Anlatım Biçimleri Soruları

12. Tartışmalarda en çok yapılan yanlışlardan birisi mantıksal safsataların kullanımıdır . Bu durum, insanlara mantıksal safsataların öğretilmemesinden kaynaklanır ve doğal olarak kişi kendisinin ya da karşı tarafın bunları kullandığının farkına varmaz. Herhangi bir argümanda tek bir mantıksal safsatanın bile varlığı o argümanı tamamen ortadan kaldıracaktır. Karşı tarafın sunduğu argümanlarda mutlaka bir ya da birden fazla safsataya rast gelirsiniz. Bilimsel olmayan düşünce sistemleri, bilimsel yöntemle tanımlanamadığı ya da desteklenemediğinden bu düşüncelerin savunucuları da sundukları argümanlara destek için başka şeylere başvururlar. Mantıksal safsataların çoğu, birbirine çok benzerdir ve aynı temel sorunları yaratır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan mantıksal safsataların bir niteliği değilah A) Kişilerin farkında olmayışı B) Mantık yürüterek bulunmalarının zor oluşu C) Insanlarda konuylallgili farkındalık oluşturulmayışı D) Doğru olmadığı hâlde tartışmalarda çokça rastlanışı E) En ufak bir izinin görülmesinin, delilleri bütünüyle geçersiz kılışı

Bölüm 19. Bir yazara göre çocuk beyinleri aynı torna- dan çıkmış küçük kaplara benzer, bunların ancak algılarla doldurulması gerekir. İşte bu yüzden onlara masal anlatılmayacaktır. Hat- ta çiçek desenli halılar ya da kuşlu kelebekli tabaklarla fincanlar görmeleri de engellene- cektir. Çünkü onlara göre çiçekler halılarda yetişmez; kuşlarla kelebekler, tabaklara ve fincanlara yapışıp kalmaz. Çocukların her şeyi dört işlem yoluyla değerlendirebilmeleri, yaşamları boyunca salt akıllarının buyruğuna uyarak davranmaları sağlanacaktır böylece. Birer insan değil de ileride yararlı olmaları beklenen robotlar sayılan çocuklara ancak gözle görülen, akılla kavranan olgular öğre- tilecektir. Yazar, bu yönteme göre yetiştirdiği çocukları bir tahta perdenin deliğinden sirk gösterilerini izlerken yakalayınca neredeyse fenalık geçirmiştir. Çünkü bu, akılla ve çar- pım tablosuyla hiçbir ilişkisi olmayan, şiir okumak kadar ayıp bir eğlencedir. Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Kişisel farklılığı yok sayma B) Gerçekler dünyasıyla sınırlı kalma C) Duyguları önemsemeyip dışlama D) Başkalarının isteklerine göre yaşama E) Her şeyi olumsuz yönleriyle değerlendir- me

Hazreti Ali, bunlan söyledikten sonra, az önce yere dikti- ſi sancağı eline alarak Düldülü hendeğe doğru sürdû. At, bu geniş hendeği hiç zorluk çekmeden atlayarak bir siç- rayışta karşı tarafa geçiver mişti. Ondan, böyle bir hareket beklemeyen Hayber savaşçıları, hemen saldırıya geçtiler. Ali'nin üzerine oklar, taşlar, tutuşturulmuş yağlı bez par- çaları fırlatmaya başladılar. Fakat çok yetenekli bir savaş atı olan Düldül, kahraman sahibini bu tehlikeli silânlara he- dei olmaktan kurtararak yoluna devam ediyordu. Yahudi- lerin korkusu ve telaşı iyice artmıştı. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Cenknâme türünün özelliklerini taşımaktadır. + B) At, kahramanın yardımcısı durumundadır. C) Nazim-nesir karışık bir yapıya sahiptir. D) Halk hikâyesinin ve destanın bazı özelliklerini taşımak- tadır. E) Gazavatnâme türünün niteliklerini taşımaktadır.

