Anlatım Biçimleri Soruları

p FRAGMANSERIS! TÜRKÇE TE 25. 27 Onu bilmiyorum fakat kitap sevgisinin çocukluk- tan başladığına şüphem yok. Burada Reşat Nuri'nin bir sözünü anmadan geçemeyeceğim. Çocukluğun- da babasının kütüphanesine girip kitapları yerle bir eden bu yüzden de kendisine yasak konan Reşat Nuri, okurlarına hayatı boyunca şu tavsiyede bulu- nur: "Bırakın çocukları, kitaplar arasında oynasinlar, ne pahasına olursa olsun!” Çocukluğunda kitap ke- mirmiş birinin kitaplardan korkması mümkün müdür? Düşüncenin akışına göre bu parçanın başına aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) Kitap korkusu nasıl aşılır? B) Yazarlar kitap okumaya çocukken mi başlar? Her çocuk kitap okumalı mıdır? D) Reşat Nuri başarılı bir romancı mıdır? E) Günümüzde yeterince kitap okunuyor mu? C A Y A 28. 196 26. Baskıya dayalı rejimler göründükleri kadar güçlü de- N ğildir, hatta kat kat zayıftır. Baskıcı gücü oluşturan oyna ortad diğin VA

oldukları hâlde bize pek bir eski, pek yoksunmuş gibi gözükürler. Bu paragrafın anlatım biçimi hangi seçenekte Verilmiştir? A) Açıklama e Betimleme B) Öyküleme D) Tanımlama E) Tartışma 25. 23. Bir itriyat mağazasının camekânı önünde durdular. Burada her şey, tek başına konmuş zarif bir küçük şişenin tatlı mavisi , kırmızı ipek bir püskül, siyah kadifelerin arasında gizlenmiş ampulün yumuşak ziyası, bir gümüşün parıltısı... Gözleri üzerine çekiyor ve düşündürüyordu. Burada her şey, rahat ve mesut insanların kullanmaya âdet ettiği bir eşyaydı. Burası aynı zamanda, bir insanın ne kadar mesut olabileceğini gösteren imkânlara doğru açılmış pencereydi. Neriman burada her duruşunda, bu pencereden onların saadetini imrenerek izliyordu. Bir gün Şinasi'yle bu itriyat mağazalarından birinin camekânı önünde durmuşlardı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Farklı yapıda cümleler B) Duyular arası aktarma Kalıplaşmış sözler DY Sayıp dökme E Tasvir etme UcDört Bes 8

23. (1) Binlerce yıl önce baharın gelişinin insan üzerindeki olumlu etkileri, doğayı canlandırarak insanlara çeşitli yi- yecekler sunması veya hayvanların daha çok süt ver- mesiyle sınırlı değildi. (II) Özellikle tarım ve hayvancılık- la uğraşan medeniyetlerde baharın gelişi bayram hava- sında kutlanıyordu. (III) Baharda doğanın güçlendiğine inanılıyordu. (IV) Bu yüzden Nevruz kutlamalarında su ve ateş ön planda tutuluyordu. (V) Ayrıca ateş yaşama- yi mümkün kılan, sıcaklığıyla isitan, işığıyla aydınlatan güneşin yeryüzündeki iziydi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V

gün son be Bu 1) 5. Neden (Ū) sözde (II) Batılı aydınlar dedim (III) Bunlar ion düşünce değil (Ty) düşüncenin etkisi önemlidir an Yukarıdaki parçada ayraçla numaralanmış yerlere sro sıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi gas rilmelidir? ta A C A) (?) (.) (.) B) 0) 0 (?) (0) C) (?) ( ) (-) D90 (?) (1) 4 EGG OCH?) G

ve Topra uyla- 36. Tutunamayanlar'ı, okuduktan sonra insanları ikiye ayırmaya başlarsınız: Bu başyapıtı okuyanlar ve oku- mayanlar. Oğuz Atay'ın okurda bıraktığı etki bu denli derindir. Oğuz Atay'ın geç keşfedilmiş, pek az yazarda rastlanacak bir çekim gücü var. Yazarın başyapıtı Tu- tunamayanlar yoğun otobiyografik ögeler taşımaktadır. Ölümünden sonra değeri daha çok fark edilen yazar bugün anlaşılabildi mi? Yoksa onun meseleleri de Tutu- namayanlar'da dediği gibi, bir matematikçinin formülleri gibi, halka soyut mu kalıyor? Şurası bir gerçek ki her- kesin kendi Oğuz Atay'ı var. Ama ona nereden bakarsa baksın, bu ülkede Oğuz Atay'ın konu edindiği meselele- re kafa yoran herkes ona bir şeyler borçludur. Bu parçada Oğuz Atay ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? arak dö- um- ikle -gu, ma- pit- bi- den atiz- -dir. sin- A) Oğuz Atay'ı okuyanlar kendilerini onu okumayanlar- dan ayrı görürler. B) Oğuz Atay, hayattayken yeterince anlaşılamamıştır. Sanatçının soyut konuları ele alması anlaşılmazlığı- ni artırmaktadır. D) Her okuru, Oğuz Atay'ı kendince yorumlamaktadır. E) Tutunamayanlar'da yazarın hayatından izlere rast- lamak mümkündür.

