Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

ve
ERAFIN YAPISI
agrafın Akışını Düzeltme • Paragrafın İlk Cümlesi
- 3. (1) Doğrusu biz, hiçbir sanat eserinde samimilik aramayız.
Gul Aradığımız şey o eserin samimi gözükmesidir.(111) Şair
beni samimiliğine inandırabiliyorsa benim için yeterlidir.
(IV) Şair, gerçek duygularını yani yaşayıp hissettiklerini
okurlarıyla paylaşmak zorundadır. (V) Bizim sanat ada-
minda arama hakkına sahip olduğumuz biricik şey, kandir-
ma gücüdür.
de
Numaralanmış cümlelerden hangisi, parçanın anlam
bütünlüğüyle örtüşmez?
cel
A) 1. B) 11. C) III D) IV. E) V.
izi
bu
e-
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ve ERAFIN YAPISI agrafın Akışını Düzeltme • Paragrafın İlk Cümlesi - 3. (1) Doğrusu biz, hiçbir sanat eserinde samimilik aramayız. Gul Aradığımız şey o eserin samimi gözükmesidir.(111) Şair beni samimiliğine inandırabiliyorsa benim için yeterlidir. (IV) Şair, gerçek duygularını yani yaşayıp hissettiklerini okurlarıyla paylaşmak zorundadır. (V) Bizim sanat ada- minda arama hakkına sahip olduğumuz biricik şey, kandir- ma gücüdür. de Numaralanmış cümlelerden hangisi, parçanın anlam bütünlüğüyle örtüşmez? cel A) 1. B) 11. C) III D) IV. E) V. izi bu e-
10 Genç yazarların hiçbiri sadece kendi dünyası ile yetinemez.
Bizim yazarianmizin da okuyucularımız gibi dünya edebiyatı
ile senli benli olmalan gerekiyor. Yoksa dünyayı her geçen
gün daha fazla bilmeye başlayan bunca okuru nasıl doyuram
bilirler?
Parçada geçen "senli benli olmaları" sözünün anlamı aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Yakından ilgilenmek
B) Tarafsız değerlendirmek
Haberdar olmak
D) Uzağında olamamak
Bilgi sahibi olmak
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10 Genç yazarların hiçbiri sadece kendi dünyası ile yetinemez. Bizim yazarianmizin da okuyucularımız gibi dünya edebiyatı ile senli benli olmalan gerekiyor. Yoksa dünyayı her geçen gün daha fazla bilmeye başlayan bunca okuru nasıl doyuram bilirler? Parçada geçen "senli benli olmaları" sözünün anlamı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Yakından ilgilenmek B) Tarafsız değerlendirmek Haberdar olmak D) Uzağında olamamak Bilgi sahibi olmak
22. Ozel alan ve kamusal alan ayrımına dair bir köken
araştırması yapıldığında, bu ayrımın şehir yaşantısının
sonucu olduğu görülür. Eski Yunanlılar şehrin ve
politikanın alanı olan "polis" ile evin ve ailenin alanı olan
"oikos" arasına bir sinir koymuşlardır. Ama bu ayrımların
bugün bizlerin yaşadığı modern bölünmenin aynısı
olduğunu düşünmek yanlış olur. Modern insan, özel
olanı daha özgür bir alan olarak görmeye; kamusal olanı
ise zorunluluklar ve görevler alanı şeklinde tarif etmeye
yatkındır. Oysa Eski Yunanlılar için özgürlükten çok bir
zorunluluk anlamına gelen "oikos", insanın üretmesini
sağlayan ev hayatının, çalışmanın, ekonominin alanıdır.
Ozgürlüğün alanına geçmek içinse polis"in alanına
girmek gerekmektedir. Dolayısıyla kavramlar aynı olsa
da bu kavramlara bakış, değişiklik göstermiştir.
Bu parçaya göre özel ve kamusal alanlarla ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kamusal ve özel alan kavramlarına yüklenen anlamlar,
geçmiş ve modern dönemlerde farklı olmuştur.
B) Eski
Yunan'da ekonominin alanı olan ev hayatı
mecburiyetlerle özdeşleştirilmiştir.
C) Çalışma hayatının ve sosyal hayatın alanlar, farklı
dönemlerin toplumları arasında değişiklik göstermiştir.
