Anlatım Biçimleri Soruları

12. (1) Orhan Veli'nin kısacık şiirini, "Neler yapmadik şu vatan için / Kimimiz öldük, / Kimimiz nutuk söyledik." şiirini bilirsiniz, bu şiiri anlamayan- lara, sevmeyenlere acırım doğrusu. (II) İyiymiş, hoşmuş ya, sadece bir nükteymiş, şiir değilmiş... (III) Şiir konuları belli, çıkmayacaksınız onların dışına... Şair bir düşünceyi, bir duyguyu, bir öfkeyi kısaca söyleyiveriyor, bize iyice anlatıyor, sözü bir kamçı gibi saklıyor, daha ne istiyorlar? (IV) Bu şiir değilse Hugo'nun Üçüncü Napolyon'u yermek için yazdıkları da şiir değildir ama onları beğeniyorlar, alışmışlar onlara. (1) İnanmayın Hu- go'yu anladıklarına, o şairin de ancak belâgatini seviyorlar, gerçek büyüklüğünü duyamıyorlar. Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine düşüncenin akışına göre “Nedir şiir dedikleri? ille dolunay, periler, veremden ölen kızlar mı bulunacak şiirde?" cümlesi getirilmelidir? AL B) 11 C) III D) IV E) V

5. • Medya; kavram olarak geniş bir iletişim ağını çağrış- tırmaktadır ve her türden sözlü, yazılı, basui, görsel metin ve imgeleri içeren çok geniş iletişim araçlarını kapsamaktadır. Medya; bireylerin bilgi, kanaat, tutum, duygu ve davranışları üzerinde önemli bir etkiye sahip olmak- la birlikte bütün toplum ve kültür de medyanın etki- leme alanındadir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Medya; kavram olarak geniş bir iletişim ağını çağ- rıştırmakla beraber her türden sözlü, yazılı, basılı, görsel metin ve imgeleri içeren çok geniş iletişim araçlarını kapsadığı için birey, toplum ve kültür medyanın etkisi altındadır. B) Çok geniş bir iletişim ağı olarak adlandırılan ve çok sayıda araca sahip olan medya; insanın davranış kalıplarını belirlemekle kalmamakla birlikte toplumsal ve kültürel olan unsurlar da medyanın etki sahasındadır. C) Medya; bireyleri, toplumu ve kültürü etkileme gücü- nü geniş bir iletişim ağı sayesinde başarırken her türden sözlü, yazılı, basılı, görsel metin ve imgeleri içeren çok geniş iletişim araçları da medya olarak adlandırılmaktadır. D) Bireylerin üzerinde etkili olan medya aynı zamanda toplumu ve kültürü de etkilerken iletişim ağını ge- nişletmiş ve her türden sözlü, yazılı, basılı, görsel metin ve imgeleri içeren çok geniş iletişim araçlarını kapsar hâle gelmiştir. E) Sözlü ve yazılı görsel mesajları bir arada iletme ola- nağı sağlayan görsel iletişim araçlarının bütününün adı olan medya bireyi, toplumu ve kültürü etkile- mektedir.

Cahide Sonku ile Türkân Şoray'ın karşılaştırılmasından çıkan sonuca katılıyorum: Cahide Sonku, Cumhuriyet ideolojisini be- nimsemiş, Batılı bir kadındı. Türkân Şoray ise halka yakındı. İn- celemecilerin kurduğu doğru paralellikle 1960'lardan sonra kitle kültürü, aradığını onda buldu. Başka bir deyişle halk, Türkân Şo- ray'da nesnel karşılığını buldu. Basın bir sultanın yaratılmasında etkili oldu. Halkla bütünleşince onu yaratan basın, onu tahtın- dan indiremedi. Artık ona seyircisi, halk sahip çıktı. İncelemecile- rin dediği gibi, hoşgörüsüz toplumda yalnızca yıldızlara hoşgörü vardır. 37. Parçaya göre Türkân Şoray'da olup Cahide Sonku'da olma- yan, aşağıdakilerden hangisidir? A) Resmî görüşü özümseme + B) Toplumun sesi olma NV C) Geniş kitlelerle özdeşleşme+ D) Halkın ardsından gelmet E) Hoşgörülü olma +

