Anlatım Biçimleri Soruları

i ve availt- tre akarsu diye baş filmek için ti. in hangi- la ilgili tu- 5. (1) Biz entelektüeller, çok defa dü- şünceyi rolü yüceltiriz ve bundan bir gurur payı çıkarırız. (11) Şüphesiz soyut düşüncelerin de medeniyetin vücuda gelmesinde büyük bir payı vardır. (III) Newton veya Einstein elleri ile değil, kafaları ile çalışan insanlardı. (IV) Fakat insanlık her biri 117 eklem- li binbir hareketi yapmaya elverişli iki ele sahip olmasaydı, onlarla dış dünyaya ait varlıkları yakalamasaydı bu medeniyeti vücuda getiremezdi. (V) Ayaklarınızla bir şey yakalamaya ça- lışınca elin üstünlüğünü anlarsınız. Bu parçadaki numaralanmış cüm- lelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? atırım ya- miş zengin ildir. stler gel- A) I. cümlede, entelektüellerin düşün- me tarzından söz edilmiştir. B) II. cümlede, soyut düşüncelerin ya- rarından bahsedilmiştir. C) III. cümlede, konuya ilişkin örnek- ler verilmiştir. D) IV. cümlede, medeniyeti meydana getiren bir unsurdan söz edilmiştir. E) V cümlede, organların bir uyum içinde çalıştığından söz edilmiştir. Har har - kalem kalem-

Prf Yayınları 34. Edebî metnin temelini oluşturur. Sanatçı, üzerinde yaşadığı çevreyi, dış dünyayı kendi sanat gücüne göre değişim ve dönüşüme uğratır ve daha sonra çoğu za- man günlük dilden farklı ---- eserine yansıtır. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) toplut sallyonelimler - sanati bir soyleyişle B) yaşanmishlar doğrudan bir anlatimle C) kurgusal düzlem estetik bir elite D gelenekler ve görenekler- yerel bir amie EL kişisel bakrş açıst-otaganustu bir kurguyla 13

22. ünü- süre şu ge- in- dir cir- eri p- Özellikle çocuklarda çok yaygın bir sorun olan unutkanlığın birden fazla nedeni, her nedene bağlı olarak da farklı farklı çözüm yolları vardır. Ama unutmaması için verilecek sert uyarılar, unuttuğu için onu azarlama ve cezalandırma, unutkan ve dikkatsiz olduğu yönündeki aşağılamalar bu ko- nuda hiç işe yaramayacağı gibi bunlar, çocukların unutkanlığını daha da artırır. Çocukta daha önceleri unutkanlık gibi sorun yok- ken birden unutkanlığın başladığını fark ettiyseniz ve buna içe kapanma, neşesizlik içeren bir çöküntü eşlik ediyorsa bu, bir depresyon başlangıcı olabilir ve olabildiğince kısa sürede profesyonel yardıma başvurmak gerekir. Eğer unutkanlığın kaynağı ger- çekten bir depresyon ise çocuğun tedavi sürecine geçilmelidir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) İki farklı görüş üzerinde durulmuş ve o görüşler açık- lanmıştır. Aynı durum, verilecek tepkilerin olumlu ve olumsuz ol- ması hâliyle değerlendirilmiştir. C) Farklı üsluplar kullanılarak konu nesnel verilerle açık- lanmaya çalışılmıştır. D) İki farklı konu, ortak bir görüş etrafında birleştirilmeye çalışılmıştır. E) Farklı görüşler, birbirlerini destekler şekilde ifade edil- miştir.

7. Şiirlerinde gereksiz sözcüklerden olabilo. ğince kaçınıyor. Sifatlar, benzetmeler için de böyle bu. Okuyucuyu birtakım düğümlü sözcüklerle yorduğu da söylene mez. Oğretici bir hava taşımalarına karşın, yine de bu şiirlerde bir eksiklik var: Başka şiirleri anımsatıyor, bunları daha önce bir soyut yerlerde okumuşsunuz gibi bir duyguya ka . piliyorsunuz. Bu sözleri söyleyen birinin, söz konusu şiirlerde bulduğu eksiklik aşağıdakiler- den hangisidir? B) Yoğunluk A) Özgünlük C) İçtenlik D) Duruluk E) Sürükleyicilik

6 Paragraf 12. 11. Ahmet Muhip Dıranas, şiirimizin en nadide kalemlerindendir. Kendine has üslubu ile duygu ve hayalleri coşkun bir söyleyişle okura aktarabilmiştir. Okurunu lirizm yönünden yeterince doyurabilmiştir. Üstelik bunu yaparken ayağı yere sağlam basan dizeler inşa edebilmiştir. Okurun ilgi ve beğenisini çeken şiirler oluştururken anlamsızlığa asla savrulmamıştır. Böylece okuyucusunun gerek kendi şiirlerinden gerekse de geniş bağlamda nitelikli şiirlerden keyif duymasını sağlamıştır. Bu parçaya göre, Dıranas'ın dizeleri okuyucuları 1. Fikri yönden donanımlı hâle gelme II. Beğeni hissiyatına bürünme III. Duygusal etkilenmelere açık olma durumlarından hangileriyle buluşturur? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III

