Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Bugün ülkemizin nüfusu 81 milyon civarında. Peki,
gelecek yıl ya da beş yıl sonra nüfusumuz ne olacak?
BM'nin hazırladığı bir sitede her ülke, bölge ya da
kitanın bugünkü veya gelecekteki nüfusu, nüfus
bileşimi hakkında ayrıntılı bilgilere ulaşabiliyorsunuz.
Örneğin Cumhuriyet'imizin 100. kuruluş yıl
dönümünde nüfusumuz yaklaşık 85 milyon, 2050
yılında da 99 milyon olacakmış.
8- Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden
hangilerine başvurulmuştur?
A) Tanımlama - örnekleme
B) Betimleme - karşılaştırma
C) Sayısal verilerden yararlanma - açıklama
D) Sayısal verilerden yararlanma - tartışma
E) Öyküleme - kişileştirme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bugün ülkemizin nüfusu 81 milyon civarında. Peki, gelecek yıl ya da beş yıl sonra nüfusumuz ne olacak? BM'nin hazırladığı bir sitede her ülke, bölge ya da kitanın bugünkü veya gelecekteki nüfusu, nüfus bileşimi hakkında ayrıntılı bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Örneğin Cumhuriyet'imizin 100. kuruluş yıl dönümünde nüfusumuz yaklaşık 85 milyon, 2050 yılında da 99 milyon olacakmış. 8- Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangilerine başvurulmuştur? A) Tanımlama - örnekleme B) Betimleme - karşılaştırma C) Sayısal verilerden yararlanma - açıklama D) Sayısal verilerden yararlanma - tartışma E) Öyküleme - kişileştirme
Kentler vardır, üretimindeki canlılıkla bir ülkenin
umut kaynağıdır. Kentler vardır, üzerinde binlerce
yıllık tarihi barındırır; tarihsel mirasına sessizce sa-
hip çıkar, aynı sessizlikle onu geleceğe taşır. Kent-
ler vardır, sahip olduğu güzelliklerle adını, ülke si-
nırlarının dışında da duyurmayı bilir. Kentler vardır,
kültürel dokusuna bir zarar gelmesin diye mimari
kimliğinin bozulmasına izin vermez. İşte Ege Böl-
gesi'ndeki Denizli, bu özelliklerin tümüne sahip bir
kent.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edi-
len kentin bir özelliği değildir?
A) Ülkesinin ekonomisine katkıda bulunma
B) Kültürel ve tarihî değerleri koruma
C) Ülkesini, yurt dışında temsil etme
D) Köklü bir geçmişe sahip olma
E) Kentleşmeyi, var olan dokuyu koruyarak gerçek-
leştirme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kentler vardır, üretimindeki canlılıkla bir ülkenin umut kaynağıdır. Kentler vardır, üzerinde binlerce yıllık tarihi barındırır; tarihsel mirasına sessizce sa- hip çıkar, aynı sessizlikle onu geleceğe taşır. Kent- ler vardır, sahip olduğu güzelliklerle adını, ülke si- nırlarının dışında da duyurmayı bilir. Kentler vardır, kültürel dokusuna bir zarar gelmesin diye mimari kimliğinin bozulmasına izin vermez. İşte Ege Böl- gesi'ndeki Denizli, bu özelliklerin tümüne sahip bir kent. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edi- len kentin bir özelliği değildir? A) Ülkesinin ekonomisine katkıda bulunma B) Kültürel ve tarihî değerleri koruma C) Ülkesini, yurt dışında temsil etme D) Köklü bir geçmişe sahip olma E) Kentleşmeyi, var olan dokuyu koruyarak gerçek- leştirme
22. Başrol oynamak önemli miydi derseniz benim için
önemli değildi. Şehir Tiyatrosunda çalışırken sinemayı
hiç önemsemiyordum. Arada ek iş olsun diye sinema-
da figüran rollerine çok çıktım. Dans eden kalabalığın
arasında, kahvede oturan, mafya liderinin dövdüğü
biri... Arzu Film'de 1975 yılında Hababam Sınıfi'nda
Badi Ekrem'i oynamamla birlikte yepyeni bir dönem
başladı. İlk başrol teklifi de geldi Ertem Eğilmez'den.
Benden kırsal kesimdeki uyanık adam tiplemesini baş-
rolde canlandırmamı istedi. Ben de sadece istediğim
projelerde yer alacağımı söyledim. Namuslu filmi de
öyle çıktı. Ondan sonrası da geldi. Değirmen, Muhsin
Bey, Selamsız Bandosu ve Eşkıya'ya kadar...
