Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Anlatım Biçimleri Soruları

Deneme 9
5. 1. Bir eserin anlaşılmasında, okuyucu tarafından doğru
bir şekilde değerlendirilmesinde en kuşatıcı etkinlik,
sanatçıların okurla yaptığı söyleşilerdir.
II. Kitap söyleşilerinde yazar, kendisini ve eserini birinci
ağızdan anlatıp tanıttığı için, söyleşilerin objektifliği
tartışmaya açıktır.
III. Söyleşiler sayesinde yazar, edebiyatımızın dününü,
bugününü ve yarınını anlattığı için çok kapsamlı bir
işe imza atıyor demektir.
IV. Yazar söyleşileri, bize bir sanatçının gelişim evre-
lerini ve aynı zamanda yazarlıkta katetmiş olduğu
mesafeyi en iyi şekilde gösteren etkinliktir.
V. Söyleşiler, yazarın eserinde anlatmak istediğini
kendi ağzından duyma şansı verdiği, yazar ve eseri-
ni perdesiz, aracısız doğru bir şekilde görme imkânı
sağladığı için önemli bir faaliyettir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
B) ve V
A) I ve II
D) Il ve V
C) II ve IV
E) III ve IV
7.
YAYIN DENİZİ PRO
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
Deneme 9 5. 1. Bir eserin anlaşılmasında, okuyucu tarafından doğru bir şekilde değerlendirilmesinde en kuşatıcı etkinlik, sanatçıların okurla yaptığı söyleşilerdir. II. Kitap söyleşilerinde yazar, kendisini ve eserini birinci ağızdan anlatıp tanıttığı için, söyleşilerin objektifliği tartışmaya açıktır. III. Söyleşiler sayesinde yazar, edebiyatımızın dününü, bugününü ve yarınını anlattığı için çok kapsamlı bir işe imza atıyor demektir. IV. Yazar söyleşileri, bize bir sanatçının gelişim evre- lerini ve aynı zamanda yazarlıkta katetmiş olduğu mesafeyi en iyi şekilde gösteren etkinliktir. V. Söyleşiler, yazarın eserinde anlatmak istediğini kendi ağzından duyma şansı verdiği, yazar ve eseri- ni perdesiz, aracısız doğru bir şekilde görme imkânı sağladığı için önemli bir faaliyettir. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? B) ve V A) I ve II D) Il ve V C) II ve IV E) III ve IV 7. YAYIN DENİZİ PRO
11. I. Yüz yıl öncesine kadar pek çok
bilim insanı, cansız nesneler ve
yaşayan varlıklar arasında net bir
çizgi olduğuna inanıyordu.
II. Watson ve Crick tarafından
1953'te Nature'da yayımlanan
makale, bilim tarihinde bir dönüm
noktası olarak kabul edilmişti.
III. Aniden gelen bu şöhret, 128 sa-
tırdan ibaret makalenin içerdiği
bilginin, hayatın şifresini çözme-
sinden kaynaklanıyordu.
IV. DNA'nın moleküler yapısının açık-
landığı bu makale ile moleküler
biyolojinin temelleri atılarak bu gö-
rüş derinden sarsıldı.
V. Pek fazla tanınmayan bu gençle-
rin başarısı, birden, dünyanın en
ünlü bilim insanları arasına girme-
lerini sağladı.
Yukarıda numaralanmış cümleler
anlamlı bir bütün oluşturacak bi-
çimde sıralandığında hangisi baş-
tan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
11. I. Yüz yıl öncesine kadar pek çok bilim insanı, cansız nesneler ve yaşayan varlıklar arasında net bir çizgi olduğuna inanıyordu. II. Watson ve Crick tarafından 1953'te Nature'da yayımlanan makale, bilim tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilmişti. III. Aniden gelen bu şöhret, 128 sa- tırdan ibaret makalenin içerdiği bilginin, hayatın şifresini çözme- sinden kaynaklanıyordu. IV. DNA'nın moleküler yapısının açık- landığı bu makale ile moleküler biyolojinin temelleri atılarak bu gö- rüş derinden sarsıldı. V. Pek fazla tanınmayan bu gençle- rin başarısı, birden, dünyanın en ünlü bilim insanları arasına girme- lerini sağladı. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak bi- çimde sıralandığında hangisi baş- tan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
polimal
Bu öykü kitabını edebiyat dünyasına yeni katılan yazar-
lar ilgimi çektiğinden almıştım. Bir savcı gibi okudum
kitabı; yanında değil, karşısında oldum. Ama, beni tanı-
yan, duygularımı bilen ve benim de yıllardır bildiğim bir
yazarı okuyor gibi oldum. Yıllarını dünyanın farklı ülke-
lerinde geçiren yazarın kusursuz bir anlatımı var, kendi-
ni kolay okutuyor. Ayrıca onca yıl uzak kaldığı ülkesine
yabancılaşmamış olması beni sevindirdi. Kültürel deği-
şimleri yakından izlediği ve bunlara uyum sağlamaya
çalıştığı anlaşılıyor.
