Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

10. Sürekli göz ucuyla, bana pis pis bakan o sinsi kara
gözleri kollamak biraz randımanımı düşürdü. Yine
de bana bayıldılar. Hatta ilginin bu kadar üzerimde
toplanması adamdan biraz rol çalmama neden oldu.
Gerçi bundan şikâyetçi olduğunu sanmıyorum. Öyle
pek dikkat çekmeyi seven bir tip değil. Eve ilk girişi-
miz çok komikti. Bir tür düğüm olayı yaşandı. Adam,
âdeti olduğu üzere yeni gittiği evin tüm ihtiyaçlarını
karşılama içgüdüsüyle bin tane paketle gelmişti. Bir
eliyle de benim kutumu taşıyordu. Kadın bizi içeri
alıp ailesine takdim ettikten sonra aceleyle torbaları
almaya çalıştı. Ancak parmakları naylonlara sıkıştı,
ikisi bir ara düğüm olup ayrılamadılar.
Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden han-
gisi yoktur?
A) Öznellik bildiren yargılara yer verilmiştir.
Gözleme dayalı ayrıntılara başvurulmuştur.
C) Olayların oluş sırasıyla anlatımına başvurul-
muştur.
Deyimler
DY Deyimlere yer verilmiştir.
E
E) Örneklerle anlatım zenginleştirilmiştir.
(0
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. Sürekli göz ucuyla, bana pis pis bakan o sinsi kara gözleri kollamak biraz randımanımı düşürdü. Yine de bana bayıldılar. Hatta ilginin bu kadar üzerimde toplanması adamdan biraz rol çalmama neden oldu. Gerçi bundan şikâyetçi olduğunu sanmıyorum. Öyle pek dikkat çekmeyi seven bir tip değil. Eve ilk girişi- miz çok komikti. Bir tür düğüm olayı yaşandı. Adam, âdeti olduğu üzere yeni gittiği evin tüm ihtiyaçlarını karşılama içgüdüsüyle bin tane paketle gelmişti. Bir eliyle de benim kutumu taşıyordu. Kadın bizi içeri alıp ailesine takdim ettikten sonra aceleyle torbaları almaya çalıştı. Ancak parmakları naylonlara sıkıştı, ikisi bir ara düğüm olup ayrılamadılar. Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerden han- gisi yoktur? A) Öznellik bildiren yargılara yer verilmiştir. Gözleme dayalı ayrıntılara başvurulmuştur. C) Olayların oluş sırasıyla anlatımına başvurul- muştur. Deyimler DY Deyimlere yer verilmiştir. E E) Örneklerle anlatım zenginleştirilmiştir. (0
Dünyanın her yerinde görülmeye başlanan obe-
zite, 21. yüzyılın vebası sayılıyor.
ER
• Obezite, günümüzde başlı başına bir hastalık
hâline geldiğinden obezitenin tedavisi için çe-
şitli yöntemler geliştirilmeye çalışılıyor.
@SOR
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) 21. yüzyılın vebası sayılan obezite, günümüzde
başlı başına bir hastalık hâline gelerek tedavisi
için çeşitli yöntemler geliştirilmeye çalışılıyor.
B) Günümüzde dünyanın her yerinde görülmeye
başlanan obezite, 21. yüzyılın vebası ve başlı
unclo in başına bir hastalık sayıldığından tedavisi için çe-
deşitli yöntemler uygulanıyor.
O
C)Yaşadığımız çağda dünyanın her yerinde görül-
meye başlanan ve başlı başına bir hastalık hâline
gelerek tedavisi için çeşitli yöntemler geliştiril-
meye çalışılan obezite, 21. yüzyılın vebası kabul
ediliyor.
6.
D) Dünyada başlı başına bir hastalık hâli kabul edi-
len ve tedavisi için çeşitli yöntemler bulunan
obezite, 21. yüzyılın vebası sayılıyor.
element
E) Dünyanın her yerinde görülmeye başlanan obe-
zitenin yüzyılın vebası sayılmasının sebebi gü-
nümüzde başlı başına bir hastalık hâline gelip
tedavisinin bulunmamasıdır.
