Anlatım Biçimleri Soruları

DRO Trrin 23. 6 Paragraf 8. 9. Çanakkale'deki Abidos antik kentinde MÖ 3000'li yıllara ait bazı kurşun figürler bulunmuştur. Balıkesir'in Balya ilçesinde bulunan Karaaydın Madeni, ilk üretim yapılan kurşun madeni olarak bilinir. Finikelilerin Kıbrıs, Akdeniz'in en büyük ikinci adası Sardunya ve İspanya'da kurşun madenleri işlettiğine dair bazı kanıtlar vardır. 6. asırda Atina çevresinde bulunan kurşun madeni, bölgenin önemli bir gelir kaynağıydı. Romalılar, su borularını ve tencerelerini, yiyecek kaplarını kurşundan yapmıştı. Roma imparatorunun resmî ambleminde, hamamlarda kullanılan kurşun borular resmedilmişti. Yine Osmanlı Devleti'nde yapı taşlarının bağlantı aparatları kurşundan yapılmıştı. Bu parçada boş bırakılan yere ya 1. A Bazı arkeolojik araştırmalarda Eski Mısır'a ait kurşundan yapılmış borular ve kurşun lehimlere rastlanmıştır. Kurşun , kullanılan en eski metallerdendir . metalden III. Çok eskiden beri bilinen dokuz metalden biridir. cümleleri hangi dizilişle getirilirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanır? AS NAHI B) III-1-11 C) I-11-01 D) III-11-1 E) II-101-1 É 11-717111

AC SIN sor 7. 5. 1 dzei Şiirde kuru kalabalık yapmaya lüzum yoktur. Bu bakımdan ben, hiçbir şiirimde sözü sakız gibi uzatma hatasına düşmedim. Çok yazınca iyi şair, üretken şair olunmuyor. Önemli olan anlam yoğunluğu olan dizeler inşa etmektir. Unutulmamalıdır ki ifadenin canı kısa sözdedir. Eskiz gelmi terim önce! kisa kullar yapila karala çizilm Şiirleri ile ilgili böyle görüş bildiren bir şair, 2. codle apti odla Bu pa 1. Duruluk II. Açıklık III. Özlülük durul 3. IV. Yalınlık A) E anlatım niteliklerinden hangilerine vurgu yapmaktadır? C) Yalnız IV B) Yalnız III A) Yalnız! C) D) E) E Ad Soi cev E) II ve III D) I ve III UcDört Uc 107

6. Anonim halk masalları ortak dilin en tipik ve güzel özelliklerini taşır. Çocukların hem yazı hem de ko- nuşma dillerinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Özellikle anonim halk masallan, dilinin sözlü bir ge- lenek içinde yer alması, sonradan yazıya geçirilmesi sebebiyle konuşma ve yazı dili arasında bir geçişi de temsil etmektedir. Çocuğun konuşmaya okuma ve yazmadan önce başlamış olması sebebiyle, yaz- ma ve okuma ona göre sonradan kazanılan bir be- ceri olduğundan, çocuk daima kendisi için zor gelen bu iki beceriyi kazanma konusunda zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Masallar çocuğun konuşma ve dinleme becerisinden okuma ve yazma becerisine geçişte dil özelliği olarak da büyük bir kolaylık sağ- lamaktadır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Masallar, kültürel ögelerin taşıyıcı araçlarından biridir. B) Masallar, çocuğun gelişim çağında önemli işlev- Vere sahiptir. C) Okumayı öğrenmek, konuşmayı öğrenmekten daha zordur. D) Çocuklar konuşma becerisinden okuma beceri- sine geçerken bazı sıkıntılar yaşamaktadır. E) Masallar, ortak dilin en güzel yansımalarının ol- duğu ürünlerdir. 6 Diğer sayfaya geçiniz.

2. Şiir, sözcükleri ustaca kullanma sanatıdır; şair söz- cükleri ustaca kullanan insandır. Sözün etkileyici olma- sinda düz anlatımdan farklı bir yapı izlenir. Düz anlatım, dilin yalnızca göndergesel fonksiyonunu icra ederken ve bildirme işlevi görürken başka üslûplara başvurularak oluşturulan edebî dil, dilin şiiriyet ve heyecan (duygusal) işlevlerini de yerine getirmektedir. Edebi dilin en önemli özelliklerinden biri, sözcüklerin genellikle temel anlamla- rindan uzaklaşmasıdır. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Şairin asıl amacı yeni anlamlar yaratmaktır B) Şiir, dilin heyecana bağlı işlevleri üzerine odaklanır C) Şair, edebî dilin inceliklerini hünerle kullanmalıdır D) Şairin en önemli aygıt ve araç gereci sözcüktür E) Şiirin kalitesi, şairin özgün ve yetkin olmasına bağlıdır

