Anlatım Biçimleri Soruları

Oksijensiz ortamdaki bir bakteri tara- fından üretilen botulinum, dünyanın en zehirli maddelerinin başında yer alıyor. Fareler üzerinde yapılan çalışmaların sonuçlarına göre 70 kilogramlık bir kişi- ye damardan verilen botulinumun 10-7 gram gibi çok düşük bir dozu bile felç ve ölüme neden oluyor. Madde, asetilkolin sinyal molekülünün salımını engelledi- ğinden organizmayı ani bir felce uğra- tiyor. İşte dünyanın en zehirle maddesi, bu özelliği nedeniyle kozmetik dünya- sında “botoks" adıyla bilinen yöntemde kullanılıyor. Deri altında çok az oranda enjekte edilen botulinum, yüz kaslarının hareket etmesini engelleyerek ciltteki Bu parçanın anlatımıyla ilgili olar kırışıklığı kısa vadeli olarak yok ediyor. aşağıdakilerden hangisi söyler Zehir niteliği taşıyan bu maddenin özel- mez? likle kadınlar arasındaki popülerliğiyse A) Sayısal veri kullanılmıştır. gün geçtikçe artıyor. Botulinumun koz- B) Tanık göstermeye başvurulmuştu metik dünyasındaki kullanımı, 500 yıl C) Karşılaştırma yapılmıştır. önce "Zehir olmayan madde yoktur, D) zehir ile ilacı ayıran dozdur!" diyen Pa- p Öznel ifade kullanılmıştır. E) Tanımlama yapılmıştır. + racelsus"un haklı olduğunu gösteriyor.

18. Uzun zaman var ki modern teknoloji kâğıt kalemi yendi, artık kimse mektup yazmıyor. Önce kartpos- tallar yazdıklarımızı kısalttı, sonra telefon yazılacak hikâyeleri sohbet konusu haline getirdi. Hız öylesi- ne esir aldı ki insan neslini, illa da yazılı gönderilme- si gereken bilgileri iletmek için faks icat olundu. En nihayetinde elektronik posta denen haberleşme gün- delik hayatımıza girdi. Bu parçada yazar esas olarak aşağıdakilerin han- gisinden yakinmaktadır? A) Teknolojik gelişmenin kâğıt kalem ile üretilen sa- nat ürünlerinin önüne geçtiğinden B) Teknolojik gelişmelerin insanı sanattan, düşün- ceden ve yazmaktan alıkoyduğundan C) Toplumumuzda gittikçe gelişen teknoloji ile mey- dana gelen iletişim zenginliğinden D) Teknolojinin hızlı gelişmesinin insanı gittikçe yal- nızlaştırdığından E) Teknolojinin gelişmesine paralel olarak insanla- rin yazdıklarının gittikçe cilizlaşmasından 133 Ann (limityaxinlari

TYT - Türkçe 21. Bir ilkbahar sabahı, pırıl pırıl güneş, insanı iliklerine kadar ısıtıyor. Kırlar, bayırlar, çayırlar rengârenk; öbek öbek çiçeklerle dolup taşıyor. Her taraf yemyeşil çimenlerle kaplı; badem ağaçları, erik ağaçları çiçek açmış. Bir cümbüş; kuşlar civil civil, kelebekler, arılar çiçekten çiçeğe uçuşuyor. Kuzular oradan oraya zıplıyor. İçinize çektiğiniz derin bir nefes, size doyumsuz zevk veriyor. Baharın tadını çıkarıyorsunuz. Tabiat bütün hazinelerini size sunmuş; al insanoğlu, lezzetten, faydalan, diyor. Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerin hangisinden yararlanılmamıştır? A) Öznel ifadelerden B) Yenilemelerden ? C) Tartışmacı anlatımdan D) Betimlemelerden En Insan dışı varlıkları kişileştirmeden

30. Yahya Kemal aruzun vezinlerini alıyor ve onları yoğuruyor. Türkçeyi alıyor, onların içine döküyor. Ve ondan Türkçe divan şiirinin ve halk şiirinin sesini taşıyan yeni bir melodi çıkarıyor. Bu çok büyük bir iş. Bu parçadan Yahya Kemal ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Aruzu Türkçeye mükemmel uygulamistir. B) Şiirlerinde aruz ölçüsü kullanmıştır. C Gelenekten beslenerek yeni şiirler oluşturmuştur. D) Halk edebiyatı nazım biçimleriyle şiirler yazmıştır. E) Türk edebiyatının usta şairlerindendir.

