Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Chiye
26.
Dört gün oldu eve dönmeyeli. Eşim, çocuklarım beni
arıyorlardır. Kızım ağlaya ağlaya tükenmiş, bahçe kapısına
bakıyordur, hepsinin gözü yolda, kapıdadır. Gerçekten
kapıda mıdır? Onu da bilmiyorum. Belki de alışmışlardır,
ne kötü! Çünkü insana buradayken arkada bıraktığı
hayatın eskiden olduğu gibi sürüp gitmekte olduğu
duygusu zor geliyor. Ben doğmadan önce arkamda
sinirsiz bir zaman vardı. Ben öldükten sonra da bitip
tükenmeyecek bir zaman! Gençken hiç düşünmezdim
bunları.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
At iç monolog örneği olarak gösterilebilir
.
B) Yaşananların anlatıcı üzerindeki etkisine yer
verilmemiştir.
C) Sebep bildiren yargıya yer verilmiştir. ,
Bolay
Olay etrafında gelişen bir metinden alınmış olabilir.
E) Kahraman bakış açısıyla oluşturulmuştur.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Chiye 26. Dört gün oldu eve dönmeyeli. Eşim, çocuklarım beni arıyorlardır. Kızım ağlaya ağlaya tükenmiş, bahçe kapısına bakıyordur, hepsinin gözü yolda, kapıdadır. Gerçekten kapıda mıdır? Onu da bilmiyorum. Belki de alışmışlardır, ne kötü! Çünkü insana buradayken arkada bıraktığı hayatın eskiden olduğu gibi sürüp gitmekte olduğu duygusu zor geliyor. Ben doğmadan önce arkamda sinirsiz bir zaman vardı. Ben öldükten sonra da bitip tükenmeyecek bir zaman! Gençken hiç düşünmezdim bunları. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? At iç monolog örneği olarak gösterilebilir . B) Yaşananların anlatıcı üzerindeki etkisine yer verilmemiştir. C) Sebep bildiren yargıya yer verilmiştir. , Bolay Olay etrafında gelişen bir metinden alınmış olabilir. E) Kahraman bakış açısıyla oluşturulmuştur.
3ode
TÜRKÇE TESTİ
TYT
39. - 40. soru
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
---- Salt bu şekilde kendini geliştirebilir, sürpriz rollere hazırlıklı
olabilir ancak ülkemizdeki
oyuncular bu konuda değişime karşı.
Yapımcıların
dayattığı rollerde oynuyorlar ama ben hep aynı şeyi
oynamak istemiyorum, diyemiyorlar. Erkekler ya da kadınlar fark
etmez, hepsi için durum aynı. Hatta sadece "poz veren" oyuncu-
lar bile var. Yani güzel "bakan", fiziksel yönü güçlü olan, hep bir
özelliğiyle öne çıkan sözde oyuncular var. Hâlbuki dünya çapın-
daki oyunculara baktığımızda onların rengârenk bir rol
yelpazesi
olduğunu görüyoruz. ----
(1) Kitapçı rafla
çoğu anında
bir kitabı bugi
pilmiyor. (III)
sa. (IV) Insan
cağını, hang
bunu anlam
ması gereki
rak, ölçülüp
boğarken
39. Bu
ma
37. Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A
E
A) Sinema ve tiyatro oyuncuları gereken eğitimi almadığın-
da uzun süreli bir kariyer hedeflememeli.
B) Bence bir sinema ya da tiyatro oyuncusu, alıştığı yoldan
uzaklaşmayı, farklı denizlerde yüzmeyi denemeli.
C) Tiyatroda başarılı olmak için deneyim gerekirken sine-
ma görselliğe önem vermektedir.
D) Bir oyuncu tiyatroda canlandırdığı karakteri sinemada
da canlandırırsa gerçek anlamda başarılı olabilir.
E) Bir oyuncu kendi karakterinin dışına çıktığında yanlış bir
yola girdiğinin
bilincinde olmalıdır.
Prf Yayinlari
38. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilmelidir?
A) Belli bir üne kavuşmuş olanları rol seçerken yeni baş-
layanlar her role soyunabiliyor.
B) Onlar önlerine gelen her rolü oynamaya çalışırken bi-
zimkiler ise zor beğenen tipler olarak çıkıyor karşımıza,
C) Bir suçluyu ya da toplum dışına itilmiş bir "tutunama-
yan"ı da oynuyorlar, bir kanun adamını da.
D) Oyuncu sayısının çokluğu her rol için en uygun kişiyi
seçme olanağı veriyor onlara.
