Anlatım Biçimleri Soruları

tli DENEME-1 ator darp nda nini nda -nf- 20. "Günlük" anlamında kullanılan "jurnal" sözcüğü Fransız- cadan gelmektedir. Bu sözcüğü edebiyatimizda ilk olarak Cemil Meriç kullanmıştır. Cemil Meriç, günlüklerini Jurnal 1-2 adıyla yayımlamıştır. Buna rağmen "jurnal" terimi ede- biyat dünyamızda birkaç yazar dışında pek kabul görme- miş, daha yaygın olarak "günlük" terimi kullanılmıştır. Ede- biyatımızda günlük türünün en önemli iki ismi Nurullah Ataç ve Salah Birsel'dir. Bu türü karşılamak üzere Nurullah Ataç "günce", Salah Birsel ise "günlük" terimini kullanmışlardır. Nurullah Ataç, Günce adlı eserinde gerek edebiyat gerek- se dil üzerine eleştirel düşüncelerine yer vermiştir. Salah Birsel de yapıtında bu türün güzel bir örneğini vermiştir. un- Wri- gi- en Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? n A Edebiyatımızın ilk günlük örnekleri Cemil Meriç'e aittir. B) Günlüklerde daha çok edebiyat ve dil üzerine eleştirel düşüncelere yer verilir. C) Edebiyatımızda Cemil Meriç dışında "jurnal" terimini kullanan yazar yoktur. D) Cemil Meriç, Nurullah Ataç ve Salah Birsel günlük tü- ründe yapıtları olan sanatçılarımızdandır. E) Nurullah Ataç ve Salah Birsel "jurnal" terimini değil, "günce" terimini kullanmışlardır. AVANTAJ YAYINLARI D

"İnsan, kiyiyi gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe yeni ok- yanuslar keşfedemez.” cümlesine anlamca en uzak yargi 9. eri- V aşağıdakilerden hangisidir? A) Büyük keşifler meraklı kafaların ürünüdür. B) Risk, insan için tüm kaygıların asıl sebebidir. C) Dâhilere bu sifatı kazandıran çilginlik ve maceracılıklarıdır. Hiç kimse yeni bir şeyler denemeden farklıya ulaşamaz. E) Değişim için risk almak kaçınılmazdır .

niz. 24. - 25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 25. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? jiyi deki A) Çanakkale Savaşı'nda cephe gerisinde psikolojik unsurlar taşıyan bir savaş daha verilmiştir. B) Savaşın sonucu, Osmanlı Devleti'nin oluşturduğu propaganda metinlerinin son derece etkili olduğunu kanıtlamıştır C) Her iki taraf da karşısındaki askerlerin savaşma gücünü kırmak için uğraş vermiştir. D) Osmanlı ordusu, tek bir milletle savaşa girmediğini oluşturduğu bildirilerle de gözler önüne sermiştir. LE) Propaganda metinleri, ikna edici sözler ve dostane mesajlar içeren ifadelerle meydana getirilmiştir. iğim ta Çanakkale Muharebeleri'nin pek bilinmeyen bir yönü, tarafların propaganda savaşıdır. Gazete, dergi, kitap, afiş, broşür, kartpostal gibi basılı materyallerle cephe gerisinde ve cephede ciddi bir propaganda mücadelesi yaşandı. Cephede gerek müttefikler gerekse de Osmanlı Devleti propagandalarında daha çok broşürler, mektup şeklinde beyannameler kullanılmıştı. Uçaklar ve balonlarla her iki taraf birbirlerinin bölgelerine ve özellikle siperlere propaganda malzemesi atmıştı. Bununla cephedeki askerin savunma ve taarruz gücünü zayıflatmak, savaşmaktan vazgeçirmek amacı güdülmekteydi. Çanakkale Muharebeleri sırasında Türk siperlerine atılan Türkçe ve Almanca propaganda malzemesine karşın Osmanlı tarafından da İngiliz-Fransız siperlerine Ingilizce, Fransızca, Urduca ve Arapça propaganda metinleri atılmıştı. Bu propaganda broşürlerinden birinde askerin kötü giyim kuşamı, kit yiyecek ve içecek imkânları istismar edilerek savaşın gidişatını etkilemeye çalışmaktaydılar. 57. Alay bölgesine atılan bildirilerde "Ey Türk kardeşlerimiz! Ingilizlerin aldıkları esirlere kötü muamele ettikleri şeklinde çıkarılan rivayetler Alman yalanlarıdır. Esir düştükleri zaman aç, çıplak ve perişan Osmanli askerlerine Ingiliz Hükûmeti çok iyi bakmıştır. Bütün bu yalanlara kulak vermeyip esir düşmüş arkadaşlarınızın huzuruna siz de iştirak ediniz." Fakat bu sözlerin etkisi bekledikleri gibi olmadı. Pembe tablolarda esirliğe davet ettiler ama karşılık bulamadılar.