Telegram @yksyardimcin21 GRİ YAYINCILIK 89. Hiç sen bir su değirmeninin içini dolaştın mi adaşım? Gö- rülecek şeydir o. Yamulmuş duvarlar, tavana yakın ufacık pencereler ve kalın kalasların üstünde simsiyah bir çatı... Sonra bir sürü çarklar, kocaman taşlar, miller, sıçraya sıç- raya dönen tozlu kayışlar... Ve bir köşede birbiri üstüne yığılmış buğday, misir, çavdar, her çeşitten ekin çuvalları. Karşıda beyaz torbalara doldurulmuş unlar... Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? A) Betimlemelere yer verilmiştir. A BL Hitap söz konusudur. C) Nesnellik ağır basmaktadır. D) Farklı yapıda cümler kullanılmıştır . E) 1. kişili anlatım kullanılmıştık.

2-ALES- 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Korkarım, ben de büyüdükçe küçüklüğümde kimi yönlerden kızdığım büyükler gibi olmaya başlıyorum. (II) Ve belki de çocuklarım, torunlarım olduğunda şunun gibi kalıp sözleri ben de kullanacağım: “Bizim küçüklüğümüzde böyle şeyler neredeyse hiç yoktu, kıymetini bilin elinizdekilerin." (Ill) Tipki benim o zamanlar büyüklerimin ne demek istediğini anlamayıp bu "yersiz" sözleri sarf ettiklerine içten içe öfkelendiğim gibi benim çocuklarım da öfkelenecekler. (IV) Ama haksız miyim yani? (V) Bizim çocukluğumuzda böyle çeşit çeşit, renk renk şekerler mi vardı? (VI) Bakkallarda top şekerler olurdu, hani şu saplı olanlardan; dondurma gibi yalardınız. (VII) Pazardan akide şekeri alınırdı, o da haftada bir... (VIII) Bir de mahalleden sokak satıcıları geçerdi. (IX) Bir sepetin kenarına dizdikleri horoz şekerleriyle elma şekerlerini satarlardı. (X) Ne yalan söyleyeyim, yine de benim kuşağımın daha şanslı olduğunu düşünüyorum. 3 . . * ... *** . ....... 37. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parçadaki genel düşünceyle çelişmektedir? A) II. B) IV. C) VI. D) VII. E) X. ..12 V. . . . . . *** SA . . . . * S -- 38. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde bir şeyin yetersiz olduğu sezdirilmiştir?

17. Tezgâhların arasından başları önde yürüdüler. Bastıkları yere dikkat ediyorlardı. Bican'ın çenesi titremeye başlamıştı. Bazı kış gecelerinde ağıllarda kurt beklerlerdi. Babası alışsın diye onu da yanına alırdı. Küçüktü o zamanlar, daha sürülerini satmamışlardı. Dışarıda tipi inlerdi. Saatler bir türlü geçmek bilmez, gece dayanıp uzadıkça uzardı. Davarlar canavarın yaklaştığını çok önceden sezerdi. Kesik kesik, ağlar gibi sesler çıkarırlardı. O sıra Bican kurdun nefesini ense kökünde hissederdi. Babasına biraz daha sokulurdu. Şimdi yine aynı ürpertiyle sarsılıyordu. Bu parçadaki altı çizili deyimin anlamı aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Hasan pusuda düşmanı beklerken her an ölebileceği düşüncesiyle ürperdi. B) Sinavı çok iyi geçtiğinden sonucunu görmek için gün sayıyordu. C) O kadar çaresizdi ki yıllar önce tanıdığı kişiden medet umuyordu. D) Bu işten çok para kazanacağını düşünüyordu ama beklediği gibi olmadı. E) Nerede hata yaptığını düşündü ama işin içinden çıkamadı.