4.
Bu parçada, sözü edilen yazar ve yapıtla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Eserin başarılı bir üslupla yazıldığına
B) Kolay okunan bir anlatıma sahip olduğuna
C) Yazarın kendi kültüründen kopmadığına
D) Farklı ülke edebiyatlarından izler taşıdığına A
E) Uzakta olduğu zaman diliminde gelişmeleri izlediğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
polimal Bu öykü kitabını edebiyat dünyasına yeni katılan yazar- lar ilgimi çektiğinden almıştım. Bir savcı gibi okudum kitabı; yanında değil, karşısında oldum. Ama, beni tanı- yan, duygularımı bilen ve benim de yıllardır bildiğim bir yazarı okuyor gibi oldum. Yıllarını dünyanın farklı ülke- lerinde geçiren yazarın kusursuz bir anlatımı var, kendi- ni kolay okutuyor. Ayrıca onca yıl uzak kaldığı ülkesine yabancılaşmamış olması beni sevindirdi. Kültürel deği- şimleri yakından izlediği ve bunlara uyum sağlamaya çalıştığı anlaşılıyor. 4. Bu parçada, sözü edilen yazar ve yapıtla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Eserin başarılı bir üslupla yazıldığına B) Kolay okunan bir anlatıma sahip olduğuna C) Yazarın kendi kültüründen kopmadığına D) Farklı ülke edebiyatlarından izler taşıdığına A E) Uzakta olduğu zaman diliminde gelişmeleri izlediğine
6.
Okumak ve yeniden okumak üzerine pek düşünmeyiz.
Konu, ders çalışmak ve bir sınava hazırlanmak gibi
zorunlu bir dış koşul içermiyorsa herhangi bir metni
yeniden okumak günlük pratiklerimiz içinde yer almaz.
Oysa estetik değeri yüksek edebi eserler söz konusu
olduğunda yeniden okumak bir tercihten çok bir gerek-
liliktir. İkinci ve sonraki okumalar okurun aldığı zihinsel
hazzı arttırır. Bu tip durumlarda önceki okumanın bırak-
tiği etki de arka planda çalışır, bu da o metnin gücünü ve
yarattığı çağrışımları çoğaltır. Böylece biz okur olmanın
keyfini daha çok hissederiz.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1. Okunan iyr bir eserin kendini tekrar okutarak okura
daha fazla tat vermesi.
II. Önceki okumadan elde edilen kazanımların sonraki
okumalarda yerini farklı düşüncelere bırakması
III. Sınava hazırlanma ya da ders çalışma gibi zorunlu
hâllerde bir eserin tekrar okunması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır?
A) Yalnız I ols B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
powod
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
6. Okumak ve yeniden okumak üzerine pek düşünmeyiz. Konu, ders çalışmak ve bir sınava hazırlanmak gibi zorunlu bir dış koşul içermiyorsa herhangi bir metni yeniden okumak günlük pratiklerimiz içinde yer almaz. Oysa estetik değeri yüksek edebi eserler söz konusu olduğunda yeniden okumak bir tercihten çok bir gerek- liliktir. İkinci ve sonraki okumalar okurun aldığı zihinsel hazzı arttırır. Bu tip durumlarda önceki okumanın bırak- tiği etki de arka planda çalışır, bu da o metnin gücünü ve yarattığı çağrışımları çoğaltır. Böylece biz okur olmanın keyfini daha çok hissederiz. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle 1. Okunan iyr bir eserin kendini tekrar okutarak okura daha fazla tat vermesi. II. Önceki okumadan elde edilen kazanımların sonraki okumalarda yerini farklı düşüncelere bırakması III. Sınava hazırlanma ya da ders çalışma gibi zorunlu hâllerde bir eserin tekrar okunması durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I ols B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III powod
4. Şiirin en güzel misrası anlamına gelen "misra-i
bercesteler" yüksek anlamlar taşıyan ve kolayca
ezberlenen vurucu misralar olduğundan şiirde mu-
azzam bir etki yaratır. "Bâki kalan bu kubbede bir
hoş sadâ imiş", Nefi'nin "Gönüldendir şikâyet kim-
seye feryadımız yoktur." misralarında olduğu gibi.