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Benzetme
B) Eksiltili cümle
Devrik cümle
D) Öyküleme
E) Amaç - sonuç ilişkisi
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. Başrol oynamak önemli miydi derseniz benim için önemli değildi. Şehir Tiyatrosunda çalışırken sinemayı hiç önemsemiyordum. Arada ek iş olsun diye sinema- da figüran rollerine çok çıktım. Dans eden kalabalığın arasında, kahvede oturan, mafya liderinin dövdüğü biri... Arzu Film'de 1975 yılında Hababam Sınıfi'nda Badi Ekrem'i oynamamla birlikte yepyeni bir dönem başladı. İlk başrol teklifi de geldi Ertem Eğilmez'den. Benden kırsal kesimdeki uyanık adam tiplemesini baş- rolde canlandırmamı istedi. Ben de sadece istediğim projelerde yer alacağımı söyledim. Namuslu filmi de öyle çıktı. Ondan sonrası da geldi. Değirmen, Muhsin Bey, Selamsız Bandosu ve Eşkıya'ya kadar... Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme B) Eksiltili cümle Devrik cümle D) Öyküleme E) Amaç - sonuç ilişkisi
43. Ne zaman bir roman yazsam birileri, en çok da annem, "Şöyle bir
aşk romanı yazsana!" derdi. Hep günün birinde ana teması aşk olan
bir roman yazmayı düşünmüştüm. "Zamanın Manzarası" öyle çıktı
ortaya. Ama bizim gibi yazarlar, insanın yazgısını merak eden, o tür
konularla akrabalık kurmuş yazarlar, aşkı da yazsalar, yanına başka
bir sürü konu koyuyorlar.
Bu parçadan, aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Romanlar genellikle okurun beklentilerine göre biçimlenir.
B) Sıradan okurlar, aşk romanlarından daha çok hoşlanırlar.
C) Sadece aşk temasını işlemek güçlü romancılara özgüdür.
D) Romancının asıl görevi insanın kaderini araştırmaktır.
E) Romanı tek bir konu üzerine kurmak yazarın elinde değildir.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
43. Ne zaman bir roman yazsam birileri, en çok da annem, "Şöyle bir aşk romanı yazsana!" derdi. Hep günün birinde ana teması aşk olan bir roman yazmayı düşünmüştüm. "Zamanın Manzarası" öyle çıktı ortaya. Ama bizim gibi yazarlar, insanın yazgısını merak eden, o tür konularla akrabalık kurmuş yazarlar, aşkı da yazsalar, yanına başka bir sürü konu koyuyorlar. Bu parçadan, aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Romanlar genellikle okurun beklentilerine göre biçimlenir. B) Sıradan okurlar, aşk romanlarından daha çok hoşlanırlar. C) Sadece aşk temasını işlemek güçlü romancılara özgüdür. D) Romancının asıl görevi insanın kaderini araştırmaktır. E) Romanı tek bir konu üzerine kurmak yazarın elinde değildir.
(1) Eski zanaatkâr ve esnafların zanaatlarındaki
ilkeleri, yapılageleni en özenli ve temiz üretmeyi
sürdürmekti. (II) Bu kesimleri kendi işlerine isindi-
ran önemli olgular, çalışma organizasyonlarındaki
çarşı, arasta, bedesten, kapalı çarşı gibi rasyonel
iş ve ticaret mekânları, bu mekânları kuran, ona-
ran, sürekli ayakta tutan vakıf kurumları bulun-
maktaydi. (III) Bu mekânları denetleyen meslek ve
kamu örgütleri, mesleği sevdiren ve meslektaşlar
arası kaynaşmayı sağlayan güzel gelenekler var-
di. (IV)Dikkate değer bir olgu da vakıf sisteminin
zanaatkârlara sağladığı dolaylı destek veya vakıf
kurumlarıyla zanaatlarla kent imarları arasındaki
uyumlu bağdı. (V) Bu sistemin asıl amacı insanları
sürekli iyilik ve hayır kaynağı olacak yatırımlara
yönlendirmek olan vakıf kavramının birinci sırada
hedefi imardı.
1. Bu parçadan hareketle vakıflarla ilgili olarak
1. İşletmeye yönelik yol gösterir.
