Anlatım Biçimleri Soruları

rarası Jesen asinin a ilgili serini sinde dere- girme geniş itera- dere- Şampiyonlar Karmas 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Geçmişi özlemle anan bir kişiye, gel seni o zamanda yaşatalım, deseniz kabul etmez. Niye? Bu şu andak hayatından vazgeçmek olur. Kimse yaşadığı hayattan tümüyle vazgeçmeye razı olmaz. Peki, insan geçmiş niye özler? Sadece o günlerin daha güzel olduğunu dü şündüğü için mi? Elbette hayır. Asıl mesele şudur: Insan geçmişi kaybetmiştir, onun bir daha gelmeyeceğini bil- mektedir. Özlediği kaybedilen geçmiştir. Geçmiş, hayatı bir zaman birlikte soluduğunuz bir dost gibidir. Dostun kaybedilmesi nasıl bir özlem yaratırsa sizde, artık geri gelmeyecek geçmiş de içimizde bir özlem olarak yaşar. 35. Bu parçaya göre insanda özlem duygusu yaratan asıl durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Geçmişin güzellikleri B) Geçmişin dostlarla yaşanmış olması C) Bitmiş olan yaşantı D) Bugünün değerli olmamaar E) Yaşanılan anda dost bulunamaması 96. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşıt düşüncelere yer verilmiştir. B) Benzetme yapılmıştır. QKonuşma tarzı yaratılmıştır. Başkasının düşüncesinden yararlanılmıştır. E) Soyut bir kavram görünür hale getirilmiştir. Şampiyonlar Karmas Kişinin kendine yö kendine çok yüks lerini kendi belirle eleştiri bombardin kemmelliyetçiliğin ölçütlerimize bas dıklarında onlan mükemmeliyetçi olarak belirlenmi lan acımasızca Bu parçanın ke AMükemmelli BY Mükemmel C) Mükemmell D) Mükemmel E) Mükemmel den olan e 38. Kitabimi az ömürlü olabi gerekirdi. Biz lerin bakılın kim umabili Benim yaşa olgunlaştı her çağda böyle kaçıp linde kalm yazıyorum Bu parça tir? A) Kitabi yazar 8) Dilin, lanm C) Yaza lundu D) Herr lanni E Yaza sahi

ami ha- par. ner ik, uki hat eti- ne Bu n- uh er n- karek 97 6/₁ Bu turizm beldesine son gidişim kış sonuna doğ- ruydu. Evlerin bacalarından gökyüzünde şekiller çizen dumanlar yükseliyordu. Bu evlerin yenileriyle eskileri iç içeydi. Bakımlı olanlar, bozkırdaki çiçek- ler gibi hemen göze çarpıyordu. Tarih kokan eski evleri ise açık hava kütüphanesi olarak niteleme- nin doğru olacağını düşünüyordum. Yapraklarının çoğu yırtılmış, kimi sayfaları solmuş ama okunması gerekli kitaplarla dolu bir kütüphane... Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? A) Betimleme yapılmıştır. B) Benzetmeye başvurulmuştur. C) Tanım yapılmıştır. Karşılaştırma vardır. EGözleme yer verilmiştir.

OLLARI 3. Bir insan kalabalığını topluma dönüştüren ögeler, inançlar, değerler ve kurallardır. Bir kalabalığın, toplum niteliği kazanması, bu inançların, değer lerin ve kuralların en azından bir bölümünün pay laşılmasına bağlıdır. Bu paylaşımın sağlanması için çocukluk döneminde ilk rol ailenin olup "Yalan söylemek kötüdür.", "Sözünde durmak iyidir." gibi değerler ve kurallar çocuğa öğretilir, sonra arkadaş grupları, kitle iletişim araçları da bu konuda etkili olur. Ardından bu değer, inanç ve kuralların akta- rılmasında okullar görev üstlenir. Kişiler, böylelikle bir toplumun bireyleri haline gelir, kişinin toplumsal- laşması, öğrenme yeteneği yok olmadığı sürece hayatı boyunca devam eder. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisine başvurulmuştur? A) Örneklendirme C) Tanık gösterme B) Tanımlama D) Karşılaştırma E) Benzetme

Şiir bir büyüdür, insanı alıp götüren, saran bir büyü. Yeni anlamlara bürünen sözcüklerle kurulmuş bir dünya... Duyarlı olan her insan, şiir ırmağında yı- kanir, yaşamın anlamına varmaya çalışır. Bu du- rum, bir bakıma şiiri yaşamaktır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? ALBenzetmeye başvurulmuştur. B) Çağrışımlardan yararlanılmıştır. C) Farklı cümle türleri kullanılmıştır. DY Tanıma yer verilmiştir. E) Örnekten yararlanılmıştır.