D) Şehir yaşamının olmadığı eski dönemlerde, özel ve
kamu alan ayrımına genellikle gidilmemiştir.
E) Modern dönemde özel alanlar hem özgürlükleri hem
de kısıtlamaları kapsamaya başlamıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
22. Ozel alan ve kamusal alan ayrımına dair bir köken araştırması yapıldığında, bu ayrımın şehir yaşantısının sonucu olduğu görülür. Eski Yunanlılar şehrin ve politikanın alanı olan "polis" ile evin ve ailenin alanı olan "oikos" arasına bir sinir koymuşlardır. Ama bu ayrımların bugün bizlerin yaşadığı modern bölünmenin aynısı olduğunu düşünmek yanlış olur. Modern insan, özel olanı daha özgür bir alan olarak görmeye; kamusal olanı ise zorunluluklar ve görevler alanı şeklinde tarif etmeye yatkındır. Oysa Eski Yunanlılar için özgürlükten çok bir zorunluluk anlamına gelen "oikos", insanın üretmesini sağlayan ev hayatının, çalışmanın, ekonominin alanıdır. Ozgürlüğün alanına geçmek içinse polis"in alanına girmek gerekmektedir. Dolayısıyla kavramlar aynı olsa da bu kavramlara bakış, değişiklik göstermiştir. Bu parçaya göre özel ve kamusal alanlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kamusal ve özel alan kavramlarına yüklenen anlamlar, geçmiş ve modern dönemlerde farklı olmuştur. B) Eski Yunan'da ekonominin alanı olan ev hayatı mecburiyetlerle özdeşleştirilmiştir. C) Çalışma hayatının ve sosyal hayatın alanlar, farklı dönemlerin toplumları arasında değişiklik göstermiştir. D) Şehir yaşamının olmadığı eski dönemlerde, özel ve kamu alan ayrımına genellikle gidilmemiştir. E) Modern dönemde özel alanlar hem özgürlükleri hem de kısıtlamaları kapsamaya başlamıştır.
1.
(1) Tanzimat'tan sonra Batı'daki sosyal, siyasi ve kültürel
ortamı daha yakından izlemeye başlayan kültür ve sanat
adamlarının gayretleri sonucunda Osmanlı toplumunun
sosyal ve kültürel hayatında önemli değişmeler başlar. (11)
Sosyal hayattaki bu gelişmelerin sanat ortamına yansıma-
si, özel gazetelerin çıkarılmasıyla olur. (III
) Türk edebiyatı-
nin yönü bundan sonra ağırlıklı olarak Batı'ya özellikle
Fransız edebiyatına dönüktür. (IV) Gazetelerde yayımla-
nan tercümelerle ilk ürünler verilir. (W) Makale, batı tarzı ti-
yatro, hikâye, roman, deneme ve eleştiri gibi bu türlerin
hemen hepsi Tanzimat ve Meşrutiyet devrinde Batı'dan
gelir. (VI) Ne yazık ki ilk ürünlerimiz taklitten öteye gitmez.
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci parag-
raf hangi cümleyle başlar?
A) II
B) III
C) IV
DV
E) VI
ul
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. (1) Tanzimat'tan sonra Batı'daki sosyal, siyasi ve kültürel ortamı daha yakından izlemeye başlayan kültür ve sanat adamlarının gayretleri sonucunda Osmanlı toplumunun sosyal ve kültürel hayatında önemli değişmeler başlar. (11) Sosyal hayattaki bu gelişmelerin sanat ortamına yansıma- si, özel gazetelerin çıkarılmasıyla olur. (III ) Türk edebiyatı- nin yönü bundan sonra ağırlıklı olarak Batı'ya özellikle Fransız edebiyatına dönüktür. (IV) Gazetelerde yayımla- nan tercümelerle ilk ürünler verilir. (W) Makale, batı tarzı ti- yatro, hikâye, roman, deneme ve eleştiri gibi bu türlerin hemen hepsi Tanzimat ve Meşrutiyet devrinde Batı'dan gelir. (VI) Ne yazık ki ilk ürünlerimiz taklitten öteye gitmez. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci parag- raf hangi cümleyle başlar? A) II B) III C) IV DV E) VI ul
13. 1. harman zamanı
4
II. ekmemiş olanlar da u
II. tembellik ettiklerini anlayacaklardır
IV. mahsullerini alırken 2
V. ekin ekmiş olanlar
B
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak
biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur?
