Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Türkçe
29
19.
nu,
• Kediler bıyıklarıyla nesneleri hissedebilir ve
büyüklüklerini anlayabilir. Kediler bıyıklarının geçtiği
aralıktan gövdelerinin de geçebileceğini bilirler. Ayrıca
kedi bitleri de ilginçtir. Bir sıçrayışta otuz dört cm kadar
sıçrayabilir. Sıçrayışları sırasında, uzaya gönderilen
roketlerden 20 kat daha büyük bir ivmeye ulaşırlar,
Tembel hayvanlar en yavaş memelilerdir. Üç parmaklı
tembel hayvanın yerde sadece iki metre ilerlemesi
altmış saniye sürer. Yani dünyanın en hızlı insanı
Usain Bold'un yaklaşık 9,5 saniyede koştuğu mesafeyi
tam elli dakikada katedebilir.
di
.
rel
Kanatlarını saniyede yüz kez çırparken uğultuya
benzer bir ses çıkaran kolibrilerin kalpleri de dakikada
yaklaşık 1.200 kez çarpar. Kolibriler bunun için
gereken enerjiyi her gün ağırlıklarının iki katı kadar
• bal özü içerek sağlar. Telaşlı yaşam tarzlarına karşın
kolibriler ortalama beş yıl yaşar.
?
Hü
Bu parçalarla ilgili olarak
I. Örnekleme yoluna gidilmesi
II. Kıyaslamaya başvurulması
III. Düşsel ögelerden yararlanılması
IV. Yinelemelere yer verilmesi
V Sayısal verilerden faydalanılması
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) I ve II
B) Il ve III
C) Il ve IV
P) II ve v
E) III ve v
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Türkçe 29 19. nu, • Kediler bıyıklarıyla nesneleri hissedebilir ve büyüklüklerini anlayabilir. Kediler bıyıklarının geçtiği aralıktan gövdelerinin de geçebileceğini bilirler. Ayrıca kedi bitleri de ilginçtir. Bir sıçrayışta otuz dört cm kadar sıçrayabilir. Sıçrayışları sırasında, uzaya gönderilen roketlerden 20 kat daha büyük bir ivmeye ulaşırlar, Tembel hayvanlar en yavaş memelilerdir. Üç parmaklı tembel hayvanın yerde sadece iki metre ilerlemesi altmış saniye sürer. Yani dünyanın en hızlı insanı Usain Bold'un yaklaşık 9,5 saniyede koştuğu mesafeyi tam elli dakikada katedebilir. di . rel Kanatlarını saniyede yüz kez çırparken uğultuya benzer bir ses çıkaran kolibrilerin kalpleri de dakikada yaklaşık 1.200 kez çarpar. Kolibriler bunun için gereken enerjiyi her gün ağırlıklarının iki katı kadar • bal özü içerek sağlar. Telaşlı yaşam tarzlarına karşın kolibriler ortalama beş yıl yaşar. ? Hü Bu parçalarla ilgili olarak I. Örnekleme yoluna gidilmesi II. Kıyaslamaya başvurulması III. Düşsel ögelerden yararlanılması IV. Yinelemelere yer verilmesi V Sayısal verilerden faydalanılması özelliklerinden hangileri ortaktır? A) I ve II B) Il ve III C) Il ve IV P) II ve v E) III ve v
18. Diller arasında uygar ve ilkel, zengin ve yoksul, güzel ve
çirkin türünden ayrımlara yer olmadığını dil bilimi çoktan
kanıtladi. Ama gelin de anlatın bunu insanlara! Bugün
bile, Shakespeare'in veya Hugo'nun büyüklüğünü her
şeyden önce dillerinin zenginliğine bağlayanlar var. Hiç
unutmam burnundan kıl aldırmayan bir yazarımız, Victor
Hugo'nun 1802'de, ünlü Larousse sözlüklerinin ilk
hazırlayıcısi Pierre Larousse'unsa ondan tam on beş yıl
sonra 1817'de doğduğunu aklına bile getirmeden,
"Victor Hugo, muhakkak ki doğduğu zaman Larousse'u
ezbere biliyordu!" diye yazmıştı. Ancak, hemen
belirtelim, bizim yazarlarımıza özgü bir şey değil bu
yanılgı. Yüzyıllardan beri bu konuda geliştirilmiş aykırı
söylemler bir araya getirilecek olursa ciltlere sığmaz.
Fénelon bile, kızların eğitimine ilişkin kitabında,
Italyancayla Ispanyolca konusunda, "Bu ik die
kadınların kusurlarını çoğaltabilecek nitelikte tehlikeli
kitaplar okumak dışında pek bir işe yaramaz." diyerek
şaşkına çevirir insanı.
2
Bu parçada aşağıdakilerin
hangisinden
yakınılmaktadır?