Bu parçada yazar, düşüncesini kanıtlamak için
aşağıdakilerin hangisinden yararlanmıştır?
A Tanık göstermelerden
BÖrneklemelerden
C) Benzetmelerden
D) Karşılaştırmalardan
E) Karşıtlıklardan
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
4. Şiirin en güzel misrası anlamına gelen "misra-i bercesteler" yüksek anlamlar taşıyan ve kolayca ezberlenen vurucu misralar olduğundan şiirde mu- azzam bir etki yaratır. "Bâki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş", Nefi'nin "Gönüldendir şikâyet kim- seye feryadımız yoktur." misralarında olduğu gibi. Bu parçada yazar, düşüncesini kanıtlamak için aşağıdakilerin hangisinden yararlanmıştır? A Tanık göstermelerden BÖrneklemelerden C) Benzetmelerden D) Karşılaştırmalardan E) Karşıtlıklardan
E) VI
30. Öykü okumak, başlı başına bir sanattır. Bu sebeple öykü,
romanın yanında üvey kaldı. Öykünün roman gibi popü-
lizme kayma ihtimali de yok. Öykü yazmak, roman yazma-
dan önce geçilmesi gerekli bir basamak olarak görülürdü
eskiden. Ben bu anlayış artık kalmadı zannederdim. Bu an-
layış nasıl aşılamadı, bilmiyorum. Çevremde, sürekli ola-
rak edebiyat kitaplarını takip edip edebiyat kitapları oku-
yan kişi sayısı zaten az. Bu kişilerin arasında bir de öykü
sevmeyenlerin sayısını düşündüğümde bu sorunun önemi
artıyor. Öykü okumak, evet, okurdan da bir şeyler ister ama
eğer o okur, öykü âlemine önceden aşina ise bir daha ko-
lay kolay bırakamaz öykünün peşini.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Roman yazarları, öykü yazmaktan hiçbir zaman çekin-
memelidir.
B) Güncel olaylara yer verilirse öykü türü hak ettiği ilgiyi
görecektir.
Lingi
sy C) Öykü türünü okurlara sevdirmek için yazarlarımızın
He daha çok öykü yazması gerekir.
to D) En az okunan edebiyat yapıtları, öykü türündeki yapıt-
lardır.
E) Öykü okurunun az olması, onun tür olarak bir eksiklik
instytaşımasından kaynaklanmamaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
E) VI 30. Öykü okumak, başlı başına bir sanattır. Bu sebeple öykü, romanın yanında üvey kaldı. Öykünün roman gibi popü- lizme kayma ihtimali de yok. Öykü yazmak, roman yazma- dan önce geçilmesi gerekli bir basamak olarak görülürdü eskiden. Ben bu anlayış artık kalmadı zannederdim. Bu an- layış nasıl aşılamadı, bilmiyorum. Çevremde, sürekli ola- rak edebiyat kitaplarını takip edip edebiyat kitapları oku- yan kişi sayısı zaten az. Bu kişilerin arasında bir de öykü sevmeyenlerin sayısını düşündüğümde bu sorunun önemi artıyor. Öykü okumak, evet, okurdan da bir şeyler ister ama eğer o okur, öykü âlemine önceden aşina ise bir daha ko- lay kolay bırakamaz öykünün peşini. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) Roman yazarları, öykü yazmaktan hiçbir zaman çekin- memelidir. B) Güncel olaylara yer verilirse öykü türü hak ettiği ilgiyi görecektir. Lingi sy C) Öykü türünü okurlara sevdirmek için yazarlarımızın He daha çok öykü yazması gerekir. to D) En az okunan edebiyat yapıtları, öykü türündeki yapıt- lardır. E) Öykü okurunun az olması, onun tür olarak bir eksiklik instytaşımasından kaynaklanmamaktadır.
1.
