Anlatım Biçimleri Soruları
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriDeneme 9
5. 1. Bir eserin anlaşılmasında, okuyucu tarafından doğru
bir şekilde değerlendirilmesinde en kuşatıcı etkinlik,
sanatçıların okurla yaptığı söyleşilerdir.
II. Kitap söyleşilerinde yazar, kendisini ve eserini birinci
ağızdan anlatıp tanıttığı için, söyleşilerin objektifliği
tartışmaya açıktır.
III. Söyleşiler sayesinde yazar, edebiyatımızın dününü,
bugününü ve yarınını anlattığı için çok kapsamlı bir
işe imza atıyor demektir.
IV. Yazar söyleşileri, bize bir sanatçının gelişim evre-
lerini ve aynı zamanda yazarlıkta katetmiş olduğu
mesafeyi en iyi şekilde gösteren etkinliktir.
V. Söyleşiler, yazarın eserinde anlatmak istediğini
kendi ağzından duyma şansı verdiği, yazar ve eseri-
ni perdesiz, aracısız doğru bir şekilde görme imkânı
sağladığı için önemli bir faaliyettir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
B) ve V
A) I ve II
D) Il ve V
C) II ve IV
E) III ve IV
7.
YAYIN DENİZİ PRO
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri11. I. Yüz yıl öncesine kadar pek çok
bilim insanı, cansız nesneler ve
yaşayan varlıklar arasında net bir
çizgi olduğuna inanıyordu.
II. Watson ve Crick tarafından
1953'te Nature'da yayımlanan
makale, bilim tarihinde bir dönüm
noktası olarak kabul edilmişti.
III. Aniden gelen bu şöhret, 128 sa-
tırdan ibaret makalenin içerdiği
bilginin, hayatın şifresini çözme-
sinden kaynaklanıyordu.
IV. DNA'nın moleküler yapısının açık-
landığı bu makale ile moleküler
biyolojinin temelleri atılarak bu gö-
rüş derinden sarsıldı.
V. Pek fazla tanınmayan bu gençle-
rin başarısı, birden, dünyanın en
ünlü bilim insanları arasına girme-
lerini sağladı.
Yukarıda numaralanmış cümleler
anlamlı bir bütün oluşturacak bi-
çimde sıralandığında hangisi baş-
tan üçüncü olur?
A) I B) II C) III D) IV E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleripolimal
Bu öykü kitabını edebiyat dünyasına yeni katılan yazar-
lar ilgimi çektiğinden almıştım. Bir savcı gibi okudum
kitabı; yanında değil, karşısında oldum. Ama, beni tanı-
yan, duygularımı bilen ve benim de yıllardır bildiğim bir
yazarı okuyor gibi oldum. Yıllarını dünyanın farklı ülke-
lerinde geçiren yazarın kusursuz bir anlatımı var, kendi-
ni kolay okutuyor. Ayrıca onca yıl uzak kaldığı ülkesine
yabancılaşmamış olması beni sevindirdi. Kültürel deği-
şimleri yakından izlediği ve bunlara uyum sağlamaya
çalıştığı anlaşılıyor.
4.
Bu parçada, sözü edilen yazar ve yapıtla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Eserin başarılı bir üslupla yazıldığına
B) Kolay okunan bir anlatıma sahip olduğuna
C) Yazarın kendi kültüründen kopmadığına
D) Farklı ülke edebiyatlarından izler taşıdığına A
E) Uzakta olduğu zaman diliminde gelişmeleri izlediğine
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri6.
Okumak ve yeniden okumak üzerine pek düşünmeyiz.
Konu, ders çalışmak ve bir sınava hazırlanmak gibi
zorunlu bir dış koşul içermiyorsa herhangi bir metni
yeniden okumak günlük pratiklerimiz içinde yer almaz.
Oysa estetik değeri yüksek edebi eserler söz konusu
olduğunda yeniden okumak bir tercihten çok bir gerek-
liliktir. İkinci ve sonraki okumalar okurun aldığı zihinsel
hazzı arttırır. Bu tip durumlarda önceki okumanın bırak-
tiği etki de arka planda çalışır, bu da o metnin gücünü ve
yarattığı çağrışımları çoğaltır. Böylece biz okur olmanın
keyfini daha çok hissederiz.
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
1. Okunan iyr bir eserin kendini tekrar okutarak okura
daha fazla tat vermesi.
II. Önceki okumadan elde edilen kazanımların sonraki
okumalarda yerini farklı düşüncelere bırakması
III. Sınava hazırlanma ya da ders çalışma gibi zorunlu
hâllerde bir eserin tekrar okunması
durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır?