15. Kentsel duş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan nesnelerdir. Bu nesneler, kentin tarihine tanıklık eden ve onunla bütünleşen varlıklar olarak kendilerini kabul ettirir. Dilsiz güçler rolünde hep sahnededirler. Galata Kulesi, Beyoğlu'nun yıkık dökük evleri, bir avlunun gölgesindeki zarif bir kuyu, kim bilir güneşin yakıcılığında hangi sohbetlere siper olmuş görkemli asırlık cinarlar, yüzyıllık bir çeşme, küçük bir fotoğrafçinin vitrinini süsleyen eski aile fotoğrafları... Bu nesnelerin işlevi; varlıklarıyla kentin romanını yazmak, varlıklarını sürdürürken çağın yüklediği yeni anlamlara rağmen kente sahip çıkmaktır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangist vardır? A) Oyküleme B) C) Tanik gosterme D) EyKarşılaştım. Meklendirme zılı naz.

33 sok eni rkli nin ter- so- afa 32. Osmanlı donanmasının pek çok levendi Konya'nın de- niz görmeyen bir ilçesi olan Karaman doğumludur. Piri Reis de eski adı Larende olan bu ilçeden gelen bir aile- nin çocuğu olarak Fatih döneminde doğdu. Gençliğinde Akdeniz'de amcası Kemal Reis'in yanında korsanlık yaptı. II. Beyazıd'ın Akdeniz korsanlarını Osmanlı donanmasına katılmaya çağırması üzerine korsanlığını bırakıp donan- maya katıldı. Yavuz döneminde Gelibolu'ya yerleşip adını günümüze taşıyan önemli eseri Kitab-ı Bahriye'yi yazdı. Bugün hâlâ hayranlıkla anılan dünya haritalarından ilkini de o sıralar hazırladı. =az- 702 ka- miş. Bu parçada Piri Reis ile ilgili, nde ine afi, 1. Denizcilik geleneği olan bir aileden gelmektedir. Ger II. Sahile kıyısı olmayan bir yerde doğmuştur. gün thip III. Hazırladığı dünya haritası hâlâ kullanılmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız! B) Yalnız III C) I ve It ta- D) I ve III E) II ve III ni Kafa Dengi)

TYT / TÜRKÇE 23. Insan ancak hak ettidigal bokler ve herkes aslında neyi hak ettiğini kalbinde iyi bilir. Fakat şimdi, iyi bir yazarın hak- kini kimsenin yiyemeyecegini anlayacak yaşa geldim. Oğuz Atay yaşarken onu küçümseyer kocaman adamların, 010- manden sonra adeta anu kopfoden edebiyat eleştirmenleri rolüne girdiklerini hepimiz gördük. Tanpınar'ın son anilanni okuyun, artık kendi yazarligindan şüpheye düşecek kadar yalniz Simdi nihayet degeri anlaşıldı. Zaman, kimin ve hangi eserlerin değerli olduğunu ortaya çıkartan en hinzir ve güçlü dedektiftir. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıda- kilerden hangisidir? At Her yazar daha yaşarken edebiyattaki yerini az çok gö- rebilir. 81 Bazı yazarlar sağlığında yeterince anlaşılamamıştır. c) Bir yazann değerini insanların tutumu değil zaman karşi- sindaki dayanıklılığı ortaya koyar. D) Bazi eleştirmenlerin yazanın ölümünden sonraki tavrı de- gişkenlik gösterebilir. E) iyi bir yazar, zamanında iyi eleştirmenlerce anlaşılmışsa mutlaka hak ettiği ilgiyi görecektir. 5 1 M

YAYIN DENİZİ 10. Teknolojinin yanlış şekilde kullanılmasından dolayı oluşan sorunlar nedeniyle dijital vatandaşlık kav- ramı ile birlikte dijital ayak izimiz de önem kazani- yor. Günümüzde internette, özellikle sosyal medya hesaplarımızdan paylaştığımız tüm iletiler, bilgiler, ne satın aldığımız, nelere yorum yaptığımız, hangi gruplara dâhil olduğumuz "dijital ayak izimizi" oluş- turuyor. Dolayısıyla dijital dünyada doğru ve güve- nilir izler bırakabilmek, hem özel hayattaki hem de iş dünyasındaki itibar için büyük önem taşımaya başladı. Gelecekte dijital ayak izimiz; kariyerimizi, ilişkilerimizi hatta alacağımız krediyi dahi etkiliyor olacak. Bu parçada dijital ayak izi" ite ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Sosyal medyadaki tüm paylaşımlarta gili oldu- ğuna B) Yanlış davranışların önlenmesi adına oluşturul- duğuna C) Özel hayattaki sayanlıkta onem taşıdtgina D) iş dünyasındaki kariyer gelişimini etkileyebilece- ğine El Kapsamına, dâhil olunan grupların bile girdiğine