20211102 37 v 38. sorutan asagidaki parçaya göre cevaplayınız American Basketbol Ligi'nin (NBA) en yetenekli ve unto bas- ketbolcularından olan Magic Johnson, kaninda tespit edilen HIV vir nedeniyle 7 Kasim 1991 tarihinde basketbola ara verdiğini duyurdy Sadece kan yoluyla bulaşan ve fiziksel per formanni temeyen bir hastalik olması nedeniyle doktor tar basketbola devam etmesinde bir sakinca görmemişlerdi. Bunun üzerine Magic, 1992 yılında tekrar basketbola döndü Fakat gerek takım arkadaslanın gerekse rakip oyuncuların kendisini distaması ve hatta kendisine savunma bile yapma malan üzerine Magic Johnson bir sene sonra bir kez daha basketbola ara vermek zorunda kaldı. Emekliliğinde yaptigi röportajda kendisine, "Butun bu kötü durumlar yaşarken Tannya küsüp, isyan ederek hiç Neden ben? dedin mi? sorusu üzerine su cevabı verdi: "Ben dünyanın en yetenek- basketbolcularından olup, milyon dolar paralar kazanırken Tanrı'ya hiç Neden ben? demedim ki şimdi de öyle bir soru sormaya hakkım olsun! 37 Bu parçada Magic Johnson'un cevabından yola çıkarak vurgulanmak istenen asıl dusunce asagidakilerden han- hisidet A) Insanlar başlarına gelen tüm olumsuzluklara rağmen yil madan mücadele etmelidirler B) Zengin ve sağlıklı insanlar her zaman-Fanni ya şükretmeli ve zorda olanlara yardım etmekdir. durumdayken sorgulamadigimiz durumları işler tersine dönünce sorgulamak yersizdir. D) Hayat, iyisiyle kõtusüyle insana sendan bir armağandır, onu sorgulamaya hakkimiz yoktur. E) Yaşamımızda her şeye hazırlik olmalı ve başımıza gele- bilecek durumlar karşısında pozitif olmalıyız. 38. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların hangisi çıkarı- lamaz? Jazen, kişiyi yakalandığı hastalık değil, çevreden destek görememesi daha çok üzer B) Johnson, aktif basketbolculuk doneminde dünyanın en iyi basketbolcusu olmustur C) Maruz kalınan her hastali spor yapmaya engel teşkil ettiğini söylemek yanlıştır. D) Ost düzey basketbolcular hayatlarında çok yüksek ra- kamlar kazanabilmektedir. E) Johnson, 1993 yılında käsketbolu istemeden de olsa bi- rakmak durumunda kalmıştır.

(1) Ahmet Hamdi Tanpınar yaratıcı yazarlığını şiir ve roman alanlarında kanıtlamış, hikâyelerine de şair ve romancı özelliklerini katmıştır. (II) Hikâyeler başlıklı kitabında yer alan on iki hikâyesi uzunlukları, kurguları bakımından ro- manımsı özellikler göstermektedir. (III) Kurgudaki kişiler hayat hikâyeleri, yaşantıları, iç monologları ve benzeri anlatım teknikleriyle ayrıntılı olarak işlenmiş; uzun bir- leşik cümleler hâlinde ortaya konmuştur. (IV) Şiirsellik, benzetmelerin inceliği ve bolluğuyla renk katmış; dola- sıyla yalın hikâye tarzından uzaklaştırmıştır Tanpınar'i. (V) Ama bütün bunlar da Tanpınar hayranları için öyle saniyorum ki hikâyelere bir çekicilik katmaktadır. Ahmet Hamdi Tanpınar ve hikâyelerinden söz eden bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede Tanpınar'ın sanatsal olarak öne çıkan yö- nünden söz edilmiştir. B) II. cümlede hikâyelerinin biçimsel özellikleri romanla- riyla karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. C) III. cümlede hikâyelerinin üslup özelliklerinden bah- sedilmiştir. D) IV. cümlede eleştirinin gerekçesine de yer verilmiştir. E) V. cümlede düşüncenin yönü farklılaşmış ve hikâye- lerin okur için cazip yönü belirtilmiştir. SONUÇ YAYINLARI 4

ÖSYM TADINDA 5 7. Bana sorarsanız edebiyat, bireye umut aşılamalıdır. Çağımızda birey, giderek çeşitlenen ve etkisini artıran problemlerle boğuşmaktadır. Bir de yaşamın üzüntü verici yanlarının pişirilip pişirilip okura sunulmasını doğru bulmuyorum. Elbette edebiyat, yaşamla iç içe olması gereken bir varlık alanıdır. Ama edebiyat eseri, okura estetik yaşantıların varlığını duyurmali; dünyanın bozulmamış renklerini ve sevinçlerini tanıtmalıdır. Tersi durumda edebiyat, ---- olur. Zaten huzuru, mutluluğu ve refahı tehdit altında olan insanlık, enikonu karamsarlığa kapilıp gider. Daha sonra kendine gelmesi oldukça zor olur. Çünkü kötümserliğin ağlarına yapışıp kalmak gibi bir durumu değiştirmek her zaman mümkün olmamaktadır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) hayattan oldukça soyutlanmış B) hakikatlere sırtını dönmüş C) insanın ruh âlemine seslenmiş D) toplumlari mengenede sıkmış E) okura ümit vermekle görevlendirilmiş

12 a hey sevgilim hürriyete dua et hürriyetsiz yaşayamaz memleket hür yaşamak için gelmiştir insan hürriyet eşitlik sulh ve saadet a ölelim yaşamak için marianne X Bu dizeler şekil ve içerik bakımından aşağıdaki topluluk veya şiir anlayışlarından hangisinin özelliklerini yansıtmaktadır? A) Garip B) Sat şiir C) Toplumcu gerçekçi D) H. Yeni E) Hisarcılar Bor ary

23. Platon'a sormuşlar: "Insanların sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir?" Platon sıralamış: "Çocukluktan sıkılır ve büyümek isterler. Ne var ki büyüyünce çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler. Sonuçta, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar ancak hiç yaşamamış gibi ölürler." Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) insanlar maddi kazançlar peşinde koşarken benliklerini unutur. B) Geçmişe özlem, bütün insanların hissettiği ortak bir duygudur. c)) Ikilemler ve tutarsızlıklar içinde yaşamak hayatı değersizleştirir. DY Sağlıklı olmanın değeri çok geç anlaşılmaktadır.: E) Insanlar, yaşamanın değerini yaşarken fark edemezler.