A) 1.
B) II.
C) III.
D) IV.
EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
13. 1. harman zamanı 4 II. ekmemiş olanlar da u II. tembellik ettiklerini anlayacaklardır IV. mahsullerini alırken 2 V. ekin ekmiş olanlar B Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) 1. B) II. C) III. D) IV. EV
3. XVIII. yüzyıl yeni bir sınıfın doğması, Endüstri Devrimi gibi
değişimler nedeniyle bir kentleşme sürecini de kapsar.
Kentlerde toplanan nüfusun doğurduğu kentleşme, sanatın
kentle olan alışverişini artırmış ve sanatçılar da kentli
olmuşlardır. Kentleşme bu sürecin doğal bir sonucudur.
I. Kırsal kesimdeki ekonomik faaliyetlerin eserlerde yer
bulması
II. Şehirlerdeki endüstriyel kirliliğin sanat yapıtlarında
ele alınması
III. Eserlerde kent sorunlarının işlenmesi
Bu parçada geçen "Kentlerde toplanan nüfusun
doğurduğu kentleşme, sanatın kentle olan alışverişini
artırmış ve sanatçılar da kentli olmuşlardır." ifadesini
yukarıdakilerden hangileri destekler?
A) Yalnız 11
B) I ve II
C) I ve III
D) II ve III
E) I, I ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. XVIII. yüzyıl yeni bir sınıfın doğması, Endüstri Devrimi gibi değişimler nedeniyle bir kentleşme sürecini de kapsar. Kentlerde toplanan nüfusun doğurduğu kentleşme, sanatın kentle olan alışverişini artırmış ve sanatçılar da kentli olmuşlardır. Kentleşme bu sürecin doğal bir sonucudur. I. Kırsal kesimdeki ekonomik faaliyetlerin eserlerde yer bulması II. Şehirlerdeki endüstriyel kirliliğin sanat yapıtlarında ele alınması III. Eserlerde kent sorunlarının işlenmesi Bu parçada geçen "Kentlerde toplanan nüfusun doğurduğu kentleşme, sanatın kentle olan alışverişini artırmış ve sanatçılar da kentli olmuşlardır." ifadesini yukarıdakilerden hangileri destekler? A) Yalnız 11 B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, I ve III
TYT
26.
25. Lale, nisanın ortasında kendini gösterir. Göstermesiyle
birlikte tartışmalar da başlar. Kimi, lale soğanlarının
gizlice Hollanda'ya götürüldüğünü öne sürer. Kimi onun
Osmanlı çiçeği olduğu konusunda israrcı olur. Oysa
lale bir Selçuklu çiçeğidir. Osmanlıya Selçukludan miras
kalmıştır. 1730 yılından itibaren de Hollanda'dan getirilen
türler yüzünden Lale-i Rumi soğanları yitip gitmiştir. Avrupa
kökenli yeni kırmızı lale, soğanın bolluğu ve kolay üretimi
ile İstanbul lalelerini tamamen unutturmuştur. Risalelerdeki
tanımlamalardan ve resimlerden, yitirilen bu özgün türün
bütün çeşitleri badem biçimli, çiçek yaprakları mekikvari ince
uzundu. Bu nedenle de halk, Avrupa'dan getirilen laleye
"kaba lale" adını vermiştir.
D
Bu parçadan lale ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Belli bir mevsimde ve aylarda oluşan bir bitkidir.
B) Kökeni ve temsil ettiği kültürle ilgili üzerinde tartışmalar
yapılmaktadır.
C) Bize ait bir kültürel mirastır ve bu mirasa yeterince sahip
çıkılmamıştır.
D) Edebiyatçıların ilham aldığı, kimi duyguları sembolize
eden bir çiçektir.
E) Çokluk ve kolaylık yüzünden üretiminde yerlilikten
vazgeçilerek ithal yoluna gidilmiştir.