A) Yalnız I ols B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
powod
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri4. Şiirin en güzel misrası anlamına gelen "misra-i
bercesteler" yüksek anlamlar taşıyan ve kolayca
ezberlenen vurucu misralar olduğundan şiirde mu-
azzam bir etki yaratır. "Bâki kalan bu kubbede bir
hoş sadâ imiş", Nefi'nin "Gönüldendir şikâyet kim-
seye feryadımız yoktur." misralarında olduğu gibi.
Bu parçada yazar, düşüncesini kanıtlamak için
aşağıdakilerin hangisinden yararlanmıştır?
A Tanık göstermelerden
BÖrneklemelerden
C) Benzetmelerden
D) Karşılaştırmalardan
E) Karşıtlıklardan
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriE) VI
30. Öykü okumak, başlı başına bir sanattır. Bu sebeple öykü,
romanın yanında üvey kaldı. Öykünün roman gibi popü-
lizme kayma ihtimali de yok. Öykü yazmak, roman yazma-
dan önce geçilmesi gerekli bir basamak olarak görülürdü
eskiden. Ben bu anlayış artık kalmadı zannederdim. Bu an-
layış nasıl aşılamadı, bilmiyorum. Çevremde, sürekli ola-
rak edebiyat kitaplarını takip edip edebiyat kitapları oku-
yan kişi sayısı zaten az. Bu kişilerin arasında bir de öykü
sevmeyenlerin sayısını düşündüğümde bu sorunun önemi
artıyor. Öykü okumak, evet, okurdan da bir şeyler ister ama
eğer o okur, öykü âlemine önceden aşina ise bir daha ko-
lay kolay bırakamaz öykünün peşini.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Roman yazarları, öykü yazmaktan hiçbir zaman çekin-
memelidir.
B) Güncel olaylara yer verilirse öykü türü hak ettiği ilgiyi
görecektir.
Lingi
sy C) Öykü türünü okurlara sevdirmek için yazarlarımızın
He daha çok öykü yazması gerekir.
to D) En az okunan edebiyat yapıtları, öykü türündeki yapıt-
lardır.
E) Öykü okurunun az olması, onun tür olarak bir eksiklik
instytaşımasından kaynaklanmamaktadır.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri1.
Dünyanın Çivisi adlı yapıt, okuru gerçekle hayal
gücünün sınırlarını ayırt edemeyeceği biçimde --- bir
okuma deneyimine davet ederken hayalî bariyerlerle
beton duvarların, iradenin kısıtlarıyla somut engellerin,
hayalî kahramanlarla sıradan insanların, dünyanın
mührüyle şehrin çöpünün -- bir evren kuruyor.
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) silikleştiren - darmadağın olduğu
B)
belirsizleştiren - içiçe geçtiği
C genişleten - kucaklaştığı
D)
E) harmanlayan - birbirini dışladığı
anlamsızlaştıran-variik bulduğu
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri35. Ünlü sanatçı yapıtlarında döneminin sıkıntı, bunalım ve
çelişkilerle dolu yaşamını ele aldı. Olaylara, objektif bir
bakış açısıyla yaklaştı, konularını alaycı ve dışarıdan bir
üslupla anlattı. Dili kullanmada yenilikçi bir tavır sergile-
yen yazar, gerektiğinde sözcüklerin genleriyle oynayıp
kan gruplarını değiştirmekten çekinmedi. Kendine ait bu
orijinal üslubu yazın hayatı boyunca da korumayı basa-
rabildi.
Bu parçada geçen "sözcüklerin genleriyle oynayıp kan
gruplarını değiştirmek" sözüyle anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Sözcükleri yerel dildeki hâlleriyle kullanmak
DSözcüklerin çağrışımsal gücünden yararlanmak
Seçtiği kimi sözcükleri sıkça kullanmak
D Eserinde sıkça kullanılmayan sözcüklere yer vermek
E) Dildeki sözcüklerde yapısal değişiklikler yapmak
Prf Yayı
>.p
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerinet aracılı-
er ve kulla-
nik, tekno-
ternet ara-
den yoğun
akış, Türk-
gisi ve söz
e etkiliyor.
uğraması-
enenlerle
ili de etki-
apıya sa-
nemiz her
etkileşim
yeni söz-
12
Prf Yayınları
Türkçe
12. Eski bir arazi aracıyla Kuzey Kenya'nın Samburu, Tur-
kana ve Rendille kabilelerini ziyaret etmek için engebe-
li toprak bir yoldan geçiyoruz. Hava, mayıs ayına göre
son derece ilik. Göz alabildiğine uzanan manzarada al-
çak bulutlar ufukta yer kapmak için devasa boyuttaki
aşınmış kaya parçalarıyla yarışıyor. Modern şehir haya-
tindan farklı bir zamanda ve mekânda olmasına rağmen
bu coğrafyada çok benzer hayatlar yaşanıyor. Bir grup
adam, akasya ağacının gölgesinde oturmuş dinleniyor
ve bu esnada yalnızca onların statüsündeki erkeklerin
sahip olduğu rastalara volkanik kilden yoğun kırmızı bir
macun sürüyor. Bu gençler, Samburu Kabilesi'nin sa-
vaşçıları Moranlar. Mağrur mizaçlarına karşın kamera
karşısında utangaç duran bu güçlü ve genç adamlar,
mensubu oldukları toplulukta önemli bir rol üstleniyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangist söylenemez?