A) Yazarların sözlüklere bakarak eserler kaleme aldığı
düşüncesinin yaygin hale gelmesinden
B) Victor Hugo'nun, sözcük dağarcığının sözlükleri
ezberleyerek zenginleştiğine dair yanlış kanidan
C) Fénelon gibi bir yazarın bile, Italyanca ve
Ispanyolcayi yetersiz ve tehlikeli bir dil olarak
görmesinden
D) Shakespeare'in büyüklüğünün ingilizcenin zengin
söz varlığına bağlanmasından
E) Dilleri, içerdikleri sözcük sayısına göre birbiriyle
kıyaslayıp genelleme yapılmasından
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. Diller arasında uygar ve ilkel, zengin ve yoksul, güzel ve çirkin türünden ayrımlara yer olmadığını dil bilimi çoktan kanıtladi. Ama gelin de anlatın bunu insanlara! Bugün bile, Shakespeare'in veya Hugo'nun büyüklüğünü her şeyden önce dillerinin zenginliğine bağlayanlar var. Hiç unutmam burnundan kıl aldırmayan bir yazarımız, Victor Hugo'nun 1802'de, ünlü Larousse sözlüklerinin ilk hazırlayıcısi Pierre Larousse'unsa ondan tam on beş yıl sonra 1817'de doğduğunu aklına bile getirmeden, "Victor Hugo, muhakkak ki doğduğu zaman Larousse'u ezbere biliyordu!" diye yazmıştı. Ancak, hemen belirtelim, bizim yazarlarımıza özgü bir şey değil bu yanılgı. Yüzyıllardan beri bu konuda geliştirilmiş aykırı söylemler bir araya getirilecek olursa ciltlere sığmaz. Fénelon bile, kızların eğitimine ilişkin kitabında, Italyancayla Ispanyolca konusunda, "Bu ik die kadınların kusurlarını çoğaltabilecek nitelikte tehlikeli kitaplar okumak dışında pek bir işe yaramaz." diyerek şaşkına çevirir insanı. 2 Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır? A) Yazarların sözlüklere bakarak eserler kaleme aldığı düşüncesinin yaygin hale gelmesinden B) Victor Hugo'nun, sözcük dağarcığının sözlükleri ezberleyerek zenginleştiğine dair yanlış kanidan C) Fénelon gibi bir yazarın bile, Italyanca ve Ispanyolcayi yetersiz ve tehlikeli bir dil olarak görmesinden D) Shakespeare'in büyüklüğünün ingilizcenin zengin söz varlığına bağlanmasından E) Dilleri, içerdikleri sözcük sayısına göre birbiriyle kıyaslayıp genelleme yapılmasından
si
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Her öğrenci zaman zaman sorumluluklarının üzerine çöktüğü-
nü ve onların altında ezildiğini hisseder. Hazırlanması gereken
derslerin birikip külfete dönüşmesi, hedeflerin zorluğu, beklen-
tilerin fazlalığı ve bütün bunları nasıl halledeceğini bilememesi
omuzlarında büyük bir yük oluşturur. Bu da zamanla her şeye
karşı dayanılmaz bir bezginlik verir. Daha da önemlisi zaman-
la hiçbir şeyi başaramayacağı şüphesi üzerine çöker. Hele de
gelişme döneminin kendine özgü bedensel ve hormonal deği-
şimlerinin etkisiyle içine düştüğü bu kuruntu, başının üstünde
bir kara bulut gibi dolaşır ve nereye gitse onu izler. Hemen
her gencin dönem dönem yaşadığı bu endişenin sonucu olarak
usanma, bıkkınlık ve karamsarlığın güçlü bir şekilde hissedil-
mesi de son derece normaldir. Normal olmayan, bu duygular
karşısında ümitsizliğe kapılmak, kendini çaresiz ve güçsüz
hissederek çalışmayı ve mücadeleyi bırakmaktır. Yapılması
gereken şey bedensel, zihinsel ve davranışsal düzeyde bir
çaba harcamak ve hayatında bir düzenlemeye gitmektir. Stresi
azaltmak için hobilere yönelmek, olumsuz düşüncelerden uzak
durmak, bir plan yapıp buna azami derecede uymak her şeyi
yoluna koyacak bir denetleme mekanizması oluşturacaktır.
37. Bu parçada yazarın üzerinde durduğu durum aşağıdakiler-
den hangisinde verilmiştir?
A) Gelişme çağında ortaya çıkan bedensel ve zihinsel sorun-
lar
B) Beklentilerin fazlalığının yol açtığı olumsuzluklar
C) Gençlerin eğitimde karşılaştığı sorunlar ve çözümleri
D Öğrencilerde kaygının nedenleri ve kontrolü
E) Bedensel, zihinsel ve düşünsel düzenleme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
si 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Her öğrenci zaman zaman sorumluluklarının üzerine çöktüğü- nü ve onların altında ezildiğini hisseder. Hazırlanması gereken derslerin birikip külfete dönüşmesi, hedeflerin zorluğu, beklen- tilerin fazlalığı ve bütün bunları nasıl halledeceğini bilememesi omuzlarında büyük bir yük oluşturur. Bu da zamanla her şeye karşı dayanılmaz bir bezginlik verir. Daha da önemlisi zaman- la hiçbir şeyi başaramayacağı şüphesi üzerine çöker. Hele de gelişme döneminin kendine özgü bedensel ve hormonal deği- şimlerinin etkisiyle içine düştüğü bu kuruntu, başının üstünde bir kara bulut gibi dolaşır ve nereye gitse onu izler. Hemen her gencin dönem dönem yaşadığı bu endişenin sonucu olarak usanma, bıkkınlık ve karamsarlığın güçlü bir şekilde hissedil- mesi de son derece normaldir. Normal olmayan, bu duygular karşısında ümitsizliğe kapılmak, kendini çaresiz ve güçsüz hissederek çalışmayı ve mücadeleyi bırakmaktır. Yapılması gereken şey bedensel, zihinsel ve davranışsal düzeyde bir çaba harcamak ve hayatında bir düzenlemeye gitmektir. Stresi azaltmak için hobilere yönelmek, olumsuz düşüncelerden uzak durmak, bir plan yapıp buna azami derecede uymak her şeyi yoluna koyacak bir denetleme mekanizması oluşturacaktır. 37. Bu parçada yazarın üzerinde durduğu durum aşağıdakiler- den hangisinde verilmiştir? A) Gelişme çağında ortaya çıkan bedensel ve zihinsel sorun- lar B) Beklentilerin fazlalığının yol açtığı olumsuzluklar C) Gençlerin eğitimde karşılaştığı sorunlar ve çözümleri D Öğrencilerde kaygının nedenleri ve kontrolü E) Bedensel, zihinsel ve düşünsel düzenleme
6.