Dünyanın Çivisi adlı yapıt, okuru gerçekle hayal
gücünün sınırlarını ayırt edemeyeceği biçimde --- bir
okuma deneyimine davet ederken hayalî bariyerlerle
beton duvarların, iradenin kısıtlarıyla somut engellerin,
hayalî kahramanlarla sıradan insanların, dünyanın
mührüyle şehrin çöpünün -- bir evren kuruyor.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) silikleştiren - darmadağın olduğu
B)
belirsizleştiren - içiçe geçtiği
C genişleten - kucaklaştığı
D)
E) harmanlayan - birbirini dışladığı
anlamsızlaştıran-variik bulduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
1. Dünyanın Çivisi adlı yapıt, okuru gerçekle hayal gücünün sınırlarını ayırt edemeyeceği biçimde --- bir okuma deneyimine davet ederken hayalî bariyerlerle beton duvarların, iradenin kısıtlarıyla somut engellerin, hayalî kahramanlarla sıradan insanların, dünyanın mührüyle şehrin çöpünün -- bir evren kuruyor. Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) silikleştiren - darmadağın olduğu B) belirsizleştiren - içiçe geçtiği C genişleten - kucaklaştığı D) E) harmanlayan - birbirini dışladığı anlamsızlaştıran-variik bulduğu
35. Ünlü sanatçı yapıtlarında döneminin sıkıntı, bunalım ve
çelişkilerle dolu yaşamını ele aldı. Olaylara, objektif bir
bakış açısıyla yaklaştı, konularını alaycı ve dışarıdan bir
üslupla anlattı. Dili kullanmada yenilikçi bir tavır sergile-
yen yazar, gerektiğinde sözcüklerin genleriyle oynayıp
kan gruplarını değiştirmekten çekinmedi. Kendine ait bu
orijinal üslubu yazın hayatı boyunca da korumayı basa-
rabildi.
Bu parçada geçen "sözcüklerin genleriyle oynayıp kan
gruplarını değiştirmek" sözüyle anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Sözcükleri yerel dildeki hâlleriyle kullanmak
DSözcüklerin çağrışımsal gücünden yararlanmak
Seçtiği kimi sözcükleri sıkça kullanmak
D Eserinde sıkça kullanılmayan sözcüklere yer vermek
E) Dildeki sözcüklerde yapısal değişiklikler yapmak
Prf Yayı
>.p
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
35. Ünlü sanatçı yapıtlarında döneminin sıkıntı, bunalım ve çelişkilerle dolu yaşamını ele aldı. Olaylara, objektif bir bakış açısıyla yaklaştı, konularını alaycı ve dışarıdan bir üslupla anlattı. Dili kullanmada yenilikçi bir tavır sergile- yen yazar, gerektiğinde sözcüklerin genleriyle oynayıp kan gruplarını değiştirmekten çekinmedi. Kendine ait bu orijinal üslubu yazın hayatı boyunca da korumayı basa- rabildi. Bu parçada geçen "sözcüklerin genleriyle oynayıp kan gruplarını değiştirmek" sözüyle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Sözcükleri yerel dildeki hâlleriyle kullanmak DSözcüklerin çağrışımsal gücünden yararlanmak Seçtiği kimi sözcükleri sıkça kullanmak D Eserinde sıkça kullanılmayan sözcüklere yer vermek E) Dildeki sözcüklerde yapısal değişiklikler yapmak Prf Yayı >.p
net aracılı-
er ve kulla-
nik, tekno-
ternet ara-
den yoğun
akış, Türk-
gisi ve söz
e etkiliyor.
uğraması-
enenlerle
ili de etki-
apıya sa-
nemiz her
etkileşim
yeni söz-
12
Prf Yayınları
Türkçe
12. Eski bir arazi aracıyla Kuzey Kenya'nın Samburu, Tur-
kana ve Rendille kabilelerini ziyaret etmek için engebe-
li toprak bir yoldan geçiyoruz. Hava, mayıs ayına göre
son derece ilik. Göz alabildiğine uzanan manzarada al-
çak bulutlar ufukta yer kapmak için devasa boyuttaki
aşınmış kaya parçalarıyla yarışıyor. Modern şehir haya-
tindan farklı bir zamanda ve mekânda olmasına rağmen
bu coğrafyada çok benzer hayatlar yaşanıyor. Bir grup
adam, akasya ağacının gölgesinde oturmuş dinleniyor
ve bu esnada yalnızca onların statüsündeki erkeklerin
sahip olduğu rastalara volkanik kilden yoğun kırmızı bir
macun sürüyor. Bu gençler, Samburu Kabilesi'nin sa-
vaşçıları Moranlar. Mağrur mizaçlarına karşın kamera
karşısında utangaç duran bu güçlü ve genç adamlar,
mensubu oldukları toplulukta önemli bir rol üstleniyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangist söylenemez?
A lemelere yer verilmiştir.
B Kişileştirmeye yer verilmiştir.
C) Gözlemlerden yararlanılmıştır.
D) Extemler oluş sırasına göre verilmiştir.