LİMİT YAYINLARI 25. 1. Evliya Çelebi, 17. yüzyılda şehirde 600'ün üzerinde dükkân olduğunu kaydeder. II. Askerî amaçla da kullanılan bu hatta yer alması Harput'un hem kültürel hem de ekonomik gelişiminde önemli rol oynar. III. Buna birtakım nüfus hareketlilikleri de eklendiğinde yerleşimin merkezi, Harput'tan günümüzdeki Elazığ'a kayar. IV. Osmanlı Dönemi'nde Harput, Basra ve Bağdat'tan Anadolu içlerine uzanan ticaret yollarının üzerinde bulunuyordu. V. 19. yüzyıla gelindiğinde şehrin dağlık yapısının daha fazla büyümeye müsaade etmediği görülür. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci olur? A) B) II C) III D) IV E) V

sinda ko- naklıyor. (VI) Bu gözlemciler arasında dünyanın değişik ül- kelerinden gelmiş birçok kişiye rastlayabiliyorsunuz. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) 11 B) III C) IV E) VI Hiği, e çalı- Slum- arat- S A 29. Nurullah Ataç, deneme ve eleştiri yazınımızın usta yazıcı- ları arasında başı çeker. Bütün çalışmalarını, bu alanlara yöneltmiştir. Edebiyata ve dile tutku düzeyinde bir bağlılık içerisindedir. Kendisi olmayı bilen, yazın ve dil sorunları üzerinde israrla ve devamlı olarak kalem oynatan Ataç, aşırı yönleri dolayısıyla en çok hücuma uğrayan ve tartışılan bir sanatçıdır. Sorunlara her zaman kendi gözüyle bakmış. "Ben buyum, böyle düşünüyorum." diyerek omuz silken ve kulaklarını tıkayıp işine bakan Ataç, subjektif yaklaşımından asla ayrılmadı. Aslında bu, cesaretinin, dürüstlüğünün gös- tergesiydi. Ama bugün övdüğünü yarın yeren bir tavrı da vardı ki bu da onun metnin yapısına değil, kendi yapısına göre karar vermesinin doğal sonucuydu. Metin değişmeye- bilirdi ama duygular, beğeniler değişebilirdi. M A L öy- Bu parçada Nurullah Ataç'ın hangi özelliğine değinilme- miştir? A) Değerlendirmelerinde daima özneldir. B) Tutarsız ve umursamaz tavırlara sahiptir. C) Eser verdiği turler fazla çeşitlilik göstermez. D) Yazdığı türlerde yetkin örnekler vermiştir. Eleştirilere açık, hoşgörülü bir yapısı vardır. erhajistir 11 Diğer Sayfaya Geçiniz.

BİRBİRİNE BAĞLI PARAGRAFE 14-15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 15. Bu as (20 Eskiden edebiyata yansıyacak denli hizli yaşanmiyordu toplumsal değişim- ler. Bence Türk edebiyatinda Divan edebiyatı ögelerinin yüzlerce yıl etkisini sürdürmesi bu yüzdendi mesela. Son dönemlerde hızlanan sosyoekonomik gelişmelerle birlikte değişen koşulları yansıtan edebiyat eserleri, eskisinden çok daha kısa bir zaman içerisinde bir- birini izlemeye başladı. Günümüzdeyse bir edebiyat akımı oluşturmaya yetme- yecek denli hızlı akmaktadır zaman. Ar- tik yazarları, bir edebiyat akımının özel- likleri altında toplamanın zor olduğu bir döneme girdik. Edebiyat akımlarından değil de olsa olsa bireysel üsluplardan söz edebiliyoruz çağımızda. YEDIIKLIM 14. Bu parçadan aşağıdakilerden hangi- sine ulasılamaz? (2014) A) Çoğu edebî eserde artık tarihî konu- lar işlenmeye başlanmıştır. B) Toplumsal nitelikli edebî eser ortaya koymada geçmişe oranla artış göz- lenmiştir. Son dönemlerde yazarların özgün- V maktadır. By Edebiyat akımından söz edilmesi, edebiyatçılar arasındaki ortaklıklara bağlıdır. 5 Geçmişte edebiyatı, bireylerde or tak olan nitelikler yönlendirmiştir.

Çözdüğün süreyi not et. daha akat ca K 11. Marcel Duchamp, sanatı bilindik kalıpların dışına çıkmaya zorlamış ve kendi döneminden bugüne ilham verici bir sanatçı olarak kabul edilmiştir. Sanatın göz yerine zihne ve sezgiye hitap etmesi gerektiğini düşünmüş ve bunun için bilindik estetik biçimler yerine hazır nesneler kullanmıştır . Ona göre bir nesne, sanatçı tarafından ele alındığında ve düşünüldüğünde sanat eseri olur. Duchamp'ın en ünlü iki eseri, baş aşağı duran bir pisuvar ve bir tabure üzerinde ters duran bisiklet tekeridir. Bu iki eseri , döneminde sanat dünyasını etkilemiştir. 13. Tek ve gel imb aş kis Z ann N2U bir Kendisinden böyle söz edilen bir sanatçı, aşağıdakilerden hangisiyle nitelenemez? A) Özgün bir sanat anlayışına sahip olan B) Manayı ön planda tutan C) Sanatı kendi bakış açısıyla tanımlayan D) Önde görünmeyi sevmeyen E) Başka sanatçılara esin kaynağı olan