(1) Halit Ziya büyük bir yazar olmakla beraber, umumiyetle
hayatın sathinda kalmıştır; onda Tanpınar'ın eserlerindeki
baş döndürücü derinlik yoktur. (II) Çok geniş kültüre sahip
olan Tanpınar, tarih, psikoloji ve felsefeye de meraklı idi.
(III) Diyebilirim ki son çağ Türk edebiyatında beşerî kültür
ile güzel sanatlara Tanpınar kadar ihtiras ile sarılan, onlarla
ruhunu besleyen başka bir Türk yazarı yoktur. (IV) Hayatı
bir sanat eseri kadar güzel bulan Tanpınar'ın içinde onun
sırlarını araştıran bir filozof, psikolog ve sosyolog tecessüsü
de vardı. (V) Halit Ziya'nın üslubu ise kullandığı kelimeler-
den kaynaklanan bir ağırlık içindeydi. (VI) O, bu cephesiyle
Halit Ziya'dan ve diğer üslupçu yazarlardan ayrılır, onların
çok üstüne çıkar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı-
min akışını bozmaktadır?
IV
DV
E) VI
A) II
B) III
204
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. (1) Halit Ziya büyük bir yazar olmakla beraber, umumiyetle hayatın sathinda kalmıştır; onda Tanpınar'ın eserlerindeki baş döndürücü derinlik yoktur. (II) Çok geniş kültüre sahip olan Tanpınar, tarih, psikoloji ve felsefeye de meraklı idi. (III) Diyebilirim ki son çağ Türk edebiyatında beşerî kültür ile güzel sanatlara Tanpınar kadar ihtiras ile sarılan, onlarla ruhunu besleyen başka bir Türk yazarı yoktur. (IV) Hayatı bir sanat eseri kadar güzel bulan Tanpınar'ın içinde onun sırlarını araştıran bir filozof, psikolog ve sosyolog tecessüsü de vardı. (V) Halit Ziya'nın üslubu ise kullandığı kelimeler- den kaynaklanan bir ağırlık içindeydi. (VI) O, bu cephesiyle Halit Ziya'dan ve diğer üslupçu yazarlardan ayrılır, onların çok üstüne çıkar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anlatı- min akışını bozmaktadır? IV DV E) VI A) II B) III 204
25.
I Taşı Gediğine Koymak adlı çalışmamda özlü sözleri
derledim.
II. Bunu yaparken elime geçen her cümleyi de eserime
almadım.
III. Böyle nitelikler taşımayan cümlelere kitabımda yer
vermedim.
IV. Onlarda anlamıyla düşündüren, topluma maddi ve
manevi yarar sağlayan, toplum barışına katkı
sunabilecek özellikler aradım.
V. Ayrıca topladığım bu ibretli sözleri doksan dokuz
konu başlığı altında sınıflandırarak okuyucuların
faydalanmalarını kolaylaştırdım.
Bu parçada anlam akışının düzelmesi için hangi
cümleler yer değiştirmelidir?
A) I ve II
B) II ve III
C) II ve IV
olen
DI III e IV
E) I ve v
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. I Taşı Gediğine Koymak adlı çalışmamda özlü sözleri derledim. II. Bunu yaparken elime geçen her cümleyi de eserime almadım. III. Böyle nitelikler taşımayan cümlelere kitabımda yer vermedim. IV. Onlarda anlamıyla düşündüren, topluma maddi ve manevi yarar sağlayan, toplum barışına katkı sunabilecek özellikler aradım. V. Ayrıca topladığım bu ibretli sözleri doksan dokuz konu başlığı altında sınıflandırarak okuyucuların faydalanmalarını kolaylaştırdım. Bu parçada anlam akışının düzelmesi için hangi cümleler yer değiştirmelidir? A) I ve II B) II ve III C) II ve IV olen DI III e IV E) I ve v
PARAG
PARAGRAF
10 Platon'un sanata ve özel olarak "güzel'e ilişkin
görüşleri, gerçekliği değerlendirdiği idealist felse-
fesiyle bağlantılıdır. Platon'a göre güzellik ideadır,
mutlaktır. Doğada söz konusu olan güzellikler,
gerçek olan güzel ideasından pay aldıkları ölçüde
bize güzel görünürler. Gördüğümüz güzellik, asıl
güzelliğin kendisi olmayıp bir kopyasıdır. Sanatçı da
duyular dünyasından objeleri yansıttığından izleyi-
ciye ve okura gerçeklik hakkında bilgi vermez hatta
gerçeklikten uzaklaştırır. Çünkü gerçeklik idealardır,
ideaların bilgisidir,
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil
miştir?