E) Onlar, yönetmen ya da yapımcı karşısında kendilerini
ezdirmeden haklarını savunmayı iyi biliyorlar.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3ode TÜRKÇE TESTİ TYT 39. - 40. soru 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ---- Salt bu şekilde kendini geliştirebilir, sürpriz rollere hazırlıklı olabilir ancak ülkemizdeki oyuncular bu konuda değişime karşı. Yapımcıların dayattığı rollerde oynuyorlar ama ben hep aynı şeyi oynamak istemiyorum, diyemiyorlar. Erkekler ya da kadınlar fark etmez, hepsi için durum aynı. Hatta sadece "poz veren" oyuncu- lar bile var. Yani güzel "bakan", fiziksel yönü güçlü olan, hep bir özelliğiyle öne çıkan sözde oyuncular var. Hâlbuki dünya çapın- daki oyunculara baktığımızda onların rengârenk bir rol yelpazesi olduğunu görüyoruz. ---- (1) Kitapçı rafla çoğu anında bir kitabı bugi pilmiyor. (III) sa. (IV) Insan cağını, hang bunu anlam ması gereki rak, ölçülüp boğarken 39. Bu ma 37. Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A E A) Sinema ve tiyatro oyuncuları gereken eğitimi almadığın- da uzun süreli bir kariyer hedeflememeli. B) Bence bir sinema ya da tiyatro oyuncusu, alıştığı yoldan uzaklaşmayı, farklı denizlerde yüzmeyi denemeli. C) Tiyatroda başarılı olmak için deneyim gerekirken sine- ma görselliğe önem vermektedir. D) Bir oyuncu tiyatroda canlandırdığı karakteri sinemada da canlandırırsa gerçek anlamda başarılı olabilir. E) Bir oyuncu kendi karakterinin dışına çıktığında yanlış bir yola girdiğinin bilincinde olmalıdır. Prf Yayinlari 38. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıda- kilerden hangisi getirilmelidir? A) Belli bir üne kavuşmuş olanları rol seçerken yeni baş- layanlar her role soyunabiliyor. B) Onlar önlerine gelen her rolü oynamaya çalışırken bi- zimkiler ise zor beğenen tipler olarak çıkıyor karşımıza, C) Bir suçluyu ya da toplum dışına itilmiş bir "tutunama- yan"ı da oynuyorlar, bir kanun adamını da. D) Oyuncu sayısının çokluğu her rol için en uygun kişiyi seçme olanağı veriyor onlara. E) Onlar, yönetmen ya da yapımcı karşısında kendilerini ezdirmeden haklarını savunmayı iyi biliyorlar.
D) Basit yöntemlerle kolayca şıklığın
ceğine
E) İş yerlerinde şık giyinmeye önem gösteren ka-
dınların bulunduğuna
2
18. Çayın MS 5 ve 6. yüzyıllarda Çin'de yaygın olarak
kullanıldığı bildirilmektedir. Çin'de 1550 yılında su
içinde yaprakların demlenmesi biçiminde kullanıl-
maya başlandı. 17. yüzyıl başlarında çay, Avrupa'ya
tanıtıldı. Türkiye'de 1918 yılında Batum'da çay
üretimine geçildi. Ülkemizin en sevilen içecekleri
arasındadır. Öyle ki en küçük yerleşme birimlerin-
de dahi kahvehanelerde hiçbir şey bulunmasa bile
çay mutlaka bulunur. Köy, kasaba, ilçe ve metro-
politen yörelerimizdeki kahvehaneler, çayhaneler
ticari varlıklarını çaya borçlu gibidirler. Türkiye'de
en çok çay içilen yer denince akla Erzurum gelir. Ni-
çin Erzurum'da çok çay içiliyor? Erzurumlular bunu
Erzurum'un havasına ve suyuna bağlıyorlar. Erzu-
rum kültürünün karakteristik özelliklerinden birisi de
çay içme geleneğidir.
IN
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerin hangi-
sinden yararlanılmamıştır?
At Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
B) Bir nesnenin aşamalı olarak gelişimi anlatılmış-
tır.
C Açıklayıcı bilgilere yer verilmiştir.
D) Düşünceler örneklerle kanıtlanmaya çalışılmış-
tır.
EY Olasılık bildiren cümleye yer verilmiştir.
*ZM
N
PARAGRAF
HIZ SORULARI
164
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
D) Basit yöntemlerle kolayca şıklığın ceğine E) İş yerlerinde şık giyinmeye önem gösteren ka- dınların bulunduğuna 2 18. Çayın MS 5 ve 6. yüzyıllarda Çin'de yaygın olarak kullanıldığı bildirilmektedir. Çin'de 1550 yılında su içinde yaprakların demlenmesi biçiminde kullanıl- maya başlandı. 17. yüzyıl başlarında çay, Avrupa'ya tanıtıldı. Türkiye'de 1918 yılında Batum'da çay üretimine geçildi. Ülkemizin en sevilen içecekleri arasındadır. Öyle ki en küçük yerleşme birimlerin- de dahi kahvehanelerde hiçbir şey bulunmasa bile çay mutlaka bulunur. Köy, kasaba, ilçe ve metro- politen yörelerimizdeki kahvehaneler, çayhaneler ticari varlıklarını çaya borçlu gibidirler. Türkiye'de en çok çay içilen yer denince akla Erzurum gelir. Ni- çin Erzurum'da çok çay içiliyor? Erzurumlular bunu Erzurum'un havasına ve suyuna bağlıyorlar. Erzu- rum kültürünün karakteristik özelliklerinden birisi de çay içme geleneğidir. IN Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerin hangi- sinden yararlanılmamıştır? At Karşılaştırmalara yer verilmiştir. B) Bir nesnenin aşamalı olarak gelişimi anlatılmış- tır. C Açıklayıcı bilgilere yer verilmiştir. D) Düşünceler örneklerle kanıtlanmaya çalışılmış- tır. EY Olasılık bildiren cümleye yer verilmiştir. *ZM N PARAGRAF HIZ SORULARI 164
2
Sanatın, insanların aklını ve yüreğini etkileme gücü
vardır. Bu gücü, insanlığın yararına kullanan; insan
yüreğinde ve kafasında güzel, mutlu bir dünya ya-
ratmayı amaçlayan kişi, gerçek sanatçıdır. Çünkü
sanatın da sanatçının da görevi, insanları kafaca ve
gönülce daha iyi, daha dürüst olmaya yöneltmek, on-
larda insan sevgisi yaratmaktır. Böylece ----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) toplumda huzur ve sevgi sağlanır.
