Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

34. Batı Türkistan'daki Aral Gölü güneyinde bulunan Harezm
bölgesinde 780 yılında dünyaya gelip 850'de Bağdat'ta
vefat eden Harezmî'nin nitelikleri şunlardır:
Açıların trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini
gösteren bazı grafik ve tabloları kullanmıştır.
Cebir denklemlerinin çözümünde kare ve
dikdörtgenlerden yararlanmıştır.
İkinci derece denklemlerin çözümünü çok sade,
anlaşılır ve sistematik biçimde yazmıştır.
.
Çözümleri adım adım ve sistemli bir sıra ile vermiş
olması, algoritma yöntemlerinin ortaya çıkmasıni
sağlamıştır.
Günümüz bilgisayar programcıları hâlâ onun
çalışmalarını temel almaktadır.
Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Harezmi'nin
özelliklerinden biri değildir?
Denklemlerin çözümünü sınıflandırarak yerme
B) İşlem yaparken bazı geometrik şekillerden faydalanma
C) Yenilik doğuran bilimsel çalışmalar yapma
D) Bilime katkıda kendi dönemiyle sınırlı olmama
El Çalışmalarında görsel ögelerden yararlanma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
34. Batı Türkistan'daki Aral Gölü güneyinde bulunan Harezm bölgesinde 780 yılında dünyaya gelip 850'de Bağdat'ta vefat eden Harezmî'nin nitelikleri şunlardır: Açıların trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiğini gösteren bazı grafik ve tabloları kullanmıştır. Cebir denklemlerinin çözümünde kare ve dikdörtgenlerden yararlanmıştır. İkinci derece denklemlerin çözümünü çok sade, anlaşılır ve sistematik biçimde yazmıştır. . Çözümleri adım adım ve sistemli bir sıra ile vermiş olması, algoritma yöntemlerinin ortaya çıkmasıni sağlamıştır. Günümüz bilgisayar programcıları hâlâ onun çalışmalarını temel almaktadır. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Harezmi'nin özelliklerinden biri değildir? Denklemlerin çözümünü sınıflandırarak yerme B) İşlem yaparken bazı geometrik şekillerden faydalanma C) Yenilik doğuran bilimsel çalışmalar yapma D) Bilime katkıda kendi dönemiyle sınırlı olmama El Çalışmalarında görsel ögelerden yararlanma
Türkçe
27
26.
Yazarken kitapları bir yana bırakır, aklımdan
çıkarırım, kendi gidişimi aksatırlar diye. Gerçekten
de iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler
beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri
yapar ve uşaklarına, dükkâna hiç canlı horoz
sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de
öyle...
Beni yazmaya iten nedir? Yazma bir çeşit eylemdir.
Aciyi yok edebilir miyim? Karanlığı, tutsaklığı yok
edebilir miyim? Burada şiir, düzyazı bir eylem
gücü kazanır. Benim eylemimdir yazı, bireysel
eylemimdir. Bir de deneyimleme içgüdüsü var. Bir
içgüdüdür yazı yazmak. Kendini, doğayı, toplumu,
insanları, evreni yazma ve deneyimleme içgüdüsü...
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Düşünceler, örneklerle desteklenmeye çalışılmıştır.
B) Anlatımda düşsel ögelerden yararlanılmıştır.
C) Benzer konular, ikna yoluyla okura kabul ettirilmeye
çalışılmıştır.
D) Aynı konu, farklı açılardan değerlendirilip
yorumlanmıştır.
E) Değişik konular, benzer yöntem ve tekniklerle
desteklenmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Türkçe 27 26. Yazarken kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım, kendi gidişimi aksatırlar diye. Gerçekten de iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler beni. Hani bir ressam varmış, kötü horoz resimleri yapar ve uşaklarına, dükkâna hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermiş, ben de öyle... Beni yazmaya iten nedir? Yazma bir çeşit eylemdir. Aciyi yok edebilir miyim? Karanlığı, tutsaklığı yok edebilir miyim? Burada şiir, düzyazı bir eylem gücü kazanır. Benim eylemimdir yazı, bireysel eylemimdir. Bir de deneyimleme içgüdüsü var. Bir içgüdüdür yazı yazmak. Kendini, doğayı, toplumu, insanları, evreni yazma ve deneyimleme içgüdüsü... Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Düşünceler, örneklerle desteklenmeye çalışılmıştır. B) Anlatımda düşsel ögelerden yararlanılmıştır. C) Benzer konular, ikna yoluyla okura kabul ettirilmeye çalışılmıştır. D) Aynı konu, farklı açılardan değerlendirilip yorumlanmıştır. E) Değişik konular, benzer yöntem ve tekniklerle desteklenmiştir.
Sınavda
Bu Tarz
Sorarlar
R
.
erde
ya
6.
(1) Yazarların hepsi her yeni anlatıda bir öncekini aşmaya
çalışır. (II) Bu, özgün ve nitelikli ürünler ortaya koyma
çabasından kaynaklanır şüphesiz. (III) Edebiyat, sanatların
en çetinidir. (IV) Çok okunan bir yazarın da dediği gibi:
"Edebiyat söz ülkesinin en değerli, verimli ve işlenmiş
toprağıdır." (V) Bu toprağın çiftçisi olan yazarın her
anlatısına terini akıtması şarttır ve lüzumludur.