A) Felsefe ve sanat anlayışları üzerinde Platon'un
önemli etkisi olduğuna
Sanatçının, varlığın ancak ſiz düşümünü yansı-
tabileceğine
C) Güzelliğe ancak felsefi bilgiyle ulaşılabileceğine
Dj Sanatçıların “güzel" kavramını yanlış yorumla-
dığına
Felsefe ve sanatın birlikte değerlendirilmesi ge-
reken kavramlar olduğuna
B)
11. Vücudun koruyucu kilifi olan cildimizin sağlığını
korumak için ona iyi bakmamız gerekiyor. Cilt ba-
kimindaki ilk basamak ise temizlik. Cilt yüzeyindeki
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
PARAG PARAGRAF 10 Platon'un sanata ve özel olarak "güzel'e ilişkin görüşleri, gerçekliği değerlendirdiği idealist felse- fesiyle bağlantılıdır. Platon'a göre güzellik ideadır, mutlaktır. Doğada söz konusu olan güzellikler, gerçek olan güzel ideasından pay aldıkları ölçüde bize güzel görünürler. Gördüğümüz güzellik, asıl güzelliğin kendisi olmayıp bir kopyasıdır. Sanatçı da duyular dünyasından objeleri yansıttığından izleyi- ciye ve okura gerçeklik hakkında bilgi vermez hatta gerçeklikten uzaklaştırır. Çünkü gerçeklik idealardır, ideaların bilgisidir, Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil miştir? A) Felsefe ve sanat anlayışları üzerinde Platon'un önemli etkisi olduğuna Sanatçının, varlığın ancak ſiz düşümünü yansı- tabileceğine C) Güzelliğe ancak felsefi bilgiyle ulaşılabileceğine Dj Sanatçıların “güzel" kavramını yanlış yorumla- dığına Felsefe ve sanatın birlikte değerlendirilmesi ge- reken kavramlar olduğuna B) 11. Vücudun koruyucu kilifi olan cildimizin sağlığını korumak için ona iyi bakmamız gerekiyor. Cilt ba- kimindaki ilk basamak ise temizlik. Cilt yüzeyindeki
30. Bir roman, bir şeyleri iddia etmez; roman sorular sorar
insanların aptallığı, her şey için bir yanıtları olduğunu
sanmalarından gelir. Don Kişot dünyayı gezerken dünya,
gözlerinin önünde bir gizeme dönüştü. Bu ilk Avrupalı ro-
manın, tüm dünya roman tarihine bıraktığı özel bir miras-
tır. Yazar, okuyucusuna dünyayı bir soru olarak görmeyi
öğretir. Bu tavır bilgelik ve hoşgörü içerir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Romanın ilk örneğinin nerede verildiği
B) Don Kişot'un sembolik özellikler taşıdığı
C) Romanın, kişinin yaşamı sorgulama yetisini geliştir-
mesi
D) Don Kişot'un edebiyat tarihindeki yeri
E) İnsanların her şeyin cevabını bildiklerini sanmaları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Bir roman, bir şeyleri iddia etmez; roman sorular sorar insanların aptallığı, her şey için bir yanıtları olduğunu sanmalarından gelir. Don Kişot dünyayı gezerken dünya, gözlerinin önünde bir gizeme dönüştü. Bu ilk Avrupalı ro- manın, tüm dünya roman tarihine bıraktığı özel bir miras- tır. Yazar, okuyucusuna dünyayı bir soru olarak görmeyi öğretir. Bu tavır bilgelik ve hoşgörü içerir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Romanın ilk örneğinin nerede verildiği B) Don Kişot'un sembolik özellikler taşıdığı C) Romanın, kişinin yaşamı sorgulama yetisini geliştir- mesi D) Don Kişot'un edebiyat tarihindeki yeri E) İnsanların her şeyin cevabını bildiklerini sanmaları
3.
Kaplan türünü kurtarmak için çalışma yürüten Uluslararası Dolar
Koruma Birliği (IUCN), yiyecek kaynakları her geçen gün daha da
azalan kaplanların civar köylerde yaşayan insanlarla diger bölgele
re göre daha fazla çatışma yaşadığını belirtiyor. Kaplanların; insan-
ların beslediği hayvanlara hatta insanlara yönelik saldırılarında ar-
tış olması da insanlarla kaplanları karşı karşıya getiriyor. Kaplanlar
ya öldürülüyor ya da satılmak üzere yakalanıyor. Evet, insan türü,
kaplan türüne zarar veriyor. Kaplanların neslinin tükenmesine sebe
biyet veren etkende insanın parmağı var ne yazık ki. Biri, şehirlerin
ve tarım alanlarının giderek genişlemesi sonucu kaplanların yaşa-
dıkları habitatların yok olması. Diğeriyse özellikle fosil yakıtların kul-
lanılması sonucu salinan sera gazları nedeniyle sadece kaplanları
değil, yeryüzünün tamamını tehdit eden iklim değişikliği.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Tartışmacı anlatıma başvurulmuştur.
B) Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır.
C) Çoğullaştırmaya yer verilmiştir.
D) Karşılaştırma yapılmıştır.
E) Tanik göstermeden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. Kaplan türünü kurtarmak için çalışma yürüten Uluslararası Dolar Koruma Birliği (IUCN), yiyecek kaynakları her geçen gün daha da azalan kaplanların civar köylerde yaşayan insanlarla diger bölgele re göre daha fazla çatışma yaşadığını belirtiyor. Kaplanların; insan- ların beslediği hayvanlara hatta insanlara yönelik saldırılarında ar- tış olması da insanlarla kaplanları karşı karşıya getiriyor. Kaplanlar ya öldürülüyor ya da satılmak üzere yakalanıyor. Evet, insan türü, kaplan türüne zarar veriyor. Kaplanların neslinin tükenmesine sebe biyet veren etkende insanın parmağı var ne yazık ki. Biri, şehirlerin ve tarım alanlarının giderek genişlemesi sonucu kaplanların yaşa- dıkları habitatların yok olması. Diğeriyse özellikle fosil yakıtların kul- lanılması sonucu salinan sera gazları nedeniyle sadece kaplanları değil, yeryüzünün tamamını tehdit eden iklim değişikliği. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Tartışmacı anlatıma başvurulmuştur. B) Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır. C) Çoğullaştırmaya yer verilmiştir. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Tanik göstermeden yararlanılmıştır.