ve keskin yanan gözleriyle baka- parlak eden En Samim Büyük N değişim diği yer diğinis belirtil alemler 3 sene mlamalkies rasında gark olmuş küçük gözlerini bize dikip Saka kuşu, çevresini kuşatan mat siyaha bacaklarıyla, korkmuş bir şekilde kafesin rak başını hışımla titretip çarparken ince tavanına tutundu. Başının ön tarafı alev kirmizisi renkle boyanmış, ince yüzüne üzüntülü, aciz, hışımlı bir görüntü ver- mekteydi. Bu üzerinde bir çeşit kahra- manlık bulunan hirpalanmış bir yüzdü. Gagasi keskin sari, başını nakşeden derece kızgın görünüyordu. Neredeyse siyah ve kırmızı benekler sebebiyle son ağlayacak kadar üzgün. Kızgin berrak atlamaya hazır küçük vücudu ile korkunç yaşa imk trak tim Sa lin deling k antiyer ve şiddetli kavramasıyla gibi gözleriyle I TAKTİKLENE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTİKLERLE PARAGRAF BENİM HOCAM TAKTIKLEALE PARAGRAF zerine üzsga Gain ubbe inde bir şeye girişmeye azmetmiş. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Niteleyici ifadelere yer verilmiştir. B) Farklı duyulara yer verilmiştir C) Mecazlı sözler kullanılmıştık D) İzlenim kazandırmak amaçlanmıştır. E) Benzetme yapılmıştır herin ann B ani ube

1. İddiaya göre Vincent Van Gogh'un kulağını bir başka ressam kesti: Paul Gauguin! II. Usturayla falan değil, basbayağı kılıçla hem de kavga ederlerken. M. Ünlü ressam Van Gogh'un ruhsal bir buhran aninda kendi kulağını kestiğini, sonra da acısına rağmen oturup otoportresini yaptığını sanırdık. IV. Vincent Van Gogh tutup kendi kulağını kesmedi, hakikat bambaşka ve çok daha az romantik aslında. V. Halbuki yeni çıkan kitaba göre tüm bunlar sadece safsatadan ibaret. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir parça oluşturulursa sondan ikinci cümle hangisi olur? By III ASIV C) D) V E)! UcDört - - I-II LV Bes Diğer sayfaya geçiniz.

4. Ex. 2. Hasret beni cayır cayır yakarken Bedenimde buzdan bir el yürüyor. Hayâline çılgın çılgın bakarken Kapanası gözümü kan bürüyor. Dağda kırda rast getirsem bir dere Gözyaşlarımı akıtarak çağlarım. Yollardaki ufak ufak izlere Senin sanıp bakar bakar ağlarım. Recaizade Mahmut Ekrem IN E bilme Bu dörtlüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) şair birinci dörtlükte, duygularını somutlaştırmak için tezat sanatından faydalanmıştır. B) Şair ikinci dörtlükte acisini yansıtmak için, tabiati olumsuz bir çağrışım yaratacak şekilde kullan- sira Zmo R E N K misar. C) Sanatçı , şiirin genelinde ölüm sonrası duyulan üzüntüyü ifade etmiştir. D) Şair, derenin akması ile gözyaşları arasında abartmaya dayalı bir anlam ilişkisi kurmuştur. E) Pastoral şiir örneği olan dörtlüklerde şair, doğa karşısındaki duygularını ifade etmiştir. oz