Bu parçadaki numaralanmış cümleler ile ilgili
aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir genetleme yapılmıştır.
B) II. cümlede, bir saptamada bulunulmuştur.
c) II. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır.
D) IV. cümlede, objektif tanım yapılmıştır.
E) V. cümlede, bir gereklilikten söz edilmiştir.
niir Kitabı yazmış. (I) Bunlar
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
Sınavda Bu Tarz Sorarlar R . erde ya 6. (1) Yazarların hepsi her yeni anlatıda bir öncekini aşmaya çalışır. (II) Bu, özgün ve nitelikli ürünler ortaya koyma çabasından kaynaklanır şüphesiz. (III) Edebiyat, sanatların en çetinidir. (IV) Çok okunan bir yazarın da dediği gibi: "Edebiyat söz ülkesinin en değerli, verimli ve işlenmiş toprağıdır." (V) Bu toprağın çiftçisi olan yazarın her anlatısına terini akıtması şarttır ve lüzumludur. Bu parçadaki numaralanmış cümleler ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, bir genetleme yapılmıştır. B) II. cümlede, bir saptamada bulunulmuştur. c) II. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır. D) IV. cümlede, objektif tanım yapılmıştır. E) V. cümlede, bir gereklilikten söz edilmiştir. niir Kitabı yazmış. (I) Bunlar
DENEME - 18
adeliği
yete-
sikişi-
ersler
ni Ali
esini
m'in
Des-
şah
nra
en
CI-
ati
-
33. Genellikle cami, sebil kosk ve ahşap evler seklinde yapıla-
bilen kus evlerinin bazen de belirli bir mimari şekli olmadığı
dikkati çekmektedir. Aynı bina üzerinde değişik şekillerdeki
kus evlerine de rastlanabilmektedir. Klasik Osmanlı Döne-
mi'nde yapılan kus evlerk coğunlukla ansap ev şeklinde olup
bindirme çift katlı ve cumbali oluşlarıyla dikkati çekmekte-
dirler. Bu dönemde kuş evlerinde geri plana itilen süsleme
Batı sanat üsluplarının Türk sanatını etkilemesi sonucu
Barok Dönem'de ön plana çıkmıstır. Barok üslubun bariz
özelliklerinden biri olan hareketlilik, kuş evlerinde cephelere
yansımış, saçak kubbe ve konsollar, cepheleri hareketlen-
diren mimarî elemanlar olmuştur. Özellikle bu dönem kuş
evlerinde pencere kafesleri ve korkuluk şebekelerinin ince
bir işçilikle yapıldığı görülmektedir.
Bu parçaya göre-aşağıelakilerden hangisi söylenemez?
A) Barok Dönem'de yapılan kuş evlerinde özenli bir işçilik
göze çarpar.
B) Barok Dönem'de kuş evleri Batı sanat üslubunun etkile-
rini taşır.
C) Klasik? Osmanlı Dönemi'nde yapılan kuş evlerinde süs-
leme ön planda değildir.
D) Osmanlıda kuş evleri yapma kültürü Batı sanat üslupla-
rini da etkilemiştir.
E) Osmanlı Dönemi'ndeki. kuş evleri, belli bir tarzı olmadı-
ğından farklı biçimlerde yapılmıştır.
B
j
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
DENEME - 18 adeliği yete- sikişi- ersler ni Ali esini m'in Des- şah nra en CI- ati - 33. Genellikle cami, sebil kosk ve ahşap evler seklinde yapıla- bilen kus evlerinin bazen de belirli bir mimari şekli olmadığı dikkati çekmektedir. Aynı bina üzerinde değişik şekillerdeki kus evlerine de rastlanabilmektedir. Klasik Osmanlı Döne- mi'nde yapılan kus evlerk coğunlukla ansap ev şeklinde olup bindirme çift katlı ve cumbali oluşlarıyla dikkati çekmekte- dirler. Bu dönemde kuş evlerinde geri plana itilen süsleme Batı sanat üsluplarının Türk sanatını etkilemesi sonucu Barok Dönem'de ön plana çıkmıstır. Barok üslubun bariz özelliklerinden biri olan hareketlilik, kuş evlerinde cephelere yansımış, saçak kubbe ve konsollar, cepheleri hareketlen- diren mimarî elemanlar olmuştur. Özellikle bu dönem kuş evlerinde pencere kafesleri ve korkuluk şebekelerinin ince bir işçilikle yapıldığı görülmektedir. Bu parçaya göre-aşağıelakilerden hangisi söylenemez? A) Barok Dönem'de yapılan kuş evlerinde özenli bir işçilik göze çarpar. B) Barok Dönem'de kuş evleri Batı sanat üslubunun etkile- rini taşır. C) Klasik? Osmanlı Dönemi'nde yapılan kuş evlerinde süs- leme ön planda değildir. D) Osmanlıda kuş evleri yapma kültürü Batı sanat üslupla- rini da etkilemiştir. E) Osmanlı Dönemi'ndeki. kuş evleri, belli bir tarzı olmadı- ğından farklı biçimlerde yapılmıştır. B j
5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
6.