TYT/Türkçe
TÜRKCE T
1. Bu testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan
3.
. Ben, sanatı ve edebiyatı insan varlığının en kutsal yaratışla
1
rindan (saygın oluşum) biri sayarım. Gerçek sanat eserlerinin
II
(edebi kriterlere uygun) de, yarına geçecek ( kalıcı olan) de-
ğerde olduğuna inanan sanatçıların ellerinden çıkmış (kale-
IV
me alınmış) olanlar arasında bulunacağına inanıyorum. Za-
ten bana bu satırları yazdıran da bu inanış oldu. Tabii yarını,
geleceği masal sayanlar, günü gününe yaşamakla yetinenler
V
(anin tadını çıkaranlar), diledikleri gibi düşünüp yazarlar. Bu,
onların bileceği iştir.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anla-
mı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir?
B) II.
D) IV.
C) III.
A) 1.
V.
gov.
6 amma o yayincilik
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT/Türkçe TÜRKCE T 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan 3. . Ben, sanatı ve edebiyatı insan varlığının en kutsal yaratışla 1 rindan (saygın oluşum) biri sayarım. Gerçek sanat eserlerinin II (edebi kriterlere uygun) de, yarına geçecek ( kalıcı olan) de- ğerde olduğuna inanan sanatçıların ellerinden çıkmış (kale- IV me alınmış) olanlar arasında bulunacağına inanıyorum. Za- ten bana bu satırları yazdıran da bu inanış oldu. Tabii yarını, geleceği masal sayanlar, günü gününe yaşamakla yetinenler V (anin tadını çıkaranlar), diledikleri gibi düşünüp yazarlar. Bu, onların bileceği iştir. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anla- mı, ayraç içindeki sözün anlamıyla örtüşmemektedir? B) II. D) IV. C) III. A) 1. V. gov. 6 amma o yayincilik
13
Konu
Testi
3.
1.
Desc
düstu
inceli
ğimiz
eyler
olduc
yönlü
lü bir
Göz cerrahisi öyle bir gelişti ki artık çok kısa bir süre
sonra göremeyen kişi kalmayacak. 2 mm'lik bir lensle
artik görme yetisini kaybedenler de çok rahat göre-
bilecek. Hemen hemen her şeyin seçilebildiği.lensin
Üretimi birkaç aya kadar seri bir şekilde başlayacaktır.
Doğuştan veya sonradan, görme kaybınızın nedeni ne
olursa olsun bu lens buna çare olabiliyor. Bilim özel-
likle göz alanında çok iyi bir durumda. Bu son buluşla
artık bilim camiasının göz ile ilgili bilinmeyen bir şey-
Jer üretebileceğini sanmıyorum. Tedavisi olmayan bir
hastalık türerse de gerekenin yapılacağını söylemek
gerekir. Bilim çevreleri göz alanına olduğu kadar
di-
ğer alanlara da yönelebilirlerse çok iyi olacak. Gözden
kaçırılan onca şey bir süre sonra rayına oturtulacaktır.
Yeter ki yapılmak istenilen şeye özen gösterilsin.
bunu
de yo
eğilm
olduğ
Gere
Bup
hang
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı-
dakilerden hangisidir?
A)
B) F
A) Bilim özellikle göz alanında büyük bir gelişme
kaydetmiştir.
B) Göz cerrahisi üzerine yeni araştırmalar yapılmıştır.
C) Göz üzerine yapılan araştırmalarda problemlerin
benzer olduğu görülmüştür.
D) Itina ile yapılan işler bir süre sonra düzene girecektir.
E) Göz konusunda başarılı olunmayan bir dönem
yoktur.
C)
D)
www.pelikanyayinevi.com.tr
4.
2. Karanlık dönem olarak adlandırılan tarih Öncesi dö-
neme ait buluntular o dönemi aydınlatmaya yetecek
gibi görünüyor. Yakın zamanda bulunan bir hiyeroglif
bunu kanıtlar nitelikte bilgiler içeriyor. Hiyeroglifte o
dönemin kullanılan araç gereçlerine kadar bilgi yer
alıyor. Arkeologlar ve tarihçiler bir araya gelince daha
birçok şey çıkarabileceklerine inanıyorum. Bu yıllar
boyunca böyle olmuştur. Çıkarılan her tarihi
%3'11
başı
kir.