B) güzel ve iyi insanlardan oluşur, toplum.
süven içindeki insanlarla toplum ilerler.
D) natçının tek görevi olan insan sevgisi yaratılır,
toplumda.
E) sevgi ve saygı içindeki insanlar güzel ve iyi bir
nesil yetiştirirler.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2 Sanatın, insanların aklını ve yüreğini etkileme gücü vardır. Bu gücü, insanlığın yararına kullanan; insan yüreğinde ve kafasında güzel, mutlu bir dünya ya- ratmayı amaçlayan kişi, gerçek sanatçıdır. Çünkü sanatın da sanatçının da görevi, insanları kafaca ve gönülce daha iyi, daha dürüst olmaya yöneltmek, on- larda insan sevgisi yaratmaktır. Böylece ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) toplumda huzur ve sevgi sağlanır. B) güzel ve iyi insanlardan oluşur, toplum. süven içindeki insanlarla toplum ilerler. D) natçının tek görevi olan insan sevgisi yaratılır, toplumda. E) sevgi ve saygı içindeki insanlar güzel ve iyi bir nesil yetiştirirler.
1
(1) Yeryüzünde, insan içinde yaşayabileceği bir çevreyi
kendisi kurmak zorunda kalmıştır. (II) Dünyadaki can-
lilar içinde, buranın tabiatına yalın hâliyle uyabilmek
bakımından en eksik donatılmış olanıdır. (III) Onun, ör-
neğin ne dondurucu soğuklardan kendisini koruyacak
postu, ne pençe, ne keskin dişler gibi savunma - saldır-
ma organlari, ne de kendisini belli durumlarda güvenle
yönetecek içgüdüleri var (IV) Yer yer biyolojik yapısına
pek aykırı olan, dolayısıyla varlığı için tehlikelerle yüklü
bir tabiatta yaşayabilmek için, burada insan tekniğiyle,
kendisine uygun olan "yapma bir çevre" kurmuştur.
(V) Bu bakımdan teknik, insanın çevre dünyasını, kendi
yaşamına elverişli duruma getirmesidir, bu kaygıyla ta-
biatta yaptığı bir düzeltmedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A V. cümlede tanımlamadan yararlanılmıştır.
B) V. cümlede neden - sonuç ilişkisi vardır.
III. cümlede örneklemeye başvurulmuştur.
D) II. cümle, kendisinden önceki cümlenin gerekçe-
sidir.
E) I. cümlede bir saptama yapılmıştır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1 (1) Yeryüzünde, insan içinde yaşayabileceği bir çevreyi kendisi kurmak zorunda kalmıştır. (II) Dünyadaki can- lilar içinde, buranın tabiatına yalın hâliyle uyabilmek bakımından en eksik donatılmış olanıdır. (III) Onun, ör- neğin ne dondurucu soğuklardan kendisini koruyacak postu, ne pençe, ne keskin dişler gibi savunma - saldır- ma organlari, ne de kendisini belli durumlarda güvenle yönetecek içgüdüleri var (IV) Yer yer biyolojik yapısına pek aykırı olan, dolayısıyla varlığı için tehlikelerle yüklü bir tabiatta yaşayabilmek için, burada insan tekniğiyle, kendisine uygun olan "yapma bir çevre" kurmuştur. (V) Bu bakımdan teknik, insanın çevre dünyasını, kendi yaşamına elverişli duruma getirmesidir, bu kaygıyla ta- biatta yaptığı bir düzeltmedir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A V. cümlede tanımlamadan yararlanılmıştır. B) V. cümlede neden - sonuç ilişkisi vardır. III. cümlede örneklemeye başvurulmuştur. D) II. cümle, kendisinden önceki cümlenin gerekçe- sidir. E) I. cümlede bir saptama yapılmıştır.
N
2.
Dünya çapındaki bazı çevre sorunları,
ilkesine
en açık kanıtları sunuyor. Karadeniz'in öbür tarafın-
da, Kiev civarında kurulan nükleer reaktör, izmir'deki
çay tiryakisini neden ilgilendirsin? Ama ilgilendiriyor.
Tropik ormanların tahribi, ozon tabakasının incelme-
si ve sera etkisi -
değil midir?