BİRBİRİNE BAĞLI PARAGRAF SORULARI YEDİİKLİM 1-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 2. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? (2012) n NOBEL (1) Sağladığı psikolojik etkiden yola çı- kılarak kendine güvenmenin bir yolu olduğu düşünülen dik oturuş, biyolojik olarak da oluşturduğu değişimle kişiyi hedefe yaklaştırıyor.(II) Yapılan araş- tırmalar, oturuşu değiştirmenin, liderlik konumuna yükselmede etkili olduğunu ortaya koydu. (III) Öğrenciler üzerinde yapılan incelemelerde, gerçekten de oturuş dikleştikçe bazı hormonlarda değişim görüldü. (IV) Omuzların ve çe- nenin dikleştirilmesi, kolların rahat bi- rakılması, sırtın esnetilmesi; vücuttaki hormonal değerleri, liderlerde görülen hormon dengesiyle aynı düzeye taşıdı. (V) Bu da oturuşun ve vücut dili kulla- A) Araştırmayı yapan uzmanlar, bir gö- rüşme ya da sunum öncesinde güç- lü bir duruş sergilemenin, görüşme boyunca performansı yüksek tuta- cağını belirtiyor B) Hâlbuki insanın, yalnızca kendine inanarak bile çok şey başarabilece- ği düşüncesi, kısa bir zaman önce- sine kadar dikkate alınmıyordu C) Araştırmacılara göre, elde edilen verilerin güvenilirliği konusunda şüphe duymak mümkün ama so- nuçlar gerçekten incelenmeye de- ğer D) Bütün bunlar gösteriyor ki bireyin kendine güvenmesi yalnızca dış et- kenlere bağlı değil; kendisini nasıl yönettiğinin de bunda büyük payı var YEDIIKLIM niminin, psikolojik bir taktik olmanın yanında biyokimyasal bir etki de oluş- turduğunu gösterdi. - E) Sosyal yaşamda sağlayacağı yarar- ları henüz bilmediğimiz daha nice yol var ve keşfedilmeyi bekliyor bel- ki de

Öyle şiirler vardır ki ilk okuyuşta güzelliklerini sunar, konularını bütün yönleriyle kavrarız. Bu yüzden üzerinde durmaya, uzun uzadıya yorumlamaya gerek görmeyiz. Öyle şiirler içinde elbet güzelleri, örnek olarak gösterilenleri vardır. Böyle şiirlerle şöhrete ulaşan, yarına kalan şairler bizde olduğu gibi bütün dünyada da çoktur. Bir de ilk okuyuşta güzel olduklarına inandıklarımız ama her okuyuşta bir başka yönden yorumlanabilen, özelliklerini, çekiciliklerini yudum yudum veren şiirler vardır. Bunlar genel olarak büyük şairlerin şiirleridir. Zaten şiir, saf şiir yorumlanabilen şiirdir. Yorumlanabildiği oranda da güzeldir, etkilidir. Geleceğe kalıcıdır. Yalnız şiir için mi? 37. Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Felsefi eserler için de durum böyledir B) Bilimsel metinler de öyle olmalıdır CBütün sanatlar için bu sav geçerlidir D) Her akım için söylenebilir bu düşünce E) Şiirsel olan her şey için ileri sürülebilir bu görüş LINN 38. I. Ancak her okunduğunda kendini biraz ele veren yazınsal metinler yarına kalır. 1. Çoklu okumalara uygun bir yapısı olan şiirleri yetkin sanatçılar yazar. II. Kendini hemen ele veren şiirlerin kalıcılığı yakalaması güçtür. Bu parçadan hareketle yukarıdaki yargılardan hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II B) Yalnız II C) II ve III D) Yalnız III E) Yalnız 1