YAYINLARI
(1)
sa
olu
LİMİT
te
rin
SUU
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Dünyanın her yerinde görülmeye başlanan obe- zite, 21. yüzyılın vebası sayılıyor. ER • Obezite, günümüzde başlı başına bir hastalık hâline geldiğinden obezitenin tedavisi için çe- şitli yöntemler geliştirilmeye çalışılıyor. @SOR Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) 21. yüzyılın vebası sayılan obezite, günümüzde başlı başına bir hastalık hâline gelerek tedavisi için çeşitli yöntemler geliştirilmeye çalışılıyor. B) Günümüzde dünyanın her yerinde görülmeye başlanan obezite, 21. yüzyılın vebası ve başlı unclo in başına bir hastalık sayıldığından tedavisi için çe- deşitli yöntemler uygulanıyor. O C)Yaşadığımız çağda dünyanın her yerinde görül- meye başlanan ve başlı başına bir hastalık hâline gelerek tedavisi için çeşitli yöntemler geliştiril- meye çalışılan obezite, 21. yüzyılın vebası kabul ediliyor. 6. D) Dünyada başlı başına bir hastalık hâli kabul edi- len ve tedavisi için çeşitli yöntemler bulunan obezite, 21. yüzyılın vebası sayılıyor. element E) Dünyanın her yerinde görülmeye başlanan obe- zitenin yüzyılın vebası sayılmasının sebebi gü- nümüzde başlı başına bir hastalık hâline gelip tedavisinin bulunmamasıdır. YAYINLARI (1) sa olu LİMİT te rin SUU
3.
1. Çünkü Anadolu Helenler, Lidyalılardan daha önce,
bir yüzyıl boyunca Karadeniz kıyısında kurdukları
kentler ve Akdeniz kıyılarında sahip oldukları mer-
kezlerle ticarete egemen durumdaydılar.
II. Ticarete egemen olmalarından dolayı, paranın ica-
dinin Anadolulu Helenlerle Lidyalıların ortak başarı-
olması akla yakın gelmektedir.
Lidyalıların dünya tarihi bakımından çok önemli bir
role sahip oldukları kabul edilir.
IV. Yine bu yazarlar, bir devlet tarafından basılan para-
nın alışveriş aracı olarak kullanılmasının daha çok
Anadolulu Helenlerin becerisi olduğu düşüncesinde-
dirler.
Nitekim Helen yazarlarına göre madeni sikkeleri icat
edenler Lidyalılardır.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
üçüncü olur?
A) I
B) II
Q
C) III
D) IV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
3. 1. Çünkü Anadolu Helenler, Lidyalılardan daha önce, bir yüzyıl boyunca Karadeniz kıyısında kurdukları kentler ve Akdeniz kıyılarında sahip oldukları mer- kezlerle ticarete egemen durumdaydılar. II. Ticarete egemen olmalarından dolayı, paranın ica- dinin Anadolulu Helenlerle Lidyalıların ortak başarı- olması akla yakın gelmektedir. Lidyalıların dünya tarihi bakımından çok önemli bir role sahip oldukları kabul edilir. IV. Yine bu yazarlar, bir devlet tarafından basılan para- nın alışveriş aracı olarak kullanılmasının daha çok Anadolulu Helenlerin becerisi olduğu düşüncesinde- dirler. Nitekim Helen yazarlarına göre madeni sikkeleri icat edenler Lidyalılardır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II Q C) III D) IV
en
ve
ak
uk
şi,
bi
k
n
3
15. (1) Yalnızlık hakkında hemen hemen herkesin mutlaka
bir düşüncesi vardır. (II) Olmazsa olmazlar, kurallar,
geçmişten gelen alışkanlıklar vs. pek çok şey yalnızlık
üzerine kurulmuş ya da yalnızlık pek çok şeyin üzerine
yıkılmıştır. Sanat tarihine baktığımız zaman pek
çok önemli isim yalnızlık üzerine düşünmüş ve söz
söylemiştir. (IV) Bukowski de o isimlerden bir tanesiydi
ve gerçekten içinden nasıl geldiyse öyle yaşadı. (M)
Kendimi çok kötü hissettiğim oldu, ama hiçbir zaman
birinin odaya girip kendimi daha iyi hissetmemi
sağlayacağını düşünmedim.
Bu parça ikiye bölünmek istense ikinci paragraf
numaralı cümlelerden hangisiyle başlar?
A) II
B) I
C) IV
D) V
E) II
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
en ve ak uk şi, bi k n 3 15. (1) Yalnızlık hakkında hemen hemen herkesin mutlaka bir düşüncesi vardır. (II) Olmazsa olmazlar, kurallar, geçmişten gelen alışkanlıklar vs. pek çok şey yalnızlık üzerine kurulmuş ya da yalnızlık pek çok şeyin üzerine yıkılmıştır. Sanat tarihine baktığımız zaman pek çok önemli isim yalnızlık üzerine düşünmüş ve söz söylemiştir. (IV) Bukowski de o isimlerden bir tanesiydi ve gerçekten içinden nasıl geldiyse öyle yaşadı. (M) Kendimi çok kötü hissettiğim oldu, ama hiçbir zaman birinin odaya girip kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacağını düşünmedim. Bu parça ikiye bölünmek istense ikinci paragraf numaralı cümlelerden hangisiyle başlar? A) II B) I C) IV D) V E) II
10. (1) Bu şiir, sarayda öylesine büyük beğeni topladı
ki o dönemin musiki sanatçılanı tarafından
bestelenmeye layık görüldü.