10 19. Aşağıc arkeol mesle sorus A) M 17. Sultanahmet Meydanı her zamanki gibi renkli, hareketli ve neşeli. Fotoğraf çekenler, adres soranlar, tarihî kapıların önünde sıraya girenler... Yerde kırıntıları yemek için üşüşen güvercinleri rahatsız etmeden adım adım yaklaşıyorum İbrahim Paşa Sarayı binasının içinde yer alan Türk ve Islam Eserleri Müzesine. Kanuni Sultan Süleyman'ın veziriazamı İbrahim Paşa'nın sarayinin girişinde müze kurucularının fotoğrafları karşılıyor beni. Bu sımsıcak karşılamanın ardından medeniyetler geçidi... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? B) Birinci kişinin ağzından anlatılmıştır. Byküleme ve betimlemeden yararlanılmıştır. C) Bitmemiş cümlelere yer verilmiştir. D) Yarguar örneklerle kannlanmıştır. B) intieme ve pekiştirme bulunmaktadır

8. 5. (1) Kulak ağrısı, çocuklarda sık rastlanan bir rahatsızlık olup hem kulağı ağrıyan çocuk hem de anne baba için sıkıntılı bir durumdur. (II) Özellikle de çocuk şikâyetlerini ifade edemeye- cek yaştaysa bu rahatsızlık tüm ailenin huzurunu kaçırır. (III) Büyük çocuklar, kulağındaki ağrıyı hatta bölgesini bile söyler- ken iki yaş ve altı çocuklardaki ağrı, çocuğun kulağını çekiş- tirmesi, huzursuz olması ve ağlamasıyla belli olmaktadır. (IV) PR Çocuklarda daha çok kulağa komşu olan bölgelerden kaynak- lanan ağrıların kulağa yansıması görülür. (V) Süt dişleri veya kalıcı dişlerin çıkmasında, kabakulak gibi tükürük bezi iltihap- ları sırasında, geniz eti ve bademciklerin iltihaplanmasında vb. görülen ağrılar bunlardan birkaçıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "biri di- ğerine bağlı olarak gelişen bir durum" vurgulanmıştır? B) || A) 1 C) III Diy

ağış erinde ağış imi ile 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39 ei uğu Eksiklik diğer Özgüdd gerekl gereği ve çe Ne gariptir şu ayrılık günleri Bir dosttan da düşmandan da ayrilsan Nedense bir tuhaf oluyor insan Derin bir sizi giriyor içeri Dükkanlara, evlere, kahvelere Son bir defa bakarken caddelere Hatıra yüklü kervanlar geçiyor Dolu dolu gözlerinin önünden Bu son yadigâr mi bir ayrılık gününden Sen istediğin kadar unutulmaz de Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur Unutulur, azizim unutulur insan ve gü kişilig başla koşu 39 Başka ne yapılır böyle bir günde Kapanan bavul, çivilenen sandık Ve sonra sade bir "Allah'a ismarladık!" Ümit Yaşar OĞUZCAN TIL 37. Bu dizelerin şairi için I. Veda anlarını üzücü bulmaktadır. II. Bir yerden ayrılacak olmanın hüzünlü olduğunu dile getirmektedir. III. Geçmişe bağlanıp kalmıştır. IV. Gurbete sıkacak olmanın tedirginliği içindedir. yargılarından hang eri söylenebilir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız IV Dive II E) III ve IV 38. Bu şiirin anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmamıştır? 9 Somutlaştırmadan Sessel yinelemelerden Sohbet üslubundan D Duyular arası aktarımdan E) Sayıp dökmelerden C

30.) İçimden gelerek yazdığım için çok sevdiğim Ankara'ya istemsizce daha çok yer veriyorum sa- nirim. Günlük hayatta başta biz yazarlar olmak üzere hepimiz birer gözlemciyiz. Gün içinde dik- kat etmesek bile gördüğümüz her şey, beynimize kodlanıyor. Ben de hayatımın en uzun bölümünü Ankara'da geçirdiğim için farkında olmadan eser- lerimde Ankara ön plana çıkıyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine kar- şılık söylenmiş olabilir? A Ankara'da bu kadar uzun bir süre yaşamanızın sebebi nedir? B) Eserlerinizde genelde mekân olarak Ankara'yı seçtiğinizi görüyoruz, bunun bir nedeni var mı? C) Ankara'yı anlatan eserlerin çok olmasının ne- deni nedir? Dy Ankara'da yaşamanın zorluklarına eserleriniz- de yer verdiniz mi? E) Ankara'yı anlattığınız eserinizde gözlem gü- cünden yararlanmanızın inandırıcılığı etkiledi- ğini düşünüyor musunuz?