II. İş yerlerinin sürekliliğini sağlar.
III. Dış pazar olanaklarına yönlendirir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız
B) Yalnız II
C) Yalnız til
D) I ve II
El ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Eski zanaatkâr ve esnafların zanaatlarındaki ilkeleri, yapılageleni en özenli ve temiz üretmeyi sürdürmekti. (II) Bu kesimleri kendi işlerine isindi- ran önemli olgular, çalışma organizasyonlarındaki çarşı, arasta, bedesten, kapalı çarşı gibi rasyonel iş ve ticaret mekânları, bu mekânları kuran, ona- ran, sürekli ayakta tutan vakıf kurumları bulun- maktaydi. (III) Bu mekânları denetleyen meslek ve kamu örgütleri, mesleği sevdiren ve meslektaşlar arası kaynaşmayı sağlayan güzel gelenekler var- di. (IV)Dikkate değer bir olgu da vakıf sisteminin zanaatkârlara sağladığı dolaylı destek veya vakıf kurumlarıyla zanaatlarla kent imarları arasındaki uyumlu bağdı. (V) Bu sistemin asıl amacı insanları sürekli iyilik ve hayır kaynağı olacak yatırımlara yönlendirmek olan vakıf kavramının birinci sırada hedefi imardı. 1. Bu parçadan hareketle vakıflarla ilgili olarak 1. İşletmeye yönelik yol gösterir. II. İş yerlerinin sürekliliğini sağlar. III. Dış pazar olanaklarına yönlendirir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız B) Yalnız II C) Yalnız til D) I ve II El ve III
KAVA
AZANIM
AVRAMA
TESTI
Recet
Cumhuriyet Dönemi (19
1.
3
Yusuf ilk defa Edremit'te mektebe gitti. Fakat bu mek-
tep devri pek uzun sürmedi. Buraya geldikleri zaman
Yusuf on yaşlarındaydı. Sarı benizli, nahif fakat kuv-
vetli ve dayanıklı bir çocuktu. (Kuyucakli Yusuf - Sa-
bahattin Ali)
Babası Yüzbaşı Ali Selahattin Bey, emekli olunca
önce İzmir'e, daha sonra Edremit'e yerleşti. Sabahat-
tin Ali, ilkokulu Edremit'te bitirdi, bir süre Edremit Li-
sesinde, daha sonra Balıkesir İlköğretmen Okulunda
okudu. (Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman - Cev-
det Kudret)
Bu parçalardan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Edebî eserlerde toplumsal mesaj verme kaygısı gü-
dülür.
B) Yazarlar, kaleme aldıkları eserlerinde sanatlı bir dil
kullanırlar.
C) Bicedebî metnin başarısı yazarın, dili kullanma yete-
neğine bağlıdır.
D) Edebî eserlerde, yazarların yaşamlarından izlere
rastlamak mümkündür.
"E) Yazarlar yaşadıkları dönemlerin sosyal ve kültürel ha-
yatından etkilenirler.
Pğerlendirme ve Smav fizmetleri Genel Müdürluğa
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
KAVA AZANIM AVRAMA TESTI Recet Cumhuriyet Dönemi (19 1. 3 Yusuf ilk defa Edremit'te mektebe gitti. Fakat bu mek- tep devri pek uzun sürmedi. Buraya geldikleri zaman Yusuf on yaşlarındaydı. Sarı benizli, nahif fakat kuv- vetli ve dayanıklı bir çocuktu. (Kuyucakli Yusuf - Sa- bahattin Ali) Babası Yüzbaşı Ali Selahattin Bey, emekli olunca önce İzmir'e, daha sonra Edremit'e yerleşti. Sabahat- tin Ali, ilkokulu Edremit'te bitirdi, bir süre Edremit Li- sesinde, daha sonra Balıkesir İlköğretmen Okulunda okudu. (Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman - Cev- det Kudret) Bu parçalardan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Edebî eserlerde toplumsal mesaj verme kaygısı gü- dülür. B) Yazarlar, kaleme aldıkları eserlerinde sanatlı bir dil kullanırlar. C) Bicedebî metnin başarısı yazarın, dili kullanma yete- neğine bağlıdır. D) Edebî eserlerde, yazarların yaşamlarından izlere rastlamak mümkündür. "E) Yazarlar yaşadıkları dönemlerin sosyal ve kültürel ha- yatından etkilenirler. Pğerlendirme ve Smav fizmetleri Genel Müdürluğa
Para
En sevdiğim sözlerden biri Alfred D Souza'ya
aittir. Çünkü bana gerçek hayatın ne olduğunu
gösterdi. Der ki: "Uzun zamandan beridir hayatın
-gerçek hayatın başlamak üzere olduğu izlenimine
kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir
engel, öncelikle erişilmesi gereken bir şey, bitmemiş
bir iş, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç
oldu. Sonra hayat başlayacaktı. Sonunda anladim
ki bu engeller benim hayatımdı."
16.Bu parçada
yoktur?
aşağıdakilerden hangisi
A) Doğrudamaniatım vardır.
B) Amaç sonuç cümlesi bulunmaktadır.
C) Çıkarında bulunulmuştur.
D) Gerekçe cümlesine yer verilmiştir.
E) Tanimlama yapılmıştır.