NLATIM YOLLARI nümüdür. X3. Böcekler dünyasının büyüleyici renklere sahip, na yeni bir z için ko- kla aykırı güldüre- zınsal bir iklar, mi- ilir. en han- gisine karekök rin yapılı kelebeklerinin ömrü, sanildiği gibi birkaç gün değil, ortalama 2-3 haftadır. Kimi türler ise 2-3 ay yaşayabilir. Kelebekler, sıcaklık 12-13 °C olma dan uçamaz. Bunun için onlar yalnızca güneşli ve Sıcak günlerde görülür. Hava sıcaklığının azalmaya başladığı akşam saatlerinde çoğu zaman, geceyi geçirmek üzere çiçeklerin ya da yaprakların altına saklanır. Kışın uzun, soğuk aylarını ise ağaç ko vuklarında, ormanlık yerlerde, yaprak altında, çoğu zaman yumurta, krizalit veya tırtıl olarak kış uyku- suyla geçirir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden han- gisine başvurulmamıştır? A) Nesnel verilere BAçıklamaya Neden-sonuç ilgisine Ne Niteleyici sözcüklere ELKişileştirmeye

TÜRKÇE TESTİ men biriyim. romani An- op'a koyun proslar ye- 'u Peters- ey değişir. Ibinde bir özellikle Hitit İm- sediğim isi ağır Belge Garnal 3. (1) Don Kişot edebiyat tarihinin en ünlü birkaç kahrama- nından biridir. (II) Hamlet, Pollyanna, Odysseus, Küçük Prens gibi diğer ünlü kurgu kahramanlardan daha çok ta- nınır ve belki hepsinden daha fazla sevilir. (III) Don Kişot, okuduğu şövalye romanlarının hayal dünyasında yaşar. (IV) Onu Cervantes'in romanından tanıdığını bile unutur insan. (V) ideallerinin peşinde koşmasına saygı duyar, dünyanın acı gerçeklerinin onu yenmesine üzülür, zayıfların güçlüler karşısında ezilmelerine karşı duyduğu heyecanı destekler. (VI) Ama bir yandan da bu yaşlı şövalyenin çaresizliğine ay- kırılığına güler. DENEME-15 Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II B) III c) ly ✓ D) V E) VI

30. Dün olduğu gibi bugün de yurdumuzda yaşlı, genç birçok şair var. Ama bu şairlerin birçoğu şiirin, birtakım konular üzerinde söz söylemek olduğunu sanıyor. Bakıyorsu- nuz, duygularını düşüncelerini anlatıyorlar. Söyledikleri- nin size dokunduğu da oluyor, yüreklerinin çarptığını da işitiyorsunuz. Hoşa gidecek benzetişler buluyorlar, gü- lümsüyorsunuz. Ama o çarpan yürek de sizi gülümseten o benzetişler de kitapların içinde kalıyor. Ben asıl şiir diye kitaplardan çıkan, okuyucuların bir daha dillerinden düşmeyecek kadar hayatlarına hemhâl olmuş, sözden kurulmuş metinlere şiir derim. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Bir yazarın ya da şairin tek bir edebî akımın etkisiyle eser verdiğini söylemek gülünçtür. B) Her edebî dönemin kendine özgü bir edebî zihniyete sahip olabileceğini kabul edelim. C) Bir romancının, bir öykücünün yıllarca dillerden düş- meyecek bir şiir yazdığı görülmüş bir durumdur. D) Okurlar bazen bir romanın kahramanıyla öyle özdeş- leşir ki kendini onunla benzer bir durumda hisseder. E) Bir döneme damgasını vuran bir eser, zamanla göz- den düşmüş bir esere dönüşebilir.

33-34. parçaya göre cevaplayınız. nın tartışmasız babası olarak tanındı. Hayatı 722 ve 815 Cabir bin Hayyân, tüm bilim insanları tarafından kimya- ömrünün büyük bir kısmını Irak'ın Küfe şehrinde geçirdi yılları arasında geçen ve bir eczacının oğlu olan Câbir, laboratuvarda çalışan Câbir; süblimleştirme, sıvılaştır. ve burada kimyayı bilimsel olarak sistemleştirdi. Sürekli ma, kristalleştirme, damıtma, saflaştırma, civayla karış tırma, oksitleme, buharlaştırma ve filitrasyon gibi işlem- leri geliştirip mükemmelleştirdi; şapı damıtmak suretiyle sülfürik asit üretti ve maddeleri gazlar, metaller ve mina- reller olarak sınıflandırmaya başladı. Kimyasalların, özelliklerini yitirmeksizin birleşerek gözle görülmeyen element bileşikleri oluşturması hakkında da makaleler yazdı. Tüm bunlar bugün herkesin bilebileceği bir şey gibi görünse de bundan bin iki yüz elli yıl öncesi için Câbir, zamanının çok ilerisinde bir kişiydi. 33. Bu parçada Câbir bin Hayyân ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A Kimyayı sistematikleştirdiğine B) Ne zaman ve nerede yaşadığına C) Hangi kimyasal işlemleri geliştirdiğine D) Bilimsel yazılar kaleme aldığına V E)) Disiplinler arası çalışmalar yaptığına