der, şempanzeler ve insanlar canlilar aleminde en gelişmiş türlerdendir. 6. Şiirde hoş karşılanabilecek abartılı ve süslü anlatım düzyazıda doğru bulmam. "Sabah sisi nazlı bir gelin gibi süzülerek kayboldu. Güneş etrafa gülücükler saçarak kendini gösterdi." gibi bir anlatımın yerine "Sabah sisi dağıldı, güneş etrafı aydınlatmaya başladı." ifadesini daha güzel bulurum. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının "güzel bulmadığı" bir üslupla yazılmıştır? A) Denizin üstündeki küçük dalgalar öğleye doğru ta- mamen kayboldu. Hafif esen rüzgâr yalnızca küçük kipirtilar oluşturuyordu. Havanın isinmasıyla kıyı şeridi de tenhalaşmıştı. B) Dağin yamaçlarından kopan kayalar vadiye doğru yuvarlanıyordu. Volkanik küller bitki örtüsünü kap- lamış, canlılık izi bırakmamıştı. Tüm araziye grinin tonları hâkim olmuştu. C) Bahar bu yamaçlara süslü bir düğün alayı gibi gelir. Ağaçlar en güzel ve renkli giysilerini giyerek karşılarlar bahari. Baharın getirdiği neşe dalga dalga yayılarak ağaçları, çiçekleri, kuşları, kelebekleri sarar. D) Turist kafilesi köyün hemen bitişiğindeki koruda kamp kurdu. Burada birkaç gün dinlenip güç topladıktan sonra dağın zirvesine yapılacak yolculuk başlayacak. Karlarla kaplı zirve, dağcılara korku ve heyecan veri- yor. E) Büyük şehirlere gidip inşaat, tarım gibi alanlarda mevsimlik işçi olarak çalışmak bu köy halkının bildi- ği tek geçim kapısıydı. Bahar gelince çalışabilecek durumda olanlar kafile kafile yola çıkar, köyü bir sessizlik kaplardı. Sonbaharda ise köye doğru bir akım başlardı. TYT 3 Türkçe Testi ne

bir sanatçı sa sanatına ihanet etmiş sayılr. 4. 1. insan pes ederek bir feryat koparır veya pek kapalı bir şeyler söyler ya da hiçbir şey söyleyemez de kalemini yere atip kırar/işte şiir budur. II. Şiir, duygu ve düşüncelerin ahenk ögeleri kullanıla- rak dizeler hâlinde dile getirilmesiyle oluşan anlatım 2 şeklidir. 1 Yukarıdaki Il numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) T. cumlede yapılan tanımın gerekçeleri dile getirilmiştir. B) 1. cümledeki düşüncelerin benzeri, farklı sözlerle yinelenmiştir. C) t. cümlede ortaya konan düşünce kişisel yorumlarla - desteklenmiştir. D) I. cümlede somutlaştırılması yapılan varlik, benzetme yoluyla açıklanmıştır. E) I. cümlede öznel tanımı yapılan terimin nesnel tanımı ortaya konmuştur. 99 TYT 3 Türkçe Testi

Yardimci Düşünce 9. Sanat ile toplum arasında bir uçurum olamaz. Bu uçurumda köprü görevi gör- mek sanatçının işidir. Toplumun tüm birikimlerini sanatçı üstlenir. Sanat onun elinde aynadır. Bir tarafını topluma tutar, bir tarafını kendisine. Aslında her ikisi de aynıdır. Bunun dengesinin ayarlanması durumunda sadece dönemi değil, sonra- ki kuşakları da kazançlı çıkar. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A) Toplum ile sanat arasında ayrılamaz bir bağ vardır. PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTIKLERLE PARAGRAF B) Sanatçının görevleri arasında toplu- ma önderlik etme bulunmaktadır. C) Sanatçı yalnızca dönemine değil, gelecek kuşaklara da yol gösterir. D) Tüm sanat eserleri yaratıcısının özgün bir parçasıdır. E) Sanat toplumu destekleyici bir rol üstlenmektedir.