19
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
Para En sevdiğim sözlerden biri Alfred D Souza'ya aittir. Çünkü bana gerçek hayatın ne olduğunu gösterdi. Der ki: "Uzun zamandan beridir hayatın -gerçek hayatın başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi gereken bir şey, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat başlayacaktı. Sonunda anladim ki bu engeller benim hayatımdı." 16.Bu parçada yoktur? aşağıdakilerden hangisi A) Doğrudamaniatım vardır. B) Amaç sonuç cümlesi bulunmaktadır. C) Çıkarında bulunulmuştur. D) Gerekçe cümlesine yer verilmiştir. E) Tanimlama yapılmıştır. 19
87. Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılan “Divân
ü Lugâti't-Türk" adlı eser, sadece bir sözlük değildir.
Sözcüklerin anlamlarının yanında verilen örnek cüm-
leler, dörtlükler ve çeşitli dil bilgisi kuralları ile yazıldığı
dönemin dil ve ağız özellikleri hakkında bilgi edinme-
mizi de sağlar. Kaşgarlı Mahmut, “Türk dili ile Arap di-
linin atbaşı beraber yürüdükleri bilinsin diye Halil'in
Kitabü'l-Ayn'ında yaptığı gibi, kullanılmakta olan keli-
melerle bırakılmış bulunan kelimeleri bu kitapta birlik-
te yazmak, ara sıra gönlüme doğar dururdu.” diyerek
eseri meydana getirmeden önce nasıl bir yol izleyeceği
hakkında ne düşündüğünü dile getirir.
Bu paragrafta belirgin olarak kullanılan anlatım bi-
çimi ve düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden
hangisinde verilmiştir?
A) Kanıtlayıcı anlatım - Örnekleme
B) Tartışmacı anlatım - Tanık gösterme
Açıklayıcı anlatım - Tanık gösterme
D) Öyküleyici anlatım - Betimleme
E) Öğretici anlatım - Benzetme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
87. Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılan “Divân ü Lugâti't-Türk" adlı eser, sadece bir sözlük değildir. Sözcüklerin anlamlarının yanında verilen örnek cüm- leler, dörtlükler ve çeşitli dil bilgisi kuralları ile yazıldığı dönemin dil ve ağız özellikleri hakkında bilgi edinme- mizi de sağlar. Kaşgarlı Mahmut, “Türk dili ile Arap di- linin atbaşı beraber yürüdükleri bilinsin diye Halil'in Kitabü'l-Ayn'ında yaptığı gibi, kullanılmakta olan keli- melerle bırakılmış bulunan kelimeleri bu kitapta birlik- te yazmak, ara sıra gönlüme doğar dururdu.” diyerek eseri meydana getirmeden önce nasıl bir yol izleyeceği hakkında ne düşündüğünü dile getirir. Bu paragrafta belirgin olarak kullanılan anlatım bi- çimi ve düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Kanıtlayıcı anlatım - Örnekleme B) Tartışmacı anlatım - Tanık gösterme Açıklayıcı anlatım - Tanık gösterme D) Öyküleyici anlatım - Betimleme E) Öğretici anlatım - Benzetme
PARAGRAF OLUŞTURMA
3. I. Seyircinin kişiyle ilgili merak ettiği bu
bilgilerin, kişinin görülmesinden bir-
kaç dakika sonra seyirciye verilmesi,
akışta belli bir amaca hizmet eder.
II. Bir filmde yeni bir kişinin adı, öyküde-
ki konumu, oynayacağı rol ve kimliği
gibi ayrıntılar bazen hemen belirtilme-
melidir.
III. O kişilerin ulaşacakları yeri, yolculuk-
ları sırasında ya da varacakları yere
yaklaştıklarında göstermek daha uy-
gundur.
IV. Bunlara ek olarak film kişilerinin ger-
çekleştirmek istedikleri amaçlarla ilgili
olarak birtakım tahminler yürütülmesi-
ne de izin verilmelidir.
V. Aynı şekilde, filmde bir yolculuğa çı-
kan kişilerin nereye gideceklerini her
zaman ilk anda açıklamamak önemli
dir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler-
den anlamlı bir paragraf oluşturulmak
istendiğinde hangi cümle sondan ikin-
ci olur?