E) Şiirin ikinci plana düşmesi de 4. YAYINLARI LİMİT Dünyada olmak başlı başına bir bela. Dünyanın neresinde olursa olsun ruhumun; kendisini evinde, yurdunda hissettiği yerler de var buna karşılık. Kütüphaneler bunların en başında geliyor benim için. Alımlı ve davetkâr bir koleksiyonla yardıma hazır, donanımlı kütüphanecilerin karşıladığı soylu binalarınsa daha bir ev ve yurt gibi olması cennet mekân olmalarıyla açıklanabilir herhâlde. Yeryüzüne kendi istemi dışında fırlatılan ve hayatına her daim bir anlam arayan insan, “yeryüzüne dayanabilmek için” kütüphanelere sığınıyor. O mekânlar, dünyaya sürgün olan insanda bir ev ve yurt duygusunu uyandırıyor. Kütüphaneler, anne rahmi gibi, dış dünyanın kötülüklerinden koruyor insanı. Bir güven duygusu veriyor yoğun sessizliği içinde... Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşamsal sıkıntıların insana huzursuzluk verdiği B) İnsanın kütüphane içinde duygu yoğunluğu ve derinliği yaşadığı İnsanların mutlu olmak için kütüphaneleri sürekli ziyaret etmesi gerektiği D) Yeryüzünde sığınılacak tek mekânın kütüphaneler olduğu E) İnsanların, yaşamları boyunca güven ve mutluluk aradığı 147 KRONOMETRE PARAGRAF SORURA

1. Benim şiirle öykü arasında kısa bir durağım olmuştu: Gazetecilik. Belki de bu durak olmasaydı öykücülükte bu derece usta bir kalem olamayacaktım. Öyküdeki yetkinliği- mi bu durağa borçluyum. Gazetecilikte sözcük ekonomisini öğrenmeseydim nitelikli öyküler yazamazdım. Bu parçada geçen "sözcük ekonomisini öğrenmek" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Olayları sembollerle ifade etmek B) Sözcüklere çağrışımsal anlamlar yüklemek C) Anlatımda özlülüğü yakalamak D) Yalın bir söyleyişe sahip olmak E) Özgün bir anlatıma ulaşmak

TYT inci Türkçe 23. 21. (1) Insancıklar, Dostoyevski'nin ilk yapıtı olmasına rağmen eleştirmenlerce en önemli romanlarından biri olarak kabul edilmektedir. (II) Roman, Dostoyevski'nin büyük umutlarıyla yayımlanır ve Dostoyevski, bir anda tanınan bir yazar durumuna gelir. (III) Yazar, daha ilk eserinde, edebî başarıyı yakalamıştır. (IV) İnsancıklar, mektup roman tarzında kaleme alınmış, kısa ve toplumsal içerikli bir romandır. (V) Romanda, yaşlı bir kâtibin küçük bir kıza saygınlık çabaları anlatılmıştır. İnsancıklar romanından söz edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) . cümle, nesnel bir nitelik taşımaktadır. n, pazarın B) II. cümlede, adı geçen romanın, şöhreti getirdiği belirtilmiştir. rina kısa sürede CHHH. cümlede, bir yorum söz konusudur. D) 1. cümlede, adı geçen romanın türü ve özelliklerine değinilmiştir. t is E) V. cümlede, içerikle ilgili bilgi verilmiştir.