14. 1. Içi boşaltılmış yumurta hücresine vücut hücresinin çekirdeği nakledilir. 2 II. Ardından yine aynı canlıdan veya aynı türdeki başka bir canlıdan herhangi bir vücut hücresi alınır ve onun da çekirdeği çıkarılır.a III. Bölünerek embriyo özelliğini kazanan hücre, taşıyıcı annenin rahmine yerleştirildikten sonra gerçekleşen doğumla da kopyalanmış canlı dünyaya gelir. son IV. Naklin başarılı olması durumunda yeni oluşan hücreye hafif bir elektrik şoku verilir ve hücre bölünmeye zorlanır. 6:31 V. Kopyalama veya klonlama olarak bilinen süreç gerçekleştirilirken önce bir canlının yumurta hücresi alınır ve çekirdeği çıkarılır. 1 Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I D) IV esill ETV

EV 6. 1. Bu iş yeri doktor muayenehanesi olabileceği gibi resmi 4. andırılan bir görevlinin odası da olabilir. Bunla basar II. Kurd züm III. Bu i sanat ve Siirindeki uyor. almalari dön leri IV. Bu ha nli bölü- II. Bir doktor muayenehanesinde yapılan bir araştırma doktorun masa arkasında oturması ile hastaların ken dilerini rahat ve güvende hissetmeleri arasında bir ilis olduğunu ortaya koymuştur. III. Araştırma sonuçlarına göre hastaların sadece yüzde onu doktorun masa arkasında oturmasının kendilerini rahatlattığını söylemiştir. IV. Bu masaların karşısında oturmak veya durmak insanla- da rahatsızlık yaratır. V. Bir iş yerinde masa otoriteyi temsil eder. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda sondan dördüncü hangisi olur? C) III DIVE) V V. O li ndırma- bütün Yuk olu olu V A) I A) B) II 216 %100 PARAGRAF ÖSYM SORU TİPLERİYLE %

10. ... Yine günlerden bir gün Ay Kağan'ın gözü parladı. Doğum sancıları başladı ve bir erkek çocuğu oldu. Bu çocuğun yüzü gök, ağzı ateş gibi kızıl, gözleri ela, saçları ve kaşları kara idi. Perilerden daha güzeldi. Bu çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha emmedi. Çiğ et ve çorba istedi. Dile gelmeye başladı. Kirk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. Ayağı öküz ayağı gibi, beli kurt beli gibi... Oğuz kağan Destanı'ndan alınan bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kahramanı ruhsal derinlikleriyle tasvir edilmiştir. B) Gerçek ve hayalî unsurlar bir arada verilmiştir. GTasvirlerde tabiat unsurlarına başvurulmuştur. D) Zamanla ilgili unsurlar gerçeküstüdür. E) Kahramanı olağanüstü özellikler taşımaktadır.

14. TRT Belgesel Kanalı'nda yayına girecek belgesel dizi "Fatih: Avrupa'nın kaderini Değiştiren Adam" Roma'ya kadar uzanan bir imparatorluk kurmayı hedefleyen Fatih Sultan Mehmet'i, sadece padişah olarak değil, sanatçı ve filozof olarak da ele alıyor. Bir yandan dünyayı fetheden II. Mehmet, bir yandan aşk için şiirler yazan Avni... Ön hazırlık ve çekim süreci yaklaşık üç yıldır devam eden bir belgesel "Fatih". Fatih'in kişiliği üzerinden dönemini farklı bir bakış açısıyla yeniden kavrama çabası olarak da nitelendirilebilecek belgeselin çekimleri sadece ra Türkiye'de değil, yurt dışında da gerçekleştiriliyor. Ayrıca belgeselin yurt dışında da gösterilmesi hedef- leniyor. alata balt seg lok yu Bu parçada sözü edilen eserle ilgili aşağıdakile- rin hangisine değinilmemistir? A) Hem belgesel hem dizi niteliğinde olduğuna By Fatih Sultan Mehmet'in farklı yönlerinin de yan- sitildiğına C) Hazırlık sürecinde birçok kaynaktan yararlanıl- dığına D) Türkiye dışında da gösteriminin yapılacağına E), Çekimlerin farklı mekânlarda yapıldığına Paragraf Hiz Soruları PARAGARSORULARI

umsuz- i altına 8. ak zo- Atasözleri anonim larımızın söylediğ lerdir. Atasözleri vardır. Kimi öğü bir tecrübeyi akt üçtür SÖ- Vücuttaki küçük damarların gelişmesi, kanserli hücrele- rin çoğalması ve yayılmasına neden oluyor. 11. Buna karşılık kılcal damarların yokluğu ya da azlığında ise kalp sağlıksız çalışıyor ya da kalp krizine neden olu- yor. III. Kalp hastalıklarında görülen artışın en büyük sebepleri bağımlılık yapan madde kullanımı ve sağlıksız beslen- medir. IV. Ayrıca şeker hastalığıyla birlikte gelişen körlüğü de hız- landırıyor. V. Bu bilgiler ışığında bilim insanları, anormal damar gelişi- mini şekillendiren mekanizma üzerinde çalışıyorlar. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) B) II yapar ve hayatt Bu parçada at den söz edilr A) Ipsantan B) Deneyim aki C) Az sözle in ? D) Söyley E) Insanl E) V D) IV C) II 317 %100 PARAGRAF ÖSYM SORU TİPLERİYLE