Bu parçadan Haruki Murakami ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
A) Okuyucunun kendi hayatından izler bulabileceği romanlar ka
leme aldığına
B) Romancılıktaki başarısının kendisinden sonra gelen yazara
üzerinde etkili olduğuna
C) Sanal oyunların üretilme biçimlerinin, öykücülükte yeni tek.
nikler kullanmasının önünü açtığına
D) Bilgisayar oyunu yazma tekniklerini öyküye uyarlamak için ye
ni arayışlara girdiğine
Japon yazar Haruki Murakami, tüm zamanların en iyi yazarların-
dan biri olarak anılır. 1984'ten Sahilde Kafka'ya, Sınırın Güneyinde
Güneşin Batısında'dan Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın So-
nu'na kadar çok sayıda romanı Türkçeye de çevrilen yazarın eser-
leri, birçok dilde okuma listelerinin başında yer alır. Somut olay ve
kişilerle fantastik unsurların arasındaki sınırları ortadan kaldıran ya-
zar, hep biraz flu eserler ortaya koyar. Birçok okur, Murakami'nin
romanları için "hayatımın en önemli romanı" ifadesini kullanır. Ja-
ponca'ya Raymond Carver, Truman Capote ve Salinger gibi ya-
zarların romanlarını da kazandıran Murakami ise kendi hayatının
en önemli romanının F. Scott Fitzgerald'ın Muhteşem Gatsby'si ol-
duğunu söyler. Yazmayı konu bulmak, kurgu yaratmak, karakter
oluşturmak, kurgu ve karakteri değiştirmek gibi açılardan, bilgi-
sayar oyunu yazmaya benzetir. İlginçtir, Memoranda isimli bir bil-
gisayar oyunu, onun hikâyeleri üzerine kurgulanmıştır. Bunun et-
kisi var mıdır bilinmez ama sinema dünyasının iki dev yönetmeni
David Lynch ve Woody Allen'dan romanlarını beyaz perdeye ak-
tarmalarını istediği biliniyor. Gerçekten de yazarın Haşlanmış Hari-
kalar Diyarı ve Dünyanın Sonu romanlarının Lynch'in sinema anla-
yışına, Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında tadındaki kitaplarının
da Woody Allen'ın tarzına yakın olduğunu söylemek mümkün.
E) Romanlarının hangi yönetmen tarafından sinemaya aktarılma-
si gerektiği konusunda öngörü sahibi olduğuna
zları
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 6. Bu parçadan Haruki Murakami ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Okuyucunun kendi hayatından izler bulabileceği romanlar ka leme aldığına B) Romancılıktaki başarısının kendisinden sonra gelen yazara üzerinde etkili olduğuna C) Sanal oyunların üretilme biçimlerinin, öykücülükte yeni tek. nikler kullanmasının önünü açtığına D) Bilgisayar oyunu yazma tekniklerini öyküye uyarlamak için ye ni arayışlara girdiğine Japon yazar Haruki Murakami, tüm zamanların en iyi yazarların- dan biri olarak anılır. 1984'ten Sahilde Kafka'ya, Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında'dan Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın So- nu'na kadar çok sayıda romanı Türkçeye de çevrilen yazarın eser- leri, birçok dilde okuma listelerinin başında yer alır. Somut olay ve kişilerle fantastik unsurların arasındaki sınırları ortadan kaldıran ya- zar, hep biraz flu eserler ortaya koyar. Birçok okur, Murakami'nin romanları için "hayatımın en önemli romanı" ifadesini kullanır. Ja- ponca'ya Raymond Carver, Truman Capote ve Salinger gibi ya- zarların romanlarını da kazandıran Murakami ise kendi hayatının en önemli romanının F. Scott Fitzgerald'ın Muhteşem Gatsby'si ol- duğunu söyler. Yazmayı konu bulmak, kurgu yaratmak, karakter oluşturmak, kurgu ve karakteri değiştirmek gibi açılardan, bilgi- sayar oyunu yazmaya benzetir. İlginçtir, Memoranda isimli bir bil- gisayar oyunu, onun hikâyeleri üzerine kurgulanmıştır. Bunun et- kisi var mıdır bilinmez ama sinema dünyasının iki dev yönetmeni David Lynch ve Woody Allen'dan romanlarını beyaz perdeye ak- tarmalarını istediği biliniyor. Gerçekten de yazarın Haşlanmış Hari- kalar Diyarı ve Dünyanın Sonu romanlarının Lynch'in sinema anla- yışına, Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında tadındaki kitaplarının da Woody Allen'ın tarzına yakın olduğunu söylemek mümkün. E) Romanlarının hangi yönetmen tarafından sinemaya aktarılma- si gerektiği konusunda öngörü sahibi olduğuna zları
sa
agisinden
be
2.