26. Aşağıdakilerin hangisinde verilen cümle, ay- raç içindeki sözün anlamını içermemektedir? A) Öykünüzdeki bilinmeyenlerden kurtulmak için öyküdeki kadının kim olduğunu, nasıl bir yaşam sürdüğünü, ne iş yaptığını görünür ki- lin. (belirginlik kazandırmak) + B) Sizin yaptığınız gibi, bir dönemi küçük bir öy- küye sığdırmak herkesin üstesinden gelebile- ceği bir iş değildir. (zorluğu yenmek) + Öykünüzün kahramanı olan kadını, içimizden biri gibi gösterebilmişsiniz. (inandırıcı olmak) D) Öykünüzü, yaşamın akışını düşündüren bir doğallıkla yazın, bunu yapabilecek güçlü bir kaleminiz var. (yazarlık yeteneği olmak) E) Öykülerinizde ayrıntılardan kaçınmanızı, ( yalınlığa bağlı kalmanızı çok beğendim; bu, sizin yoğunluğa verdiğiniz önemi gösterir. (çi- ğır açıcı olmak) YGS) To

17. (1) Onu minda bamba başlar kin ça ları ! kend rirke ayıl (IV bu Ale saatki tre o ol ģ ak. S den ki Zuntu B Sizin de belirttiğiniz gibi dostluk çiçek gibi 15. yeşerir de kurur da. 1 II. Başarı yolunda zekâdan çok emek gerekiyor- & muş gördüğünüz gibi. III. Anneni, babanı çok sevdiğini söylüyorsun B peki nasıl oluyor da bu kadar zaman arami- yorsun. IV. Salt Faik'in dediği gibi "Bir insanı sevmekle başlar her şey." M V. Tam da izimi kaybettirdim derken onu kar- A şimda görmeyeyim mi? Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde aşağı- daki kavrdan hangisine örnek bir kulla- nim yoktur? A) Tasdikleme, onaylama B) Tanık gösterme C) Tasdikletme, onaylatma D) Gönül koyma, sitem E) Hayret, şaşkınlık amon Ir. süre 73

12. İnternet üzerinde veya mobil cihazlarda fotoğraflarınıza çe- şitli filtreler ekleyen veya bir yere kadar görüntüyü düzelt- meyi ---- birçok uygulamayla karşılaşabilirsiniz. "Pictricks" adlı yeni bir servis ise konuya farklı bir yorum getirmiş. Pi- ctriks, fotoğraflarınızı ---- için değişim algoritmaları ve filtre- ler yerine profesyonellerden yardım alıyor. Yani düzenlen- mesi için gönderdiğiniz fotoğraflar, karşı tarafta kanlı canlı uzman kişiler tarafından düzenlenip isteğinize göre --- Bu parcada bos bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangi- si sırasıyla getirilmelidir? - A)) amaçlayan - yenilemek - servis ediliyor Bj isterken - şekillendirmek - eve gönderiliyor C) vadeden - düzenlemek - elden geçiriliyor iddia eden - ölçeklendirmek - raporlandırılıyor sağlayacak - ayıklamak - yapılandırılıyor Diğer sayfaya geçiniz.