A lemelere yer verilmiştir.
B Kişileştirmeye yer verilmiştir.
C) Gözlemlerden yararlanılmıştır.
D) Extemler oluş sırasına göre verilmiştir.
VE) Karşıt durumlara yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri19. Yılanlar, dayanılmaz sıcak çöllerden yemyeşil tropik
ormanlara kadar ağaç, kaya, fundalik vb. ortamlarda
yaşayan canlılardır. Mühendisler, yılanların bu ortamlarda
nasıl hareket ettiğini inceleyerek büyük adımlarla çevik
ve istikrarlı bir şekilde zor alanları tırmanabilen bir yılan
robotu geliştirmişlerdir. Çalışmaların amacının her türlü
çetin arazi şartlarında başarılı bir şekilde gezebilecek
arama ve kurtarma robotlarının oluşturulması olduğu
belirtilmiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
kullanılmıştır?
ALAçıklama
C) Benzetme
B) Örneklendirme
D) Tartışma
E) Tanık gösterme
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri5.
(1) Felsefenin yerinde gözü var edebiyatın, ikide bir bilgiçlik
taslaması da ondan. (II) Filozofların dillerine bakınca felsefe-
nin de edebiyata özendiği görülür. (III) Felsefenin çokbilmiş-
liği edebiyatın mütevazılığına uymasa da ikisi de birbirinden
ayrılamaz. (IV) Edebiyat felsefe tadı verir çok yerde, felsefe
de edebiyata çalar zaman zaman. (V) Edebiyatta felsefeyi,
felsefede edebiyatı bulduğumuz için de uygar insana yaklaş-
mış oluyoruz.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "benze-
mek, andırmak" anlamlarına gelen bir söz kullanılmıştır?
A) I
C) III
B) II
IV
E) V
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleriortaya
umla-
Fecine
Oven-
halk,
na si-
arının
lerine
dikleri
daki-
ür du-
oplum
ktubun
emiştir:
sığırlar
arında
konar
r haya-
Bunlar;
ayatın-
hâkim
livet-
Cicero'yu iyi anlamaktan çok kendimi iyi anlamak isterdim.
Kendi üzerimde edindiğim görgü, iyi bir öğrenci olsam beni
adam etmeye yeter de artar bile. Geçirdiği aşırı bir öfkeyi, bu-
nun kendisini nelere götürdüğünü aklında tutan kişi, öfkenin
çirkinliğini Aristoteles'te okuyacaklarından daha iyi görür ve
daha haklı bir nefret duyardı buna karşı. Göze aldığı, savus-
turduğu belaları, ne sudan nedenlerle bir durumdan ötekine
geçiverdiğini aklında tutanlar, gelecek değişikliklere, durum-
larını kavramaya hazırhkli olurlar, Caesar'ın hayatındaki ibret
dersleri, bizim hayatımızdakinden daha çok değildir. Impara-
torların olsun halkın olsun, herkesin hayatında bütün insanlık
durumları vardın Dinlemesini bilelim yeter ki.
5. Monteigne, bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini anlat
mak istemektedir?
Kaderin büyük cilvelerinder
min kendisini nereye götü
tih Camii'nde fakir bir müe
kendi adina fethedeceğin
Nedim'in annesi Türkçen
gibi güleceğini, onun ge
meyeceğini, ağzından
de bir erguvan gibi ka
A) Büyük şahsiyetlerin hayatın, herkes için ibret verici
dersler içerdiği fikrinin yanlış olduğunu
B) Kişinin kendisini anlamasının, onu geliştiri olgunlaştır-
maya yeteceğini
7. Bu parçada yaza
için aşağıdakile
Ssüpervizör
C) Filozoflar tam ve doğru biçimde anlamanın pek mümkün
olamayacağını
D) Herkesin, başkalarının hayatlarını eleştirmek yerine, ken-
di olumsuz özelliklerine dikkat kesilmesi gerektiğini
E) Insan için en zor olanın başkalarını değil, kendisini anla-
mak olduğunu
A) Örnekleme
B) anık göste
C) Benzetme
D) Alıntılam
E) Tanımla
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri18. Hayatım boyunca okumaktan da yazmaktan da hep
büyük bir haz aldım. Duygu ve düşüncelerimi yazarak
anlatmak, bunları birileriyle paylaşmak bana zevk ver-
di En skici, en çekilmez, en akademik yazılarımda (1
dahi bunu hissettim. Zevkle okumadığım tek kitap, li-
sedeki trigonometri ders kitabımızdı. Zevk için yazma-
dığım yazılar da sanırım kompozisyon sınavlarındaki
Yanıtlanımdı.