Bu
VL
Yazı deneyimlerinin ilk yıllarında olabildiğince yanlışlar
yapılacaktır. Yazarın ilk metinlerinde birçok yabancı
madde olacaktır. Bunlar olağandır. Hem metnin biçimi
hem içeriği açısından özgünleşmek için bu yanlışlar
neredeyse gereklidir bile. Önemli olan bu yıllari
israrından ve çalışkanlığından bir şey kaybetmeden
geçirebilmesidir yazan kişinin.
A
B
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Doğru
(A) Dünden bugüne yazar olunmadığına
B) Yazmanın insana keyif verdiğine
C) Yazarlığın özgünlük gerektirdiğine
D) Yazının bilinçli okumalara gereksinim duyduğuna
E) Yazmanın tutkuyla gerçekleşebileceğine
Yanlış
145
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
sa agisinden be 2. Bu VL Yazı deneyimlerinin ilk yıllarında olabildiğince yanlışlar yapılacaktır. Yazarın ilk metinlerinde birçok yabancı madde olacaktır. Bunlar olağandır. Hem metnin biçimi hem içeriği açısından özgünleşmek için bu yanlışlar neredeyse gereklidir bile. Önemli olan bu yıllari israrından ve çalışkanlığından bir şey kaybetmeden geçirebilmesidir yazan kişinin. A B Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? Doğru (A) Dünden bugüne yazar olunmadığına B) Yazmanın insana keyif verdiğine C) Yazarlığın özgünlük gerektirdiğine D) Yazının bilinçli okumalara gereksinim duyduğuna E) Yazmanın tutkuyla gerçekleşebileceğine Yanlış 145
25. Üç noktanın-ima ettiğini, yeri gelir, bütün bir edebiyat açık-
lamaktan aciz kalır. Ki harfler şüphesiz sihir eseridir. İnsan;
hanceresinde çeşitlenen bütün sesleri, birkaç çizginin sa-
deliğine sıkıştırır, yan yana gelir kelime olur; bu defa-sesler
"anlam'ın gökkuşağı gömleğini giyer; tutuşturur, çıldırtır,
hüzne salar, müjdeler getirir, susturur, söyletir ama
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
S
A
A
M
A
L
A) sıradan üç noktanın ima ettiği mutlaka daha fazla bir şey-
dir
B) üç noktanın içine sayfalar dolusu duygu ve düşünce sığ-
dırılabilir
C) anlatmak istediğini en net üç nokta açıklar
D) o üç noktanın söyledikleri her insana farklı duygular ya-
şatır
E) hiçbir harf ve hiçbir kelime, üç noktanın ima ettiğini ko-
layca açıklayamaz
10.
Lise Türkçe
anlatim-bicimleri
25. Üç noktanın-ima ettiğini, yeri gelir, bütün bir edebiyat açık- lamaktan aciz kalır. Ki harfler şüphesiz sihir eseridir. İnsan; hanceresinde çeşitlenen bütün sesleri, birkaç çizginin sa- deliğine sıkıştırır, yan yana gelir kelime olur; bu defa-sesler "anlam'ın gökkuşağı gömleğini giyer; tutuşturur, çıldırtır, hüzne salar, müjdeler getirir, susturur, söyletir ama Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? S A A M A L A) sıradan üç noktanın ima ettiği mutlaka daha fazla bir şey- dir B) üç noktanın içine sayfalar dolusu duygu ve düşünce sığ- dırılabilir C) anlatmak istediğini en net üç nokta açıklar D) o üç noktanın söyledikleri her insana farklı duygular ya- şatır E) hiçbir harf ve hiçbir kelime, üç noktanın ima ettiğini ko- layca açıklayamaz 10.
1.
19.
21.
Bakıyorum çevremdeki insanlara, çevrelerinde
gördükleri ve bazı konularda bilgisi olanlara "bilge
insan" diyorlar. Şaşırıyorum bu değerlendirmeye.
Salt öğrenme, bazı konularda bilgi sahibi olma
bilgelik midir? Bence sahip olunan bilgilerin hayata
geçirilmesini sağlamak gerekir. Ayrıca öğrenilenler
hiçbir zaman yeterli değildir. Hayatta öğrenilecek o
kadar çok şey var ki...
II. Bana göre bilgelik, bilgilerin hayata uygulanmasıdır.
Bilgelik, insanın bilmediği şeylerin farkına
varmasıdır. Bilgelik “Kafam her şeye açık, daha işin
başındayım. Bilmediğim şeylerin yüz katı kadar çok
şey var öğrenilecek." diyebilmektir. Bence bilgelik
tüm bunların toplamıdır.
Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini
aşağıdakilerin hangisi açıklamaktadır?