1)
nellano
By Ishocotone
(pipe
sis
an
Disne
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
TYT 26. 25. Lale, nisanın ortasında kendini gösterir. Göstermesiyle birlikte tartışmalar da başlar. Kimi, lale soğanlarının gizlice Hollanda'ya götürüldüğünü öne sürer. Kimi onun Osmanlı çiçeği olduğu konusunda israrcı olur. Oysa lale bir Selçuklu çiçeğidir. Osmanlıya Selçukludan miras kalmıştır. 1730 yılından itibaren de Hollanda'dan getirilen türler yüzünden Lale-i Rumi soğanları yitip gitmiştir. Avrupa kökenli yeni kırmızı lale, soğanın bolluğu ve kolay üretimi ile İstanbul lalelerini tamamen unutturmuştur. Risalelerdeki tanımlamalardan ve resimlerden, yitirilen bu özgün türün bütün çeşitleri badem biçimli, çiçek yaprakları mekikvari ince uzundu. Bu nedenle de halk, Avrupa'dan getirilen laleye "kaba lale" adını vermiştir. D Bu parçadan lale ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Belli bir mevsimde ve aylarda oluşan bir bitkidir. B) Kökeni ve temsil ettiği kültürle ilgili üzerinde tartışmalar yapılmaktadır. C) Bize ait bir kültürel mirastır ve bu mirasa yeterince sahip çıkılmamıştır. D) Edebiyatçıların ilham aldığı, kimi duyguları sembolize eden bir çiçektir. E) Çokluk ve kolaylık yüzünden üretiminde yerlilikten vazgeçilerek ithal yoluna gidilmiştir. 1) nellano By Ishocotone (pipe sis an Disne
AYTITDE-SOS-1
3. Tarihsel olarak sosyal psikolojik sosyoloji ve psikolojinin
çocuğudur. Ancak modern sosyal psikolojil daha çok
psikolojinin bir alt alanı olarak görülmektedir. Bu nedenle
de psikolojinin sosyal olgularla ilgili taraflannin sosyal
poy oluşturduğu et suruun sos apskoon tek
ve dası artarini vermek zordur. Bunun ennemi
necent sosyal psikolonin basinda Saglanin ne
anlama geagonusundaki görüş ayriiklaridir. Sosyal
kimi sosyal psikologlarca "insanlar arasındaki etkileşim
anlamında, kimilerince topium veya kültür anlamında
kullanırken bazılarınca da çok sayıda insan ilgilendiren
problemler ile ilişkili olarak kullanılmaktadır. Bu faride
kullanımlar, sosyal psikolojinin tanımlarına da
yansımaktadır. Sosyal bağlan kritik dnemde görenler
tanımda sosyal olan öne çıkarırken sosyal bağlama bu
nispette önem atfetmeyenler, tanımda bunu
ikincilleştirmektedir.
Bu parçadan, sosyal psikoloji ile ilgili olarak
1. Psikolojinin sosyal olgularla ilgili yanlarından
meydana gelmektedir.
VA
IL. Herkesin üzerinde uzlaştığı bir tanıma sahip değildir.
III. Hem bireysel hem de sosyal hususlar üzerinde
durmaktadır.
✓N.
IV. Iki farklı alanın birleşiminden doğmuştur.
yargılanndan hangilerine ulaşılamaz?
ANYalnız 1
Yalnız
Yalnız IV
Dj I ve IV
Erli ve ili
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
AYTITDE-SOS-1 3. Tarihsel olarak sosyal psikolojik sosyoloji ve psikolojinin çocuğudur. Ancak modern sosyal psikolojil daha çok psikolojinin bir alt alanı olarak görülmektedir. Bu nedenle de psikolojinin sosyal olgularla ilgili taraflannin sosyal poy oluşturduğu et suruun sos apskoon tek ve dası artarini vermek zordur. Bunun ennemi necent sosyal psikolonin basinda Saglanin ne anlama geagonusundaki görüş ayriiklaridir. Sosyal kimi sosyal psikologlarca "insanlar arasındaki etkileşim anlamında, kimilerince topium veya kültür anlamında kullanırken bazılarınca da çok sayıda insan ilgilendiren problemler ile ilişkili olarak kullanılmaktadır. Bu faride kullanımlar, sosyal psikolojinin tanımlarına da yansımaktadır. Sosyal bağlan kritik dnemde görenler tanımda sosyal olan öne çıkarırken sosyal bağlama bu nispette önem atfetmeyenler, tanımda bunu ikincilleştirmektedir. Bu parçadan, sosyal psikoloji ile ilgili olarak 1. Psikolojinin sosyal olgularla ilgili yanlarından meydana gelmektedir. VA IL. Herkesin üzerinde uzlaştığı bir tanıma sahip değildir. III. Hem bireysel hem de sosyal hususlar üzerinde durmaktadır. ✓N. IV. Iki farklı alanın birleşiminden doğmuştur. yargılanndan hangilerine ulaşılamaz? ANYalnız 1 Yalnız Yalnız IV Dj I ve IV Erli ve ili
1
9. Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim,
İnan ki her ne demişsem, görüp de söylemişim
şudur cihanda benim en beğendiğim meslek
Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
AY Düz yazıya yaklaşan bir havası vardır.