A) I B) II
D) IV
E) V
C) III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAF OLUŞTURMA 3. I. Seyircinin kişiyle ilgili merak ettiği bu bilgilerin, kişinin görülmesinden bir- kaç dakika sonra seyirciye verilmesi, akışta belli bir amaca hizmet eder. II. Bir filmde yeni bir kişinin adı, öyküde- ki konumu, oynayacağı rol ve kimliği gibi ayrıntılar bazen hemen belirtilme- melidir. III. O kişilerin ulaşacakları yeri, yolculuk- ları sırasında ya da varacakları yere yaklaştıklarında göstermek daha uy- gundur. IV. Bunlara ek olarak film kişilerinin ger- çekleştirmek istedikleri amaçlarla ilgili olarak birtakım tahminler yürütülmesi- ne de izin verilmelidir. V. Aynı şekilde, filmde bir yolculuğa çı- kan kişilerin nereye gideceklerini her zaman ilk anda açıklamamak önemli dir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler- den anlamlı bir paragraf oluşturulmak istendiğinde hangi cümle sondan ikin- ci olur? A) I B) II D) IV E) V C) III
A
23. Sanat yapmak, tahterevallide sallanmak gibidir. Üstte
kalabilmenin koşulu da sanatçının sahip olması gere-
ken özelliklerdir. Bu özelliklerden ilki, sanatçının daha
önce kimsenin geçmediği bir yol oluşturmasıdır. İkincisi
kelimeleri makyajından arındırıp okurun karşısına öyle
çıkarmaktır. Üçüncüsü sürekli zor ses tekrarlarıyla okuru
duraklatmamak, dördüncüsü ise dediklerinin arkasında
durmaktır.
Bu parçada bir sanatçıda bulunması gereken özellikler
arasında aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yalınlık
B) Özgünlük
C) Akicilik
D) Tutarlılık
E) Duruluk
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
A 23. Sanat yapmak, tahterevallide sallanmak gibidir. Üstte kalabilmenin koşulu da sanatçının sahip olması gere- ken özelliklerdir. Bu özelliklerden ilki, sanatçının daha önce kimsenin geçmediği bir yol oluşturmasıdır. İkincisi kelimeleri makyajından arındırıp okurun karşısına öyle çıkarmaktır. Üçüncüsü sürekli zor ses tekrarlarıyla okuru duraklatmamak, dördüncüsü ise dediklerinin arkasında durmaktır. Bu parçada bir sanatçıda bulunması gereken özellikler arasında aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yalınlık B) Özgünlük C) Akicilik D) Tutarlılık E) Duruluk
7. Şiirin bir çarpıciliar, bir deprem etkisi olmalı. Bir de an-
lamini çok açık etmemeli. Kendime koyduğum ölçü, bir
seçici kurul üyesi olarak, bunlardır
. Eğer bir şiir bir so
lukta anlamini ele veriyorsa, ikinci, üçüncü, dördüncü
kez okumaya zorunlu kılmıyorsa okuru, o şiirin "şiirli-
ğinden kuşkulanmak" gerekir.
Böyle konuşan bir seçici kurul üyesi aşağıdakiler-
den hangisinin “şiirliğinden kuşkulanır"?
A) Ben senin krallığın ülkene yetiştim
Kaldım gölge tanımayan güzelliğinle.
Her sabah büyüten denizimizi böyle
Gülüşlerindi o ülkede bilmez miyim.
B) Kışken ilkyaz, sularımda açardı;
Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı?
Eski defterlerde sararırmış yaprak.
Beni bana gösterecek anlamdı, almışlar.
C) Büyük sularıma sen o hep geç gelen
Beni çıktığınız gecelere tutun.
Beyaz, kağıtlarca gittiniz ya uzun
Güzelliğimde bir yarı geceler sen.
D) $iz ne güzeldiniz benimle bilemezsiniz
A harfinden bir çarşı güneşi yüzünüzde
Helene uyruklu bir rüzgârdınız her şiirde
Benimdi, Ronsard'ın bir ülkesiydi yeriniz.
E) Her kederin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Şiirin bir çarpıciliar, bir deprem etkisi olmalı. Bir de an- lamini çok açık etmemeli. Kendime koyduğum ölçü, bir seçici kurul üyesi olarak, bunlardır . Eğer bir şiir bir so lukta anlamini ele veriyorsa, ikinci, üçüncü, dördüncü kez okumaya zorunlu kılmıyorsa okuru, o şiirin "şiirli- ğinden kuşkulanmak" gerekir. Böyle konuşan bir seçici kurul üyesi aşağıdakiler- den hangisinin “şiirliğinden kuşkulanır"? A) Ben senin krallığın ülkene yetiştim Kaldım gölge tanımayan güzelliğinle. Her sabah büyüten denizimizi böyle Gülüşlerindi o ülkede bilmez miyim. B) Kışken ilkyaz, sularımda açardı; Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı? Eski defterlerde sararırmış yaprak. Beni bana gösterecek anlamdı, almışlar. C) Büyük sularıma sen o hep geç gelen Beni çıktığınız gecelere tutun. Beyaz, kağıtlarca gittiniz ya uzun Güzelliğimde bir yarı geceler sen. D) $iz ne güzeldiniz benimle bilemezsiniz A harfinden bir çarşı güneşi yüzünüzde Helene uyruklu bir rüzgârdınız her şiirde Benimdi, Ronsard'ın bir ülkesiydi yeriniz. E) Her kederin tesellisi bulunur, üzülme İnsan ne kadar sevse unutabilir Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer Sen de unutursun bir gün gelir
Bu pa
lerder
ADNE
B
2
Prf Yayinlari
Pleştirmen:
Kimi sanatçıları romanlarınızda kahraman olarak
görüyoruz. Bunu bir vefa hissiyle mi yapıyorsunuz?