VE) Karşıt durumlara yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
net aracılı- er ve kulla- nik, tekno- ternet ara- den yoğun akış, Türk- gisi ve söz e etkiliyor. uğraması- enenlerle ili de etki- apıya sa- nemiz her etkileşim yeni söz- 12 Prf Yayınları Türkçe 12. Eski bir arazi aracıyla Kuzey Kenya'nın Samburu, Tur- kana ve Rendille kabilelerini ziyaret etmek için engebe- li toprak bir yoldan geçiyoruz. Hava, mayıs ayına göre son derece ilik. Göz alabildiğine uzanan manzarada al- çak bulutlar ufukta yer kapmak için devasa boyuttaki aşınmış kaya parçalarıyla yarışıyor. Modern şehir haya- tindan farklı bir zamanda ve mekânda olmasına rağmen bu coğrafyada çok benzer hayatlar yaşanıyor. Bir grup adam, akasya ağacının gölgesinde oturmuş dinleniyor ve bu esnada yalnızca onların statüsündeki erkeklerin sahip olduğu rastalara volkanik kilden yoğun kırmızı bir macun sürüyor. Bu gençler, Samburu Kabilesi'nin sa- vaşçıları Moranlar. Mağrur mizaçlarına karşın kamera karşısında utangaç duran bu güçlü ve genç adamlar, mensubu oldukları toplulukta önemli bir rol üstleniyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangist söylenemez? A lemelere yer verilmiştir. B Kişileştirmeye yer verilmiştir. C) Gözlemlerden yararlanılmıştır. D) Extemler oluş sırasına göre verilmiştir. VE) Karşıt durumlara yer verilmiştir.
19. Yılanlar, dayanılmaz sıcak çöllerden yemyeşil tropik
ormanlara kadar ağaç, kaya, fundalik vb. ortamlarda
yaşayan canlılardır. Mühendisler, yılanların bu ortamlarda
nasıl hareket ettiğini inceleyerek büyük adımlarla çevik
ve istikrarlı bir şekilde zor alanları tırmanabilen bir yılan
robotu geliştirmişlerdir. Çalışmaların amacının her türlü
çetin arazi şartlarında başarılı bir şekilde gezebilecek
arama ve kurtarma robotlarının oluşturulması olduğu
belirtilmiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
kullanılmıştır?
ALAçıklama
C) Benzetme
B) Örneklendirme
D) Tartışma
E) Tanık gösterme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
19. Yılanlar, dayanılmaz sıcak çöllerden yemyeşil tropik ormanlara kadar ağaç, kaya, fundalik vb. ortamlarda yaşayan canlılardır. Mühendisler, yılanların bu ortamlarda nasıl hareket ettiğini inceleyerek büyük adımlarla çevik ve istikrarlı bir şekilde zor alanları tırmanabilen bir yılan robotu geliştirmişlerdir. Çalışmaların amacının her türlü çetin arazi şartlarında başarılı bir şekilde gezebilecek arama ve kurtarma robotlarının oluşturulması olduğu belirtilmiştir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kullanılmıştır? ALAçıklama C) Benzetme B) Örneklendirme D) Tartışma E) Tanık gösterme
5.
(1) Felsefenin yerinde gözü var edebiyatın, ikide bir bilgiçlik
taslaması da ondan. (II) Filozofların dillerine bakınca felsefe-
nin de edebiyata özendiği görülür. (III) Felsefenin çokbilmiş-
liği edebiyatın mütevazılığına uymasa da ikisi de birbirinden
ayrılamaz. (IV) Edebiyat felsefe tadı verir çok yerde, felsefe
de edebiyata çalar zaman zaman. (V) Edebiyatta felsefeyi,
felsefede edebiyatı bulduğumuz için de uygar insana yaklaş-
mış oluyoruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "benze-
mek, andırmak" anlamlarına gelen bir söz kullanılmıştır?
A) I
C) III
B) II
IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
5. (1) Felsefenin yerinde gözü var edebiyatın, ikide bir bilgiçlik taslaması da ondan. (II) Filozofların dillerine bakınca felsefe- nin de edebiyata özendiği görülür. (III) Felsefenin çokbilmiş- liği edebiyatın mütevazılığına uymasa da ikisi de birbirinden ayrılamaz. (IV) Edebiyat felsefe tadı verir çok yerde, felsefe de edebiyata çalar zaman zaman. (V) Edebiyatta felsefeyi, felsefede edebiyatı bulduğumuz için de uygar insana yaklaş- mış oluyoruz. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "benze- mek, andırmak" anlamlarına gelen bir söz kullanılmıştır? A) I C) III B) II IV E) V
ortaya
umla-
Fecine
Oven-
halk,
na si-
arının
lerine
dikleri
daki-
ür du-
oplum
ktubun
emiştir:
sığırlar
arında
konar
r haya-
Bunlar;
ayatın-
hâkim
livet-
Cicero'yu iyi anlamaktan çok kendimi iyi anlamak isterdim.