(11) Bu yıllar arasında Mezopotamya'da, güzelliğiyle
tanınan Enlil isminde Sümerli bir rahibe
yaşıyordu ve rahibe, Susin ismindeki dönemin
kralina âşıktı.
2
(III) Bu sayede de büyük aşkına-kavuştu ve Sümer
kralı Susin ile evlendi.
S
(IV) Dünyanın bilinen ilk aşk mektubu, MÖ 2300-
2500 yılları arasında bizim topraklarımızda
azıldı.
(M) Sonra gün geldi çattı, rahibe kendisini krala fark
ettirdi; Rahibe Enlil, onun için bir şiir yazdı.
3
Yukarıdaki numaralı cümlelerle anlamlı paragraf
oluşturulduğunda son cümle hangisi olur?
CHT
D) V
A) 1
B) IV
EXHI
198
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
10. (1) Bu şiir, sarayda öylesine büyük beğeni topladı ki o dönemin musiki sanatçılanı tarafından bestelenmeye layık görüldü. (11) Bu yıllar arasında Mezopotamya'da, güzelliğiyle tanınan Enlil isminde Sümerli bir rahibe yaşıyordu ve rahibe, Susin ismindeki dönemin kralina âşıktı. 2 (III) Bu sayede de büyük aşkına-kavuştu ve Sümer kralı Susin ile evlendi. S (IV) Dünyanın bilinen ilk aşk mektubu, MÖ 2300- 2500 yılları arasında bizim topraklarımızda azıldı. (M) Sonra gün geldi çattı, rahibe kendisini krala fark ettirdi; Rahibe Enlil, onun için bir şiir yazdı. 3 Yukarıdaki numaralı cümlelerle anlamlı paragraf oluşturulduğunda son cümle hangisi olur? CHT D) V A) 1 B) IV EXHI 198
a ön
alar
rde
miş
dan
en
olu
çiyi
ne
ar.
ayı
or.
or.
sy
e
n
201
Paragrafın Şifresi - TÜRKÇE DENEM
36. Yorgo Seferis, 1900 senesinde Izmir'in Urla ilçesi
yakınlarında bulunan Klazomenai tarihi kentinde
dünyaya gelir. Çocukluk yıllarında yazları Urla'da
kışları ise İzmir'de geçiren Seferis ailesi Birinci Dünya
Savaşı'nın başlamasıyla birlikte Atina'ya göç etmek
zorunda kalır. Göçün ardından yoğun bir özlem
duygusu kaplar Yorgo'nun içini. 14 yaşına kadar
İzmir'de yaşamıştır, çocukluğu burada geçmiştir. Her
şeyi özlemeye başlar ve bu özlem yıllar sonra Nobel'e
layık görülecek olan Yorgo Seferis'i yaratır. Eğitimine
Yunanistan'da devam eden Yorgo, üniversite öğrenimi
için Paris'e gider ve hukuk alanında eğitim alır. İlk
şiirlerini 1918-1922 yılları arasında dil eğitimi için gittiği
İngiltere'de yazmaya başlar. Yıllar sonra Edmund
Keeley ile yaptığı bir söyleşide şiirlerime ilham olan
yer çocukluğumun geçtiği İzmir ve çevresidir, der.
1922 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında çıkan
çatışmalarda pek çok yer harap olur. Bu durum Yorgo
için büyük bir yıkıma dönüşür. Doğup büyüdüğü kent
yok olmuştur çünkü. Yıllar sonra doğup büyüdüğü
topraklara dönmek bir de şiir yazdırır Yorgo'ya. 1963
yılında Hellen dünyasının kültüründen ilhamını alan
seçkin ve lirik edebiyatı ile birlikte Nobel Ödülü'nü
kazanır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden
hangisinden yararlanılmamıştır?