uşturma kendimize düstur iter. (11) Yenilgileri paragraf Oluşturma 1. Mojave Çölü'nün bir parçası olan bu kamp yerindeki çol bucaksız kumulları, farklı bir gezegende 9. vadisinin uçsuz 1. Sallike olduğumuz hissini veriyor. anlamak ve kabul açıdan bakabilme başkalarında ga irçok insanın ye lelle 11. Heri yete M. Bu la = 2 açacak felaketler re düşüncelerini II. Güney Kaliforniya ve Nevada'da yer alan ölüm vadisi yayıldığı 7800 kilometrekarelik alanda eşsiz manzarala- ni ve Amerikan coğrafyasına aykırılığıyla farklı bir kamp III. Bu nokta aslında sodyum klorür ya da yemek tuzu olarak IV. Vadinin Badwater Havzası olarak anılan deniz seviyesi- nin 86 metre altında kalan kısmı ise Kuzey Amerika'nın yeri. WE erlidir. bildiğimiz madde. esi için aşağı en alçak noktası. elidir. V. Kısacası çorak bayirların muhteşem manzarasını sey- retmek, vadinin termal sularında şifa bulmak ve maceralı bir kamp yapmak için ölüm vadisine uğrayabilirsiniz. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulmak istense hangisi baştan ücüncü olur? A)! B) || C) 111 D) IV E) V Alir.

Deneme - 2 21. Geriye dönüş tekniği romanda ileriye doğru giden za- manın bazı şeyleri anlatabilmek, gösterebilmek adına yazarın yer yer geriye dönmesidir. Bu tekniğin kurmaca metinde en sık kullanıldığı kısımlar bir sır ya da bilin- meyenin olduğu kısımlardır. Roman disinda mektup, günlük gibi yazınsal ürünlerde bu tekniğin kullanımına sıkça başvurulur. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi geriye dönüş tekniğine örnek olarak gösterilebilir? en A) Okuyoruz, yürüyüş yapıyoruz, öğrenci işi kahvaltı- lar, daldığımız yerden okumaya devam etmek ni- yetiyle yatıyoruz, uykuyu kısa kesip kalkıyoruz ve yine, yeniden, kitaplar. Ben ilave bir gayeyi taşıyo- rum, yazmaya çalışıyorum. Masamda, ucuzundan saman kâğıtlar, yarım kilo kadar varlar. B) Kadın sezgisi ve yalan melekesi, o kadar kısa bir an içinde böyle bir izahı yakalayabilir miydi? Suu- raltı endüstrisinin bundan daha ne büyük harikalara muktedir olduğu düşünülürse yalanın cinsi de sürati de imkânsız değildi. Ev www.krakademi.com Ağabey dediği, amcaoğlu Ihsan ile karısı Macide'nin yanında yetişmiş Mümtaz, çocukluğunda savaş or- tasından geçerek, Anadolu'dan Istanbul'a gelmiştir. Galatasaray Lisesinde okumuş, Edebiyat Fakülte- si'ni bitirmiştir. Artık fakültede asistan olan Mümtaz, şiir yazmakta, eski şiirimize ve eski müziğimize ya- kinlik duymaktadır. D) Tüm kaygılarından ve korkularından kendini erytrip arabayı sürmeye başladı. Parkta bir bebek arabası sürer gibi keyif aldı ilk beş metrede. Onu hiç bebek arabasıyla gezdirmemişti ve muhtemelen bu onu son arabayla gezdirişiydi. O anda bulundukları mar- ket bir park oldu, aralarından geçtiği raflardaki ren- gârenk ürünler de çiçek olup açmaya başladı. Trene yolcu ederken "Aman oğlum!" demişti, "YÜ- zümü kara çıkarma. Babayın oğlu olduğunu göster şu millete, ille de mihtara. Benim oğlumsan sırtın yere gelmez. Heye Istanbul gurbeti çetin, Istanbul- lunun cinden de beter olduğunu söylerdi emmim ya, boş ver."