Yazar:
Biraz öyle. Söz gelimi Şair-i Azam dediğimiz sanat-
çımızın yalnızca Makber şairi olarak hatırlanması
bana vefasızlık gibi geliyor. Ya da esaret konusunu
Dilber'in şahsında bu kadar dokunaklı işlediği roma-
niyla Sami Paşazade Sezai vefayı hak etmiyor mu?
Eleştirmen:
- Elbette. Ancak bu unutulmada kullanılan dilin de
etkisi yadsınamaz. Bakin, hâlâ Seyfi Baba, Küfe,
Balıkçılar gibi manzumeler bugünün insanına bir şey
söyleyebiliyor. Değişmeyen sorunlara eskimeyen bir
dille yaklaşmak da önemli demek ki.
Yazar:
Katılıyorum bu sözünüze. Zaten benim de en büyük
amacım, Gurbet Hikayeleri, Memleket Hikayeleri gibi
Türkçenin tadını sonsuza dek yaşatacak hikâyeler
yazabilmek.
Bu
diyalogdan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
4.
Çek
Sür
- 1
Aha
Bei
Ba
Az
Wat
Ne
Dil
aş
A)
Yazar, Abdülhak Hamit Tarhan'ı değeri bilinmeyen
sanatçılar arasında görmektedir.
(B) Yazar, Mürebbiye adlı romanın, anlatımıyla kendisini
etkilediğini belirtmiştir.
c) Eleştirmen, Tevfik Fikret ve Mehmet Akif'in kimi
manzumelerini içerik ve dil bakımından başarılı
bulmaktadır.
Yazar, Refik Halit Karay gibi yazmaya özenmektedir.
Eleştirmen ve yazar, kalıcılığı yakalamanın dil ile
Yakından ilişkili olduğu konusunda hemfikirdir.
375
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Bu pa lerder ADNE B 2 Prf Yayinlari Pleştirmen: Kimi sanatçıları romanlarınızda kahraman olarak görüyoruz. Bunu bir vefa hissiyle mi yapıyorsunuz? Yazar: Biraz öyle. Söz gelimi Şair-i Azam dediğimiz sanat- çımızın yalnızca Makber şairi olarak hatırlanması bana vefasızlık gibi geliyor. Ya da esaret konusunu Dilber'in şahsında bu kadar dokunaklı işlediği roma- niyla Sami Paşazade Sezai vefayı hak etmiyor mu? Eleştirmen: - Elbette. Ancak bu unutulmada kullanılan dilin de etkisi yadsınamaz. Bakin, hâlâ Seyfi Baba, Küfe, Balıkçılar gibi manzumeler bugünün insanına bir şey söyleyebiliyor. Değişmeyen sorunlara eskimeyen bir dille yaklaşmak da önemli demek ki. Yazar: Katılıyorum bu sözünüze. Zaten benim de en büyük amacım, Gurbet Hikayeleri, Memleket Hikayeleri gibi Türkçenin tadını sonsuza dek yaşatacak hikâyeler yazabilmek. Bu diyalogdan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? 4. Çek Sür - 1 Aha Bei Ba Az Wat Ne Dil aş A) Yazar, Abdülhak Hamit Tarhan'ı değeri bilinmeyen sanatçılar arasında görmektedir. (B) Yazar, Mürebbiye adlı romanın, anlatımıyla kendisini etkilediğini belirtmiştir. c) Eleştirmen, Tevfik Fikret ve Mehmet Akif'in kimi manzumelerini içerik ve dil bakımından başarılı bulmaktadır. Yazar, Refik Halit Karay gibi yazmaya özenmektedir. Eleştirmen ve yazar, kalıcılığı yakalamanın dil ile Yakından ilişkili olduğu konusunda hemfikirdir. 375
entelektsel
-
doon
10smalida,
Gyapım exi almis
Cyrilmes
33.
Edebiyat, her defasında kavramlara dešil. bireye
yönelir. Bu nedenle öncelikle psikolojik, bireyin için-
de bulunduğu duruma göre de sosyolojik ve felsefi
değerde ortaya çıkar. Buna göre, edebiyat eserinin
dokusu psikolojinin, sosyolojinin ve felsefenin içine
batmış bir şekilde bulunur ama o yine de bunlardan
herhangi biri değil,
kendisidir) romandır. öyküdür,
şiirdir, denemedir; yani......
t
to
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
2
A) yazınsaf bir dille uretilir
B) kişiden kişiye farklılık gösterit
C) kendisine özgü bir doğası vardır +
D) bütün bir insanlığa seslenir?