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak;
L Yazarak anlatmanın verdiği zevki, bilimsel yazıla-
nin nesnelliğinde bile bulmayı başarmıştır.
IL Ödünsüz bir yazı tutumunun yazara ömür boyu bir
saygınlık kazandıracağına inanmaktadı
III. Okuma ve yazma eylemlerinin zorunlulukla yapıl-
diği bazı durumlardan keyif almamaktadır.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnızl
B) Yalnız II
I ve III
E) I, II ve III
C) Yalnız III
2018/MSÜ
Lise Türkçe
Anlatım Biçimleri25.
1. Eleştirisi yapılan yapıt, bütün boyutlarıyla ele
alınmalı; kendi türü içindeki bilimsel, sanatsal,
toplumsal yere oturtulmalıdır.
II. Alanındaki diğer çalışmalarla karşılaştırılarak
bu türe kattıklarıyla kendisinden beklendiği
hâlde katamadıklarıyla ele alınmalıdır.
III. Bu ilkelere uyulmadıkça gerçek bir edebî eleşti-
riden söz edilemez.
IV. Eleştiri yazarının alan bilgisi, eleştirdiği çalışma-
yı yapanın alan bilgisi ile en azından aynı dü-
zeyde olmalıdır.
V. Bu da gösteriyor ki eleştiri yazarı, her konuda
eleştiri yazısı yazamaz, ancak uzmanı olduğu
alanda yazabilir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında han-
gisi son cümle olur?
A) I.
B) II.
C) I
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Anlatım BiçimleriTÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
7. Insanın yalnızlığında saklı, söze dönüşmekten kaçı-
nan, kalbin esrarını yüklenen cümleler var. Her insa-
nın gizli bir yanı var, ötekinin erişemediği. Sen ben
olamazsın, ben de sen olamam. İnsan kendi düşün-
celerini bile kavrayamazken ötekinin ne düşündüğünü
nasıl bilebilir?
Böyle düşünen bir kişinin aşağıdakilerden hangi-
sini söylemesi beklenebilir?
Co
A) Sessizliğin tabiatı yalnızlık, yalnızlığın tabiatı ses-
sizlik içinde saklıdır.
B) Herkes, kendini diğerinin yerine koymaya çalış-
malıdır.
Her insan, paylaşıma açık oldukça mutluluğu
yakalar.
B) Gizemli yanlarımızın varlığını dikkate almazsa bir-
birimizi daha kolay anlarız.
E) Başkalarının ne düşündüğünü anlamaya çalışan-
lar, kendi düşüncelerini anlayamazlar.
10.
Lise Türkçe
Anlatım Biçimlerissede-
ise in-
en ki-
in di-
için-
dirir.
SOS-
ene-
a in-
-ey-
en-
r?
Bu soruyu çöz! Ritmini yakala...
54. (1) Üsküp şehir merkezinde inanılmaz bir çalışma var; neredey-
se her yer kazılıyor, toz bulutları arasında taş binalar restore edi-
liyor, irili ufaklı heykeller elden geçiriliyor. (II) Makedonların tam
anlayamadığım bir şekilde heykel hastalığı var sanırım; Üsküp
Meydanı'nın metrekaresine kaç heykel düşüyor merak ettim
doğrusu. (III) Şehrin ortasından geçen yorgun Vardar Nehri âde-
ta şehri ikiye bölmüş bir kılış gibi; bir tarafta Osmanlı, diğer ta-
rafta Makedonlar... (VI) Fotoğraf çekmeye dalmışken yavaş ya-
vaş hava kararmış, ay ışığı nehrin üzerinde ilk danslarını yapma-
ya başlamıştı bile. (V) Bu arada birden acıktığımı hissettim; in-
ternetten okuduğum ve methini çok duyduğum Köfteci Destan'ın
yolunu tuttum. (VI) Nehrin Osmanlı tarafına geçince eski çarşı-
nın hemen başında taş köprünün girişindeki o şirin restorana iyi
ki uğramışım.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde betimleme-
ye yer verilmemiştir?
A) Il ve V
D) III ve IV
B) I ve VI
E) V ve VI
C) II ve VI
56. Kitaplığım
kadar ye
leceğim
duvarla
geniş
lunur
gelm
hem
ni u
eg
da
m