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-
den hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) dünyanın değişimi - artık hemen hepimizin bildiği
tehditler
B) doğanın bütünselliği - tüm dünya insanlarının or-
tak sorunu
CV evrenimizin hassaslığı - üzerine konuşulmaya
değer konular
DY kelebek etkisi Türkiye'de de karşılaştığımız
problemler
E) hassas ayarlar - doğanın sonsuz cömertliğinin
sonuçları
A
YAYINLARI
Türkiye Geneli TYT Denemesi - 1
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
N 2. Dünya çapındaki bazı çevre sorunları, ilkesine en açık kanıtları sunuyor. Karadeniz'in öbür tarafın- da, Kiev civarında kurulan nükleer reaktör, izmir'deki çay tiryakisini neden ilgilendirsin? Ama ilgilendiriyor. Tropik ormanların tahribi, ozon tabakasının incelme- si ve sera etkisi - değil midir? Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler- den hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) dünyanın değişimi - artık hemen hepimizin bildiği tehditler B) doğanın bütünselliği - tüm dünya insanlarının or- tak sorunu CV evrenimizin hassaslığı - üzerine konuşulmaya değer konular DY kelebek etkisi Türkiye'de de karşılaştığımız problemler E) hassas ayarlar - doğanın sonsuz cömertliğinin sonuçları A YAYINLARI Türkiye Geneli TYT Denemesi - 1
19. Dur
17. "Siir olmayan bir şey edebiyata niçin girsin?" diyen
Nirginia Woolf, bunun düzyazıda ancak doygunluk,
fazlalıkları atma, seçicilik tutumlarıyla mümkün
olabileceğini düşünür: “Bütün fazlalıkları, ölü parçaları,
lüzumsuzlukları elemek istiyorum; bunu yaparken ani
tümüyle vermek istiyorum içinde ne varsa. Edebiyata
şiir olmayan bir şey neden sokulsun, yani doygun
olmayan? Romancılara bu yüzden kızmıyor muyum,
hiçbir şeyi seçmedikleri için? Şairler arındırmak yoluyla
başarıya ulaşmıyorlar mı? Şiirde hemen hemen her şey
dışarıda bırakılıyor. Ben hemen her şeyi kapsayan şiir
yazmak istiyorum."
kada
kulla,
kadar
ihtiyac
ömrün
olan ar
Sofraya
ekmeğe
Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden
hangisidir?
zaman
Bu parça
hangisidi
A) Yetersi
B) Kanaats
A) Edebî eserlerin şiirsel bir dil ile yazılması gerektiği
BY Edebiyattaki diğer türlerin bir şekilde şiirle ilişkili
olduğu
C) Yazınsal türlerin özlü bir anlatıma sahip olması
gerektiği
D) Edebi eserlerin yaşanılan ana odaklanması gerektiği
E) Edebiyatta en yaygın türün şiir olduğu
C) Acimasi
D) Hirshilik
E) Pişmanlık
173
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Dur 17. "Siir olmayan bir şey edebiyata niçin girsin?" diyen Nirginia Woolf, bunun düzyazıda ancak doygunluk, fazlalıkları atma, seçicilik tutumlarıyla mümkün olabileceğini düşünür: “Bütün fazlalıkları, ölü parçaları, lüzumsuzlukları elemek istiyorum; bunu yaparken ani tümüyle vermek istiyorum içinde ne varsa. Edebiyata şiir olmayan bir şey neden sokulsun, yani doygun olmayan? Romancılara bu yüzden kızmıyor muyum, hiçbir şeyi seçmedikleri için? Şairler arındırmak yoluyla başarıya ulaşmıyorlar mı? Şiirde hemen hemen her şey dışarıda bırakılıyor. Ben hemen her şeyi kapsayan şiir yazmak istiyorum." kada kulla, kadar ihtiyac ömrün olan ar Sofraya ekmeğe Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? zaman Bu parça hangisidi A) Yetersi B) Kanaats A) Edebî eserlerin şiirsel bir dil ile yazılması gerektiği BY Edebiyattaki diğer türlerin bir şekilde şiirle ilişkili olduğu C) Yazınsal türlerin özlü bir anlatıma sahip olması gerektiği D) Edebi eserlerin yaşanılan ana odaklanması gerektiği E) Edebiyatta en yaygın türün şiir olduğu C) Acimasi D) Hirshilik E) Pişmanlık 173
2. Şair kırar, yazar kurar. Şair ormanı özetleyen ağaçtır
, yazar
her ağacı farklarıyla içeren orman. Yazar, Perikles gibi uzure
mektuplar sever, şair ise Lekoon'dur: "Evet" ya da "Hayır"
onun işini görür. Dağın tepesine buluttan bir şapka kondur-
mak şair işidir; yazar, bulutların arasında kendini sınayan
bir derviş gibi kendi ruhunda insanlığı arar; o şapkayla
değil, şapkanın altındakiyle ilgilidir.
Bu parçaya göre şair ve yazarla ilgili olarak aşağıda
verilen karşılaştırmalardan hangisi
yanlıştır?