Et daha çok, iç gerçekliğe yönelir
Mendis
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
entelektsel - doon 10smalida, Gyapım exi almis Cyrilmes 33. Edebiyat, her defasında kavramlara dešil. bireye yönelir. Bu nedenle öncelikle psikolojik, bireyin için- de bulunduğu duruma göre de sosyolojik ve felsefi değerde ortaya çıkar. Buna göre, edebiyat eserinin dokusu psikolojinin, sosyolojinin ve felsefenin içine batmış bir şekilde bulunur ama o yine de bunlardan herhangi biri değil, kendisidir) romandır. öyküdür, şiirdir, denemedir; yani...... t to Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? 2 A) yazınsaf bir dille uretilir B) kişiden kişiye farklılık gösterit C) kendisine özgü bir doğası vardır + D) bütün bir insanlığa seslenir? Et daha çok, iç gerçekliğe yönelir Mendis
PARAGRAFTA KONU VE ANA DU
GELİŞME TESTİ 4
KRONOMETRE
13) dk.
Ideal çözme süreniz
3. in
a
te
C
1. Eleştirmen, yapıtları inceler; bu yapıtlarda edebiyata ve
sanata ne gibi yeniliklerin getirildiğine bakar. Bu bakış,
zamanla eleştirmenin bilgi ve yorum yeteneğini artırır
ve bir birikime ulaşmasını sağlar. Birikimi, ona
incelediği güncel sanat yapıtıyla ilgili yargılarda
bulunma olanağı tanır ve bunları karşılaştırmak için
gerekli verileri sağlar. Adnan Benk, 1950'lerin güncel
edebiyatını eleştirirken bu duruma verdiği önemi ortaya
koyar, "Söylenende değil gözleri, söyleyende. Bir
denemeyi bir şiiri incelemek, onları ilgilendirmiyor; hoş
ilgilendirse de incelemek için yeteri kadar bilgileri ve
karşılaştırma imkânları yok."
Bu parçadaki altı çizili sözün söylenmesine yol
açan durum aşağıdakilerden hangisi olabilir?
onische
A) Eleştirmenlerin yan tutması
B) Eleştirmenlerint az üretmesi
C) Eleştirmenlerin bilgi bakımından yetkinliğe
ulaşmaması
D) Eleştirmenlerin bir yapıtı değerlendirme yöntemleri
5) Eleştirmenlerin daha çok yapıtın yazarına yönelmesi
YAYINLARI
LIMIT
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAGRAFTA KONU VE ANA DU GELİŞME TESTİ 4 KRONOMETRE 13) dk. Ideal çözme süreniz 3. in a te C 1. Eleştirmen, yapıtları inceler; bu yapıtlarda edebiyata ve sanata ne gibi yeniliklerin getirildiğine bakar. Bu bakış, zamanla eleştirmenin bilgi ve yorum yeteneğini artırır ve bir birikime ulaşmasını sağlar. Birikimi, ona incelediği güncel sanat yapıtıyla ilgili yargılarda bulunma olanağı tanır ve bunları karşılaştırmak için gerekli verileri sağlar. Adnan Benk, 1950'lerin güncel edebiyatını eleştirirken bu duruma verdiği önemi ortaya koyar, "Söylenende değil gözleri, söyleyende. Bir denemeyi bir şiiri incelemek, onları ilgilendirmiyor; hoş ilgilendirse de incelemek için yeteri kadar bilgileri ve karşılaştırma imkânları yok." Bu parçadaki altı çizili sözün söylenmesine yol açan durum aşağıdakilerden hangisi olabilir? onische A) Eleştirmenlerin yan tutması B) Eleştirmenlerint az üretmesi C) Eleştirmenlerin bilgi bakımından yetkinliğe ulaşmaması D) Eleştirmenlerin bir yapıtı değerlendirme yöntemleri 5) Eleştirmenlerin daha çok yapıtın yazarına yönelmesi YAYINLARI LIMIT
27.
Okuma, sadece hoşça zaman geyu
ğildir. Çoğa insan, kendini tanıtırken "Boş zamanlarımda
kitap okurum." diyor. Oysa, zamanı boşa harcamamak
için okunmaz, tersine okumaya özellikle zaman ayırmak
gerekir. Böyle algılanmayan okumanın gerçek işlevi ve
önemi unutulur. Bu eylemi doğru algılayan ve alışkanlık
hâline getirenler, bulundukları her yerde parmakla göste-
rilirler. Birikimi olan, düzgün konuşan, kendini doğru ifade
eden bireylerdir onlar. Bu nedenle ya koltuklarının altında
bir gazete ya da çantalarında bir kitap olur. Onlar insan
olmanın, farkında olmanın koşullarının bilincine varmış
bireylerdir. Ve dünya böyle bireylerin elleriyle
biçimlenir,
diğerleri de onları izler.
