yapılmıştır. C) Benzetmeden yararlanılmıştır. DÖneri nitelikli cümleler kullanılmıştır. E) Kişileştirmeye başvurulmuştur. (2012 - YGS)
P
E
S
7
5. Ağaçlar, zararlı böceklerin saldırısına karşı öz savun-
ma yapma yeteneğine sahiptir. Onların yerlerinde tembel
tembel duruyor oluşuna bakmayın, gerektiğinde canlarını
korumayı bilirler. Örneğin meşeler, kabuk ve yapraklarına
acı, zehirli tanenler yayar. Bunlar, kemirgen böcekleri ya
hemen öldürür ya da en azından yaprakların tadını değiş-
tirerek leziz bir salatayı zehirli bir safraya çevirir. Söğütler
ise bir savunma bileşeni olarak benzer bir işlev gören sali-
silik asit üretir. Ancak biz insanlar için durum farklıdır. Söğüt
kabuğundan yapılan çaylar baş ağrılarını dindirebilir, ateş
düşürebilir ve aspirinin öncülüdür.
hangisi
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
Söylenemez2
A) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
BAçıklayıcı anlatım benimsenmiştir.
COrneklemeye başvurulmuştur.
D) Kişileştirme yapılmıştır.
E Somutlaştırmaya başvurulmuştur.
—
▶▶▶▶ PES Paragraf Soru Bankası
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
P E S 7 5. Ağaçlar, zararlı böceklerin saldırısına karşı öz savun- ma yapma yeteneğine sahiptir. Onların yerlerinde tembel tembel duruyor oluşuna bakmayın, gerektiğinde canlarını korumayı bilirler. Örneğin meşeler, kabuk ve yapraklarına acı, zehirli tanenler yayar. Bunlar, kemirgen böcekleri ya hemen öldürür ya da en azından yaprakların tadını değiş- tirerek leziz bir salatayı zehirli bir safraya çevirir. Söğütler ise bir savunma bileşeni olarak benzer bir işlev gören sali- silik asit üretir. Ancak biz insanlar için durum farklıdır. Söğüt kabuğundan yapılan çaylar baş ağrılarını dindirebilir, ateş düşürebilir ve aspirinin öncülüdür. hangisi Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden Söylenemez2 A) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. BAçıklayıcı anlatım benimsenmiştir. COrneklemeye başvurulmuştur. D) Kişileştirme yapılmıştır. E Somutlaştırmaya başvurulmuştur. — ▶▶▶▶ PES Paragraf Soru Bankası
28. Benim hazırladığım sözlükte de alıntıların çokluğu göze
çarpabilir. Ne var ki çalışmamda yabancı kökenli sözcükleri
maçıklamakla yetinmemiş, Türkçeden yabancı dillere geçen
belli başlı sözleri de göz ardı etmemiştim. Böylelikle Türk-
beçenin yalnız "alıcı" bir dil olmadığını, yabancı dillere birçok
de yeni söz ve kavram kazandırarak borçlu kalmadığını ortaya
eye çıkarmış oldum.
Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilebilir?
A) Bu çalışmamda Türkçenin diğer dillerle olan ilişkisini
açıklamaya çalışmadım.
B) Türkçe, fiil çekimi yönüyle zengin bir dildir.
C)Ülkemizde değişik kişi ve kurumlar tarafından birçok söz-
lük çalışması yapılmıştır.
tüh
D) Bütün dillerin etimolojik sözlüklerinde yabancı dillerden
alıntılar büyük yer tutar.
net E) Bir dilde sözlük çalışması yapılırken çok farklı alanlarda
bilgi sahibi olmak gerekir.
teimsmeliąslu eteligiid niaex
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
28. Benim hazırladığım sözlükte de alıntıların çokluğu göze çarpabilir. Ne var ki çalışmamda yabancı kökenli sözcükleri maçıklamakla yetinmemiş, Türkçeden yabancı dillere geçen belli başlı sözleri de göz ardı etmemiştim. Böylelikle Türk- beçenin yalnız "alıcı" bir dil olmadığını, yabancı dillere birçok de yeni söz ve kavram kazandırarak borçlu kalmadığını ortaya eye çıkarmış oldum. Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilebilir? A) Bu çalışmamda Türkçenin diğer dillerle olan ilişkisini açıklamaya çalışmadım. B) Türkçe, fiil çekimi yönüyle zengin bir dildir. C)Ülkemizde değişik kişi ve kurumlar tarafından birçok söz- lük çalışması yapılmıştır. tüh D) Bütün dillerin etimolojik sözlüklerinde yabancı dillerden alıntılar büyük yer tutar. net E) Bir dilde sözlük çalışması yapılırken çok farklı alanlarda bilgi sahibi olmak gerekir. teimsmeliąslu eteligiid niaex