Şair
Yazar
A) Yıkıcıdır
+
By Yoğunlaştırılmış dille yazar
C) Biçimle ilgilenir
Yapıcıdır
Ayrıntılara girer
Düşünceyle ilgilenir
D) Yenilik peşindedir e
Var olanla yetinir. P
Düşünseldir e
E Düşseldir
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Şair kırar, yazar kurar. Şair ormanı özetleyen ağaçtır , yazar her ağacı farklarıyla içeren orman. Yazar, Perikles gibi uzure mektuplar sever, şair ise Lekoon'dur: "Evet" ya da "Hayır" onun işini görür. Dağın tepesine buluttan bir şapka kondur- mak şair işidir; yazar, bulutların arasında kendini sınayan bir derviş gibi kendi ruhunda insanlığı arar; o şapkayla değil, şapkanın altındakiyle ilgilidir. Bu parçaya göre şair ve yazarla ilgili olarak aşağıda verilen karşılaştırmalardan hangisi yanlıştır? Şair Yazar A) Yıkıcıdır + By Yoğunlaştırılmış dille yazar C) Biçimle ilgilenir Yapıcıdır Ayrıntılara girer Düşünceyle ilgilenir D) Yenilik peşindedir e Var olanla yetinir. P Düşünseldir e E Düşseldir
TYT / TÜRKÇE
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Hastalık, doğru olmayan bir düşüncenin zihnimizde oluşma-
sıyla ortaya çıkar. Doğru olmayan düşünce tatmin olması
mümkün olmayan duygusal bir ihtiyaç yaratır. Bu ihtiyaç
kişinin enerjisini, zamanını ve emeğini emer; ümitleri boşa
çıkartır. Hayal kırıklığına uğramış enerjinin fiziksel hastalığa
yol açması kaçınılmazdır. Sağlıklı olmak, bunun tam tersi
bir süreci gerekli kılar. Sağlık, doğru olan bir düşünce ile
başlar. Doğru olan düşünce, tatmin edilebilir bir duygusal ih-
tiyaç yaratır. Tatmin olan bu ihtiyaç, verilen her türlü emeğin
doyuma ulaşmasıyla sonuçlanırken denge ve fiziki sağlık da
gerçekleşmiş olur.
37. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Beynin düşünme tarzı hastalık ve sağlığın oluşumunu
etkilemektedir.
B) Hastalığın ve sağlığın temelinde olumlu ya da olumsuz
düşünceler yatmaktadır.
C) Fiziksel olarak sağlıklı olmayan kişiler kötü duygulara ve
düşüncelere kapılırlar.
Kişinin duygusal dünyası fiziksel durumu üzerinde etkili
dir.
E) Olumsuz düşünceler fiziki rahatsızlıkları tetikler.
kişinin
1
S
A
B
M
L
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT / TÜRKÇE 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Hastalık, doğru olmayan bir düşüncenin zihnimizde oluşma- sıyla ortaya çıkar. Doğru olmayan düşünce tatmin olması mümkün olmayan duygusal bir ihtiyaç yaratır. Bu ihtiyaç kişinin enerjisini, zamanını ve emeğini emer; ümitleri boşa çıkartır. Hayal kırıklığına uğramış enerjinin fiziksel hastalığa yol açması kaçınılmazdır. Sağlıklı olmak, bunun tam tersi bir süreci gerekli kılar. Sağlık, doğru olan bir düşünce ile başlar. Doğru olan düşünce, tatmin edilebilir bir duygusal ih- tiyaç yaratır. Tatmin olan bu ihtiyaç, verilen her türlü emeğin doyuma ulaşmasıyla sonuçlanırken denge ve fiziki sağlık da gerçekleşmiş olur. 37. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Beynin düşünme tarzı hastalık ve sağlığın oluşumunu etkilemektedir. B) Hastalığın ve sağlığın temelinde olumlu ya da olumsuz düşünceler yatmaktadır. C) Fiziksel olarak sağlıklı olmayan kişiler kötü duygulara ve düşüncelere kapılırlar. Kişinin duygusal dünyası fiziksel durumu üzerinde etkili dir. E) Olumsuz düşünceler fiziki rahatsızlıkları tetikler. kişinin 1 S A B M L
27. Mazmun, sembol ile karıştırılmamalıdır. Sembol, birbirinden
çok farklı yorumlarla manalandırılabilirken mazmunda
herkesçe aynı şekilde bulunabllecek belirli bir mana vardır.
Belirli tasavvurları taşıyan belirli ve farklı kelimeler arasında
kurulan bağlantı ile meydana gelen mazmunda şairin
ne demek istediği, anahtarı belli bir şifre gibi çözülebilir.
Mazmunlardaki esas manayı bulmak, divan şiiri kültürünün
derecesi nisbetinde mümkündür. Mazmunları çözecek
anahtarı ancak divan şiiri kültürü verir. Divan şiiri motifleri
ve bunlardaki bağlı unsurlar tanındığı nisbette mazmunların
dünyasına girmek mümkün olmaktadır.
Bu parçada mazmun ile ilgili olarak aşağıdakilerden,
hangisine değinilmemistir?