A) Karşı çıkılan düşüncenin nedenini çeşitli
varsayımlarla ortaya koymak
B) Özel bir durumdan genel bir sonuca ulaşıldığını
kanıtlamak
C) iddia edilen düşünceye çeşitli tanımlarla dayanak
oluşturmak
D) Nesnel örneklerle düşünce tutarlılığı oluşturmak
E) İddia edilen düşüncenin olumsuz tarafına vurgu
yapmak
22.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. 19. 21. Bakıyorum çevremdeki insanlara, çevrelerinde gördükleri ve bazı konularda bilgisi olanlara "bilge insan" diyorlar. Şaşırıyorum bu değerlendirmeye. Salt öğrenme, bazı konularda bilgi sahibi olma bilgelik midir? Bence sahip olunan bilgilerin hayata geçirilmesini sağlamak gerekir. Ayrıca öğrenilenler hiçbir zaman yeterli değildir. Hayatta öğrenilecek o kadar çok şey var ki... II. Bana göre bilgelik, bilgilerin hayata uygulanmasıdır. Bilgelik, insanın bilmediği şeylerin farkına varmasıdır. Bilgelik “Kafam her şeye açık, daha işin başındayım. Bilmediğim şeylerin yüz katı kadar çok şey var öğrenilecek." diyebilmektir. Bence bilgelik tüm bunların toplamıdır. Il numaralı parçanın I numaralı parçayla ilişkisini aşağıdakilerin hangisi açıklamaktadır? A) Karşı çıkılan düşüncenin nedenini çeşitli varsayımlarla ortaya koymak B) Özel bir durumdan genel bir sonuca ulaşıldığını kanıtlamak C) iddia edilen düşünceye çeşitli tanımlarla dayanak oluşturmak D) Nesnel örneklerle düşünce tutarlılığı oluşturmak E) İddia edilen düşüncenin olumsuz tarafına vurgu yapmak 22.
APOIEMI
3:
31. Bu kitapta öykücülüğümüzün temel direği sayılan Sait Faik,
Memduh Şevket, Sabahattin Ali, Orhan Kemal gibi isimlerin
ömek öykülerine yer verilmiş. Yazar ve öykü sıralamasın-
da, eserlerin yazıldıkları zaman değil; yazarların doğum ta-
rihleri esas alınmış. Kitabın temel hedefi, öyku turünü sev-
dirmek, kimi ipuçları ile okuru hem yönlendirmek hem de
onu bilinçli, aktif bir okur kılmak. Öykü türünü, genç-yaşlı,
eğitimli-az eğitimli, zengin-fakir demeden herkesin günde-
mine sokma amacı güdülmüş. Öykünün, günlük hayatın
vazgeçilmez uğraşıları arasında kalıcı bir yer edinmesi isten-
miş.
Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
X
A) Okuru öykü konusunda
bilgilendirme amacı taşıdığına
B Öykülerin yerlerinin, yazarların yaşlarına göre belirlendi-
ğine
X
C) Edebiyatımızın önemli yazarlarının öykülerinin yer aldı-
gina
p) Deneyimli yazarların öyküyle ilgili görüşlerine yer veril-
diğine
E) Öyküyü toplumun geniş kesimlerine sevdirme amacı ta-
şıdığına
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
APOIEMI 3: 31. Bu kitapta öykücülüğümüzün temel direği sayılan Sait Faik, Memduh Şevket, Sabahattin Ali, Orhan Kemal gibi isimlerin ömek öykülerine yer verilmiş. Yazar ve öykü sıralamasın- da, eserlerin yazıldıkları zaman değil; yazarların doğum ta- rihleri esas alınmış. Kitabın temel hedefi, öyku turünü sev- dirmek, kimi ipuçları ile okuru hem yönlendirmek hem de onu bilinçli, aktif bir okur kılmak. Öykü türünü, genç-yaşlı, eğitimli-az eğitimli, zengin-fakir demeden herkesin günde- mine sokma amacı güdülmüş. Öykünün, günlük hayatın vazgeçilmez uğraşıları arasında kalıcı bir yer edinmesi isten- miş. Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? X A) Okuru öykü konusunda bilgilendirme amacı taşıdığına B Öykülerin yerlerinin, yazarların yaşlarına göre belirlendi- ğine X C) Edebiyatımızın önemli yazarlarının öykülerinin yer aldı- gina p) Deneyimli yazarların öyküyle ilgili görüşlerine yer veril- diğine E) Öyküyü toplumun geniş kesimlerine sevdirme amacı ta- şıdığına
X
SS)
V Ununua, ozlu sözlerden çok, yalın anlatıma
değer verilmesi gerektiğini anladım.
E) Söylenenlerin tersine, çağa ayak uydurama-
A
Y
1
N
mıştım.
(2003 - ÖSS)
yor mu-
bir sayfa
ktuplar-
blümün-
ve ya-
-.. Dün
5.
cenin
getiri-
12. İnsanların beğenileri birbirine uymaz, belki o
kırmızıdan hoşlanıyor, siz yeşili seviyorsunuz-
dur. Belki o, Wagner'in müziğini beğeniyor, siz,
Mozart'ı yeğliyorsunuzdur. Gördüklerinden ve
dinlediklerinden aldığı tat sizinkine uymuyor diye
karşınızdakini zevksizlikle, kabalıkla suçlamaya
hakkınız yoktur.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin
akışına göre aşağıdakilerden hangisi getiri-
lebilir?
A) Kimi zaman beğenilerinizin bağdaştığı da
olur.
B) Öteki sanat dallarında da böyledir bu.