Kendi üzerimde edindiğim görgü, iyi bir öğrenci olsam beni
adam etmeye yeter de artar bile. Geçirdiği aşırı bir öfkeyi, bu-
nun kendisini nelere götürdüğünü aklında tutan kişi, öfkenin
çirkinliğini Aristoteles'te okuyacaklarından daha iyi görür ve
daha haklı bir nefret duyardı buna karşı. Göze aldığı, savus-
turduğu belaları, ne sudan nedenlerle bir durumdan ötekine
geçiverdiğini aklında tutanlar, gelecek değişikliklere, durum-
larını kavramaya hazırhkli olurlar, Caesar'ın hayatındaki ibret
dersleri, bizim hayatımızdakinden daha çok değildir. Impara-
torların olsun halkın olsun, herkesin hayatında bütün insanlık
durumları vardın Dinlemesini bilelim yeter ki.
5. Monteigne, bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini anlat
mak istemektedir?
Kaderin büyük cilvelerinder
min kendisini nereye götü
tih Camii'nde fakir bir müe
kendi adina fethedeceğin
Nedim'in annesi Türkçen
gibi güleceğini, onun ge
meyeceğini, ağzından
de bir erguvan gibi ka
A) Büyük şahsiyetlerin hayatın, herkes için ibret verici
dersler içerdiği fikrinin yanlış olduğunu
B) Kişinin kendisini anlamasının, onu geliştiri olgunlaştır-
maya yeteceğini
7. Bu parçada yaza
için aşağıdakile
Ssüpervizör
C) Filozoflar tam ve doğru biçimde anlamanın pek mümkün
olamayacağını
D) Herkesin, başkalarının hayatlarını eleştirmek yerine, ken-
di olumsuz özelliklerine dikkat kesilmesi gerektiğini
E) Insan için en zor olanın başkalarını değil, kendisini anla-
mak olduğunu
A) Örnekleme
B) anık göste
C) Benzetme
D) Alıntılam
E) Tanımla
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ortaya umla- Fecine Oven- halk, na si- arının lerine dikleri daki- ür du- oplum ktubun emiştir: sığırlar arında konar r haya- Bunlar; ayatın- hâkim livet- Cicero'yu iyi anlamaktan çok kendimi iyi anlamak isterdim. Kendi üzerimde edindiğim görgü, iyi bir öğrenci olsam beni adam etmeye yeter de artar bile. Geçirdiği aşırı bir öfkeyi, bu- nun kendisini nelere götürdüğünü aklında tutan kişi, öfkenin çirkinliğini Aristoteles'te okuyacaklarından daha iyi görür ve daha haklı bir nefret duyardı buna karşı. Göze aldığı, savus- turduğu belaları, ne sudan nedenlerle bir durumdan ötekine geçiverdiğini aklında tutanlar, gelecek değişikliklere, durum- larını kavramaya hazırhkli olurlar, Caesar'ın hayatındaki ibret dersleri, bizim hayatımızdakinden daha çok değildir. Impara- torların olsun halkın olsun, herkesin hayatında bütün insanlık durumları vardın Dinlemesini bilelim yeter ki. 5. Monteigne, bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini anlat mak istemektedir? Kaderin büyük cilvelerinder min kendisini nereye götü tih Camii'nde fakir bir müe kendi adina fethedeceğin Nedim'in annesi Türkçen gibi güleceğini, onun ge meyeceğini, ağzından de bir erguvan gibi ka A) Büyük şahsiyetlerin hayatın, herkes için ibret verici dersler içerdiği fikrinin yanlış olduğunu B) Kişinin kendisini anlamasının, onu geliştiri olgunlaştır- maya yeteceğini 7. Bu parçada yaza için aşağıdakile Ssüpervizör C) Filozoflar tam ve doğru biçimde anlamanın pek mümkün olamayacağını D) Herkesin, başkalarının hayatlarını eleştirmek yerine, ken- di olumsuz özelliklerine dikkat kesilmesi gerektiğini E) Insan için en zor olanın başkalarını değil, kendisini anla- mak olduğunu A) Örnekleme B) anık göste C) Benzetme D) Alıntılam E) Tanımla
18. Hayatım boyunca okumaktan da yazmaktan da hep
büyük bir haz aldım. Duygu ve düşüncelerimi yazarak
anlatmak, bunları birileriyle paylaşmak bana zevk ver-
di En skici, en çekilmez, en akademik yazılarımda (1
dahi bunu hissettim. Zevkle okumadığım tek kitap, li-
sedeki trigonometri ders kitabımızdı. Zevk için yazma-
dığım yazılar da sanırım kompozisyon sınavlarındaki
Yanıtlanımdı.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak;
L Yazarak anlatmanın verdiği zevki, bilimsel yazıla-
nin nesnelliğinde bile bulmayı başarmıştır.