A) Belirli bir anlama sahip olduğuna
B) Herkesçe bilinen veya tespit edilebilen yönüne
C) Başka kelimelerle de dile getirilebildiğine
D) Divan şiirinde geliştirilen bir yöntem olduğuna
E) Şairin vermek istediği iletinin ipuçlarını içerdiğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Mazmun, sembol ile karıştırılmamalıdır. Sembol, birbirinden çok farklı yorumlarla manalandırılabilirken mazmunda herkesçe aynı şekilde bulunabllecek belirli bir mana vardır. Belirli tasavvurları taşıyan belirli ve farklı kelimeler arasında kurulan bağlantı ile meydana gelen mazmunda şairin ne demek istediği, anahtarı belli bir şifre gibi çözülebilir. Mazmunlardaki esas manayı bulmak, divan şiiri kültürünün derecesi nisbetinde mümkündür. Mazmunları çözecek anahtarı ancak divan şiiri kültürü verir. Divan şiiri motifleri ve bunlardaki bağlı unsurlar tanındığı nisbette mazmunların dünyasına girmek mümkün olmaktadır. Bu parçada mazmun ile ilgili olarak aşağıdakilerden, hangisine değinilmemistir? A) Belirli bir anlama sahip olduğuna B) Herkesçe bilinen veya tespit edilebilen yönüne C) Başka kelimelerle de dile getirilebildiğine D) Divan şiirinde geliştirilen bir yöntem olduğuna E) Şairin vermek istediği iletinin ipuçlarını içerdiğine
ESAEG
Türkçe
20.
I. Şiir dilinin kendine özgü yapısı, konuşma dilinden
sapmalarla, öne çıkartmayla ve düzenli oluşuyla
sağlanmaktadır.
II. Bu öne çıkarılan özelliklerin anlama bir etkisi olmalıdır.
III. Gündelik dilden farklı olarak sessel, sözcüksel,
anlamsal yenilemeler ise şiir dilinin öne çıkan
özellikleridir; şiir böylece değer kazanır.
IV. Aksi hâlde anlama bir etkide bulunmuyorsa sadece
yüzeyseldir ve şiirsel bir işlevi yoktur.
V. Anlamın dışında bir alanda bazı sözcük ve dil bilgisi
oyunları kullanıldığında şiire yarardan çok zarar verilir.
Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir parça
oluşturulmak Istense hanglik cumlenin yeri
değiştirilmelidir?
A) I. ve II.
B) I. ye V.
C) II. ve III
AD) III. ve V.
E) IV. ve
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ESAEG Türkçe 20. I. Şiir dilinin kendine özgü yapısı, konuşma dilinden sapmalarla, öne çıkartmayla ve düzenli oluşuyla sağlanmaktadır. II. Bu öne çıkarılan özelliklerin anlama bir etkisi olmalıdır. III. Gündelik dilden farklı olarak sessel, sözcüksel, anlamsal yenilemeler ise şiir dilinin öne çıkan özellikleridir; şiir böylece değer kazanır. IV. Aksi hâlde anlama bir etkide bulunmuyorsa sadece yüzeyseldir ve şiirsel bir işlevi yoktur. V. Anlamın dışında bir alanda bazı sözcük ve dil bilgisi oyunları kullanıldığında şiire yarardan çok zarar verilir. Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir parça oluşturulmak Istense hanglik cumlenin yeri değiştirilmelidir? A) I. ve II. B) I. ye V. C) II. ve III AD) III. ve V. E) IV. ve
24. Başını kaldırıp etrafına bakındı. Kimseler durumun
farkında değildi. Ceketin kenarini eliyle bastırarak
yürüdü. Kalabalığın en ortasında, omzuna çarpan
omuzlara aldırış etmeden ilerliyordu. Bir an önce bu
dehşetli yükten kurtulup kaçmak istiyordu. Günler-
dir rüyasını gördüğü o paraya kavuştuğu an...
1... İşte
o ani düşündü ve hızlandı adımları.
Bu parçanın anlatımı için;
1. Nesnel bir anlatım vardır.
#. Tanık göstermeden faydalanılmıştır.
H. Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır.
IV. Pekiştirmeli sözcük kullanılmıştır.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
C) I ve III
A) Yalnız!