By Dilin alışılmış kalıpları yıkılmaya çalışılmıştır.
Somutlamaya başvurulmuştur.
Düyak ve yineleme, ahengi sağlayan ögelerden-
dir.
NE) rerçekci sanatlanlayışına bağlılığı yansıtır.
(2009 - ÖSS)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 9. Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim, İnan ki her ne demişsem, görüp de söylemişim şudur cihanda benim en beğendiğim meslek Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek. Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? AY Düz yazıya yaklaşan bir havası vardır. By Dilin alışılmış kalıpları yıkılmaya çalışılmıştır. Somutlamaya başvurulmuştur. Düyak ve yineleme, ahengi sağlayan ögelerden- dir. NE) rerçekci sanatlanlayışına bağlılığı yansıtır. (2009 - ÖSS)
5. Refik Halit Karay çocukluğunda yitirilen kediler, doğurur-
ken ölen köpekler, kesilen kuzular, kafesinden uçan ka-
naryalar için bol bol gözyaşı dökmüştür. Ama Karay, yaş-
landıkça bu gibi hayvanlardaki kirli yanları görmeye baş-
lamıştır. Hele İkinci Dünya Savaşı günlerine gelindiği va-
kit, hevenk hevenk ölen insanlar karşısında kedilerinin
ölümüne üzülenleri iyiden iyiye kınar.
Bu parçadan hareketle Refik Halit ile ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Ynsanı ve insani değerleri her şeyin üstünde tuttuğu-
na
B) Hayvanları sevdiğine ve onların acısını paylaştığına
C) Dönemindeki sosyal olayları ve insanların eğilimini
takip ettiğine
D) İnsanın acısını göremeden hayvan sevmeyi doğru
bulmadığına
E) Hayvanlarla ilgili düşüncelerinin zamanla değiştiği-
ne
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. Refik Halit Karay çocukluğunda yitirilen kediler, doğurur- ken ölen köpekler, kesilen kuzular, kafesinden uçan ka- naryalar için bol bol gözyaşı dökmüştür. Ama Karay, yaş- landıkça bu gibi hayvanlardaki kirli yanları görmeye baş- lamıştır. Hele İkinci Dünya Savaşı günlerine gelindiği va- kit, hevenk hevenk ölen insanlar karşısında kedilerinin ölümüne üzülenleri iyiden iyiye kınar. Bu parçadan hareketle Refik Halit ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Ynsanı ve insani değerleri her şeyin üstünde tuttuğu- na B) Hayvanları sevdiğine ve onların acısını paylaştığına C) Dönemindeki sosyal olayları ve insanların eğilimini takip ettiğine D) İnsanın acısını göremeden hayvan sevmeyi doğru bulmadığına E) Hayvanlarla ilgili düşüncelerinin zamanla değiştiği- ne
7. Edebiyatın en yoğun olarak ilişkili olduğu bilim dallarının başında tarih gelmektedir. O kadar ki tarih biliminin inceleme
yöntemleri baz alınarak edebiyat tarihi bilimi ortaya çıkmıştır. Ancak bunun tam tersi de mümkündür. Eski dönemler
hakkında araştırma yapan bir tarihçi dönemin zihniyeti hakkında bilgi edinmek için o dönemde yazılmış bir edebi
eserden yararlanabilir. Örneğin Kurtuluş Savaşı'na yakından tanıklık eden Halide Edip Adivar'ın Ateşten Gömlek adlı
romanı dönemi yansıtması bakımından son derece önemli bir eserdir. Kurtuluş Savaşı hakkında araştırma yapan bir
tarihçinin dönemin zihniyetini kavramak adına bu eserden faydalanması ona çok büyük bir katkı sağlayacaktır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebiyat öyle bir sanat dalıdır ki içinde birçok bilimin ve sanatın derin izlerini görebilirsiniz.