8. 1. Fotoğraflardan birinde doğru tadı tanımlayan bir besin, diğer fotoğrafta yanlış tadı tanımlayan bir besin, üçüncü fotoğrafta ise tatsız bir içecek içtiklerinde seçmeleri beklenen bir bardak su vardı. H. Her içecekten sonra çocuklara üç fotoğraf gösterildi ve aldıkları tadi en iyi tanımlayan fotoğrafı göstermeleri istendi. III. 432 çocuktan 41 tanesinin bu tat alma bozukluğunu yaşadığı sonucuna varıldı. W. Yapılan bir araştırmada yaşlanı 8-12 arasında değişen 432 çocuğa, tat alma duyularını test etmek için su bazlı içecekler tattırıldı. V. Belli bir tadın beş farklı yoğunluğundan en az üç tanesine doğru tepki vermeyen çocukların tat alma bozukluğuna sahip olduğu düşünüldü. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün olusturacak biçimde sıralandığında, hangisi bastan dördüncü olur? A) 1. B) II. C) III. D) IV. E) V.

27. Çağdaş şiir geldi, kelimeye dayandı. Çağdaş şairler kelimeleri bile sarsıyorlar, yerlerinden, anlamlarından oynatıyorlar. Bu böyleyken bizde hâlâ folklora, halk deyimlerine yer veren şairlerin kısır bir yolda oldukları sanısındayım. Çünkü folklorda şiirin bugünkü entelektüel niteliğini taşıyacak yeti yoktur. Halk deyimlerinin havası şiirin kanat çırpmasına imkân vermeyecek kadar dar bir havadır. Bu sözleri söyleyen bir şairden aşağıdakilerin hangisini yapması beklenebilir? A) Halkın dilinin anlatım olanaklarından yararlanması B) Kelimelere yeni ve özgün anlamlar yüklemesi C) Kelime tercihinde geçmiş birikimden yararlanması D) Çağdaş şiirin kelime tercihinden uzak durması E) Çağdaş şairlerin yöntemlerinden uzak durması

TYT DENEME 01 ORKÇE 23. Vodvil, 18. yüzyılda sinif farkının oluşması sonucu Fransa'da ortaya çıktı. İçinde müzikal bölümler, diya- loglar, monologlar ve pandomim gibi değişik gösteri tür- leri barındırabilir. Komedinin alt türlerinden biri olduğu için komediyle pek çok ortak tarafı vardır. Ancak bazı yönleriyle komediden ayrılır. Vodviller, genellikle mutlu sonla biter. Hikâyenin sonunda, olaylarm kaynaklandığı sosyal sorunlar vurgulanmaya çalışılır. Vodvil kişilerinin karakterleri detaylarıyla belirtilmez, belli özellikleri öne çıkarılmış abartılı karakterlerdir. 20. yüzyılda ABD'de film endüstrisinin gelişimine koşut olarak vodvil tarihe karışmaya başladı. Sinemaya uyarlanmaya çalışılan vodvillerin de pek azı, halk ve eleştirmenlerden beğeni topladı. Bu parçadan vodvil ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Komediyle benzer ve farklı özellikleri vardır. B) Insanlar arasındaki ayrımcılıktan doğmuştur. C) Az bir kısmı mutlu sonla bitmemektedir. D) Toplumsal bir özelliği vardır. E) Çok kısa ömürlü bir sanat dalı olmuştur. . Klimalar, kaloriferler, elektrikli isiticilarla geçiriyor artık kış aylarını yurdumun büyük bölümü. Kullanım oranı gün gectikce düsse de kömür sobasını kullanan insan-

26. O yıllarda, yazmaya cesaret ettiğim serüven öykülerini okuyup bana duyarlılıkla yardımcı olmaya çalışan bir edebiyat öğretmenim vardı. Daha toplumsal, işçiliği mükemmel, özgün öyküler yazmamı öğütlemişti. Bu sözler, benim için bir dönüm noktası oldu. Böyle söyleyen bir yazarla ilgili olarak I. Öykülerinin duyguları harekete geçiren bir dokusu vardır. 11. Güçlü bir üsluba sahiptir. III. Karakterleri kendi gerçeklikleri içinde yansıtmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılabili? @ve B) Yalnız 11 C) Yalnız III A) Yalnız! Il ve III DI ve II