IL Ödünsüz bir yazı tutumunun yazara ömür boyu bir
saygınlık kazandıracağına inanmaktadı
III. Okuma ve yazma eylemlerinin zorunlulukla yapıl-
diği bazı durumlardan keyif almamaktadır.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnızl
B) Yalnız II
I ve III
E) I, II ve III
C) Yalnız III
2018/MSÜ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
18. Hayatım boyunca okumaktan da yazmaktan da hep büyük bir haz aldım. Duygu ve düşüncelerimi yazarak anlatmak, bunları birileriyle paylaşmak bana zevk ver- di En skici, en çekilmez, en akademik yazılarımda (1 dahi bunu hissettim. Zevkle okumadığım tek kitap, li- sedeki trigonometri ders kitabımızdı. Zevk için yazma- dığım yazılar da sanırım kompozisyon sınavlarındaki Yanıtlanımdı. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak; L Yazarak anlatmanın verdiği zevki, bilimsel yazıla- nin nesnelliğinde bile bulmayı başarmıştır. IL Ödünsüz bir yazı tutumunun yazara ömür boyu bir saygınlık kazandıracağına inanmaktadı III. Okuma ve yazma eylemlerinin zorunlulukla yapıl- diği bazı durumlardan keyif almamaktadır. ifadelerinden hangileri doğrudur? A) Yalnızl B) Yalnız II I ve III E) I, II ve III C) Yalnız III 2018/MSÜ
25.
1. Eleştirisi yapılan yapıt, bütün boyutlarıyla ele
alınmalı; kendi türü içindeki bilimsel, sanatsal,
toplumsal yere oturtulmalıdır.
II. Alanındaki diğer çalışmalarla karşılaştırılarak
bu türe kattıklarıyla kendisinden beklendiği
hâlde katamadıklarıyla ele alınmalıdır.
III. Bu ilkelere uyulmadıkça gerçek bir edebî eleşti-
riden söz edilemez.
IV. Eleştiri yazarının alan bilgisi, eleştirdiği çalışma-
yı yapanın alan bilgisi ile en azından aynı dü-
zeyde olmalıdır.
V. Bu da gösteriyor ki eleştiri yazarı, her konuda
eleştiri yazısı yazamaz, ancak uzmanı olduğu
alanda yazabilir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han-
gisi son cümle olur?
A) I.
B) II.
C) I
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
25. 1. Eleştirisi yapılan yapıt, bütün boyutlarıyla ele alınmalı; kendi türü içindeki bilimsel, sanatsal, toplumsal yere oturtulmalıdır. II. Alanındaki diğer çalışmalarla karşılaştırılarak bu türe kattıklarıyla kendisinden beklendiği hâlde katamadıklarıyla ele alınmalıdır. III. Bu ilkelere uyulmadıkça gerçek bir edebî eleşti- riden söz edilemez. IV. Eleştiri yazarının alan bilgisi, eleştirdiği çalışma- yı yapanın alan bilgisi ile en azından aynı dü- zeyde olmalıdır. V. Bu da gösteriyor ki eleştiri yazarı, her konuda eleştiri yazısı yazamaz, ancak uzmanı olduğu alanda yazabilir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han- gisi son cümle olur? A) I. B) II. C) I D) IV. E) V.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
7. Insanın yalnızlığında saklı, söze dönüşmekten kaçı-
nan, kalbin esrarını yüklenen cümleler var. Her insa-
nın gizli bir yanı var, ötekinin erişemediği. Sen ben
olamazsın, ben de sen olamam. İnsan kendi düşün-
celerini bile kavrayamazken ötekinin ne düşündüğünü
nasıl bilebilir?
Böyle düşünen bir kişinin aşağıdakilerden hangi-
sini söylemesi beklenebilir?
Co
A) Sessizliğin tabiatı yalnızlık, yalnızlığın tabiatı ses-
sizlik içinde saklıdır.