de. E
söyle
özel
gina
döne
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13 Konu Testi 3. 1. Desc düstu inceli ğimiz eyler olduc yönlü lü bir Göz cerrahisi öyle bir gelişti ki artık çok kısa bir süre sonra göremeyen kişi kalmayacak. 2 mm'lik bir lensle artik görme yetisini kaybedenler de çok rahat göre- bilecek. Hemen hemen her şeyin seçilebildiği.lensin Üretimi birkaç aya kadar seri bir şekilde başlayacaktır. Doğuştan veya sonradan, görme kaybınızın nedeni ne olursa olsun bu lens buna çare olabiliyor. Bilim özel- likle göz alanında çok iyi bir durumda. Bu son buluşla artık bilim camiasının göz ile ilgili bilinmeyen bir şey- Jer üretebileceğini sanmıyorum. Tedavisi olmayan bir hastalık türerse de gerekenin yapılacağını söylemek gerekir. Bilim çevreleri göz alanına olduğu kadar di- ğer alanlara da yönelebilirlerse çok iyi olacak. Gözden kaçırılan onca şey bir süre sonra rayına oturtulacaktır. Yeter ki yapılmak istenilen şeye özen gösterilsin. bunu de yo eğilm olduğ Gere Bup hang Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? A) B) F A) Bilim özellikle göz alanında büyük bir gelişme kaydetmiştir. B) Göz cerrahisi üzerine yeni araştırmalar yapılmıştır. C) Göz üzerine yapılan araştırmalarda problemlerin benzer olduğu görülmüştür. D) Itina ile yapılan işler bir süre sonra düzene girecektir. E) Göz konusunda başarılı olunmayan bir dönem yoktur. C) D) www.pelikanyayinevi.com.tr 4. 2. Karanlık dönem olarak adlandırılan tarih Öncesi dö- neme ait buluntular o dönemi aydınlatmaya yetecek gibi görünüyor. Yakın zamanda bulunan bir hiyeroglif bunu kanıtlar nitelikte bilgiler içeriyor. Hiyeroglifte o dönemin kullanılan araç gereçlerine kadar bilgi yer alıyor. Arkeologlar ve tarihçiler bir araya gelince daha birçok şey çıkarabileceklerine inanıyorum. Bu yıllar boyunca böyle olmuştur. Çıkarılan her tarihi %3'11 başı kir. de. E söyle özel gina döne
GELISME TEST 12 PARAGRAFTA YARDIMCI DUŞUNCELER
6.
Passo için sanatta on Onemli malzeme dildi. Tok
rasi, yaşamı boyunca genç ve dinamik kalan
cupuncelerini ifade edebileceği özgün bir dil bulmak ve
tarih anlatım biçimlerine göre bu dilin sinurlarini
genişletmek oldu. "Resim sanatında aramak hiçbir şey
ifade etmez. Önemli olan bulmaktır." diyen Picasso
sanatı bir karşılaşma, bulgu, serüven ve sonu
gelmeyen bir süreç olarak yaşadı. Bu çeşitliliği şu
sözlerle açıklar: "fade etmek istediğim konular farklı
anlatım biçimleri kullanmamı ima ettikleri zaman bunlar
benimsemekte asla tereddüt etmedim. Hiçbir zaman
deneme ya da alıştırma yapmadım, bir şey söylemek
istediğimde her zaman bunu en uygun olduğunu
hissettiğim biçimde söyledim. Farklı konular farklı
anlatım biçimlerini gerektirir. Bu, gelişme ya da ilerleme
anlamına gelmez; ifade etmek istenilen düşünce ve
anlatım aracının birbirine uydurulması demektir."
Agik ve
sadik
yaşam
honiz
hastal
kayna
gozo
kay
ned
öyk
dür
gu
di
iç
s
Bu parçadan Picasso ile ilgili aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?
A) Yapıtlarında biricikliğini sağlayacak anlatım
olanakları aramıştır.
B) Sanat onun için büyük bir tutkudur.
C) Öz ve biçim uyumunu yakalamaya çalışmıştır.
D) Resim sanatında çığır açmıştır.
E) Dile getirmek istediklerini uygun bulduğu biçimde
yansıtmıştır.
LIMÍT YAYINLARI
5. Ünlü İngiliz eleştirmenin şiiri açıklama konusunda
yaptığı bazı denemeler varmış. Bakın ne yapıyormuş o
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
GELISME TEST 12 PARAGRAFTA YARDIMCI DUŞUNCELER 6. Passo için sanatta on Onemli malzeme dildi. Tok rasi, yaşamı boyunca genç ve dinamik kalan cupuncelerini ifade edebileceği özgün bir dil bulmak ve tarih anlatım biçimlerine göre bu dilin sinurlarini genişletmek oldu. "Resim sanatında aramak hiçbir şey ifade etmez. Önemli olan bulmaktır." diyen Picasso sanatı bir karşılaşma, bulgu, serüven ve sonu gelmeyen bir süreç olarak yaşadı. Bu çeşitliliği şu sözlerle açıklar: "fade etmek istediğim konular farklı anlatım biçimleri kullanmamı ima ettikleri zaman bunlar benimsemekte asla tereddüt etmedim. Hiçbir zaman deneme ya da alıştırma yapmadım, bir şey söylemek istediğimde her zaman bunu en uygun olduğunu hissettiğim biçimde söyledim. Farklı konular farklı anlatım biçimlerini gerektirir. Bu, gelişme ya da ilerleme anlamına gelmez; ifade etmek istenilen düşünce ve anlatım aracının birbirine uydurulması demektir." Agik ve sadik yaşam honiz hastal kayna gozo kay ned öyk dür gu di iç s Bu parçadan Picasso ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Yapıtlarında biricikliğini sağlayacak anlatım olanakları aramıştır. B) Sanat onun için büyük bir tutkudur. C) Öz ve biçim uyumunu yakalamaya çalışmıştır. D) Resim sanatında çığır açmıştır. E) Dile getirmek istediklerini uygun bulduğu biçimde yansıtmıştır. LIMÍT YAYINLARI 5. Ünlü İngiliz eleştirmenin şiiri açıklama konusunda yaptığı bazı denemeler varmış. Bakın ne yapıyormuş o
7.
1. Bu kara çileli sokak daracık bir sokaktır. İki yanında ka-
lin taş binalar vardır. Taş kararmıştır. Camlar güneşi ya
da aydınlığı yansıtmaz ışıldayarak. Demirler paslı, du-
C varlar kirden renksizleşmiş.