A) Açıklama
B) Karşılaştırma
C) Sayısal verilerden yararlanma
Tanımlama
E Tanık gösterme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a ön alar rde miş dan en olu çiyi ne ar. ayı or. or. sy e n 201 Paragrafın Şifresi - TÜRKÇE DENEM 36. Yorgo Seferis, 1900 senesinde Izmir'in Urla ilçesi yakınlarında bulunan Klazomenai tarihi kentinde dünyaya gelir. Çocukluk yıllarında yazları Urla'da kışları ise İzmir'de geçiren Seferis ailesi Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte Atina'ya göç etmek zorunda kalır. Göçün ardından yoğun bir özlem duygusu kaplar Yorgo'nun içini. 14 yaşına kadar İzmir'de yaşamıştır, çocukluğu burada geçmiştir. Her şeyi özlemeye başlar ve bu özlem yıllar sonra Nobel'e layık görülecek olan Yorgo Seferis'i yaratır. Eğitimine Yunanistan'da devam eden Yorgo, üniversite öğrenimi için Paris'e gider ve hukuk alanında eğitim alır. İlk şiirlerini 1918-1922 yılları arasında dil eğitimi için gittiği İngiltere'de yazmaya başlar. Yıllar sonra Edmund Keeley ile yaptığı bir söyleşide şiirlerime ilham olan yer çocukluğumun geçtiği İzmir ve çevresidir, der. 1922 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında çıkan çatışmalarda pek çok yer harap olur. Bu durum Yorgo için büyük bir yıkıma dönüşür. Doğup büyüdüğü kent yok olmuştur çünkü. Yıllar sonra doğup büyüdüğü topraklara dönmek bir de şiir yazdırır Yorgo'ya. 1963 yılında Hellen dünyasının kültüründen ilhamını alan seçkin ve lirik edebiyatı ile birlikte Nobel Ödülü'nü kazanır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinden yararlanılmamıştır? A) Açıklama B) Karşılaştırma C) Sayısal verilerden yararlanma Tanımlama E Tanık gösterme
a.
a-
ta
ni-
ri-
en
m.
sin
m
et-
U-
bi
1-
H
DENEME-11 HR
22. Son birkaç yılın belki en soğuk kışı... Kar, lapa lapa yağıyor-
du şehrin kurumuş dallarına. Parkasının kapüşonunu, omuz-
larında taşıdığı ve kendince en kıymetli organına geçirdi.
"Allah'ım bugün ya soğuktan öleceğim ya sıcaktan. Bu nasıl
bir tezat?" diye düşündü. Dışarıda yüzünü yakan bir soğuk,
kalbinde içini kasıp kavuran bir ateş vardı. İki hava olayının
tam da ortasında kalan vücudunu harekete geçirmeye muk-
tedir olmanın sevinciyle ayak izlerini düzgün bir simetriyle
kar üstünde bırakarak buluşma yerine gelmişti sonunda.
Elini, beklemenin varoluşsal bir gereğiymiş gibi cebine atti
ve eline çarpan kutudan parmaklarının kıvrak birkaç hareke-
tiyle yirmiliklerden bir tanesini çıkardı, dudaklarına götürdü.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Öyküleyici anlatımdan faydalanılmıştır.
B) Betimlemelerle izlenim kazandırılmıştır.
C) Fantastik bir anlatımı vardır.
D) Nitelik bildiren sözcükler kullanılmıştır.
Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
a. a- ta ni- ri- en m. sin m et- U- bi 1- H DENEME-11 HR 22. Son birkaç yılın belki en soğuk kışı... Kar, lapa lapa yağıyor- du şehrin kurumuş dallarına. Parkasının kapüşonunu, omuz- larında taşıdığı ve kendince en kıymetli organına geçirdi. "Allah'ım bugün ya soğuktan öleceğim ya sıcaktan. Bu nasıl bir tezat?" diye düşündü. Dışarıda yüzünü yakan bir soğuk, kalbinde içini kasıp kavuran bir ateş vardı. İki hava olayının tam da ortasında kalan vücudunu harekete geçirmeye muk- tedir olmanın sevinciyle ayak izlerini düzgün bir simetriyle kar üstünde bırakarak buluşma yerine gelmişti sonunda. Elini, beklemenin varoluşsal bir gereğiymiş gibi cebine atti ve eline çarpan kutudan parmaklarının kıvrak birkaç hareke- tiyle yirmiliklerden bir tanesini çıkardı, dudaklarına götürdü. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Öyküleyici anlatımdan faydalanılmıştır. B) Betimlemelerle izlenim kazandırılmıştır. C) Fantastik bir anlatımı vardır. D) Nitelik bildiren sözcükler kullanılmıştır. Karşılaştırmalara yer verilmiştir.
9.
(1) Evimiz istasyona çok yakındı. (II) Her sabah saat yedi tre-
ninin sert düdüğü ile uyanırdım. (III) Önce elimi yüzümü yı-
kar, arkasından bahçeye çıkardım. (IV) Ciğerlerime temiz ha-
vayı doldururken erken kalkmanın tadına varırdım. (V) İçeri-
ye döndüğüm zaman çaydanlığı kaynıyor bulurdum.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ya-
zarın kişisel yaklaşımı ağır basmaktadır?