E TESTI Sat Doramas soru vardır. 4 (1) Her atasözümüz Tork toplumunun toy lerinin birikimini yansıtmaktadır. Torka zaman hayvanlarla ilgilidir ama elbette ki a insandır. (111) Intak sanatına da yer veren atal va dir. (IV) Bazı atasözlerimizde benzetme yapılır lağalı söyleyişlerin olduğu atasözlerimiz de vadit (V) Bli kismi kinayeli biçimde öğüdünü verir. Bu parçada numaralanmış cümlelerdeki açıklamalara aşağıdaki atasözlerinden hangisi örnek olarak gösteri- lemez? A) II. cümle: Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur. B) III. cümle Yan kendi eğrisini bilmez, deve boynun eğri. der. C) IV. cümle: Antayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. V. cümle: Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. E) VI. eümle: Altreli-burak kesmez. E 'MMM

g 7. Birdenbire, beklenmedik bir zamanda gelişen, dozu ve oluş şekli bakımından travmatik, heyecan ve duygu yüklü olaylar bizi derinden etkiler. Hele bir de toplum sal, sosyal ve dünyevi ilişkilerimizi yakından etkiliyor sa, bunlar kolay kolay silinmemek üzere hafızada yer ni alır. Kısaca böyle kişinin yaşamını değiştiren, duygu kırılmalarına neden olan olaylar, ani defterine âdeta kazınır. Hatta bazı insanların hiçbir zaman patlican, balık ya da tavuk yememesi, köpeğe dokunamaması, tekneye binememesi hep böyle travmatik anıların yan tesirleri ile olur. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak yazılmış olabilir? A) Anıların hayatımızdaki yeri nedir? B) Hangi tür hatıralar, hafızamızda daha kalıcı ol maktadır? C) Bazı hatıralarımızı unutmamak için neler yapmal- YIZ? D) Fobilerimizin kaynağı travmatik anılar mıdır? E) Kişisel olaylar mı, toplumsal olaylar mi insanları daha çok etkiler? ENIM HOCAM

ÇORUM İL MİLLİ EĞİTİM 22. Necip Fazıl, şiirleriyle edebiyatımıza yepyeni bir anlayış kazandırdı. Basit bir üslupla çiçekten, böcekten bahsetmeyi şiir sayan döneminin yenilikçi şairlerinin etkili olduğu bir şiir dünyasında "fikirlerini ve dünya görüşünü” konu edinen şiirleri ile toplumsal bir sanat anlayışının şiire yansıtılabileceğini ortaya koydu. Bu durum, yenilikçi şairlerin sert eleştirilerine maruz kalmasına ve şiirlerinin hedef alındığı amansız bir savaşa girmesine sebep oldu. Ama sonunda ---- Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisiyle devam ettirilebilir? A) ağırlaşan bu eleştirilerden yıprandığı için şiir yazmaktan vazgeçti. B). o da yenilikçi şiir anlayışına uygun şiirler yazmaya başladı. C) ... geç de olsa şiirimize herhangi bir yenilik getirmediği anlaşıldı. D) ... diğer şairlere boyun eğerek geleneksel şiir anlayışını değiştirmedi. E) ... şiirimizin o dönemdeki seyrini değiştiren öncülerden biri oldu.

5. Kar ve dolu arasındaki fark, oluşum kaynak- lanıyor. Kar, sıcaklık 0 °C'nin altına düştüğünde havadaki su buharının aniden soğuyarak katı hâle geçmesi ve oluşan küçük buz kristallerinin ortaya çıkan bir yağış türü. Küçük buz kristalleri havadaki küçük bir parçacığın örneğin bir toz ta- neciğinin üzerine birikir ve büyüdükçe yere doğ- ru düşmeye başlar. Kar taneleri, sıcaklığı 0°C'nin biraz üstünde olan, nemli havanın içinden yere doğru düşerse dış yüzeyleri bir miktar erir ve başka kar taneleriyle bir araya gelebilir. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakiler-1 den hangisi sırasıyla getirilmelidir? sürelerinden - erimesiyle - bazen B) şekillerinden - donmasıyla - nedense er güzelliğinden - şekillenmesiyle - sonuçta D) süreçlerinden - birleşmesiyle - bu nedenle E) zamanından - soğumasıyla - istemeyerek -