II. Kültürel bağlamda modernizm, 19. yüzyılda gelenek-
sel anlamdaki edebî, sanatsal, sosyal ve gündelik ya-
şamın geçerliliğini yitirdiği fikriyle ortaya çıkmıştır. Mo-
E dernist hareketin 19. yüzyıl ortasında Fransa'da ortaya
çıktığı kabul edilir.
III. Orhan Duru'nun öyküsünün büyülü evrenine yeni bir
kapı aralar son dönem öyküleri. Yazının gerçeğinden
yaşamın gerçeğine uzanan kıyılarda gezindirir sizi.
IV. Hayvanların koşullanmaya ve deneme yanılma etkinli-
ğine dayanan öğrenmeleri yanında, insan öğrenmesi-
nin ayrı bir niteliği vardır. İnsanın her öğreniş aşaması
bedence belirli bir olgunlaşmayı gerektirir. Söz gelimi,
konuşmayı öğrenmek yalnız ses çıkarmak değildir.
Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış paragraflar-
dan herhangi biriyle ilişkilendirilemez?
as
A) ilişki kurma
B) Meqazlı söyleyiş
Oy Betimleyici anlatım
0) Karşılaştırma
E) Açıklayıcı anlatım
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. 1. Bu kara çileli sokak daracık bir sokaktır. İki yanında ka- lin taş binalar vardır. Taş kararmıştır. Camlar güneşi ya da aydınlığı yansıtmaz ışıldayarak. Demirler paslı, du- C varlar kirden renksizleşmiş. II. Kültürel bağlamda modernizm, 19. yüzyılda gelenek- sel anlamdaki edebî, sanatsal, sosyal ve gündelik ya- şamın geçerliliğini yitirdiği fikriyle ortaya çıkmıştır. Mo- E dernist hareketin 19. yüzyıl ortasında Fransa'da ortaya çıktığı kabul edilir. III. Orhan Duru'nun öyküsünün büyülü evrenine yeni bir kapı aralar son dönem öyküleri. Yazının gerçeğinden yaşamın gerçeğine uzanan kıyılarda gezindirir sizi. IV. Hayvanların koşullanmaya ve deneme yanılma etkinli- ğine dayanan öğrenmeleri yanında, insan öğrenmesi- nin ayrı bir niteliği vardır. İnsanın her öğreniş aşaması bedence belirli bir olgunlaşmayı gerektirir. Söz gelimi, konuşmayı öğrenmek yalnız ses çıkarmak değildir. Aşağıdakilerden hangisi numaralanmış paragraflar- dan herhangi biriyle ilişkilendirilemez? as A) ilişki kurma B) Meqazlı söyleyiş Oy Betimleyici anlatım 0) Karşılaştırma E) Açıklayıcı anlatım
Y
5
36
D
37 38 39 40
C B D
c
D
A
29.
TYT / KONTROL - TÜRKÇE
27.
Şairlere her zaman derin bir saygı duyduğum hâlde bu
genç şairin, adına kart bastırıp unvan ve meslek olarak da
“şair" yazdırdığını gördüğümde gözlerime inanamamış-
tim. Görüşmemizde şairliği bir meslek olarak benimsedi-
ğini, işini gerçekten ciddiye aldığını göstermek için böyle
bir yola başvurduğunu öğrendim kendisinden fakat pek de
inanamadım doğrusu, söz konusu şairlikse bu sıfatı kendi
kendine vermeye hakkı olmadığını düşündüm Çünkü şiir-
lerini okuduğumda, bir eleştirmen olarak onlara şiir demek
gelmedi içimden. Şair, yalnızca birbiriyle ilgili sözcükleri
peş peşe dizmiş, bunları kendince kafiyelendirmiş, bir de
aliterasyonlar kullanmış.
Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak;
V Şiirlerinde ahenk unsurlarına yer verdiğine
(11.7 Duygusal içerikli şiirlerinin olduğuna
Şiirlerinin nitelikten yoksun olduğuna
IV. Şairliği bir meslek olarak gördüğüne
ifadelerinden hangisine veya hangilerine değinilme-
miştir?
AT ve ili
B) Yalnız II C) I ve
D) Yalnız
EN II ve IV
BY
Olive
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Y 5 36 D 37 38 39 40 C B D c D A 29. TYT / KONTROL - TÜRKÇE 27. Şairlere her zaman derin bir saygı duyduğum hâlde bu genç şairin, adına kart bastırıp unvan ve meslek olarak da “şair" yazdırdığını gördüğümde gözlerime inanamamış- tim. Görüşmemizde şairliği bir meslek olarak benimsedi- ğini, işini gerçekten ciddiye aldığını göstermek için böyle bir yola başvurduğunu öğrendim kendisinden fakat pek de inanamadım doğrusu, söz konusu şairlikse bu sıfatı kendi kendine vermeye hakkı olmadığını düşündüm Çünkü şiir- lerini okuduğumda, bir eleştirmen olarak onlara şiir demek gelmedi içimden. Şair, yalnızca birbiriyle ilgili sözcükleri peş peşe dizmiş, bunları kendince kafiyelendirmiş, bir de aliterasyonlar kullanmış. Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak; V Şiirlerinde ahenk unsurlarına yer verdiğine (11.7 Duygusal içerikli şiirlerinin olduğuna Şiirlerinin nitelikten yoksun olduğuna IV. Şairliği bir meslek olarak gördüğüne ifadelerinden hangisine veya hangilerine değinilme- miştir? AT ve ili B) Yalnız II C) I ve D) Yalnız EN II ve IV BY Olive
S
30. Türkçe, her geçen gün güzelliklerini kaybetmekte. Özellikle rad-
yo ve televizyon kanallarında sunuculuk yapan gençler, çok ga-
rip konuşuyor. İki laflarından biri "yani, filan, hayret bir şey" blu-
yor. Kelime hazineleri o kadar sig ki konuşacak başka bir kelime
bulamıyorlar. Televizyonlardaki yarışma programlarında ise argo
sözcükler kullanıliyor sürekli. İnsanlar da böyle seviyesiz prog-
ramları ilgiyle izliyor ne yazık ki!