A) I
C) III
B) II
D) IV
EV
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
9. (1) Evimiz istasyona çok yakındı. (II) Her sabah saat yedi tre- ninin sert düdüğü ile uyanırdım. (III) Önce elimi yüzümü yı- kar, arkasından bahçeye çıkardım. (IV) Ciğerlerime temiz ha- vayı doldururken erken kalkmanın tadına varırdım. (V) İçeri- ye döndüğüm zaman çaydanlığı kaynıyor bulurdum. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde ya- zarın kişisel yaklaşımı ağır basmaktadır? A) I C) III B) II D) IV EV
Kendi el yazısıyla mizacını beyan eden kıtası ve "Ka-
rilerime" başlıklı sunumu bir yana bırakılırsa "Rubab-i
Şikeste'nin ilk şiiri "Süha ve Pervin"dir. Eserlerinin şekil
tertibi, kompozisyonu, estetiği üzerinde titiz davranan Fik-
ret'in, kitabının başına bu manzumesini koyması tesadüfi
değildir. "Süha ve Pervin", Fikret'in olduğu kadar Edebiyat-ı
Cedide neslinin de felsefesini, hayata ve sanata bakışını
yansıtan en önemli metindir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Tanımlama B) Betimleme
D) Sayısal veri
C) Devinimsel anlatım
E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Kendi el yazısıyla mizacını beyan eden kıtası ve "Ka- rilerime" başlıklı sunumu bir yana bırakılırsa "Rubab-i Şikeste'nin ilk şiiri "Süha ve Pervin"dir. Eserlerinin şekil tertibi, kompozisyonu, estetiği üzerinde titiz davranan Fik- ret'in, kitabının başına bu manzumesini koyması tesadüfi değildir. "Süha ve Pervin", Fikret'in olduğu kadar Edebiyat-ı Cedide neslinin de felsefesini, hayata ve sanata bakışını yansıtan en önemli metindir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Tanımlama B) Betimleme D) Sayısal veri C) Devinimsel anlatım E) Karşılaştırma
ÜMİT YILMAZ
1.
hayal gücünde de bir algı, o algıyı oluşturan
. bağlıdır bu algılar bellekte muhafaza edilir
III. obje olmaksızın yeniden meydana getirilir
IV. bir insanın bireyselliği; neyi, nasıl algılamış ol-
duğuna
V. ve ruhun gelişmesinde, hayal gücünün artma-
sında etkilidir
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş-
tan üçüncü olur?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ÜMİT YILMAZ 1. hayal gücünde de bir algı, o algıyı oluşturan . bağlıdır bu algılar bellekte muhafaza edilir III. obje olmaksızın yeniden meydana getirilir IV. bir insanın bireyselliği; neyi, nasıl algılamış ol- duğuna V. ve ruhun gelişmesinde, hayal gücünün artma- sında etkilidir Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş- tan üçüncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
KİTAPÇIK A
5. Dünyanın her yerinde doğanın; her zamankinden
daha fazla gida, enerji ve malzemeyi insanlığın is-
teğine sunması doğanın bu imkânları gelecek ku-
şaklara da sağlayabilme kabiliyetini giderek artan
biçimde kaybetmesi pahasına mümkün olabiliyor.
Bu cümlede doğa ile ilgili olarak asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Doğal kaynakların tüketimi arttıkça insanlığın
gelecekteki varlığının tehlikeye düştüğü
B) Doğaya yapılan müdahalenin gelecek nesille-
rin yaşamını tehdit ettiği
Doğanın insanlara sağladığı imkânların artarak
devam ettiği
D Doğanın, insanlığın beklediği artan talebi, ge-
lecek nesillerden esirgeyerek karşıladığı
EY Doğanın yanlış şekilde kullanımının ekosiste-
min yok olmasına sebep olduğu
cim
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
KİTAPÇIK A 5. Dünyanın her yerinde doğanın; her zamankinden daha fazla gida, enerji ve malzemeyi insanlığın is- teğine sunması doğanın bu imkânları gelecek ku- şaklara da sağlayabilme kabiliyetini giderek artan biçimde kaybetmesi pahasına mümkün olabiliyor. Bu cümlede doğa ile ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Doğal kaynakların tüketimi arttıkça insanlığın gelecekteki varlığının tehlikeye düştüğü B) Doğaya yapılan müdahalenin gelecek nesille- rin yaşamını tehdit ettiği Doğanın insanlara sağladığı imkânların artarak devam ettiği D Doğanın, insanlığın beklediği artan talebi, ge- lecek nesillerden esirgeyerek karşıladığı EY Doğanın yanlış şekilde kullanımının ekosiste- min yok olmasına sebep olduğu cim
38. Alışkanlıklarımızın kış uykusu, bizi karanlık mağaralarına doğ-
ru çeker ve uyandığımızda ıskalanmış bir yaşam, asık suratla
dikilir karşımıza.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye en yakın anlamı içe-
rir?