TT KANGURU B 10. Arkadaşlarının "Boşuna uğraşma, kimse.bunlara bakmaz." gibi sözlerini dinlemeyip şiirlerini bir dergiye göndermişti. Derginin son sayısında şiirleri yayımlandığında ise gördüklerinin doğru olduğuna inanamayacak kadar şaşırmıştı. Arkadaşlarına dergideki şiirini gösterirken bunun bir başlangıç olduğunu, devamının geleceğini söylüyor artık kendisinin de iyi bir şair olabileceğine inanıyerdu. Ancak şiiri dergide yayımlandıktan sonra yazmakta güçlük çekiyor, kaleminin ucuna geldiği gibi değil; düşünerek, titizce inceleyerek yazıyordu. Bu parçada aşağıdaki deyimlerden hangisinin açıklamasi yoktur? A) Kulak asmamak KBL Azini aramak Gözlerine inanamamak o kili kırk yarmak E) Gözü kesmek 1. () Turgut Özakman'ın tarihi gerçekliklerden yola çıkarak kaleme aldığı "Şu Çılgın Türkler" son dönem Türk edebivation konfirmanlarından

TÜRKÇE TESTI 34. (1) Yalnızız romani Peyami Safa'nın olgunluğa eriştiğinin, teknik açıdan da başarıstan doruk noktasında olduğunun göstergelerinden biridir. (H) Hatta romanın başkişisi olan Samim, kendisinin yarattığı bir ütopya olan "Simeranya'ya sığınmıştır. Peyami Safa, bu romanda insanların gitgi- de yabancasmasını ve bireyin yalnızlığını ustalıkla işlemiştir. (v) Aynı çatı altında ama farkli dünyalarda yaşayan roman kahramanlarının hepsi de kendi dünyala- rinda yalnızdy. (v) Daha önceki romanlarında da görülen ruh çözümlemeleri bu eserde roman türünün yüzünü ağartacak düzeyde yetkinleşmiştir. Bu parçada anlam ve anlatım akışını sağlamak için numaralı cümlelerden hangileri birbiriyle yer değiştir- 36. () Tanzimat edebiyatının ve özelliği insan anlayışında on nin yaşam karşısındaki duru divancılardan farklı bir biç edebiyatta insanın yaşam (IV) Daha doğrusu dünyay dönük bir tavir içindedir. tinin anlaşılmaz dilini bir edebiyatının içe dönük matçılar Bu parçada numarala cenin akışını bozma Ally By melidir? X B) II ve JV C) IVe V A) I ve III X E) V ve D) il ve IV FEN BİLİMLERİ YAYINLARI

29 TYT/Türkçe 27. Bilim ve teknolojideki değleiklikler günümüzde baş dön dürücü bir hıza ulaşmıştır. Dün hayal bile edilemeyecek gelişmeler bugünün sıradan gerçekleri arasına girmeye devam etmektedir. Bilginin doğası, bilimsel anlayış hızla değişmekte, yeni bilim dalları ortaya çıkmakta, var olan bilim dalları arasındaki sınırlar silikleşmekte, disiplin- ler arası çalışmalar artmakta, disiplinler üstü araştırma alanları gündeme gelmekte, tümevarım ve bilgide bütün- leşme artık daha önemli hale gelmektedir. Bilimsel yön- temdeki gelişmeler, tekniklerdeki çeşitlenmeler bugün bilim denildiği zaman otomatik olarak akla gelen pozitii bilim anlayışını aşmaktadır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz ANYar olan bilim dallarının iç içe geçtiğine B) Bilimde artık özelden genele gidildiğine Bilimdeki değişimin pozitif bilimleri yetersiz kıldığına Dy Bilimin teknolojinin verilerini kullandığına V E) Bilimde bilgi sentezinin önemli olduğuna

27. (1) Leylâ Erbil öykücülüğünün ana çizgisini; Freudyen öğ- reti, varoluşçuluk ve sınıfsal çelişkiler dlarak sıralayabiliriz. HD) Erbil, varoluşçuluğu toplumsal sorunlar ve cinsellik te- maları bağlamında değerlendirir. (H!) Bu nedenle öyküle- rinde "kara edebiyat"ın, yeraltı edebiyatın gerçeküstü- cülüğün, hiççiliğin sınırlarında gezinir. Dünyanın en despot, en buyurgan, erkek egemen oplumunda" yaşa- diğını düşünen Erbil, öykü dünyasını da bu olumsuzluklar.. la mücadeleye adamıştır. (V) Kendi doğrularına sahip çıka- mama, boyun eğme, ikiyüzlü ilişkiler, oturmamış kişilikler, rol yapan insanlar Leylâ Erbil'in sıklıkla gündeme getirdiği konulardır. (VI) Öykülerde aile kurumuna, toplumun sah- te namus anlayışına, kadının algılanma biçimine, erkeksi düzene, kendilerini aşağılatan kadınlara ağır eleştiriler ge- tirir. (VII) O, her tarafın "erkeklerce" kuşatıldığını düşünür. Yukarıdaki numaralanmış cümleler iki paragrafa bö- lünmek istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