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?
3. FASIKUL
A) Yarışma programlarının daha çok seyredildiğine
B) Sözcük dağarcığı sınırlı kişilerin sunuculuk yaptığına
©) Joplumun dili özenli kullanmadığına bu da
D) İnsanların Türkçenin yozlaşmasına kayıtsız kaldığına var
E) Sunucuların bir chil eğitiminden geçirilmesi gerektiğine
22
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
S 30. Türkçe, her geçen gün güzelliklerini kaybetmekte. Özellikle rad- yo ve televizyon kanallarında sunuculuk yapan gençler, çok ga- rip konuşuyor. İki laflarından biri "yani, filan, hayret bir şey" blu- yor. Kelime hazineleri o kadar sig ki konuşacak başka bir kelime bulamıyorlar. Televizyonlardaki yarışma programlarında ise argo sözcükler kullanıliyor sürekli. İnsanlar da böyle seviyesiz prog- ramları ilgiyle izliyor ne yazık ki! Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? 3. FASIKUL A) Yarışma programlarının daha çok seyredildiğine B) Sözcük dağarcığı sınırlı kişilerin sunuculuk yaptığına ©) Joplumun dili özenli kullanmadığına bu da D) İnsanların Türkçenin yozlaşmasına kayıtsız kaldığına var E) Sunucuların bir chil eğitiminden geçirilmesi gerektiğine 22
DENEME - 7
7.
(1) Memduh Şevket Esendal insanımızın zaaflarını ve
güçlü yanlarını, onları yaşatan iç dinamikleri öykülerinde
anlatmıştır. (II) Anlam açıklığı, söz iktisadı onun öyküde
aradığı temel nitelikler olmuştur. (III) Hayatın bir anını
yalın, doğal ve süslemesiz bir dille aktarmıştır. (IV) İşçi-
sinden köylüsüne, zengininden yoksuluna her kesimden
insanı öyküleştirmiştir. (V) o, bu eserleriyle kendine özgü
öykü evrenini kurmayı başarmıştır.
Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede eserlerin içeriğinden söz edilmiştir.
B) II. cümlede öykülerin duru ve özlü bir anlatıma sahip
olduğu sezdirilmiştir.
CDH. cümlede yazarın biçem özellikleri belirtilmiştir.
IV. cümlede karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
B V. cürlede özgünlükten bahsedilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
DENEME - 7 7. (1) Memduh Şevket Esendal insanımızın zaaflarını ve güçlü yanlarını, onları yaşatan iç dinamikleri öykülerinde anlatmıştır. (II) Anlam açıklığı, söz iktisadı onun öyküde aradığı temel nitelikler olmuştur. (III) Hayatın bir anını yalın, doğal ve süslemesiz bir dille aktarmıştır. (IV) İşçi- sinden köylüsüne, zengininden yoksuluna her kesimden insanı öyküleştirmiştir. (V) o, bu eserleriyle kendine özgü öykü evrenini kurmayı başarmıştır. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede eserlerin içeriğinden söz edilmiştir. B) II. cümlede öykülerin duru ve özlü bir anlatıma sahip olduğu sezdirilmiştir. CDH. cümlede yazarın biçem özellikleri belirtilmiştir. IV. cümlede karşılaştırmadan yararlanılmıştır. B V. cürlede özgünlükten bahsedilmiştir.
6. Kendini yığın hâline getiren bir ulus, kalıcı olamaz.
Tek düşüncesi para olan bir yığın, yaşayamaz.
Düşünceyi küçümsüyoruz. Kitaba harcadığımız
parayı atlar için harcadığımızla kıyaslarsak yerin
dibine girmemiz gerekmez mi? Kitap sevene "kitap
delisi" diyoruz, kimseye "at delisi" dediğimiz yok.
Kitap yüzünden sefalete düşen görülmemiş, at
uğruna iflas eden edene. Ingilizlerin içkiye verdiği
para, kitaba verdiğinin kaç misli hiç düşündünüz
mü? En güzel kitap, bir "kalkan" fiyatına, alan
nerde?
Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Açıklama
B) Karşılaştırma
C) Örnekleme
D) Tartışma
E) Sorulara bağlama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Kendini yığın hâline getiren bir ulus, kalıcı olamaz. Tek düşüncesi para olan bir yığın, yaşayamaz. Düşünceyi küçümsüyoruz. Kitaba harcadığımız parayı atlar için harcadığımızla kıyaslarsak yerin dibine girmemiz gerekmez mi? Kitap sevene "kitap delisi" diyoruz, kimseye "at delisi" dediğimiz yok. Kitap yüzünden sefalete düşen görülmemiş, at uğruna iflas eden edene. Ingilizlerin içkiye verdiği para, kitaba verdiğinin kaç misli hiç düşündünüz mü? En güzel kitap, bir "kalkan" fiyatına, alan nerde? Bu parçanın anlatım biçimi, aşağıdakilerden hangisidir? A) Açıklama B) Karşılaştırma C) Örnekleme D) Tartışma E) Sorulara bağlama