A) Alışkanlıklar aslında yaşamı güzelleştirir ama bunu biz pek
fark edemeyiz.
B) Alışkanlıklar yaşamı olumsuz etkileyerek hayatımızın boşa
geçmesine neden olur.
C) Yaşamın gücü, küçük yaşlarda olumlu alışkanlıklar kazan-
mamızda gizlidir.
D) Alışkanlıklar zincire benzer, istediğimiz an onu kolayca ko-
paramayız.
E) Alışkanlıkların süreklilik göstermesi, insanlarla iletişim kur-
mamızı engeller.
40. Bu F
gisi
28
A)
B)
C
C
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
38. Alışkanlıklarımızın kış uykusu, bizi karanlık mağaralarına doğ- ru çeker ve uyandığımızda ıskalanmış bir yaşam, asık suratla dikilir karşımıza. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye en yakın anlamı içe- rir? A) Alışkanlıklar aslında yaşamı güzelleştirir ama bunu biz pek fark edemeyiz. B) Alışkanlıklar yaşamı olumsuz etkileyerek hayatımızın boşa geçmesine neden olur. C) Yaşamın gücü, küçük yaşlarda olumlu alışkanlıklar kazan- mamızda gizlidir. D) Alışkanlıklar zincire benzer, istediğimiz an onu kolayca ko- paramayız. E) Alışkanlıkların süreklilik göstermesi, insanlarla iletişim kur- mamızı engeller. 40. Bu F gisi 28 A) B) C C
ci olur?
A) I
ginda hangisi baştan ikin-
911
2. 1. Yanık tenli insanların ülkesi veya insanlığın beşiği deni-
len Etiyopya, diğer Afrika ülkelerinden oldukça farklı.
II. Ülkenin resmî dili Amharca, köken olarak Sami dil ailesi-
ne mensup bir dil.
D) IV
III. Çocukluğumda Habeşistan diye bildiğim Etiyopya'nın
adının kökeni eski Yunancada "yanık tenli insanlar ülke-
si" anlamına gelen "aithiopia" imiş.
B) II
IV. Örneğin, 1936-1941 yılları arasında Mussolini İtalya'sı-
nın dışında Avrupalı sömürgecilere direnen tek Afrika ül-
kesi.
V. Kendine özgü alfabesi olan yegâne Afrika ülkesi de Eti-
yopya.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan ikin-
ci olur?
A) I
C) III
D) IV
E) V
13
4.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ci olur? A) I ginda hangisi baştan ikin- 911 2. 1. Yanık tenli insanların ülkesi veya insanlığın beşiği deni- len Etiyopya, diğer Afrika ülkelerinden oldukça farklı. II. Ülkenin resmî dili Amharca, köken olarak Sami dil ailesi- ne mensup bir dil. D) IV III. Çocukluğumda Habeşistan diye bildiğim Etiyopya'nın adının kökeni eski Yunancada "yanık tenli insanlar ülke- si" anlamına gelen "aithiopia" imiş. B) II IV. Örneğin, 1936-1941 yılları arasında Mussolini İtalya'sı- nın dışında Avrupalı sömürgecilere direnen tek Afrika ül- kesi. V. Kendine özgü alfabesi olan yegâne Afrika ülkesi de Eti- yopya. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan ikin- ci olur? A) I C) III D) IV E) V 13 4.
esine bir
ce sana
içinde
ul onun
iz yok.
sonra
k bilim
alarını
- kâğıt
aşkın'
elme-
lıktan
ison,
ilmiş
ngi-
ila-
kle-
in-
21. Maksim Gorki, Tolstoy'un bir hikâyesini okurken öylesine ken-
dinden geçer ki acaba kâğıdın içinde büyülü bir şey mi var diye
havaya kaldırır ve bakar. Tabii, beyaz sayfa üzerinde siyah harf-
lerden başka bir şey göremez. Bütün okuyucuları büyüleyen
şey, o beyaz sayfanın üzerinde yazılı siyah harflerden başka
bir şey değildir. Güzel bir romanı okurken tıpkı Gorki'de oldu-
ğu gibi kitap, kâğıt, harf ortadan kalkar; gitmediğimiz şehirlerde
dolaşır, tanımadığımız insanlarla tanışır, onların odalarına hatta
ruhlarına gireriz. Dile bu büyük gücü veren nedir? Kendiliğinden
çalışan bir şartlı mekanizması dolayısıyla dilin -düş sayesinde-
varlığın yerine geçmesidir.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Nitelikli yazardan beklenen yazma kabiliyetinin hangi türle-
re yönelik olduğunu keşfedip ona yönelmesidir.