Kök hücre yöntemi kullanılarak ilk kez akciğer ve solunum sistemi hücreleri üretildi. Bu yöntemin gelecekte hastalara kendi deri hücrelerinden elde edilen kök hücrelerle üretilmiş akciğerlerin nakledilmesi için kullanılabileceği düşünülüyor. Fakat klinik uygulama aşamasına gelinmesinin birkaç yıl süreceği öngörülüyor. Araştırma, aynı ekibin 2011 yılında kök hücrelerin akciğer hücrelerinin öncüllerine dönüşmesini sağlayan bir grup kimyasal etkeni keşfettiği çalışmanın devamı niteliğinde. Bu çalışma sırasında da araştırmacılar, kök hücrelerin akciğerin yüzeyini kaplayan epitelyum hücrelere dönüşmesini tamamlayan yeni etkenler buldu. Geliştirilen yöntemle epitelyum hücrelerin altı farklı türü elde edilmiş. Akciğerde gaz alışverişinin yapıldığı alveollerin korunması için önemli bir yüzey etkin maddesi salgılayan ikinci tür hücrelerin elde edilmesinin özellikle kayda değer olduğu belirtiliyor. 29. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Kök hücrelerin, akciğer hücrelerini oluşturmasına dair 2011 yılından önce de çalışmalar yapılmıştır. B) Akciğer nakli için, kök hücrelerden akciğer hücreleri üretimi denemeleri henüz istenilen düzeyde değildir. C) Kök hücre yöntemiyle vücudun bazı bölümleri için hücre elde edilmektedir. D) 2011 yılından önceki kök hücre çalışmalarının boyutu, günümüzdekinden çok farklıdır. E) Kök hücrelerin epitelyum hücrelere dönüştürülmesi için birkaç yillik süreye ihtiyaç duyulmaktadır.

18. - Allah Allah! Taş nasıl yanar acep? Çavuş, şaşkınlığını anlamıştı. - Ne o, dedi. Kömür görmedin mi hiç? ilk defa görüyom çavuşum, nasıl yanar bu? -Yanar, öyle yanar ki pelit odununun beş katı sıcaklık verir. -Vay caninal Nereden çıkar bu taşlar? Bizde yoktur. Uzaklardan gelir. -Abov! Nasil gelir? Gemiyle getirirler. Çok da pahalı ha. Avuç dolusu para yer bu kara oğlan. - Niye odun yakmiyoz? -Odunla yürür mü ulen koca gemi? Sizin evin ocağı mı sandındı? Bu parçanın üslup özellikleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır. B) Ağız özelliklerine yer verilmiştir. C) Kişileştirme vardır. D) Anlatım hâkim bakış açısıyla yapılmıştır. E) Betimleyici anlatıma başvurulmuştur.

go ak an Bu kile A) en a N B 2 12. Osmanlı bahçeleri ne diger Moslomantarın ne Çinlilerin ne de Fransızlann bahçelerine benzer. II. Türkler. Anadolu'ya geldikten sonra bu coğrafyaya has eserler vermeye başlamış; bahçeyi de ideal av mekani, orman, koruluk olarak görmüşlerdir. III. Benzemez çünkü onlarda uçsuz bucaksız dağlanın ve bozkırların hatırasını yaşatan bir estetik hâkimdir. IV. Osmanoğullarının imparatorluk kurmalarından sonra ise başkent olan Bursa, Edirne ve İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerde yapılan saraylar, bahçe- leriyle de dikkati çekmiştir. V. Önce Selçuklular, Anadolu'ya gelmişler ve hâkim oldukları yerlerde sarayların hemen yanı başında havuzlu, çiçekli, ağaçlı geniş bahçeler kurmuşlardır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ikinci cümle olur? v A) 1. B) II. C) III. D) IV. E) V.

7. "Deneme, bir gezinti gibidir." der, bir düşünür. Keyfince bir dolaşımdır, bir iş yolculuğu değildir. Deneme türündeki yazıları okumanın bunca keyifli oluşunu bu gezintiye borçluyuz. Denemede kalemin o özgürce dokunmayışı, günlük güneşlik bir sabah vakti ya da bir salınışı, istediği yerde eğlenip istediği yere ikindi gölgeliğinde keyfince dolaşmaya benzer. Sıkıntının, telaşın adı okunmaz böyle gezintilerde. Gidilecek ille de bir yer, ispatlanacak fikirler yoktur. Kürekler aheste çekilir. Herkesin harcı değildir böyle yürüyüşler, ehlikeyiflere özgüdür. Cenap Şahabettin mi dediniz, Tanpinar mı? Hele Ataç... Hepsi de keyfine düşkün adamlardır. Deneme yazarken yaptıkları, zevkli bir zihin gezintisinden başka bir şey değildir. Bu parçada denemeyle ilgili olarak aşağıdakilerder hangisine değinilmemiştir? İçerikçe sınırlı olmadığına B) İstenildiği gibi bir anlatım yeğlendiğine c) Diğer yazınsal türlerden farkına D) Düşünsel bir yolculuktan ibaret olduğuna Bir savi kanıtlama amacı gütmediğine