21.) (1) Hava yolu ulaşımı günümüzde en çok tercih edilen ulaşım şekillerinden biridir. (II) Bunun en önemli nedeni. hava yolu ulaşımının diğer ulaşım tiplerine göre son derece hızlı olmasıdır. (III) Çok yüksek hızlar söz konusu olduğu için doğal olarak emniyet faktörü havacılıkta daha da fazla önem kazanmaktadır. (IV) Kaza riskini en aza indirebilmek için hem ulusal hem de uluslararası kuruluşlarca çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. (V) Hava yolu ulaşımının genel olarak emniyetli bir ulaşım sistemi olduğu söylenebilir ancak bu, kaza riskinin hiç olmadığı anlamına gelmez. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V Diğer sayfaya geçiniz.

al- in Ş- r. r- a a 2 TIM YAYINLARI 32. Türkiye'de günümüze kadar çok sayıda efsane konulu çalışma yapılmıştır. Türkiye'de efsane üzerinde çalışan araştırıcıların başında Pertev Naili Boratav gelmektedir. 1964 yılında Wierbadeh'de yayımlanmış olan "Philogia Turcia Fundamenta'nın ikinci cildine yazmış olduğu "Le conte la legende" başlıklı bölüm, onun efsaneleri temala- rına göre incelediği bir çalışmadır. Efsane konusu, Pertev Naili Boratav'dan sonra da bilim insanlarının akademik çalışmalarına konu olmuştur. Bu akademik çalışmaların başında Saim Sakioğlu'nun "Anadolu-Türk Efsanelerinde Taş Kesilme Motifi ve Bu Efsanelerin Tip Kataloğu" gel- mektedir. Bu çalışmada, öncelikle efsane hakkında teorik bilgiler, efsane tanımları, efsanenin oluşumu yla ilgili gö- rüşler, efsane tasnifleri ve tipleri verilmiştir. Parçadan hareketle "efsane araştırmalarıyla" ilgili aşa- ğıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Efsane konusundaki çalışmalar katalog şeklinde ya- yımlanmıştır. B) Türk efsane araştırıcılarının çalışmaları yurtdışındaki ale yayınlarda da yayımlanmıştır. C) Efsane araştırmaları günümüzde de devam etmekte- dir. D Pertev Naili Boratav ve Saim Sakioğlu efsane araştır- malarında başı çeken isimler olmuşlardır. E Pertev Naili'nin efsane çalışması başka bilim insanla- rının araştırmalarına konu olmuştur.

TYT/Türkçe 36. "Dost", Türkçenin en güzel kelimelerinden. Yalın, şeffaf ve tatlı; insanın ağzındaki akide şekeri... "Dost" başka, "arkadaş" başkadır. Keza "yoldaş", "kardeş", "ruhdaş", "rüyadaş" başkadır. Öyle güzel ayrıntılar var ki dilimizde, başka dillerde karşılığını ararsanız kolay kolay bulamazsınız. Arkadaş bir esintiyse ferah ve latif; dost kuvvetli bir rüzgar demektir; bir deli yel, saçıp dağıtan, tutup silkeleyen. Arkadaş çiseleyen bir yağmur ise dost bir fırtına demek. Parçaları yerinden söken, tozu dumana katan, insanı sarsıp kendine getiren. O yüzden bu kadar azdır gerçek dostlar. Doğası gereği. O yüzden sarılmak gerek sıkı sıkı dostluğun kadife ipine, o iplerle güzel elbiseler dikmeye. OXO 30 SWPW Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmamıştır? A) Somutlaştırma C) Karşılaştırma Kisilestra E) Benzetme B) Kişileştirme D) Tanımlama 37. "Şimdi sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi gerekiyor mu?" diye sormuştu Nazım Hikmet, o muazzam ve duru üslubuyla. Hâlbuki bugünün aşklarını görse ne derdi acaba? Bugün ellerde teraziler, âdeta grada tartılıyor aşk. 160 gram sevgiye karşılık 160 gram nobili 5

19. (1) Zoologlar, omurgasızlar arasında tam donanımlı bir beyin yapısına sahip tek canlı olarak gösteriyor ahtapotları. (11) Omurgasız hayvanların birçoğunda beyin yapısının oluş- madığı bilinmektedir. (III) Bu beyin yapıları sayesinde ahta- potlar hayati tehlike yaşadıkları bir yeri, aradan yıllar geçse bile yeniden gördüklerinde tanıyıp oradan hemen uzaklaşı- yorlar. (IV) Bir kaza ya da saldırı sonunda kollarının birka- çını yitirirlerse kısa süre içinde o kolları yenileyebiliyorlar. (V) İnsanlar için tamamen zararsız olan ahtapotlar kollarını avlanma ya da korunma için kullanıyorlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi paragra- fin anlam akışını bozmaktadır? A) I B)H C) III D) IV E) V Diğer Sayfaya Geçiniz.