B) Bir yazar, yazacağı konuyla ilgili bilgi birikimine sahip olma-
li ve düşüncelerini açık bir şekilde sunabilmelidir.
C) Yazarın görevi, cümlelerini oluştururken seçtiği sözcüklerin
edebî sanatlarla örülü olmasına dikkat etmektir.
D) İyi bir edebiyatçı, dilin varlıkları canlandırma gücünden ya-
rarlanarak zengin bir hayal dünyası yaratabilir.
kendimiz
fur" demis
E) Okuma, geçmişle kültür bağı kurmamızın yanında kişinin
sosyal alanda belli bir yer edinmesini de sağlar.
esi,
akımla
sıyl
ral
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
esine bir ce sana içinde ul onun iz yok. sonra k bilim alarını - kâğıt aşkın' elme- lıktan ison, ilmiş ngi- ila- kle- in- 21. Maksim Gorki, Tolstoy'un bir hikâyesini okurken öylesine ken- dinden geçer ki acaba kâğıdın içinde büyülü bir şey mi var diye havaya kaldırır ve bakar. Tabii, beyaz sayfa üzerinde siyah harf- lerden başka bir şey göremez. Bütün okuyucuları büyüleyen şey, o beyaz sayfanın üzerinde yazılı siyah harflerden başka bir şey değildir. Güzel bir romanı okurken tıpkı Gorki'de oldu- ğu gibi kitap, kâğıt, harf ortadan kalkar; gitmediğimiz şehirlerde dolaşır, tanımadığımız insanlarla tanışır, onların odalarına hatta ruhlarına gireriz. Dile bu büyük gücü veren nedir? Kendiliğinden çalışan bir şartlı mekanizması dolayısıyla dilin -düş sayesinde- varlığın yerine geçmesidir. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Nitelikli yazardan beklenen yazma kabiliyetinin hangi türle- re yönelik olduğunu keşfedip ona yönelmesidir. B) Bir yazar, yazacağı konuyla ilgili bilgi birikimine sahip olma- li ve düşüncelerini açık bir şekilde sunabilmelidir. C) Yazarın görevi, cümlelerini oluştururken seçtiği sözcüklerin edebî sanatlarla örülü olmasına dikkat etmektir. D) İyi bir edebiyatçı, dilin varlıkları canlandırma gücünden ya- rarlanarak zengin bir hayal dünyası yaratabilir. kendimiz fur" demis E) Okuma, geçmişle kültür bağı kurmamızın yanında kişinin sosyal alanda belli bir yer edinmesini de sağlar. esi, akımla sıyl ral
Temel Yeterlilik Testi
23. Aydın'ın Karacasu ilçesindeki Afrodisias Arkeolojik Alanı,
Polonya'nın Krakow şehrinde gerçekleştirilen 41. Dünya Mi-
ras Komitesi toplantısında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne
alındı. UNESCO Türkiye, Aphrodisias Antik Kenti'nin "Yu-
nan-Roma dönemi mimari ve kent özelliklerini çok iyi yansıtan
bir yerleşim yeri" olduğunu belirtiyor. Kentteki Afrodit Tapınağı
lö 3. yüzyıla, kentin kendisi ise bir yüzyıl sonraya dayanıyor.
Arkeolojik alan, Afrodisias ve kentin kuzeyindeki mermer ocak-
larından oluşuyor. Kentin zenginliği bu mermer ocaklarından
geliyor. UNESCO Türkiye; kentin özelliklerinden en önemlisi-
nin "ocaklardan çıkarılan mermerden, yerel okullarca işlenen
heykeltıraşlık eserlerinin yayılması ve Akdeniz havzasında
bıraktığı derin kültürel etki" olduğunu kaydediyor. Afrodisias
Arkeolojik Kenti'nde tapınaklar, bir tiyatro, bir toplanma yeri ve
iki hamam bulunuyor. Afrodisias ile Türkiye'nin Dünya Mirası
Listesi'ndeki varlık sayısı 17 oldu.