C) Öyleyse nelerden hoşlandığınızı bilmeniz
ge-
rekir.
D) Çünkü, insanların beğenileriyle davranışları
arasında ilişki vardır.
E) Değerlendirmeleri belirli ölçütlere göre yap-
mak gerekir.
Bandar
çöz-
ürden
6.
ğil bu
likler
SSS)
(2002 - Öss)
TYT - AYT. Paragraf
33 ...:
alar
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
X SS) V Ununua, ozlu sözlerden çok, yalın anlatıma değer verilmesi gerektiğini anladım. E) Söylenenlerin tersine, çağa ayak uydurama- A Y 1 N mıştım. (2003 - ÖSS) yor mu- bir sayfa ktuplar- blümün- ve ya- -.. Dün 5. cenin getiri- 12. İnsanların beğenileri birbirine uymaz, belki o kırmızıdan hoşlanıyor, siz yeşili seviyorsunuz- dur. Belki o, Wagner'in müziğini beğeniyor, siz, Mozart'ı yeğliyorsunuzdur. Gördüklerinden ve dinlediklerinden aldığı tat sizinkine uymuyor diye karşınızdakini zevksizlikle, kabalıkla suçlamaya hakkınız yoktur. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getiri- lebilir? A) Kimi zaman beğenilerinizin bağdaştığı da olur. B) Öteki sanat dallarında da böyledir bu. C) Öyleyse nelerden hoşlandığınızı bilmeniz ge- rekir. D) Çünkü, insanların beğenileriyle davranışları arasında ilişki vardır. E) Değerlendirmeleri belirli ölçütlere göre yap- mak gerekir. Bandar çöz- ürden 6. ğil bu likler SSS) (2002 - Öss) TYT - AYT. Paragraf 33 ...: alar
(1) Pek çok bilim insanı ve yazar, kelimeleri bitişik yaz-
maya gerekçe olarak karşılığı olan ve tek kelimeden
oluşan Batı kökenli kelimeleri göstermektedir. (II) Batı
kökenli kelimelerin yazımı, Türk dilinin yazım kuralla-
rini nasıl yönlendirebilir? (III) Milletler arası diye ayn
yazdığımız daha sonra uluslararası biçimine getirdiği-
miz kelime "internasyonal"e bakılarak bitişik yazdırıldı.
(IV) Birleşik kelimelerde aralarına ek giremeyecek ka-
dar kaliplaşmış olma kuralı hiçe sayıldı. (V) Öte yandan
"arasi" kelimesiyle kurulan diğer sınıflar arası, öğren-
ciler arası, okullar arası gibi pek çok sözü bugün ayrı
yazıyoruz.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
sinden sonra "Gözden kaçan 'milletler arası' kelimesi
de daha sonraki yıllarda birleştirildi ve son kılavuzlara
uluslararası, milletlerarası biçiminde geçti." cümlesi
getirilmelidir?
A) I.
B) U.
C) III. D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
(1) Pek çok bilim insanı ve yazar, kelimeleri bitişik yaz- maya gerekçe olarak karşılığı olan ve tek kelimeden oluşan Batı kökenli kelimeleri göstermektedir. (II) Batı kökenli kelimelerin yazımı, Türk dilinin yazım kuralla- rini nasıl yönlendirebilir? (III) Milletler arası diye ayn yazdığımız daha sonra uluslararası biçimine getirdiği- miz kelime "internasyonal"e bakılarak bitişik yazdırıldı. (IV) Birleşik kelimelerde aralarına ek giremeyecek ka- dar kaliplaşmış olma kuralı hiçe sayıldı. (V) Öte yandan "arasi" kelimesiyle kurulan diğer sınıflar arası, öğren- ciler arası, okullar arası gibi pek çok sözü bugün ayrı yazıyoruz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi- sinden sonra "Gözden kaçan 'milletler arası' kelimesi de daha sonraki yıllarda birleştirildi ve son kılavuzlara uluslararası, milletlerarası biçiminde geçti." cümlesi getirilmelidir? A) I. B) U. C) III. D) IV. E) V.
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde
yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil,
acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun
konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun
için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan,
öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü
öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani
bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor.
Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız
etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir
öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden
hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz:
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için
B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için
C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için
D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için
VE) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
27. Öykü, yapısı gereği artık ille de bir karakterde yoğunlaşmıyor. Bir damla gözyaşı, sallanan bir mendil, acı bir vapur çığlığı sadece ve sadece bunlar onun konusu olabilir. Bu nedenle karakter bir başına onun için önemli değildir. Ama kuşkusuz bütün bunlardan, öykünün insanı dışladığı sonucu çıkarılamaz. Çünkü öykü tam da burada, duyan, hisseden, kavrayan insani bir düzlemde var olabiliyor; anlam kazanabiliyor. Değilse insani durumları sorgulamayan, bizi rahatsız etmeyen, bir teklifi ve sunumu olmayan insansız bir öykünün ne anlamı olabilir ki? Öyküde zaten bu yüzden hikâye anlatıcısına ihtiyaç duyuyoruz: Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) Unutulmaz öykü karakterleri olduğu için B) Duygu aktarımını başarıyla gerçekleştirdiği için C) Kendi hikâyemize bakmamıza imkân verdiği için D) Yaşamsal fonksiyonları barındırdığı için VE) Bize yeni bir yaşam teklif ettiği için
26. Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma
olgusuna ilişkin, karmaşık süreçlere işaret eden geniş
bir literatür mevcut olmakla birlikte, bu çalışmada
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü filmi incelenirken
Kemal Tahir'in görüşlerinden hareket edilmiştir. Bunun
da başlıca nedeni, Kemal Tahir'in Batifitaşma ve
sorunlarını, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminden
itibaren ele alıp sorgulamasıyla özgün bir yaklaşım
ortaya koymuş olmasıdır. Ancak filmin
yönetmen/senaristiyle Kemal Tahir'in devlet ve toplum
konusundaki görüşleri arasında belirgin
ayrımlar
bulunmaktadır. Diğer yandan bugünün sorunlarının
kaynağının Osmanlı'nın kuruluş dönemine kadar
götürülmesi tarihe yaklaşım biçimleri bakımından ise
pek çok benzerlik de göze çarpar.
Bu parçada söz edilen filmle ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Kemal Tahir, filmdeki içeriği Osmanlı'da Batılılasma
olgusu temelinde ele almıştır.
B) Yönetmen/senarist, filmi Kemal Tahir'in görüşlerine
dayanarak oluşturmuştur.
C) Film, Kemal Tahir ve yönetmen/senaristin ortak bir
çalışması olarak ele alınabilir.
D) Kemal Tahir'in görüşleri filmi incelemede önemli bir
dayanak noktası sunmaktadır.
(E) Filmde olay, Osmanlı Devleti'nin kurulus yıllarında
geçmektedir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
26. Türk edebiyatında ve sosyolojisinde Batılılaşma olgusuna ilişkin, karmaşık süreçlere işaret eden geniş bir literatür mevcut olmakla birlikte, bu çalışmada Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü filmi incelenirken Kemal Tahir'in görüşlerinden hareket edilmiştir. Bunun da başlıca nedeni, Kemal Tahir'in Batifitaşma ve sorunlarını, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminden itibaren ele alıp sorgulamasıyla özgün bir yaklaşım ortaya koymuş olmasıdır. Ancak filmin yönetmen/senaristiyle Kemal Tahir'in devlet ve toplum konusundaki görüşleri arasında belirgin ayrımlar bulunmaktadır. Diğer yandan bugünün sorunlarının kaynağının Osmanlı'nın kuruluş dönemine kadar götürülmesi tarihe yaklaşım biçimleri bakımından ise pek çok benzerlik de göze çarpar. Bu parçada söz edilen filmle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kemal Tahir, filmdeki içeriği Osmanlı'da Batılılasma olgusu temelinde ele almıştır. B) Yönetmen/senarist, filmi Kemal Tahir'in görüşlerine dayanarak oluşturmuştur. C) Film, Kemal Tahir ve yönetmen/senaristin ortak bir çalışması olarak ele alınabilir. D) Kemal Tahir'in görüşleri filmi incelemede önemli bir dayanak noktası sunmaktadır. (E) Filmde olay, Osmanlı Devleti'nin kurulus yıllarında geçmektedir.
30. Karanlık madde, kozmoloji ve astronomi ile ilgili gözlemleri
açıklamak için öne sürülen bir madde türüdür. Karanlık mad-
de parçacıkları, ışıkla etkileşmediği için direkt gözlemlene-
mez ancak çevrelerinde sebep oldukları etkiler sayesinde
varlıkları anlaşılabilir. Evrendeki toplam madde miktarının
yaklaşık %84'ünün karanlık madde olduğu düşünülüyor. Ka-
ranlık maddeyi oluşturan parçacıkların niteliği, günümüzde
hâlâ tartışma konusudur. Pek çok araştırma grubu, doğru-
dan ya da dolaylı yöntemlerle, karanlık madde parçacıkla-
rini belirlemek için çalışıyor.
Bu parçada karanlık maddeyle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
LA Doğrudan görülemeyeceğine
B) Bu maddeyle ilgili pek çok araştırma yapıldığına
a
C) Uzayda yüksek oranda bulunduğuna
D) Insan yaşamı için gerekli olduğuna
E) Hakkındaki bilgilerin kesin olmadığına
7
Türkçe
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
30. Karanlık madde, kozmoloji ve astronomi ile ilgili gözlemleri açıklamak için öne sürülen bir madde türüdür. Karanlık mad- de parçacıkları, ışıkla etkileşmediği için direkt gözlemlene- mez ancak çevrelerinde sebep oldukları etkiler sayesinde varlıkları anlaşılabilir. Evrendeki toplam madde miktarının yaklaşık %84'ünün karanlık madde olduğu düşünülüyor. Ka- ranlık maddeyi oluşturan parçacıkların niteliği, günümüzde hâlâ tartışma konusudur. Pek çok araştırma grubu, doğru- dan ya da dolaylı yöntemlerle, karanlık madde parçacıkla- rini belirlemek için çalışıyor. Bu parçada karanlık maddeyle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? LA Doğrudan görülemeyeceğine B) Bu maddeyle ilgili pek çok araştırma yapıldığına a C) Uzayda yüksek oranda bulunduğuna D) Insan yaşamı için gerekli olduğuna E) Hakkındaki bilgilerin kesin olmadığına 7 Türkçe
2.