0. (1) Karagöz oyunu ve orta oyunu geleneksel Türk tiyatrosunun önemli dallarıdır. (II) Her iki oyun da “mukaddime, muhavera, fasıl ve bitiş" bölümlerinden oluşur. (III) Her iki oyun da iki temel tip üzerinde gelişir. (IV) Karagöz oyununda Karagöz ve Hacivat; orta oyununda ise Pişekâr ve Kavuklu () Köy seyirlik oyunları, geleneksel Türk tiyatrosunun temelini oluşturan oyunlardır. (VI) Bu oyunlarda yazılı bir metin yoktur. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) I B) || C) III D) IV EN

MOTIF AKADEMI resir Zühre’nin annesi sihirbazı çağırıp durumu anlattı: “Padişah, Zühre’yi 23. Bu parçayla ilgili olarak Tahir'e verecek, ben buna razı değilim. Tahir, vezir oğlu: benim kızım aşağıdakilerden hangisi padişahlara layıktih Bir ilaç ile padişahı Tahir'den soğut..." dedi. söylenemez? (2018 AYT) Padişah, sihirbazın hazırladığı şerbeti içince Tahir'den soğudu ve onu saraydan kovdu. Tahir ile Zühre birbirinden ayrılınca gece gündüz A) Bir halk hikâyesinden ağlaştılar. Zühre’nin aşkından deliye dönen Tahir, eline sazını alıp alınmıştır. bağlara ve bahçelere gidip türküler söylemeye başladı:- B) Mensur ve manzum “Yârden ayrılmaklığım figândir parçalar içerir . Didelerim pürnem, kaddim kemândır C) Ait olduğu dönemin dil Tan etmeyin dostlar âh u zârima özelliklerini yansıtır. Dostu görmeyeli hayli zamandır” D) Nesil çatışması üzerine diyerek gönlünü avutmaya çalışıyordu. Bazen de aklına gelen kurulmuştur. türküleri yazıyor ve geçtiği yerlerde bırakıp gidiyordu. Bu şiirler E) Olağanüstü öğeye yer başkalarının eline geçince aşkları bütün şehre yayıldı. Yaşlı kadınlar verilmiştir. bu şiirlerden bazılarını Zühre'ye de götürüyorlardı. OOOO nom Windo

YAYINLA LIMIT 22. Parklarda çocuksuz salıncakların üzerine sonbahar yaprakları dökülüyor, yağmur kesilmeden yağıyor günlerdir, sel suları değil, nefret çağıldayıp akiyor sokaklardan. Bir köpek yol kenarında can çekişiyor, kimse bakmıyor; serçeler göçüyor üstümüzden. Sabah, sabah değil; bayram, doğum günü, hiçbiri kendi değil; karşı pencereden her sabah bakan kız, islıkla açılan dükkânlar, eşiklerde kadın gülüşleri, ipte asılı neşeli çamaşırlar, hiçbiri kendi değil; şarkılar, türküler, oyunlar, şakalar, sardunyalar, vapurlar, bir bardak çay, hiçbiri kendi değil. n Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Sadece A) Sessel yinelemeler geliyor ve bu paragrafta Sessel gineleme ne anlama B) Tkilemeler nerede var açıklarmisiniz C) Farklı duyular D) Kişileştirme E) Deyim 101

SONUÇ TESTİ 1 ANLATIM BİÇİMLERİ VE DÜŞÜNC 1: 2 11. Roman sanatının başlangicindan bu yana, toplumsal konular irdelediğinde bile, romanın işi bireyle olmuştur. Tolstoy'un Savaş ve Barış'ını gözümüzün önüne getirelim; onca olay arasında hiç unutulmayan kişiler, Nataşa ile Andrey'dir, erdemli Piyer'dir, onlar arasındaki bireysel ilişkilerdir. Delikanlı Rostov ise, "Ölülerin dirilerden ayrıldığı noktada" yalnız başınadır. Rostov'un vuruluşunun anlatıldığı kısacık bölümde, insanın, savaş belasını birey olarak nasıl bir umarsızlık içinde yaşadığını gösteriyor. İnsan bireydir, savaşta kazansa da yenilse de yalnız başınadır. Ötesi, çok kişili filmlerde olduğu gibi, samatalar, gereksiz coşkular, delice kendinden geçmelerdir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Örnekleme B) Tanik gösterme C) Tanımlama D) Alinti yapma E) Benzetme