B) Yalnız III
for D) Il ye TV
ve
E) I, II ve IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
24. Başını kaldırıp etrafına bakındı. Kimseler durumun farkında değildi. Ceketin kenarini eliyle bastırarak yürüdü. Kalabalığın en ortasında, omzuna çarpan omuzlara aldırış etmeden ilerliyordu. Bir an önce bu dehşetli yükten kurtulup kaçmak istiyordu. Günler- dir rüyasını gördüğü o paraya kavuştuğu an... 1... İşte o ani düşündü ve hızlandı adımları. Bu parçanın anlatımı için; 1. Nesnel bir anlatım vardır. #. Tanık göstermeden faydalanılmıştır. H. Gözlemci bakış açısı kullanılmıştır. IV. Pekiştirmeli sözcük kullanılmıştır. ifadelerinden hangileri doğrudur? C) I ve III A) Yalnız! B) Yalnız III for D) Il ye TV ve E) I, II ve IV
10. Edebiyat; hava gibi, su gibi, güneş gibi, toprak gibi
vazgeçilmezdi. Onunla yatılıp onunla kalkılıyordu ve
yaratıcı gücünün sonsuzluğuna, edebiyatın insanı
insan yapma büyüsüne inanılıyordu. Her şeyin
parayla ölçüldüğü, bilgi ve kültüre duyulan saygının
kredi kartlarına, görselliğe yönelmeye başladığı
yıllarda, edebiyat “bir işlevi yok” düşüncesiyle
gazetelerden kovuldu. Edebiyat kovulunca da
gazeteler çirkinleşti, gazetelerle birlikte dil de espri de
düşünce de sığlaşıp yüceliğini yitirdi.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Tamlayanı sıfat almış belirtili isim tamlaması
B) Tamlayani cümle biçiminde olan belirtisiz isim
tamlaması
C) Birden fazla tamlayanı olan isim tamlaması
D) Tamlayanı ve tamlananı arasına fiilimsi grubu
girmiş isim tamlaması
> E) Sifat tamlaması
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
10. Edebiyat; hava gibi, su gibi, güneş gibi, toprak gibi vazgeçilmezdi. Onunla yatılıp onunla kalkılıyordu ve yaratıcı gücünün sonsuzluğuna, edebiyatın insanı insan yapma büyüsüne inanılıyordu. Her şeyin parayla ölçüldüğü, bilgi ve kültüre duyulan saygının kredi kartlarına, görselliğe yönelmeye başladığı yıllarda, edebiyat “bir işlevi yok” düşüncesiyle gazetelerden kovuldu. Edebiyat kovulunca da gazeteler çirkinleşti, gazetelerle birlikte dil de espri de düşünce de sığlaşıp yüceliğini yitirdi. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tamlayanı sıfat almış belirtili isim tamlaması B) Tamlayani cümle biçiminde olan belirtisiz isim tamlaması C) Birden fazla tamlayanı olan isim tamlaması D) Tamlayanı ve tamlananı arasına fiilimsi grubu girmiş isim tamlaması > E) Sifat tamlaması
10. Düşmüş içime gölgesi
Alaca karanlıkların
Bakmaktan korkuyorum
Aynasına suların
Bu dörtlükte, aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Türemiş eylem
B) İyelik ve hâl eklerini birlikte almış adlar
C) Tamlayanı sıfat tamlaması olan belirtili ad takımı
Ad eylem
E) Tamlayanıyla tamlananı yer değiştirmiş belirtili isim tam
laması
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Düşmüş içime gölgesi Alaca karanlıkların Bakmaktan korkuyorum Aynasına suların Bu dörtlükte, aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Türemiş eylem B) İyelik ve hâl eklerini birlikte almış adlar C) Tamlayanı sıfat tamlaması olan belirtili ad takımı Ad eylem E) Tamlayanıyla tamlananı yer değiştirmiş belirtili isim tam laması
Deneme
16
e
20. Yazili kaynaklarda yaşamına ve eserlerine en
çok yer verilen ünlü bestecilerden biri Ludwig
van Beethoven'dir. Beethoven'in ne zaman
doğduğu, hangi eserleri yazdığı ve hangi tarihte
öldüğünü öğrenmek geniş çaplı bir araştırma
yapmayı gerektirmez. Böyle detaylar müzik
araştırmacıları içindir. Öte yandan onlara
sanatçıların sadece doğum, ölüm ya da eserini
yazdığı tarihler yetmez. Sanatçının eserini hangi
ortamda ve nasıl bir duyguyla yazdığı, nasıl bir
dönemde yaşadığı, kimlerle ilişki kurduğu ve
daha birçok ayrıntıyı içinde barındıran soruların
cevapları da gerekir. Çünkü ancak bu verilerden
hareketle onlar bir sanatçının gerçek kimliğini
ortaya koyabilirler.