ARAGRAF ÇIKMIŞ SORULAR KARA KUT KİTAPLAR 0. Duygusuz ve renksiz “Kendine iyi bak." sözünün, belki de söyleyenin hiç düşünmediği gizli bir anlamı var ki, tam da bu çağın bireysel yaşamına denk düşüyor. Bir şuuraltı olarak onu seslendiriyor: Kendine iyi bak. Çünkü sen yal- nizsın ve tek başınasın. Benim sana bir yararım olmaz. Sana bir şey olursa benden yardım bekleme, elimden bir şey gelmez. İstesem de yapamam. Öyleyse kendi ken- dine bakmayı, yetmeyi öğren. Kendine iyi bak... Başının çaresine bak! Aşağıdakilerden hangisi, yazarın “Kendine iyi bak." sö- zünü eleştirme nedenidir? A) Kalıplaşmış bir söz olması B) Bencilliği yansıtması C) Belirgin bir anlamının bulunmaması D) Toplumca hoş karşılanmaması E) Yerli yersiz kullanılması (2013-ALES) RA KUTU YAYIN

TÜRKÇE TESTİ B. 31. Konf Oği Me ker Or ar 0) g i 29. Yaşlı olduğu, insanın yüzüne söylenmez. Yaşlı olan başkalarıdır, bizimle aynı yaşta olsalar bile. Birisine yaşlı desek bile bunu o kişinin bir hastalığı ya da zayıflığından katılmiyordur ya da strese dayanma gücü azalmıştır. ötürü söyleriz. Yürümekte zorlanıyordur, sohbete Ihtiyarlamakta olduğu apaçık ortadadır. Mesela, kimsenin ağzından şöyle bir cümle duymayız: “Bu akşam öyle bilgece şeyler söyledi ki gerçekten ihtiyarlamaya başlamış atasözü, deyiş olabilir ama gündelik dilin gösterdiği çıplak artık." Yaşlılığın bilgelik ve anlayış olduğu hakkında sayısız gerçek, yaşlılığın güllük gülistanlık olmadığıdır. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez? A) İnsanlardan yaşlılığın getirdiği değişiklikleri kabullenmesi beklenmez. B) Yaşlılık, o çağdaki insanları hem bedenen hem ruhen değiştirir. C) Yaşlılık, herkesin ulaşamadığı derin bilgiye sahip olma dönemidir. D) Bir insanın yaşlılığını yüzüne vuranlar toplumda hoş karşılanmaz. E) Dilimizde yaşlılık kavramı kalıplaşmış ifadelerde yer almaktadır.

CAP 21 19. Gözün uzanabildiği yerlerde bitkisiz tek karış toprak yok. Koyu yeşil yapraklı, meyveleri daha turunculaş- mamış portakal dolu ağaçlar, kılıç sivrisi yapraklarında güneş ışığının en parlak yeşilini yansıtan sazlıklar, ka- mışlıklar hep arkamızda kalıyor. Arkamızda sazdan, kamıştan yapılmış tek odalı, içlerinde insan barnan kulübecikler de kalıyor. Topraktaki cömertliğe karşılık insan giysisindeki hırpaniliği, kafamı otomobilin hızına eşit işlettiğim hâlde anlayamıyorum. Çocuklara, kadın- lara, erkeklere, kötü giysili kimseye rastlamasam, di- yorum; insanların güzelliği doğayı bastırmalı, diyorum. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Nitelemelere yer verilmiştir. Niç konuşmaya başvurulmuştur. ) Mecazlı söyleyiş vardır. DOmeklemeden yararlanılmıştır. Kişileştirmeye başvurulmuştur.

5) Gipta etmek, bir güçsüzlüğün, yetersizliği ifadesidir. Güçlü insan gipta etmez, gipta ett şeylere... O gipta ettiğim dostlarım, kentlerdeki yaşamlarının anlamsızlığının farkına varıp günün birinde cesur bir karar alabildiler. Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?(8) A) karar verebilir. B) ulaşmak için olanaklar yaratır. C) kendini alıştırır. D) uzaktan bakmayı yeğler. E) ulaşmak için bir çalışma da yapmaz.