B) Herkes, kendini diğerinin yerine koymaya çalış-
malıdır.
Her insan, paylaşıma açık oldukça mutluluğu
yakalar.
B) Gizemli yanlarımızın varlığını dikkate almazsa bir-
birimizi daha kolay anlarız.
E) Başkalarının ne düşündüğünü anlamaya çalışan-
lar, kendi düşüncelerini anlayamazlar.
10.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 7. Insanın yalnızlığında saklı, söze dönüşmekten kaçı- nan, kalbin esrarını yüklenen cümleler var. Her insa- nın gizli bir yanı var, ötekinin erişemediği. Sen ben olamazsın, ben de sen olamam. İnsan kendi düşün- celerini bile kavrayamazken ötekinin ne düşündüğünü nasıl bilebilir? Böyle düşünen bir kişinin aşağıdakilerden hangi- sini söylemesi beklenebilir? Co A) Sessizliğin tabiatı yalnızlık, yalnızlığın tabiatı ses- sizlik içinde saklıdır. B) Herkes, kendini diğerinin yerine koymaya çalış- malıdır. Her insan, paylaşıma açık oldukça mutluluğu yakalar. B) Gizemli yanlarımızın varlığını dikkate almazsa bir- birimizi daha kolay anlarız. E) Başkalarının ne düşündüğünü anlamaya çalışan- lar, kendi düşüncelerini anlayamazlar. 10.
ssede-
ise in-
en ki-
in di-
için-
dirir.
SOS-
ene-
a in-
-ey-
en-
r?
Bu soruyu çöz! Ritmini yakala...
54. (1) Üsküp şehir merkezinde inanılmaz bir çalışma var; neredey-
se her yer kazılıyor, toz bulutları arasında taş binalar restore edi-
liyor, irili ufaklı heykeller elden geçiriliyor. (II) Makedonların tam
anlayamadığım bir şekilde heykel hastalığı var sanırım; Üsküp
Meydanı'nın metrekaresine kaç heykel düşüyor merak ettim
doğrusu. (III) Şehrin ortasından geçen yorgun Vardar Nehri âde-
ta şehri ikiye bölmüş bir kılış gibi; bir tarafta Osmanlı, diğer ta-
rafta Makedonlar... (VI) Fotoğraf çekmeye dalmışken yavaş ya-
vaş hava kararmış, ay ışığı nehrin üzerinde ilk danslarını yapma-
ya başlamıştı bile. (V) Bu arada birden acıktığımı hissettim; in-
ternetten okuduğum ve methini çok duyduğum Köfteci Destan'ın
yolunu tuttum. (VI) Nehrin Osmanlı tarafına geçince eski çarşı-
nın hemen başında taş köprünün girişindeki o şirin restorana iyi
ki uğramışım.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde betimleme-
ye yer verilmemiştir?
A) Il ve V
D) III ve IV
B) I ve VI
E) V ve VI
C) II ve VI
56. Kitaplığım
kadar ye
leceğim
duvarla
geniş
lunur
gelm
hem
ni u
eg
da
m
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri
ssede- ise in- en ki- in di- için- dirir. SOS- ene- a in- -ey- en- r? Bu soruyu çöz! Ritmini yakala... 54. (1) Üsküp şehir merkezinde inanılmaz bir çalışma var; neredey- se her yer kazılıyor, toz bulutları arasında taş binalar restore edi- liyor, irili ufaklı heykeller elden geçiriliyor. (II) Makedonların tam anlayamadığım bir şekilde heykel hastalığı var sanırım; Üsküp Meydanı'nın metrekaresine kaç heykel düşüyor merak ettim doğrusu. (III) Şehrin ortasından geçen yorgun Vardar Nehri âde- ta şehri ikiye bölmüş bir kılış gibi; bir tarafta Osmanlı, diğer ta- rafta Makedonlar... (VI) Fotoğraf çekmeye dalmışken yavaş ya- vaş hava kararmış, ay ışığı nehrin üzerinde ilk danslarını yapma- ya başlamıştı bile. (V) Bu arada birden acıktığımı hissettim; in- ternetten okuduğum ve methini çok duyduğum Köfteci Destan'ın yolunu tuttum. (VI) Nehrin Osmanlı tarafına geçince eski çarşı- nın hemen başında taş köprünün girişindeki o şirin restorana iyi ki uğramışım. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde betimleme- ye yer verilmemiştir? A) Il ve V D) III ve IV B) I ve VI E) V ve VI C) II ve VI 56. Kitaplığım kadar ye leceğim duvarla geniş lunur gelm hem ni u eg da m