Ben bir karakalem çizeriyim, boyayla renkle işim olmaz be-
nim. Aniden bir istek gelir içime ve bu arzumu sorgulamadan
alırım beyaz kâğıdımı ve kurşun kalemimi, başlarım çizmeye.
Kimi zaman fantastik kurguları, kimi zaman hayali objele-
ri barındırsa da çizgilerim, bunların çoğunda hep tabiattan
bir sahne bulunur. Bir ağaç çizdiğimde ya da bir at, hayal-
lerimden kâğıda, oradan gözüme gelen beyaz ışık, aklimin
ve gönlümün prizmasında renklere ayrılarak zihnimde renkli
suretlere dönüşür. Sadece çizen değil, resmi seyredenler de
renkli bir dünyanın içine dalar.
Bu parçaya göre sanatçı, "karakalem" çalışmasının hangi
yönünü vurgulamıştır?
A Gerçeği daha iyi yansıttığı
B). Hayal gücünü kullanmaya yönlendirdiği
es Çiziminin yetenek gerektirdiği
D Çizerin düş dünyasını yansıttığı
E) Taklit edilmesinin mümkün olmadığı
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Ben bir karakalem çizeriyim, boyayla renkle işim olmaz be- nim. Aniden bir istek gelir içime ve bu arzumu sorgulamadan alırım beyaz kâğıdımı ve kurşun kalemimi, başlarım çizmeye. Kimi zaman fantastik kurguları, kimi zaman hayali objele- ri barındırsa da çizgilerim, bunların çoğunda hep tabiattan bir sahne bulunur. Bir ağaç çizdiğimde ya da bir at, hayal- lerimden kâğıda, oradan gözüme gelen beyaz ışık, aklimin ve gönlümün prizmasında renklere ayrılarak zihnimde renkli suretlere dönüşür. Sadece çizen değil, resmi seyredenler de renkli bir dünyanın içine dalar. Bu parçaya göre sanatçı, "karakalem" çalışmasının hangi yönünü vurgulamıştır? A Gerçeği daha iyi yansıttığı B). Hayal gücünü kullanmaya yönlendirdiği es Çiziminin yetenek gerektirdiği D Çizerin düş dünyasını yansıttığı E) Taklit edilmesinin mümkün olmadığı
1. Her ne kadar sözlüklerde adi artık sahaf olarak geçse de asıl
adi sahhaflık olan mesleğin pirleri hâlâ anılır. Özellikle Be-
yazıt'taki çarşıda yaşananlar, kurulan meclisler, dükkânlanın
ziyaretçileri ve dükkân sahibi sahaflar meşhurdu. Sözünü
ettiğimiz sahaflar öyle sandığınız gibi sınavlara hazırlık kitap-
ları veya çok satan kitaplarla ilgilenmezlerdi. Dahası, birçoğu
eski harfli metinleri rahatlıkla okudukları gibi Latince, Rumca
gibi dillere de hâkimdi. En önemlisi de dükkânlan, dõnemin
aydınlarının sık uğradıkları noktalardan biriydi. Sahaflar sar-
raflaşmadan önce, ünlü akademisyenlerle bile tartışacak ka-
dar bilgi sahibiydiler.
Bu parçada, "sahaflar sarraflaşmadan önce” sözüyle asıl
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitapçılardan bir farklarının kalmaması
B) İşin ticari boyutunu öne çıkarmaları
C) Mesleklerine önem vermemeleri
D) Kendilerini geliştirmemeleri
E) İşlerini sevmemeleri
(ALES)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Her ne kadar sözlüklerde adi artık sahaf olarak geçse de asıl adi sahhaflık olan mesleğin pirleri hâlâ anılır. Özellikle Be- yazıt'taki çarşıda yaşananlar, kurulan meclisler, dükkânlanın ziyaretçileri ve dükkân sahibi sahaflar meşhurdu. Sözünü ettiğimiz sahaflar öyle sandığınız gibi sınavlara hazırlık kitap- ları veya çok satan kitaplarla ilgilenmezlerdi. Dahası, birçoğu eski harfli metinleri rahatlıkla okudukları gibi Latince, Rumca gibi dillere de hâkimdi. En önemlisi de dükkânlan, dõnemin aydınlarının sık uğradıkları noktalardan biriydi. Sahaflar sar- raflaşmadan önce, ünlü akademisyenlerle bile tartışacak ka- dar bilgi sahibiydiler. Bu parçada, "sahaflar sarraflaşmadan önce” sözüyle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kitapçılardan bir farklarının kalmaması B) İşin ticari boyutunu öne çıkarmaları C) Mesleklerine önem vermemeleri D) Kendilerini geliştirmemeleri E) İşlerini sevmemeleri (ALES)