TYT - TÜRKÇE TESTİ 20. Yazarlar okudukları bir metinden yararlandıklarında yazın dünyasında bir kızılca kıyamet kopuyor. Efendim bu özgünlükle bağdaşmazmış. O zaman bu yazarın kendi eseri olmuyormuş, gibi. Bana göre yazar, kibarca esin- lenme denilen bu işte son derece haklıdır. Hatta ileri gidip adapte yapmada da özgür olmalıdır. 1. Bu vaveylayı koparanlar, eserlerini o ana dek okuduk- ları eserlerin katkılarını dışarıda bırakarak mi yazıyor- lar sanki? II. Özgürlük, eserlerin beğenilphesinde çok önemlidir ve özgür yazarlar ufkumuzun genişlemesine katkı sağlar- lar. III. Adaptasyonlara kimse çalıntı gözüyle bakamaz ve adapte eserlerin faydaları da asla yadsınamaz. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı- daki numaralanmış ifadelerden hangileri getirilebilir? A) Yalnizi B) Yalnız II Yalnız CX1, II ve III D) I ve II E) Il ve B BENİM HOCAM

37.-40. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. 39. Avukatın erkek olduğu biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur? A) Bakkal 1. perdede rol almamaktadır. Üç perdeden meydana gelen bir tiyatro oyununda; avukat, bakkal, hizmetçi, komşu, öğretmen, terzi rollerinde toplam 6 oyuncu bulunmaktadır. 1. ve 3. perdede dört, 2. perdede beş farklı oyuncu rol almaktadır. Bu rollerdeki oyuncuların cinsiyetlerine ve rol aldıkları perdelere dair şunlar bilinmektedir. B) Komşu ve terzi üç perdede de rol almaktadır. C) Komşu 3. perdede rol almaktadır. 2) Terzi 3. perdede rol almamaktadır. E) Terzi rolündeki kişi kadındır. • Hizmetçi ve komşu rolündeki oyuncular kadın, bakkal rolündeki oyuncu erkektir. Hizmetçi rolü sadece 3. perdede vardır. • 1. perdede iki kadın, 2. perdede üç kadın, 3. perdede bir erkek oyuncu vardır. Avukat ve öğretmen rolü her perdede vardır ve cinsiyetleri farklıdır. + 40. Terzinin kadın olduğu biliniyorsa birinci

2 18. İnsan dünyaya geldiği andan itibaren yaşamayı, annesin- den, babasından, etrafındaki insanlardan öğrenir . Hayat- ta hasil yeneceğini, nasıl içileceğini, nasıl korunacağını, etrafa karşı nasıl davranılacağını bu devrede öğrenen insan; yaşama sanatının alfabesini böylelikle çocukluk yaşlarında ezberlemiş olur. Fakat yaşamak, aslında baş- kalarının yardımı veya desteğiyle yaşamak değil, kendi kendine yaşamak, kendi kendine başarılı olmaktır. İşte hayatta bunu öğreten okul yoktur. İnsan yaşamayı, ken- di kendine yaşamaya giriştiği veya kendi kendine yaşa- mak zorunda kaldığı zaman öğrenmeye başlar. Buna ne kadar erken başlarsa hayat okulunu o kadar erken bitirmiş olur. Hayatı , yani yaşamayı öğrenmeye geç baş- lamış olanlar ise daha erken başlamış olanlardan, bu sebeple geri kalmış olurlar. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tartışma v B) Öznellik Tanımlama D) Somutlama E) Sessel yineleme 6

3 27) Necip Fazıl Kısakürek, bireyin psikolojik dünyasını derinlemesine ele almış bir ozandir. Mensubu olduğu öz şiir yöneliminin de tesiriyle insanin evrendeki yerini sorgulamıştır. Bireyin bu dünyada bulunma gayesini irdelemiştir. Kendini ve öte alemleri tanima amacıyla duygu ve fikirlerini sürekli tartıdan geçirmiştir. Felsefi ve Özellikle dini yani ağır basan dizelerinde bazen buhranını bazen Allah'a duyduğu derin bağlılığı işlemiştir. Bu parçaya göre, Necip Fazıl'ın eseri okuru I. Metafizik arayış II. Kişisel bunalım III. Mistisizm konularından hangileriyle buluşturmaktadır? A) Yalnizi B) Yalnız 11 C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III