B) Edebiyatı diğer sanat dallarından ve bilimden ayrı düşünmek adeta edebiyatı yok etmektir.
C) Edebiyat çevresindeki herşeyden etkilendiği için yaşamın özeti gibidir.
D) Edebiyatın ilişkili olduğu bilim dalları arasında tarihin özel bir yeri bulunmaktadır.
E) Bir edebi eser, edebiyat tarihi açısından olduğu kadar tarihçiler için de önemli bir kaynaktır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
7. Edebiyatın en yoğun olarak ilişkili olduğu bilim dallarının başında tarih gelmektedir. O kadar ki tarih biliminin inceleme yöntemleri baz alınarak edebiyat tarihi bilimi ortaya çıkmıştır. Ancak bunun tam tersi de mümkündür. Eski dönemler hakkında araştırma yapan bir tarihçi dönemin zihniyeti hakkında bilgi edinmek için o dönemde yazılmış bir edebi eserden yararlanabilir. Örneğin Kurtuluş Savaşı'na yakından tanıklık eden Halide Edip Adivar'ın Ateşten Gömlek adlı romanı dönemi yansıtması bakımından son derece önemli bir eserdir. Kurtuluş Savaşı hakkında araştırma yapan bir tarihçinin dönemin zihniyetini kavramak adına bu eserden faydalanması ona çok büyük bir katkı sağlayacaktır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyat öyle bir sanat dalıdır ki içinde birçok bilimin ve sanatın derin izlerini görebilirsiniz. B) Edebiyatı diğer sanat dallarından ve bilimden ayrı düşünmek adeta edebiyatı yok etmektir. C) Edebiyat çevresindeki herşeyden etkilendiği için yaşamın özeti gibidir. D) Edebiyatın ilişkili olduğu bilim dalları arasında tarihin özel bir yeri bulunmaktadır. E) Bir edebi eser, edebiyat tarihi açısından olduğu kadar tarihçiler için de önemli bir kaynaktır.
25. Meşelerin yaprakları kan kızıla çalar, palamutlar yağmur
gibi yağar yarlardan, yarpuzlar kurur. Toy kuşlan tuma-
ların peşine takılır. Irmağın suyu titreye titreye çekilir.
Deli poyraz azgınlaşır. Güz gelir... Yaylacılar sürüleri
indirirler. Çan sesleri gece boyu inim inim iniler, uzar
gider içine işler adamın. Kavallar susar, irmağın türküsü
ağıda döner. Ufuklar küle belenir, güllere gönüllere bozart
düşer. Güz gelir... Göçler toplanır, denkler tutulur, tahta
bavulların ipleri çekilir. Yapraklar bir bir düşer, dağlan
tipi tutar, çimen çiçek görünmez olur, yaylaların şenliği
biter.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Kişileştirmeye yer verilmiştir.
B) Doğa, devinim içinde yansıtılmıştır.
C) Benzetme yapılmıştır.
DY Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.
E) İzlenimsel betimleme yapılmıştır. V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. Meşelerin yaprakları kan kızıla çalar, palamutlar yağmur gibi yağar yarlardan, yarpuzlar kurur. Toy kuşlan tuma- ların peşine takılır. Irmağın suyu titreye titreye çekilir. Deli poyraz azgınlaşır. Güz gelir... Yaylacılar sürüleri indirirler. Çan sesleri gece boyu inim inim iniler, uzar gider içine işler adamın. Kavallar susar, irmağın türküsü ağıda döner. Ufuklar küle belenir, güllere gönüllere bozart düşer. Güz gelir... Göçler toplanır, denkler tutulur, tahta bavulların ipleri çekilir. Yapraklar bir bir düşer, dağlan tipi tutar, çimen çiçek görünmez olur, yaylaların şenliği biter. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişileştirmeye yer verilmiştir. B) Doğa, devinim içinde yansıtılmıştır. C) Benzetme yapılmıştır. DY Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. E) İzlenimsel betimleme yapılmıştır. V
ka
14. Zihnim olaylara, olgulara olumsuz yanından bakmaya alış-
kin. Eleştiride de öz eleştiride de dozu kaçırdığım, acımasız
göründüğüm yerler olabilir. Sonuçta yüksek sesle yapılmış
itirazlar çoğu. Genellikle belirli olaylar ve kişilerden hareket-
le yazıldığından aslında görünmez muhatapları var. Öfkeli,
alaycı ve tabiri hoş görün, biraz kalaycı ifadeler... Yani sanki
el kol hareketleriyle bağırıp çağıran bir adam görüyoruz ama
karşısındakileri göremiyoruz. Tahammülsüzlüklerimi ve tepki-
lerimi gösterdiğim, aslında bana kalırsa "yazınsal günlüğüm"
diyebileceğim bir kitap.