Bu parçada "Afrodisias Antik Kenti" ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Konum olarak nerede bulunduğuna
B) Kültürel zenginliğinin nereden geldiğine
C) İçerisinde neler bulunduğuna
D) Öne çıkan özelliğinin ne olduğuna
E) Dünya Miras Listesi'ne zor bir süreçte alındığına
26. Kitapse
masan
Bu cü
sıyla v
A) O
B) C
C) C
E)
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Temel Yeterlilik Testi 23. Aydın'ın Karacasu ilçesindeki Afrodisias Arkeolojik Alanı, Polonya'nın Krakow şehrinde gerçekleştirilen 41. Dünya Mi- ras Komitesi toplantısında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı. UNESCO Türkiye, Aphrodisias Antik Kenti'nin "Yu- nan-Roma dönemi mimari ve kent özelliklerini çok iyi yansıtan bir yerleşim yeri" olduğunu belirtiyor. Kentteki Afrodit Tapınağı lö 3. yüzyıla, kentin kendisi ise bir yüzyıl sonraya dayanıyor. Arkeolojik alan, Afrodisias ve kentin kuzeyindeki mermer ocak- larından oluşuyor. Kentin zenginliği bu mermer ocaklarından geliyor. UNESCO Türkiye; kentin özelliklerinden en önemlisi- nin "ocaklardan çıkarılan mermerden, yerel okullarca işlenen heykeltıraşlık eserlerinin yayılması ve Akdeniz havzasında bıraktığı derin kültürel etki" olduğunu kaydediyor. Afrodisias Arkeolojik Kenti'nde tapınaklar, bir tiyatro, bir toplanma yeri ve iki hamam bulunuyor. Afrodisias ile Türkiye'nin Dünya Mirası Listesi'ndeki varlık sayısı 17 oldu. Bu parçada "Afrodisias Antik Kenti" ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir? A) Konum olarak nerede bulunduğuna B) Kültürel zenginliğinin nereden geldiğine C) İçerisinde neler bulunduğuna D) Öne çıkan özelliğinin ne olduğuna E) Dünya Miras Listesi'ne zor bir süreçte alındığına 26. Kitapse masan Bu cü sıyla v A) O B) C C) C E)
E ve bunu da sokak-
in sanki çatısı vardı
O duvarlar bizi hem
u. (IV) Sınırları vardı
u âdeta. (V) Bu yüz-
ırdığında bir an önce
hangisinde anlatım
D) IV
E) V
3. Çocukken papatyaların ve uzun otların arasına uzanır, bulut-
ları saymaya başlar ve onların nereye gittiklerini düşünürdüm.
Yıllar geçti, neredeyse her şey değişti; yüzler, evler, insanlar,
konuştuğumuz dil, arabalar, yollar, köprüler, meydanlar ve
hayat değişti ama gökyüzü ve bulutlar aynı kaldı. O zaman-
lar gökyüzüne güvenmenin iyi bir fikir olduğunu hissetmiştim
çünkü bulutlar özgürdü. Bizim üzerimizden zorunlu oldukları
için değil, gerçekten istedikleri için geçiyorlardı. Bu özgürlük,
bu endişesizlik benim onlarla kurduğum ilişkiyi sonsuz kılan bir
rahatlıktı. Bulutları hep sevdim. Çünkü beni hiç zorlamadılar.
Sadece tepemden geçerken bana gülümsediler, ben de onla-
ra...
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden
hangisi yanlıştır?
A) Çocukluk dönemini büyük bir özlemle anmaktadır.
5) Zamanla yaşanan olumlu değişimlerin sayıca çokluğuna
değinmektedir.
Gökyüzüne güvenmenin iyi bir düşünce olduğunu vurgula-
mıştır.
D) Bulutların onda özgürlüğü çağrıştırdığını söylemiştir.
E)Küçük yaşlardan itibaren bulutlara olan sevgisinin varlığını
belirtmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E ve bunu da sokak- in sanki çatısı vardı O duvarlar bizi hem u. (IV) Sınırları vardı u âdeta. (V) Bu yüz- ırdığında bir an önce hangisinde anlatım D) IV E) V 3. Çocukken papatyaların ve uzun otların arasına uzanır, bulut- ları saymaya başlar ve onların nereye gittiklerini düşünürdüm. Yıllar geçti, neredeyse her şey değişti; yüzler, evler, insanlar, konuştuğumuz dil, arabalar, yollar, köprüler, meydanlar ve hayat değişti ama gökyüzü ve bulutlar aynı kaldı. O zaman- lar gökyüzüne güvenmenin iyi bir fikir olduğunu hissetmiştim çünkü bulutlar özgürdü. Bizim üzerimizden zorunlu oldukları için değil, gerçekten istedikleri için geçiyorlardı. Bu özgürlük, bu endişesizlik benim onlarla kurduğum ilişkiyi sonsuz kılan bir rahatlıktı. Bulutları hep sevdim. Çünkü beni hiç zorlamadılar. Sadece tepemden geçerken bana gülümsediler, ben de onla- ra... Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A) Çocukluk dönemini büyük bir özlemle anmaktadır. 5) Zamanla yaşanan olumlu değişimlerin sayıca çokluğuna değinmektedir. Gökyüzüne güvenmenin iyi bir düşünce olduğunu vurgula- mıştır. D) Bulutların onda özgürlüğü çağrıştırdığını söylemiştir. E)Küçük yaşlardan itibaren bulutlara olan sevgisinin varlığını belirtmiştir.