Bu parçada(asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Okuma, het kosulda gerçekleştirilmesi gereken bir ey-
lemdir.
B)) Her insan okumaya zaman ayırmalıdır.
c) Doğru birey olmanın en onemli koşulu okumadır.
D) Bireyler kendilerine uygun bir okuma yöntemi bulurlar.
E) Okuma, bilgileri Kuşaklara aktaran bir eylemdir.
KI: TESTUFIS www.testofis.com 0.312 384 15 15
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Okuma, sadece hoşça zaman geyu ğildir. Çoğa insan, kendini tanıtırken "Boş zamanlarımda kitap okurum." diyor. Oysa, zamanı boşa harcamamak için okunmaz, tersine okumaya özellikle zaman ayırmak gerekir. Böyle algılanmayan okumanın gerçek işlevi ve önemi unutulur. Bu eylemi doğru algılayan ve alışkanlık hâline getirenler, bulundukları her yerde parmakla göste- rilirler. Birikimi olan, düzgün konuşan, kendini doğru ifade eden bireylerdir onlar. Bu nedenle ya koltuklarının altında bir gazete ya da çantalarında bir kitap olur. Onlar insan olmanın, farkında olmanın koşullarının bilincine varmış bireylerdir. Ve dünya böyle bireylerin elleriyle biçimlenir, diğerleri de onları izler. Bu parçada(asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuma, het kosulda gerçekleştirilmesi gereken bir ey- lemdir. B)) Her insan okumaya zaman ayırmalıdır. c) Doğru birey olmanın en onemli koşulu okumadır. D) Bireyler kendilerine uygun bir okuma yöntemi bulurlar. E) Okuma, bilgileri Kuşaklara aktaran bir eylemdir. KI: TESTUFIS www.testofis.com 0.312 384 15 15
4. ) Yaşar Kemal'in, çağdaşı olan sanatçılardan,
çok belirgin farklılıkları vardır. (II) Onun en önemli
farklılığı "değişme'yi anlatmasıdır. (III) Yazar:
"Ben değişmenin romancısıyım." demiştir. (IV)
Doğanın değişmesini ve feodalitenin çöküşünü
"Akçasazın Ağaları" serisinde, denizin kirletilme-
sini ve kısırlaştırılmasını "Deniz Küstü" de, yüz
yıllar boyunca bir kuş cenneti olan İstanbul'dan
kuşların uzaklaşmasını "Kuşlar da Gitti" de ele al-
mıştır. (W) “Denizler Kurudu”, Yanan Ormanlarda
Elli Gün" gibi birçok röportajında çevre sorunları-
ni işlemiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. de, yazara ve yapıtlarına yönelik bir saptama
yapılmıştır.
B) II. de, yazarı, diğerlerinden ayıran neden
belirtilmiştir.
C) III. de, önceki cümlelerde söylenenler yazarın
ağzından desteklenmiştir.
D) IV. de, yazarın üslubundaki farklılığı
örneklendiren eserlerden söz edilmiştir.
E) V. de, yazarın röportaj türünde de eser verdiği
dile getirilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. ) Yaşar Kemal'in, çağdaşı olan sanatçılardan, çok belirgin farklılıkları vardır. (II) Onun en önemli farklılığı "değişme'yi anlatmasıdır. (III) Yazar: "Ben değişmenin romancısıyım." demiştir. (IV) Doğanın değişmesini ve feodalitenin çöküşünü "Akçasazın Ağaları" serisinde, denizin kirletilme- sini ve kısırlaştırılmasını "Deniz Küstü" de, yüz yıllar boyunca bir kuş cenneti olan İstanbul'dan kuşların uzaklaşmasını "Kuşlar da Gitti" de ele al- mıştır. (W) “Denizler Kurudu”, Yanan Ormanlarda Elli Gün" gibi birçok röportajında çevre sorunları- ni işlemiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) I. de, yazara ve yapıtlarına yönelik bir saptama yapılmıştır. B) II. de, yazarı, diğerlerinden ayıran neden belirtilmiştir. C) III. de, önceki cümlelerde söylenenler yazarın ağzından desteklenmiştir. D) IV. de, yazarın üslubundaki farklılığı örneklendiren eserlerden söz edilmiştir. E) V. de, yazarın röportaj türünde de eser verdiği dile getirilmiştir.