Kendisinden böyle söz eden biriyle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
Eleştirilerinde haksızlık yaptığını düşündüğü zamanlar
vardır.
sundalo
B) Kötümser bir bakış açısına sahiptir.
C) Kendisininkilerle çelişen düşünce ve tutumlara hoşgörü
göstermez.
D) Söylemek istediklerini açık seçik dile getirir.
E) Olaylar ve durumlar karşısında aşırı derecede duyarlıdır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ka 14. Zihnim olaylara, olgulara olumsuz yanından bakmaya alış- kin. Eleştiride de öz eleştiride de dozu kaçırdığım, acımasız göründüğüm yerler olabilir. Sonuçta yüksek sesle yapılmış itirazlar çoğu. Genellikle belirli olaylar ve kişilerden hareket- le yazıldığından aslında görünmez muhatapları var. Öfkeli, alaycı ve tabiri hoş görün, biraz kalaycı ifadeler... Yani sanki el kol hareketleriyle bağırıp çağıran bir adam görüyoruz ama karşısındakileri göremiyoruz. Tahammülsüzlüklerimi ve tepki- lerimi gösterdiğim, aslında bana kalırsa "yazınsal günlüğüm" diyebileceğim bir kitap. Kendisinden böyle söz eden biriyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? Eleştirilerinde haksızlık yaptığını düşündüğü zamanlar vardır. sundalo B) Kötümser bir bakış açısına sahiptir. C) Kendisininkilerle çelişen düşünce ve tutumlara hoşgörü göstermez. D) Söylemek istediklerini açık seçik dile getirir. E) Olaylar ve durumlar karşısında aşırı derecede duyarlıdır.
Daca
10
Islak, soğuk bir akşardı. Gündüz vakti civil civil olan issiz
ormana gittim, yağmur yağdığı için çamur olmuş toprak
yolda, Leonie'nin mektubunda belirttiği gibi ışığa doğru
yürüdūm, kafeyi buldum, içeri girdim. Mektubunu okurken
nedense otuz civarında olduğunu düşündüğüm oysa elli
görünen, bembeyaz saçları gözüne giren Leonie beni çok
sıcak karşıladı ve diğer üyelerle tanıştırdı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangis, söylenemez?
A) Dežisik duyularla algilanabilen ayrıntılar vardır.
2 Pekiştirilmiş sözcük vardır.
C) Yineleme vardır.
b) Gözlemci (müşahit) bakış açısıyla yazılmıştır.
E) Değişik yapılı cümlelere yer verilmiştir.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
Daca 10 Islak, soğuk bir akşardı. Gündüz vakti civil civil olan issiz ormana gittim, yağmur yağdığı için çamur olmuş toprak yolda, Leonie'nin mektubunda belirttiği gibi ışığa doğru yürüdūm, kafeyi buldum, içeri girdim. Mektubunu okurken nedense otuz civarında olduğunu düşündüğüm oysa elli görünen, bembeyaz saçları gözüne giren Leonie beni çok sıcak karşıladı ve diğer üyelerle tanıştırdı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangis, söylenemez? A) Dežisik duyularla algilanabilen ayrıntılar vardır. 2 Pekiştirilmiş sözcük vardır. C) Yineleme vardır. b) Gözlemci (müşahit) bakış açısıyla yazılmıştır. E) Değişik yapılı cümlelere yer verilmiştir.