26. Şiirin anlatım aracı dil, gereci de sözcükler olduğuna göre şiir yazmak isteyen adamın kullandığı dilin bütün kurallarını iyi bilmesi, sözcüklerini sınıf arkadaşları gibi yakından tanıması, hangi sözcüğün nerede ve nasıl kullanıldığı zaman kendisinden beklenen ödevi yeri- ne getireceğini bilmesi gerekir. Şiir yalnızca duymakla, parlak imgeler bulmakla değil; dil ve sözcükler konu- sundaki bu bilgilerle, bu sevgilerle, bu dikkatlerle ya- zılabilir. Şairden beklediğimiz işte bu davranıştır. Bun- dan sonrası, yani yapıtının çapını belirleyecek şey şiir yaratma gücüdür. Şair ister sevgilinin servi boyundan, ister bir savaştan, ister mahallesinin yoksulluğundan ister haksızlıktan söz etsin, kendi bileceği iştir. Yeter ki her şeyden önce şiir yazdığını bir saniye hatırından çıkarmasın. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Dil konusunda yeterli bilgiye sahip şairler, her konuda etkili şiirler yazar. B) Hisseden ve imgeleri güçlü olan şair, sözcükleri doğru şekilde kullanmayı bilir. C) Şair, yerinde ve etkili sözcükleri çarpıcı konularla bir- leştirirse başarılı olur. D) Şiirin asıl amacı şairin parlak imgeler bulması değil, dilde başarılı olmasıdır. E) Şiirde sözcüklerin doğru ve etkili kullanımı yaratma gücünden önce gelir.

YAYINLA 23. . LİMİT . Yüzyıllık Yalnızlık romanını dikkat ve keyif- le okuyan, hiç şaşırmayan, sıradan insan- lar tanıdım. Şaşırmadılar çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamış- tim, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız. Tom Amca'nın Kulübesi, ilk kez yayımlandığı 1852 yılında aykırı ve yenilikçi niteliğiyle büyük tepki topladı. Beyazların egemenliğini sürdürdüğü 19. yüzyıl Amerika'sının utanç verici kölelik kurumu karşısındaki tutumu- nu acımasızca, ayrıntılarıyla gözler önüne seren bir başyapıt oldu. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı düşünceyi tanık göstererek pekiştirilmek- tedirler. B) Farklı eserlerin aynı ana düşünce etrafında birleştiğini göstermektedirler. C) Aynı bakış açısını farklı örneklerle sunmakta- dırlar. D) Aynı edebî yaklaşımın farklı sonuçlarını orta- ya koymaktadırlar. E) Farklı yazarların benzer anlatım biçimi kulla- nabildiğini örneklemektedirler.

Prf 37. () Ulkemizde ilk müze 19. yy. ortalarında, Ahmet Fethi Paşa'nın çabalarıyla açılır. (1) Aya Irini Kilisesi'nde toplanan eserler, "Mü- ze-yi Hümayun" adı altında sergilenmeye başlanır. (I) Bunun- la birlikte müze çalışmaları adına elbette bazı faaliyetler gerçek- leşmemiş değildir. (IV) 1882 yılında buraya Osman Hamdi Bey'in müze müdürü olarak atanmasıyla müzeciliğin ülkemizde gerçek anlamda başladığı kabul edilir. (W) Günümüzde ise artık araların- da “Avrupa Yılın Müzesi" ödülünü de kazanmış, bütün dünya ta- rafından bilinen ve tanınan toplam 370 müzemiz vardır. (VI) Anka- ra Etnografya Müzesi, Antakya Mozaik Müzesi, Antakya Zeugma Mozaik Müzesi, Eskişehir Eti Arkeoloji müzesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya bir çırpıda aklıma geliveren kültür hazinelerimizdir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) 11 (B) III C) IV D) V E) VI