5. B Tren insandan insana gider, tipkı bir mektup gibi. Tren, Vapur gibi kıyımızdan, uçak gibi üstümüzden değil içimizden geçer. Bir yüzleşmedir trenler. Kendimizin kendimizle yüzleşmesi. Biz de ona zaten valizimizden, eşyamızdan önce içimizle bineriz. Belki de insanın, kaç kişiyle trene biniyor olursa olsun, en çok kendisiyle bindiği tek taşıt trendir. Uçakta yanınızdakiyle konuşursanız vakit daha çabuk geçer, uçaktan ne kadar korkmasanız da yine de onun verdiği tedirginliği yenmenin en insani yoludur bu sanırım. Ama trende hiç konuşmaya da gerek duymayabilirsiniz çünkü sizin içinizde de bir başka yolcu vardır ve aslında trene binen odur sizden önce, siz zaten onunla içten içe, bir mırıldanma gibi, bazen bir sayıklama gibi bir söyleşi tutturursunuz. Bu parçanın genelinde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Tren yolculuğunun güvenliği B) Tren yolculuğunun farklılıkları C) İnsanların tren yolculuğunu tercih etme nedenleri D.) Tren yolculuğunun etkileri E) Tren yolculuğu öncesi hazırlıklar

LİMİT YAYINLARI D) Kendisini olumsuz değerlendirilebilecek insan olarak gören bir kişi, en ufak eleştiride bile alinganlik gösterir. E) Bazı insanların kendilerini acımasız biçimde eleştirme eğilimi taşıması, kendilerini rahat biçimde sevmelerini zorlaştırır. 4. Kendimi bildim bileli şiirler, kısa öyküler, anılar yazdım sürekli. İnsanlarla uzun uzun konuşamadım hiçbir zaman. Bu iletişimsizliği yazarak yıktım diyebilirim. İçime gömülüydüm. Yazarak gömülü olduğum o yerlerden tutup kendimi çıkardım. Yazdıklarımı yayımlamak, kitap çıkartmak gibi bir derdim de olmadı. 2000'lerde kendimi şiir yüklü bir ortamda bulunca tanıştığım arkadaşların itmesi ile şiirlerimi yayımlamaya başladım ama bu değil, yazmak önemliydi benim için. Şimdi de öyle. Bir anlamda yazmaya yazgılıyım sanki. Böyle diyen bir yazarın kendisiyle ilgili olarak vurgulamak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazmaktan haz aldığını B) Yazmanın kendisini iyileştirdiğini Farklı türde kalem oynattığını D) Yazarak iletişim kurduğunu E) Şairlikte nasıl karar kıldığını KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI 143

35.-36. soruları parçaya göre cevaplayınız. Iniz, ya- okudu- sürece, i düşü- nca gö- istiyo- dar ağ a bilgi Ne zaman elime bir biyografi kitabı geçse "Hah, şimdi sınav başlıyor!" derim kendi kendime. Biyografisi yazılan kişi hak- kinda anlatılanların ne kadarını bildiğim ya da neleri daha önce hiç duymadığım önemlidir benim için. Hatta kitabın kahramanıyla ilgili bilgimin seviyesini bir öğretmen edâsıy- la derecelendiririm. Ne yalan söyleyeyim, bu kez sınıfta kal- dım! İtiraf ediyorum, kendime hayli düşük bir not verdim. Neden mi? Konu Halide Edip'ti ve benim bildiğim Halide Edip ile okuduğum bu kitapta anlatılan Halide Edip arasın- da dağlar kadar fark vardı. Bildiklerimin pek çoğu da doğru bilgiler değildi. la gör- nüyor maz? 35. Bu parçada geçen altı çizili sözle yazarın anlatmak iste- diği aşağıdakilerden hangisidir? ve III A) Birikimine güvenmek B) Kaygılarının esiri olmak C) Bilgilerini denetlemek D) Geçmişi hatırlamak E) Heyecanına yenik düşmek 36. Bu parçada yazarın anlatmak istediği aşağıdakilerden

DENEME-4 P 9. 7. Yaşadığı dönemin şiir anlayışından uzaklaşarak uçlar- da dolaşan, alışılmadık bağdaştırmaları ve imgeleriyle zaman zaman bilinen söylemin dışına taşan şair, sürek- li yenilikler peşinde koşmuştur. Karşılaştırdığı insanlık durumlarına yeni duygu ve anlamlar yükleyerek onları yeniden yazmıştır. Şiirlerini oluştururken boş alanlar bi- rakmış, uzun dizeleri kırmıştır. Şiirde bir yenilik gerçek- leştirmek için dilin yerleşik söz değerlerini olduğu gibi kullanmaktan kaçınmış, dili yeniden kurmaya yönelmiş- tir. Şiirlerinin çoğunda, çok anlamlı sözcükler kullanarak değişik çağrışımlar uyandırmıştır. Bu parçadá söz edilen şairle ilgili olarak, | Söz sanatlarına ve irgeye çok az yer vermiştir. II. Şiirde tekdüzeliğe karşı çıkmıştır. Hr Konuşma diline yakın bir anlatımı tercih etmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız 1 B) Yalnız il C) I ve III D) Yalnız Ethel