Bugün Türk edebiyatının kilometre taşlarından biri olarak kabul edilen Ahmet Hamdi Tanpınar'ı kendisinin de ya- şarken ve yazarken önemsemediği romanları ve makale- leriyle el üstünde tutuyoruz. Romanlarının zamanında ilgi görmemesinin sebeplerinden birisi de kuşkusuz Yakup Kadri ve köy romancılarının yarattığı memleket gerçek- çiliği havasının yanında gölgelenmesiydi. O zamanların Türkiye'si dikkat etmek gerekir ki bugünkünden çok daha yoksul bir ülkeydi ve memleketin yoksulluğunu ve gele- ceğini keşfetmek kültürümüzdeki kopukluk ile meşgul ol- maktan daha acil bir sorun gibi görünüyordu. Tanpınar ise eserlerinde geçmişimizden ve gelenekten kopuşun insan ruhunda yarattığı acılar üzerinde duruyordu. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? Günümüzde Tanpınar'ın eserlerinin çok beğenildiğine B) Tanpınar'ın, romanlarında gelenekten uzaklaşma- hın insan üzerindeki etkilerini anlattığına C) Ülkenin yoksulluk içinde olmasının köy romancili- ğini tetiklediğine D) Tanpınar'ın, roman ve makalelerinde yoksulluk so- rununa sıkça yer verdiğine E) Tanpınar'ın romanlarının, yazıldığı dönemde ilgi görmediğine

37.- 40. soruları aşağıda verilen bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. . Bir araba yarışına kırmızı, mor ve yeşil takımlar, üçer araba ile katılmış ve tüm arabalar yarışı tamamlamıştır. Yarışa katılan A, B, C, D, E, F, G, H ve L arabalarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: Aynı takımın üyeleri olan C ve F arabalarından biri yarışı birinci, diğeri sonuncu bitirmiştir. Yarışı üçüncü sırada kırmızı takımın üyesi olan L arabası; yedinci sırada mor takımın üyesi olan B arabası bitirmiştir. D, E ve H arabaları, farklı takımların üyeleri olup H'den hemen sonra D, D'den hemen sonra da E arabası yarışı bitirmiştir. G ile L arabaları; yarışı art arda bitirmişlerdir. Aynı takımın üyesi olan iki araba, yarışı art arda bitirmemiştir. A ile E aynı takımın üyesidir. 17 37. Buna göre, I. A, II. D, III. G arabalarından hangileri kırmızı takımın üyesidir? C) I ve II B) Yalnız || A) Yalnız! #) II ve III D) I ve III

4. "Çocukluklarını yaşayamamak" çocukların sorunlarından biridir. Sürekli yetişkinlerin gözetimi altında büyüyen, özellikle şehirlerde yaşayan, çocuklar zamanlarının büyük bir bölümünü "yapılandırılmış ortamlar'da geçiriyor. Oysa çocuklukta boş zaman etkinlikleri çok önemli. Çocuğun kendisinin kurguladığı, yönettiği oyunları oynaması gerekiyor. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Çocuklar bir an önce yetişkin olmak istemektedir. B) Sokakta oynanan oyunlar evde oynananlara göre daha eğitseldir. C) Sürekli ebeveyn gözetimi, çocukların gelişimini olumsuz etkilemektedir. D) Şehirlerdeki çocukların özgürlük alanı daralmaktadır. E) Kontrollü ortamlarda büyütülen çocuklar özgüven problemi yaşamaktadır.

V Tikopia'daki bir adada insanların, atalarının kullandığı dinlenme yerlerini tercih etmesi th Avustralya'daki gençlerin avlanmak için kutsal sayılan av bölgelerine gitmesi HT. Floransa'da taşları toprak altında kalmış yürüyüş yolunun hâla kullanılması W. W. Afrika'da ataların yasakladığı bölgeye kimsenin ev yapmaması V. Amerika'nın orta batısındaki tahıl ambarlarının köleler için yerleşim yeri olması Yukarıda numaralanmış ifadelerden hangisi, "Uzun zamandır insanların yaşadığı yerlerde, hiçbir mekân yalnızca mevcut durumdaki hâliyle algılanamaz; geçmiş, gündelik yaşamın rutini içinde mekânın algılanmasına bilinçli ya da bilinçsiz biçimde yön verir." cümlesindeki düşünceye örnek olamaz? A) Yalnız III B) Yalnız V C) I ve Tv TV E) HI ve IV Ouver D) II ve v