Roman (Tema - Konu - Çatışma 1. Romandaki göndermelerden biri Duha Koca Oğlu Deli Dumrul hikâyesinedir.Azrail ile Deli Dumrul arasında geçen ve Deli Dumrul'un Azrail'i yenmek için mücadele ettiği bölüme atıf yapmakta, Azrail ile Deli Dumrul arasındaki mücadele, Azrail ile Atiye arasında geçmektedir. Duha Koca Oğlu Deli Dumrul hikâyesinde Deli Dumrul'a Allah'ın kendisine canını almasını emrettiğini bildiren Azrail, romanda Atiye'ye aynı şeyi söyler. Bu kez, Deli Dumrul yerine Atiye, ailesinin yanına gider ve Azrail'in kendisinin canını alacağını haber verir. TESTI Bu parçada sözü edilen romanda aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır? A) Pastiş C) Geriye dönüş B) İç çözümleme D) Parodi E Diyalog Müdürlüğü 4.

HOCALARA GELDİK 40. Jeotermal enerjinin alışılmış enerji kaynaklarına göre, bazı üstünlükleri vardır. Öncelikle jeotermal enerji güneş, rüzgâr ve gelgit enerjisi gibi tükenmez bir enerji kaynağıdır. Diğer enerji kaynaklarında sıkça rastlanan çevreyi kirletme sorunu bu enerji kaynağında söz konusu değildir. Ayrıca jeotermal enerjinin üretim maliyeti diğer enerji kaynaklarından daha ucuzdur. Belirtilen avantajlar, jeotermal enerjinin uygulama alanlarının giderek çeşitlenmesine neden olmaktadır. Nitekim günümüzde seraların, konutların, havaalanı pistlerinin, hayvan çiftliklerinin ve yüzme havuzlarının ısıtılması, balık başta olmak üzere çeşitli yiyeceklerin kurutulması, deniz suyundan tuz elde edilmesi ve elektrik enerjisi üretilmesi gibi çeşitli faaliyet alanlarında jeotermal enerjiden yararlanılmaktadır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi jeotermal enerjinin diğer enerji türlerine göre üstün özelliklerinden biri değildir? A) Ekonomik olması B) Enerji üretiminde kullanılması C) Temiz enerji olması ?P) Her bölgede bulunması E) Kullanım alanının geniş olması

35. Bütün "edebî" yeterliliğine rağmen bu kitabın gücü orada gelmiyor ya da sadece oradan gelmiyor. Kendi sözel bi kimlerine, sözcüklerine, cümlelerine, paragraflarına k hâkim kaç sanatçı vardır ki? Bu kitabı okurken sözcükle rin ve cümlelerin bir geçmişi olduğunu hissediyor insan. Bu parçada kitap yazarının hangi yönü önemsenmiş tir? A) Sözcükleri seçerken çok titiz davranması B) Üslubunu etkili ve başarılı bir şekilde oluşturması C) Eserin edebî yönünü her şeyin üstünde tutması D) Eserini oluştururken anılarından faydalanması E) Eserinde yaşanmışlık hissini gözler önüne sermes

1. "Bir roman yazmak her zaman riskli. Neye benzeye- ceğini bitirmeden asla bilemezsin. İster sıfırdan üret ister adapte et; sonuçta iş okurda bitiyor. Fikrinizin iyi mi kötü mü olduğu da önemli değil bence, fikri- nizi nasıl uyguluyorsunuz ona bakılır. Ne yazmak is- tediğinizi bir cümleyle çok iyi tarif etmişsinizdir me- sela ama işte o cümlede en fazla 10 sözcük vardır. Bir kitapta ise 100 bin! Yani ancak 100 bin iyi söz- cüğünüz varsa işler yolunda demektir." diyen bir yazardan aşağıdakilerden hangisi beklenemez? A) Okurun beklentisini göz önünde bulundurması B) Üslubu roman için önemli bulması C) İşini iyi yapmak için çabalaması D) Kolayı tercih etmemesi E) Nitelikli işler yapması