Bu parçaya göre müzik araştırmacılarının
sanatçılarla ilgili ayrıntılı bilgiye gereksinim
duymalarının nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sanatçının eserlerini doğuran sosyal
koşulların özelliklerini belirlemek
B) Sanatçının yaşadığı dönemin özelliklerini
anlayabilmek
C) Toplumun sanatçı hakkında merak ettiği
konuları açıklığa kavuşturmak
D) Sanatçının sanatsal kimliğini tam olarak
ortaya koyabilmek
E) Sanatçıların eserlerini nesnel verilerden
hareketle değerlendirmek
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 16 e 20. Yazili kaynaklarda yaşamına ve eserlerine en çok yer verilen ünlü bestecilerden biri Ludwig van Beethoven'dir. Beethoven'in ne zaman doğduğu, hangi eserleri yazdığı ve hangi tarihte öldüğünü öğrenmek geniş çaplı bir araştırma yapmayı gerektirmez. Böyle detaylar müzik araştırmacıları içindir. Öte yandan onlara sanatçıların sadece doğum, ölüm ya da eserini yazdığı tarihler yetmez. Sanatçının eserini hangi ortamda ve nasıl bir duyguyla yazdığı, nasıl bir dönemde yaşadığı, kimlerle ilişki kurduğu ve daha birçok ayrıntıyı içinde barındıran soruların cevapları da gerekir. Çünkü ancak bu verilerden hareketle onlar bir sanatçının gerçek kimliğini ortaya koyabilirler. Bu parçaya göre müzik araştırmacılarının sanatçılarla ilgili ayrıntılı bilgiye gereksinim duymalarının nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatçının eserlerini doğuran sosyal koşulların özelliklerini belirlemek B) Sanatçının yaşadığı dönemin özelliklerini anlayabilmek C) Toplumun sanatçı hakkında merak ettiği konuları açıklığa kavuşturmak D) Sanatçının sanatsal kimliğini tam olarak ortaya koyabilmek E) Sanatçıların eserlerini nesnel verilerden hareketle değerlendirmek
TYT Deneme Sınavı
Hayıp gelis
bir köpegi
gine sahip
Spot; mer
engebeli
arafından
obot ko-
e sahip-
10. Kitaplarla bir yil olarak tanımladığı 2002 yili
nin her ayı okuduğu bir kitap üzerine görüglo.
rini paylaştığı "Okuma Günlüğü'nde "Okumak,
sohbet etmektir." diyor Manguel. lyi okur olmak
Manguel'e göre, önemli bir ölçüt. Edebiyat oton
telerinin ideal okurunun karşısına iyi okur olmay
konumlandırıyor Manguel. lyi okur, antolojilerin,
kütüphanelerin fihristlerinin kendisine sundukla-
rinin ötesinde, çağrışım yöntemiyle bir kitaptan
ötekine geçen, kendi okuma düzenini kendi ya
ratan, okuduğu hikâyeyi yeniden yazacak potan-
siyele sahip bir ikinci yazar Manguel'e göre.
II. Bir yazar kendi yapıtı üzerine yorum yapmama-
lidir yoksa bir roman yazmamış olur çünkü ro-
man, yorumlar üreten bir makinedir. Ama bu er-
demli amacın gerçekleştirilmesinde başlıca en
gellerden biri, bir romanın bir adı olması gerekti-
ğidir. Ne yazık ki bir yapıtın adi aslinda yorumsal
bir anahtardır. Böyle de olsa, yazarin yorum yap-
maması imkânsız da kabul edilse hiçbir şey bir
roman yazarını, kendisinin düşünmediği, okur-
ların ona önerdiği okunuşlar keşfetmekten daha
çok sevindiremez. Öyleyse yazar, yazdıktan son-
ra ölmelidir, diyenlere hak vermeli.
abilir?
1
eğişen
canli
ege-
rdan
roto-
Bu parçalar için
apisi
ge-
me-
1. Öznel yargılar
cre-
endi
ine
II. Doğrudan anlatım
III. Tanımlama
numaralanmış kavramlardan hangileri ortaktır?
A) Yalnız! B) Yalnız 11
ar.
C ve III
şa-
Dy Il ve Ill
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TYT Deneme Sınavı Hayıp gelis bir köpegi gine sahip Spot; mer engebeli arafından obot ko- e sahip- 10. Kitaplarla bir yil olarak tanımladığı 2002 yili nin her ayı okuduğu bir kitap üzerine görüglo. rini paylaştığı "Okuma Günlüğü'nde "Okumak, sohbet etmektir." diyor Manguel. lyi okur olmak Manguel'e göre, önemli bir ölçüt. Edebiyat oton telerinin ideal okurunun karşısına iyi okur olmay konumlandırıyor Manguel. lyi okur, antolojilerin, kütüphanelerin fihristlerinin kendisine sundukla- rinin ötesinde, çağrışım yöntemiyle bir kitaptan ötekine geçen, kendi okuma düzenini kendi ya ratan, okuduğu hikâyeyi yeniden yazacak potan- siyele sahip bir ikinci yazar Manguel'e göre. II. Bir yazar kendi yapıtı üzerine yorum yapmama- lidir yoksa bir roman yazmamış olur çünkü ro- man, yorumlar üreten bir makinedir. Ama bu er- demli amacın gerçekleştirilmesinde başlıca en gellerden biri, bir romanın bir adı olması gerekti- ğidir. Ne yazık ki bir yapıtın adi aslinda yorumsal bir anahtardır. Böyle de olsa, yazarin yorum yap- maması imkânsız da kabul edilse hiçbir şey bir roman yazarını, kendisinin düşünmediği, okur- ların ona önerdiği okunuşlar keşfetmekten daha çok sevindiremez. Öyleyse yazar, yazdıktan son- ra ölmelidir, diyenlere hak vermeli. abilir? 1 eğişen canli ege- rdan roto- Bu parçalar için apisi ge- me- 1. Öznel yargılar cre- endi ine II. Doğrudan anlatım III. Tanımlama numaralanmış kavramlardan hangileri ortaktır? A) Yalnız! B) Yalnız 11 ar. C ve III şa- Dy Il ve Ill E) I, II ve III