A. Yürüyüş yapanların en büyük keyfi de derede yüzmek olunca bu ani gelişme mutluluk verir. II. Nedeni Serindere rotasinin bu mevsimde yöredeki en islak rota olmasıdır. III. Hatta bazen bile isteye yüzme molaları verilir. IV. Kocaeli'ndeki Serindere, yaz aylarında en çok tercih edilen dere geçiş rotalarının başında gelir. V. Öyle ki kimi zaman ormanın içinden geçerken birden bele kadar suya girmek zorunda kalırsınız. Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün olusturacak bi- çimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) II D) IV EV (2019-DGS) C) III

gore cevaplayınız. yaya Son dönemde televizyonlarda çok sayıda diziy lanması artık can sikici olmaya başladı. Birçok televize yon kanalında onlarca yerli dizi yayımlanıyor. Kanaliz kendi dizilerini rakip kanalın dizisiyle aynı saatte ya yimliyor. Her birinin, sözüm ona, farklı bir senaryos. var. Önceleri farklı olduğunu kabul ettiklerim bile bir süre sonra monotonlaşıyor, aynılaşıyor. Izleyicilerin bunu istediğini mi düşünüyorlar bilmiyorum ama hes sinde mutlaka silahlar patliyor. Üstüne üstlük an oyuncu farklı dizilerde birbirinden tamamen farklı tok lerde gözükebiliyor. Hâl böyle olunca da ne o karakts rin inandırıcılığı kalıyor ne de dizinin izlenirliği... 71. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan du- rumlardan biri değildir? A) Çok sayıda televizyon kanalı olması B) Televizyon dizilerinin çokluğu C) Dizilerde anlatılanların birbirine benzemesi D) Bir oyuncunun aynı zamanda birden fazla dizide rol alması Dizilerin E) 73 yayım saatlerinin aynı olması PEGEM AKADEMİ

2012-ALES-Sonbahar 20. Günümüzde gerek yazın yapıtları gerekse genel ola- rak yazın olgusu üzerinde araştırmalar yapılmaktadır. Araştırmaların yazınsal gösterge bilimi alanında ger- Felleştirildiği görülmektedir. (III) Ama bu alanda bile, or- taya konulan tüm ürünlerin ayni ölçüde başarılı olmadik. ları açık. (IV) Neredeyse her gün, yeni bir örnekle karşi- laşıyoruz; her yeni örnek de bambaşka bir yönelim çika- riyor karşımıza. (V) Ama değişik yönelimler içinde en tutarlı, en geçerli yolun hangisi olduğunun belirlenme- sinin en önemli sorun olduğu da ortada. 22. Mektup yaz romanların kalmasına lu kâğıtlara yazılan titiz Fakslarla, sajlar, eski birlikte yer ründe yeni Devies'in diyaloglan bir soluk g Bu parçadakl numaralanmış cümlelerin hangisinde değerlendirme yapilmamistır? Bu parça A) I. ve II. B) H. ve III. C) U. ve IV. yoktur? D) III. ve IV. E) IV. ve V. Al Betim C) Tanin

kusuz 3. Aşağıdakilerin hangisinde Edebiyat-ı Cedide ile ilgili olarak bir bilgi yanlışı vardır? A) Toplumsal konulara eğilmemişlerdir. 8 Realizm, parnasizm ve sembolizm akımlarından et- kilenmişlerdir. C) Batı edebiyatını günü gününe takip etmek istemişler- dir. Sanat sanat içindir, ilkesine bağlı kalmışlardır. E) Geleneksel Türk edebiyatından, yenileyerek fayda- lanmayı ilke edinmişlerdir. Üniversite Hazırlık OLOO-SS.O2MTP11

20. "Kullanılmaktan eskimiş ve anlamı gitgide muğlaklaşmış bir sözcük olan 'sevgi' bir ço- cuk ya da bir ülke için ne demekse; bu film onun tüm çağrışımlarından yoksun, olmadığı her şey gibi sanki." Parçada altı çizili sözcüğün yerine aşağı- dakilerden hangisi getirilebilir? B) anlamsız A) anlaşılmaz C) güçlenen E) unutulmuş D) duygusuz