2. Bizim varlik düzenimiz nesneleri kendine uydurur, her şeyi
kendine göre değiştirir. Aslında dünyanın ne olduğunu
bilemez oluruz çünkü her şey bize duyularımızla
bozulmuş, aslında ayrılmış olarak gelir. Pergel, gönye,
cetvel bozuk oldu mu onlara dayanan bütün orantılar,
onlara göre yapılan bütün yapılar da ister istemez kusurlu
ve sakat olur. Duyularımız kesin olmadığı için onların
ortaya koyduğu hiçbir şey de kesin değildir. Peki ama bu
aynlıklar karşısında doğruluk hükmünü kim verecek?
Dünyada gördüklerimizin doğruluğunu yanlışlığını anlamak
için doğruyu gösteren bir araç olması gerek. Bu aracın
doğruluğunu anlamak için bir deneme gerek, denemenin
doğruluğunu anlamak için de bir araç. Gel de çık bu işin
içinden! Madem duyularımız, kendileri kesin olmadığı için,
sorunumuzu kesin olarak çözemez, öyleyse akla
başvurmalı diyeceksiniz. Ama hiçbir akıl da başka bir akıl
olmadan ortaya çıkamaz. Döndük mü yine gerisin geri.
Bu parçadan yola çıkılarak
1. Doğruluğu ve yanlışlığı ortaya koyacak bir araca
ihtiyaç vardır. +
II. Bir aklın ortaya çıkması, başka bir aklın varlığına
bağlıdır.
III. Varlık hakkında gerçek ve doğru bilgileri duyular
verir.
IV. Ölçü aletlerindeki bozukluk, yapıların hatalı
olmasına sebep olur.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz? ()
C) Yalnız IV
B) Yalnız III
A) Yalnız?
E) Il ve IV
DY II ve III
B
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Bizim varlik düzenimiz nesneleri kendine uydurur, her şeyi kendine göre değiştirir. Aslında dünyanın ne olduğunu bilemez oluruz çünkü her şey bize duyularımızla bozulmuş, aslında ayrılmış olarak gelir. Pergel, gönye, cetvel bozuk oldu mu onlara dayanan bütün orantılar, onlara göre yapılan bütün yapılar da ister istemez kusurlu ve sakat olur. Duyularımız kesin olmadığı için onların ortaya koyduğu hiçbir şey de kesin değildir. Peki ama bu aynlıklar karşısında doğruluk hükmünü kim verecek? Dünyada gördüklerimizin doğruluğunu yanlışlığını anlamak için doğruyu gösteren bir araç olması gerek. Bu aracın doğruluğunu anlamak için bir deneme gerek, denemenin doğruluğunu anlamak için de bir araç. Gel de çık bu işin içinden! Madem duyularımız, kendileri kesin olmadığı için, sorunumuzu kesin olarak çözemez, öyleyse akla başvurmalı diyeceksiniz. Ama hiçbir akıl da başka bir akıl olmadan ortaya çıkamaz. Döndük mü yine gerisin geri. Bu parçadan yola çıkılarak 1. Doğruluğu ve yanlışlığı ortaya koyacak bir araca ihtiyaç vardır. + II. Bir aklın ortaya çıkması, başka bir aklın varlığına bağlıdır. III. Varlık hakkında gerçek ve doğru bilgileri duyular verir. IV. Ölçü aletlerindeki bozukluk, yapıların hatalı olmasına sebep olur. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? () C) Yalnız IV B) Yalnız III A) Yalnız? E) Il ve IV DY II ve III B
32. Yunus Emre'nin
Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hakk'ı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil
Erden sana nazar ola
için dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi ki gammaz değil
dizelerinde aşağıdakilerden hangisi vurgulanmamıştır?
A) Alçak gönüllülük
B) İyilik yapma
C) Dürüstlük
D) Gerçekten ayrılmama
E) Laf taşımama
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
32. Yunus Emre'nin Yol odur ki doğru vara Göz odur ki Hakk'ı göre Er odur alçakta dura Yüceden bakan göz değil Erden sana nazar ola için dışın pür nur ola Beli kurtulmuştan ola Şol kişi ki gammaz değil dizelerinde aşağıdakilerden hangisi vurgulanmamıştır? A) Alçak gönüllülük B) İyilik yapma C) Dürüstlük D) Gerçekten ayrılmama E) Laf taşımama